86 bin caminin kıblesinin tek tek kontrol edilmesi

  • bana ikinci osman'ın öldürülmesinden sonra yaşanan dönemi hatırlatmıştır.

    yeniçeri padişahı hal edip sadrazam olarak davut paşayı atayınca, paşa desteğini yitirmemek için her gelene iş vermiş, maaş bağlatmış, akabinde verecek görev kalmamış. düzen öyle ya, davut paşa da gelene kendine bi iş uydur başla demeye başlamış.

    şimdi bu kıble kontrolü fikri kimden çıktı bilmiyorum lakin kesin işsizin biri,

    yahu şu camilerin kıbleler hatalı olmasın, cehape döneminde yapılmış olduklarından ümmeti muhammet in namazını geçersiz kılmak için bilerek hatalı yapmış olabilirler demiştir.

    böylece görevi kapıp tek tek cami inceleyecek, muhtemelen navigasyon yöntemi ile işi bitirip hata varsa düzeltecek karşılığında da tonla para vuracaktır.

    bugünün davut paşası da, olmaz dememiştir. olur vermiştir.

    neden, çünkü yalanın dolanın yolsuzluğun, ahlaksızlığın, nefretin, suçun, suçlunun kol gezdiği ülkede dinen mühim olan şey caminin kıblesidir.

  • "ihalesini hangi yandaşa verdiler acaba" diye merak ettirir.