11 eylül 2020 ssg ile cem say tartışması

  • şu tweet'in altında başlıyor tartışma. uzun uzun devam ediyor.

    peki ya konu? atatürk.
    ssg, atatürk'ün yunan bayrağını çiğnememesini yücelttiğimizi dile getiriyor.
    ama öte yandan "yunanı denize döktük" söyleminin onur kırıcı olduğunu söylüyor.
    atatürk, bayrağı çiğnemediği için övünüyoruz ama çiğnese de övünürdük diyor.
    ya aslında saçmalıyor, orası ayrı. ama temeli bu söylemlerinin.
    cem say ise ssg'nin belini incitmiyor ama hakkını veriyor.

    sözlük ahalisi bilir. sedat dönemsel olarak böyle ağır saçmalar.
    hatta onlardan biri: (bkz: #109785174)
    örnekleri ziyadesiyle mevcut. geçenlerde de beşiktaş'ta beyaz don ile denize girenleri savunuyor, ekonomi kötü insanlar gariban diyordu.
    bir deniz şortu 25-30 lira bu arada, muhtemelen beşiktaş'a gelmek için harcadıkları paradan daha ucuz. neyse konu o değil.

    sedatcığım, seni sevmem. ama garezim de yok.
    hatta senin bu çıkışlarını gördükçe, iyi ki kanzuk'ta sözlüğün yönetimi dediğim bile oluyor.
    atatürk yunan bayrağını çiğnemediği için atatürk. yunanı denize döktüğü için atatürk.
    aksini yapsa idi atatürk olmazdı zaten.
    ve bayrak, kutsaldır. her zafer sonrası o yüzden bayrak asılır.
    ilk iş, düşmanın bayrağı gönderden indirilir.
    bayrak, bir milletin şerefidir. kimliğidir. kendisidir.
    bir başka deyişle düşmanın cesedine işenmez. düşmanlığın bile bir şerefi, haysiyeti vardır. atatürk'ün, çanakkale'de ölen anzak ailelerine yazdığı mektubu da biliyorsundur.
    yani demem o ki bu şeref, ziyadesiyle atatürk'te mevcuttu.

    kalkmış diyor ki ee niye yendik demiyoruz da yunanı denize döktük diyoruz.
    çok basit, çünkü denize döktük. bu bir mecaz değil, hakikat.
    adamlar ülkemizi işgal etmeye geldi. ettiler de. yaktılar da. tecavüz de ettiler.
    şimdi bu adamları kibarca yendik demek yerine, niye denize döktük diyoruz.
    bebeğim, analarını siktik demiyoruz. denize döktük diyoruz. çünkü döktük.
    kovaladık ve deniz yoluyla kaçtılar. olay bu kadar basit.
    bu duyarın sebebi nedir? hem de yunanistan ile bu kadar gergin olduğumuz bir dönemde, bu söylemleri yapma ihtiyacın nedir?
    ya şu cümleyi kurmak istemiyorum ama körün amı zorladığı gibi zorluyorlar.
    ulan ülke batmış be batmış. ekonomi yerle bir. alım gücü sıfırlanmış.
    döviz-altın uçmuş gitmiş. vergiler gırtlağımıza çökmüş.
    götü yiyip de tayyip'e, damadına ağzını açamayan mamamız kesilir diye korkanlar, atatürk'ü dillerinden düşürmüyorlar.

    sen bunu ara ara hep yapıyorsun zaten.
    böyle saçma sapan sözlerle gelip, aykırı düşünceleri öne atıyorsun ya.
    entel değil, ağır sıçmış oluyorsun.
    ibrahim tatlıses gibisin sedat. sen sadece işini yap, konuşma.
    çünkü konuşunca zırvalıyorsun.

    (bkz: bak bunu buradan alın)