osmanlı devleti'nin yalnızca parlak dönemlerine duyulan özlem, hayranlık.
yoksa en osmanlıcı takılan adam bile biliyor ki, sonu iyi değildi.
akp iktidarının osmanlı hayranlığını körüklemesi, bunun üzerinden siyaset yapması, bu sayede oy toplaması, hatta ''osmanlı'' ile özdeşleştirilmesi (bkz: rte'nin yıldız sarayı'nı kendine tahsis etmesi) vs. ile tuhaf bir döneme evrilmeye başladık. okullara osmanlıca dersleri, osmanlı ocakları, ecdada saygı mitingleri, oraya buraya yapıştırılan ''osmanlı tuğrası'' ve ''fetih'' stickerları, tv'lerde o dönemleri yücelten diziler, kendini evlad-ı osmanlı diye tanıtan gençler... hepimiz biliyoruz işte. çağı yakalamaya ve ilerlemeye çalışan insanlar ise kaygı ve umutsuzluk içinde olanı biteni seyrediyor doğal olarak. (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek)
ecdadınızı sevebilirsiniz, bu ayıp değil. fakat burada ecdadı sevmekten daha fazlası var: tekrar osmanlı olmaya çalışmak, balon bir özgüven, ortadoğu halklarına önder ve hakim olma isteği, kendi iç sorunlarını ve ekonomini rayını oturtamadan sağa sola efelik taslamak.
bunca yıl sonra böyle bir hayranlığın zirveye ulaşmasında birçok sebep var kuşkusuz. bu noktada dürüst olmak önemli diye düşünüyorum.
cumhuriyet devrimi öncesi kurtuluş savaşı halk tarafınan büyük destek aldı çünkü savaşılan kişiler onların gözünde devletin onuruna ve namusuna göz dikmiş keferelerdi. savaş sonrası halk, kendisini ''demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçme-seçilme'' gibi alışkın olmadığı, anlamını bilmediği kavramların içinde buldu. rüşvet ve kayırma ile çalışan fakat tebaanın fanatiği olduğu halifelik & saltanat kurumları kaldırıldı. bunun intikamını içinde besleyen kesimle birlikte getirilen yasaklar - baskıcı tutumlar ciddi kutuplaşmalara neden oldu.
- yeniliklerin okumuş etmiş aydın şehirli insanlar arasında kalması ve yeniliklere hazırlık sürecinden geçemeyen, yüzyıllardır tebaa olarak yaşamaya alışkın olan halktan ''birey'' olmasını ve birey gibi davranmasını istemek, hemen benimsemesini istemek yeterli olmadı haliyle. halkın çoğunun okuma yazma bilmemesi ile aktarılan yanlış ideolojiler ve tutumlar, bastırılan duygular nesilden nesile geçerek günümüze kadar geldi, akp iktidarında kendini ifade edebilecek ortamı buldu ve zirve yaptı. bu sebeple, 92 yıl sonra bile osmanlı olma isteği hala etkisini göstermekte.
atatürk zamanının çook ötesinde, büyük bir liderdi. atatürk başka bir ülkede doğmuş olsaydı, şu an amerika değil, onun doğduğu ülke dünya lideri olacaktı muhtemelen. çağdaşı olan fikir adamlarından ve siyasilerden çok daha iyidir hatta.
velhasıl, tekrar osmanlı gibi güçlü olmak isteyen bu akpartililer-ak gençlik*, isteseler de, istemeseler de ilke ve inkılapların yolundan gitmek zorundadırlar. başka yolu yok.
edit: tarihten ders çıkartın, onu sahiplenin ama o insanlar farklıydı, bizler şu an ki halimizle farklıyız. yani tarihin intikamını mensubu olduğunuz toplumdan çıkarmaya çalışırsanız, kendinizi de karşı tarafı da uçurumun kenarına sürüklersiniz. kim ne derse desin, bugün içinde olduğumuz "baskı", bir tarafın özgürlüklerini çoğaltırken diğer tarafınkini kısıtlamak, türkiye'ye yakışmayacak bir siyasi tavır ve siyasi ağız birçok insanı rahatsız ediyor, hatta utandırıyor.
bugün tv'de opera söyleyen 21 yaşındaki genç bir kızın "yurtdışına gitmek ve harika işler yapma fırsatım vardı, fakat ben ülkemde kalmak istiyorum, güzel işler yapmak istiyorum." demesi beni hem duygulandırdı hem üzdü. çünkü bu ülkede bu tarz şeyler kıymetli değil. teknoloji bilim sanat önemli değilmiş sanki. hala osmanlı da osmanlı.
bunu biraz düşünün bence.
allah standarttan ayirmasin1 profili
-
2000'li yıllarda yükselen osmanlı hayranlığı