ben artık bu tarz insanların yaptıkları kazalara üzülmüyorum. gece karanlığında çıktığı hıza bak.
tek korkum ve tek üzüntüm bu tarz adamların masum insanları katletmesi.
solak beyefendi2 profili
-
140 km/h ile kamyona çarpan motorcu
-
uçakların uçabilmesinin asıl nedeni
açılın uçak mühendisi geldi;
uçaklar kanatları vasıtasıyla uçarlar. uçak kanatları şekil itibariyle yağmur damlası gibidir. biz bu şekle airfoil ya da aerofoil (yani türkçe açıklamak gerekirse kanat profili) adını veriyoruz.
şimdi; herkesin başlıkta da yazdığı üzere, 18. yüzyılda daniel bernoulli isimli amcamız demiş ki "havanın hızı arttıkça basınç azalır". mühendisler de demişler ki kardeşim o zaman biz öyle bir şey yapalım ki basınç farkından yararlanarak yerden havalanalım.
airfoiller yapı itibariyle simetrik ve asimetrik olarak ikiye ayrılırlar. simetrik airfoillerde üst ve alt kısımlar aynıdır. asimetrik airfoillerde de üst kısım alt kısımdan uzundur. yolcu uçaklarında çoğunlukla asimetrik airfoiller kullanılır. şimdi bu hesapla; asimetrik bir airfoil üzerinde havanın akışını inceleyelim.
asimetrik airfoil örneği
airfoilin üst kısmı alt kısmından uzun; karşıdan gelen hava üst kısımdan giderken uzun yoldan, alt kısımdan giderken de kısa yoldan gitmiş oluyor. üst kısımdan giden hava alt kısımdan giden havayla kanadın sonunda buluşmak için hızlanıyor. bu hızlanma dolayısıyla da kanadın üstündeki basınç altındaki basınçtan az oluyor. pilot, elevatöre* manevra veriyor ve uçak havalanıyor. (simetrik airfoillerde de durum aynı. ancak simetrik airfoilli bir uçağın asimetrik airfoilli uçaktan farkı sıfır derecelik hücum açısında lift* üretmemesi. )
bizim taşıma kuvveti dediğimiz, lift olarak adlandırılan bir kuvvet vardır. lift direkt olarak kanatla ilgilidir. liftinizi arttırmak isterseniz, yani benim uçağım daha fazla taşısın derseniz; uçağınızın kanat alanını arttırabilirsiniz, uçağınızı hızlandırabilirsiniz, hava yoğunluğunun daha yüksek olduğu bir bölgede uçabilirsiniz ya da cl* değeri daha yüksek bir airfoil kullanabilirsiniz. bu saydıklarım hepsi sizin taşıma kuvvetinizi artıracaktır. ancak bu değerlere bağlı olarak uçağınızın sürükleme kuvveti* de artmış olacaktır. sürükleme kuvvetinin artması demek de daha güçlü motorlara ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelir.
(örneğin uçaklar inecekleri zaman hızlarını düşürürler, buna karşın liftin düşmemesi yani uçağın havada tutunabilmesi için flap dediğimiz elemanları kullanırlar. uçak inerken kanat arkasında açılan o parçalar flaplardır. flaplar kanadın alanını arttırırlar ve bu sayede hızın azalmasıyla birlikte oluşan lift kaybının önüne geçilmiş olur.)
şimdi bazı sözlükçü kardeşlerimiz diyor ki "ulan her yerde aynı şeyler yazıyor, yazdıklarınız yalan." bu insanları anlamak güç, çünkü şu an bile gökyüzünde binlerce uçak var ve bu prensiple uçuyorlar. ayrıca; bu arkadaşlara bir tavsiye vereyim. eğer yapabiliyorlarsa bir kanat yapsınlar, trafiğe kapalı bir yerde arabalarının camından bu kanatları tutup havanın kanat üzerinde nasıl bir kuvvet uyguladığını görsünler. vakti zamanında ben bunu kanat kontrol yüzeylerinin etkisini incelemek için bizzat yaptım. naca 2412 airfoilinden 1 metre civarında bir kanat yaptım (chord 30 cm civarıydı) ve 40 cm civarında bir aileron (chord 15 cm civarıydı) ile kanadın yaklaşık 60 km/h hızla nasıl bir tepki verdiğini izledim. 1 metrelik bir kanatta dahi bu denli bir tepki alabileceğimi düşünmediğim için çok şaşırmıştım.
"ben bu kanatla arabayı uçurur muyum ehe ehe ehe" diyecekler için söyleyeyim, havadayken gerekli itkiyi sağlayıp, ağırlık merkezi ve kanadın konumun belirleyip kontrol yüzeylerini de ayarlarsan belki uçar* kanadın alanı da önemli tabii. örneğin bir boeing 737-800 uçağının kanat alanı yaklaşık 125 metrekare civarı. bu neredeyse 3+1 bir ev demek.
he ama bence ilk önce bisiklette dene. kaskını ve dizliğini takmayı unutma tabii*
velhasıl durum böyle. umarım hatalı anlatmamışımdır. uykulu uykulu yazdım*