yanlış yorumlanan hal.
evet, valiler kraliçe elizabeth ii tarafından atanır. atanan valiler de seçilmiş başbakanı atarlar ancak bu bir gelenektir. 1789 yılından bu yana kraliçelerin verdiği tüm atama kararları halk tarafından verilir. kraliçe, halk kimi seçerse onu atar. atadığı valiler de gittikleri ülkede başbakanı, yasama organı üyelerini vb. üst makamların atamasını yapar ancak bu bir gelenektir. yazılı olmayan bir kuraldır. ingiliz milletleri, yazısız kuralları seven bir millettir. bu yüzden demokrasi anlayışları kıta avrupa'sından farklıdır.
ha şu klişe de yanlış, diğer batılı ülkelerde gerçekten meşruti monarşi var ama kralın yetkileri yok. evet durum böyle. danimarka'da , isveç'te, hollanda'da böyle. ancak ingiliz milletlerinde böyle değil. görüldüğü gibi gayet üstün yetkileri var ancak bu yetkiler sınırlandırılmış durumda. yani kafasına göre ben seni atıyorum, seni de şuraya vali yapıyorum demez. parlamento ne derse onu yapar. bu açıdan semboliktir diyebiliriz.
konu hakkında fikri olmayanların bilgi kirliliği yapmaması gerekiyor. demokrasi, insan için değil paranın özgürlüğü için vardır. para demokrasilerde hızlı akar, elden ele gezer. afedersiniz orospuluğu sever. paranın orospuluğu ise demokrasiyle bağlantılıdır. çünkü bilgi ve bilim üreten ülkeler demokrasiyle yönetilir. bir para, darphaneden çıkıp piyasa sürüldükten sonra ne kadar piyasa içersinde elden ele az geziyorsa, yani benim deyişimle ne kadar az orospuysa, o ülke demokrasiden o kadar uzaktır.
sonuç olarak.
kraliçe valiyi atıyor --> yanlış
kraliçenin atadığı vali başbakanı atıyor --> yanlış
kraliçe, parlamentonun önerdiği valiyi atıyor 1789-günümüz --> doğru
parlamentonun seçip, kraliçe'nin atadığı vali, halkın seçtiği başbakanı atıyor --> doğru
işte gelenek böyle bir şey. internetini yeni bağlatmış çok arkadaş var, wikipedia diye bir kütüphane var açın inceleyin isterseniz, ha bir de protestan ahlakı kitabı var, ona da bakın. kapitalizm demokrasi falan yani.
bu gelenek sadece atamalarda değil bilindiği üzere ingiliz hukukunda da böyle işler. ingiltere'nin yazısız anayasası olduğunu duymuşsunuzdur. burada ingilizler'e bile "sözde demokrasi" diyen çomarlara aldanmayın.
ingiltere'de anayasa yok, peki suç nedir, suçlu kimdir? hakim kimdir? bir de bunlara bakalım.
ingiltere'nin hukuk sisteminde yargıçların bir mesleği olmak zorundadır. yani hukuk fakültesini bitirip yargıç olamazsınız. her yargıcın mesleği vardır. bankacı olabilir, çiftçi olabilir, oto tamircisi olabilir, doktor olabilir. herhangi bir mesleği olmak zorundadır.
yargıç olmak için ingiliz yargıçlar komitesine başvurmalısınız. hukuk için yeterli donanıma sahip olup olmadığınıza da bakılır. burada değerlendirmeye alınırsınız. konsey tarafından yeterli görüldüğünüz takdirde uzun yıllar mahkemelere gözlemci pozisyonunda katılmanız gerekir. bu süreçte akademik hukuk dersleri de alırsınız. yaşınızın 30'un üstünde olması gerekir. bir yargıç tarafından eğitim görürsünüz. sizin yeterliliğinize inandığı takdirde konseyde sizin yargıç olmanız için toplantı yapar ve onun önerisiyle konsey seçerse yargıç olabilirsiniz.
peki kime ne kadar suç verilir, suç nedir gibi konularda ne yapılır?
ingiltere hukuk sisteminde teamüller vardır. teamül kısacası gelenek demektir. ingiltere'deki yargıçlar, suç teşkil eden durumlarda eskiden verilen kararlara bakarak ceza verir.
örneğin aç kalmış bir kişi hırsızlık yapıyor, siz de aynı şekilde aç kaldığınız için yemek çalmışsınız. eğer daha önceki davalarda o kişiye ceza verildiyse aynısı size de verilir.
veya hastalığınız var ve çalmadan duramıyorsunuz. bu durumda da sizin gibi olan kişilerle ilgili daha önce ne karar verildiyse size de aynısı verilir.
peki daha önce hiç işlenmemiş suçlarda ne yapılır?
örneğin internetin yeni yaygınlaştığı yıllarda siber saldırı yapan bir timdeydiniz, ve yakalandınız. bu durumda yargıçlar, hukuk felsefesinden yararlanarak karar verirler. böylece bu konu hakkında da yeni bir gelenek başlar, sizden sonraki siber suçlulara da benzer cezalar verilir.
hakimlerin maaşları ne kadardır?
işte, lafım çomarlara. "sözde demokrasi" dediğiniz ingiltere'de hakimlerin maaşı sınırsızdır. yargıçlara sınırsız harcama limiti olan kart verilir. her yargıç kendi maaşını kendi belirler. burada da bir gelenek vardır. örneğin ayda 30 davaya baktınız. diğer 30 davaya bakan yargıçlar ne kadar maaş alıyorsa siz de o kadar alırsınız.
hakimlerin maaşının sınırsız olma sebebi, ingiliz halkının hukuka olan inancıyla bağlantılı. hakimlerin çalmayacaklarına inandıkları için sınırsız para limiti veriyorlar. zaten her hakimin kendine ait mesleği var demiştim.
edit: hakim maaşları sınırsız değilmiş, yargıç maaşları link üzerinden görüldüğü gibi kıdeme göre değişkenlik gösteriyor, ancak limit kullanımında ve çek-senet durumlarında üst limitin olmadığını belirteyim.
şimdi anladınız mı güzel çomar kardeşlerim. sözde demokrasi mi varmış ingiliz devletinde he? lütfen şurayı kirletmeyin artık. böyle bir uygulama dünyanın başka hiçbir yerinde yok. bizdeki hakimlerin sınırsız maaşı olduğunu düşünsenize. 1 günde iflas ederiz ülkecek.
hakimler, senin ülkendeki gibi bir kişinin isteğiyle atanmıyor, arkasında böyle uzun bir süreç var.
ih huree1 profili
-
kanada başbakanı'nın kanada valisi önündeki hali