theeaurora3
profili

  • eti cicibebe yiyen kazık kadar tip

    enfes tadıyla kendisine hayran bırakan, uğruna kurşun atıp kurşun yiyeceğim, gerek kıtır kıtır gerekse çay, süt gibi içeceklere partner olması ile bilinen; harika lezzet, dünyanın 8. harikası, isminin birincisi, lezzetli mi lezzetli bir bisküviyi yedim diye kazık oluyorsam, tuhaf bakışlara maruz kalıyorsam eyvallah eyvallah...

    insanların çılgınca makarna, un, maya gibi çeşitli yiyeceklerin stoğunu yaptığı bir dönemde cicibebe almak da sıkıntı arkadaş. ne olmuş yani fazladan birkaç kutu aldıysam. elinde bir düzine krem şanti ile kasaya gelen fadime ablaya sırıtma, puding reyonunu boşaltan sarı çizmeli mehmet amcaya sırıtma ama içindeki çocuğu besleyen kazık kadar tipe sırıt, alacağın olsun kasiyer hanım. *

    ılık süt, birazcık bal ve kıtır kıtır bisküvileri bir araya getirdiğinizde ortaya nasıl bir şey çıkıyor haberiniz var mı sizin? birazcık düz duvara tırmanabiliyorsunuz ama olur o kadar. korkmayın yani, aynı yere tekrar dönüyorsunuz. *

  • doğru insanı bulamamak

    soğuk bir kış günü, gökyüzünde süzülen birbirinden eşsiz, sayısız kar tanesini hayal edin. hayranlıkla izleyeceğiniz bu manzara karşısında ister istemez en güzel ve en eşsiz olanını yakalamaya çalışacaksınız. en mükemmel olanın parmağınıza konmasını dileyeceksinizdir ve konacaktır da. sonra o harika küçük kar tanesinin parmağınızda yavaş yavaş eriyip yok olduğunu göreceksiniz. hayal kırıklığına uğrayacak, o kar tanesi ile bir daha asla karşılaşamayacaksınızdır.

    insanlar da böyledir. yüreğinize konmasını isteyeceğiniz kişiyi arar durursunuz ve bir gün bulduğunuzu düşünürsünüz. sonra ne mi olur? günü geldiğinde doğru kişi olduğunu düşündüğünüz insan yüreğinizde eriyip kaybolacaktır... ve yine hayal kırıklığına uğrayacaksınızdır.

    eriyip, kaybolmak diye bir gerçeklik söz konusu iken aramak mı? bulmak mı? ne mümkün.

  • aldatmayan erkek

    kişiye olan sevginiz, saygınız ve aşkınız bitmiş olabilir. tüm bunları bir kenara koyarak söylüyorum. biraz empati biraz da vicdan meselesidir aldatmamak.

    karşımızdaki insanın yerine kendimizi koyabiliyoruz. o insanın kalbinde sızı olarak kalmak istemiyoruz. ayrıca insanlar böyle bir şeyi arzularının çok olmasından dolayı değil vicdanları zayıf olduğundan yapıyor. geceleri vicdanına sarılarak uyuyan hiçbir erkek bunu yapmaz, yapamaz.

    kısacası karşısındaki insanın acısını, öfkesini, hayal kırıklığını duyabilen hiçbir erkek buna teşebbüs bile etmez.