üzerinde saatlerce düşünülesi sorulardır.
akşam haberlerde size ne söylerler bilmem ama, bilim insanları evrim teorisinin gerçek olup olmadığı (ki su götürmez bir gerçektir), iklim değişikliği ve küresel ısınmanın gerçekliği (gerçektir) veya çocukların aşı olmasının gerekli olmadığı (gereklidir) gibi konularda ağız dalaşına girmezler. tartışmazlar bile. bilimin işleyiş yöntemi bu değildir çünkü. bilim 'tanrı var mıdır?' gibi sorulara da yanıt aramaz. bilimin işi değil bu. çünkü tanrı varsa bu bizi ilgilendirmez. ama yanıt aradığı sorular var bilimin. bilim de zaten bu yanıtsız soruları cevaplandırma merakımızdan ibarettir. cevaplandırılması gereken daha çok soru isteriz biz..
türkiye'de insanlar, akşam, eşlerinin onlara mandalina soyması eşliğinde yetenek sizsiniz izlerken sıkılır, zaplar ve hüppeli ahmet coca'nın uzay ve bilim insanları hakkında yaptığı sıçmıklara denk gelir ve ''hahahağ, yav ne gomig adam yav şu hüppeli, hahahağ'' diye eyyorlar ve zaplar ve taner caslaman gibi bilim filozoflarının ! dinle bilim arasında ilişki kurmaya çalışmasını konu edinen programları hayretli bakışlar ve boş beyinlerle izler. bunlardan kendince sentez çıkarır ve bunu muhabbet ortamında sıçar ve herşeyi bildiğini zanneder ve saire. tabiki hiçkimseden bir aynştayn olmasını veya bilimle ilgilenmesini bekleyemeyiz. ama madem ilgilenmiyorsun yorum yapma be adam..
evrenle ilgili bildiklerimiz her geçen gün artıyor. bkz:bilimde bu hafta. ama, tabi ki bu her şeyi bildiğimiz anlamına gelmiyor. çünkü hiç kimse her şeyi bilemez. mamafih insanlar, bilim insanlarının her kuşu şeyaptığı, bir leyleğin kaldığını zannediyor. lakin öyle değil.
mesela cevaplandırmaya çalıştığımız 10 soruyu ele alalım: bissmm...
1. evrenimizde madde neden antimaddeden daha fazla?
bu soru üzerine düşünebilmek için parçacık fiziğini bilmemiz lazım. anlamadınız dimi? hehe. kuantum fiziği yani. hani evrenden bin lira isteme filan. kötü enerjiyi evrene yollama filan. kuantum filan. bilimle uğraşan kızlar eqlesin .s .s neyse.. ha işte o zannettiğiniz gibi birşey değil. lakin hiç uğraşmayın da. öğrenmenize hiç gerek olmayan birşeydir parçaçık fiziği, tabi eğer büyük hadron çarpıştırıcısında atomaltı parçacık aramıyorsanız.. demek istediğim, madde ve antimadde adlarından da anlaşılacağı üzere birbirlerine zıt şeyler, etkileşime geçtikleri zaman birbirlerini yok ederler ve geriye hiçbir şey bırakmazlar. bu birbirlerini yok etme meselesinin çoğu evrenin bebeklik dönemlerinde gerçekleşti. ama bu savaştan geriye milyar kere milyar sayıda galaksileri, yıldızları, ''biz insanları'' ve geri kalan herşeyi oluşturmaya yetecek kadar madde kaldı. peki bu nasıl oldu? şöyle bir açıklamamız var: mezonlar. bunlar ikili kuark sistemine sahip atomaltı parçacıklardır. bir kuarkla, herhangi bir karşıtkuarktan oluşurlar. ömürleri çok çok kısa sürelidir. hemen bozulurlar. bozulma sürelerini 'bir an' diye açıklama bile yanlış bir bilgi olur. hemen bozulurlar... bu ve benzeri ayrıntılar standart modelin inceleme alanıdır fakat bahsetmemiz gereken bir 'b mezonu' vardır ki bozulma süresi anti-b mezonundan daha uzundur. bu da bildiğimiz evrendeki materyalin oluşmasının sebebi olabilir.
2. büyük patlamadan 3 dakika sonra ortaya çıkan lityum nereye gitti?
evrendeki lityum miktarı, olması gerekenden 4 kat daha az. peki ama geri kalan lityum nereye gitti?
evrenin başlangıcından 3 dakika sonra başlayan ve ilk 20 dakika boyunca devam eden döneme ilk nükleosentez dönemi denir. bu dönem 3 elementin oluşma dönemidir: hidrojen, helyum ve lityum. hani şu periyodik cetvelde 1, 2 ve 3. sırada bulunan elementler.. bu elementlerden başka elementin oluşmama sebebi evrenin sıcaklığının ilk 20 dakikada kuarkların proton ve nötron oluşturmasına imkan vermeyecek düzeyde olmasıdır. bu yüzden o zamanda sadece hidrojen, döteryum, helyum-3, helyum-4, lityum-6, lityum-7 ve berilyum oluşmuştur.. şu anda evrendeki hidrojen ve helyum miktarı olması gerektiği gibidir. ama lityum büyük oranda kaybolmuştur. nereye gittiği ise bir muamma.
3. kütle çekimi nedir, neden vardır?
kütle çekimi.. ayı dünyanın çevresinde, dünyayı güneşin çevresinde bizi dünyanın yüzeyinde tutan 'şey'. bunlar herkesin bildiği şeyler, dünyanın düz olduğunu iddia eden dayı, pardon, ayı! hariç. bunu biliyoruz ama kütle çekimini henüz anlamlandıramıyoruz. kütle çekimi nedir, neden vardır? neden atomlar büyük oranda boşluktan meydana gelir? neden atomları birarada tutan güç kütle çekiminden farklıdır? kütle çekimi aslında kendi başına bir parçacık mı? şu anda cevaplandıramıyoruz..
4. karanlık madde neyden oluşur?
evrenin %25ini kaplar karanlık madde. ama görülmez. elinizi açıp onu tutsanız, göremezsiniz. aslında karanlık madde avucunuzda durmaz. elinizi geçer, yerin içinden geçer ve dünyanın öbür ucundan çıkar. oradan geri döner. ve gider ve gelir. çünkü yerçekimsel bir çekimi vardır karanlık maddenin. tüm bildiklerimiz bunlar. karanlık maddenin ne olduğunu henüz çözebilmiş değiliz.
5. karanlık enerji nedir?
bilimin henüz çözemediği sorular içinde belki de en esrarengiz olanı budur: karanlık enerji nedir?
karanlık enerji, enerjinin başka bir formu olduğunu varsaydığımız enerjidir. boşluğun enerjisidir, gavurların deyimiyle -energy of nothing-. galaksileri birbirinden ayıran enerjidir karanlık enerji. evrenin %73nü kaplar. hakkında bildiklerimiz bundan ibarettir. daha fazlası değil.
6. evrende yalnız mıyız?
gözlemlenebilir evren 92 milyar ışık yılı çapında; milyar kere milyar galaksiler, yıldızlar vb. ama yaşamın olduğunu bildiğimiz tek gezegen bizimkisi. peki ama herkes nerede? evrenin bir köşesinde bir parti var ve biz dünyalılar bu partiye davet edilmedik mi? davet edildik ama kendimizle ettiğimiz kavgalar yüzünden bu daveti farkedecek zamanı bulamadık mı?
aslında evrende yalnız olmamız çok çok düşük bir ihtimal. -fermi paradoksu bu konuyu inceler.- peki madem yalnız olmadığımıza dair bilimsel olarak kanıtlarımız mevcut, neden hala iletişim kurmadık? cevap basit: bilmiyoruz. ama birkaç hipotezimiz var. mesela bize gönderilen sinyalleri kaçırdık. veya onlar bize sinyaller gönderdiğinde bunu algılayacak teknolojimiz yoktu. veya bize hala sinyal gönderiyorlar ama algılayacak teknolojimiz yok. veya evrende yalnız mıyız sorusunun cevabı çok çok çok düşük bir ihtimal, gavurların deyimiyle -the extremely unlikely scenario- evrende yalnızız.
7. yaşamın kaynağı nedir? yaşam nasıl oluştu?
yaşamın evrimini inceleyen çalışmalar evrim teorisinde mevcut. ama yaşam nasıl başladı? bu soru da hala cevaplandırılması gereken sorular arasında. iki hafta önce rosetta'dan ayrılan philae sondası kuyruklu yıldızda organik moleküller bulmuştu. bunlar detaylıca incelenecek. ama bildiğimiz birşeyi desteklemesi bekleniyor bulguların: yaşam dünyaya kuyruklu yıldızlardan geldi. ama bu da yaşamın nasıl oluştuğunun cevabı değil. bize ancak soruyu öteleme imkanı verir: yaşam, kuyruklu yıldızlara nereden geldi?
8. neden uyuruz?
cevab veremedi. bu sorunun cevabını da henüz veremedik. uyuduğumuzda vücudumuzun bakım-onarım işlerini yaptığını biliyoruz ama neden uyuduğumuzu bilmiyoruz. uyumayan organizmaların olduğunu da biliyoruz ama biz neden uyuyoruz? bilmiyoruz. ama bu sorunun cevabının evrim teorisinde olduğunu biliyoruz. evrim, candır.
9. hayvanlar nasıl göç eder?
birçok hayvanın yıl boyunca mevsimsel sıcaklık değişimlerinden korunmak için, kullandıkları yiyecek, su vb. kaynakların değişmesinden veya üremek için göç ettiğini biliyoruz. peki ama bunu nasıl yapıyorlar?
bazılarının dünyanın manyetizmasını kullandığını biliyoruz. diğerlerinin yönlerini nasıl bulduğunu bilmiyoruz ve bazen bu yön bir doğrultuda binlerce kilometre olabiliyor. oraya gitmeleri gerektiğini nasıl anlıyorlar? her yıl, hangi mevsim göç etmeleri gerektiğini nasıl anlıyorlar? henüz bilmiyoruz.
10. levha tektoniğinin çalışma prensibi nedir?
soruyu okuduğunuzda 'yuh lan, onu da mı bilmiyoruz?' diyebilirsiniz. lakin gerçek budur. levha hareketlerinin kıtaları hareket ettirdiğini, depremlere, volkanik patlamalara, dağların oluşumuna neden olduğunu biliyoruz. lakin levhalar neye göre hareket ederler bilmiyoruz.
2015 editi: levha tektoniğiyle ilgili yeni gelişmeler var
<<
http://www.nature.com/…/n7537/full/nature14146.html
stern, t. a., et al. a seismic reflection image for the base of a tectonic plate. nature, 2015, 518.7537: 85-88.
>>
jestemturk3 profili
-
bilimin cevap bulamadığı sorular
-
gonca vuslateri'nin yeni imajı
(bkz: sik kafalı japon askeri)
-
okul ikincisi olduğunu öğrenen kızın tepkisi
aptal aptal yorum yapmaya gerek yok. üniversitelerde okul birincileri için ayrıcalıklar vardır. okul birinciliği kontenjanı vardır yani. son gün notlarıyla oynanıp birinciliği elinden alınmış bu kızın. yani doğrudan üniversite şansı torpili olana verilmiş. bu ihtimaldir, gerçek değildir diyemiyorum çünkü yaşadığımız ülkeyi ve onun insanlarının ne kadar ahlaksız, şerefsiz, namussuz ve çıkarcı olduğunu biliyoruz. hakkı yenen bir insanın kapris yaptığını söylemek aptallıktır, dumkofluktur.