elimde çekirdeğim, öss'den yeni çıkmış sözlükçülerin atışmasını izliyorum. biri nuh nebi'den kalma, miadını doldurmuş pozitivizm övüyor, biri kalkmış analitik zekanın "sayısalcı zekası" (o nasıl bir zeka tiplemesi ise fdhgdfgkj) olduğunu iddia ediyor...
frankfurt okulu, eleştirel teori, lineer determinizm filan dense bön bön bakacak, yapısökümcülük dense hemen "fular" esprisi yapacak tipler kalkmış birbiriyle sidik yarıştırıyor. "sayısalcınız" olsun, "sözelciniz" olsun, hepiniz eşit derecede bilgi sahibi olmadan fikir beyan eden tayfadansınız. secret okuyup kuantum üzerine konuşma cesareti gösteren sosyal bilimciler, yılmaz özdil okuyup siyaset felsefesi üzerine ahkam kesen mühendisler olarak bence o yüzden boşuna birbirinizi yemeyin.
(bkz: durun siz kardeşsiniz)
sayısalcıların boktan sosyal analizler yapması
-
-
(bkz: ışid ile aramızda 360 derece fark var)
konu kilit.