bir tanesiyle taze kavga ettiğim zat.
otobüste gidiyorum geçen. tıklım tıklım. ilk duraklarda binmenin verdiği avantaj ile köşelerden birinde oturuyorum. cam da hafif açık. ter kokusunu bastıran bir oksijen kütlesi hafif hafif otobüsün içine yayılıyor. kulağımda kulaklık. müzik son ses. öyle ki biri ananı sikeyim dese duymam, tepki vermem. pencereden dışarı izliyorum. kafamda deli sorular. bir yandan chp mi hdp mi'yi düşünüyorum, bir yandan ofisteki manyak karı istifa etti diye seviniyorum, bir yandan geçen hafta sonu buluşup da beni çağırmayan arkadaşlarımın neden böyle davrandığını düşünüyorum, sorun bende mi? onlarda mı? çok mu değer verdim yine? ah ah yine kazık yedin iyi mi? diye geçiriyorum içimden. anlayacağınız bin bir türlü fani dünya derdine çözüm bulmaya çalışıyorum.
bu esnada otobüs bir doluyor, bir boşalıyor. ama ben görmüyorum, ilgilenmiyorum da. ineceğim durağa yakın, bir adam genç bir çocuğa "kaç yaşındasın?" diye soruyor. çocuk genç, tecrübesiz, maksimum 16-17 yaşında. temiz yüzlü de bir çocuk bak, tongaya düşüyor "17 yaşındayım" diye cevap veriyor. (ben olsam adama direk pardon size ne? ne için soruyorsunuz? derim ama çocuk tecrübesiz)
sonra adam "ben senin üç katı yaşındayım. fazlası da var. sen otur ama. rahatın bozulmasın." diyor. çocuk inanılmaz mahçup. oysa ki yolculuğun başında yaşlı bir teyzeye yol vermişti sübyan. o teyze inince afedersin götü koltuğa yeni değmişti. çocuk oturun siz diye yer verdi ama adam oturmuyor ve laf sokmalarına devam ediyor. çocuğu itin götüne soktukça sokuyor. karışma diyorum kendime ama tutamıyorum ve adama atlıyorum direk.
g: ben
x:adam
g: pardon da yeter artık. genç bir çocuğu toplum içinde bu kadar rencide etmenize izin veremem. haklılık payınız olabilir ama siz de bir genç ile nasıl iletişim kurduğunuza dikkat edin. evinizde değilsiniz? hangi hakla herkesin içinde bu genci azarlıyorsunuz?
x: (adam dumur) bu tipleri savunan da varmış demek. bunu da görmüş olduk!
g: çocuk sizden önce zaten birisine yer vermişti ve o koltuğa yeni oturdu. gençler otobüsteyken sürekli sizi takip etmek zorunda değil. görmemiş olabilir. kalabalık zaten. siz her zaman bir gençten kibarca yer rica edebilirsiniz. kimsenin de sizi geri çevireceğini sanmam. ha geri çevrilirseniz o zaman söyleyin bu söylediklerinizi.
x: siz kim oluyorsunuz da karışıyorsunuz? annesi misiniz?
g: kim olduğum sizi ilgilendirmez ama sırf o çocuktan çok yıl önce doğdunuz diye bu şekilde toplum içinde onu aşağılayamazsınız. haddinizi bilin. illa ki uyarmak istiyorsanız, yanına gidip alçak bir ses tonuyla yaptığının doğru olmadığını söyleyebilirsiniz. kime bu pozunuz? herkes sizi dinlemek zorunda değil!
x: homurdanır bu arada otobüste bana hak veren sesler çıkmaya başlar.
g: ben iniyorum burada. buyrun oturun. gençleri de taciz etmeyi bırakın.
inerken arkama baktım, çocuk gizlice eliyle alkış yapıyordu bana. canımın içi. 30 yaşındayım ama kendi evladım gibi savundum.