elçin sangu

  • bence bu geceki tavırlarıyla aşırı realistik bir seks oyuncağından fazlası olmadığını herkese göstermiştir.

  • şımarık, bir on yıl geçmeden - belki 5- "neydi o kadının adı?" diye anılacak bir tipitip.

    buraya uzun uzun yazsam yaptığı saygısızlığı, anlamaz büyük ihtimal. ben yine deneyeyim.

    bak elçin sangu,

    sen bir diziyle meşhur olmuş, çok aşırı şımarık ve malesef bunu buram buram yansıtan, bir kadınsın. sevimli olduğunu sanıp el sallıyorsun ya cüneyt arkın'a, orada herkes "hey ihtiyar, az konuş da ödülümü alayım" dediğini anlıyor, kimse salak değil. bu yüzden bu gece liseli ve ortaokullu olmayan herkes sana sinir olmuştur. onlar da büyüyünce videoyu izleyip "ay haspam" diyeceklerdir.

    cüneyt arkın'a sırt dönmek. yüz yıl sonra da anılacak bir duayene, bir stara sırtını dönerek konuşmak. bayramda, dedenin uzattığı eli kıçınla öpmeye kalkmak gibi bir şey yaptığın. öyle saygısızlık, öyle ayıp.. hatta küfür etmek adeta. "sen kimsin, ben elçin sangu'yum ve senden önemliyim" dedin adeta cüneyt arkın'a... kestiği tırnak olamazsın bu gidişle ve şımarıklıkla.

    bak partnerine, bir adım bile öne geçmek istemedi, yandan konuştu, markelemedi cüneyt arkın'ı. oyunculuğunu eleştirebilirim ama bu saygılı tavırları, had bilmesi barış arduç'a uzun bir kariyer yaptıracak, eminim.

    cüneyt arkın konuşuyor, yanda etek sallıyorsun, gülüyorsun, oğlunu meşgul ediyorsun, cüneyt arkın'ın dikkatini dağıtıyorsun. kendini cüneyt arkın'dan önemli mi sanıyorsun? gerçekten bunu sanıyor musun? önemli? cüneyt arkın'dan?

    senin gibi çok şımarık star öğüttü bu ülke. nerde mütevazı sanatçı varsa o kaldı eleğin üstünde. bak orhan gencebay'a, bak şener şen'e, bak türkan şoray'a, bak star diye anılan isimlere... bir de kendine bak sonra.

    anlamayacaksın bu yazdıklarımı biliyorum ama yine de yazayım dedim.

  • aslında birçok ismin altına yazmak isterim bunu ama şimdi popüler olan ve sürekli karşımıza çıkan bu isim olduğu için buraya yazıyorum. beren saat, tuğba büyüküstün, bu kadın, meryem uzerli ve bunların erkek versiyonları. polat alemdar, kenan imirzalıoğlu, kıvanç tatlıtuğ falanlar filanlar. bir de bunların şarkıcı versiyonları var.

    dünyanın birçok yerinde böyle oluyor biliyorum ya da bilmiyorum. ingiltere'de de böyle mi oluyor?? fransa'da veya almanya'da? amerika'da kesinlikle böyle oluyor ama onu biliyorum. nasıl mı? insanlar arasındaki gelir eşitsizliği dibi vurmuşken, politikacılar ve onların beş para etmez ahmak evlatları define kaçakçılığından rüşvet aracılığına her türlü işle parayı vururken insanlar üç kuruş paraya birilerinin ağız kokusunu çekmeye mecbur bırakılıyor.

    sonra araya yukarıda saydığım gibi bir şekilde meşhur olmuş insanları çıkıyor reklam denilen dünyanın en gereksiz endüstrisi (evet gereksiz çünkü mühendis belki de o zincirin en önemli halkası olmasına rağmen pazarlamacısı ve reklamcısı yani aslında bir boka yaramayan adamları daha çok kazanıyor) bu insanlara yatırım yapıyor. dün senin benim gibi yaşayan insanlar bir anda deli gibi paralarla oynuyorlar. o bilboardlar var ya hepsini cayır cayır yakmak istiyorum. o mağazaların hepsini bombayla havaya uçurmak istiyorum. bu reklamların hepsi adaletsizliği zorla poz vermek için gülücükler saçtırılmış insanlarla pazarlıyor. sen olsan o paraları almaz mısın diye soracak biri lanet olsun evet alırım. ben de bu saydığım isimlerden biri olurum. kim olmaz ki?

    ancak bu adaletsizliğe artık katlanamıyorum. yukarıda saydıklarım da reklam yüzü değil adaletsizliğin yüzü oluyor benim için ve onların o gülücüklü bilmem neli yüzlerini görünce daha da öfkeyle doluyorum. bizi ağlatma pahasına adaletsizliği bunlarla pazarladıkları için.

    popüler olan iğneyi bile sevmiyorum, tüketmiyorum. 5 yıldır aynı telefonu kullanıyorum çünkü hala çalışıyor ve bozulmadı. tanımadığımız bu insanları birden meşhur edip onları benim gibilerin öfke tahtasına çevirenlere de lanet ediyorum. bunlar da insanlıklarını yitiriyorlar işte bir yerde. mecburen. ünlülerin çoğu bende piç hissi uyandırıyor, nereden çıktı bu diyorum belli değil. neyse. hepimiz piç edildik zaten bu düzende. birileri daha çok bedel ödüyor sadece.

    üniversiteden mezun olup iş görüşmelerine gidince bağdat baharat ruhu neymiş görünce daha iyi anlarsınız ne demek istediğimi.

  • yeri göğü ben yarattım dese "çıkar şu üstündekileri ne dediğin anlaşılmıyor" derim.

    not: dürüstüm.