baro başkanlarının ankara yürüyüşü

  • aynı baroya bağlı olduğum farklı siyasi görüşten yüzlerce meslektaşımın bilfiil bu yürüyüşe destek verdiğini görüyorum. sebebini çok kısa açıklamam gerekirse:
    1. birbiriyle alakasız hatta birbirine taban tabana zıt siyasi görüşteki avukatlar asgari bir müşterekte buluşur. bu da yaşama hakkından sonra en temel insan hakkı olan savunma hakkıdır. bu roma imparatorluğu'nda hukuken kişi sayılmayanlardan (bkz: köle) dahi esirgenmemiş bir haktır öyle diyeyim. kimi hukuki bilgisini zenginin güçlünün hakkını savunmak için satar kimiyse toplumun en alt katmanına itilip marjinalleştirilimiş insanların hakkını savunmak için kullanır. tıpkı bir yazılımcı ya da doktor gibi.
    2. barodan lisansını alan bir avukatın bilgisinden nasıl yararlanacağı avukata kalmıştır. baro disiplin ve etik prensiplerini ihlal etmediği müddetçe barodan kimse "hop hemşerim n'apıyorsun" demez diyemez. tam bu sebepten de bakkal hilmi abinin de, tayyip erdoğan'ın da zamanında fetullah gülen'in de apo'nun da avukatı olmuştur, olur.
    3. zamanında erdoğan'ı da gülen'i de apo'yu da savunmak isteyen bunlarla ve bunların siyasi görüşüyle hiçbir alakası olmayan avukatlar olduğunu biliyorum. isim vermeyeceğim ama bir tanesi örneğin kendi çocuklarından ultimatom yedi "eğer bu herifi savunursan torununu bir daha göremezsin" diye. adamın derdi liberal demokrasi insan hakları ama toplumdan soyut bir birey değil dikkate alması gereken başka etkenler var.
    4. heh işte o etkenlerden biri "ulan başım baroyla derde girer mi?" "bu adamı savunursam lisansımı kaybeder miyim lan yoksa?" değil.
    5. zurnanın zırt dediği nokta da burası. çoklu baro safsatası yani partili baro ile baro artık meslek örgütü niteliğinden çıkacak ve avukata siyasi görüşü sebebiyle hesap sorulan bir siyasi teşkilata dönüşecek. hepimiz biliyoruz ki avukatlar akp il baro teşkilatından olan ve olmayan yani yandaş ve bağımsız olarak ayrılacak. akp il baro teşkilatı zamanla tüm yetkileri toplarken bağımsız avukatlar fişlenecek lisanslarını kaybetme tehlikesiyle boyunduruk altına alınacaklar.
    6. artık kimin kimi savunduğu kime karşı ne söylediği kimin hangi dosyayı aldığı vb. tayyibistanın keyfine göre şekillenecek. çoğunluğun g.tü tayyibistan'ın istemediği birini doğru düzgün savunmaya yetmeyecek. o azme mertliğe ve korkusuzluğa sahip bir avuç da zamanla lisanslarının iptaliyle karşı karşıya kalacak.
    7. bu bağlamda bu yürüyüş ve bu tartışma siyasiyse şöyle siyasidir: türkiye'de azıcık bir demokrasi kırıntısı olsun mu yoksa o bile olmasın tam bir totaliter rejime mi geçelim? öyle olabilir işin "siyasi" kısmı.

    edit: baya kısa açıklamışım kusuruma bakmayın.