genç arkadaşlar bilmez orta yaşlılar daha iyi anımsar. biz bu hallerden çok daha kötüydük. çok daha ağır yenilgiler de alıyorduk. ancakkk insanlar daha sıkı bağlıydı milli takıma. takoz recep'in orta sahada attığı gole tüm apartman sevinirdi ve skor anca 3-1 gelmişti. o da bir isviçre maçıydı. yenilsek bile "ne gol attı be recep" derdik. peki neden bu hale geldik? çünkü milli takım herkesin takımı olmaktan çıktı. ulan referandumda "sen de var mısın ardacığım" diyen adamın oynadığı takım mı herkesin takımı olacak? ne yani ben yokum referandum da o zaman bizden değilsin diyor adam. siyaset takımın iliklerine kadar işlemiş. hal böyle olunca zaferlerde sevinenler azaldı, mağlubiyetlerde öfke kat be kat arttı. en son burak'ın açıklamalarına bir bakın. milletimiz hakkını helal etsin. bu cümle size tanıdık geldi mi? bir düşünün!
eskiden milli takımda prim vs konuşulmazdı. şimdi çaycı bile prim almadan çay dağıtmıyor. alınan paralar da dudak uçuklatıyor. biliyor musunuz, ülke de yüzlerce müzisyen intihar etti. parasızlıktan. e şimdi biz bunları göreceğiz, hadi tamam primi de kabulleneceğiz, sonra sen rezil oynayacaksın, e biz de bizim çocuklar diyeceğiz. bizim çocuklar nesli hırvatistan'dan 119. dakikada gol yiyince "kalkın çocuklar maç daha bitmedi" diye milleti ayağa kaldıran rüştülerle bitti. skor 2-1 olmuş golü atan dahil tüm topçular götünü kaleye dönüyor.
e haliyle bir de suçlu lazım. onu da şenol hoca bulmuş. kamu oyunda oluşan negatif baskı ve medya demiş. haklı tabi ki. aslında türk halkı 10-0 da yenilse alkışlamalı hatta üstüne 10milyon euro daha ekleyip teşekkür etmeli takıma.
ya kokuşmuşluğa bakar mısınız? adam milli takım teknik direktörü, takımı başıboş bırakmış, en az koşan takım olmuşuz, istatistiklerde yerlerdeyiz ama adamın derdi yabancı kısıtlaması. ve bunu savunana adam maaşını euro ile alıyor. şimdi biz sahip çıkmalıyız değil mi? evet, tabi ki.
hadi bir şey daha diyeyim içim rahatlasın. 2002 dünya kupasını hatırlayanlara sorun. oğlum ben galatasaraylıyım kendimi bildim bileli. ulan ben yırtındım hakan şükür çıksın ilhan mansız oynamalı diye. yok, inadım inat. oynatmadı i.mansız'ı. az buçuk futbol bilen, ister fbli, ister gsli ister bjkli olsun.bir sorun o döneme. biz şenol hoca ile mi 3. olduk, yoksa onun inadına rağmen mi 3. olduk? iyi hoş hocadır ama delirtir insanı.
velhasıl ligler başlayacak. döndük başa. eyyamcı hakemler, kafasına göre var sistemi, ehli keyf tff... bu lig benim ligim diyen var mı içinizde. millet izleyecek yine. neden mi? iki küfür edecek buralarda kafa dağıtmak için. zira fatih terim'in bir ara dediği gibi "galatasaray üst üste 20 kez şl şampiyonu olsa borcun faizini anca öder" yani takımlar bile boktan durumda.
ama çözüm basit. burak kardeşimizden gelsin.
"halkımız hakkını helal etsin."
birileri birilerine hakkını helal edecekse, gece gündüz bu ülke için çalışan, 3 bin yazıyla üç bin lira ile evini geçindiren anne-babaya, doğuda elinde silah tavşan uykusuyla sınırı koruyan mehmetçiğe, milleti iyileştireceğim derken ölen veya ölmeye yaklaşan sağlıkçıya, iki öğrenci yetiştireyim ülkeye faydası olsun diye bekçiden daha az maaşa çalışan öğretmene, her gün yaşam ünitesiz madenlere inen madencilere ve bu insanlar gibi alacakaranlıkta işe çıkıp zifiri karanlıkta evine dönen garibanlara etsin."bizim çocuklar" bu listenin yemin ederim en sonuna bile yazılamaz.