yazarların arzuladıkları yönetim rejimi

  • (bkz: sibel can rejimi)

    şaka bir yana, arzu ettiğim yönetim şekli kulağa biraz ütopik geliyor. fakat insanın eninde sonunda bir gün bu düzene ulaşacağına inanıyorum. fresco'nun güzel bir sözü vardı "ordularınız, donanmalarınız, cezaevleriniz, polisiniz olduğu müddetçe uygarlaşamayız. hiçbir ulus medeni değil." asıl gönlümden geçen bu. fakat şu an için ülkenin her şehrinde özerklik olmasını isterim. sadece doğu için falan değil, batı için de öyle. her şehrin kendine has bir kimliği, bir yapısı var. kendi yerel yönetimleriyle kaderlerini rahatça tayin edebilmeliler bence. kader derken kastettiğim yozgat devleti, elazığ düklüğü, afyon beyliği, urfa krallığı benzeri şeyler değil*

    şöyle bir durum var, şu an biz iç anadolu'daki muhafazakar seçmenin istediği şekilde yönetiliyoruz. örneklerle anlatmayı deneyelim: yani konya'da verilen oy, senin edirne'deki yaşamını etkiliyor. oysa ikiniz de yapı olarak çok farklısınız. oysa yaşadığın yerle ilgili kararı sen vermelisin zira sen yaşıyorsun orada. şehirlerin kendilerine özgü kuralları olursa, herkes mutlu olur kanımca. yani erzurum'dakiler alkol satılmasına karşıdırlar, bununla ilgili karar alınır ve erzurum'da alkol yasaklanır. çünkü oradakiler öyle istemiştir. muğla'dakiler yasaklanmasını istemiyordur hatta geceleri de serbest olmasını istiyordur, karar alırlar ve istedikleri gibi olur. böylece muğla da erzurum da mutlu olur. diğer türlü olunca erzurum mutlu oluyor, muğla üzgün muğla yalnız muğla kimsesiz bir başına ...