dünden beri şu saçma sapan, gülünç başlığa yazmamaya çalışıyorum. hurafelere inanan yani elle tutulur gözle görülür verilerle ispatlanamayan masallara inanan bir dincinin gelip de pozitif bilim ile yani elle tutulur gözle görülür veriler ile ispatlanan araştırmaları kendine yol edinen bir ateiste mantıksız demesi kadar gülünç, hadsiz, çapsız bir beyan olamaz.
örneklendirelim. düşünün şimdi; dünya üzerinden bir sel oluyor, bütün insanlık yok oluyor, sular altında kalıyor. ama bir adamı öncesinde kanatlı melekler uyarıyor! o adam da kanatlı meleklerin kendisine verdiği tarife göre sedir ağacından bir taka yapıyor. sonra dünya üzerindeki bütün hayvanları o göt kadar takaya dolduruyor, mavi balina da dahil. ve sonra canlı alemi bu taka içindeki hayvanlardan tekrar dünyaya yayılıyor. dinci bu masallara inanıyor ama matematiksel veriler ve gözlem sonucu elde edilen kuramları kendine düstur edinen ateiste mantık dersi vermeye kalkıyor lan! şaka gibi. sorsan nuh'un gemisindeki saçmalıkları, 'o bikerem metafor, tımım mı' der. olmadı, kalp gözümüz kapalı diye mızıkçılık yapar. bahaneleri bitmez bir türlü. madem ben sana bilimsel veri sunduğumda, ''ama bir kalp gözü olayı'' diyeceksin, yani ispatlanamayan bir olgu üzerinden tartışmayı kilitleyeceksin, ne diye başından tartışma başlatıyorsun?
bir de gitmiş, sözlükte bilimsel girdiler yazan kişilerin sözlerini araklamış, 'sıfır noktasında bilinç bik bik bik' gibi boş beleş laflarla kendine saygı duyulmasını sağlamaya çalışıyor. sorsan fizikte ve matematikte sıfır noktası nedir diye, aradaki farkı tanımla desen, açıklama yapamaz.
bak dinci kardeş. bilim tanrı'nın varlığını ya da yokluğunu ispatlamakla uğraşmaz. bilim bilimdir. araştırır, gözlem yapar, veri toplar, matematik ile bu verileri ispatlar. bir gün olur da, tanrı'nın varlığını ispatlarsa eğer bilim, bu veriyi dünya ile paylaşır. bilim nesneldir. kompleksleri yoktur bir dinci gibi. hele hele kaypak hiç değildir. dinci, inancı ile çatıştığı için evrim teorisini yasaklar ama öte yandan inancına taban bulabildiği kuantum fiziğinden medet umar. yarın izafiyet teorisi ve kuantum fiziğini tek elde toplayan bileşik alanlar kuramı tanrı'nın yokluğunu ispatlarsa, bu sefer de dinci kuantum fiziğini yasaklamaya çalışır.
din olgusu hakkında; zaten avrupa'da ortaçağdan itibaren en önde gelen teologlar 'saçma olduğu için inanıyorum*' demiştir. yani inanç sadece kişinin vicdanı ve tekamülü ile orantılıdır. saçma olsa da inanırsın, saçma olmasa da. senin vicdanın. bunu açıklama ihtiyacı duymaz gerçek inanırlar. uzun sözün kısası; inanıyor musun, git ötede inan. kimsenin hayatına 1500 sene öncesinde uydurulmuş zırvalarla karışma, kafi.
heiglot21 profili
-
ateistlerin mantıksal problemleri
-
sefanı çapulcular sürüyor hasretini biz çekiyoruz
türklerin avrupa'da sürekli aşağılandığından dem vurulmuş ve bu yüzden bu tarz tepki bir nevi anlayışla karşılanmış birileri tarafından.
neden avrupa'da fransızlar, ingilizler, arjantinliler, japonlar aşağılanmıyor da, türkler aşağılanıyor, hiç oturup bunu düşünüyor musunuz? neden bir isviçreli pasaport kontrollerinde zorlanmıyor da türkler her seferinde hor görülüyor, hiç oturup bunu düşünüyor musunuz? bunun senin geri kalmış kültürün ve cehaletinle veyahut ülkenin her seferinde 'gavurlar, ahlaksız batı' diyerek hakaret ettiği hükümet politikalarıyla ilgisi olmasın sakın? ne kadar çok seviyorsunuz mağdurları oynamayı, her şartta ağlayıp zırlamayı. biraz da çuvaldızı kendinize batırın. hep sizin haklı olduğunuz ve başkalarının hep düşman olduğu bir dünya görüşü ağır, psikiyatrik hastalık semptomudur ayrıca. tedavi gerektirir.
sen nasıl, kadın ya da erkek farketmeksizin suudi arabistan'a gittiğinde başına saçına, giyimine kuşamına, yediğine içtiğine dikkat ediyorsan, yani içinde bulunduğun toplumun kültürüne ayak uyduruyorsan, aynısını avrupa'da da yapacaksın. farzı misal hindistan'da sokak ortasında inekler dolaşır, türkiye'de sokak ortasında inekler dolaşabiliyor mu? bunun için mağdur olup ağlayan bir hintli gördün mü sen hiç? sen yozgat'ta, çorum'da leş gibi sarımsak yiyip otobüse binebilirsin ama aynısını münih'te yaptığında tepki görürsün. çorum'un kültürü başka, münih'in kültürü başka çünkü.
bu aynen şuna benziyor; cahil, eğitimsiz, ahlaksız insanların mütemadiyen 'halkın seviyenize inmiyorsunuz' diye sızlanmasına. çağdaş, medeni ve sorumluluk sahibi bir insan olamıyorsunuz ama sürekli halkın seviyesine neden inmiyorsunuz diye zırlayıp duruyorsunuz. sen neden seviyeni bir gün yükseltmek için uğraşmıyorsun?
tanım: evet, cinsiyetçi küfürlere ben de karşıyım ama buna orospu çocuğu demek, para karşılığı bedenini satmak zorunda kalan bir orospuya en ağır küfürdür. sefa sürmek istiyorsan buyur gel. almanya'da demokratik bir ülkenin her fırsatından yararlanıp, türkiye'de ortadoğu diktatörlüğü isteyen şerefsiz it seni. -
28 mart 2017 halkbank ceosunun abd'de tutuklanması
(bkz: deliğe süpürmeyin kullanın)
(bkz: bir abd projesi olarak akp)
(bkz: bop eşbaşkanı)
(bkz: yahudi cesaret madalyası)
aktroller yine salyalarına hakim olamayarak, içinde bol bol 'siyonistler, illumünati, karper üçgen peyniri, koduk mu rockefeller'e, kahrolsun amerika, kalleş vatan hainleri, pis fetöcüler, adi pkk'lılar, cehape, üçüncü köprü, bizi çekemiyorlar ayol' tabirleri geçen cümleler kurmuşlar.
amına koyduğumun salakları sizi. daha kime, 15 senedir neye oy verdiğinizi bilmiyorsunuz. kör cehaletiniz, mide bulandıran biat hevesiniz ve allahın belası çomar zihniyetinizle 15 senedir ülkenin ebesini siktiniz ebesini. bir kere dönüp düşünmüyorsun. acaba bende de hata var mı diye? acaba ben de milyon dolarlık kol saati takmak isteyen, paracıkları sıfırlayan, ayakkabı kutularında saklayan adamları savunuyorum, bir yerde yanlış yapmış olabilir miyim diye bir kere düşünmüyorsun. varsa yoksa tek derdiniz bir adam. sırf kendi çıkarı için pkk ile masaya oturmuş, sikik suriye politikası yüzünden sınırlarında kürdistan kurulmuş, amdan götten uydurulmuş fetö davaları ile dünyanın en güçlü ordularından birisini teröristlere teslim etmiş, akrabaları zengin olsun diye ışid'e göz yummuş, bizzat türkiye sınırları içinde palazlanmasına neden olmuş bir adama toz kondurmuyorsunuz. herkes ama herkes suçlu. herkes ama herkes vatan haini. oysa siz sütten çıkmış ak kaşıksınız!
delikten süpürülmeyip kullanılan bir partinin artık üzerine sifon çekilmesi olayıdır. abd sizi başa getirirken, times dergisine kapak yaparken iyi. abd yediğiniz bokların hesabını sorarken, kötü. pezevenkle yatağa girersen, kevaşe olup çıkarsın. bunu bacaklarını açmadan önce düşünecektin. para çok tatlıydı tabi, düşünemedin. -
bankalardaki dolar hesaplarına el konulması
kimsenin cesaret edemeyeceği iddia edilmiş hakkında.
canım arkadaşım, güzel kardeşim, biz bu lafları türk silahlı kuvvetlerinin en üst düzey komutanları tek tek hapse atılmadan önce de söyledik. biz bu lafları pkk ile masaya oturmadan, ışid ile aleni bir biçimde petrol ticareti yapılmadan önce de söyledik. biz bu lafları ayakkabı kutuları ortaya çıktığında yüzleri kızarır, bir daha o koltukta oturamazlar diye düşünürken de söyledik. biz bu lafları insanların şirketlerine, özel mallarına mülklerine terör örgütü üyeliği bahanesiyle mafya gibi çökülmeden önce de söyledik. söyledik de ne oldu? hepsine cesaret ettiler.
cesaret edemezler diyorsun ama çok da zor olmaz. herhangi bir bankanın bank asya ile şu tarihte münasebeti var, nakit akışı olmuş derler, fetö'ya bağlarlar, sen de baktığınla kalırsın. olaylar çığrından çıkarsa, zırhlı mercedesli saray soytarısı ''ülke batarken, bankada dolar tutmak haramdır'' fetvası verir. eli sopalı çomarlar kamyonlara doluşur, aynı gün tüm türkiye'de o bankaların camını, çerçevesini indirir. daha önce gazete basarak epey pratik yaptılar.
amacım panik, kaos yaratmak değil. onu layıkıyla yapan tek kişi var bu ülkede, aşık bile atamam. ama gecenin karanlığında, en azılı suç çetesi ile karşı karşıya gelmişsin, hala donunu indirip ''götümü sikmeye cesaret edemezler'' diyorsun. saflığına izin ver de güleyim. -
esra albayrak
içinde tek bir hakaret, küfür, tehdit olmadığı halde, aynen kocası berat albayrak gibi başlık altında yazdıklarımı sildirten kadın. lafa gelince 'yaşanmamış özgürlüklerin akp döneminde yaşanması asdhsladhakasl'.
bu kadar mı tahammülsüzsünüz farklı bir düşünceye? sözlükten sildirince, senin hakkındaki görüşlerim emin ol beynimden de silindi.
selam ve nisa 34 duası ile. -
beşşar esed
hiç ama hiç akıllanmıyor bu akp'liler. şaka gibiler lan. tabi akıllanabilmeleri için önce akıl lazım. bak buraya yazıyorsunuz ya, 'çocuk katili! diktatör! hain terörist! pis kaka adam!' diye. 5 aya kalmaz 'kardeşim, muhterem, sayın doktor beşar esad beyfendi' diye önünde domalacaksınız.
daha bir sene öncesine kadar rusya hakkında orusya çocukları diye yazarken de uyarmıştık sizi. pkk, fethullah gülen, israil, mavi marmara, ab üyeliği... saymakla bitmez.
aklın yok anladık ama neden-sonuç ilişkisi kurabilme kapasitesi 10 yaşındaki çocukta bile var ama sözlükteki akp'lilerde yok. beşşar esad'ın arkasında rusya var. akp'nin kendisine mütteffik edinebileceği ülke olarak tek rusya kaldı. amerika ve avrupa ile köprüler atılmış. suudi arabistan, katar hariç zaten müslüman dünyası senin temsilciliklerini ülkesinde kapatmış, seninle ilişkisini tamamen bitirmiş. ayrıca recep tayyip erdoğan şangay beşlisi diye tutturdu. kimsenin size teklif yaptığı da yok. millete yılışan sizsiniz. suyuna gideceksiniz sike sike. afran tafran kime lan?
bugün erdoğan çıkar, sizin gibi şeriatçı itlerin gazını almak için bir iki laf eder, arkadan rusya ile anlaşır, esad ile kardeş olur tekrar. siz 'pkk ile görüşecek kadar şerefsiz değiliz' diye burada kafa sikerken, erdoğan çoktan hakan fidan'ı göndermişti oslo'ya. sonra o tükürdüğünüzü de yaladınız tabi. birden çocuk katili apo, aynen çocuk katili esed gibi, namazında niyazında sayın öcalan oldu.
ulan siz var ya siz...
sırf inadına şurada esad'a küfür eden akp'lilerin ekran görüntüsünü alıp, 5 ay sonra suratlarına şakkkk diye çarpmak gerek. ama sözlükteki akp'lilerde akıl olmadığı gibi, utanma duygusu da yok. para vereceksin bunlara, utanıyormuş taklidi yapacak.
tanım: suriye'nin devrik lideri. halkın iradesi ile seçilmiştir. sandık namustur falan hani. -
amfide yarı atletli erkekleri gören kadını düşünün
kim bu zırvalığı savunacak şu sözlükte diye merak ediyordum, vallahi savunan çıkmış. bir iki troll vardı, hemen engelledim. bir tane daha çıktı. hem de 'inanmayabilirsin ama saygı duyacaksın!!!!!!' diyen bir kafa tarafından.
çünkü havada uçan adamlar, konuşan yılanlar, insanlığa ahlak dersi veren yanan çalılar, bakire olduğu halde çocuk doğuranlar, yılana dönüşen tahtalar, cart diye ortadan bölünen denizler, mavi balina da dahil dünyadaki tüm hayvanların içine doluştuğu tahta takalar falan bunlar hep gerçek imiş ve gerçeğe saygı duyulurmuş. amacım hakikaten laf sokmak değil ama insanların zekalarına hakaret eden bir çapsızı görünce kendine engel olamıyorum. sen bu zırvalıklara inanıyorsun, bilim tarafından aksi defalarca ispatlanmış bu hurafaleri din adı altında yüceltiyorsun, yetmiyor bir de ortaçağ masallarını 21. yüzyılda elaleme zorla uygulatmak istiyorsun ve karşılığında saygı bekliyorsun. öyle mi?
ne sana, ne de dinine saygı duyuyorum. gayet basit ve net. hatta insanlığın başına gelen en büyük bela olduğunuzu düşünüyorum.
tanıma gelirsek; 10 müslümandan 9'unun aklında geçeni söyleyen kişi zırvası. adamların zihniyeti bu. dünya kendi sikinin etrafında dönüyor. herkes onun sikine biat edecek. o kadar değerli bu heriflerin siki. 5 sene sonra 3 yaşındaki kız çocuğunun penbe iç çamaşırı hakkında böyle iğrenç detaylar verecek, tahrik oluyorum diyecek bunlar. bekleyin ve görün. -
berat albayrak
özel hayatın gizliliğinden bahsedenler olmuş. haklısın arkadaşım, yerden göğe kadar haklısın. özel hayat gizlidir ve öyle kalmalıdır. özel hayatın sadece seni ilgilendirir.
ama ecnebilerin meşhur bir lafı vardır. 'practise what you preach' der. yani türkçe melai 'ele verir talkımı kendi yutar salkımı' manasına gelir. bize 15 yıldır talkım veren insanlardan bahsediyoruz burada. tekrar edelim; hani kadının vajinasından kaç çocuk çıkacağına, hangi saatte ne zaman içki içileceğine, mini etek giyen kadının tecavüzü hak ettiğine inanan, evimizdeki oda sayısına bile karışan bir kitleden bahsediyoruz burada. üstelik bunları yıllardır adeta zekamıza hakaret edermişcesine, suratlarında meymenetsiz bir gülümseme ile 'biz kimsenin özel hayatına karışmadık' diyerek yaptılar.
bu bağlamda yıllardan beri insanların özel hayatlarına böylesine arsız ve yüzsüz bir şekilde, dini bahane ederek karışanların, bugün 'başkasının özel hayatına karışmayın' demesi sence de ikiyüzlülük değil mi? madem din tüccarlığı yapıyorsun, ucuz ahlak bekçiliğine soyunuyorsun bu memlekette, bir zahmet o dinin gerekliliklerini de uygula, böyle foyan ortaya çıkınca elaleme rezil rüsva olma.
ayrıca insanların özel hayatına saygı duymayanların özel hayatına saygı duymadığımızda yani anladığınız dilden konuştuğumuzda en fazla sizin seviyenize inmiş oluyoruz. 'halk'ın seviyesine inmiyorsunuz deyip duruyorsunuz ya. buyur indik. özel hayata müdahale eğer ahlaksızlık ise, en azından 15 yıldır insanların özel hayatına müdahale ederek ahlaksızın önde gideni olduğunuzu itiraf etmiş oldunuz böylece.
doğru ise eğer, ben kayınpederine üzüldüm, hatta acıdım. hani şu meydanlarda sırıta sırıta fethullah gülen'in servis ettiği seks kasedi üzerinden 'bunlar özel değil, genel genel' diyordu kendisi. hatta bir ara 'benim türbanlı bacılarımın üzerine, deri eldivenli, üstü çıplak erkekler işedi' diyordu.
sen millete meydanlarda zina konusunda nutuk çekerken, türbanlı bacı ajitasyonu yaparken bak evlatların, damatların türbanlı bacılarınla neler yapıyor. liseli, fakir fukara gençlerin evindeki oda sayısını bırak, biraz kendi ailenle ilgilenen.
tanım: recep tayyip erdoğan'ın damadı.
ekleme: 'müslümanların da seks hayatı olur, renkli de olur hatta' denmiş hakkında savunma babında. sanırım okuduğunu anlamakta zorluk çekenler olmuş. 'eşeysiz ürüyorlar' diyen oldu mu? internet üzerinden satın alındığı iddia edilen ürünlerin içeriğine bakarsan eğer, helal yoldan değil de haram yoldan cimanın yani kuran-ı kerim'in yasakladığı türden bir ilişkiye işaret ettiğini görürsün. insanlar da bunun üzerine fikir beyan ediyor. bu neyin demagojisi o zaman?
bir evlat kuran-ı kerim'in yasakladığı zinayı uyguluyor, bir damat da kuran-ı kerim'in yasakladığı haram seksi uyguluyor. aynı aileden bir kişi de sabah akşam kuran-ı kerim üzerinden millete ahlak bekçiliği yapıyor.
ikiyüzlü olmayın. özel hayat üzerinden evrensel etikten bahseden kimi cahiller, en temel evrensel etik kuramından bihaber ayrıca.
(bkz: kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma)
özel hayata karıştığın an, özel hayatına karışılmama hakkını kaybedersin. yalan bir haber ise eğer, 15 senedir yavşak medya üzerinden yalan haberler üretip, dezenformasyon yapıp saldıranlar sizsiniz. dezenformasyonu bırak, sadece sizden farklı olduğu için yaşam tarzından dolayı insanlara saldıranlar yine sizsiniz. özel hayata müdahale ahlaksızlık ise eğer, bizzat ahlaksız olup, başın sıkıştığında ahlak dilenme. inan, bir müslümanın kaç kutu kayganlaştırıcı aldığı memleket meselesi değil. insanların uçkuruna kafayı takan sizsiniz. böyle siyaset güderseniz, ektiğinizi biçersiniz. 'önce sen kendi uçkuruna bak' dendiğinde ağlamayın. -
nagehan alçı
(bkz: akp'li)
kendisi tipik bir akp'li. bu memlekette hırsıza hırsız demek suç olduğu için, şerefsize şerefsiz demek de suçtur. o yüzden hakkında edebileceğim en ağır hakaret akp'lidir. ötesi yok.
zaten nagehan alçı ve kocası hakkında yazarken onur, şeref, haysiyet gibi kavramlardan bahsetmeyi, bu kadına değil, bu kavramlara hakaret olarak görürüm. kendisi zamanında kanal kanal en aşağılık, en adi, en ahlaksız kumpaslarla kotarılan ergenekon, balyoz davalarını sağını solunu yırtarak savunuyordu. sonra bu davaların ucuz birer tiyatro olduğu ortaya çıktığında bu kadın ve kocası utandı mı?
kendisi zamanında kanal kanal dolaşıp fethullah gülen'i sağını solunu yırta yırta övüyordu. sonra fethullah gülen'in terörist olduğu ilan edildiğinde, bu kadın ve kocasının ciddi ciddi utanacağını, bir an bile yüzlerinin kızarıp ar edeceklerini mi düşündünüz?
onu bırak; bu memlekette ne istedilerse vermeyenler, üstüne bir de 'dön artık, bu sıla hasreti bitsin' diye inleyenler, 'fetö değil fethullah gülen hocaefendi diyeceksin' diye insanları mahkemeye vermekle tehdit edenler, 'fethullah gülen türkiye'nin yetiştirdiği değerli bir kıymettir' diye sağı solu ayrı oynayanlar, fethullah gülen'in adını duyunca titreye titreye salya sümük ağlayanlar, 'cemaat devleti ele geçirmiş. buna kargalar bile güler' diyerek milletle alenen dalga geçenler bir an bile olsa utandı mı? yüzleri kızardı mı?
fethullah gülen'in götüne takılıp fetö davalarının savcısı olanlar, binlerce insanın onuruyla oynadılar, suçsuz günahsız hapislere attılar, hayatlarını kararttılar. milyonlarca gencin hakkı yenirken 'biz de onların karşısına 5 bin genci koyarız' diyerek fethullah gülen'i canı siper savunlar bugün bir gram lan, bir gram bile utanıyorlar mı?
hayırdır akp'li? neden bunlara da 'montaj, dublaj' diye zırlamıyorsun? çünkü yazıyorsun bu akp'li isimleri ve hemen arkasında fethullah gülen adını, youtube'da yüzlerce video karşına çıkıyor. baş fetöcuların villasında, sarayında, mercedes'inde, milletin meclisinde zerre utanmadan hala oturduğu bir memlekette, satılmış kalemlerin utanmasını beklemek zaten abesle iştigal. çok başı sıkışırsa, çıkar 'ben de kandırıldım' der, 'rabbim ve halkım beni affetsin' diye bir de acılı türkü çığırır üstüne. kaldığı yerden kocalı karılı semirmeye devam ederler.
en nihayetinde ederleri bir villa. ben veririm iki villa. beni överler. israil verir üç villa. onu överler. amerika verir dört villa. gider bir de onu överler. işin en mide bulandırıcı kısmı ne biliyor musunuz, bu tiynetteki akp'lilerin gelip de bugün size vatanserverlik dersi vermeye kasması.
nagehan alçı ve kocasına kızmaktan ziyade bünyemde yarattıkları etki bu. mide bulantısı, kusma isteği, ama daha ziyade acıma. zaten bir akp'li ile akp'li olmayan arasındaki fark da budur. nagehan alçı ve kocası gibi ederi belli insanların gelip de kendisini kanal kanal savunmasını, akp'li olmayan bir insan onuruna yediremez. 'bu mu beni savunuyor?' der, ar eder.
hakkında daha da yazmayacağım. bank asya'da 1000 liralık hesabı olduğu için, fetöcü ilan edilip işinden gücünden mesleğinden edilen binlerce insan varken, bu kadın ve kocasının bank asya'dan aldıkları milyarlık kredili villalarda oturması hakkında şunu diyebiliyorum sadece: her gün binlerce insanın bedduası eşliğinde, çoluğunla çoçuğunla güle güle otur villanda. -
karısından tiksinen yazarların itirafları
ilgi budalasi bir troll'un zırvaları. hala ciddi ciddi bu troll'un evli barklı olduğunu düşünenler, kendisine öğüt verenler var. ilk günler bu troll sözlükte yazarken, her kadın başlığının altına tüneyip kadınlara en ağır küfürleri eden bir tipti. şimdi çok tekme yemiş, saf anadolu çocuğu babında hikayeler kasıyor klavyesinin başında. millet de gül gül ölmekten donuna ediyor!
nedir bu kadar komik olan? bir iki ucuz espri arasında düzenli olarak yapılan kadın düşmanlığı mı çok komiğinize gidiyor? bu troll zamanında (eğer silmeydiyse), 'bütün kadınların amcıkları para ile çalışır' lafını etmiş bir troll'dür. sana orospu çocuğu diyen bir troll en nihayetinde, idrak edemediysen eğer. bunu da komik buluyor musun arkadaşım? babanın zamanında, ananın amcığına seni peydahlaması için para basması çok mu komik?
bir de şöyle savunuluyor bu troll: 'alt tarafı ekşi sözlük. bu kadar ciddiye almayın'. haklısın, türkiye'nin en çok okunan platformunda anan da dahil tüm kadınlara orospu diyen bir troll'u oysa sevip beslememiz gerekiyor sizin gibi. sözlükte herkes küfür ediyor, tamam. ama terörist olduğu için, çomar olduğu için vb. bu troll ise sadece kadın olduğu için bir cinse en ağır hakaretleri savuruyor her gün. çünkü suçu sadece kadın olmak.
şimdi merak ettim, sizin ciddiye alma kıstasınız nedir peki? bu troll ekşi sözlükte sana orospu çocuğu dediğinde gülmekten ölüyorsunuz. peki bu troll, adın sanın belli facebook sayfana gelip sana orospu çocuğu yazsa, yine gülmekten ölür müsünüz? ya da bu troll sokakta seni çevirip yüzüne orospu çocuğu dese, tekrar soruyorum, yine gülmekten ölür müsünüz? cevabınız evet ise, vallahi bravo. sizin gibi geniş erkeklere madalya takalım hemen.
benim için faşist her daim faşisttir. cinsiyetçi her daim cinsiyetçidir. soğuk sulardan geleni de olsa, kaynar sularda pişeni de olsa hıyar her ortamda hıyardır. anlayana. -
rabbim de milletim de bizi affetsin
gayet basit bir sağlama yapmak istiyorum hakkında. ben şimdi sana hakaret ettiğimde 'rabbim de milletim de beni affetsin' diyebiliyor muyum? diyemiyorum. ya hapsi boyluyorum ya da ağır para cezası alıyorum. sadece bir hakaret için.
o zaman milyonlarca insana neredeyse her gün hakaret etmiş, onbinlerce gencin geleceği ile oynamış, binlerce masum insanı suçsuz yere hapislere atmış, yüzlerce insanın ölümüne neden olmuş birisi olarak 'rabbim de milletim de bizi affetsin' diyemezsin.
bu; aleni bir biçimde milletle dalga geçmektir. bu; zaten kendisinden artık eser kalmayan hukuk sistemi kırıntıları ile aleni bir biçimde alay etmektir. ama özellikle cahil bir halkı, her zamanki gibi din sömürüleri ve ucuz vicdan ajitasyonlarıyla manipüle etmektir. yarın öbürküsü gün; tecavüzden, hırsızlıktan, cinayetten suçlu bulunan kişi de benzer bir söylem ile gelirse affedecek miyiz onu da peki?
veyahut çok uzağa gitme, darbe girişiminde bulunan kişiler benzer bir söylem ile gelirse affedecek miyiz onları da? vatan haini mezarlıkları açmaya kalkışacak, her türlü işkenceye tabi tutacak, cenaze namazlarını bile kıldırtmayacak kadar ağır cezaları hak gören zihniyet, üstelik darbecilere bizzat yardım ettiğini itiraf eden o zihniyet söz konusu kendisi olunca 'affet gitsin' diyebiliyor! lugatta tam bir karşılığı var bunun da, yazamıyorum buraya. çünkü hakkımda hakaret davası açarsın. ben senin gibi 'rabbim de milletim de beni affetsin' diyemiyorum.
peki ben affediyor muyum seni? asla. peki ben hakkımı helal ediyor muyum sana? asla. ne sana ve ne de senin suçlarına ortak olan seçmenlerine. kul hakkını umarım misliyle ya bu hayatta ya da diğer hayatta ödersiniz. zaten inandığınız allah varsa ödeyeceksiniz. -
1 ağustos 2016 cnn türk tarafsız bölge yayını
yıl 1999. dünkü yayında ilker başbuğ bir noktaya özellikle dikkat çekiyor. 'ta 1999 yılında ben bugünlere istinaden cemaat tehlikesi üzerine bir konuşma yaptım' diyor.
yıl 2002. akp iktidara geliyor. 2002-2006 arasında recep tayyip erdoğan'ın takiyyeci olduğunu düşünen laik, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan demokratik kesim yine cemaat ile bağlantılı olarak şeriat tehlikesi üzerine mitingler düzenliyor, kitaplar yayınlıyor, gazete köşelerinde uyarılarda bulunuyor.
yl 2007. ergenekon davası patlıyor, devamında balyoz, poyrazköy, oda tv gibi davalar peşpeşe geliyor. aynı anda özgür basın adeta bilfiil tecavüze uğruyor. bu davalara itiraz eden herkes, başta recep tayyip erdoğan olmak üzere tüm akp'liler ve onun havuz medyası tarafından sistematik bir biçimde linçe tabi tutuluyor.
yıl 2008. recep tayyip erdoğan, binlerce suçsuz masum insan hapislere atılırken çıkıp ergenekon davası hakkında 'ben bu davanın savcısıyım' diyor.
yıl 2011. şifre skandalı patlıyor. recep tayyip erdoğan yine binlerce masum gencin öğrenim, eğitim hakkının gasp edilmesi üzerine 'biz de onların karşısına 5 bin genci koyarız' lafını ediyor.
yıl 2013. 17-25 aralık yaşanıyor. hemen sonrasında 2014 yılında recep tayyip erdoğan 'ne istediniz de vermedik' lafını ediyor, cemaate sesleniyor.
yıl 2016. fethullah gülen cemaati ile 2007-2011 yılları arasında bizzat ortaklık yapmış, yapılan tüm adaletsizlikleri, haksızlıkları savunmuş, sineye çekmiş bir adam öncesinde sadece şu lafı ediyor 'kandırıldım'. akabinde 15 temmuz darbe girişimi yaşanıyor.
şimdi ilkokul mezunu akp seçmenini bir kenara koyun. kendini eğitimli, okumuş olarak gören sözlük kullanıcıların yorumlarına bir bakın şurada: akp'li değilim ama fetö'yü yense yense reis yener. kemalist, laik, alevi, kürt hepimiz yanında olmalıyız. yaşasın reis. allah başımızdan eksik etmesin. heykeli dikilecek adam!!
bu memleketin en büyük derdi, fırsattan istifade eden diktatörler değil, eğitimlisi cahili hiç farketmez, balık hafızalı aptal bir kitlenin hegemonyası. bu aptal kitle bugün; pkk ile masaya oturmuş, fethullah gülen'in ortağı olmuş, ışid'i aleni bir biçimde savunmuş ve çok öncesinde vatan toprakları için 'ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim' lafını etmiş bir adamı bu ülkenin kurtarıcısı olarak görüyor. şaka gibi.
dünkü yayında ilker başbuğ ile şöyle bir konuşma yaşandı:
ahmet hakan: siz hapse atıldığınızda sayın muhterem, yüce, ulu erdoğan 'yapılan yanlış ama' dedi.
ilker başbuğ: evet, dedi. ama 7 şubat'da hakan fidan hapse atılmak istendiğinde engel oldu, ortalığı ayağa kaldırdı.
hiçbir şeyi sorgulayamıyorsanız, en azından bunu sorgulayın.
sorgulamak istemeyenler; siz sağdan başlayın yine 'akp'li değilim ama reis'i yalamak için içimde inanılmaz bir dürtü var' beyanlarına. bu filmi daha önce gördük ve yine izlemek zorunda bırakıldığımız için size ettiğim beddualar da bana kalsın.
düzeltme: yine bazı aklı evveller ilker başbuğ'un söylediklerinden rahatsız olmuş olacak ki; eski günlerine dönmüşler. hani bir zamanlar yavşak medya'da ağlama duvarı önünde çekilen türk komutanlarının resmini yayınlayıp yayınlayıp bize vatanseverlik tasladıkları o gülünç yıllara. teki de gitmiş şu bakınızı vermiş, ilker başbuğ'un 'amerikancı' olduğundan girmeye çalışmış olaya. amacım ilker başbuğ'u savunmak değil. yukarıda özellikle bahsettiğim aptallara geçmişi hatırlatmak sadece.
(bkz: abd'nin ilker başbuğ'a onur madalyası vermesi)
çok uzağa gitme o zaman;
(bkz: deliğe süpürmeyin kullanın)
hatta şu da var;
(bkz: yahudi cesaret madalyası)
(bkz: bop eşbaşkanı)
(bkz: abd askerleri için dua ediyorum) -
recep tayyip erdoğan
hakkında fetö'yü bitirecek tek adam, reis, lider, komutan, peygamber, allah, ver alttan mehter marşı'nı vs. diye yorum yapanlar var hala. akıl fikir. zaten sizin gibi sorgulamayan, sadece biat eden, ekseriyetle eğitim seviyesi düşük bir kitlenin orantısız yalakalığı yüzünden bu adam bu hale, sonuç olarak da bu ülke bu hale geldi. hiç değişmeyeceksiniz, değil mi?
dün; bu adam nasıl bu ülkenin başına geldi diye sorgulamaktan acizdiniz. bugün de; bu darbe nasıl bu ülkenin başına geldi diye sorgulamaktan acizsiniz. ülkenin mevcut birbirini kucaklayan, olumlu havasına bakıp tam umutlanıyorum sonra aramızdaki bu biatçılar aklıma geliyor, hevesim kursağımda kalıyor.
bugün 'fetö emperyalist bir kukladır, cia maşasıdır' diyorsun ya, fethullah gülen 2001 yılında da emperyalist bir kuklaydı, cia maşasıydı. akp 14 ağustos 2001 tarihinde sıfırdan kurulan ve 3 kasım 2002 tarihinde tek başına iktidara gelen bir partidir. yetişmiş, kalifiye, okumuş, hazır bir kadrosu olmadığından mütevellit 1980'lerin başından beri adam yetiştiren fethullah gülen'in kadrosunu sorgusuz sualsiz benimsemiş, akabinde beraber yürümüş ve hatta davalarını savunmuştur. bunu yapan kişi bizzat recep tayyip erdoğan'dır.
necip hablemitoğlu gülen cemaatinin bütün iç yüzünü ortaya döken köstebek kitabını ta 2002 yılında yazdı. bugünleri o tarihten görmüştü. 'başka türkiye yok' diyordu. bedelini canıyla ödedi. zaten devamında el birliğiyle içinde türkiye aşkı olan bütün insanları ottan boktan, ergenekon, balyoz, poyrazköy gibi davalarla hapislere attınız. bugün yine türkiye aşığı olmuşsunuz bakıyorum. o yüzden 2001 yılından itibaren size bunlar ısrarla söylendiğinde bize 'kemalist kişilik bozukluğu' şeklinde seri bakınız veren aktrollerin ve akp'lilerin bugün 'fetö emperyalist bir uşak oğlum' demesine inanın münasip bir yerimle gülüyorum.
şunu da söyleyeyim; recep tayyip erdoğan cehaleti bu kadar yücelten bir insan olmasaydı, biraz ortadoğu'nun yakın tarihini okusaydı, bu kadar eleştirilere kapalı olmasaydı bugün bu ülke böylesine aleni bir biçimde, meclisi bombalanacak raddede emperyalist cia ajanlarının arka bahçesi olmazdı. emperyalist güçler bu topraklarda her zaman oldu. ama ordu, polis, yargı, eğitim, sağlık vs. tüm kadrolar bu emperyalistlerin eline akp sayesinde geçti. nitekim abd, daha önce de ortadoğu ülkelerindeki liderleri elleri ile o koltuğa koydu, kullandı, ülkeyi böldü, çöpe attı. bu bir abd geleneği çünkü.
(bkz: bir abd projesi olarak akp)
erdoğan diğer tüm ortadoğu liderleri gibi bop projesine hizmet etmesi için o koltuğa oturtuldu. kendisi ağzıyla itiraf etti zaten, bop eşbaşkanı olduğunu. yeri gelmişken bop projesini 'bir avuç petrol' davası sanan insanlar var aramızda. ciddi ciddi 'petrol mu kaldı? abd'nin derdi uzay, ne yapsın ortadoğu çölünü' diyorlar. kendilerine bop'un ta soğuk savaş döneminden beri ince ince, tüm detayına kadar planlanan bir dünya projesi olduğunu hatırlatır ve akabinde zbigniew brzezinski'nin büyük satranç tahtası kitabını okumalarını öneririm.
belki de erdoğan bugüne kadar elleriyle o koltuğa oturtup, devamında sadece arkalarına yaslanıp keyifle izledikleri yegane lider olmuştur. çünkü halkı bölmek için uzaktan müdahalelere hiçbir zaman gerek kalmadı. erdoğan her ağzını açtığında ülkeyi paramparça etti.
bugün akp'liler bir aydınlanma yaşıyor. abd eliyle gelirken iyiydi, abd eliyle giderken bu aydınlamayı yaşamaları hakikaten trajikomik. nihayet fetö'nun emperyalist bir cia uşağı olduğunu, amerika'nın bu ülkeyi bölmek için kullandığı bir üst akıl olduğunu vb. farketmişler. yıllarca 'yedi düvel' edebiyatı yapıp daha burnunun ucunu yeni görmenin çoşkusu ve her zamanki cehaleti içinde aynen dün yaptıkları gibi, bugün de bize vatan haini demekten de eksik kalmıyorlar arada. gerçek vatan haini ayen beyan ortada iken hele.
özetlemem gerekirse; dünyanın en acımasız, en emperyalist projesi olan bop eşbaşkanına yıllarca oy veren zatların 'hep emperyaliklerin oyunu bunlar' demesine güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.
neyse, aferin size. amiyane bir tabir olacak ama 14 sene sonra düşen jetona da şükür. -
20 temmuz 2016 olağanüstü hal ilanı
üç ay ohal demek üç ay boyunca parlementer sistemin askıya alınması demektir. umarım okuduğumuzu anlamışızdır.
üç ay ohal demek üç ay boyunca bu hükümet tarafından çıkarılan yasaların anayasa mahkemesi'ne taşınıp iptal edilememesi demektir. umarım okuduğumuzu anlamışızdır.
parlementer sistem itiraz edemeyecek. anayasa mahkemesi itiraz edemeyecek. bu şartlarda yasalar tek bir kişinin kararı ile değiştirilebilir ve hatta ohal belki 30 ay da sürebilir. konuşmak için elbette erken ama belki şuralarda gerçekleşen küçük bir başkanlık hayali vardır.
yorumları okudum, bazı arkadaşlarımız 'fetöcu değilseniz, ne korkuyorsunuz, hayat sizin için aynen devam edecek' demiş hakkında. ah be arkadaşım, sorun da burada zaten. dün ergenekoncu olduğuma karar veren kişi bugün fetöcu olduğuma karar verecek.
en azından düne kadar ergenekon ve balyoz davalarında kurulan kumpası ve yapılan hukuk dışı uygulamaları nispeten özgür sayılan basın yoluyla paylaşıp, tartışıyor, eleştiriyorduk. ohal zamanı bunları paylaşamayabilirsin. çünkü hükümet o yayın organını da anında fetöcü ilan edebilir.
hepimize geçmiş olsun. askeri darbeyi savuşturduk ama sivil darbeyi fiilen yaşıyoruz. -
15 temmuz 2016 darbesine tiyatro diyen insan
seni de anlıyorum akp'li. 'bastım tekmeyi reisimle, girdim komutanın odasına' minvalinde kahramanlık hikayeleri anlatıp sana 'çomar' diyen kitleye böbürlenmek istiyorsun ama gel iki dakika bir konuşalım seninle.
mevcut darbe girişimi esnasında, hayatını kaybeden polis, asker ve siviller üzerinden kimse 'sahtedir. ketçap sosu döküp, köprüde ölü numarası yapıyorlardır' demiyor. ancak karşımızdaki kişi 'üç beş adam gönderir, suriye'ye füze attırırım' diyecek kapasitede bir insan. sadece padişahlık ve halifelik hayali için askerlerini, polislerini ve akabinde halkını pisi pisine suriye bataklığına çekip ölüme gönderecek tiynette bir zihniyet.
ayrıca bugün burada 'ölen masum halk' edebiyatı yapan akp'lilerin ikiyüzlülükleri karşısında hakikaten midem bulanıyor. daha düne kadar 'o emri ben verdim' deyip kendi resmi ordusu olan polis teşkilatı ile gezi'de gençleri öldüren, gayriresmi ordusu olan ışid ile sivilleri havaya uçuran bir adamı savunan ve devamında maçlarda 'ölen masum halkı' yuhalayıp, yas ilan edilmişken köprü açılışında göbek atan sen değilsin sanki.
anlıyorum, tanka tekme atarak ya da tependen geçen f-16'lara korna çalarak darbeyi bitirdiğine inanmak senin zekana göre gayet olası. amma velakin kuzey ırak'ta nokta atışları yaparak hedefleri ıskasız vuran tsk eğer gerçekten meclisi ya da aksaray'ı havaya uçurmak istese, yapamaz mıydı sence? ama meclisin kapısını ya da aksaray'ın çiçek tarhını bombalıyor nedense.
aynı şekilde eğer 'ya hep ya hiç' kafasında darbe yapan bir tsk olsaydı bugün, çünkü işin sonunda vatana ihanet suçu var, şu an atatürk havalimanı'nda miting düzenleyen recep tayyip erdoğan'ı bir f-16 ile ortadan kaldıramaz mıydı sence?
dünyanın en güçlü ordularından birisi olan tsk gerek hava kuvvetleri gerek de kara kuvvetleri ile bu işi ciddi bir biçimde organize etmiş olsaydı, sokağa dökülen senin gibi göbekli, koşturmayı beceremeyen, düzensiz, silahsız bir kitle karşısında topu, tüfeği, tankı ve savaş uçağı ile sana ciddi ciddi teslim olup boyun eğeceğini falan mı sanıyorsun? gerçek misin sen?
ortada yanlış olan bir şeyler var. ağır dezenformasyon ve sonu iç savaşa kadar gidecek tek taraflı provakason var. resmen cihat çağrısı yapan, sürekli sela okuyan camilerden bahsetmiyorum bile. birileri tarafından bilinçli olarak vatan sevgisi kullanılan, sonra yarı yolda bırakılan ve son nefesini senin gibi insanlığını yitirmiş, ışid sempatizanları tarafından kafası kesilerek veren askerler var.
keşke tüm bunları bir oturup sorgulayabilsen. keşke. ama o zaman akp ile ne işin olur. -
ufuk tekel
burada aklınca sözlük yazarlarının tepkisi ile dalga geçip bir nevi bu tarz şehir zorbalarına destek veren kişilere bir çift lafım var.
kimse burada linç kültürünü övmüyor. hele hele böyle bir zorbaya aynı dilden karşılık verip ondan mağdur yaratmak zaten akp'lilerin ve özellikle havuz medyasının ellerini ovuşturarak beklediği bir durum. artık bir sene boyunca 'türbanlı bacısına küfür edilen masum, namazında niyazinda büfeciyi, üstü çıplak, deri eldivenli, 50 kadar kişi öldüresiye dövdü'' yalanları ile kitlesinin beynini yıkamaya devam ederler. işin aslı kimse bu adama dokunmasa bile havuz medyası bu yalanı söyler. karşımızdaki insanların seviyesi bu.
amma velakin hukukta 'feuerbach ilkesi' denen bir olgu vardır. en temel ilkedir bu. bir kişi suç işlediğinde sadece ceza alacağı için değil, ceza alacağını bildiği için suç işlemekten korkar.
bugün türkiye'de sırf akp'li olduğun için hırsızlıktan, çocuk tecavüzünden, cinayete, rüşvete, kara para aklamaya ve hatta vatana ihanete kadar her suçtan ceza almadan sıyrılabiliyorsun artık. bu şehir zorbasının bu kadar aleni ve hiç çekinmeden bir insanı öldürmeye teşebbüs etmesinin arkasında yatan yegane neden bu.
çünkü önünde her türlü suça ve ahlaksızlığa battığı halde hukuk tarafından dokunulmayan ve hatta halk tarafından ilah niyetine tapılan bir baş zorba örneği var. bu bağlamda ufuk tekel eğer bugün hukuk tarafından dokunulamıyorsa, en azından toplum tarafından dokunulacağını artık öğrendi. bu da ufuk tekel gibi diğer özenti zorbalara ders oldu.
buradaki tepkinin özü şu; lütfen kaçırmayın: hukuk cezalandırmadı bu kişiyi, cezalandırmayacak da çünkü akp'li. toplum tarafından illa ceza alması şart değil. ama toplum tarafından ceza alacağını artık biliyor. feuerbach ilkesini bu ülkede, iktidarın fahişesi hukuk sağlamazsa bile toplum sağlar.
keşke adil ve tarafsız bir hukuk sistemimiz olsa da, bu zorbalarla bizzat biz uğraşmak zorunda kalmasak. hukuk herkese lazım. bir gün sana da lazım olacak arkadaşım.
tepkimizi en yüksek sesten gösterelim ki, belki bir hakim utanır, bu ülkede o cubbeyi neden giydiğini hatırlar ve görevini yapar. -
recep tayyip erdoğan
7 kasım seçimleri öncesi ''%40 bile almaması gerekir'' dedik hakkında. doğrudur. her daim %99'u müslüman olduğu iddia edilen bir ülkede insanlığınıza, namusunuza, şerefinize inandık, ahlak bekledik sizden, bu toplumdan. yanıldık haklısın. %50 oy alıp geri döndü yine. sayenizde. evet hata yaptık. çünkü size güvendik.
yine gittin seni temsil etmesi için yolsuzlukla, rüşvetle, kara para aklama suçları ile itham edilenlere oy verdin. demek ki sen busun, değişmiyorsun.
o yüzden artık güvenmiyoruz bu zihniyete oy verenlere. artık insan yerine de koymuyoruz sizi. savaş çıkar çıkmaz da gebermenizi bekliyoruz bir an evvel. o yüzden de hırsınızdan anırıp duruyorsunuz ya sözlükte 'vatan haini' diye. ektiğini biçiyorsun sadece.
neyse sen boşver recep tayyip erdoğan'ı. bugün benden ne kadar para çaldın, ondan bahset. -
ışid'le ticaret ispat edildiği an görevi bırakırım
şurada akp fanatizmi yapanlara ciddi ciddi soruyorum. neyi savunuyorsun? her seferinde buraya 'rte nefretinden gözü dönmüşler' diye gelerek karşı tarafı suçlayacağına, biraz da çuvaldızı kendinize batırsanız keşke.
15 sene evvel bu ülkeye bırak dış tehditi, herhangi bir bölünme bağlamında iç tehdit geldiğinde bile sımsıkı kenetlenen bu halk neden bugün rusya'yı haklı görecek kadar bu ülkeden ve bu halktan vazgeçti? hep siz mi mağdursunuz lan? hiç mi suçunuz yok lan? tükürükler saça saça iki gündür sözlüğü vatan haini diye yıkıyorsunuz. halkını böylesine bölecek kadar kine ve nefrete teşvik eden bir adama köpek gibi tapanların hiç mi suçu yok lan?
al: cumaya görüntüleri veriyorum, camiye ayakkabı ile girdiler.... benim türbanlı bacılarımın üzerine işediler... pkk ile görüşecek kadar şerefsiz değiliz... ben görüşmedim, devlet görüştü... o mit tırlarında insani yardım vardı... tamam mit tırlarında silah varsa ne olacak....
sanki biz adamı durup dururken sözüne güvenmemekle itham ediyoruz. yahu hiç mi utanmıyorsunuz lan? nesini savunuyorsun, tekrar soruyorum. bunlar bizzat akp'nin ve rte'nin ağzından çıkan laflar. hayır, rte'nin kendisi de montaj ise, onu bilemem bak.
ayrıca diyelim ışid ile ticaret yaptığımız ispatlandı. ne değişecek? harbiden soruyorum. ne değişecek? bu halk çıkar hala 'ben göt kılı zekasındayım. padişahımın bir bildiği vardır. ayrıca ister terör örgütü, ister yasal devlet. benzini 5 lira yerine 3 liraya almış adam. helal olsun. halktan biri işte. hep bizi düşünüyor' diyecek lan. bunu düşünemeyen de 'ama yol yaptılar' deyip kesip atacak. şerefini tamamen yitirmişler de 'günah işleme hakkı' diye kafa sikecek. rte de bunu biliyor, bu lafları o yüzden ediyor.
ışid diyoruz sana. hadi bu halkın %8'i ışid'ı destekliyor açık açık. %17'si kara cahil, karar verememiş hakkında. para vereceksin karar verecek. ama ışid diyoruz lan. son iki ayda senin halkından 200 kişiyi paramparça ederek katleden bir terör örgütü lan!
biz burada bunun çaresizliği içinde öfkemizi yansıtıyoruz. bu halk gerçek olduğu ispatlanan tüm rüşvet, para sıfırlama, ayakkabı kutusu, suriye'ye üç beş füze atıp askerini öldürme, pkk'ya güneydoğu anadoluyu verme belgelerine rağmen hala %50 oy veriyor bu zihniyete.
arkadaş sizin ahlak limitiniz nedir? nerede 'yok artık' diyeceksiniz. ya da en başından beri bir ahlakınız oldu mu hiç?
şimdi tekrar soruyorum. eğer gözümüz 'rte nefretinden döndüyse', size karşı artık hiç bir kardeşlik bağı duymuyorsak bu bizim suçumuz mu?
(bkz: arabaya veren akp'liler)
hakaret olarak alıyorsan bunu, açar sözlüğü 'akp'ye verdim oyumu çünkü araba aldım' diyenleri okursun. bu mudur bedelin? değdi mi bari? -
suudi arabistan
kadınların hayvanlarla eşdeğer görüldüğü yer. bugün türkiye'de kanal kanal dolaşıp atatürk'e hakaret ederek şeriatı övüp villa, yat sahibi olan tüm orospuları sürmek istediğim memleket ayrıca. amına koyduğumun karısı bakalım orada da kocasının izni olmadan saçı açık, makyajlı bir biçimde sokağa çıkıp range rover cipi ile istediği yere gidebiliyormu. tasmalı köpek muamelesi seviyorsa ayrı tabi. var öyle bir fetişizm.
(bkz: anladın sen o orospuyu)
zorunlu: hayat kadınlarını tenzih ederim. sadece bedenini satmak zorunda kalanlara orospu denmesi ne büyük hakaret, her gün onurunu satan bu orospuların yanında. -
büyük resmi gören ilkokul mezunu akp seçmeni
hala ve hala seçmeni aşağılamak diyenleri göstermiştir. sinirlenmemeye çalışıyorum ama sizi sayıyla mı sözlüğe alıyorlar?
ulan dünyanın hangi ülkesinde hırsıza hırsız demek aşağılamak? aşağılandığını düşünüyorsan, o zaman mecliste seni temsil etmesi için hırsıza oy verme.
adamlar hırsızlıklarını ağızlarıyla itiraf ediyorlar. montaj, dublaj olayını da aştılar arsızlıkta.
hırsıza oy veren de suç yok. ben bunu dile getirdiğim için suçluyum, öyle mi? yeter be!