Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı

    geçen sene beşiktaş’ın grubu basit diye küçümsüyordum,bu sene avrupa liginden hallice bir kura çektik. şunu anladım ki beşiktaş’ın yaptığı gerçekten büyük bir işmiş.

    tarihte bir daha herhangi bir türk takımının namağlup gruptan çıkmasının imkansız olduğunu düşünüyorum.

    biraz geç oldu ama gerçekten tebrikler beşiktaş.

  • 2. doğulan ilçeyi 3 kelime ile anlatmak

    yapacağınız
    işi
    sikeyim

    yine gündemden düşmeyecek sikim sonik başlık daha.

  • 3. en güzel sigara içen karakter

    (bkz: true detective)
    (bkz: matthew mcconaughey) (bkz: rust cohle)

  • 4. muz satan çocuğu yağmalayan güruh

    bir önceki yorumlara baktım ama kimse o çocuğun bulunduğu kalabalığın neden orada olduğu ile ilgili bir açıklamada bulunmamış o zaman ben başlayayım;

    efenim şimdi kahramanımız aasia bibi’nin salıverilmesinin ardından pakistan’da protestolar başlıyor ve videonun çekildiği yerdeki çocukta bu amaç uğruna toplanmış kalabalığın içinde kalmış bir bahtsız bedevi.

    aasia bibi kim? siktiriboktan bir pakistan köyünde kendi hayatını yaşayan ve tek hristiyan aile olarak kalmış bir yuvanın annesi. bir gün diğer köylüler ile birlikte aasia böğürtlen (anladığım kadarı ile) toplarken kendisinden su getirmesi isteniyor. aasia da yakındaki kuyuya giderek kovasına su dolduruyor ama kuyu başından ayrılmadan bir de orada bulduğu metal bir kaptan su içerek susuzluğunu gideriyor. aasia ile arası bozuk bir komşusu da bunu görünce “pis hristiyan sen nasıl biz müslümanlar’ın kullandığı kaptan su içersin?!” diye hiddetleniyor ve iki koca karı birbirlerine dini içerikli hakaret etmeye başlıyorlar. bu esnada aasia da karşılık olarak “peygamber muhammed insanlığı kurtarmak için me yaptı? beni müslüman edeceğinize siz kendinize bakın emi?!” falan diyor ve pakistan ceza kanunlarına (295. kısım bölüm c) göre de büyük suç işliyor.

    bu arada bi daha baktım da iddialara göre para için evlilik yaptı şu bu da demiş ama bunlara girmeyelim. neyse efenim pakistan toplumundan bir çok kişi bu iddialar sonrası kendisinin öldürülmesi gerektiğini haykırıyor bizim aasia’yı da tutuklayıp hücreye atıyorlar. o mahkeme benim bu mahkeme senin derken süreç uzuyor ve olay bombok bir yere çıkıyor çünkü siyasi amaçlı tetikçilik falan gündeme geliyor. punjab valisini aasia’yı koruduğu için 2011 yılında kurban ediyorlar...

    bu arada sürece un, ingiltere başkanı theresa may, fransa başkanı vs dahil oluyor. detayları yazacak vaktim yok gece vakti.

    en son 31 ekim’de lahore yüksek mahkemesi aasia’yı serbest bırakıyor ve bunu duyan millet toplanıp “olacak iş mi bize verselerdı ırzına bile geçerdik” diyerek protesto ediyorlar kararı. aasia’yı savunan avukat ise kararın ardından apar topar tası tarağı toplayıp hollanda’ya gidiyor ve iltica başvurusunu gerçekleştiriyor.

    işte muz çalma da videodaki çocukta tam bu periyotta devreye giriyorlar.

    toplanma amaçları çok başka olan topluluk orada çocuk ve yanındaki savunmasız şekilde duran muzu görünce dayanamıyor “lan aasi’yı sikeyim geldik iki bağırdık ve dini görevimizi layıkıylan yaptık artıkın bundan sonra ben mideme bakarım aga gerisini sonra düşünürüz” içgüdüsü ile hareket ediyor ve olanlar oluyor.

    sizin ben olmayan aklınızı sikeyim uğraştığınız konulara bak amk.

    tamam sakinim.

    dipnot: çocuğa zararı karşılığı belediye tarafından yaklaşık 840 tl para verilmiş.

  • 5. inci sözlük 2010 yazarları

    twitter hacklenirken oradaydım, elemanın biri kendi hesabını obama'ya takip ettirmişti.

  • 6. fatih terim

    ''özellikle göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantıları ise unutulmazdı. terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki, hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarışık bir hal alırdı. kısacası tam bir kaos... sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos...

    toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, 'costacurda, tam burada olman gerekiyor' diye konuşmaya başlardı. bir gün dayanamayıp, 'ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, costacurta değil ki' demeye zorunlu hissetmiştim.

    işin daha da kötüsü, konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda acaba bunu berlusconi'nin gizli rüyası olan 2-4-4 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor diye şakalaşmaya başlamıştık.

    ancak şaka bir yana, terim'in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun sürmedi... belki böyle bir plan başka yerlerde işliyor olabilirdi ama milan'da işlemezdi. işlemedi zaten, milan'da uzun süreli görev alabilmek için bundan daha fazlasına ihtiyaç vardı."

    -andrea pirlo

  • 7. ekşi sözlük kızı vs instagram kızı

    bunların ikisi de eninde sonunda bir facebook annesinin gelini olacaktır.

  • 8. remastered olarak çıksa delirtecek oyunlar

    (bkz: need for speed underground 2)
    bak remastered olarak da istemiyorum. sadece ps4'te calisabilir hale getireceksin allahsiz ea! ha olmadi (bkz: need for speed most wanted) yaptin o da olumlu!

  • 9. fernando muslera

    işin en kötü kısmı şudur: bir oyuncu böyle bir maçta böylesine büyük bir hata yapıyor ve biz sövemiyoruz. ağzımı açamadım evin duvarlarına bakıp sessiz sessiz izledim lan pozisyonu.

    oturduğumuz yerde lal ettin bizi nando.

  • 10. ahmet kural'ın savcıya verdiği ifade

    tanınan bir kadın olursanız savcı o gün sizi dinler, sivasta malatyada şırnakta 2 çocuklu ayşe ,zeynep,gülsüm iseniz savcı,ilk şikayetinizden 2 yıl sonra sizi vurduktan sonra ,kocanızı dinler..ülkenin adaleti bile kral tv dir.hasılı ahmete de sılaya da..

  • 11. mercedes denince akla gelen ilk şey

    (bkz: turgut özal)
    (bkz: haydi bir kaset koy da şöyle bir neşelenelim semra)

    edit: link verelim de gençler de izlesin o zamanları.
    mercedes'le köprüden geçen özal

  • 12. fatih terim çaresizliği

    başlığı açan gs'li arkadaşın da belirttiği çaresizliktir.

    bu öyle bir çaresizliktir ki, 2-0 yenildiği (bkz: 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçı) 'nın hemen sonrası, basın toplantısında maçı konuşmak yerine, uluslararası arenada, çoğunlukla alman gazetecilerin olduğu yerde, tamamen ülke spor gündemini ilgilendiren konuları, yarım saat boyunca çarpıtarak anlatmaktır.

    öyle bir çaresizliktir ki, "bu ülkede playoff diye bir şey çıkardılar. son maçta playoffta 2 galatasarayli öldü. biz çıkıp bir şey dedik mi ?" diyerek taraftar ölümlerini kıyaslayacak kadar düşmektir.

    öyle bir çaresizliktir ki, takımı korner olmayan poziyonla gol atmış olmasına karşın, yediğimiz gol öncesinde taç vermediler diye ağlamaktır.

    aslında çaresizlik de değil, bildiğin şark kurnazlığıdır. yaşadığı başarısızlıkları gündem yaratarak örtme çabasıdır.

  • 13. hatchback için türkçe karşılık önerileri

    (bkz: kurugöt)

  • 14. 7 kasım 2018 youtuberlara dava açılması

    çocukları taciz ve sosyal medyadan koruma derneği tarafından enes batur, danla biliç ve kerimcan durmaz'a çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz etkiledikleri gerekçesiyle dava açılması durumudur.

    kaynak

    edit: özelden çok mesaj geldi. özellikle çaylak arkadaşlar dava açılmasına destek verdiklerini belirtiyorlar. burada elbette sorumsuz ebeveynlerin payı büyük... fakat milyon tane aboneye hitap eden youtuberların da sorumluluk bilinci olması gerekiyor. hele de hedef kitlesi 06-18 yaş arası olanlar... (#82359950)'da da belirttiğim gibi tamamen sorumsuz eylemler var.

    @marques de pombal ve @galantis'in hatırlatmasıyla beni de oldukça şaşırtan bir ekleme yapayım da çocuklar üzerindeki etkisi iyi anlaşılsın.

    1 2 3 4 5

  • 15. ankara'nın en güzel ve nezih semti

    tartışmaya gerek yok kavaklıdere ankara’nın en nezih semtidir. lokasyon olarak da ankara’nın kalbidir. kuğulu, seğmenler ve biraz yukarıda da botanik’le iç içedir. ankara’dan 30 km uzaklaşıp rezidans yapınca 100 yıllık kavaklıdere’den daha nezih bir yerde oturduğunuzu sanmayın.

  • 16. bedelli askerlik

    valla ben bedelli ayağına 20 gün gittim, inşallah kalkar amk saçma sapan rezillik.. ben çektim siz çekmeyin.. umarım bu saçmalığı kaldırırlar da sefalet çekmezsiniz gencolar

  • 17. ben serkan yılmaz sorularınızı bekliyorum

    merhaba ekşi sözlük yazarları, ben serkan yılmaz.

    meslek olarak; karikatüristlik, terzilik, kaynakçılık, elektronikçilik, komedyenlik ve başka alakasız işler yapıp, öğretiyorum. saçma gelebilir ama dinleyince bi mantığı var bunların. sorularınız var ise cevaplarım.

    sevgiler.

    kanıt

    edit: arkadaşlar teşekkürler, elimden geldiğince cevapladım. aslında ben yazmadım ziya'nın elinden geldiğince cevapladım. ağzımdan geldiğince cevapladım. daha uzatayım mı? teşekkürler arkadaşlar.

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: ben serkan yılmaz sorularınızı bekliyorum/@serkan yilmaz)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • 18. ev ile iş yeri arasındaki mesafe

    gerçek: 40 km
    hissedilen: 1000 ışık yılı

  • 19. koç holding markalarını boykot kampanyası

    sek sütleri lavobaya dökerek desteklediğim kampanya.

    edit: bu ironidir arkadaşlar. israf günah diye mesajlar atmayın.

    not: sözlükte bunu açıklamak durumunda kalmak üzüntü verici.

  • 20. 6 kasım 2018 abd ara seçimleri

    asil sen nasil bir eziksin lan sumuk parcasi?

    suraya yazan adamlarin bir cogu surekli bu ulke ile ilgili yaziyorlar. bu baslik altinda mi amerika’da yasiyorum imaji vermeye kasacaklar?

    adamlar takip ediyor, onemsiyor, yaziyor. ıstemiyorsan siktir git basliktan bakma. su turk tipi eziklik gercekten acinilasi bir olay. bize mesaj at belki aramizda birlesir biletini aliriz buraya.

  • 21. türban takıp makyaj yapmak

    o değilde az önce iş yerinde asansörde elinde yüzük olan kapalı bir kadının tinder kullandığını gördü bu gözler makyaj ne ki bizimde anamız kapalı lakin ben böyle şeyler görmedim ne bilim düşündürücü. önemli olan çekici olmamak değil mi valla ben daha az dikkat çekiyorum bir çoğundan. ( aklıma okuldan bir arkadaşın lafın arasında söylediği birşey geldi; kapalılar daha çok yanıyor, o zaman cok kızmıştım, çok kavga etmiştim böyle dedi diye ama görüyorsa bunlardan adamın haklılık payı varmış )

  • 22. güzel kadınların hep zengin erkeklerle evlenmesi

    kadın, her ihtiyacını karşılayacak tek bir erkeği ister.
    erkek ise, tek ihtiyacını karşılayacak her kadını.

  • 23. kaslı vücudunu paylaşan avukatı şikayet etmek

  • 24. atatürk'e hain diyen öğretmen

    korkarsın tabi çünkü dedelerinin götünden kan aldı.

  • 25. 25 kadınla gönül ilişkisi yaşayıp dolandıran adam

    freud okuyarak fraud yapan adam.

  • 26. ekşi itiraf

    her gece uyuduktan 2-3 saat sonra uyanırım. bu alışkanlık bana eskiden aşık olduğum kadından kaldı, gece uyanıp onu yanımda görmek üstünü örtmek çok hoşuma giderdi. her gece yine uyanıyorum ama artık onun üstünü örtmek ve yanımda olduğunu görüp mutlu olmak için değil, uyanıp yanımda olmadığını görünce içimin rahatlaması için. bana hayatımın en iyi derslerinden birini verdi kendisi onun sayesinde artık kimseye güvenmiyorum.

  • 27. bir erkekle bir kız gerçekten arkadaş olabilir mi

    lisede ezgi diye bir kızla arkadaş olmuştum.son derece kafa dengi bir kızdı, çok iyi anlaşıyorduk.aramızda seviyeli bir ilişki olduğundan ortamı bok etmemek için aklıma farklı şeyler getirmiyordum.işe de yarıyordu aslında, sorunsuz biçimde devam ediyorduk.derken bir gün bu ezgi bir çocuğa aşık oldu.yalan yok çocuk boylu poslu, yakışıklı bir çocuk ama ezgi nerd tipli bir kız.çocuğa aylarca açılamadı, çok utangaç bir kızdı zaten.her gün ümitsizce ağlıyordu kızcağız.derken bir gün bir mucize yaşandı ve çocuk ezgi'yle konuşmaya başladı, bir süre sonra da çıkmaya başladılar.ezgi dünyanın en mutlu insanıydı artık ama ben kendimi tuhaf hissetmeye başlamıştım.kendime itiraf edemesem de o arkadaşlık boyunca ezgi'yi sever olmuştum.kendimi adım adım geri çekmeye başladım, ezgi başta mutluluğundan fark edemedi benim uzaklaştığımı ama fark edince üstüme gelmeye başladı.ben kaçtım o kovaladı ve sonunda pes ederek (hem kendime, hem ezgi'ye) her şeyi itiraf ettim.çok kırılmıştı ezgi, klasik ben seni arkadaş olarak görüyorum muhabbetinden sonra bir daha konuşmadık.okulda günler eziyete dönüşmüştü, uzaktan uzaktan ezgi'nin mutluluğunu görüp tuhaf oluyordum.sonra ne mi oldu? bir sikim olmadı amk ezgi'yle elemanın efsane ilişkileri oldu, aynı şehirde üniversite kazandılar (ezgi hukuk, eleman makine mühendisliği okudu), okul bitmeye yakın nişanlandılar, bitince de evlendiler zaten, elemanın işi gereği kanada'ya yerleştiler, gayet mutlu bir evlilikleri var şimdi.ben ise aldığım dersle yetindim; kadın erkekle arkadaş olabilir ama erkek kadınla arkadaş olamaz.

  • 28. 7 kasım 2018 açık mert korkusuz manşeti

  • 29. en lezzetli deniz canlısı

    (bkz: babam)

  • 30. tuzlu tereyağı

    bunun türkiye'de popüler olmadığını zannedenler ve tuzlu tereyağıyla gidip taaa ingiltere'de tanışanlar, memleketin neresindeki fildişi kulede yaşıyorsunuz lan?

    bizim köşedeki markette bile var tuzlu tereyağı. eskiden köylerde kışlık tereyağı çabuk bozulmasın diye tuzlarlardı.

    yani hakikaten çok cahilsiniz ve yaşadığınız toplumdan bihabersiniz; daha da bir şey diyemeyeceğim ben.

  • 31. camiye şarap döküp domuz eti atan kızlar

    yapılan cahillik ve ergenliktir.

    not: ateistim.

  • 32. kuşlar buradan uçmaması gerektiğini anlamalı

    bunlar gerçekten cahil insanlar. bunların beyni cahil. en iyi hocalarla, en iyi eğitimi verseniz bile bu insanlardan dünyaya faydalı bir insan yetiştirmeniz mümkün değildir. tamamen içgüdüsel olarak hava akımlarını takip ederek binlerce kilometre uçan hayvanları eğiteceklermiş. insan olarak aldığın eğitimin faydasını görememiş adam kuş eğitmekten bahsediyor.

  • 33. 5 kasım 2018 finansbank enpara rezaleti

    merhabalar. konu ile ilgili bankanın yetkilisi ile görüştüm.

    özet: bu durumun kesinlikle kendilerinden kaynaklanmadığını,isteseler de kaynaklamayacağını bir açıkların neden olamayacağını fakat süreçle ilgili yanımda olmak istediklerini söylediler.olayın nasıl olabileceğini v.s. açıkladılar.

    bugün öğleden sonra 3 gibi 1 kadın 1 erkek finansbank’tan beni arayıp olayla ilgili konuşmak istediklerini söylediler. olayın nasıl gerçekleşmiş olabileceğini, anlattılar. bankanın ve benim haklı, haksız olduğu konuları kendi görüşümle yazacağım.

    yaklaşık 15 dakika bankacılık sistemlerinin nasıl olduğu, güvenlik konusunda neler yaptıklarını v.b. anlattı. konuştuğum kişi bu konularda uzman biri, sanıyorum departman müdürü. bana dün akşam gelen telefon numarasını araştırmışlar, aynı telefon numarasının başka banka müşterilerine de aynısının yapıldığını tesbit etmişler, bu telefonla ilgili gelen şikayet sayısı üçmüş. ayrıca internet üzerinden yapılan alışverişlerde t.c. kimlik numarası vermenin zorunlu olduğunu, kart numarasının ilk 6 hanesinin hangi bankaya ait hangi kart olduğunu belirttiğini söyledi. kartın son kullanma tarihinden hesabın ne kadardır açık olduğunu anlaşıldığı söyledi. kredi kartı ile yapılan bir alışverişte bahsettiğim tüm bu bilgileri verdiğimi söyledi. bir banka için en önemli şeyin güven olduğunu anlattı. kısacası "3 kuruş için sizin bilgilerinizi satmak bir yana korumak için 5 kuruş harcıyoruz, güven yoksa biz yokuz" gibi bir konuşma yaptı. konuştuğum kişi böyle bir şeyi isteseler de yapamacaklarını anlattı.
    burda bankaya karşı yaptığım bir haksızlık var, olayı kesin bir şekilde onlar tarafından yapıldığını düşünmem.fakat ortada çalınmış bilgilerim var, ama kim tarafından ve hangi aşamada belirli değil. yetkili kesin bir şekilde bunun bankayla alakalı olmadığını/olamayacağını anlattı. sadece bizim değil diğer bankalar için de bilgi satma imkansız diyor.bu tarz dolandırıcılık olaylarında genelde bilgi paylaştığınız kurumlar, bunları derleyip sunduğu için bankalar zan altında kalıyor diyor.
    gelelim bankanın haksız olduğu yanlara ;
    ilk etapta, yani bu telefon görüşmesi yapılana kadar süreç hoş ilerlemedi. ne durumda olursa olsun bir bankanın entry sildirmesin çok yanlış. kendileri bu konuda "biz olaydan ekşi sözlüğü haberdar ettik, burda bir suç var dedik, şu entry'i silin bunu silin demedik, zaten tek tek şunu silin bunu silin diyebileceğimiz bir durum yok" diyor.entry sildirme işi çok yanlış. sanırırm sözlük yönetimi olayın kendilerine yansımasını istememiş bol keseden silmiş gibi.
    bunu doğru bulmuyorum. burası özgür bir yer olmalı. firmayla sorunum varsa bırak firmayla halledeyim. ayrıca banka bunu sözlüğe bildirene kadar bana ulaşmaları gerekirdi. yetkili kadın bu konuda "istedik fakat bir durum değerlendirmesi yapmamız ,olayı araştırmamız gerekiyordu." dedi.
    ikinci yanlış sosyal medya konusu. özellikle twitter üzerinden bu konuyu çok sormuşlar finansbank’a. ben de takip ettim, ilk başlarda sessiz kaldılar, daha sonra şu açıklamayı yaptılar. " qnb finansbank ve http://enpara.com/ bünyesinde ne bir veri satışı ne de bir veri sızdırılması olayı söz konusu değildir. bu iddiaları ortaya atan ve yayanlar hakkında hukuki süreç başlatılacak." bu tutum kesinlikle yanlıştı. bir insana dava açılması korkulacak birşey değil, bunun kullanılması da hoş değil.yine aynı yere geliyoruz. benimle konuşmak yerine bunu paylaşmaları da yanlış.
    bu konuda banka ”dava açmayı düşünmüyoruz, bu durumla ilgili bir mağduriyetiniz olursa yanınızda olmak istiyoruz." dediler.
    kısacası bankaların sizin bilgilerini satması o bankaya olan güvenin dolasıyla o bankanın sonu demek, konuştuğum kişi bu konunun farkında. bu da gayet mantıklı.
    kişisel bilgilerimin nasıl başkasının eline geçtiği tam bir muamma. bu konuda banka sistemimiz dışındaki veri trafiklerini bile inceliyoruz, "bizim işimiz bu konuları düşünmek" açıklaması yaptılar.
    bu konuda özür dileyecek misiniz ? diye sordum. "biz verilerinizi satmadık/çaldırmadık, bu konuda özür dilemek doğru olmaz fakat süreç için üzgünüz, yanınızda olmak istiyoruz" dedi.

    sonuç : bana verilen bilgilere göre, bankacılık dolandırıcılıklarının kaynağı bankalar değil kartın kullanıldığı yerler. bu konuda bankalar ciddi paralar harcıyor. bir bankaya "sen benim bilgilerimi sattın" demek kesin hükümlülük, doğru değil.
    bankanın müşterisinin yanında olması gerektiği anlarda karşısında olmasını da doğru bulmuyorum. banka da kendini korumak istediğini fakat durumun böyle algılandığını söylüyor.
    peki verilerim nasıl çalındı, bunlar çok kolay bulunabilecek şeyler mi ? bunları gerçekten bilmiyorum. bu konuda kendi çapımda önlemler almaktan başka şu an elimden hiç birşey gelmiyor.
    saygılar sevgiler.

  • 34. mutlu bir evlilik için ilk şart

    ilk şart saygı.
    nasıl olsa evliyiz diye kanka ya da kardeş moduna girmemek gerekir.
    her iki taraf da rahat olalım deyip fosur fosur osurursa, her türlü pisliği yaparsa o ilişki biter.
    kişisel alan ve saygı olmazsa ilişki de olmaz. bu sadece karı-koca ilişkisinin değil bütün ilişkilerin olmazsa olmazıdır.

  • 35. yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey

    (bkz: huzur) cidden param yetmiyor. sahil kasabası, ufaktan bahçeli müstakil bir ev ve burada geçirmem gereken 1 yıl!

    ama gel gör ki çalışmak gerek, faturalar filan.

  • 36. ali koç'un fatih terim'e mahalle kabadayısı demesi

    ulan şurada sırf inadınızdan bildiğin sedat peker in futbol şubesine dönüşmüş bi magandayı savunuyorsunuz ya... kirletiyorsunuz, hem kendi takımınızı, hem ülke futbolunu. ulan herif gençken manken için mekan basıp olay çıkarır, "birileri kurtarır", futbolculara kafa atar "birileri kurtarır", taraftara el hareketi çeker, adam toplar kebapçıya gider, ulan bi düşünün kaç yaşında kızı var, düşünsenize amk bu yaştaki babanız gidiyor kebapçıya adam dövmeye. utanmaz mısınız? utanmazsınız galiba, yazık be.

    olayın farkında olan ve rahatsızlıklarını bildirmiş gs lileri tenzih ederim.

  • 37. neandertal insan neden tükendi

    homo sapiens ortadoğu ve avrupa’ya ulaştığında neandertallerle karşılaştı. bu insanlar sapiens’ten daha kaslıydı, beyinleri daha büyüktü ve soğuk iklimlere daha iyi adapte olmuşlardı. çeşitli aletleri vardı ve ateşi kullanabiliyorlardı. ayrıca iyi avcılardı ve anlaşıldığı kadarıyla hasta ve yaşlılarına bakım yapıyorlardı (arkeologlar, uzun yıllar ciddi fiziksel
    engellerle yaşamış neandertal kemikleri buldular, bu da akrabalarının onlara baktığını gösteriyor). neandertaller genellikle kaba saba ve aptal “mağara insanları” olarak karikatürize edilirler, fakat yakın tarihli bulgular bu imajı değiştirmiştir.

    öte yandan, neandertal genom haritası dört yıllık bir çaba sonucunda 2010’da açıklanmıştır. zira, genetikçiler fosillerden
    yeterli miktarda bozulmamış neandertal dna’sı toplayarak bunu günümüz insanının dna’sıyla karşılaştırabilmişlerdi.

    şimdi sıkı durun;

    modern ortadoğu ve avrupa insanı dna’sının yüzde 1 ila 4’ünün neandertal dna’sı olduğu ortaya çıktı...

    üstelik bu durum, yani sapiens ile neandertal'in karışma durumu, batı avrasyaya özgü değildir. sapiens gittiği her bölgedeki diğer insan türleri ile gen alışverişinde bulunmuştur. mesela, sonuçlar modern melanezyalıların
    ve avustralyalı aborjinlerin dna’sının yüzde 6’ya varan oranda denisova dna’sı kökenli olduğunu ortaya koymuştur.

    peki neandertaller neden ortadan kayboldu??

    olasılıklardan biri;
    homo sapiens’in onları yok oluşa itmesi. bir grup sapiens’in neandertallerin yüz binlerce yıldır yaşadığı bir balkan vadisine geldiğini hayal edin. yeni gelenler, neandertallerin geleneksel yiyecekleri olan meyveleri ve yemişleri toplayıp geyikleri avlamaya başlıyorlar. sapiensler, üstün sosyal becerileri ve daha ileri teknolojileri sayesinde daha iyi avcı ve toplayıcılardı, bu yüzden de sayıca çoğalıp yayıldılar, buna paralel olarak daha az kaynağa sahip olan neandertaller giderek kendilerini daha zor besleyebildiler. nüfusları azaldı ve yavaş yavaş yok oldular, sadece belki bazı üyeler sapiens komşularına katılmış olabilirler.

    ikinci ve daha acı olan (ve bendenize göre daha olası olan) olasılık ise;
    soykırım. kaynaklar için verilen savaşın şiddetlenerek soykırım boyutuna ulaşması. hoşgörü sapiens’in baskın özelliklerinden biri değildir. modern zamanlarda bile ten rengindeki, lehçe veya dindeki bir farklılık bir grup sapiens’in bir başka grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor. eski sapiensler tamamen farklı bir insan türüne karşı
    hoşgörülü olabilir miydi? sapiens neandertaller ile ilk karşılaştığında, ortaya tarihteki ilk ve en büyük etnik temizlik harekatının çıkmış olması gayet mümkündür.

    *

    sapiens’in suçu mudur bilinmez, ama gittikleri her yerde yerli nüfus tükendi. homo soloensis’in son kalıntıları günümüzden 50 bin yıl önceye tarihlenmektedir. homo denisova da bundan kısa süre sonra yok oldu. neandertaller ise yaklaşık 30 bin yıl önce yok oldular. flores adası’ndaki son cüce insanlar da 12 bin yıl önce yok oldular; geride kemikler, taştan aletler, dna’mızdaki bazı genler ve pek çok cevaplanmamış soru ve son insan türü olan homo sapiens’i bırakmış oldular.

    kaynak: sapiens a brief history of humankind

  • 38. yazarların üstüne çizik attığı burçlar

    burçlara inanmıyorum ama şu başlık altında sürekli 4-5 burcun geçmesi, kalanların neredeyse hiç yazılmamış olması çok acayip bir istatistik doğuruyor.

    çok acayip!

  • 39. en güzel öğüt cümlesi

    muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

  • 40. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    neden şu" ayıp aaa " kafamızdan arınamıyoruz. kızlara neden bir malmışçasına ağırdan sat, evlenmeden verme öğüdünü aşılıyoruz . 27 yaşındayım, hayatımda ömrümü adayabileceğim bir adam var. ama evlenme isteğimi,ev isteğimi ,onunla olan ilişkimi anlatmam ayıp. ortada fol yok yumurta yok imiş. o fol saçma sapan bir halka mi, veriyon mu vermiyon mu tarzında bir isteme töreni mi?

    bir de şu onun ailesi bana şunu yapmadı, dur şunu alsınlar bunu yapmasinlar olayı var. sürekli çocuk ailede ne gördüyse onu yapar durumu dillendirilirken sen kızına açma ellerle verme eğitimi veriyorsun . bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

    annem hala anlatıyor hamileymiş meyve aşermiş babam çürük çarık ne varsa almış ama babam ishalken kendisine en iyi şeftaliden almışmış. incelik düşüncelik eğitimi ailede verilirmiş vs vs. senin içerlediğin şeyi sen yapıyorsun. onu alışıyorsun...

    delirmek üzereyim..

  • 41. ömer bayram

    bu gerizekalıyı futbolcu diye transfer edenin anasını sikeyim ya.

  • 42. fatih terim'in ali koç'tan korkması

    korkmak insani bir duygudur ve her insan korkar ama ali koç'u övenlere şunları hatırlatmak isterim. ali koç dedesinin torunudur, hayattaki başarılarının çoğunu dedesine borçludur. fatih terim ise tırnaklarıyla kazarak bu günlere gelmiştir. dikkat edilirse eğer ali koç sırf zengin diye övülüyor kişisel başarılarını kimse bilmiyor. fatih terim ise fatih terim anlatmaya gerek yok. zorla fatih terim'i de savundurttular insana.

    düzeltme: tırnaklarıyla kazarak yazmam gerekirken parmaklarıyla kazarak yazmışım. uyaran yazarlara teşekkür ederim.

  • 43. zenginler ile fakirler arasındaki farklar

    zengin çapkın olur, fakir abaza olur.

    zengin erkek: selam bebeq, bora ben , akşam takılalım mı,range ile alayım seni ?
    x kadın : ya boraaaa :) tabiki görüeşelim , ( ne kadar da özgüveni yüksek, kadının ruhundan anlayan biri, biraz çapkın ama olsun yola getiririm ben onu )

    fakir erkek : merhaba, sizinle tanışmak isterim, müsait zamanınızda görüşebilir miyiz? yalnız gecikirsem kusura bakmayın belediye otobüsüyle geleceğim.
    x kadın: uff yapıştı bu abaza da ya, lütfen bir gider misin başımdan , bir de belediye otobüsü diyor keko ya

    :)

  • 44. deep turkish web

    reynmen reklam olarak şarkı yapınca bir şey yok, diğerleri sponsor bulunca bir şey yok, elemanlar reklam yapınca auv. ne auv amk.

  • 45. 4 kişilik kahvaltıya 427 tl yazan mekan

    (bkz: menü)

    ayakta alkışladığım mekandır. geçirin böylelerine, vurun aslanlarım. sonuna kadar arkanızdayım.

  • 46. galatasaray

    en iyi kurayı çekip moskova ile avrupa ligi yarışına giren takımım. tek kelime ile utanıyorum.

  • 47. 4413 yılından geldiğini iddia eden adam

  • 48. gitmek mi zor kalmak mı

    gidememek daha zor... bir nevi arafta kalmak gibi bir şey...

  • 49. bir ilişkide olması gereken üç şey

    guven
    saygi
    tutku