Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. kent lokantası yüzünden yandaki esnaf kan ağlıyor

    rabbim arttırsın azaltmasın. esnafın da anasını slkelkiyim.

  • 2. devletin görmezden geldiği sorunlar

    0 850 ile ve 0 212 ile başalayan telefonlardan gelen aramalar ciddi seviyede vatandaşın canını sıkmasına rağmen, devlet ve yetkililer deve kuşu misali kafasını kuma sokarak sorunu görmezden geliyor.
    büyük çoğunluğu dolandırıclık olan 0 850 li aramaları vatandaş en fazla engelliyor ancak aramalar yine de bitmiyor.
    siz siz olun avmlerde , bilmediğiniz internet sitelerinde telefon numarası adres vb. özel bilgilerinizi paylaşmayın. 0 850 li alçaklar size bulaştı mı kurtaracak kimse yok. yalnızsınız.
    benim gözlemim bu şekilde.

  • 3. 719 bin eyt'linin çalışmaya devam etmesi

    yaşı gelenin zorla emekli edilmesi en doğrusu. madem haktı maktı diyor bu 40 yaşındaki insanlar bir an önce hakları olan emeklilik hayatına geçmeliler. al sana hak kardeşim 40 yaşında dolan emekli maaşın dünyayı gez de gençlere yer açılsın. olmaz, amaç ballı gaymaklı bir maaş daha almak çünkü. 65 yaşında elden ayaktan kesilmiş emekliler siteme giren paranın azalması ve yiyenlerin artması nedeniyle üç kuruş maaşla yaşamak zorunda kaldı.

  • 4. getir'in avrupa ve amerika pazarından çekilmesi

    vallahi böyle giderse yakında zaten tamamen çekilirler yani türkiye'de de olmazlar
    yaklaşık bir saat önce 800'lü bir numaradan arandım. getir'in telefon numarasıymış.
    dedi ki '' 200 lira hediyeniz adınıza tanımlanmıştır, kampanyalar kısmından bakarak, yararlanabilirsiniz''
    2 seneyi aşmıştır getir'den sipariş vermeyeli. dur bir bakayım dedim, nedir ne değildir diye.
    evet 200 lira indirim hakkı verilmiş, 600 tl alışveriş yaparsam kullanabileceğim.
    iyiymiş dur yapalım madem dedim, ama ne göreyim
    '' ay çiçek yağında kullanamıyorsun, kolada kullanamıyorsun, et ürünlerinde kullanamıyorsun, süt ürünlerinde kullanamıyorsun, kullanamıyorsun da kullanamıyorsun''
    kullanabildiğimiz ürünleri yazsalar daha kolay ve zahmetsiz olur. ben kullanabileceğim bir şey bulamadım açıkçası.
    olur da yetkilileri burayı okur ise, onlara söyleyeceğim '' sizin yapacağınız kampanyaya tüküreyim''

  • 5. 28 nisan 2024 göztepe meydan kavgası

    göztepe taraftarı denyodur. böyle bir semtte olup da bu kadar mal kalmayı nasıl başardılar hayret.

    not: eski göztepeli

  • 6. 34 haftada 93 puan toplanabilen lig

    89 puan olunca sportif gerçek 93 puan olunca babu babu babu.

  • 7. celal şengör'ün benim namus kavramım yok demesi

    namus kavramı zamana ve mekana göre değişiklik gösteren öznel bir kavram olduğu için celal şengör gibi bir bilim insanının bu kavrama sıcak bakmaması son derece doğaldır.

    mesela kimi yer ve/ya zamanlarda kara çarşaf giymemek namussuzluktur, kimi yer ve/ya zamanlarda başörtüsü giymemek namussuzluktur, kimi yer ve/ya zamanlarda uzun etek giymemek namussuzluktur, kimi yer ve/ya zamanlarda erkeğin elini tutmak namussuzluktur, kimi yer ve/ya zamanlarda erkekle öpüşmek namussuzluktur, kimi yer ve/ya zamanlarda ise sevişmek dahi namussuzluk değildir.

    bugün kendilerini çok namuslu gören insanlar 100 yıl önce yaşasalardı toplum tarafından namussuz olarak addedilebilirlerdi. 100 yıl sonraki namus kavramı da şüphesiz bugünkünden çok daha farklı olacak.

    tabii isteyenler yaşadıkları zamanın, bulundukları mekanının ortalamasını kendilerine norm kabul edebilirler; ama celal şengör gibi bir bilim insanından da öyle yapmasını beklemek biraz haksızlık olur.

  • 8. türkiye'nin ahlaken çöküyor olmasının nedeni

    türkiye'nin ahlaken çöküyor olması demek, daha önce ahlaklı olduğu anlamını dayatır. ben 40 yaşındayım. ahlaklı olduğu dönemi hiç hatırlamıyorum. benden önceki karnesi de belli. vatandaşına yaşattıkları ortada. her dönem farklı türden vatandaşa yaşattıkları vs. dolayısıyla hangi ahlak? olmayan şey nasıl çöksün? bahsedilen şey acaba yeni ahlaksızlık türlerinin keşfedilmesi mi?

  • 9. sarı saçlı mavi gözlü türk

    karadeniz görmemiş kültürsüz beyanı. ama derdi de zaten atatürk'e laf çakmak. atam halbuki çok güzel çaktı zamanında. onun acısı bu

  • 10. hasan can kaya vs cem yılmaz

    hasan can kaya; mahalle arasında insanların liseli zamanlarında yaptığı karı kız muhabbetleri, bel altı sohbetler, bol küfür, karşıdaki insanla alay etme, %75 burs ve estetik tahminleri ile hemen hemen her bölüm kendini tekrar eden bir komedyen. konuşanlar programını izledim, yukarıdakiler eleştri gibi görünse de kendisini izlettiriyor, ben de izliyorum. ama sadece bu. programı başarılı mı? kendi çapında bence başarılı. ama sadece o kadar. 'bir yer altı sit-com'u' adında bir yapımı var, yemin ederim bir bölüm dayanamadım. sonra bir sinema filmi çekmiş, oyunculuk desen berbat.

    cem yılmaz ise; karikatürist, seslendirme sanatçısı, stand-up sanatçısı, sinema oyuncusu, komedyen, senarist, film yapımcısı ve yönetmendir. oynadığı, yönettiği ve seneryosunu yazdığı sinema filmleri, oynadığı reklam filmleri, tek kişilik stand-up gösterileri ile ülke çapında damga vurmuş birisidir. bugün anadolunun en ücra köşesinde yaşayan bir insana bile sorsan cem yılmaz'ı tanırken, hasan can kayayı tanıyan insan çok sınırlıdır. cem yılmaz 7'den 70'e kadar herkese hitap ederken hasan can kaya sadece belirli bir kesime hitap eder. cem yılmaz'ı eşinle, kızınla, annenle, babanla rahatça izleyebilirken, hasan can kaya'nın konuşanlar programını anca mahalleden erkek arkadaşlarınla izlersin. cem yılmaz gerektiği zaman karşısındakini çok gömmeden komediye dahil eder, hasan can kaya karşısındaki insanı anasından doğduğuna pişman edercesine yerin dibine sokar. bir de bunu karşısındakine 'özgüvenlisin' diyerek meşrulaştırmaya çalışır.

    yani bir kıyaslama yapılırken messi ile ronaldo kıyaslanır. sırf ikisi de topçu diye messi ile arda turan'ı kıyaslayabilir misin? şampiyonlar ligi ile konferans ligini kıyaslayabilir misin? veya sezen aksu ile zeynep bastık'a vs yazabilir misin? cem yılmaz'ın karşısına da hasan can kaya'yı yazamazsın. çünkü bu cem yılmaz'a hakaret olur…

  • 11. dünyanın en güzel 100 kadını

    listenin yarısını sokakta görseniz dönüp bakmazsınız. öyle bir liste.

  • 12. kadınların paraya baktığı gerçeği

    hiç tom ve jerry de mi izlemediniz be kardeşim, bu realiteyi daha çocuk iken çizgi film izleyerek kavramanız gerekiyordu oysa.

    istisnalar kaideyi bozmaz, tek tük belki kod hatası olan hanımlar vardır matrix'te; ama kadınların kahir ekseriyeti paraya bakacak şekilde kodlanmış sevgili hemcinslerim, bu gerçeği artık kabullenin ve ona göre hareket edin derim.

  • 13. tişörtün içine atlet giymek

    atletin içine bile atlet giyesim geliyor bazen.

  • 14. sahibinden.com'daki ilginç ev satışı ilanı

    geçen 'de' yi ayırmadım diye bana bir saat ayar veren arkadaşı bu başlığa davet ediyorum, delirsin pezevenk.

  • 15. yusuf tekin'in eşine okul müdürlüğü hediye etmesi

    öğretmen seçmede kpss'nin yetersiz olduğunu, mülakatsız öğretmen alınmaması gerektiğini savunan milli eğitim bakanı yusuf tekin'in eğitim fakültesi mezunu bile olmayan sevgili eşini okul müdürü yapıvermesi olayı.

    kaynak

    edit: yusuf tekin bakan olmadan önce meb müsteşarıydı ve eşine hediye ettiği okul müdürlüğü o denemde gerçekleşti. ayrıca o dönem kendisi için tek gecede khk çıkarılıp rektör olmak için aranan 3 yıllık profösörlük şartı kaldırıldı sabahında kendisi rektör olarak atandı.
    kaynak

    yani torpil ve liyakatsizlik bunların kanında var.
    bu da yusuf tekin'in kısa özgeçmişi. milli eğitimin başındaki kişiye bakar mısınız.

  • 16. en iyi güneş kremi

    uv indeksi değerlerinin her yıl daha da yükseldiği bir coğrafyada "güneş kremi kullanılmamalıdır" diyeni de gördü bu gözler.

    güneşten koruyucunun markası elbette önemlidir ama bunun yanında o markanın çıkardığı koruyucu skalasındaki ürünlerden de size uygun olanını seçmeniz gerekmekte.

  • 17. everest'e tırmanmanın çok da zor olmaması

    böyle düşünmüş olan bazı insanları listelemişler

    https://en.wikipedia.org/…ed_climbing_mount_everest

  • 18. öğretmen adaylarına 45 dakikalık mülakat gelmesi

    mülakat = torpil olduğu için desteklemediğimiz durumdur.

  • 19. dayınla aran nasıl

    dayım büyüttü beni. bir babanın evladına öğretmesi gereken şeyleri öğretti ve kendi evlatlarından ayırmadı. on yıl oldu öleli ve ben babamı kaybettiğimde bu kadar üzülmedim. ışıklarda uyu dayım.

  • 20. deniz akkaya'nın hakaret dolu paylaşımları

    deniz akkaya kim , ferit birkan kim a.q , bunları niye takip ediyorsunuz ve zorla neden bize takip ettiriyorsunuz .

  • 21. 1977-1983 arası doğan efsane nesil

    - gerçek aşkları biz yaşadık. yalan değildi, şerefime namusuma yemin ederim gerçekti.

    - the old laik days bizim zamanımızda gerçekten vardı. ister inanın ister inanmayın, hiçkimse kadınlara çocuklara bu kadar zulmetmiyordu.

    - ekonomi yine iyi değildi ama bu kadar dokunmuyordu, çünkü gelir adaletsizliği bu kadar fahiş seviyede değildi, kendi ülkemizde yetişen besin kaynaklarımız bize fazla fazla yetecek durumdaydı.

    - ve belkide en önemlisi: nüfus. nüfus bu kadar yüksek değildi, bütün ülke 5 tane şehire doluşmuş değildi, anadolu yollarında binlerce km huzur / mutluluk dolu yolculuklar yapabiliyor, küçük şehirlerde ve köylerde yaşayabiliyorduk.

    - z kuşağı için anlamsız, bizim gibi y kuşakları için paha biçilemez birşey: ailecek gidilen deniz kenarı piknikli tatiller.. babalar şapka takar, anneler börek pişi yapardı.. altımızda şortlar iskeleden atlardık bozcaadaya karşı.. kırmızı bisan bisikletimiz vardı.

    o bisikletin zilini çalan oevladı seni hala hatırlıyorum.

  • 22. 120 euroluk milliyet farkı

    turist gelsin diye devlet dusuk fiyati tesvik eder, daha az vergi alir diyen cahiller var. bu is avrupada tam tersidir. ornegin italyada devlet turistlerden her gece icin 10 euro konaklama vergisi alir. diger ulkelerde de konaklama vergisi var turistler icin. yani yabanci turistler her zaman yerli turistten daha fazla vergi oder. turizmci oldugunu iddia edip antalyadaki zorbaligi savunan dangalaklar avrupada bir otelde kalmamis galiba.

  • 23. 2024 büyük otel boykotu

    türk müşterilerini yatırıp bir şey*kmedikleri kalan, yurtdışı müşterilerine pozitif ayrımcılık (!) yapan ve söz konusu türkler olunca milliyet farkı tahsil eden bu kazıkçı (otel demeye dilim ve elim varmadı) esnaf kesimi sağlam bir boykotu hak etmiyor mu ey sevgili ülkem?

    rezilliklerden rezillik beğenin.

    (bkz: antalya lara limak otelin turk musteriyi kovmasi)(bkz: holiday palace otelin de milliyet farki almasi)
    (bkz: ankara black house apart otel)

    not : bunlara para kazandıracağınıza yunan adalarına gidip orada tatil yapmak daha mantıklı. en azından biraz insan yerine konulursunuz.

  • 24. tiktok'un kapanması için hazırlanan kanun teklifi

    meclise gelmesi durumunda kuvvetle muhtemelen çin zulmünden kaçan uygur türklerini çin'e iade eden iktidar partilerinin oylarıyla reddedilecek teklif.

  • 25. bir kız beni incittiğinden kötü biri oldum erkeği

    “hiç kimse ben sikik bir insanım ve sorumsuzca davranışlar yapıyorum demiyor da nedense; çocukluk travmam vardı, yok işte ay benim burcum şöyleydi, mars takla atıyordu, bilmem ne. ya hikaye anlatmayın oğlum”

  • 26. arda güler'in gol sevincinin anlamını açıklaması

    arda güler

    arda güler:

    "gol sevincim tevekküle dayanıyor, ben her şeyin allah'tan geldiğine inanıyorum, çok çalışıp gerisini allah'a bırakıyorum, gol sevincimin anlamı o."

  • 27. emlak balonu

    kayınbiraderim müteahhit. haftasonu beraberdik. inşaatını gezdik. o sırada 3 tane aynı sektörden arkadaşı aradı. ödemem var elimde daire kaldı. "5 milyon eder ama 4'e vereyim sana" dedi. diğerleri aynı şekilde. inşaatın su tesisatını yapan usta "bir daire var iş karşılığı verdiler. 2.5 milyona bırakayım , para dönmüyor." dedi. benim anladığım şey adamların elinde bayağı daire birikti fakat alıcıya yapmıyorlar bu indirimi. kendi aralarında döndürüp duruyorlar. müşteriye gelince burunlarından kıl aldırmıyorlar. adamların ihtiyacı yok nasıl olsa. dükkan ve daireler ellerinde. boş bıraktıkları bu daire ve dükkanlar için vergi alınsa bu kadar olmaz diyeceğim ama zenginden vergi almak gibi bir derdi yok maliyenin.bordrolular sağolsun.

  • 28. integralin müfredattan çıkarılması

    bu başlık altına bir kez daha yazıyorum belki okuyan çıkar bilgilenir. lisede alan seçimi diye birşey var, üniversitede sözel okuyacaksan, daha az matematik, fizik göreceğin dalı seçiyorsun. ben mühendis olacağım diyorsam sayısal ağırlıklı dalı seçiyorsun. hukuk okuyacak öğrencinin integralsiz müfredatı var. gelelim sayısalcı adam nasıl olsa üniversitede calculus dersi var orada öğrenir düşüncesine. tabii öğrenir ben hali hazırda calculus da anlatıyorum hatta thomas' calculus u anlatıyorum fonksiyonlardan başlayarak. integral konusu dönem sonuna geliyor. aynı zamanda fizik de anlatıyorum dönemin daha ortaları gelmeden "hız, konum fonksiyonunun zamana göre değişimidir deyip türevli tanımı" verdikten sonra o zaman hızı biliyorsak konumu nasıl belirleyeceğiz deyip "integralli" tanıma geçiyorum. hop ne oldu öğrenci daha fonksiyonda limit konusundayken ben integral dedim.

    ikinci dönemde fizik 2 var ki evlere şenlik öğrenci calculus dersinde integral tekniklerini öğrenmeye çalışırken ben fizik 2 de yüzey ve hacim yük dağılımı ile toplam yükten bahsetmeye başlamış oluyorum 2. dönemin 2. haftasında. yani alan ve hacimli integraller.

    lisede integral öğrenmek bu açıkladığım anlamda önem kazanıyor. önceki yazımda yazdığım sonla bitireyim: dersten kalınca kasap hoca lakabını kabul etmiyorum :)

  • 29. düğününde twerk yapan yurdum gelini

    ulan merak ediyorum ama açmıyorum. başkaları yerine utanırken derimi soyuyorlar sanki.

  • 30. ayşegül avcı'nın meb tarafından açığa alınması

    olması gerekenin yapıldığı durumdur. sen tüm köyü bu şekilde suçlayamazsın. yapmışssın gösterini kimse sana bir şey dememiş. sırf can güvenliğim yok bahanesi ile tayin istemek için bu işlere girersen açığa alınman gayet normal olur.

  • 31. 28 nisan 2024 murat kurum tweet'i

    imamoğlu buna gerekeni yaptı, hala atıp tutabilmesi bunların ne menem bir karakterde olduklarını apaçık ortaya koyuyor. bunlar doyumsuz, bu milletin her türlü kaynağını sömürebileceklerine eminler.

  • 32. yaşlanma belirtileri

    dün, gençlik yıllarından beri tanıdığım, çok uzun yıllardır hayatımda olan bir arkadaş grubuyla görüştüm. bu arkadaşların neredeyse tamamında fark ettiğim; telefonlarında bir şey okumak ya da telefonlarına bi şey yazmak istediklerinde hasıl olan yakın gözlüğü takma ihtiyacı, o gruptakiler dolayısıyla da akranları olarak benim adıma bir yaşlanma belirtisiydi ve hüzün vericiydi. yakın gözlüğüne ihtiyaç duymayan ama belli ki çok yakında duyacak benim için çok yakında yakın gözlüğü takacak olmam dışında yıllar içinde uzayıp giden yaşlanma belirtileri listeme gelince;

    iletişim kurmayı seven, karşımdakinin duygularını çok önemseyen biri olarak artık insanlarla uzun uzun konuşmaktan, kendimi ifade etmeye çalışmaktan ve onların aslında beni çok kıran, her neyse o şeyi yapma motivasyonlarını vs. dinlemeye olan isteğimle yaşım arasında ters orantı var. şimdilerde insanlarla konuşmak, onları uzun uzun dinlemek isteğim çokça azaldı.

    evde kalmayı hep severdim zaten de bu sevgi hastalıklı bir noktaya ulaşmış bir durumda; iş dışındaki zamanlarda ev dışında geçirdiğim süre bildiğin canımı acıtır oldu. evde, mümkünse de yalnız kalayım. kitap okuyayım, dizi, film bi şeyler izleyeyim, müzik dinleyeyim. bazen bu ritüellerden deli gibi sıkılsam, bu monotonluktan dolayı kendimi çok mutsuz ve yalnız hissetsem de bu monotonluğun dışına çıktığımda hissettiğim mutsuzluğun daha fazla olması.

    ''bakikubbe teyze'' diye ilk seslenildiği o günden bugüne kadar benim için yaşlılığın belirtileri arasındaki yerini hep koruyacak, top 5'de olması gereken şey, birilerinin teyzesi olmak oldu ama bi şey değişti. eskiden küçük çocuklar teyze diyordu şimdilerde kocaman herifler olan oğullarımla birlikte kocaman heriflerin ve kızların teyzesi oldum ve bu aşşırı can sıkıcı.

    geçmişe dair bitmek tükenmek bilmeyen iç hesaplaşmalar, keşkeler ve pişmanlıklar her ne kadar üzerinde düşünülmek istenmese de her geçen yıl bir önceki yıldan daha da fazlalaştı.

    yaşla birlikte artan bi şey de bebekler, yaşlılar ve hayvanlara duyduğum sevgi oldu. bebeklerin boyunlarındaki o eşşiz kokuyu hiç bıkmadan koklayabiliyorum, yeter ki koklanacak bi bebek buluvereyim. hani eli yüzü nurlu denilen cinsten, yaşlı gördüğümde de boyunlarından koklamak değil ama durdurup sevesim geliyor, evet.

    hiç öyle aynaya baktığımda hissettiğim şeylerden bahsetmeyeceğim zira her geçen yıl bir önceki yıldan daha mutlu ediyor beni aynada gördüğüm kadın ama eklenen şimdilik mutsuz etmese de “yaşlanıyorum lan!” dediğim çokça zaman oluyor yüzümde fark ettiğim çizgilerle birlikte.

    eş, dost, akraba ne der, ne düşünürün artık eski önemini her geçen gün biraz daha kaybettiği gibi bu gruptan görüşülen insan sayısı da her geçen yıl biraz daha azaldı bende. bunun yaşlanmakla ilgisi var mı bilmiyorum lakin bende yaş ile arasında bi korelasyon olunca yazmadan edemedim.

    gerçek dost diye adlandırılabilecek insan sayısındaki azalma yine artan yaşımla arasında ters olan bir orantı bulunan şeylerden biri de. üstelik dost sayısı azaldığı gibi yeni insanları hayata almak konusunda isteksizlik de bi o kadar artıyor. enerjisi olmuyor insanın yeni insanlara bi şey anlatmak ve dahi onları dinlemek için dolayısıyla da yalnızlık yaşlandıkça artan bi şey.

    edindiği tecrübeler, yediği kazıklar neticesinde artık insanlara duyulan güvenin neredeyse yok olması var bi de; güvenemiyor insan yaş aldıkça.güven duygusu yaşla birlikte en çok azalan şey olabilir.

    evet, geleceğe dair maddi kaygılar yaşla birlikte artsa da maddi şeyler önemini kaybediyor. her gün kıyafete göre seçilip takılan marka çantalar, saatler yerini tüm yıl aynısı takılan, en rahat edilene; topuklu ayakkabılarsa yerini spor ayakkabılara bırakıyor. aylarca mağaza gezmeden ve dahi bi şey de almadan elindekilerle idare edebiliyor insan.

    beklentiler asgariye iniyor yaş ilerledikçe ve en önemlisi de kadın erkek ilişkisinde beklenen, aranan, özlenen en önemli şeyler huzur ve paylaşabilmek oluyor.

    inşallah toparlarsam tünelin ucu beni de korkutuyor evet ama buralar çok da kötü değil gençler, belirti diye saydıklarımdan anlayacağınız üzere. çok da şaapmayın.

  • 33. birini son kez gördüğünü bilmemek

    bunun daha acı olanı, bana göre, birini son kez gördüğünü bilmektir.

  • 34. aylık wc geçiş raporu paylaşan işveren

    6698 sayılı kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında elektronik gözetleme verilerinin umuma açık olarak paylaşılması kvkk ihlaline girer.

    işçinin bilgisinin veya onayının olması bu durumu değiştirmez.

    veri sorumlusu bu veriyi umuma açık olarak paylaşamaz, çıktısını alıp duvara asarak işçilerin mahremiyetini ihlal edemez.

    2022/797 sayılı karara göre 300.000tl civarında cezası vardır , alo 198 hattına bir ihbara bakar.

  • 35. ekrem imamoğlu'nun skandal hamas açıklaması

    hamas su götürmez şekilde bir terör örgütüdür ancak ben başlığa takıldım. başlık neden "skandal" ibaresi ile durmaya devam ediyor? yoksa sözlük yönetimi sivillerin öldürülmesini normal, öldürenlere terörist denmesini skandal olarak mı görüyor?

    tanım: ekrem imamoğlu'nun, binlerce sivili gözünü kırpmadan katleden terör örgütüne terör örgütü dediği açıklamadır.

  • 36. çakarlı arabaların kural tanımazlığı

    masai mara'dan serengeti'ye kadar tır kullansan, yolda şöyle hayvanlara denk gelemezsin amk. yaban hayatı çeşitliliği konusunda çok zengin bir ülkeyiz.

  • 37. çağımızın hastalığı

    aidiyet sorunu
    varlık arayışı
    tükenmişlik sendromu
    dikkat eksikliği
    hiperaktiflik * bu zihinsel de olabilir çenesel de
    kaygı bozukluğu
    stres
    gelecek korkusu

  • 38. ankara belediyesi logosunun değiştirilmesi

    (bkz: hitit güneşi)

    kırmızı ego otobüslerinin üstünde de görülebilir. tarihi anlamıyla birlikte ankaraya en çok yakışan logodur.

  • 39. 10 bin tl emekliye yeter diyen hanım kızımız

    bir cahilin lugatındaki en sihirli sözcük "bence". bence deyince bütün finans kanunları, matematik, fizik, kimya, biyoloji, astronomi yok oluyor. çünkü onca, yanin onun fikrine göre bilim yok. o ne düşünüyorsa doğrudur.

  • 40. 28 nisan 2024 limak lara otel açıklaması

    türk milleti neden elin millettinden daha fazla para ödeyip tatil yapmak zorunda ? yok her yerde aynıymış, yıllardır ayni sistem varmış, yok turizmmiş... bu ülkede verginin de vergisini ödeyip sırtında suriyeli, afganı, bilmem ne idugu belirsizi taşırken bir de sizin gibi aç gözlü şark kurnazlarını mı taşıyacak?

    bu gibi ege ve akdeniz'de çöreklenmiş oluşumlar derhal "millet bedeli" olarak türk milletinin ta kendisine hibe edilmelidir.

  • 41. kadınlar kocalarına açık giyinmek zorunda

    aga bu dinin hep sikiş sokuş yanlarını konuşuyorsunuz.

    kul hakkı, liyakat, dürüstlük, iyi ahlak vs falan yok mu mk?

  • 42. yazarların en alman özelliği

    herkesi kıskanıyorum.

  • 43. karşı cinse olan inancınızı ne zaman kaybettiniz

    #160948998

    şu olay benim için dönüm noktası olmuştu.

  • 44. baby reindeer

    bir travmalar anlatısı. kişisel tahminimce;

    --- spoiler ---

    martha çocukken tacize uğramış bir kadın. babası tarafından. bunu da kahve içtikleri sahnede kahkahalarının ve sesinin yüksek çıkmasının nedenini merak eden donny'e verdiği cevapla işaret ediyor:

    “-babam bana chuckles buckles(kıkır fıkır) derdi, kocaman elleriyle.”
    “kocaman elleriyle”
    derken göğüslerini öne atarak söyler ve durağanlaşır kahkaha sonrası gülümsemesi silikleşir.

    tacize uğrayan kadınların savunma psikolojisinde ilgi çekmekten uzaklaşmak için kilo almaya eğilim pek çok araştırmada gözlemlenmiştir. bir nevi savunma mekanizması olarak düşünülebilen bir şeymiş bu. e martha da malum.

    ilk cinsel yaklaşımını donny'e elim sende gibi bir çocuk oyunuyla göstermesi ise fazlasıyla patolojik.

    son olarak ceza hukuku, avukatlık mesleğini seçmesi, bunu buzdolabının üzerine magnet ile tutturduğu diplomasına göre dereceyle bitirmesi de motivasyonunun kaynağı ile ilişik ipucu veriyor. kadının google'da aratınca mahkum olduğu ilk ve tek olay da işe bakın ki çocuğuna tacizden suçladığı hukuk firmasından patronunu takip etmek. adam da martha da tedbiren görevlerinden azlediliyor dava dolayısıyla. bir iş toplantısında cinsel saldırı olduğunu da iddia ediyor martha bu adamla. adama medyanın haberleştirmesindeki kollamaya bakılırsa bir şey olacağı yoktu olmamış da, ama kadın dağılmış gitmiş.

    bu ve benzer nedenlerle şıp diye anladı bence donny'in başına gelenleri bizdeki eşekten düşen anlar deyişi gibi. “kim yaraladı seni” diye sıkı sıkı sordu. kendisinden olanı tanıdı. sahnelerde kendince kolladı. özellikle kendisine ya da birine kızdığında çatır çutur vurması ise ailede görüp bildiği tek şeydi. annesi ve babasının tartıştıklarını söyledi ama nedenini hiç anlatmadı. insanların nasıl sevdiğini anlamayı yitirmesine sebep olan neydi hiç anlatmadı. ama donny'nin gözlerindeki büyüme ve yaşarmadan onun anladığını söyleyebiliriz.

    oyuncak ren geyiği, çenesinden göbeğine fermuarından açılabilen bir oyuncaktı ama ufaktı içine girilemiyordu işte, giremedi de başına gelenlerde. sadece sıkıca sarıldı. insanlara girebilseydi de belki onlara yaptıklarını yaptırmazdı. şefkate benzer tek örnekte donny'e sarıldı olabilecek her yönüyle.

    --- spoiler ---
    çekmecesi hep tuşlu telefon doluydu ama izleyiciye iphonundan gönderildi. o imla hatası da klavye azizliği değildi, yardım isteme sinyali idi.

  • 45. ülkeye yüklü döviz girişi sağlayacak projeler

    triple-a kategorisinde oyun yapmaları için oyun stüdyolarına teşvik vermek.

    polonya dediğimiz ülkenin oyun sektöründeki geliri inanılmaz, resmen bacasız sanayi. aynısını biz de yapabiliriz. hatta devlet kursun, trt games filan diye. sanatçı da bol, yazılımcı da bol. bir iki ünlü aktör, aktrist, seslendime sanatçısı vs. de ekle, reklamını yap, dünya çapındaki oyun etkinliklerine git, trailer yayınlat, hype yükselt, sonra sal oyunu steam'e, epic'e, gör bak neler oluyor... da, o vizyon nerdeee? hoşaf yapma makinesine ödül veren tübitak mı takip edecek, sadece iha-siha'ya kanalize olmuş bir teknoloji bakanlığı mı? istanbul dışında internet yok aq daha. neyse... sinirlenmiycem.

  • 46. kendinle sevgili olur muydun sorunsalı

  • 47. kitap okumak vs kitap dinlemek

    zihinlerin art arda gelen instagram storyleri gibi çalıştığı bir dönemde, sessiz ortamda telefona mesafe koyarak okuma yapmanın daha faydalı olacağını düşünüyorum.
    dikkat eksikliğine, odakla ilgili sorunlara da iyi gelir. çağın hastalıkları bunlar malum sebeplerden. çocuklara da yaptırmak lazım. tehlike çanları esas onlar için çalıyor.

    ekleme: silindi. katkıda bulunan arkadaşlara teşekkürler.

  • 48. eylem tok

    s.k kafalı bir çocuğun kalt.k annesi olarak nereye kadar kaçacaksın? türkiye ve abd'yi aynı anda satın alabilecek kadar paranız varsa ne s2me gittiniz yurtdışına? teslim olsaydı velet şimdiye çıkmıştı ve unutulmuştu bile olay. ister uyuşturucu almış olsun ister alkol. babası denen p.zevenk zaten rapor vs kısımlarını kolaylıkla hallederdi.

  • 49. borsa istanbul

    az önce çok ilginç bir bilgi edindim bu başlıkta. bazı hisseler endekse aykırı hareket ediyormuş. ben sanıyordum ki endeks yükselince hepsi yükseliyor. düşünce hepsi düşüyor. daha öğrenecek çok şeyimiz var gerçekten. tesadüfen yaşıyoruz.

  • 50. 28 nisan 2024 ekrem imamoğlu tweet'i

    niye atmıyormuş kardeşim? bu takım federasyona bağlı değil mi? ne hukuki olarak ne de ahlaki olarak hiçbir sorun yok. eğer bu takım federasyon tarafından onaylanıp mücadele edebiliyorsa, elbette tebrik edilebilir. ha sen diyarbakır'a karşı düşmansan ayrı mesele. kardeşim bırakın da bu insanlar barışsın ya. s*kerim sizin ırkçı faşist kafanızı