somebody elses lover30
profili

  • 7 ocak 2017 abd'nin avrupa'ya askeri sevkiyatı

    obama'nın siktirip gitmeden önce son çırpınışları. geçen hafta da rus diplomatları sınır dışı etmişti.

    trump da putin de bu götverenin gitmesini bekliyor, 20'sinden sonra yeni bir sayfa açılacak.

  • beşiktaş

    4-5 hafta öncesine kadar "aziz siktirip gidene kadar futbolla ilgilenmiyorum" diye mesajlar atan, basketbolda o haftaki rakiplerinin bench'lerini analiz eden adamların başlığına uğramaya başladığı takımım.

    önündeki 2 lig maçından 4 puan alıp şampiyonlar ligi maçını galibiyetle bitirirse, çok güzel bir devre arası tatilini hakedecek. maç temposunun azaldığı 2. yarıda da şampiyonluğa yürüyecek.

    cl'de çok yıpratıcı ve duygu yoğunluğu yüksek maçlar oynuyoruz. deplasmandaki benfica ve napoli maçları duygu yoğunluğunun tavan yaptığı maçlardı, ama son benfica maçı gibisini görmemiştik. fikstür şanssızlığının da etkisiyle akabinde çok ters bir takımla da oynadık ve en az hasarla geçtik bunları. pek kimse farkında değil, ama şu anda cl'den elenmiş ve ligde liderin 5 puan gerisine düşmüş olabilirdik.

    şu anki durumumuz iyi, 11 aralık'taki bursaspor sınavına kadarki kritik dönemeçten alnımızın akıyla dönersek, hem moral hem de motivasyon olarak şampiyonluğa kilitlenebiliriz.

    renklilerin korkusunun esas sebebi de bu. beşiktaş şu 15 günü hasarsız atlatırsa, yine cska moskova'nın bench'ini analiz etmeye başlayacaklarının farkındalar.

  • fabricio agosto ramirez

    tam aradığımız özelliklere sahip oyuncu.

    neydi aradığımız özellikler?
    1- kaleci forması giymesi.
    2- kaleci olması.

    iki özelliği de sağlıyor, başımızın üstünde yeri var.

  • mario gomez

    artık kendisini unutma zamanı.

    hizmetleri için teşekkürler, pişmanlık yaşıyorsa kendi tercihi.

    yalnız taraftarımız öyle bir sinerji yaratıp evrene enerji yolluyor ki, gomez'e nispet olsun diye cl finali oynatacak takıma. *

  • beşiktaş

    yeni transferleriyle ve geleceğe dair sinyalleriyle, ezeli rakibinin taraftarlarını konsolide etmiş takımdır.

    şu 2 entry debe'ye arka arkaya girmiş:
    #62736057
    #62733376

    şu entry'lere baksanıza.

    "fener böyle miydi dostum, sikerdi bizi ama incitmezdi belimizi" diyen galatasaray'lılar
    "cimbom farklıydı kardeşim, sikerdi götten ölürdük gülmekten" diyen fenerliler falan.

    gündemi takip etmeye birine bunların daha 10 gün öncesine kadar birbirlerine "fetö'cüsünüz, eski şampiyonluklarınız incelensin" ya da "şikecisiniz, tarlaları sürdünüz" dediklerine inandıramazsınız hayatta.

    kısacası, herkesin maskesini indiren canım takımımdır.

  • kenneth omeruo

    kasımpaşa'nın santraforunu alıp ligde iddialı olacaklarını iddia edenlerin beğenmediği stoper.

    22 yaşında, bedava kiralanıyor, maaşı 700 bin euro ve zamanında chelsea scout'ları beğenmişler.

    gayet mantıklı bir ya tutarsa transferidir, serdar aziz gibi adama 4.5 milyon euro + 3 adam verip 2 milyon euro'dan 3 yıllık sözleşme imzalamaktan çok daha iyidir.

    30 yaşında adam alacağımız söylendiğinde yaş ortalaması hesaplayıp da bu transfere laf atanlar da şöyle bir çekilsinler.

  • donald trump

    eksisozluk'ün enteresan bir yer olduğunu kanıtlayan kişi.

    (bkz: #61125781)
    adam 10 paragraf yazı yazıyor, amerika'nın 30 yıllık ortadoğu projesini analiz ediyor. ama gel gör ki amerika birleşik devletleri'ndeki başkanlık süresinin 4 yıl olduğundan haberi yok, 5 yıl zannediyor.

    türkiye'nin geneli böyle, herkes ezbere konuşuyor. trump gelecekmiş de, savaş açacakmış da, ortadoğu kan gölüne dönecekmiş, o yüzden amerika'da lobiler destekliyorlarmış vs.

    başkanlık yarışını hiç takip etmeden, çıkarımlar varsayımlar yapılıyor.

    trump'ın başkanlık yarışının başından beri söylediği şeyleri de dinlememişler, yazıyorlar da yazıyorlar.
    - "adam başından beri rusya ile ortadoğu'da ittifak yapacağız, ışid'i bitireceğiz" diyor.
    - "diğer ülkelerdeki savaşlara harcadığımız parayı, kendi alt yapımızı geliştirmeye harcayacağız. havaalanlarımız 3. dünya ülkesi havaalanında farksız" diyor.
    - "nato harcamalarını azaltacağız, diğer üyeler paylarını daha fazla ödesinler. aptal gibi bütün parayı biz veriyoruz" diyor.
    - "diğer ülkeleri karıştıracağımıza kendi ülkemizi korumalıyız, truva atı gibi binlerce mülteci alıyoruz. bu kadar gerizekalılık olmaz artık" diyor.

    trump'ı lobiler destekliyormuş, alakası bile yok. medyanın %90'ı trump'ın karşısında; msnbc, washington post gibi demokrat parti yayın organlarını bir kenara koyuyorum; senelerin cumhuriyetçisi fox bile trump'a tam destek vermiyor.

    trump amerika'da savaştan beslenen ne kadar kesim varsa karşısına almış durumda, neo-con ve şahin cumhuriyetçiler son ana kadar 3. parti için her yolu kovaladılar ve yılların cumhuriyetçi parti bağışçılarından bazıları hillary'e bağış yapmaya başladılar.

    kısacası üniversite kampüsünde 15 yıl önce öğrendiğiniz "amerika'da cumhuriyetçiler savaş sever, demokratlar barışçıdır" ezberinizden farklı bir yarış oluyor şu anda, bilgilerinizi güncelleyin lütfen. şu anda savaşı destekleyen hillary.

    hillary seçilirse ortadoğu'da istikrarsızlık sürecek, mülteciler gelmeye devam edecek, suriye ve ırak en az 3'er 4'er devlete bölünecek.

    trump arka planda kalmayı, savaşı sadece ışid'e yöneltmeyi ve rusya'yla ortak harekat yapmayı vaadediyor. yani trump seçilirse rusya-abd oyun alanı olmaktan çıkacak ortadoğu.

  • fenerbahçe yandex browser

    1 yıllık anlaşmanın bitmesiyle çöp olmuştur, kaldırabilirsiniz bilgisayarlardan. o kadar televizyon reklamı, bizzat başkanın saha çalışması falan; şimdi baktığımızda trajikomik bir çaba olarak görünüyor.

    yeni sponsorluk için coca-cola ile görüşülüyormuş. gerçekleşirse önümüzdeki aylarda aziz'i aç bir coca-cola iç diye dansederken *, kadıköy'de dolaşıp pepsi içenlerin elinden içeceklerini alırken falan görebiliriz.

    edit: fenerbahçe'nin yandex'le yaptığı forma reklamı ve browser anlaşmasının birbirinden farklı olduğunu savunanlar olmuş, buna ilişkin bir kanıt göstermeyen kişilerden beyin kıvrımlarıma kadar küfür de yemişim.

    sevgili romalılar! fenerbahçe, yandex'le tek bir sponsorluk anlaşması imzaladı. bu anlaşma forma sponsorluğu anlaşmasını ve browser anlaşmasını birlikte içeriyordu. ilgili habere şuradan ulaşabilirsiniz:

    gördüğünüz gibi şöyle bir cümle var haberde:
    "ulusal futbol ligi maçlarında geçerli olmak üzere forma reklamı için yandex türkiye ile 3 yıllık anlaşma yaptıklarını aktaran aziz yıldırım, şöyle konuştu:"

    farklı tarihte yapılan sputnik'in haberi de aynı bilgiyi içeriyor.

    burada da iki tarafın yaptığı açıklamayı detaylı bir şekilde görebilirsiniz.

    gördüğünüz gibi sponsorluk anlaşması bir tane ve aziz yıldırım tarafından 3 yıllık olduğu söyleniyor. bugün ortaya çıkıyor ki, aslında kesin kontrat 1 yıllıkmış. muhtemelen diğer 2 yıl tarafların onayına bağlıydı ve bir taraf(hangisi olduğunu kesin bilmiyoruz, ama yandex olması daha yüksek olasılık) uzatmak istemediği için anlaşma sonlanıyor.

    netice itibariyle üzülerek belirteyim ki, araştırmalarımdan gördüğüm kadarıyla forma sponsorluğu anlaşması bitince browser anlaşması da bitiyor. farklı bir bilgisi olan varsa kanıtıyla birlikte iletsin, düzeltirim.

  • gökhan gönül

    kendisinin sözleşme pazarlıklarından dolayı eleştirilmesini komik buluyorum.

    adam alabileceği en yüksek parayı almak isteyecek, bundan doğal bir şey yok. asıl yapılması gereken, bu adamların neden bu paraları istediğini sorgulamak.

    fikret orman ilk iş başına geldiğinde, takımdaki en önemli sorunun maaş dengesizliği olduğunu düşünerek köklü bir revizyona gitti. feda sırasında herkesin maaşı azaltılmadı, 3 milyon 750 bin euro alan quaresma'nın maaşı 2.5 milyona indirilmeye çalışılırken, 300 bin euro'ya oynayan necip'in maaşı da 500 bin euro'ya çıkarılıyordu.

    4 yıl sonunda bakınca, beşiktaş şu anda maaşlar arasında tek tük fark dışında dengesizlik olmayan bir takım haline geldi. takımda mario gomez dışında senelik 1.7 milyon euro'nun üzerinde maaş alan hiç bir futbolcu yok, aynı pozisyonda oynayan oyuncular birbirlerine yakın parayı alıyorlar.

    dönelim fenerbahçe'ye. gökhan neden 2.7 milyon euro istiyormuş, menajeri neden bilmem ne kadar istiyormuş, dalyarak sen kimsinmiş vs. bunların hepsinin sebebi, fenerbahçe'nin geçen seneki transferleridir. fenerbahçe robin van persie'ye senelik 5 milyon euro, maç başı 20 bin euro ödüyor. şimdi gökhan'ın menajerine trip atılırken, van persie'nin menajerine açıktan ne para verildiğini kimse bilmiyor.

    menajer parasıymış, gökhan'ın menajeri * yabancı değil. aziz yıldırım aynı menajere ozan tufan'ı geçen sene beşiktaş'ın elinden kaparken ne kadar para vermişti, şimdi açıklasın da bilelim. stopaj mtopaj kafa düdüklemeyi biliyor, asıl bunu söylesin. ozan'ı alırken menajerle hareket ediyorsan, gökhan'la sözleşme imzalarken de edeceksin.

    bakın nani senelik 4 milyon euro'ya, kjaer 3.5 milyon euro, diego 3.5 milyon euro maaş alıyorlar. sen bütün bu şartlar altında gökhan'a 2 milyon euro önerirsen, adam kabul etmemekte haklıdır.

    kimse ffp bahanesinin arkasına sığınmasın. bu ffp yeni çıkmadı, bizim gibi dış kapının mandalları bile daha geçen sene söylüyorduk bu günlerin ve cezaların geleceğini.
    (bkz: #52586733)

    sen daha 1 sene önce gökhan'ın şu takıma yarısı kadar katkısı olmayan adamlara gökhan'ın 2.5-3 katı maaş verirsen, gökhan'ın sözleşme süresi geldiğinde artış ister. verirsin vermezsin, kendi kararın. ama vermezken mali kongrede oyuncuyu taraftarın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışırsan, haysiyetsizlik yapıyorsun demektir.

    ayrıca şimdi kendisinin istediği maaş üzerinden futbol okulu hesapları yapanlar, bu hesapları asıl geçen sene yapmalıydı. van persie'ye verilen maaşla kaç tane okul yapılırdı, ya da nani'ye? bırakın bu işleri.

  • gökhan gönül

    (bkz: #60806060)

    2 gün önce yazdım. fenerbahçe yönetimi bu adamı göndermek istiyor ve bunu yaparken taraftarla kötü olmak da istemiyor.

    fenerbahçe gökhan'ın menajeriyle görüşmek istememiş. neden? fenerbahçe'nin gökhan'ın menajeriyle arasında husumet mi var? ozan tufan'ın menajeriyle aynı kişi * değil mi? gökhan imza parası istemiş de, fenerbahçe vermeyiz demiş vs.

    bunların hepsi bahane.

    fenerbahçe uefa'yla yaptığı anlaşma gereği ödediği maaş kaleminin gelirlerine oranını belli bir yüzdeye düşürmek zorunda. bu oran %50 ya da %60, net bir bilgi yok. (galatasaray'da bu oran 2 sene önce %98'di). fenerbahçe'nin senelik gelirini düşünürsek, maaş ödemesinin en fazla 35-40 milyon euro bandına çekmeye çalışacaklar. (şu anda sözleşmesi bitenlerden ve kiralık dönenlerden sonra maaş ödemesi 50 milyon euro civarı.)

    yani fenerbahçe böyle bir maaş kısıtlaması altında kadro kurmaya çalışacak. yani sözleşmesi biten free oyunculara bakıp heveslenmeyin, ben arfa, feghouli gibi yüksek maaş isteyecek oyuncuları getirmek de (rvp ve nani satılmazsa) epey zor olacak.

    olayın gökhan'la ilgisi ne? fenerbahçe'nin geçen seneki gibi 22 adamlı her pozisyona 1 aynı kalitede yedekli kadro kurma şansı yok. solda hasan ali - caner ikilisi sol bek için fazla pahalı, biri ayrılmalıydı. caner ayrıldı.

    sağda şener-gökhan ikilisi de sağ bek için pahalı, o yüzden gökhan da ayrılacak. ama bu zorunlu ayrılıkta yönetim suçu gökhan'a atmak istiyor, başaracak da.

  • mario gomez

    gol kralımız, kartalımız.

    sene başında bazı beşiktaşlılarla ne tartışmalara girmiştim kendisine bok atanlara karşı, hala sıkıldıkça açar kendisi hakkında yazdıklarımı okurum. *

    (bkz: mario gomez/@somebody elses lover)

    dünkü röportajını izleyemedim, ama okuduğum kadarıyla yorumlayayım:

    takımın savunmada takviyeye ihtiyacı olduğunu söylemiş, "kulüp cl'de yarışmacı olacaksa kalırım" demiş. savunmaya takviye lazım olduğunu herkes biliyor zaten, gomez'den 3 saat önce şenol güneş de söyledi. ayrıca cl'de yarışmacı olmak falan da taraftarın hoşuna giden cümleler, taraftardan destek görmesi de normal o yüzden.

    öte yandan taraftarların gözden kaçırdığı bir nokta mevcut: beşiktaş'ın uefa'yla ffp konusunda bir anlaşması var.

    burada 7-24 beşiktaş hakkında yazan bazı arkadaşlar bile bu konuda eksik bilgi sahibi, o çok ilginç.

    şimdi bir madde kritik özetleyelim:
    1- beşiktaş'ın oyuncu alırken bonservise harcayacağı para, oyuncu satışından kazandığını geçemez.
    2- bu bakiye bir sonraki seneye sarkamaz.

    yani geçen sene 25 sattık, 12 harcadık. bu sene hiç satmasak da 13 harcarız diyemiyorsun. sene başında sıfırlanıyor.

    not: bu arada bizim yönetim akıllıca bir hamle yaptı, ersan'ı ara transfer sezonu bittikten sonra sattı. yani oradan gelen 7 milyon euro'yu bu sene kullanabileceğiz.

    kurnaz türk insanın aklına gelen 2. çözüm ne? bonservisi elinde oyuncuları kapatalım, imza parası verince bonservis sayılmaz.

    iyi denemeydi montaigne. ama bu da sorunları çözmüyor. çünkü alttaki maddeye takılıyorsun:
    3- şirketimiz 2016/17 sezonu için azami 10 milyon avro başabaş hesap açığı vermeyi taahhüt etmektedir.

    yani transferleri o şekilde yapsan da, sene sonunda dönüp dolaşıp sana giriyor.

    10 milyon avro açık verme hedefi tutacak mı peki? 2015/16 sezonunda azami 20 milyon avro başabaş hesap açığı vermeyi taahhüt etmiştik. metin albayrak'ın açıklamasına göre, 13 milyon euro açık vererek kurtardık.
    (stad açılışının zamanlamasının ne kadar mühim olduğu da ortaya çıktı bu arada.)

    seneye şampiyonlar ligi'nden gelen parayla, 10 milyon euro açık verme taahhütünü tutturmamız mümkün, ama çok ince bir çizgideyiz. çünkü bu sene 25 milyon euro'luk futbolcu satışı yapmıştık, seneye ne kadar yapabileceğimizi kestirmek zor.

    kısacası yönetimin transfer konusunda eli biraz bağlı. transfer bütçemiz ersan'dan gelen 7 milyon euro'dan ibaret. gomez'in takviyeden kastı nedir, çok kestiremiyorum. ama bu para beşiktaş'ın defans hattını adam etmeye yeter. 3-3.5 milyon euro'ya rhodolfo ayarında bir stoperi, 1 milyon euro'ya marcelo'nun bonservisini, 2-2.5 milyon euro'ya holebas ayarında bir solbek alabiliriz. boyko'yu satabilirsek, satılan para kadarlık bir yabancı kaleci de alınabilir.

    bu sene şampiyonlar ligi kozumuz var, italya'da cl'ye kalamayan ve masraf kısmak isteyen takımlardan kaliteli savunmacıları uygun fiyata almamız mümkün olabilir.

    yani seneye geri dörtlümüz holebas-rhodolfo-rhodolfo(2)-beck şeklinde dizayn edilebilir.

    oyuncu satmadan yapabileceklerimiz bunlar. gomez bu şartlar altında takımın güçlendiğine karar verir de kalırsa, ne mutlu bize. yok kalmazsa, her şey için teşekkür ederiz.

    gomez'in şu anda birlikte oynamaktan haz aldığı ileri tarafı toplam 10 milyon euro'dan ucuza mal ettik.
    sosa: 3.5 m
    atiba: bedava
    oğuzhan: 0.5 m
    gökhan töre: 4.5 m
    quaresma: 1.2 m
    cenk: bedava

    yani gomez'in beşiktaş'ın son 2 senedeki yapılanmasını tekrar bir gözden geçirmesinde ve seneye daha iyi bir kadro kuracağına inanması için sebep çok. ama inanmıyorsa da, canı sağolsun.

    ayrıca gomez giderse, falcao, dzeko falan kovalamaya da gerek olduğunu düşünmüyorum. cenk tosun kariyerinin en verimli yıllarına girmek üzere, onu 11'e koyup ona yedeklik yapacak gelecek vaad eden genç bir santrafor almak daha mantıklı olacaktır.

  • martin linnes

    sağbekte, stoper semih kaya ve sabri*'nin arkasında 3. alternatif olarak kullanılan futbolcu.

    bir futbolcunun galatasaray'ın mevcut halinde kendini göstermesi zor da, bu nedir abi? ilginçtir, beşiktaş'ın ilgilenip de diğer takımların getirdiği hiç bir adam fayda etmiyor.

    son 1.5 senede diego, robin van persie, martin linnes, dame n'doye, ozan tufan falan ilk aklıma gelenler.

    hani bilmesem "beşiktaş yönetimi ilgileniyormuş gibi yapıp trollüyor, diğer takımlar alıyor" diyeceğim.

  • fikret orman

    mario gomez'i izlemenin bir bedeli var demişse ayıp etmiş başkandır.

    çünkü mario gomez ssk + yol + yemek karşılığı oynamaktadır.

    hem bizim taraftar sevmez öyle bedel ödemeyi falan. hem 20 tl'ye maç izlemek ister, hem mario gomez'i izlemek ister, hem de şampiyonluk ister.

    hem endüstriyel futbolda başarı ister, hem halkın takımıyız diye goygoy yapar.

    hele birisi atarlanmış:
    "bu sezon şampiyonluk gelmezse 4 senede 0 kupanın da bir bedeli olmalı o zaman."

    takım iflas halindeyken stad yapmış, rakipleri staddan senede 30-35 milyon euro kazanırken bizim takım 4 senedir ilk defa doğru düzgün hasılata kavuşuyor; buradaki de atarlanıyor: şampiyonluk gelmezse bedeli olmalıymış.

    taraftar çok bedel ödedi ya, başkana da ödetecek. 1000 tl'ye kombine alıp 3 sene maçlara gitme hakkı elde etti, 3 maça 300 tl istenince mahvoldular. (fenerbahçe'nin osmanlı maçı kale arkası bileti 105 tl)

    neyse bu bilinç değişecek zamanla. fikret orman gidip serdal adalı da gelse, rüzgar sağnak da gelse değişecek. ceviz satarak para kazanmayacak bu kulüp, bilet satarak kazanacak. 20-30 tl'ye bilet zamanları bitti.

  • vodafone arena

    tribünlerinin sahaya uzaklığı, uefa'nın izin verdiği minimum sınır olan, 6 metre 15 santim olan stad. daha yakın olamaz yani, en yakın haliyle yapıldı.

    ama gel gör ki olimpiyat stadı'nda farkı yok diyenler var. sonra bu adamlar yüzünden bize de tinerci diyorlar.

  • beşiktaş

    taraftarlarının daha sakin olması gereken takımım.

    bilen bilir, sağlam beşiktaş'lıyım. ama bizim taraftardaki ve bazı spor yazarlarındaki son zamanlarda iyice ayyuka çıkan "hakemler ve federasyon önümüzü kesecek" feveranlarını bir kenara koyması gerektiğini düşünüyorum. öncelikle şunu söyleyeyim, öyle bir niyetleri varsa bile kesemeyecekler.
    ligin en ters takımına karşı 54. dakikada 2-0 geriye düşmesine rağmen maçı kazanma noktasına getiren bir takımımız var.
    diğer tarafta daha kötü bir takıma karşı aynı duruma düştüğünde 4 tane yiyen bir fenerbahçe var.

    ilk golü attığımızda 3 mü olur, 4 mü olur diye bahis açtıran bir takımımız var.
    diğer tarafta ilk golü attığında taraftarına "şu dakikalar da geçmiyor, bitmedi amk maçı" dedirten fenerbahçe var.

    şu kafalara yerleştirilmeye çalışılan "zaten bizi şampiyon yapmazlar" psikozundan kurtulmamız lazım, bizi engelleyebilecek tek şey bu olacak. sıyrılalım şu fikirden.

    ayrıca fenerlilere laf anlatmayı bırakın, yok faulmüş penaltıymış vs. 17 hafta penaltı kazanamayınca "böyle bir şey olabilir mi?" diyen adamlar, 4 haftada 5 penaltı kazanınca "ne var ki bunda?" diyebiliyorlar. bu adamlara anlatabileceğiniz bir şey yok, uğraşmayın.

  • beşiktaş

    çeşitli başlık ve entry'lerle renkli akınına uğramış takımım.

    işin komik tarafı, bizim bu sene oynadığımız futbolun yarısını kendileri oynasa; yandaş gazetelerine "uefa takımın oyununu çok beğenmiş, bu sene avrupa'da şampiyonlar ligi'nden devam etmesi için kulübe fax çekmiş. yöneticiler ise bu sene artık olmaz, kupa formatı bozulur diyerek reddetmişler" diye haber yaptırırdı.

    takımımızın oyunu çok zevk veriyor, taraftarı mutlu ediyor. taraftarı da doğal olarak keyifli tabii ki. diğer tarafta fenerliler birbirlerine "oğlum 1-0 kazanmak çok daha iyi, avrupa'da daha çok ilerleriz" diye kabız teknik direktörlerini methetmeye çalışıyor; galatasaray'lılar ise "ulan bu mustafa denizli'ye senelik 3 milyon dolar veriyorlar, ben aynı futbolu 30 bin dolara oynatırım" diyerek isyanlarda.

    fenerbhçe medyası da kroki durumda:

    beşiktaş ersan'ı harika bir fiyata çin'e satıyor, iki gün geçmeden nani ve van persie'ye 40 milyon euro'luk teklif geldi haberi yaptırılıyor.

    beşiktaş çin'le ilişkileri geliştirmek için hamle yapıyor, tövbe bismillah demeden fenerbahçe'nin çin açılımı hamlesi haberleri yapılıyor.

    "ulan çin'de fenerbahçe'yi kim ne yapsın, oyuncu bile satamadı oraya" diyen yok nasılsa, "beşiktaş yaptı ya, sidik yarışında geri kalmayalım" haberleri hep.

    neyse, troll arkadaşlara da bu vesileyle kötü bir haber vereyim: beşiktaş taraftarı şımarık değil, mutlu. takımının şu anki kadro ve oyunundan mutlu, yeni stadından ve geleceğinden umutlu. siz beşiktaşlıları kızdırmak için kendinizi komik duruma düşüren saçma sapan entry'ler girip başlıklar açıyorsunuz ama, beşiktaşlılar kızmak bir yana size götüyle gülüyor.

  • vodafone arena

    bitmesini 4 gözle beklediğim stadyum.

    bugün bir faydası daha oldu bana: sözlükte bir iki tane daha engellemediğim yarak kafası kalmış, onu görmemi sağladı.

  • ryan donk

    galatasaray'a itelenmiş futbolcu.

    kevin grosskreutz gibi adamı 2.5 milyon euro'ya satmayı transfer başarısı olarak görüp de, bu adama 2.5 milyon euro verilmesini normal bulanlar aynı kişiler. yine grosskreutz özelinden gidelim: asıl başarı onu 1.5 milyon euro'ya alabilmekti, onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar.

    donk denen adam grosskreutz'tan 2 yaş daha büyük(2 ay sonra 30 olacak), avrupa'da piyasası yok, takımından ayrılmak istiyor ve 6 ay sonra sözleşmesi bitiyor.

    sen bu şartlar altında 2.5 milyon euro veriyorsan, kazık yiyorsun. kasımpaşa'yla iyi pazarlık etsen, adam 1 milyon euro'ya da razı olacak. çünkü gidiyor adam 6 ay sonra zaten, hiç bir şey alamayacaklar karşılığında. bu 6 ay donk onları nereye taşıyacak da vazgeçmesinler?

    6 ay sonra alsan imza parası verecekmişsin. donk kendisine senelik 1,5 milyon euro verecek kulüp buldu da, bir de üstüne imza parası isteyecek. atiba gibi adam bile senelik 1 milyon euro'ya oynuyor be, neyin imza parası?

    iş bilmez yöneticilerin elinde oyuncak olmuş durumda galatasaray, yazık.

  • leonard kweuke

    bugün galatasaray avrupa ligi'nde sparta prag'la eşleşse "lokum gibi kura" diyecek adamlar gelmiş, kweuke'yi övmek için sparta prag'ı şişirmeye çalışıyorlar.

    sen her sene cl'de oynuyorsun, sparta prag en son ne zaman oynadı cl'de? araştırma boşuna, ben yazayım: 2005-06'da. hani fenerbahçe'nin sparta'yı sparta'da yendiği seneden 1 sene sonra.

    sparta prag'da oynadığı maçlar istenirse oturup izlenirmiş. sanki adam sparta prag uzmanı. meydanı boş bulmuşken, "avrupa kupaları’nda attığı goller ortada" yazmayı biliyorsunuz. ulan adamın avrupa ligi gruplarında ve sonrasında golü yok doğru dürüst (19 maçta 2 gol atmış), neyini övüyorsunuz bu adamın?

    sezon ortasıymış, bahaneye bak. ne güzel lan işte. kulüpleri sene sonunda bedava gitmesin diye uygun fiyata elden çıkaracağı 2016 yazında sözleşmesi bitecek bir dünya adam var. biz mi söyleyeceğiz bunu da?

    yabancı sınırlaması kalksın diye kafamızı siktiniz, şimdi kadronuzda 8 tane yabancı var, onlardan birinin transferini de bitiremediğiniz için adam avm geziyor her gün. yetmedi, peşinde koştuğunuz adam rizespor'un forveti. eğer scout'unuz yoksa ve rize'nin ve akhisar'ın forvetlerini kovalayacaksanız; niye istediniz sınırın kalkmasını?

    hadi scout'unuz yok, bursaspor kadar bağlantınız da mı yok? adamlar geçen sene fernandao'yu getirdi, bu sene tomas necid'i. fernandao şimdi fener'de, necid'i de seneye sana kitler.

  • yeni transferlerin maliyeti 37 milyon euro'yu aştı

    bir beşiktaşlı olarak söyleyebilirim ki, maksatlı haberdir.

    bakın buraya gelen bir fenerlinin, "şimdi fenerbahçe zaten gs'dan ekonomik olarak çok daha iyi." demesi zaten bütün olayın özeti. medyada bitmek bilmeyen algı operasyonunun amacı ve doğal sonucu bu işte.

    fenerbahçe galatasaray'dan ekonomik olarak çok daha iyi değil, hatta daha iyi bile olmayabilir. fenerbahçe'nin ekonomisi çok kötü. borcu 1 milyar lira, sırf geçen seneki zararı ise 200 milyon lira. hesaplar ortada, bilançolar belli. 3 büyükler de teknik iflas durumunda.

    taraftarı saldırıyor maldırıyor da, fenerbahçe'nin durumu bitik. yandex'ten 333 arama başına 1 dolar kazanmakla, 50 milyon euro alış yaptığın sene 16 milyon euro'luk satışla ekonomik durum düzelmez.

    ama medyada o kadar güzel bir algı operasyonu var ki, gerçekten akp medyasından farksız. bu haberlerin gazına gelip çok iyi durumdayız sanan fenerlilerin de, "türkiye çok iyi durumda, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi an meselesi" sanan akp seçmeninden farkı yok.

    bakın başka bir maşa takvim gazetesinin bugünkü haberi, 500 milyon lira gelir. 10 senelik stad gelirini, en az 2 senelik loca gelirini toplayıp 500 milyon lira * gelir diye bir şey uyduruyorlar.

    5 gün önce atromitos'u eleyince, fenerbahçe zengin oldu haberi yapıyorlar. neymiş, kupada hedeflendiği gibi final oynanırsa bilmem kaç milyon euro kazanılacakmış. daha finale 14 maç var, adamlar gruba yeni kalmış takım için final hesabını yapıp fener'i zengin ediyorlar.

    her allahın günü "fener'den tarihi gelir rekoru", "fener gelire doymuyor" tarzı haberlerin ardı arkası kesilmiyor. arada diego alacağını alamadığı için federasyona şikayette bulununca, "hain diego" diye tam sayfa manşetler atılıyor. 1 hafta sonra unutuluyor, adam maça çıkıyor.

    bununla da yetmiyor: galatasaray'ın ve beşiktaş'ın yaptığı transferler kontrat sonuna kadar hesaplanıp haber yapılıyor. diğer taraftan fenerbahçe'nin bonservis harcaması bile rekor kırma olarak lanse ediliyor.

    işin kötü tarafı, aziz bu sene çok erken başladı bu işe. bütün sene boyunca bu tarz abuk sabuk haberler daha çok sikecek kafanızı. ya takip etmeyin siniriniz bozulmasın, ya da sakin kalma egzersizleri yapın.