Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 1 mart 2017 tunalı hilmi'de başörtülü kadına taciz

    sen tüm cumhuriyetçileri taciz edince iyiydi ama: (bkz: #16033381)

    caps: http://i.hizliresim.com/yem7bm.jpg

  • 2. poyraz karayel

    daktilonun başındaki poyraz'ın yanındaki hayali ayşegül'ün üstündekiler, ilk bölümde poyraz'la tanıştıklarında ki kıyafetlerle aynıydı.

  • 3. ankara'da asbest ve kanser iddiaları

    i. m. g. nin dediği önlem bildiğiniz tül veya tel örgü. asbest için hava geçirmeyen bir örtü ile tüm binanın dışının kaplanıp bütün parçaların içeride parçalanıp paketlenmesi gerekiyor. taşırken de ambalajlanan paketlerin düzgün bir şekilde binadan çıkarılıp çalışanların asbestin uçuşmaması için üzerine kimyasal bir madde püskürtmeleri gerekiyor. 380 bin tl gibi bir maliyeti olan bu işlem yerine 13 bin tl teklifte bulunan bir firma yüklenici olarak ihaleyi almış. takdir sizin.

  • 4. almanya'nın skandal türklere toplantı yasağı

    (bkz: skandal türkler)

  • 5. en az 10 defa izlenen tek film

    kendimizi kandirmayalim

    (bkz: bebek firarda)

  • 6. osmanlı gelecek alayınızı kılıçtan geçirecek

    psikolojik ve sosyolojik açıdan çok geniş bir arka planı olan bir tehdittir.

    köyünden büyük şehirlere göçüp, asgari ücret alarak haftada 60 saat civarı çalışma yapan insanımız, ne aldığı parayla istediği gibi bir hayat yaşayabiliyor ne de aslında sağlıklı kalabileceği bir hayat yaşayabiliyor. alınan ücretlerle et, süt gibi protein yönünden zengin besinler tüketemiyor, zihnini dinlendirecek sosyal faaliyetlerde bulunamıyor, tatile gidemiyor. bu durum hem fizyolojik anlamda hem de psikolojik anlamda bir enkaz yaratıyor. otobüste, metroda böyle çok insan görüyoruz. bu insanlar yaşamıyor, bu insanlar hayatta kalıyor.

    bu durumun bünyelerinde yarattığı enkaz etkisi de bir öfke problemi yaratıyor. şu sokak röportajları var ya, orada soruyorlardı sizi ne öfkelendirir diye. adamın biri de demişti ki, bizi her şey sinirlendirir çünkü paramız yok.

    http://galeri12.uludagsozluk.com/…iz-yok_844390.jpg

    şimdi bu insan da tabi tatmin olacak yerler arıyor hayatında. işte ezil, sokakta ezil, otobüste ezil, ailede ezil; sonuçta bir yerden bunca ezikliğin tatmini gerekiyor. bazı ülkelerde bu ezilmeler seks ile telafi ediliyor. örneğin sovyetlerden dağılan ülkelerde de ciddi fakirlik var ancak dindarlık pek etkin olmadığı için deli bir cinsel hayat var. insanlar cinsellikle rehabilite oluyor. türkiye'de din nedeniyle o da yok. bizde de siyasetten patlıyor.

    güçlü lider isteği de oradan geliyor aslında. ben güçsüzüm ama benim liderim güçlü olsun bari anlayışı var. oradan tatmin ediyor kendini. kendi hayatında altında kaldığı kişilere posta koyan bir lider. kendini azarlayan patronuna kürsüden laf eden bir lider. tayyip erdoğan desteğinin en büyük nedeni din değil, bu bence.

  • 7. radyoaktif maddeden tespih yapan çocuk işçi

    bir çocukla iridyumu yan yana getirebilen devlet bir de nükleer santral kurmak istiyor. harika.

  • 8. mühendislerin sıkıcı insanlar olması

  • 9. 2 mart 2017 kayserispor fenerbahçe maçı

    bir mac.

    o degil de "tanım: 5. entryi girdim." nedir lan? tanim mi bu? sozluk nelerle doldu, kimler yazar oldu yazik ya. size o tinerleri satanin anasini sikeyim ben.

  • 10. 94 yıllık sarhoşların kurduğu rüyalar bitti

    kabahat atatürk'te. ya kardeşim ne işin vardı da, kelle koltukta, cebinde 5 para olmadan, üstelik evindeki halıları bile sattırıp böyle işlere girdin.

    yıllarca cephelerde, at üstünde hastalıklarla mücadele ettin de vatan kurtarmaya çalıştın.

    bak elinde fırsat da varmış, padişah damadı olurdun da bir elin balda, bir elin yağda kebap yapıp takılırdın alemlerde.

    çok lazımdı sana ülke kurtarmak filan.

    alırsın böyle cevabını işte elalemden.

    otursaydın ya yerinde. uğraşmaya değer miydi?

    edit : değerli @siyah kelebeklerim ucar delice'nin uyarıları ile imla

  • 11. kredi kartıyla sigara satmayan bakkal

    mahalle bakkalımla samimiydim.
    işleri pek iyi değildi.
    şuraya kredi kartı pos cihazı koy diye yalvardım.
    hatta sigarayı da kredi kartına ver dedim.
    sermayem yetmez dedi.
    ulan beşbin on bin ben vereyim. sen düze çıkana çarkı döndürene kadar dedim.
    yok ben borcu sevmem filan
    ulan uyuz etme adamı batarsa para batsın bana borçlu olmazsın diyorum.
    çık!
    diyor!
    yahu şurada tek harekette 30 liralık satış yaptığın var mı?
    gelen eksik tamamlamaya geliyor.
    ekmek yoğurt kola sigara
    kredi kartıyla olsa yanına birşeyler alıverir.
    ver bi kangal sucuk, bi kalıp peynir filan
    yok! fiş kesmem lazım o zaman vergi çok gelir.
    ulan vergi çok gelmez.faturalarını al sende bilader!
    yok muhasebeci fazla para ister!
    yok arkadaş ne yaptımsa razı edemedim.
    sonunda kapattı.
    kuru bir emekli maaşıyla evde oturuyor.
    böyle beyinsiz esnaflar batsın arkadaş.
    kredi kartı ile almaya hazır müşteri var desinler
    hemen bakkal açarım kamyonla sigara satayım bilader
    yahu sigaranın karı %5-10 arası
    kredi kartı satışını yarın çeksen %1 veya 2 kaybedersin. ama müşteriyi kaybetmezsin.
    mal bu tarz insanlar
    batsınlar!

  • 12. 23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçı

    galatasaray'la rekabeti özleyen fenerbahçeliler ve fenerbahçe'yle rekabeti özleyen galatasaraylılar için bir hasret giderme mücadelesi.

    iki büyük takım, iki farklı renk, iki iyi hoca, iki iyi başkan. ama sadece biri avrupa ligi'ne direkt gidebilecek. ikisini de dene tarafını seç*.

  • 13. ekşi itiraf

    sözlüğe ilk yazar olduğum zamanlarda olay butonunun işlevini bilmiyordum ve buarada işlevini bilmeden nasıl yaptıysam uğur dündar başlığını takibe almışım.

    bakıyorum iki üç günde bir olay butonunun ışığı yanıyor giriyorum uğur dündarın başlığına yeni yazılanları gösteriyor bana. ilk zaman gerçekten ne olduğunu anlamamıştım ve düşünmüştüm ki galiba ssg veya kanzuk uğur dündarı çok seviyor ve onun için özel bir uygulama geliştirmişler, uğur dündar başlığına entry girilince bütün sözlük yazarlarına bildirim geliyor yani. ondan sonra olay butonunun mantığını nasıl kavradım bilmiyorum ama hala hatırladığımda ne kafayla böyle bir hikaye yazdığımı düşünürüm.

  • 14. sürekli ertelendiği için huzur kaçıran işler

    (bkz: berbere gitmek)

  • 15. 2 mart 2017 dolar kuru

    yine olağan şüphelileri çekecek başlık.

    1. yılanoğulları ve "yine de şahlanıyor aman"lar
    2. analiz kasan, ytdci, fiyatlandıcılar
    3. "dolar on lira olur"cu felaket tellalı yarra yeringciler
    4. "aynı gemideyiz"ci mesaideki ak-boylar
    5. "bok aynı gemideyiz"ci dadaistler
    6. dolar aldım, sattımcı realistler
    7. "yine birileri kazanıyor, biz kaybediyoruz"cu pesimistler
    8. nihilist "koy götüne"ci fakirler
    9. tespit yapıp ekmek yiyiciler (ben)

  • 16. 2 mart 2017 adıyaman depremi

    sözlükte bi ton malatyada yaşayan elemanın olduğunu göstermiştir.

    mesaj atın, zirve yapalım allahsızlar :)

    edit: çaylaklar mesaj atamıyor sanırım. en güzeli bu akşam saat 21.00da kernek meydanında ekranın dibinde buluşalım. yarım saat bekler giderim.

  • 17. otobüste ayaktaki kıza yer vermeyen erkek modeli

    sızlanan kızlar gördüm bu konu hakkında çevrede baya. size yer verilmesi gibi zorunluluk mu var? kafeleri gezin, nargileleri için, ondan sonra it gibi çalışan adam size bir de yer mi versin? işinize gelince ama kadın ve erkek eşittir demesini iyi bilirsiniz. hamile olursunuz eyvallah, herhangi bir yerinizde bir deformasyon olur eyvallah ama güneş gözlüğü başa, elde telefon, saçma saçma sizden üstünüm triplerine karşı eyvallahım olmadı.

    yine bir gün otobüsteyim, aynı yaşıtta olduğumuz kızlar yanıma kadar gelip, bana baka baka surat asıyor. bir ton makyajı sürmüşler, kendilerini diğer insanlardan üstün gören tavırlar falan. otobüste kimse yer vermediği gibi, erkekler erkeklere yer verdi. artık şu tripleri bıraksanız iyi olur. kapı açarız sanki maaşlı görevlileri gibi teşekkür etmemeleri, kapıda önden yer verilir bir afra tafra.

    kırk yaş ve üstü her hanımefendiye yer vermişimdir. gece tek olduğu zaman yardım edebileceğimi, isterlerse taksi ile evlerine yolcu edebileceğimi söylemişimdir. çünkü etraf sapık dolu, ne olduğunu bilmediğimiz garip insanlar.

    yine bir gün hanımefendi çocuklu gelmiş hepimiz ayaktayız ve gençler yer vermiyor. birine sordum; hastalık durumunuz var mı, ameliyat geçirdiniz mi, diyabetiniz mi var ? bütün cevaplar hayır oldu. o zaman neden çocuklu hanıma yer vermiyorsunuz diye sorduğumda kıpkırmızı olup yer verdi. herşeyin bir oluru var, bu durumları iyi biliyoruz. tikinin gelip yer istemesi kadar tuhaf durum yok.

  • 18. çukurova üniversitesinin tek yumurta ikizi tezleri

    bugün kendi tezim için araştırma yaparken denk geldiğim ilginç tezlerdir.

    içindekiler, giriş, gelişme ve hatta sonuç bölümü %90-95 oranında birbiriyle aynı, hatta cümlelerin kuruluş şekilleri ve paragraf yapıları bile birebir olan, ancak hesapta iki farklı kişi tarafından yazılmış iki farklı tezden bahsediyorum. ayrıca her iki tezin de kaynakçası tamamen (%100) aynı.

    dahası tezleri yazan her iki öğrencinin de danışmanı aynı kişi, ancak tezlerin yök'ün sitesindeki numaraları farklı, ikisi de birbirinden bağımsız, ayrı ayrı tezler. yani ortak tez gibi bir durum olmasa gerek. fakat az önce de bahsettiğim gibi, içerikleri çok çok büyük oranda, cümle yapılarına varıncaya kadar aynı olunca insan şaşırmadan edemiyor.

    acaba böyle bir şey etik ve teknik olarak mümkün müdür? yoksa ülkemin üretken akademisyenleri gene niteliğe değil de niceliğe mi oynamış?

    yorum sizlerin.

    edit: tezlerin yazarları, teşekkür kısımlarında birbirlerine de teşekkür etmişler *. dolayısıyla intihalden ziyade danışıklı bir durum olması daha kuvvetli ihtimal.

    edit2: koselig nickli çaylak arkadaşımız, 2. tezde, tez yazarının kendi kendisine teşekkür ettiğini tespit etmiş *. iş gittikçe ilginç bir hal alıyor, ben bu kadarını tahmin etmemiştim açıkçası.

    edit3: son olarak tezlerin https://tez.yok.gov.tr/ulusaltezmerkezi/giris.jsp adresinde, üyelik dahi gerektirmeksizin, halka açık şekilde paylaşıldığını da belirteyim. ayrıca entry içeriğinden de anlayabileceğiniz gibi herhangi bir suçlamada bulunmuyor, sadece soruyorum. kim bilir, belki de bu, üniversiteler için rutin bir uygulamadır *.

    edit 4: linklerde sorun olduğuna ve indirme yapılamadığına dair pek çok mesaj geldiği için dowload linklerini kaldırdım arkadaşlar. mevzu bahis tezlere, https://tez.yok.gov.tr/ulusaltezmerkezi/tarama.jsp adresinden,gelişmiş arama sekmesini tıkladıktan sonra, aranacak kelimelerde "tümü" nü seçip "pastörizasyon" yazarak ve üniversitelerden de çukurovayı seçerek ulaşabilirsiniz. ikisi de 2008 tarihli, portakallarla alakalı tezler.

  • 19. lukas podolski

    2.6 milyon €'ya vissel kobe'ye satılmıştır. böylece uzakdoğululardan kazık yiyen ilk takım galatasaray oldu.

    (bkz: dursun bey diyeceksiniz)

  • 20. liseli kıza 200 kişinin tecavüz etmesi

    yine tecavüz edende değil tecavüze uğrayanda kabahat bulan leşleri ortaya çıkartmış olay. sizin gibiler yüzünden hastanede ortaya çıkana kadar kimseye söyleyememiştir kız. "seni 200 kişiye pazarlıyolar söylemiyosun geri zekalı mısın suç sende"nin bi tık ötesi "ablanın sevgilisi sana tecavüz ediyo söylemiyosun geri zekalı mısın? yok başka bir şey mi var? hoşuna mı gidiyo?"

    olayı yaşayan zaten 16-17 yaşında bir kız. korkunç bir travmadan sonra işin içinde şantaj da varken yapılabilecek en doğru şeyi seçip yapamadığı için geri zekalı olmakla suçlanırken, bu zihniyet bu ülkenin her yerindeyken tecavüz edenden çok tecavüze uğrayanın baskı altında kalması normal değil de ne? böyle düşünülmesinden korktuğu için söyleyememiştir. insanların kendisine bakışından korktuğu için... söyleyemeyen binlerce kadın vardır.

    bu tarz olayların ardından sherlockluğa soyunan, niyet okuyan, bakire olmayan kadın başlıklarında porno filmlerde gördüklerini anlatıp kadınları aşağılayan tüm şerefsizler bu baskının sorumlusudur.

  • 21. seks hayatını bir film adıyla tarif etmek

    (bkz: uzak ihtimal)

  • 22. 28 şubat 2017 devlet bahçeli'den alevilere hakaret

    (bkz: kılıç artığı)

    bu sözün ne anlama geldiğini bilmeyen kişilerce "başka yere çekildiği" iddia edilen devlet sıçmığı. zaman ne kadar ileriye giderse gitsin, medeniyet ne kadar ilerlerse ilerlesin ülkücü kafa her daim bu çizgisini(!) bozmayacaktır. ne kadar demokrat ve vatansever olduğunuzu iddia etseniz de içinizdeki zalim böyle cümle aralarında hortluyor. tıynetiniz, fıtratınız bu çünkü; zalimsiniz, ellerinizde her daim kan kokusu var.

  • 23. devlette okuyanların özeldekileri çekememesi

    çekmemek değil be güzel kardeşim. babasının parası var diye anadoluda işletme okuyacakken istanbulda bir apartman binasında alınan hukuk diplomasına laf söyleme hakkı vardır herkesin.

  • 24. sevgilisine 2 tl'ye kır pidesi ısmarlayan erkek

    (bkz: yerim)
    önce pideyi, sonra adamı. pide soğuyo.

  • 25. mühendislerin sanata olan ilgisizliği

    bos onermedir.
    (bkz: x-art)

  • 26. hayır oyu eşittir çukur demektir

    çukurun içi böyle.

    o yüzden hayır'lısı.

  • 27. ypg menbiç'ten çekilmezse vuracağız

    hey yavrum benim işte kahraman işte bordo klavye

  • 28. bakire olmayan kadını savunmak

    hakkaten bi bitmediniz...

    (bkz: bakire olmayan hatunla sevgili olmak)
    (bkz: bakire olmayan kadınla evlenen erkek)
    (bkz: bakire olmayan hatunla evlenmek)
    (bkz: bakire olmayan kadınla evleneceklere tavsiyeler)
    (bkz: bakire olmayan dövmeli ateist kadın amacı)
    (bkz: bakire olmayan kadın paketi açılmış puding gibidir)
    (bkz: bakire ya da bakir olmayan birisiyle evlenmek)
    (bkz: bakire olmayan kadını çocuklarının anası yapmak)
    (bkz: bakir erkek ve bakire olmayan kız arkadaş)
    (bkz: bakire olmayan bir kızla evlenip çocuk yapan erkek)
    (bkz: bakire olmayan türbanlı)
    (bkz: bakire olmayan kadınların özeti)
    (bkz: bakire olmayan bekar kız vs dul kadınla evlenmek)
    (bkz: bakire olmayan kızın düğünü)
    (bkz: bakire olmayan kadınla evlenmek sünnettir)
    (bkz: bakire olmayan kadından evlat sahibi olmak)
    (bkz: bakire olmayan karıya dolmuşta yer vermek)
    (bkz: bakire olmayan kadınla evlenen erkek)
    (bkz: bakire olmayan karılarda görülen özgüven eksikliği)
    (bkz: bakire olmadığı halde kırmızı kurdele takan gelin)
    (bkz: bakire olmayan kızla evlenmenin sonuçları)
    (bkz: annesi bakire olmayan insan)
    (bkz: bakir olmayan erkek bakire olmayan kız ilişkisi)
    (bkz: bakire olmayan bir kadınla evlenen bakir erkek)
    (bkz: bakire olmayan bir kızla evlenir misiniz)
    (bkz: bakire olmayan bir kıza aşık olmak)
    (bkz: bakire olmayan bir kızla yapılabilecekler)
    (bkz: bakire olmayan bir kızla evlenmemek için 7 sebep)
    (bkz: bakire olmayan kadınla evlenip balayına gitmek)
    (bkz: bakire olmayan kadının allah'a vereceği hesap)
    (bkz: bakire olmayan anne)

  • 29. şaka maka pkk'nın bitmesi

    (bkz: serin hikaye)

  • 30. hayır'lı konvoy

    gerçekten akil olan, çok güzel insanlardan oluşan konvoy.
    halihazırda kurtarılmış topraklarda -maalesef- milli mücadele konvoyu gibi dolaşıyorlar.
    ali türkşen sosyal medyayı çok aktif ve verimli kullanıyor, daha çok onun paylaşımlarından takip ediyorum. hapis hayatı, iş-güç, #hayırlıkonvoy derken oğlunun mezuniyet fotoğrafı çekiminde yanında olamamış.

    hapiste geçirdikleri günlerden sonra bu ülkeden arkalarına bakmadan kaçmaları beklenen insanlar, hala ailesini arkada bırakmış köy köy gezip insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
    sonuç ne olursa olsun, bu konvoy hepimiz için yolda, hepimizin gönül borcu var.

  • 31. 2 mart 2017 zalgiris kaunas fenerbahçe maçı

    fenerbahçe sevdalıları burda,düşmanları ise kayserispor başlığında...

    not:her alanda,her manada ölümsüz sarı armada...

  • 32. sözlükçülerin en tuhaf korkuları

    gece tuvalete ya da su içmeye kalkınca evin içindeki bilimum aynalara bakmaya korkmak.

    asla bakamıyorum bu aynalara. yanlarından da tırsarak koşar adım geçiyorum.

  • 33. zencili filmlerin pek fazla sarmaması

    düpedüz ırkçılık olan düşünce. dediklerim ırkçılık sayılmasın denince bir şey değişmiyor.

    zenci başrolü olan filmler bekçi pantolonu gibi bir aura yayıyormuş(o da ne demekse).

    (bkz: sen izleme ulan ayı)

    edit:tanım ve imla.

  • 34. kadınlık oranım yüzde 99.9'a çıktı

    zamanında burun ameliyatı olabilmek için duvara kafa atıp burnunu kıracak kadar dış görünümüne takıntılı bir insan için anlaşılır bir beyan. standart ezik.

  • 35. başkasında olup da imrenilen şey

    annedir. annesi hayatta olan insanlara cok imrenirim. allah herkesin annesine uzun omurler versin.

  • 36. kaybolmuş şampiyonlar ligi takımları

    uzun sure ara verenler ve katilma sayilarina bakacak olursak:

    rosenborg: 11 kez katilmis, en son 2007-2008 sezonunda
    sparta prag: 7 kez katilmis, en son 2005-2006 sezonunda
    fenerbahçe: 6 kez katilmis, en son 2008-2009 sezonunda
    deportivo: 5 kez katilmis, en son 2004-2005 sezonunda
    lazio: 5 kez katilmis, en son 2007-2008 sezonunda
    göteborg: 4 kez katilmis, en son 1997-1998 sezonunda
    feyenoord: 4 kez katilmis, en son 2002-2003 sezonunda
    aek: 4 kez katilmis, en son 2006-2007 sezonunda

    not: 2008-2009 sezonunu fenerbahce ligde dorduncu sirada bitirmis, sezon sonunda da aziz aga cikip "onumuzdeki yil, sampiyonlar ligi'nde olmadigimiz son sezon olacak, ondan sonra her yil sampiyonlar ligi'nde oynayacagiz" gibisinden bir seyler soylemisti... tahmin edilebilecegi gibi fenerbahce o gun bugundur sampiyonlar ligi'nde yok...

    not2: fenerbahceliyim...

    not3: azizbahceden hic haz etmiyorum...

  • 37. 2 mart 2017 galatasaray odeabank real madrid maçı

    fark 4 sayıya düştüğünde. 150 euro bastım diyen arkadaşa bir bardak soğuk su gönderelim.

    87-84 galatasaray'ın yendiği maç.

  • 38. şükela reader

    ıyi niyetli uygulama gelistiricisi arkadasimiz hicbir kazancim yok sozluk neden engellesin demis ancak durumcunun gosteremedigi reklamlar yuzunden kaybettigi paradan dolayi oldugunu dusunmemis.

    kardesim 10 numara app, sozluge entry girmedigim zaman bir kere bile webden degil senin appten giriyorum eline emegine saglik.

    tanim: durumcunun impressionlarini azalttigi icin onune tas koyulan app

  • 39. çiğdem kağıtçıbaşı

    dünya çapındaki ödülleri, çığır açan araştırmaları, kurduğu/desteklediği stk’lar gibi, olağanüstü ama çiğdem hocayla ilgili her yerde okuyabileceğiniz yüzlerce başarısından bahsetmeyeceğim; ben sadece kendi anılarımı anlatacağım. yazdıklarımı, her saniyesini toplum için en verimli şekilde çalışmaya adamış bir insan olduğunu göz önünde bulundurarak okursanız daha anlamlı olur. hem psikolojiye hem de sivil topluma yönelmemin nedenidir kendisi. lisansta da yüksek lisansta da verdiği tüm dersleri almanın yanı sıra yüksek lisansım boyunca mutlulukla asistanlığını yapmıştım.

    dünyaya faydalı olmakla ilgili bir ölçümleme olsa, üst nokta kendisi olurdu sanırım. hem akademik alanda hem de sivil toplum alanında... aslında empati ölçümlemesinde de aynı şekilde. asistanıyken “ben 65 yaşındayım ve her gece 1’e kadar çalışıyorum ama bu benim tercihim, herkesin benim gibi olmasını beklemiyorum” dediğini duymuşluğum var. bunun ne kadar olağandışı bir söylem olduğunu anlamak için üniversite hocası asistanlığı yapmış bir arkadaşınıza anlatınız. ister öğrencisi olun, ister asistanı; sadece kitaplarını okuyup ona mail atan herhangi bir insan ya da dünyanın herhangi bir yerindeki hiç tanımadığı biri; çiğdem hoca için herkes çok değerliydi.

    koç üniversitesi sosyal psikoloji doktorası açtığında bir görüşmemizde bana "öykücüm sen yüksek lisans yaparken 'keşke sosyal psikoloji yüksek lisansı açmış olsaydınız hocam' demiştin, hatırlıyorum. bak doktorasını açtık" dedi. bu nasıl hafıza, bu nasıl önem verme (binlerce öğrencisi olmuş birinden bahsediyoruz); inanamamıştım.

    yüksek lisansta evde yapılan sınavımız var (take-home exam). sınıfça teslim tarihinin ileri atılıp cumartesi gününe alınmasını istiyoruz; benim (bu işe gönüllü olduğum ve asistan olduğum için) sınavları toplayıp çiğdem hocanın evine götürmem şeklinde anlaşıldı. o zamanlar navigasyon denen birşey yok ve ben yön duygusu pek olmayan bir insanım; her yeri kaybola kaybola buluyorum. çiğdem hoca dersten sonra ofisinde bana bir kroki verdi, gözlerime inanamadım. yolda kaybolmayayım diye bütün ayrıntılarıyla evine giden yolu çizmiş, sağlı sollu birçok yerin ismini yazarak. koskoca hoca bununla mı uğraşır dersiniz ama o herkesin zamanını kendisininki kadar kıymetli gördüğünden uğraşır, ben yolda vakit kaybetmeyeyim diye. o kroki hala bende duruyor.

    yüksek lisanstan sonra hayvan kurtarma işlerine bulaştığım zamanlar, yıl 2006-2007 falan. o zaman sosyal medya da olmadığı için uğraştıklarımız toplum genelinde fazla kabul gören bir durum değil; kuyuya düşen bir köpek için ülke seferber olmuyor, ünlüler “en çok ben ilgilendim” yarışına girmiyor, tam tersine hayvan dediğin sokaktaki pis ve uzak durulası bir canlı. bir çok arkadaşım bana deli muamelesi yapıyor; kariyer hırsı yapmak yerine tek derdim tüm canlıların yaşam hakkını savunmak olduğu için hayatımı mahvetmekte olduğumu düşünen var. arkadaşlarımdan değil ama çalıştığım alan nedeniyle toplum genelinden sürekli duyduğum ve okuduğum cümle hep aynı “insanlar varken sıra hayvanlara mı geldi?” çiğdem hoca da hayatını topluma, çocuklara adamış, bir taraftan toplumu ileri götürmek için yapılması gerekenleri saptayan bilimsel araştırmalar yapan, diğer yandan bunların sonuçlarının uygulanması için politikalarla uğraşan bir insan. altruizmin sembolü gibi bir kişilik. ben bir ziyaretimde anlattım, dedim “hocam ben hayvanlarla ilgili yapılan haksızlıklara taktım, onlarla uğraşıyorum.” tanıdığım için bunu söyleyecek cesareti kendimde görüyor ama bir yandan da ufaktan çekiniyorum. verdiği cevap, şu anda bunu yazarken, yüzüyle gözümün önüne geliyor: “iyi yapıyorsun, çok iyi yapıyorsun!”
    duyarlılık bir bütün ve bunu en iyi anlayanlar en duyarlı insanlar sanırım.

    psikoloji öğrencilerinin kabusu olan bir ders vardır, psikoloji'de teoriler (koç üniversitesi'nde "systems and theories in psychology dersi). 4 sene boyunca okunan herşeyin hatırlanmasını gerektirir ve mezun olmadan önce son dönemde alınır. ben bu dersi çiğdem hocadan alma şansına erişmiş insanlardanım. kitapta okuduğumuz birçok akademisyenle yaşadığı anıları olur, bize teorileri ve bilgileri anılarından örneklerle anlatırdı. keşke o derslerin kayıtları olsa. ben bugün hala tüm hayatımı dersler, kurslar, eğitimler alarak geçiriyorum; çiğdem hoca'nın sosyal psikoloji dersleri kadar dört gözle beklediğim bir derse rastlamadım. şu anda o derslerin kaydının olmasını ne çok isterdim anlatamam.

    rahatsızlanıp hastaneye yatmasından 10 gün kadar önce ziyaretine gitmiştim. kendimden bahsederken konu tabi ki veganlığa, hayvan sömürüsüne, sosyal psikologların konusu olan et paradoksuna (insanların hayvanları hem sevip hem de yemesi) geldi. ben bu konulardan heyecanla bahsederken hem beni bu alanda araştırma ve doktora yapmaya teşvik etti, hem de ben anlattıkça sorular sordu. o gün herkese "çiğdem hocaya 1,5 saat veganlık anlattım yahu" şeklinde şaşkınlığımı dile getirmiştim. o kadar açık görüşlü ve tüm canlılara duyarlı bir insandı ki, bu konu da çok ilgisini çekmişti. ayrılırken bitkisel beslenmeyi denemeye karar verdiğini ancak doktorları ona yaşı nedeniyle çok protein almasını söylediği için şimdilik yumurta yiyeceğini söyledi. ona vegan beslenmeyle ilgili kitaplar götürecektim, "sen getirme, ismini söyle ben alırım" diye ısrar etti; "ben getiririm hocam" dedim. son konumuz bu oldu, sonra tam ofisinden çıkarken "hocam hep görüşüyoruz ama fotoğrafımız yok" dedim ve fotoğraf çektirdik. çok kısa bir süre sonra hayatımda aldığım en üzücü haberlerden birini aldım, bir damarının tıkanması nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. çiğdem hocanın birkaç rahatsızlığında ne kadar güçlü olduğunu gözlemlediğimden bunu da atlatacağından emindim ancak az önce vefat haberini aldım.
    her ölüm çok erken ama bazıları - yaştan da bağımsız - daha da erken.
    çiğdem kağıtçıbaşı yaptıklarıyla tüm dünyaya ışık saçmaya ve ilham vermeye devam edecek.

  • 40. cinsel organını açan sapığı kadınların linç etmesi

    neden gerçekleştiği görüntüden anlaşılamayan linç. cinsel organ gören varsa haber versin. tek tespitim arkadaki sırt çantalı kızın hayatı boyunca biriktirdiği hırslarının müthiş bir şekilde dışarı vurulduğu. tüm acılarını vurmuş.

    ama tabii var herhalde bir şey. yoksa böyle bir şey yapmazlardı herhalde.

    edit : şu görüntülere bakarsak taciz olduğuna ve kadınların boşuna tepki göstermediğine ikna olmamız gayet mümkün.

  • 41. 2017-2018 galatasaray'ın transfer politikası

    serdar aziz'i 4 milyona satabileceğine inanan insanları bizlere gösteren transfer politikası. kadavra diye hastaneye birkaç bin liraya satabileceğin bir şey bu serdar aziz.

  • 42. fırat kalkanı operasyonu

    yabanci yorumlari okumak isteyen reddit`teki syrian civil war bolumune bakabilir. malesef akp sagolsun türkiye olarak yurtdisinda cok olumsuz bir algimiz var. yeterli seviyede ingilizce bilen insanimiz da olmadigi icin pek kendimizi savunamiyoruz. ingilizce bilen egitimli kesimse tayyip dusmanligi yapacagim derken turkiye dusmanligi yapmak hatasina dusmus durumda.

    ic politika ile dis politikayi ayirmak gerekiyor. tayyipin dis politikasini savunacak degilim, batirdiklari asikar ama yabancilara turkiyeyi terörist ulke noktasina getirecek sekilde tezler one surmek hicbirimize bir sey kazandirmaz. elalemin amerikalisi 10 bin km oteden yorum yaparken abd askeri dunya barisini korumak icin isidle savasiyor diye yorum yaparken altina bir turkun tayyip orada kendisi icin savasiyor, ulkede referandumda oy almak icin yapiyor bunlari diye sirinlik yapmaya calismasi aci verici.

  • 43. dövüş köpeği beslemenin asıl amacı

    dövüş köpeği diye bir cins mi var? sen o hayvanı sevgiyle yetiştirirsen sevgi dolu, kendin gibi yetistirirsen kendin gibi olur.
    dövüş köpeği anandır.

  • 44. cenin pozisyonunda gürcistan'a kaçan fetö'cü

    türkiye'de hukuk namına ne varsa iğfal ederek bugünkü duruma gelinmesinde bizzat rolü olanlar, şimdi "hukuk herkese lazım." diye ağlıyor.

    hukuk gerçekten de herkese lazım. biliyorum, kime yapılmış olursa olsun, hukuksuz bir tavrı alkışlamak, yarın o tavrın beterinin seni de bulmasına yol açabilir. ama yine de, bunların başına gelen hiçbir şeye üzülmek gelmiyor içimden. beter olsunlar.

  • 45. uçağa binince gelen zenginim hissi

    uçaktan inip havaş'a binildiğinde geçen histir.

  • 46. 1 mart 2017 real madrid las palmas maçı

    az önce hakem real'in nizami gibi duran golünü ofsayt gerekçesiyle iptal etti. decoder satışı ve ligin izlenilirliği düşmesin diye barcelona yarışın içinde tutulmaya çalışılıyor.

  • 47. 30 nisan 2017 fenerbahçe'nin lideri alkışlaması

    "şampiyonu" alkışlamayı anladık da, lideri alkışlamak için nasıl kafalarda olmak lazım bilmiyorum.

  • 48. babanın evden kovması

    daha once iki kez siktir edilmişliğim olduğu icin yazara bir kac tavsiye verebileceğim başlık.
    sakın ha sakın "moruk bitti ne ölüm ölüsüne, ne de ölüsü ölüme" deme. bir bilemedin iki ay sonra ufak ufak da olsa görüşmeye sonrada babanın seni punduna getirdiği bir zaman evde bulacaksın kendini.
    bak bu babalar biraz değişik ve sinirli varlıklar. mesela benimkisinin ilk seferinde "siktir git" demesinin sebebi elektrik ve doğalgaz faturası yatırmam. yaş 17 o zamanlar çalışıyorum dedim eve bir faydam dokunsun,"evimin üstünde kimseye parayla artistik yaptırmam" dedi ve kovdu. tam 4.5 ay arayıp sormadı lan, annemle görüşüyordum haberlerimi ondan alıyordu ama insan yinede bekliyordu işte.
    yukarda bir yazar babasıyla musluk tamir ederlerken barışmış ya, benimkisi de benimle urfadan aldığı arabayı getirtebilmek için barışmıştı.
    ezcumle güzel kardeşim, bu babalar hafif kırık çokça dangalak ama bir o kadarda naif adamlar. bak mesela geçenlerde kafamız iyiyken kendisine ciddi ciddi "sen benim çocukluğumun amina koydun, senin yüzünden erken büyüdüm ben" dedim, "deli zamanima denk geldin haklısın" dedi ağlamaya başladı.
    aha babanla böyle dertlesecegin günleri bekle yıllar sonra yeri geldikçe laf sokmak ve karşında sustugunu cevap vermediğini görmek daha keyifli

  • 49. türk kadınının erkekte baktığı ilk yer

    oh kimse saçı yazmamış lan.

    not: kel.

  • 50. bugün varsın yarın yoksun aga'nın ingilizcesi