akp öyle bir miras bıraktı ki bu çocuk gerçekten hakkıyla birinci olmuş olsa bile hayatı boyunca ona şüpheyle bakan gözlerle muhatap olmak zorunda kalacak.
ha tabii böyle şeyleri pek de dert etmeyen bir kültürden geldikleri için onun için çok da şey olmayabilir.
jedilost47 profili
-
fatma betül sayan'ın oğlunun lgs'de 1. olması
-
e-kitap okuyucu
daha az kaynak tüketen ve çok daha ucuz bir yöntem varken kimse sizin basılı kitap romantizmine bakmayacağı için daha iyisi icat edilene kadar geleceğin kitap okuma ve saklama yöntemi olacaktır.
-
koç üniversitesi bahar şenliği rezaleti
anlatılanlar doğruysa, meseleyi zengin piçlerin özel okuluna giden fakir öğrenciye oh olsun bağlamında ele alan yazarlar konuyu çok yanlış anlamış demektir.
pencereleri perdeyle kapatmak, balkonları kilitlemek bildiğin hapishane demek oluyor. şenliğini parasını verenler dışında kimsenin görmesini istemiyorsan parasını verenler dışında kimsenin giremeyeceği bir yerde yaparsın, ortalık yerde yapıp başkalarının özgürlüğünü kısıtlayamazsın. -
1 nisan 2024 ümit özdağ açıklaması
seçim kaybeden çoğu siyasetçinin aksine, olmayan bir başarı hikayesini yutturmaya çalışmak yerine delikanlı gibi "bu sefer başaramadık, bir dahakine daha çok çalışacağız." demesini takdir ettiğim açıklamadır.
-
kış lastiği
karda çok işe yarayan lastik türüdür.
hani her kar yağdığında kontrolden çıkıp kayarak bir yerlere çarpan arabalar var ya, işte bunlar hep lastik.
o audi'ler, o mercedes'ler park ettikleri yerden pati çeke çeke çıkmaya çalışırken benim eski emektar getz'im düz yoldaymışçasına rahat hareket ederken marifet arabada değil lastikteydi.
iki senede belki yağan ve anca 3 - 5 gün süren kar için 4 lastik daha almak, her sene değiştirmek ve bunlar için cidden dünyanın parasını vermek çok da efektif görünmeyebilir, ona bir şey diyemem ama kar yağdığında aracınızı dışarı çıakrtacaksanız kış lastiğinin alternatifi yoktur. -
iran'daki aktiviste korkunç idam tekniği
bu görüntülerin bizimle alakası bile olmayan uzak bir ülkedeki talihsiz insanların başına gelmediğini, türkiye'de de benzer bir rejimi getirmeye çalışanların var gücüyle çalıştığını ve hakim sınıfın adamların arkasındaymış gibi bir görüntü vermekten çekinmediğini aklınızda tutarak tekrar bakılması gereken idam tekniğidir.
tarihe not:
90'lı yılları iran güzellemesi yaparak, şeriatla yönetildiği için överek, aşağıdaki yazarın da belirttiği gibi humeyni'yi atatürk'e tercih ederek geçiren siyasal islamcıların torunları "iran şeriat değil bir kere tamam mı?" demeye başlamış. yok yani, şeriat nerede var desen, başka ülkedeki muhalif gazeteciyi işkenceyle öldürdükten sonra vücudunu parça parça kaçırmaya çalışan adamların ülkesini gösterecek o ayrı da, türkiye'deki siyasal islam tam olarak böyle bir şey işte: sabit bir temele oturmaz, sürekli şekil değiştirir. dün öve öve bitiremediğini bugün inkar eder. aslında ne istediğini, neyi başarmak istediğini kendisi biliyor mu o bile belli değildir.
not2: özellikle türkiye'deki siyasal islam diye belirtmemin sebeplerinden biri, türkiye'deki siyasal islam hareketini direkt gözlemlerken diğer ülkelerdeki siyasal hareketler beni çok da ilgilendirmediği için sadece genel bir okuma yapmış olmamdır. fakat, okuduklarımdan yola çıkarak diyebilirim ki, türkiye'deki islami hareket diğer ülkelerden farklıdır. diğer islami hareketler, özellikle kuzey afrika ülkeleri sömürge olmalarına bir tepki olarak daha kökten bir islami rejim isterken, türkiye'deki islami hareket hiçbir zaman sömürge olmamanın yarattığı konfor alanını alabildiğine kullanmaktan çekinmeden sadece o andaki modern/batılı/laik vs. gördükleri ideolojilere tepki vererek şekillenmiştir. bu yüzden de sürekli şekil değiştirir. daha 20 yıl önce övdüğü rejime bugün "bizden değil." der. -
devletin ekilmeyen tarlaya el koyması
ne güzel değil mi, önce köylüyü tarımdan uzaklaştıracak her türlü politikayı uygula, adamlar zarar ediyor diye toprağı ekmekten vazgeçsin, sonra "buralar neden ekilmiyor?" diye toprağa el koy.
hayır yani, önce bölge halkına teklif etsen ne olacak? köylerde artık tarımla uğraşacak genç kalmadı, kalanlar da tarım para etmiyor diye ekip biçmekten vazgeçti. köylü kendi tarlasını ekmiyor, bir de para verip komşu tarlayı mı ekecek?
kaldı ki, bu el değiştirme sırasında katakullinin kralının döneceğine, o arazilerin yandaşlara ve net taraf tutmadan sadece kendi kârına bakan büyük şirketlere geçeceğine yemin edebilirim ama ispat edemem. -
para hariç an itibarıyla ihtiyaç duyulan ilk şey
sağlık
-
gece 11'de korkmadan yürüyorsam sizin sayenizde
90'lı yıllarda gecenin bir yarısında, gece birde, ikide okmeydanı'ndan taksim'e, taksim'den beşiktaş'a, galatasaray'dan karaköy'e vs. çok yürüdüm. başıma bir şey gelebileceğine dair en küçük bir tedirginlik duymadım.
artık oralarla pek işim kalmadı ama bugün aynı yolları yürümem gerekse başıma her an bir şey gelebileceğinin tedirginliğini hissederim. muhtemelen de gelir zaten. -
araba sileceği kaldırmak
hayatımda bir kere, yer bulacağım diye en az 20 dk turlamak zorunda kaldığım tıklım tıklım bir otoparkta iki araçlık yere park etmiş bir malın arabasına yaptım.
edit: ben buraya geçen sene de aynı şeyi yazmışım. yazdığımı çoktan unutmuşum ama iki araçlık yer kaplayan mala olan öfkemi unutmamışım. -
rusların bayraktarları imha etmesi
verilen linkte bir tek drone düşürüldüğü yazıyor ama başlığı açan arkadaşın başka haber kaynakları da olsa gerek ki hepsinin düşürüldüğünü iddia etmiş.
-
feray yelmen'in savcılık ifadesi
ilk kısmının doğru, ikinci kısmının palavra olduğunu düşündüğüm ifadedir.
doktorun ilk başta aşırı agresif davranıp herkesin sinirlerini gereksiz yere germiş olması ihtimali gayet yüksek.
ikinci kısımda, doktorun aniden fiziksel saldırıya geçmesi, o sırada dengesini kaybedip düşmesiyse anca çizgi film senaryosu olur. o sırada bir halt yediği belli. -
çay içmeyiz ekmek yemeyiz tv izlemeyizciler
ülkenin iliklerine kadar işlemiş vasatlığı sözlük'te en iyi şekilde anlatan başlıklardan biri.
bir insan kendi hayatıyla ilgili tercihlerde bulunmuş. ama ülkenin vasat tapıcı tipleri akılları sıra dalga geçiyor.
lan oğlum, benim babam bile leğende yıkanmamış ki adam 2. dünya savaşı'nın hemen sonrasında doğmuş. sizin nasıl hayatlarınız olmuş da öyle hepiniz küçükken leğende yıkanmışsınız?
ayrıca, küçükken leğende yıkansanız ne olacak? hâlâ mı leğendesiniz? imkan bulunca hayatınızı kendi tercihlerinize göre şekillendirmediniz mi? siz yapınca oluyor, başkaları başka tercih yapınca mı olmuyor?
ya da, hadi siz ekmeğin ne kadar zararlı olduğunu bile bile her acıktığınızda bir somun ekmek gömen tiplersiniz, anladık da, bu zararlı yiyeceği hayatından çıkartan insanlardan sana ne? sen git bir köşede ekmeğini ye. yemeyen adamdan sana ne?
türkiye'de şunun şurasında 150 yıllık geçmişi olan, asıl yaygınlaşması son 70 - 80 yıl öncesine dayanan çayın senin kimliğini temsil ettiğini düşünmen ve çay içmeyenleri ötekileştirmen de ayrı bir komedi.
ekleme: sen niye ekşi'de yazıyorsun ki? sen küçükken leğende yıkanmış adamsın. sanki elinde telefonla mı doğdun? git televizyon karşısında boş ekmeğini ye. boğazın kurursa da çayını iç. ne işin var senin öyle internetle minternetle? dük müsün sen?
hızımı alamadım eklemesi 2: yaşı 40 - 45'in üzerindekiler televizyondaki tek kanalın sadece akşamları açıldığını, gece 12'de kapandığını hatırlar. eskiden televizyon da yoktu. radyo dinlerdi herkes. sen niye televizyon seyrediyorsun? dük müsün sen? radyo dinle. -
osmangazi köprüsünün zamdan önce kapatılması
sanki koskoca osmangazi köprüsü değil, zamdan önce sigara istifleyen bakkal. o beş dakikalık sürede kaç liralık kâr etmiş olabilirsin - ki aradaki zararını zaten devlet bizden alıp sana veriyor.
küçücük hesapların adamları kocaman yerlere gelmiş memlekette. -
hintli ingilizcesi
amerikalılar daha uzun süredir ve daha sık maruz kaldıkları için artık kulakları alışmış, dolayısıyla artık yadırgamıyor olabilirler.
ama kusura bakmayın da, türklerin aksanının daha az anlaşılır olduğunu söyleyen adamda ya zerre kulak yoktur ya da kendi ülkemle ilgili bir şeyi kötülemezsem götüme batar hastalığına tutulmuştur. -
1.0 motor araba almak
arabayı bir yerden bir yere gitmek için araç olarak gören benim gibiler için normal harekettir. param neye yetiyorsa onu aldım. gayet de memnunum.
-
urfa'da dağıtılan patatesin yağmalanması
konunun maddi imkansızlardan çok türkiye'de çok yaygın görülen yağma kültürüyle alakalı olduğunu düşünüyorum. bedava bir şey dağıtıldığı zaman insanların gözü dönüyor bu ülkede.
-
abd'nin yunanistan'a deniz üssü yollaması
akp başa gelip saçma sapan politikalarla bu ülkenin sanayisini ve çok daha önemlisi tarımını bitirirken, abuk subuk dış politikalarla türkiye'yi tamamen yalnızlığa sürüklerken muhalefetin en başından beri söylediklerini dinlemeyen, dinlememekle kalmayıp bir de cahil aymazlığıyla küçümseyen çomarlar, şimdi kalkmış akıl vermeye kalkıyor. üstelik de, tam da muhaliflerin en başından beri söylediği şeyleri tekrarlayarak.
"bizim arkamızda abd var. bize bir şey yapamazlar." bile diyen çomar gördü bu gözler zamanında. -
8 mart 2020 erkeklerin miting alanından kovulması
uzun uzun analizle uğraşıp zamanımı harcamaya gerek yok. net aptallıktır.
-
banka şubelerinde 40 bin tl olmaması
daha önce böyle bir para çekmesi gerekmemiş birinin karşılaştığı zaman yadırgayabileceği bir durum olsa da normaldir.