Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. yaşlı adamı çevirip korkutan kişi

    siktiğimin maymunlarına eğlence doğdu

  • 2. rektörün yerli tohum merkezine kepçeyle dalması

    paü (denizli pamukkale üniversitesi) rektörü hüseyin bağ, uzun yıllardan beri faaliyette bulunan kendi üniversitesine bağlı, bitki genetiği ve tarımsal biyoteknoloji uygulama ve araştırma merkezi’nin (biyom), tarım bakanlığı ve ab destekli, yerli tohum ve bitki üretim merkezine ait milyonluk projelerin yürütüldüğü üretim merkezinin tarlalarına dozerle daldı, öğretim üyelerini tartakladı.
    merkezde çalışan ve amerika’nın en iyi üniversitelerinden cornell üniversitesi mezunu prof. dr. ali ramazan alan ile prof. dr. fevziye çelebi toprak’ın gece sabahlara kadar nöbet tutmasına rağmen, ertesi günü rektör bağ’ın başında bulunduğu dozerli ekip, türkiye’nin gıda geleceğinin mihenk noktalarından biri olan biyom’un ekili tarlalarına dozerle girerek yerle bir etti.
    konuyla ilgili olarak rektörlük’ten hiçbir açıklama yapılmazken, merkezde görevli profesörlerin dile getirdiği iddialara göre, pamukkale belediyesi’nin tartışmalara konu olan ‘seyir tepesi projesi’nin kanalizasyon kanallarının geçirileceği, kreş yapılacağı veya yandaki botanik bahçesine ek tesislerin kurulacağı belirtildi.
    cornell üniversitesi mezunu, paü profesörlerinden prof. dr. ali ramazan alan ile prof. dr. fevziye çelebi toprak , şifre haber genel yayın yönetmeni bülent öztürk’e, konu hakkında bilgi verdi…
    konuyla ilgili tepki gösteren ve kendilerini dozerlerin önüne atan, alanında dünyadaki ender bilim adamlarından olan prof. dr. ali ramazan alan ile prof. dr. fevziye çelebi toprak “burada, rektör eliyle tam bir bilim katliamı yapılıyor. türkiye’nin gıda geleceği bu projeye bağlı. yerli tohum ve bitkiler üretiyoruz. burada uygulanan projelerin altında paü rektörü’nün de imzası var. lasmanını tarım bakanlığı yaptı. devlet destekli proje nedeniyle ürettiğimiz bitki tarlalarımızın üzerinden, dozerlerle kanal açılıyor. tüm karşı çıkışlarımıza rağmen engel olamıyoruz. tüm kamuoyunu ve bilim insanları, siyasileri ile bakanlık yetkililerini, bu katliamın durdurulması için göreve çağırıyoruz” dediler.

    kaynak: https://www.sifrehaber.com/sozun-bittigi-an/

  • 3. koronavirüs sebebiyle istifa eden doktorlar

    sanki sayıları onbinlerle ifade edilecek kadar çokmuş gibi başlık açılmış.

    bak kardeş bu mikrobun aşısı yok, ilacı yok, testi var ama çoğu hastanede yok. biz özel hastanedeyiz ama hastanede maske bitti, çünkü gelen giden hastalar beşer onar çalıyor, cebimden para verip maske aldım bugün.
    beyin cerrahı bir abimiz yoğun bakımda, hastalığı nerden kaptığı belli değil. bana da geldi bir hasta kaç gündür evime gitmiyorum, evde birine bulaştırmayayım diye. bu vaziyette hasta bakıyoruz.
    bir başkası da ben bu vaziyette çalışamam deyip istifa edebilir. ama sayısı 50'dir, 100'dür. 80 milyonluk ülkeyiz, olur o kadar...

    askerle, polisle karşılaştırmaya kalkıyor bir de, izanını siktiğimin bedellisi...
    lan oğlum askeri cepheye tüfeksiz, mermisiz, teçhizatsız sürüyorlar, "miğferini de kendin para verip al" diyorlar da benim mi haberim yok?..
    böyle bir karşılaştırma olabilir mi?

    5 metre ötede biri hapşırsa panik atak geçirecek home office tipler burda istifa eden üç beş kişi üzerinden vatan hainliğini yeniden tanımlamaya kalkıyor.

    amına koduğumun klavye otuzbircileri sizi...

  • 4. hantavirüs salgını

    ah cengiz han aahh. yarım bıraktın işi.

  • 5. 24 mart 2020 camilerden sela verilmesi

    usulca o cami imamının kulağına eğil ve de ki; medet sende olsaydı, ilk seni kapatmazlardı.

    (bkz: vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke)
    edit: adam mesaj atmış, corona'nın sebebi sen ve senin gibiler demiş. inançsızlığımdan bu olayları yaşıyormuşuz.
    senin gözüne inen perdenin kornişine sokayım, yarasa çorbasını ben mi içtim aq.

  • 6. yaşlı adamı çevirip kafasına kolonya döken kişi

    olum memlekette ne çok orospu çocuğu var yaa. her kötü olayda büyük bir çoğunluğu burdayım burdayım diye bağırıyor amk.

  • 7. mustafa tarık er

    şurada görülebilecek, hastaneye gitmeye çalışan yaşlı amcayla taşak geçen bir adet orospu çocuğudur.

    senin ben soyunu sopunu sikeyim, senin ben cibiliyetini sikeyim orospu çocuğu. hashtag diyor adama amın evladı.

    instagramı

    silerse diye hesabı ekran görütüsü de şurada dursun.

    storylerin ona ait olduğunun ekran görüntüsü de şurada dursun.

    yeni attığı storyleri de sonradan silerse diye arşivledim.

    edit: tweet silinmiş, tekrar görüntüleri eklemeyeceğim tabii ki. piç de hesabını silmiş; ama onun yaptığı orospu çocukluğunun ekran görüntüleri burada kalacak. başlık uçarsa gelir tekrar açarım.
    ileride bir gün düzgün bir işe girmeye kalkarsa ona iş vermeye niyet edenler bu başlığa bakıp nasıl bir orospu çocuğu olduğunu görsün o piçin.
    bir gün düzgün biri ile bir ilişki kurmaya kalkarsa o kişi bu başlığı okuyup kendisinin nasıl bir aşağılık döl israfı olduğunu öğrensin.

  • 8. 23 mart 2020 fatih terim'in covid-19 kapması

    fenerbahçeliyim lakin futbolla pek alakam yok, hiçbir zaman olmadı. fatih terim'in teknik adamlığını bilmemnesini de bilmem haliyle.
    benim için fatih terim, verdiği burs sayesinde, bazılarımızın hayal dahi edemeyeceği kadar yokluk içinde büyümüş arkadaşımın, dostumun üniversiteyi bitirmesini sağlayan adamdır. daha böyle biiiir sürü çocuk varmış burs verdiği.
    inşallah onların hatırına iyileşir.

  • 9. 23 mart 2020 covid testinin ısrarla yapılmaması

    millet olarak çok bilme hastalığına yakalanmışız, covid tedavisi bulunur ama bunun tedavisi yok malesef.

    herkes kafasına göre mi test yapıyor zannediyorsunuz anlamıyorum. günlerdir olası vaka kimdir belirlemek için algoritmalar hazırlanıyor rehberler yazılıyor. gittiğin her doktor sağlık bakanlığı'nın hazırladığı o algoritmaya bakıp test yapmaya gerek olup olmadığına karar verdi. 3 doktor da teste gerek yok demiş. ama birşeyi atlamislar o da psikiyatri poliklinik kontrolü önerisi.

    edit: imla

  • 10. muslera'nın recep tayyip erdoğan'a giydirmesi

    fernando muslera ülkesindeki bi radyo kanalına röportaj vermiş.
    hürriyet falan bunu çevirip girmiş ama bilin bakalım en kritik kısmı neden kesmiş? çünkü muslera' erdoğan'a çakıyor.

    haberin orijinali, hem de espn'den. kaynak sağlam yani: https://www.espn.com.mx/…coronavirus-en-galatasaray

    "turquía tiene una población muy grande y ahora estos días van de 300 a 300 los contagios. el presidente puso la religión por delante de la enfermedad pensando que se podía salir con rezos y la cosa se ha complicado"

    meali: türkiye'de günde 300 vaka açıklanıyor. ülke başkanı dini hastalığın önüne koydu. dualarla işin içinden çıkabileceğini düşünerek işleri karmaşık hale getirdi"

    edit: muslera'dan açıklama var.
    https://www.instagram.com/…epm/?igshid=eh57wpb8o0jf

  • 11. 23 mart 2020 covid-19 vakasının 1529'a yükselmesi

    siyasi rantları uğruna enflasyon ve işsizlik rakamlarını yıllardır doğru şekilde vermeyen kitle,virüs vakalarında mı doğru verileri açıklayacak?hadi oradan!

    bu rakamlara hala inananlar varsa gerçekten yüzde yüz saflık sertifikasını haketmişler demektir.

  • 12. home office çalışmanın kolay olmaması

    insanlar zorunluluktan dışarılarda çalışmaya, toplu taşıma kullanmaya devam ederken;derdinizi sikiyim sizin!

  • 13. ekşi sözlük'teki hatunların çirkin olması

    güzel olsak ne senin ne de benim ekşi sözlükte işimiz ne kanka. gider ınstagramda ortalığı kasıp kavururduk. ekşi sözlük çirkin kadın ve çirkin erkeklerin mekanıdır. boşuna kendimizi kandırmayalım.

  • 14. sokağa çıkma yasağı isteyenlerin asıl amacı

    gerçekten sokağa çıkma yasağının tembeller, zenginler tarafından falan istendiğini düşünmek normal bir şey mi?

    bak ben neden sokağa çıkma yasağı istiyorum?

    1. eşim bir ihracat firmasında çalışıyor, kendileri ingiltere, ispanya vb. ülkelere ihracat yapıyor. ispanya tüm siparişleri iptal etti ama ingiltere hala sipariş geçmeye devam ediyor. çin olayı patlayınca çindeki tüm siparişlerini buraya çektikleri için neredeyse önümüzdeki birkaç aylık siparişleri var ve bu siparişleri yetiştirseler bile ingiltere sokağa çıkma yasağı ilan ettiği için büyük ihtimalle ya siparişleri bekletecekler ya da ödemesini geciktirecekler ancak yöneticiler siparişleri alıp sözleşmeleri imzaladığı için siparişler tamamlanmadan ve devlet böyle bir kanun çıkarmadan çalışanları eve göndermeyi reddediyor.

    2. ben küçük esnafım. perakende, kurumsal olmayan bir mağaza yönetiyorum, üretim yaptırıyorum, yapıyorum. üretim bölümünü tamamen eve gönderdim. günlük ciromuz 10da 1ine düştü son günlerde. diyebilirsin "e sen kapat kim karışıyor sana?" diye ama öyle olmuyor o iş. izmir, kemeraltı ve benzeri yerleri bilen bilir. esnaf tamamen birbirine bağlı açıyor dükkanlarını. 1-2 büyük mağaza açtığı anda herkes telefonlarla haber yayıp tüm dükkanları açıveriyor anında. açmayana da baya çektiriyorlar. art niyetli olanlar değişik yalanlarla değişik yerlere şikayet ediyor.

    3. sokağa çıkma yasağı uygulanmadıkça ve durumun ciddiyeti devlet tarafından halka bildirilmedikçe insanlar rahata veriyor. sen, ben evde dursak bile bunu ciddiye almayan çoğunluğu hafife alıyorsun. bu virüsün yayılma hızı herkes eve girmeden kesilmeyecek.

    sokağa çıkma yasağı ile ohali de karıştırmamak lazım. marketler, bankalar ve gerekli devlet daireleri ve hizmet sektöründe hayatın devam edebilmesi için elzem firmaların, gerekli hijyen koşulları dahilinde açık kalması doğaldır. gün içinde de hava almak için küçük ve birden çok kişiyle yapılmayacak yürüyüşler kabul edilebilir. ancak türkiye hala senin belli ki farkında olmadığın şekilde 3. dünya ülkesi ve halk devlet direktifi olmayan şeyleri esnetmeyi uyanıklık ya da akıllılık sanıyor.

    tüm bu gerçekleri gözardı edip, "tembelliğinizden sokağa çıkma yasağı istiyorsunuz." demek kadar değişik bir cahillik için pandemiden sonra özellikle insanların incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

  • 15. 24 mart 2020 covid-19 vakasının 1872'ye yükselmesi

    fahrettin koca tarafından az evvel açıklanmıştır. yapılan test sayısı 3952, ölenlerin sayısı 7.

    koca'nın tweet'i

    "kaç kişi? 195 ülkede her gün bu soruluyor. kayıplar versek de türkiye için geç değil. tedbir, artışın önünü kesebilir. son 24 saatte toplam 3.952 test yapıldı. 343 yeni tanı var. 7 hastamızı kaybettik. biri koah hastasıydı. altısı ileri yaştaydı. aldığımız tedbir kadar güçlüyüz."

    12 mart - ilk vaka
    13 mart - 5 vaka
    14 mart - 6 vaka
    15 mart - 18 vaka (1 ölüm)
    16 mart - 47 vaka (1 ölüm)
    17 mart - 98 vaka (2 ölüm)
    18 mart - 191 vaka (3 ölüm)
    19 mart - 359 vaka (4 ölüm)
    20 mart - 670 vaka (9 ölüm)
    21 mart - 947 vaka (21 ölüm)
    22 mart - 1236 vaka (30 ölüm)
    23 mart - 1529 vaka (37 ölüm)
    24 mart - 1872 vaka (44 ölüm)

    sayılar o güne kadarki vaka ve ölümlerin toplamı şeklindedir. bugünkülerden biri genç olmakla birlikte, şimdiye dek ölenlerin tümü yaşlı vatandaşlardan oluşuyor. henüz herhangi bir iyileşmiş vaka da açıklanmadı.

    bugüne kadar yapılan toplam test sayısı: 27.969

    kıyaslama yapmanız açısından italya'nın ilk 12 günlük istatistiklerini de araştırdım.

    20 şubat - ilk vaka
    21 şubat - 21 vaka (1 ölüm)
    22 şubat - 79 vaka (2 ölüm)
    23 şubat - 152 vaka (3 ölüm)
    24 şubat - 229 vaka (7 ölü)
    25 şubat - 323 vaka (11 ölüm)
    26 şubat - 470 vaka (12 ölüm)
    27 şubat - 650 vaka (17 ölüm)
    28 şubat - 850 vaka (21 ölüm)
    29 şubat - 1128 vaka (29 ölüm)
    1 mart - 1701 vaka (34 ölüm)
    2 mart - 2036 vaka (52 ölüm)

    gördüğünüz gibi ilk 12 günlük istatistikler karşılaştırıldığında italya'yla başa baş gidiyoruz. sonuç: önlemler yetersiz, hükumet sınıfta kaldı.

    italya'yla ilgili en güncel bilgi: 24 mart - 69.176 vaka (6820 ölü)

    toplam iyileşen hasta sayısı: 8326

    sağlık bakanlığı şeffaf olmadığı için hastalarla alakalı hiçbir bilgi sahibi değiliz; ancak bu durum italya'da tam tersi. fikir sahibi olmanız için ölen hastaların verilerine de göz attım.

    hayatını kaybeden ilk 1016 kişinin

    yaş ortalaması: 79,4
    en genci: 39
    en yaşlısı: 100
    kadınların yaş ortalaması: 84
    erkeklerin yaş ortalaması: 79

    30-39 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 1 kişi
    kadın: 1 kişi

    40-49 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 2 kişi
    kadın: 2 kişi

    50-59 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 19 kişi
    kadın: 6 kişi

    60-69 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 62 kişi
    kadın: 18 kişi

    70-79 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 286 kişi
    kadın: 76 kişi

    80-89 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek: 306 kişi
    kadın: 139 kişi

    90 yaş ve üzeri hayatını kaybeden
    erkek: 50 kişi
    kadın: 48 kişi

    hastalığa yakalanıp hayatını kaybedenlerin yaş aralıklarına göre yüzdeleri:

    0-38 yaş arası %0
    39-40 yaş arası %0,1
    40-49 yaş arası %0,1
    50-59 yaş arası %0,6
    60-69 yaş arası %2,7
    70-79 yaş arası %9,6
    80-89 yaş arası %16,6
    90 yaş ve üzeri %19.0

    veriler, o yaş aralıklarında hastalığa yakalanıp ölenleri içeriyor.

    hayatını kaybedenlerin
    % 26,1'nin bir ağır hastalığı var
    % 25,7'sinin iki ağır hastalığı var
    % 47,0'sinin üç veya daha fazla ağır hastalığı var
    sadece üç kişinin başka hiçbir hastalığı yok

    yani ölenler, yüksek çoğunlukla hem yaşlı olup hem de farklı hastalıkları olanlar.

    hayatını kaybedenlerin

    % 83'ü nefes darlığı
    % 80'i yüksek ateş
    % 45'i öksürük
    % 4'ü ishal
    % 4'ü hemoptizi (kan tükürme)
    şikayetleriyle başvurdular

    hayatını kaybedenlerin %98,8'i nefes almakta güçlük çektiler.

    bu tip verilerin şeffaflık ilkesi gereğince türkiye'de de paylaşılması ve devlete tüneyerek halkın sağlığıyla oynayan pelikancılar'ın temizlenmesi dileğiyle.

    kaynak 1
    kaynak 2
    canlı sayaç

    *kaynaklardan çok daha detaylı bilgilere erişilebilir.

    edit: birtakım istatistiki veriler, canlı sayaç ve kaynak.

    edit 2: türkiye'nin 13, italya'nın 12 günü varmış. olabilir arkadaşlar, gözden kaçırmışım. siz 12 günü kıyaslarsınız. ayrıca hayatını kaybedenlerin yüzdesi, o yaş aralıklarında hastalığa yakalanıp ölenleri içeriyor. yani zaten totalde %100 olamaz.

    *test sayılarına ulaşamadım. toplam test sayısını kaynak belirterek verecek biri varsa mutlu olurum.

    edit 3: kronik hastalığı olan bir sağlık personelinin attığı mesajı aynen paylaşmak istiyorum. bunlara kayıtsız kalmamalıyız diye düşünüyorum.

    "merhabalar, sesimi duyurmak için yardımcı olur musunuz lütfen..
    ben hastanede veri giriş elemanı olarak çalışmaktayım. biz kronik hastalığa sahip sağlık çalışanları olarak idari izin kullanamıyoruz. çalışmak zorunda bırakılıyoruz.
    mesela ben romatoid artrit hastasıyım 2017 yılından beri immunsupresif ilaç kullanıyorum.
    hastanemiz pandemi hastanesi oldu ve benim durumumda olan bir çok çalışan var. hayatımızdan endişe duyuyoruz.
    bizlerin korona virüs kapmaması hayati derecede önemli. idari izin sağlanması için lütfen sesimizi duyurun."

  • 16. üst bacağında kocaman dövme olan kızlar

    gerçekten güzel, alımlı ve çekici olup da bu tarz dövmeyi yaptıran kadın oranı 10 milyonda bir falandır. bundan sonra yazacaklarım o hatunları bağlamaz, geri kalanı için genellemedir.

    kalçadaki kocaman tramp stamp, tüm kolu kaplayan dövme, bacaktaki üst baldır dövmesi vs genelde doğal güzelliği olmayıp hafiften gideri olan hatunların çekiciliklerini arttırmak için başvurdukları yöntemler. abartılı saç kesimleri, bol bol piercing, bir tür "alternatif kadın algısı" vs bunlar hep restorandaki tırt yemekleri tabakları süsleyerek pazarlayan aşçı numaraları.

    bu hatunların çoğu da çirkin değildir ama genel geçer standartta güzel de değildir. salt güzellikle çekemediği dikkati çekmek için bu tarz abartı süsleri bir tür "fetiş objesi" kullanmayı tercih ederler zira bunların onlara kaybettireceği bir şey de yoktur. normalde ilgi çekmeyecek kocaman yağlı bir popo + kalça ikilisi bile üzerindeki kocaman dövme ile bir tür çekicilik kazanır. 1.60 boyundaki bodur ve normalin çok üstünde kilolu hatunun selülitli bacakları da bu kocaman dövmeyle yeterince sarhoş veya açken farklı bir anlama bürünebilir.

    ben bugüne kadar +1.70 boyunda, vücut hatları orantılı, yüzünde bir anlam olan, kilo fazlası olmayan, belli bir zeka seviyesinin üzerinde vs bir hatunda bu tarz abartılı dövmeyi sadece dövme kataloglarındaki profesyonel modellerde gördüm.

    gerçek hayatta bu profilde bir hatun varsa da hayat sevgililerine bağışlasın. türkiye'de bu profilin eğer hala sevgilisi yoksa da ya karakteri aşırı bozuktur ya da potansiyel şeyma subaşı falandır...

  • 17. koronadan sonra bekarların evliliği düşünmesi

    (bkz: ölüler de sanıyor ki diriler her gün helva yiyor)

    erken gelen debe editi: #evdekal

  • 18. en zevkli matematik konusu

    olasılık.

  • 19. virüs %70'imize bulaşacaksa neden korunuyoruz

    aynı anda herkes hasta olursa sağlık sistemi tıkanır, yoğun bakımlarda yer kalmaz, italya gibi oluruz o zaman. amaç enfekte olunmasını engellemek değil, hasta sayısını zamana yaymak. süreç içerisinde toplumun %60-70'i enfekte olacak diye öngörülüyor.
    edit: kelime düzeltildi, yazar arkadaşlara teşekkürler.
    ek olarak lanetli çaylak arkadaşlardan birinin eklememi istediği videoda detaylı olarak bu soruya cevap veriyor.link

  • 20. ideal kadın boyu

    160-170 aralığıdır.
    zaten 170 üstünü ararsanız yalnız kalırsınız tr şartlarında.

  • 21. infaz düzenlemesi kılıflı af

    tekrar ediyorum, suç mağduru bir aileyiz ve bunu görüşmüş olduğum diğer birçok suç mağduru ailelerin de sesi olmak adına yapıyorum.

    bir önceki #103878926 bu yazımda ve aslında şu ana dek defalarca da konuyu açıkladım o yüzden mümkün nispet bu kez kısa tutmaya çalışacağım. yazımda da belirttiğim üzere, "inşallah büyük çapta bir rezalete imza atmazlar" dedim ama durum yazık ki çok kötü, "büyük çapta bir rezalete imza atacaklar" gibi gözüküyor.

    görüyorum ki, (isimleri lazım değil) birileri bunun güya "infaz düzenlemesi" olduğunu af olmadığını söyleyerek milleti aptal yerine koymaya çalışmaya başlamış. bunun sebebi de kuvvetle muhtemel ki toplumun ve mağdurların tepkisini dindirmeye veya bastırmaya çalışmak.

    mhp'nin çirkin af/indirim/şartlı tahliye talebini güya redderek,
    "şahıslara karşı işlenen suçları affedemeyiz, o zaman adil bir iktidar olamayız."
    "mağdur-mazlum affeder o ayrı ama biz asla."
    "hırsıza, katile, dolandırıcıya, gaspçıya, uyuşturucu tacirine... kader mahkumu mu diyeceğiz?"
    "devlet kendisine karşı işlenen suçlarda af yetkisini kullanabilir. şahıslara karşı işlenen suçlara devletin af yetkisi yoktur. bu bizim temel ilkemiz."
    "yapanın yanına kâr kalmayacak bir düzenleme olacak"
    ... gibi sözleri şu ana dek de defalarca telaffuz eden akparti ve hükümet şimdi neredeyse "şahıslara karşı işlenen tüm suçlara" af/indirim/denetimli serbestlik hazırladı.

    öldürme(taksirle yani hız yaparak/alkollü ve maganda kurşunu...gibi)/teşebbüs,
    hırsızlık, dolandırıcılık, yağma/gasp...(nitelikli veya değil)
    cinsel suçlar,
    uyuşturucu
    alıkoyma,
    mükerrer
    çeteler-mafyalar-örgütler,
    kaçakçılık,
    sahtecilik,
    yaralama-sakat bırakma,
    tehdit,
    şantaj,
    işkence
    firar ... gibi birçok suç bu affa tabi olacak.

    -neden bu bir aftır?
    rahşan affı da bilindiği üzere temeli şartlı tahliyeydi. ama sonuçta ne oldu? içeri girmiş ve girecek olan binlerce can, mal, namus... düşmanı cezasız veya cezaları yarıda kesilerek salıverildi. toplum halen bunun acılarını, sancılarını yaşamaya devam ediyor.

    mhp'nin çirkin af/indirim/şartlı tahliye talebini reddenen akparti ve hükümet şimdi aynısının laciverdini yapmaya çalışacak ve gözüken o ki muhalefetin de hiç umrunda değil mağdurlar! bir dönem çok kişi karşı çıkıyordu ne oldu ise birden sesleri azaldı hatta aksine mağdurların lafını eden yok, arkasında duran yok ama suçluların tahliyesi için canhıraşlar... yazıklar olsun!

    şimdi bilmeyenlere özet geçeyim;
    birçok suçun infaz oranının 1/2 olması ve şu asıl sorun teşkil eden denetimli serbestlik-şartlı tahliye denen garabetin 3 yıl gibi uçuk bir rakama çıkarılması demek,
    yani:
    -6 yıl ve altındaki cezalı içerideki ve içeri girecek olan suçluların serbestliği demek.
    -10 yıl alanın bile 2 yılda çıkması demek.
    -mağdur edilenlerin yüzüstü bırakılması, tekrar mağdur edilmesi, ahlarının yerde kalması demek.
    -cezanın sadece ve sadece bir imza ile savuşturulması demek.
    - (bunun altını çizerek söylüyorum) binlerce soruşturmanın, kovuşturmanın(davanın), onama bekleyen cezaların... neredeyse hiçbir anlam ifade etmemesi demek.
    -onlarca suç işleyen bir suçlunun dahi her bir suçuna yalnızca imza atarak cezalarından kurtulması demek.
    -bu kul hakkı yemektir.
    -cezaların zaten caydırıcı olmayan niteliğini tümden bitirmek demek.
    -adalete olan güvenin yer ile yeksan olması, yapanın yanına kâr kalması demek.

    dahasını da anlatayım mı? suç mağduru olsun ya da olmasın telefonda rahatsızlığını, üzüntüsünü bildirenlere bazı yetkililer, bazı sözümona vekiller mağdurları bile tersliyor, ağlayan insanların yüzüne telefonu kapatıyorlar, dinlemek istemiyorlar. sanki arayan kişiler "suçlu" kişiler suç mağdurları değil!.. adalete güvenmiş olan mağdurlar bu durumda ne yapsınlar? adaleti kendi elimizle mi sağlayalım? devlet bize bunu mu söylüyor?!

    birkaç gündür suçtan her şekli ile zarar gören, hayatları bu suçlular yüzünden mahvolan, bu suçluların gadrine uğramış...canından, malından, sağlığından... olmuş suç mağdurlarının şimdi psikolojilerini bir düşünün!

    edit: çok az olsa anlamayanlar, anlamak istemeyenler var işine gelmeyenler var, olacak o kadar arsızlara alıştık... nicesini gördük bu zamana kadar...
    devlet; asayişi, insanların can, mal, namus...güvenliklerini sağlamak ile; bunu bozanları, aksi hareket edenleri de cezalandırmak ile mükelleftir.
    şayet bu şekilde olursa devlet görevini yapmamış olur hatta aksini yapar ise devlet kendi varlığına ve milletine ihanet etmiş olur.
    edit2: chp de açıklama yapmış. hiç şaşırtmadı! diyorlar ki, "kadına karşı suçlar ve uyuşturucuya karşıyız"... eee? diğer suçlar iyi mi? onların yaptıkları yanları kalsın öyle mi? ayrıca bu yukarıdaki suçlarda kadın-erkek ayrımı mı var? bu ne çirkin mantık?!
    "izinli" gaspçıların öldürdüğü (bkz: halit ayar) (bkz: cezaevinden izinli çıkıp birini öldürmek) binlercesinden yalnızca bir örnek!
    edit3: sayın yazar arkadaşlar lütfen up yazmayın. kurallara aykırı sanırım, kısa süreli çaylak yapılıyor.
    #affahayır

  • 22. 24 mart 2020 italya'da virüsten 743 kişinin ölmesi

    ölüm sayısının hastalığın artışıyla ya da gidişatıyla bir alakası yok, zira bugünün ölüm rakamı aslında 10 gün öncesinin vaka sayısıyla bağlantılı kabaca. ölüm sayısı üzerinden de "hani pik yapmıştı lan" demek ahmaklıktan başka bir şey değil. mücadelenin ne durumda olduğu yeni vaka sayısıyla anlaşılır. o da son birkaç gündür aşağı yukarı aynı seviyelerde. yani halen, italya'da karantinanın etkilerinin görülmeye başlandığı, yeni vaka sayılarının da gün geçtikçe azalacağını söylemek mümkün.

  • 23. 24 mart 2020 rihter'in başlaması

    (bkz: sen ne konuşuyorsun lan değişik)

  • 24. corona krizinde chp iktidar olsaydı ne olurdu

    halk chp'yi seçtiği için allah başımıza bu belayı gönderdi derdi çomarlar.

  • 25. #affahayır

    twitter'da nihayet gündem olan etiket.
    (bkz: 24 mart 2020 torbacı ve tecavüzcülerin affedilmesi)

    edit:
    (bkz: infaz düzenlemesi kılıflı af)

  • 26. fatih terim

    kasım 1999’da avrupa’da bahisçiler, galatasaray’ın uefa kupasını alma ihtimalini 250/1 olarak hesaplarken sen vardın. bu taraftar real madrid karşısında ''beş beş'' tezahüratı yaparken sen vardın. tam her şey bitti derken çek'lere karşı 2-0 geriden gelerek avrupa'yı titretirken yine sen vardın. sen ne savaşlar kazandın be hocam, bu savaşı mı kazanamayacaksın ? dualarımız seninle. en kısa sürede nerede kalmıştık tweetini görmek dileğiyle...

  • 27. ekşi itiraf

    insanlara itiraf ettiğim her şey için pişmanım..
    bok vardı başkalarının bilmesine.

  • 28. bekarlar karantinada ne yapıyor sorunsalı

    gerçekten bilmek istiyor musun

  • 29. nihat özdemir

    pandemi ilan edilmesine rağmen katarlı dostların ve tüpçü uğruna binlerce insanın hayatını tehlikeye attın. senden de seni buraya atayandan da bunun hesabı birgün sorulacak.

  • 30. fatih terim'in hastalığını şarap içerek kutlamak

    insanlığa sığmayacak harekettir.

    bu işin fenerlisi, galatasaraylısı, beşiktaşlısı yok yalnız. her taraftar grubunda var böyle dengesiz gerzekler. ortak paydası cehalet bu gerzeklerin.

  • 31. ülkü ocakları hesap sorar

    ülkü ocakları denen çetenin organize suç örgütü olarak yargılanacağı güzel günler gelecek. milliyetçiliğin arkasına saklanan, beli silahlı, kadın ticareti yapan alkoliklerin saklanacak yeri kalmayacak.

  • 32. öğretmenlerin yine dört ayak üstüne düşmesi

    sakin ol champ.. evdeyim.

  • 33. gram altın

    sabah sabah 15tl kâra geçirmiştir. allah’ım ben bir yatırımcı mıyım ya?

    not: arkadaşlar soranlar olmuş, yurt dışına çıkaracak mısın paraları diye, hayır arkadaşlar. ülkemi seviyorum. bu kârı, ülkemiz için kullanacağım.

  • 34. fare yiyen çinli genç

    fare yiyen çinli ,yarasa yiyen çinli ,eşeğin sikini yiyen çinli ,bok ye çinli!

  • 35. fernando muslera'nın sözleşmesi derhal feshedilsin

    (bkz: entry nick uyumu)
    bu dönemde bile balinin iyisini bulabiliyorlar.

  • 36. sars-cov-2

    -alıntı-

    son beş günde üçü acil, biri servis toplam dört nöbet tuttum. her nöbet ayrı öğretici.

    ne güzel de kararlar alıyor sağlık bakanlığı ve bilim kurulu. ironi değil gerçek düşüncem. süper çalışıyorlar ama pratikte uygulanabilirliği sıfır kararlar.

    bir hasta 38 saat acilde kırmızı alanda ‘oxylog’da bekledi, ‘bt’ ile covid dedik. ama kesin tanı yok çünkü sürüntü aldık, dört günde çıkacakmış.

    önceki gece 38 saatin sonunda hastayı 112 nakil ile kavga dövüş taksim ilkyardım’a gönderdik. kesin tanı hâlâ yok.

    dün haberi geldi, hasta öldü diye. kesin tanı hâlâ yok. rakamlara girmemiştir kesin.

    şimdi kesin tanı almış hastalar ‘pandemi hastaneleri’ne gönderilir denmesinin pratikte uygulanabilirliğinin neden sıfır olduğunu gösterebildim mi?

    ikinci konu, pandemi hastanesi ne? özeller de dahil hastaneler. seviniyoruz ya, kamulaştırıldı diye.

    özeller hâlâ yatıştan para istiyor. zaten ortada kesin tanı yok, o dört gün sonra çıkacak. hastanın tüm tetkikleri yapıldı ama kesin tanı yok. dispnesi var, spo2 yüzde 80
    hudson ile 96’ya çıkarabildik, bir dakika ayırınca yine dispneye giriyor; yatış önerildi yatış para istedi. hasta yakını reddetti imzası ile. ambulans çağırdı, özel ambulans ile yedikule’ye götürürüm dedi.

    hasta covid ise özel hastaneye bulaştırdı, ambulansa bulaştırdı, gideceği öbür hastaneye de bulaştıracak. e, ne anladım ben özel hastanelerin ‘kamulaştırılmasından’?

    özel hastane yönetimlerinin alayı, “direnebildiğimiz kadar direnelim yb almamak konusunda” demiyorsa adımı değiştiririm. yb girerlerse herkese bulaşacak endişesindeler çünkü.

    kim bu özel hastaneler? çoğu yeşil sermaye.

    devlet ile barışık insanlar.

    devlet bunlara, “len nasıl almazsın, bana yerim yok dedin ama yb’da yerin var, aha da sana şu kadar ceza kesiyorum” der mi? demez.

    bilim kurulu’nca alınan tüm kararlar haklı, mantıklı ama pratik hayatta uygulanabilir değil.

    buyurun son karar: 65 yaş üstünde sokakta gezene kim ne yaptırım yapacak?

    112 ambulans çalışanları anlatıyor; ev karantinaya alınacak, mahalleye karşı rezil olacağız diye semptom saklıyorlarmış ambulans çalışanlarından. var mı cezası?

    çin’de, “sağlık çalışanlarına direnene idam yasası çıktı” diye yayınlandı, burada karantina koğuşuna girmeye çalışan dangalak hasta yakınları güvenlik bıçaklıyor!

    salı sabahı çıktım evden, 5 günde 4 nöbet tuttum. bu sabah nöbet çıkışı nereye gideceğimi bilmez halde hastanedeyim. bir hasta odasında duşumu aldım.

    sağlık müdürlüğü bize otel ya da bir öğrenci yurdu ayarlayamaz mıydı? illa eve gidip onlara da mi bulaştıralım. bu istek ön cephede savaşan birçok acilci hekimin isteği. hâlâ sağlık müdürlüğü sağır.

    ben artık hükümetin “mış gibi” yaptığını düşünmeye başladım.

    palyatif ve pratikte uygulanabilirliği son derece düşük gevşek kararlar alıyorlar.

    eks olanlar kimler? yaşlı ve birçok hastalığı birden olan hastalar… onlar kim? dm, ht, kalp yetmezligi, koah’lı, ca’lı hastalar.

    yani? sosyal güvenlik kurumu’na sürekli tedavi masrafı çıkaran insanlar.

    o hastalar seyrelirse sgk rahatlar mı? evet.

    7o’inde eks olan biri normalde 80’ine kadar yaşasa 10 yıl daha masraf çıkaracaktı değil mi?

    o zaman gevşek, arkasında disiplini ve yaptırımı olmayan; kurnaz ve işini bilen halka kararların etrafından dolaşma serbestisi bırakan kararlar almaya devam etmesinde ne sakınca olabilir ki?!

    “ucundan accık” kamulaştırma olmaz. kamulaştırma dediğinde direkt el koyacaksın.

    özel sektör doktorlarını çok iyi biliyorum; hepsi işini kaybetmemek için idarenin her istediğini yapmak zorunda hissediyor kendini.

    pandemi hastanesi ilan edilen hastanelerde bütün yöneticiler, “direnebildiğiniz kadar direnin” demiyorsa ben de bir şey bilmiyorum.

    ülkece tek kurtarır yanımız almanya’dan, italya’dan çok daha fazla olan kişi başı ventilator sayımız.

    neden yüksek? çünkü bir sürü özel hastane bir sürü özel yoğun bakım merkezi var. bunların zapturapt altına alınması ve kamulaştırılması hastane sahibi ve idareci tahakkümünden kurtarılması gerek. yoksa boşa kürek çekeriz

    ‘light’ tedbirler ile alınacak yol yok. çin gibi radikal olmalıyız.

    dün enfeksiyon hemşiresi geldi bir test kiti tanıttı. “artık,” dedi, “kendinden şüphelenip baktırmak isteyenlerin sürüntüsünü dış laboratuvara göndereceğiz, baktıracagiz ama 2000 lira.”

    dedim, “biz ön cephedeyiz acilde. biz de baktırabilecek miyiz?” dedi ki, “tabii, 2000 lira!”

    ört ki ölem!

    halk sağlığından baktırmak için formlar dolmalı. ancak ondan sonra gelip bakılacak ve 4 gün sonra sonuç çıkacak. 5. günde hastaneye yatırıyor hastalık. nasıl olacak?

    bakanlığın da bilim kurulu’nun da çabasına saygı duyuyorum, takdir de ediyorum ama sonuç pratikte etkisiz.

    az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, bir de baktık bir arpa boyu yol gitmişiz.

    somut öneriler:

    pandemi hastanelerine, hele hele komorbiditesi olup dispneli hasta için kabul şartı olan “tanı konfirme olacak” şartı gerekmemeli. yanına ek şart bt yorumu, enfeksiyon uzmanı, göğüs ya da radyoloji raporu yeterli olmalı. tanı dört gün sonra çıkıyor.
    “yerim yok” diyen özel pandemi hastanelerine anında o saat sağlık müdürlüğü adam göndermeli. yeri olduğu tespit edildiğinde dev bir ceza kesmeli.
    acilde mücadele eden doktorların rutin taraması 3-4 günde bir yapılmalı. kalacak yurt ya da otel ayarlanmalı.
    sokağa çıkma yasağı herkes için bir an önce yaptırımı ile birlikte ilan edilmeli, uygulanmalı.
    sağlıkta şiddet yasası derhal çıkmalı.
    ventülatorler ve yb personeli kendi idarecilerinin tahakkümünden kurtarılmalı, çoğuna el konmalı. (isteyene nasıl kamulaştırılacağını da ayrıca anlatırım.)
    bazı özellikli hastaneler nakil ve onkolojik hastaneler “temiz hastane” olarak bırakılmalı. acilinde şüpheli vaka varsa derhal transfer edilmeli. aynı merkezi havalandırması olan binada bir kat pandemi kliniği, bir kat kıt kliniği, onkoloji kliniği olamaz.
    benim somut önerilerim bunlardır.

    sert ve halkımızın uygulamak zorunda kalacağı tedbirler gerekiyor.

    gece saat 23.45. hastane triaj alaninda bir amca sadece tansiyon baktırmak için gelmiş, kalabalıkta bekliyor…

    amca kaç yaşındasın?
    75
    amca 15 dakika sonra sokağa çıkma yasağı başlayacak.
    olsun, benim evim hemen karşıda.
    tamam amca, senin evin karşıda ama içeride 38 saat baktığımız covidli hasta vardı. içerisi virus yuvası! bir hafta sonra hasta olup boğulur gibi olursan bu geceyi hatırlarsın, “keşke tansiyon baktırmaya gitmeseydim, o gece kaptım” dersin, tamam mı amca.
    duyan amca tansiyon filan baktırmadan koşarcasına uzaklaşır…

    normalde bu kadar sert değilimdir hastalarıma karşı ama yaşadıklarım ve pratik hayatta işe yaramayacak kararlar ile, gün boyu aldığımız, “entube bir sürü doktor var” haberleri yıpratmış olmalı sinirlerimi.

    kötü bir nöbet geçirdim. biraz uyuyayım…

    kaynak: https://gazete.red/bir-doktor-anlatiyor/

  • 37. putin'in 800 aslanı sokağa saldığı iddiası

    (bkz: atama bekleyen 10.000 aslan)

  • 38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    bu başlığı görünce aklıma şu dandik kanallarda çıkan ve aşağıda adı yaşı şehri tel nosu yazan adamlar geliyor. sadece o adamların ekşi versiyonusunuz olm bak. bi daha adamlara çomar falan dediğinizi görmeyim.

  • 39. fransızca bilmeyen başlık açamasın kampanyası

    tu parles quoi, le different?

  • 40. fatih terim'le dalga geçen fenerlinin özür videosu

    galatasaray kulübü fenerbahceli basketbolcular icin gecmis olsun aciklamasi yayinladi,
    fenerbahce kulübü, terim'in rahatsizligindan 30 dk sonra belki de daha erken aciklama yayinladi,

    yani kulüplerarasi bir sorun yok, fenerbahce'ye mal edilecek bir hareket degil, bunlar klasik salaklar iste.

    ne hakaretinin ne de özür videosunun bir anlami yok.

  • 41. joker karakterini oynayabilecek türk oyuncu

    kesinlikle (bkz: peker açıkalın) bu adam her türlü yapar bu rolü, tipte benziyor

  • 42. ahmet burhan ataç'ın babası serbest bırakılsın

    babası denilen şahıs hayatımızın 20 yılının çalınmasına neden olan fethullah gülen cemaati üyesi olduğu için tutuklanmış olmasın sakın?

    onlarca onurlu askerimizin cezaevlerinde ölmesine neden olan cemaatin üyesi olmasın sakın?

    zamanında onca ana ağlarken siz gülüyordunuz, sıra size gelince ne oldu?

    o zavallı çocuğa yapılanların günahı iktidarın üzerinde değil sadece. fethullah gülen orospu çocuğunun da üzerindedir.

    halen amerika'da keyif çatarken o yavşak, analar ağlıyor bu ülkede.

    tanım: serbest bırakılmaması gereken babadır. cezasını çeksin. hak etti mi? etti.

    sikerim iyi niyetini. başımıza ne geldiyse iyi niyetimizden geldi.

    ne kadar cemaatçi orospu evladı varsa çürüsün ceza evlerinde.

  • 43. türkiye'de en fakir insanın 4 dairesi var

    bunu demek için iyi bir ahlâksız olmak gerekir.

  • 44. nevşehir belediyesi'nin şehri foşur foşur yıkaması

    3 sağ sokağa, 3 sol sokağa, 3 ana caddeye. sonra toplu iğne ucu kadar kuru asfalt kalmayana kadar devam.

  • 45. hüseyin bağ

    (bkz: vatan haini)

  • 46. sözlükçülerin ruh halleri

    bir misafirliğe gitsem
    bana tertemiz bir yatak yapsalar
    her şeyi, adımı bile unutup, uyusam...
    kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
    kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
    nerede olduğumu hatırlamasam
    hatta adımı bile unutsam.

    melih cevdet anday ruh halimi mısralara dökmüş sanki.

  • 47. corona virüsü sayesinde fark ettiğimiz gerçekler

    yaşlıların dünya zikinde değilmiş.

  • 48. recep tayyip erdoğan

    hani bu adamda liderlik vasfı vardı. tayyipten başka kimse ülkeyi yönetemezdi kimsede liderlik vasfı yoktu. asker ölür 3 gün saraydan çıkamaz çıktığı günde koşa koşa askerimizi vuran adamın kapısında el pençe divan beklemeye gider özür dilemesini beklerken, davet ettiği için teşekkür eder. dünya felaketi yaşarken dünya liderleri hergün açıklama yaparken bu gene sarayına kapandı. bir kurtarma paketi açıkladıki sadece akpli godomanları kurtarmak için hazırlanmış. bu mu milletin adamı. bu mu kefeni ile yola çıkan adam.

  • 49. türkiye'nin romanya'ya 1 milyon maske satması

    levent bulut'un twitter hesabından duyurduğu olay. 1 milyon teslim edilmiş 4 milyon maske daha satılacakmış.

    https://twitter.com/…lut/status/1242207402730061827

    fotoğraflara kaynağından bakarsınız ama tweet dizi karışık, ben sıralayayım şurada:

    1
    romanya'nın haber siteleri ve tv'lerine göre türkiye romanya'ya bir milyon maske ve 30 bin özel koruyucu maske satmış.
    @drfahrettinkoca
    hani türkiye'den yurt dışına maske satışı yasaktı.

    2 fotoğrafta yer alan haberde türkiye'den maske ve tıbbi malzeme çıkması yasakken romanya başbakanının özel çabaları ile türk hükümetinin izin vermesi sonucunda ülkemize gelen 1 milyon maske ve 30 bin elbise hemen hastanelerimize ulaştırılacaktır. başbakanımıza teşekürler diyor.

    3 sayın
    @drfahrettinkoca
    23 mart saat 19:30'da, "süreci suistimal eden maske üreticilerine katı yaptırımlar uygulanacak. türkiye’de üretilen maskeler yurt dışında satılamayacak." diye açıklama yaptı.

    4 oysa 23 mart'ta roman haber sitesi saat 16:10'da romanya hava kuvvetlerine ait c27 j spartan tipi nakliye uçağı türkiye'den gelecek medikal korunma malzemelerini almak üzere yola çıkıyor. bükreş'te tedavi yerine çevrilen ana enstitüye getirilecek diye yazıyordu.

    5 romanya haber sitelerine göre yakın zaman içerisinde 4 tır (4 milyon adet) daha getirilip dağıtılacakmış. peki, sağlıkçılar başta olmak üzere, ülkemiz maske ihtiyacı çekerken, fabrikalara, "el koyarız" stokçuluk yapmayın derken, bu satışın bir izahı var mı acaba?

  • 50. herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir

    ohal koşullarında fiyat listem aşağıdaki gibidir;

    elektrik, su, doğalgaz ücretsiz
    ekmek ücretsiz
    5 litre su 50 kuruş
    makarna 50 kuruş
    tüm meşrubatlar litresi 50 kuruş
    benzin ve mazot litresi1 tl
    mercimek, bulgur 1 tl
    fasulye, nohut, pirinç 2 tl
    24'lü tuvalet kağıdı 2 tl
    50 cl bira 2 tl
    çocuk bezi 24'lü 3 tl
    1 litre rakı, viski, votka, cin ve şarap 3 tl
    asgari ücret 3000 tl
    memur maaşı en düşük 5000 tl
    sağlık çalışanlarına salgın bitene kadar çift maaş