peynirli poğaçadaki peynir miktarına denktir.
yurtdışındaki fiyatlarla türkiye'deki fiyatları karşılaştırırken, yurtdışında şu sebze böyle pahalı, bu ürün şöyle pahalı diyenlerin iyi okuması gereken haber. karşılaştırdığın şey aynı değil. şu ürünü avrupa'da satamazsın, avrupa'da satabildiğin gibi üretirsen de türkiye'deki fiyatın en az 2-3 kat olur.
aynı şey meyve-sebze için de geçerli. türkiye'de satılan meyve-sebze üretilirken hangi kalitede pestisid, hangi kalitede gübre kullanılıyor, avrupa'ya ihraç edilende hangi kalite. türkiye'de o ihraç kalitesinde ürün satmaya kalksan yarın bütün marketlerde fiyatlar anında 2-3 katına çıkar. biz burada ne kadar besin değeri sıfır, kanserojen çer çöp varsa onları tüketiyoruz.
bu sadece markasız ürünlerde değil, markalı olanlarda da geçerli; avrupa'da %13 süt oranıyla ürün üreten şirketler, türkiye'de %1 ve altı oranda üretiyor. neden? çünkü türkiye'de insana verilen değer bu. bu ürünleri tüketip 10 yıl-20 yıl sonra diyabet olmuşsun, kanser olmuşsun, iyi beslenemeyen nesiller zeka geriliği yaşamış, 40 yaş üstü kronik hastalığı olmayan insan kalmamış, bu yüzden sağlık sistemin iflas etmiş, kime ne? gelecek hükümetler düşünsün. biz bugüne bakalım. sadece bugüne bakarsan alacağın sonuç nah bu işte.
siir okuyan cocugun sakiz olmus tukurugu18 profili
-
muzlu gofrette %0.005 oranında muz tozu olması
-
8 aralık 2020 webo'ya ırkçılık yapılmama ihtimali
%100'dür. adamın "negru" dediği bariz. negru da rumence'de siyah demek. bayağı bildiğin mavi gibi, sarı gibi, siyah renginin birinci karşılığı. örneğin rumence'de "siyah çorap" demek için "ciorap negru" diyorsunuz. dolayısıyla 4. hakemin bu ifadeyi ırkçı anlamda kullanmadığı açık. bu olayın tek mağduru 4. hakemdir.
en başta "negro" ifadesinin ırkçı bir söyleme dönüşmesi abd'yle ilgili bir konudur. problem olan negro kelimesi değildir. dünyada hint-avrupa dili konuşan bütün ülkelerde, abd'nin sosyokültürel problemleri nedeniyle belli kelimeleri sansürlemesi beklenemez. bu kafadaki insanlar olayı o kadar abartmıştır ki, türkçe'de hiç bir aşağılama anlamı taşımayan "zenci" kelimesinin bile "negro" muadili olduğu ve bu nedenle yasaklanması gerektiğini iddia etmişler, bu konudaki baskılar neticesinde "siyahi" denen zorla türetilmiş, lüzumsuz kelime dolaşıma sokulmuştur. siyahi ne amk? yok antrasit.
neyse, netice itibariyle aslolan niyettir ve bu olayda herhangi bir kötü niyet yoktur. 4. hakemden ivedilikle özür dilenmelidir. -
suriyeli kardeşime dokunma
-
eğitimde türkiye'ye çağ atlattık
(bkz: orta çağa atlamak)
-
ismail saymaz
hakkında koparılan yaygaranın içi tamamen boştur. 2-3 tane kadına yürümüş, gerisi de sıradan muhabbet. ulan adam ne kadar düzgünmüş ki o kadar özel yazışma içinde bir tane falsosu yok. "kılıçdaroğlu oğlunun ssk kaydını 2 sene erken yapmış!!" saçmalığı kadar içi boş bir saldırı.
hayır bir de herifler çıkmış "ensar vakfı'na dil uzatan ismail saymaz'ı görün" falan yazmış. ulan gerizekalı, sen 8 yaşında çocukla 30 yaşında kadın arasındaki farkı göremiyorsan zaten git kendini at bir yerlerden. gerçi göremiyor değilsin çünkü sana göre arada fark yok, ama modern dünyada var. seni allah'ın beyinsiz şaklabanı, seni tecavüzcü köpek, zibidi seni. -
lindsay lohan'ın başörtüsü takması
doğrusu lindsay lohan'ın yerel kıyafet giymesidir. başörtüsünü cımbızlamak bir türkiye algıda seçiciliği.
debe edit: olay neymiş diyenleri zahmetten kurtarmak için; olay bu.
bir de imam hatipler kapatılsın. -
2017-2018 sezonu süper lig yayın ihalesi
muhtemelen son ihaleye kıyasla değeri düşecektir.
bu havuz tartışmalarında da bir anadolu kulübü seviciliği almış başını gidiyor. futbol türkiye'de profesyonel bir spordur. profesyonel işlerde herkes kendi yarattığı katma değer kadar gelir elde eder. eğer anadolu kulüpleri katma değer yaratamıyorsa zaten süper lig'de işleri yok. ortalama 500 seyirciye oynayan, maçlarını izlemek için kimsenin para vermek istemediği bir kulübün milyar dolarlık bir ligde ne işi olabilir? ayrıca bu kadar para veriyorsun da ne oluyor? herif gidiyor o parayı saçma salak transferlere gömüyor. ne stat zeminine para harcıyor, ne stada taraftar çekmek için yatırım yapıyor *, bir de üstüne üstlük şehrine büyük takım geldiğinde (kendisine bütün yayın gelirini sağlayan o takımın taraftarına) fahiş fiyatla bilet satmaya çalışıyor. bakın bu bir rezalettir.
doğru dürüst bir finansal ve idari yapılanma sistemi getirildiğinde zaten bu tip dandik kulüplerin yerini stadını doldurabilen takımlar alır. bu uğurda gerekirse ligdeki takım adedi de düşürülebilir. türkiye ligi; 3 büyüklerin yarattığı katma değeri, bütün camiası 8-10 kişilik yönetim kurulu ve futbol takımından ibaret olan uyduruk kulüplere peşkeş çekerek bir yere varmaz. -
fetö'de 17-25 aralık'ın milat kabul edilmesi
tam hali: fetö/pdy soruşturmalarında 17-25 aralık'ın milat kabul edilmesi
ne tür bir muz cumhuriyetinde yaşadığımızı sorgulatan hadise.
iktidar tabi ki 17-25 aralık tarihini milat kabul edecek, başka bir şansları yok. işin acı tarafı bütün bir hukuk sistemi de fetö/pdy soruşturmalarını bu tarihi milat kabul ederek gerçekleştiriyor. örneğin: http://www.hurriyet.com.tr/…den-tutuklandi-40209407
"anadolu 5. sulh ceza hakimliğinin kararında, şüphelilerin akfa holding çalışanları, ortakları ve yetkilileri olduğu, fi yapı ile akfa holding arasında yoğun organik ilişki bulunduğu ve zanlıların 17/25 aralık 2013'teki kalkışmadan sonra dahi eylemlerine anılan şekilde devam ettikleri bildirildi. "
besim tibuk'un bir röportajında söylediği gibi "türk hukuk fakülteleri talebe yetiştirmiyor".
bazı sorular şunlar:
- neden ergenekon, balyoz, askeri casusluk gibi kumpas davaları değil de 17/25 aralık milat kabul ediliyor? fetö'ye 2012'de verilen desteği yasal, 2014'te verileni ise yasa dışı yapan tam olarak nedir?
- bu soruşturma kapsamında çalışan savcılar 17/25 aralık tarihini milat kabul ederken hangi hukuki gerekçeye dayanıyor?
- iktidar sahipleri destek verdikleri dönemde "fetö'nün terör örgütü olduğunu fark etmediklerini" söyleyerek suçtan muaf olabiliyorlarsa, bugün fetö ile bağlantılı olmakla suçlanan kişiler bu durumu "iktidardan daha geç fark etmekle" mi suçlanıyor? böyle bir suçlamanın hukuki zemini var mıdır?
- "kandırıldık" sözünün ceza hukukundaki karşılığı nedir? bugün cinayet işleyen biri, "eniştem beni kandırdı" diyerek beraat edebilir, hatta bir adım ileri giderek, soruşturmadan bile muaf olabilir mi?
- halkın vergileriyle oluşturulan devlet bütçesinden hukukçu yetiştirsin diye ödenek ayrılan hukuk fakülteleri böyle pespaye kararların altına imza atan kişilere diploma vermiş olmaktan ötürü hicap duyuyor mu? -
darbeyi yaptıran üst akıl abdullah gül'dür
fatih tezcan'dan sonrasını okumadığım iddia.
-
19 ağustos 2016 abd'nin suriye'yi tehdit etmesi
abd'nin elalemin ülkesine girip "bana yaklaşma" demesidir. yaklaşılmasını istemiyorsan o ülkeden siktir git. bu kadar basit. emperyal zibidiler.
-
adalar'a girişin ücretli olması
anayasanın 23. maddesi olan yerleşme ve seyahat özgürlüğüne aykırıdır. teklif edilmesi bile abesle iştigaldir.
ha dersen ki burası muz cumhuriyeti, anayasayı falan takan yok. o zaman kanun teklifine de gerek yok. iskelelerin başına 2 tane silahlı eşkıya koy, para vermeyeni zorla geri göndersin, olsun bitsin. düşün ki böyle bir şey oldu; kim engelleyecek? polise başvursan "belediyeyi arayın" falan der. belediyeyi arasan "3-5 liranın tatavasını yapmayın" deyip yüzünüze kapatırlar. içinde yaşadığımız ülke bu. -
seri katilin solcu olması
seri katilin iyi eğitimli ve zeki olduğu algısı üzerinden yapılan varsayım. adam o kadar okul okumuş, akp'li olacak değil ya diyor.
çomarlar kendilerini tanıyor vesselam. -
4 mayıs 2016 türkiye'nin schengen'e kabul edilmesi
avrupa'nın mülteci meselesinden kurtulmak için bulduğu geçici çözümdür. mülteci sorunu tamamen bittiğinde bir bahane bulup "şu kriterleri karşılamıyorsunuz" vs diyerek vize anlaşmasını iptal edecekler veya pratik olarak kullanılamaz hale getirecekler. biz de o güne kadar nüfusu 5-6 milyonu bulmuş suriyelilerle takılacağız.
(bkz: bir ülkenin anası nasıl sikilir)
adamlar zaten avrupa'ya gitmek istiyor. aç kapıyı gitsinler işte. 3 aylık turist vizesi, 2-3 milyar dolar sadaka için kabul ettikleri şeye bak ya. nefret ettirdiler şu ülkede yaşamaktan.
edit: 3-4 sene sonra avrupa vize muafiyetini iptal edince milyonlarca suriyeliyi uçaklara doldurup avrupa'ya gönderebileceğini düşünen adamlar var. ne diyelim, halk böyle gerizekalı olunca, baştakilerden ne bekleyeceksin. -
eylem yapmadan canlı bombaları tutuklayamayız
bir ahmet davutoğlu beyanı.
canlı bombalara karşı oldukça etkili bir mücadele yöntemi. biliyorsunuz kendisi eylem sırasında parçalanan suruç bombacısını da tutuklayıp adalete teslim ettiklerini söylemişti.
(bkz: abdurrahman alagöz yakalandı hukuka teslim edildi)
şu sözlerden sonra hala güvensizlik ortamı var diyenler ajan provokatördür. görüldüğü üzere devletimiz terörle etkin şekilde mücadele ediyor. -
bir milli maç için 23.5 milyon lira prim dağıtmak
tff'nin 6 eylül 2015 türkiye hollanda maçı için yaptığıdır.
http://www.sporalemi.com.tr/…lyon-500-bin-lira-1887
bir kişi de çıkıp demez mi aga bu nedir? kimse denetlemez mi? kadro dışı kalanlara bile ev parası dağıtılmış. milli maç lan bu.
edit: sporx'in haberine göre maç başına 100 bin dolar olan prim hollanda maçı için 200 bin euro'ya çıkarılmış. muhtemelen son 2 maçta da aynı primin geçerli olacağını düşünürsek milli takıma euro 2016 finallerine kalması halinde toplamda yaklaşık 90 milyon lira prim verilmiş olacak. avrupa şampiyonası'na katılınması halinde yeni ve daha yüksek galibiyet primlerinin belirleneceği düşünülürse şampiyona sonunda bu rakamın katlanarak artması da yüksek ihtimal.
burada temel mesele bu paranın halkın vergilerinden ödenip ödenmemesi değil. birincisi ödenen meblağ diğer ülkelerin vaad ettiği primlere göre astronomik şekilde yüksek. ikincisi milli takımlar kar amaçlı organizasyonlar değildir. a milli takımın yarattığı sponsor, bilet, naklen yayın gibi ekonomik değerlerin hali hazırda kulüplerinde büyük paralar kazanan futbolculara değil sosyal sorumluluk projelerine ve altyapılara harcanması gerekir. bir futbolcunun milli takımda performans göstermek için galibiyet primine ihtiyacı varsa o futbolcunun zaten milli takımda yeri yoktur. uluslararası turnuvalarda başarı kazanan sporculara verilecek ödüller kanunda belirtilmiştir. ön eleme turu seviyesinde böyle bir prim dağıtılmasının hiç bir makul açıklaması olamaz.
edit 2: tff prim tavanının 10 milyon lira olduğuna dair bir açıklama yayınlamış. artık ne kadar doğru bilemiyorum. yeni bir açıklama olursa editlerim.
--- spoiler ---
teknik direktör fatih terim: 1 milyon 340 bin lira (400 bin euro)
terim'in yardımcıları: 670'er bin lira (200'er bin euro)
ilk 11'de oynayanlar: 670'er bin lira (200'er bin euro)
volkan babacan
şener özbayraklı
serdar aziz
hakan kadir balta
caner erkin
hakan çalhanoğlu
selçuk inan
oğuzhan özyakup
ozan tufan
arda turan
burak yılmaz
sonradan oyuna girenler: 502'şer bin lira (150'şer bin euro)
mehmet topal
olcay şahan
volkan şen
yedek / kadro dışı kalanlar: 335'er bin lira (100'er bin euro)
fehmi mert günok
onur recep kıvrak
ersan adem gülüm
semih kaya
emre taşdemir
yusuf erdoğan
gökhan töre
mehmet ekici
alper potuk
yasin öztekin
umut bulut
mevlüt erdinç
batuhan karadeniz
--- spoiler --- -
lewandowski'nin attığı beş gol için ne dediler
ertem şener: avrupa'da herkes lewandowski'nin attığı golleri konuşuyor. 8 dakikada tamı tamına 5 gol attı, evet yanlış duymadınız 5 gol attı robert lewandowski bayern münih'in wolfsburg'la yaptığı karşılaşmada.
rasim: haaaoooovvvv...
ertem: rasim...
rasim: hocam lewandowski seneye galatasaray'a gelir mi?
sinan: ya bırak tövbe tövbe ne şeyi ya rasim bi dur ya
ahmet çakar: nereli o çocuk hangisi kim koy ertem resmi şuraya
e.ş: geliyor hocam arkadaşlar hazırlıyor.
s.e: ya tamam atmış işte ayrı bişey ben başka bişeyden bahsediyorum koy olcay'ı koy oraya oğuzhan'ı koy o da atar
a.ç: bu mu lewandowski? nereli bu çekoslavak mı? polonyalı mı?
akd: polonyalı hocam
rok: lewandowski... adam mıdır?
s.e: adamdır tövbe tövbe rasim ya biz ne diyoruz sen ne allala hoca şuna bişey söylesene ya
a.ç: bu olayda burnuma çok pis kokular geliyor. beyler.. bir defa 5 dakkada 10 go.. kaç? neyse işte 8 dakkada 5 gol futbolun genel nizamına aykırı
e.ş: şike mi yaptı hocam nasıl aykırı?
a.ç: ben bilmem. ben öyle bişey demiyorum onu siz diyorsunuz. ama ben de bu işe 40 yılımı verdiysem bu olay futbolun doğal nizamına aykırıdır diyorum. bunu söyleme hakkım var mı benim?
s.e: xd hoc.. hocam.. hoc.. xd kaleciye orda sağa atla mı dedi lewandowski ahahah hocam ya allah xd
akd: ben hiç o işlere girmem. lewandowski'yi de tebrik ediyorum golleri de izledim çok güzel atmış
rok: hocam lewandowski türkiye'de kaç gol atar?
a.ç: ne bileyim ben müneccim miyim ben?
s.e: instagram'dan ne yazmış çarşı1905 hocam derbide quaresma ilk 11 çıkar mı?
a.ç: ertem ben çok sıkıldım vtr mtr bişey girin
e.ş: neden hocam noldu hayırdır
akd: hocam su getiriyim mi?
a.ç: almanya diye ne hemen bu işler orda olmuyor mu sanıyorsunuz? he? kralı oluyo orda bütün bahis şirketleri almanya'da. açın bakın 2. yarı 5 gol olur diye kaç kişi oynamış.
s.e: bade, gümüş, kartal89, must ney bu mustro, sinanenginizm, sinanenginfan, dinçer azaphan kardeşime burdan
e.ş: dinçer azaphan'a sevgiler
s.e: bayburtlu kartallar, vodofon arena ne zaman açıl bilmiyorum ne zaman açılacak, sinanenginsevenler, oğulcan aramış oğluma burdan, kerimsiyahbeyaz, esenuraltın, mahmutbircan, haytotayfa, bizimkiler, bjkgol, metinalifeyyaz, öldeölelim, siyahın aşkı, kalimera bjk, sincan oto sanayi,
akd: sinan arabayı çekiyorlar arabayı -
karadelik o kadar güçlüyse evreni neden yutmuyor
- everest o kadar yüksekse balkondan bakınca neden göremiyorum?
-
sen 50 kişiyi öldürdün sende ciğer yok
(bkz: ne olur ne olmaz deyip bütün de'leri ayrı yazmak)
edit: başlığın orijinal hali "sen 50 kişiyi öldürdün sen de ciğer yok".