rıdvan dilmen: "sayın cumhurbaşkanımız da olayları takip ediyor."
mk yalakası hemende yalamış!
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı
-
2. elektrik şirketlerinin giderlerini halka ödetmesi
resmi gazetede yayınlanan, halkçı(!) kararın 2020 aralık modeli. yüce devletimiz daha neyi bir yerlerimize sokacak, hep birlikte heyecanla domalmış şekilde bekliyoruz.
elektrik şirketlerinin temsil, ağırlama ve seyahat gibi giderlerinin vatandaşın faturasına eklenmesi yönünde karar alındı. karara göre, elektrik dağıtım şirketlerinin yıl içinde yaptıkları temsil ve ağırlama giderleri, üye oldukları derneklere ödedikleri aidatlar, verdikleri ilanların giderleri gibi tüketiciyi ilgilendirmeyen birçok harcama vatandaşın ödediği elektrik faturalarına yansıtılacak. bu giderler arttıkça vatandaşın ödeyeceği fatura da kabaracak.
kaynak -
3. 8 aralık 2020 pierre webo'ya ırkçılık yapılması
maç başlığına da yazdım, buraya da yazıyorum. yazmak zorunda hissediyorum.
sağduyu tam böyle anlarda lazım. yine kitlelerin çılgınca gaza gelip kelle avına çıktığı bir ortam. mottosu
"say no to racism" olan bir organizasyonda 4. hakemin kasıtlı, ırkçılık hisleriyle böyle bir şey söylemiş olabileceğine inanmak çok güç. rumence ya da adamın yetersiz ingilizcesi sebebiyle böyle bir şey yaşanmış olması ihtimali çok yüksek.
ne olup bittiği tam anlaşılmadan sağduyudan tamamen yoksun bir ortamda mahkemeyi oracıkta kur, oracıkta yargıla ve oracıkta kelleyi al. şu size korkunç gelmiyorsa henüz başınıza gelmediği içindir. başınıza geldiğinde de ya intihar etmiş olursunuz ya da kendinizi akıl hastanesinde bulursunuz.
henüz net bir bilgi yokken, suçlanan kişiden savunma dahi alınmamışken bir tane adam üzerinden tüm dünya ahlakçılık oynuyor. midem bulandı yemin ediyorum. -
4. zencilere ne demek gerekir sorunsalı
kütüğünde yozgat falan yazan adamların, yabacı dizi/film seyrederek dünya vatandaşı olduklarını sanmaları ve modern dünyanın sorunlarını yarım yamalak ingilizceleri ile kendilerine uyarlamaya çalışmaları sonucu ortaya çıkan sorunsal.
işin asıl komik tarafı da; nigger/black ayrımının olduğu yerlerde, kendisine "nigger"ın da altında "sand nigger, towelhead, camel fucker..." diye hitap edilen adamların, kavruk tenleri ve martı kaşları ile, kendilerini beyaz anglo-sakson kesimle özdeşleştirebilmek için; "biz beyazlar olarak şunlara şöyle, bunlar böyle davranmalıyız..." diyerek yaptıkları üstü kapalı "bakın ben de beyazım" mastürbasyonudur.
edit: okuduğunu anlamaktan aciz o kadar beyinsiz var ki, duyarın kendisi bile bunların yanında saçmalığını kaybediyor. adam "zenci" yerine ne denebilir diye sormuş, "black, colored, afro-american..." diyenler doluşmuş. ulan sığır, ingilizce konuşuyorsan zaten "zenci" demezsin, "zenci" diyorsan zaten türkçe konuşuyorsun demektir, black/colored... vs. ne? işte, yarım ingilizcesi ile kendini dünya vatandaşı sananlar derken kast ettiğim tam olarak bu. -
5. eti negro
dokunani net sikerim.
bir biskuvi cesidi. -
6. türkler ırkçı mıdır
(bkz: çöl bedevisi)
(bkz: çöl maymunu)
(bkz: çöl faresi)
(bkz: mezopotamya eşeği)
(bkz: hewal)
(bkz: en iyi kürt ölü kürt)
(bkz: amk kürdü)
(bkz: sik kafalı japon askeri)
(bkz: ermeni dölü)
(bkz: israil dölü)
(bkz: yunan tohumu)
(bkz: anadolu çomarı)
(bkz: gündüz feneri)
(bkz: kabileni sikeyim aboubakar)
bu da bonus -
7. 8 aralık 2020 webo'ya ırkçılık yapılmama ihtimali
%100'dür. adamın "negru" dediği bariz. negru da rumence'de siyah demek. bayağı bildiğin mavi gibi, sarı gibi, siyah renginin birinci karşılığı. örneğin rumence'de "siyah çorap" demek için "ciorap negru" diyorsunuz. dolayısıyla 4. hakemin bu ifadeyi ırkçı anlamda kullanmadığı açık. bu olayın tek mağduru 4. hakemdir.
en başta "negro" ifadesinin ırkçı bir söyleme dönüşmesi abd'yle ilgili bir konudur. problem olan negro kelimesi değildir. dünyada hint-avrupa dili konuşan bütün ülkelerde, abd'nin sosyokültürel problemleri nedeniyle belli kelimeleri sansürlemesi beklenemez. bu kafadaki insanlar olayı o kadar abartmıştır ki, türkçe'de hiç bir aşağılama anlamı taşımayan "zenci" kelimesinin bile "negro" muadili olduğu ve bu nedenle yasaklanması gerektiğini iddia etmişler, bu konudaki baskılar neticesinde "siyahi" denen zorla türetilmiş, lüzumsuz kelime dolaşıma sokulmuştur. siyahi ne amk? yok antrasit.
neyse, netice itibariyle aslolan niyettir ve bu olayda herhangi bir kötü niyet yoktur. 4. hakemden ivedilikle özür dilenmelidir. -
8. bağımlılık yapan youtube kanalları
(bkz: kurzgesagt)
-
9. 8 aralık 2020 barcelona juventus maçı
messi ne yapsın buffon mezardan çıktı geldi amk
-
10. pierre webo olayındaki saçmalık
öncelikle ırkçılığın her türlüsüne karşı olduğumu belirtmek istiyorum. yalnız bu olayda hakem heyetinin haksız bir şekilde itham edildiğini düşünüyorum. diyebilirsiniz ki kardeşim sana mı kaldı elin rumen'ini* savunmak? orası da doğru; ama doğru bildiğimi de söylemeden edemiyorum. böyle de pis bir huyum var.
herkesin tepkisini çekmeyi ve ırkçı olarak yaftalanmayı da göze alarak yaşananları neden saçma bulduğumu söyleyeyim.
olayda başakşehir yardımcı antrenörü pierre webo saha kenarında kural ihlali yapıyor. dördüncü hakem de, orta hakeme pierre webo'nun hareketlerinin tahammül edilemez olduğu ve gidip ona kırmızı kart vermesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. bunu ifade ederken rumence konuşuyor ve pierre webo'yu tarif etmek, saha kenarında bulunan diğer görevlilerden ayırt edilmesini sağlamak için "siyah" olana kırmızı kart ver, diyor.
burada bütün sıkıntı ve yanlış anlama rumencede siyah anlamına gelen "negru" sözcüğünün ingilizcede tarihte yaşanmış olan acı olaylardan ötürü zamanla ırkçılık manası kazanan "negro" sözcüğüne ses bakımından benziyor olması. (etimolojik açıdan aslında iki kelime de aynı kökenden gelmektedir; ancak bugün kazandıkları anlamlar bakımından çok farklı yerdedirler.)
pierre webo hakemin yaptığı konuşmanın hiçbir kelimesini anlamamakla birlikte bir kelime kendisine tanıdık geliyor. işte ırkçılık konusunda herkesin hassas olduğu o kelime "negro". bu kelimeyi duyan, daha doğrusu bu kelimeyi duyduğunu sanan webo tepkili bir şekilde, yüksek sesle hakeme defalarca aynı soruyu soruyor: "why you say negro?"
aslında hakem "negro" falan demedi. ırkçılık yapmaya da çalışmadı. adamcağız sadece siyah olan birini tarif etmek için, ona kendi dilinde siyah dedi. işte bütün olan biten bu ve bu nedenle maç iptal oldu, hakemler görevlerinden alındı ve bütün dünyadan tepkiler yağdı.
ben burada tepki gösterilecek bir şey göremiyorum. bir kere "negro" kelimesinin ırkçılık manasına gelmesi tamamen amerika'da yaşanan ırkçı uygulamalar sebebiyledir. başlangıçta negro kelimesinin de böyle bir anlamı yoktu. kelime böyle bir anlam kazandıktan sonra amerikalı zencilerde bu kelimeye karşı bir tepki oluştu ve bize negro demeyin, demeye başladılar ve kendilerini black, yani siyah olarak ifade etmeye başladılar ve kendilerine de böyle denmesini talep ettiler. yakın zamanda amerika'da george floyd'un öldürülmesi olayında milyonlar sokaklara dökülüp "black lives matter" diye slogan attılar. kimse de o zaman neden black diyorsunuz diye tepki göstermedi. demek ki siyah insanlara "siyah" deniyormuş. bundan daha doğal ne olabilir ki?
o halde maçın hakeminin siyahi birini tarif etmek için siyah kelimesini kullanmasında ne gibi bir anormallik var?
diyeceğim o ki bazı konularda mevcut olan aşırı hassasiyetlerden ötürü bazen toplumsal bir refleksle haksız, gereksiz ve saçma tepkiler gösterebiliyoruz. bence bu olayda yaşananlar da bu duruma güzel bir örnek teşkil ediyor.
edit: bir yazar arkadaşımız demiş ki: "bir insanı ten rengiyle tarif etmek ırkçılıktır." maalesef buna hiç katılmıyorum. ben de beyaz tenli ve sarışın biriyim ve bu durumda hayatım boyunca hep ırkçılığa maruz kalmışım. adımı bilmeyenler bir grup içerisinde beni ifade etmek için hep sarışın olan demişlerdir. hatta adımı bilmeyen büyüklerim, öğretmenlerim falan beni "sarı" diye çağırırlardı. bunda ne var? bunun neresi ırkçılık? kaldı ki kendilerine "siyah" denmesini isteyen zaten siyahiler. asıl saçmalık da buna tepki gösterilmesi. yahu obama başkan olduğunda amerika'nın ilk siyahi başkanı denmedi mi? denzel washington oscar ödülünü aldığında siyahi aktör olarak sunulmadı mı? yani siyah demek ayıpsa ayıbın bu derecesine ne demeli?
edit 2: tam da tahmin ettiğim üzere hemen ırkçı olduğuma dair mesajlar almaya başladım. oysa ben insanları sadece ikiye ayırırım: iyi insanlar ve kötü insanlar hepsi bu. 2008-2012 yılları arasında isveçli bir kız arkadaşım olmuştu. aslen kenyalı idi, hani şu belgesellerde gördüğümüz masai mara kabilesinden. yanaklarında kabile işaretleri vardı. ben o kız için bütün toplumun garip tepkilerini göğüslemiş; hatta ailemi karşıma almıştım. o yüzden bu söylediklerinize yalnızca gülüyorum.
edit 3: amerikan kültürü dünyaya o kadar egemen olmuş, o denli iliklerimize işlemiş ki adamların yaptığı ırkçılığı bile üstlenmeye çalışır hale gelmişiz. ingilizce dünyadaki tek dil, amerikan kültürü tek kültür herhalde ki adamların ırkçılığını bile ithal etmeye ve kendi kültürümüz içine oturtmaya çalışıyoruz. yok kardeşim bizde böyle bir ırkçılık yok. ben siyaha da siyah derim, zenciye de zenci derim. benim kültürümde bu kelimelerin böyle bir çağrışımı yok. belli ki rumenin dilinde de yok. ne yani ingilizcede böyle bir hassasiyet var diye bütün dünya milletleri dillerini buna göre mi düzenlesin? bir insan siyahsa siyahtır, sarışınsa sarışındır, çekik gözlüyse çekik gözlüdür. yani ne yapalım, bunu görmemiş gibi mi yapalım? olur olmaz her şeye duyar kasma olayı gerçekten komik olacak derecede absürt bir duruma dönüştü.
edit 4: biliyorum çok fazla oldu; ama hep aynı görüşü dile getiren mesajlar alınca açıklama yapma gereği duyuyor insan. neymiş efendim uluslar arası arenada maç yönetiyorsan ingilizce konuşmak zorundaymışsın. maçın hakemleri neden aynı dili konuşan kişilerden seçilmiş acaba? cüneyt çakır'ın yönettiği maçlara bir bakın isterseniz; daha doğrusu cüneyt çakır "ve ekibi"nin yönettiği maçlara... hakemler maçın gidişatına göre ani karar almak zorunda oldukları için kendi ana dillerinde konuşup anlaşırlar. o esnada kimse yabancı dil kullanmaktan kaynaklanacak iletişim problemleri ile uğraşmak istemez. ingilizce ortak anlaşma dilidir ve hakemler futbolcular ve teknik ekiple konuştuklarında ingilizce kullanırlar, kendi aralarındaki konuşmalarda değil. nitekim kırmızı kart gibi son derece kritik bir karar söz konusu olduğunda hemen o an müdahale etmek gerektiği için hakemlerin kendi aralarında bu durumu kendi ana dilllerinde konuşmaları kadar doğal bir şey yok. mesela havacılıkta da durum böyledir. normal hallerde ingilizce konuşulur; ancak ani karar almaları gereken durumlarda pilotlar hemen kendi ana dillerinde iletişime geçerler. çünkü o esnada sürecin yönetilmesi her şeyden daha önemlidir.
edit 5: bu son edit de gerek entry'leri gerekse mesajları yoluyla bana hakaret ve küfürlerini ileten sevgili yazarlara gelsin. türkiye'de neden düşünce üretilmiyor, neden bu topraklarda felsefe yok, neden bizden de bir filozof çıkmıyor sorularının cevabı sizlersiniz. çünkü bu koşullarda bir tartışmayı, fikir alışverişini sağlıklı bir şekilde yürütmenin imkanı yok. sizlerin bir fikri yok; çünkü o fikre temel oluşturacak bir bilgi birikiminiz yok. bu nedenle günün modası ne ise o akıntıya kapılıp yalnızca bağırıyorsunuz. sizler kulaklarınızla öğreniyor, ağzınızla düşünüyorsunuz. bu nedenle kulağınıza neyi üflerlerse ağzınızdan onu bağırıyorsunuz. oysa ben bu kulaklara göre ağız değilim
ayrıca bana sığır diyen arkadaşım. sen bir hayvanın adını hakaret amaçlı bir küfür gibi kullanma cüretini nasıl kendinde bulabiliyorsun? bu yaptığın hayvan istismarıdır. sen bir hayvan istismarcısısın! -
11. hasan ali toptaş
taciz iddialarina bazilari yok hayir asla yapmaz, tercume lobisinin??????? isi bunlar falan diyor. ya sizin biraz xanax biraz prozac atip sakinlesmeniz lazim. a haber izlemeyi de birakin tercume lobisi ne sacinizi inek mi yaladi amk saykolari.
tacizciler vardir. tacizcilerin hepsi insaat amelesi degildir. tacizciler veterinerdir doktordur bakkaldir bankacidir sofordur edebiyatcidir. yillardir tanidiginiz arkadasiniz da tacizcidir. kardesiniz de tacizcidir. insanlar tanidiklari birinin tacizci olabilecegine inanmiyorlar. tacizciyi ifsalamak soyle dursun adli yoldan sikayet bile asiri sikintili bi surec. benim konustugum avukat adamin evine neden gittin benim kizim olsan sana cok kizardim demisti. esi de hakimdi. avukatla hakim boyleyken bi de savciyi ve savci ikna olmussa gorustugunuz bilirkisiyi dusunun. tacize ugrayan her asamada yargilaniyor. tacizciyi yargilayan yok. herkes nedense tacizciyle empati kurup iftiraya ugradigini dusunuyor. -
12. sokakta epilepsi krizi geçiren adam
üst edit: doktor arkadaşlardan güzel bir çözüm önerisi geldi.
olay yerinde yerde baygın olarak yatan kişinin de duyabileceği şekilde olay yerindeki kalabalığa "polisi aradınız mı?" "arayan yoksa ben arıyorum." şeklinde seslenmek olayın püf noktası. eğer yerde yatan kişi "yok yok bir şeyim. şimdi daha iyiyim" deyip kalkıp gidiyorsa... bu aynı zamanda uyuşturucu madde kullanımını da ekarte ettiriyor diyolla.
hayatında hiç epilepsi atağına şahit olmayanların inandığı adam.
videonun devamını izlemedim bile. 50 lirasını alıp yoluna devam etmiştir diye düşünüyorum.
epilepsi atağından sonra bir uykulu dönem oluyor. 2-3 saat sürüyor. ve atağı geçiren kişi inanılmaz yavaş bir şekilde açılıyor. yani adam hemen gözünü açıp pat diye kekeleyerek konuşmuyor. önce 5dk gözünü açmaya çalışıyor. 5 dk sonra açıyor. sonra 10 dk boyunca ses çıkarmaya çalışıyor. sonra anlamsız sesler çıkarıp yarım saat sonra yavaş yavaş konuşmaya başlıyor.
evet dolandırıla dolandırıla öğrendim. hemşire veya doktor değilim.
edit: arkadaşlar videonun devamını izledim. benim daha önce şahit olduğum olayın birebir aynısı gerçekleşmiş. o motor süren arkadaş benim gibi düşünün. birebir aynısı. diğerinde de zorla ambulans çağırdım. bildiğin zorla çağırdım. tuttum adamı "hayır kalkma sakın" telkinleriyle kalkmasını engelledim. ambulans geldi. ambulansa binmek istemedi ve hatta ambulans ekiplerine de sanki az önce benden para almamış gibi "bir param olsa ilacımı alırım" şeklinde konuştu. ambulansa binmeyi reddetti. imza attı. yürüyerek olay yerinden uzaklaştı. oradaki att arkadaşlar bilgilendirdi beni de. "biz bu adam olduğunu tahmin ettik. hem aradığınız için prosedür olarak hem de başka bir vaka ihtimaline karşı geldik. her gün bu 2 caddenin birinde bayılır bu arkadaş 50 liranın altını beğenmez " deyince şok oldum. gülüştük.
bu arada özelden gelen mesajlarda epilepsinin bir çok alt tipi olduğu söyleniyor. yani bu insan o tip bir epilepsi olabilirmiş. bilginiz olsun.
günümüzde çok fazla dolandırıcılık vakası olduğu için bu olayla ilgili takdir sizin.
lakin oradaki insana yardım etme sorumluluğunuz veya zorunluluğunuz yok. ancak bu ve bu takım durumlarda vatandaş olarak gerekli birimlere haber verme sorumluluğumuz var. yani yasal sorumluluk. bu vakada 112 veya 155 de olabilir. ama tekrar ediyorum.müdahele etme zorunluluğunuz yok. doktor olsanız dahi müdahale etme zorunluluğunuz yok.
bir epileptik dolandırıcı: yer ankara,simitçi
başka videolar da geldi. bir başka dolandırıcı:bunun tipinden belli zaten
bir başkası: eskişehir simitçi -
13. çocukların yarattığı kelimeler
benim oğlum göktürkçe kurallarına uygun sözler türetiyor.
mesela "doyuk" kelimesini kullandı geçen. doymuş anlamına geliyor. öyle bir ek var ve günümüzde de (silik,çekik vs) kullanılıyor. örnek: baba benim karnım doyuk.
mesela karanlık için "karangu" kullanıyor. kaşgarlı mahmut'un sözlüğünde de geçiyor bu sözcük.
yürümek için "yoridi" diyor. ta orhun yazıtlarında geçiyor bu kelime.
oğlumun türkolog olması için bütün şartlar tamam.
eklemeler:
oğlumda zaten ötümsüzleştirme var. bu da eski türkçe dönemi ses özelliğidir. (belki de trabzon'dan dolayıdır onu bilemem)
örnek: gerekli yerine kerekli
ben güçlüyüm yerine ben küçlüyüm
gün kelimelerini hep kün diye okur: bukün, kündüz gibi..
ayrıca ekmek yerine bir yıl boyunca hep "emgek" dedi. emgek eski türkçede ekmeğin karşılığı olmasa da emeğin karşılığı. o da ilginç.
son olarak ağaç yerine hep igaç diyerek bir harfle göktürkçeyi kaçırdı. ağaç kelimesi eski türkçede ıgaç şeklinde olup kökü de ı'dır. osman fikri sertkaya 'nın da kulakları çınlasın.
son olarak şunu da eklemek istiyorum. normal çocuklar tutacak için tutacak kelimesini kullanır. benim oğlum gibi iki bin yıl geriden gelen ise "tutangaç" diyor.
- tutangaç ne oğlum? diyorum.
- sen bilmezsin baba, diyor.
zaman makinesiyle gelmiş sanki. -
14. 7 aralık 2020 dolandırılan banka müşterisi
3- daha en baştan, bizim işcep şifremizi nasıl buldular? babam bu bilgilerini kimseyle paylaşmaz ve telefonunu herhangi bir yerde bırakmaz.
kusura bakma ama baban banka ile 4 saat (sen durdurmasan) ve daha fazla konuşabilen bir insan. küçükken çaldığı erikleri bile söylemiştir diye düşünüyorum.
tnm: bir garip hack olayı iddiası -
15. muharrem ince'nin parti kuracağını ilan etmesi
ben bu adama bir kere oy verdim ikinci kez oy verirlerse beni yatirip siksinler. akpye oy veririm en azından sonucta onlar kazandı diyeceğini bilirim.kemal kilicidaroglu 9 secim kaybetmişmiş
ulan senin ülke insaninin anli secdeden kalkmıyor herseyi din üzerinden konusuyorsun adamların tek bildiği şey din, miting meydanlarına kuranla cikiyorsun sonra chp secim kaybetti gökten allah yere inse yine kaybeder
bir kere siyasal islam olmasaydi zaten akp zaten çoktan giderdi bu hata aslında atatürk 'ün hatası bıraksaydı devrim kendiliğinden gerceklesseydi yapay devrim doğal olmayan süreçte gerçekleşirse çuvallar bir bebeği emeklemeden koşturabilir mısınız? bu ülkede önce feodalizmin yıkılması lâzımdı.
muharrem ince şu an sadece egosu yüzünden chp nin karşısında ülke sıkinde bile değil. kemal kilicdaroglu kime ne yaptı lan alevi dimi tek dert bu dimi, biz yıllarca sm üstünde got siken baykal a oy verdik ama..
muharrem ince cumhurbaşkanı olsun diyelim bu günleri mumla ararsınız -
16. gökkuşağı temalı ürünlere +18 uyarısı zorunluluğu
bunlar yarın bi gün yağmur yağdıktan sonra gökyüzüne branda çekerler kesin.
-
17. zenciye zenci demek
zenci ırkçılık anlamında kullanılmaz. keza siyahi de öyle. nigga, nigger, negro bunlar demiryollarında çalışan kölelere olan hitap biçimden dolayı yerleşmiş terimlerdir. bunu bilmeyen de kör cahil oğlu kör cahildir. türk kültüründe hiçbir zaman zenci-beyaz ayrımı olmadığından bu sözcüklere böyle bir anlam hiçbir zaman yüklenmemiştir.
edit: yav ben adama diyorum ki türk kültüründe siyah-beyaz ayrımı yoktur. adam türk kültüründe ırkçılık yoktur olarak anlıyor. varın siz düşünün bu adamın beynindeki nöronların sayısını. -
18. masumlar apartmanı
ben, bayram efendi ve aşkı memnu beşir kimse bilemedi kıymetimizi.
-
19. aşı üretse korkmadan alınacak firmalar
-
20. cyberpunk 2077
ps4 pro ne arkadaşım ? yok mu bunun türkçesi ? az dilinize sahip çıkın. oyun durağı 4 uzman deyin, oyun merkezi 4 deneyimli deyin ne bu yabancı hayranlığı.
-
21. 9 aralık 2020 fahrettin koca açıklamaları
adam 1.5 milyon toplam pozitif vakamız var diye duyurdu.şu zamana kadar yayınlanan rakamlar 550 bindi.1 milyon kişiyi saklamak da ne bileyim.
-
22. ab'nin yaptırım kararı türkiye'yi ırgalamaz
zemin hazırlandığına göre yaptırım ihtimali çok yüksek.
-
23. 9 aralık 2020 mhp'nin ırkçılık tweet'i
dünya'nın en ırkçı oluşumlarından birinin, ırkçılığa karşı attığı tweettir. komedi gibi.
edit: mesaj kutum mhp ve ülkü ocaklarının ırkçı olmadığını iddia eden değişiklerle doldu taştı. şuraya ülkücü yemininin son mısrasını bırakayım:
"tanrı türkü korusun ve yüceltsin!" -
24. trendyol'da satılan bel üstü erkek t-shirt
manken bile utancından kameraya bakamamış. belli ki para için zorla giydirmişler. bunu kendi rızası ve isteğiyle türkiyede giyen erkeği s*kerler yalnız çok ciddi söylüyorum s*kerler.
t: markaların saçmalamakta daha nereye çıkabileceklerini merak ettiren tişörttür. -
25. eti negro'nun ismi değişsin kampanyası
(bkz: ya bi siktir git)*
-
26. hangi yazarla vakit geçirmek isterdiniz
peki benim bu soruyu ekşisözlük yazarlarından biri olarak sorulduğunu sanmam :(
-
27. ümitcan uygun ile parti yapan kadın
başına bir şey gelmesi halinde üzülmeyeceğim kadindir.
-
28. aşıyı beğenmezsek ödeme yapmayacağız
beğenmeme kriteri ne tam olarak? ölmezsek ödeme yapacağız sanırım. e zaten olur da ölürsek ödeme yapamıyoruz. süreci çok iyi yönettiler!
-
29. 9 aralık 2020 akp'liler aşı olmaya başladı iddiası
"tüm eşitsizlik biçimleri arasında, sağlık hizmetlerinde adaletsizlik en şok edici ve insanlık dışı olanıdır. "
martin luther king, jr. -
30. sebastian coltescu
romanya 7. sulh ceza hakimliği’nin 09.12.2020 tarih ve 2020/8402 d.iş sayılı kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
şeklinde karar aldirmasini beklediğim kişi. -
31. 25 yaşından sonra aşık olmanın imkansızlaşması
en son 22 yaşımda aşık oldum, 24 yaşımda ilişkimizin yürümediğini farkettim, 25 yaşımda ayrıldım, 24-25 yaşımdan beri kimseye aşık olamadım. flörtlerim oldu/oluyor, ama kimsede o yakınlığı hissedemedim. işin kötü tarafı, aşık olabileceğime olan inancımı da kaybettim. (yaş 28)
oha 28 olmuşum ya -
32. kafa dengi biriyle evlenip birlikte vakit geçirmek
düşününce üniversitede kafa dengi bir arkadaşınla eve çıkmaya karar veriyorsun ama aynı evin içinde en iyi anlaştığın arkadaşınla papaz oluyorsun. evlilikte de kafa dengi ya iyi anlaşırız diye evlenince aynısının olmayacağının garantisi yok üstelik seneye ev arkadaşı değiştireyim de diyemiyorsun atmışsın imzayı.
bu benim aklıma yavru kedimi eve getirdikten bir hafta sonra ee ömür boyu birlikte mi yaşayacağız şimdi farkındalığı yaşadığım anı hatırlattı :) -
33. izmir büyükşehir belediyesi başkanı makam aracı
şu memlekette makam aracı olarak megane kategorisindeki araçtan fazlası israftır. bu yüzden goreve geldiği zaman ilk işi makam aracı almak veya makam filosu yenilemekte olanlara da aynı hassasiyeti bazı dalyarakların gostermesini temenni ederim.
-
34. tank çağının sona ermesi
soğuk savaştan kalma silah sistemleri karşısında, siha'lar başarılı olunca, birden şımarıyoruz. silahlarda, kalkan ve kılıç bağlantısı vardır. saldırı sistemleri geliştikçe, savunma sistemleri de gelişir. abd, avrupa ve rus sanayisi, dünkü bebe değil. adamlar sadece silah geliştirme konusunda değil, karşı tarafın silah sistemleri hakkında bilgi toplama konusunda da uzmanlar. karabağ savaşı sırasında, rusların pasif davrandıklarını sanmayın. büyük ihtimalle elektronik gözetleme yapmışlardır.
abd abrahams tanklarını, ırak'taki şehir savaşlarındaki deneyimlerine göre, modernize ettiler. geliştirilen yeni nesil ana muharebe tankları, bugünkülere benzemiyor. daha sessiz ve zor görülebilen bir dizayna sahip. ana muharebe tankının boyutlarını düşünürsek, elektronik karıştırıcı eklemek zor değil. birde elektromanyetik fırlatmalı top koydukları zaman, mermiyi yiyenler, nereden ateşlendiğini anlayamayacaklar. çünkü patlama enerjisini kullanmadığı için, daha sessiz ateşlenecek. iha ve siha, onların 10-15 sene önceden geliştirdikleri bir teknoloji. karşımızdakiler, bizden en az 10-15 sene öncesinden hareket ediyorlar. bizde onların ötesini düşünmek zorundayız. çünkü, karşımıza nasıl bir teknoloji çıkaracaklarını bilemeyeceğiz. -
35. fatmanur altun
kuzenim yunus: sosyolojiden lisans+yüksek lisans yaptı, torpili olmadığı için akademisyen olamadı. şimdi a101'de kasiyerlik yapıyor.
fatmanur altun hanımefendi: malumunuz
yorum sizin.. -
36. aksaray'da kameraları görünce çıldıran kız
ne yanlış erkek tercihi, bu bildiğin yanlış hayat tercihi.
-
37. konya'da 9 yavru köpeğin yakılarak öldürülmesi
bir insan tarafından yapılmış olamaz. bunu ancak hiçbir zaman sevmemiş, sevilmemiş, şefkat veya acıma duygusu olmayan bir "canavar" yapmış olabilir.
-
38. sadakatsiz (dizi)
erkeklerin her bir şeyi kendine hak görmesine örnek güzel bi dizi.
asya hem dolma yapıyor hem ali ile ilgileniyor hem volkan'a analık ediyor, gecede volkan'ı mutlu ediyor.
volkan napıyor? sığır gibi işe gidip geliyor, olan işi de batırıyor ve hayatını çekip çeviren başının üstünde taşıması gereken kadını boynuzluyor. olaylar açığa çıkınca da içinden canavar çıkıyor beyimizin erkeklik gururuna dokunuyor.
volkan keşke ölsen. okyanusun ortasında yaşam mücadelesi veren algler senden daha çok fayda sağlıyor bu dünyaya. -
39. 12-13 aralık 2020 alkol yasakları
yahudilikte cumartesi günleri balık tutmak yasaktır. yahudiler bu yüzden ağlarını cuma geceden atar pazar sabahı toplar. sözde cumartesi balıkçılık yapmamış olurlar uyanıklar. yani demem o ki cumadan alacaz içkiyi hafta sonu kafayı çekeceğiz. yahudilere dönderdiniz bizi ey hükümet, yanacaksınız.
-
40. kürt demokrat partisi
akp'nin kurdurduğu soft kürt partisi
-
41. 9 aralık 2020 caatsa yaptırımlarının kabulü
recep bey'i ilgilendiren olaydır zira seçilecek 5 madde kişiler özelinde olacaktır. kemal kılıçdaroğlu'nun aşağıdaki sözlerini hatırlatmıştır.
"bir ülkenin cumhurbaşkanının mal varlığı, o mal varlığı dolayısı ile tehdit ediliyor ve sonuç alınıyorsa, o ülkede, o cumhurbaşkanı milli güvenlik sorunudur."
yaptırımlar senatodan geçerse tehdit unsuru da kalmayacak demektir.
kılıçdaroğlu devam ediyor:
"türkiye'nin önünde bir takoz var o takoz recep tayyip erdoğan'dır. o takozu çekip çıkarmak bu milletin şerefli bir görevi olacaktır." -
42. speedtest internet hızı sıralaması
an itibariyle ırak'ın da gerisinde kalarak 102. liğe düştüğümüz ve bence dünya üzerindeki en adil yapılan ve bir ülkenin her anlamda gelişmişliğini gösterdiğini düşündüğüm sıralama.
ırak lan ırak. bakkallarında falan keleş mermisi satılan, daha düne kadar milletin balkondan balkona komşusuna roketatar falan salladığı bir ülkeden bahsediyoruz.
işte sen bu ülkenin bile gerisindesin.
tebrikler...
edit: google girip speedtest.net hız sıralaması yazmaktan aciz tipler için iyi bile olan sıralamadır bence orası ayrı. al sana link
türkiye biraz! diplerde olduğu için bulmanız zor olacak ama yapacak bir şey yok. -
43. bakü'de türk askeri geçidi görüntüleri
bu yazıda; bu görüntüleri izlerken, izledikten sonra ve bu yazıyı yazarken ki düşüncelerim yer alacaktır.
şubat 2015'ten beri tamamiyle herhangi bir dini inancı olmayan bir insandım. kainatta yaratıcı bir güce inanıyordum fakat bu kadardı, bir nevi deistlik olarak adlandırılabilirdi. kendi inancımı merak edenlere ise bazen benim kendi dinim var şeklinde esprili cevaplar veriyordum ama hiçte saklamıyordum. bu inançta ilerlemenin olumlu yönleri olsa da, bendeki önemli bazı değerleri yok ettiğini fark ettim(hemen burada araya girmek istiyorum ki, her deist ya da farklı inancı sahiplenen birinin kötü şeylerle karşılaşacağı bağlamda bir tip yargıya ya da mesaja varma niyetinde değilim. zaten böyle bir düşünceyi kabul etmem. herhangi bir kararın her zaman artıları da vardır, eksileri de vardır).
anılan, başladığını belirttiğim dönemde; lise yıllarında başlayan, içimdeki solcu adam kaybolmaya başladı. hayatımda ilerledikçe aslında herkesin birer maşa olabileceğini, maşa olmayanların ise güç tarafından ezilebileceğini, esas olanın toplumda yüksek olan belli oranlarda "modern diye adlandırılabilecek" insan sayısının fazla olması ve bu insanların doğruyu hakim kılması şeklinde düşünceye vardım. böyle bir toplumsal, akil, yapı oluştuktan sonra ülkeyi herhangi bir kötü partinin yönetmesi o ülkede kalıcı bir hasar bırakamıyor. hemen bu noktada, gelebilecek olası, popüler olan, bir itiraza cevap vermek istiyorum. cevap olarak ise, istisnaların kaideyi bozmadığını, atamız mustafa kemal atatürk'ün tabi ki maşa olmadığını ve ne yazık ki bir istisna olduğunu belirtmem gerek.
yaşadıkça, artık siyasi partiler üstü düşüncelere sahip olduğumu, genel olarak yapmayı çok sevdiğim, arkadaşlar arası siyasi muhabbetlerde de, anlık siyasi olayları konuşmaktan sıkılmaya başladığımı, sadece periyotlara ve gidişata bakmaktan hoşlandığımı hem fark ettim hem kendimi böyle yönlendirdim. ülkemiz için zor ve mücadeleli geçen 2016-2017 yılları bu noktalarda fazlasıyla etkili oldu.
bu ne zaman oldu net bir tarih veremiyorum ama yaklaşık 2 senedir ben türk'üm diyorum içinden. bu bayrakla bu devleti, içindeki her iğrençliği rağmen bu değerleri düşündükçe gözümden yaş gelecek kadar seviyorum ve buradan yazması kolayda olsa, bir vakit gelirse devlet için canımı verebileceğimi hissedecek kadar sevdiğimi de biliyorum. hayatımda bu değerleri en tepeye koyup düşündükten ve önemlisi tüm kalbimle inandıktan kendim için mutlak bir inancı bulduğumu fark ettim.
...(yazıda belirtilen çoğu düşüncenin ve durumun kelimelere tam olarak dökülmesi ya zordur ya da bütünlüğü bozar)...
bu inanç türkçülük olarak adlandırılabilir mi? evet olabilir, fakat mecliste bulunan bir siyasi partiyle bağıntılı olmamakta ve 1930'larda düşünür olarak adlandırılan ama düşünür olmayan bir adamın ortaya koyduğu kavram değildir. ben sadece türk olmak diyorum. liderini mustafa kemal atatürk kabul eden, bu devleti sevip iyi şeyler yapmaya çalışan türktür diye kapsayıcı düşünceye sahibim. aslında atatürk milliyetçiliği de denebilir. iki cümle önceki "iyi şeyler" kavramı kendi kafamda belirlediğim bir olgu oldu. bu anılan olguda, zorladığımda en doğru ve dürüst şekilde hareket etmeyi ve bunu aramayı bir hayat gayesi edindim. zor mu zor geliyor. hatta bazen toplumda en "iyi şeyleri" yapmaya çalışmak sizi yalnız kılabiliyor. sonra başlığın altındaki videoyu görüyorsun...
videoya izledikten sonra bu icra etmeye çalıştığım inanca ve olgulara daha fazla bağlanıyorum. kimse bu vatanı ne kadar sevdiğimi her hareketimi onun iyiliğini de gözeterek yapmaya çalıştığımı bilmese ne olur? -
44. erişah arıcan berat albayrak ilişkisi
arkadaşlar yökteze girdim ve erisah arıcanın tez danışmanlığını yaptığı isimlere bir göz gezdirdim. içlerinden bir isim ki tanıdık geldi. kim derseniz isim "murat çentinkaya". bu adam da erdem başçıdan sonra gelen merkez bankası başkanı. bu kadının yaptığı tez danışmanlıklarındaki öğrencilerin hepsini bir gözden geçirmek lazım.
flood'u yapan adam inanılmaz bir çalışma yapmış. ağzım açık okudum. helal olsun diyorum.
edit: berat ve serhat albayrak kardeşlerin tezine baktığımda tez onay sayfalarını eklememişler. juridekileri neden saklama gereği duydular acaba? -
45. ırgalamaz'ın ingilizcesi
i don't give a shit.
-
46. 1991 doğumlular şimdi ne yapıyor sorunsalı
yaşın sadece rakamlardan ibaret olduğunun farkına vardım.
sevmediğim işi yapmak için 4 yıl üniversite okuyup üzerine 6 yıl iş için plaza hayatında ömrümü tükettim.
hiç bi şey için geç değilmiş meğer..
yeniden kariyer planlaması yapıyorum. sevdiğim işi yapmak için tekrardan 4 yıl üniversite okuyacağım. uzun bi süreç olacak belki ama
emekli olana kadar da sevdiğim işi yapmış olacağım.
şu virüs bittiğinde dans kursuna gidiceğim.
yıllarca artık 25 oldum geriye dönemem, 26 oldum 27 derken sevmediğim işi yapmışım farkında olmadan.
kendimden ödün vermişim değmeyecek insanlar için ağlayıp sızladım bi de..
artık sadece ben varım
bunu 29 yaşında anladım.
1991 doğumlu olarak bunları planlıyorum ben * -
47. sesi işitilince mutlu olunan enstrümanlar
(bkz: perdesiz gitar)
(bkz: 12 telli gitar)
(bkz: bas gitar)
(bkz: kısa sap bağlama)
(bkz: kalimba)
(bkz: saksofon) -
48. volkswagen'ın fabrika açmama nedeni
volkswagen'ın tr'de fabrika açmaktan vazgeçme nedeni olacaktı başlık, biliyorsunuz..
"alman otomobil üreticisi volkswagen’in tepe yöneticisi (ceo) herbert diess, türkiye’de kurulması planlanan fabrika projesinden vazgeçme nedenlerinden birisinin ülkedeki siyasi durum olduğunu ilk defa itiraf etti."
keyfe keder yönetilince kimse yatırım yapmak istemiyor tabi ki, yapmayacak da. işsizlik için de bir dış güç buluruz nasılsa kendimize.
haber linki -
49. emre belözoğlu'nun zokora'ya fucking nigga demesi
buraya gelip ırkçıyı savunmak asıl oçluk olsa gerektir.
-
50. arapların milyarlarca insanı trollemesi
petra ya da mekke olması önemli değil. ancak gerek mekke'nin geçmişine yönelik tarihi vesikaların fazla olmaması gerekse o bölgenin dünyanın en verimsiz yerlerinden birisi olması akıllarda her zaman soru işareti bırakmıştır. muhammetle ilgili ilk kayıtların bile onun ölümünden 150 yıl sonra yazılmaya başlanması gayet ilginçtir. bölgeye hükmeden nebati krallığından sonra dikkate değer kayıtların olmaması, kuran sayfalarının muhammetin ölümünden sonra toplanması, muhammetin yaşarken nedense kayıt tutma olayını önemsememesi, ömerin kayıt tutma işlemine karşı sert tutumu, buhari'nin iki yüz yıl sonra uydurup yazdığı hadisler gibi olayları tek tek ele almak gerek. suudilerden önce osmanlının zaten bölgede araştırma yapmaması ve suudiler bölgeyi alana kadar avrupalı-amerikalı araştırmacıların yine bölge ile ilgili fazla sonuç elde edememesi de önemlidir. napolyon'un mısıra 200 araştırmacı götürdüğü dönemde de mi mekke'ye ilgi duyan bir tane adam çıkmadı mesela?
bugün kamera karşısında söylenen konular hakkında bile büyük şüpheler bulunabilirken, hiçbir kaydın tutulmadığı o dönemlerle ilgili konuların kesinmiş gibi din-iman meselesi yapılması ayrıca akla zarardır. dindar vatandaşlarımız bu konuları genellikle hakaret ve küfürle savuşturmayı tercih ettiğinden dolayı makul tartışma yapmanın da mümkünatı yoktur. şu başlığı açan kişiye bile deli muamelesi yapanlar mağarada 'ilahi' mesaj aldığını iddia eden kişiye tapınırlar. ama işi makul şekilde tartışamazlar.
sonuç olarak ''dağına taşına kurban olayım mekke'nin...'' diyen ve oradaki kara taşı bile yalayıp öpen sayısız insan türemiştir.