dopermen20
profili

  • roberto soldado

    adam geçtiğimiz yılın 7 ayını sakat geçirdi. hani terraneo söylemediyse ben haber vereyim. sonradan bilmiyorduk diyorlar.

  • hakem 4 değil 3 dakika uzatsa golü yemezdik

    7 mayis 2017 tarihli besiktas-fb maciyla ilgili, senol gunes hocamizin hakli isyani.
    http://m.sporx.com/…ebilirdik-olmadi-sxhbq624940sxq

    gol +4'te atilmadi mi? hakem 3 dakka uzatsa gol olacak mi, sadece soruyorum.

    daha acik ne diyebilirim? dikkat ederseniz mac besiktas ondeyken bitseydi golu yemezdik. yalansa yalan deyin.

    enteresandir mac oynanmasaydi da golu yemezdik. turkiye'de maalesef boyle seyler oluyor ama kimse konusmuyor.

    bi bit yenigi aramiyorum ben bir gercegi ortaya koyuyorum. sonucta biz futbol oynamaya geldik. golu yemeden de oynayabilirdik. oynatmadilar. sonra konusunca biz kotu oluyoruz.

  • 2 mayıs 2017 olympiacos anadolu efes maçı

    olm siz manyak misiniz yoksa 15 senedir basket izlemediniz de yeni mi actiniz? mac hakkinda kim yazsa "bi naumoski olaydi" demis. cus. ne naumoski'si lan? adam efes'ten tam 20 yil once ayrilmis, 15 sene once basketbolu birakmis, herif aktifken hucum suresi 30 saniye, bire bir serbest atis diye sacma sapan bi sey var. transition denen nanenin adi yok. run'n gun birak avrupa'yi nba'de yok. herif hucumda topu 25 saniye elinde tutma luksune sahip. o donem efes gibi takimlarin alan savunmasi avrupa'yi kasip kavuruyor. neyin naumoskisi emenike? vampir misiniz lan hepiniz bu gece mi hortladiniz?

  • 9 ağustos 2016 selahattin demirtaş grup konuşması

    selahattin demirtaş'ın mecliste parti grubunda az evvel tamamladığı ve muhtemelen hemen hiçbir tv kanalının değinmeyeceği, ana akım yazılı basının aktarmayacağı konuşmadan özet:

    "ohal nedeniyle cezaevlerinde hak ihlalleri uygulanıyor. avukatların müvekkilleriyle görüşmelerine saat sınırı getirilmiş. avukatların müvekkilleriyle yaptığı görüşmeler kayıt altına alınıyor. disiplin cezaları bütün cezaevlerinde uygulanıyor. 12 eylül döneminde uygulandığı gibi askeri marşlar söyletiliyor. birçok gazetenin cezaevlerine girişi yasaklanmış, birçok televizyon kanalının izlenmesi yasaklanmış. bu kadar yakıcı yoğun bir gündemde cezaevlerinde yapılan işkence gözden kaçıyor sanmasınlar. bütün işkencelerden adalet bakanı sorumludur. bir ülkede cezaevlerinde insan hakları yoksa dışarıda da aramanıza gerek yoktur. " ?

    "15 temmuz için birileri 'kandırıldık allah bizi affetsin' diyor. bu kandırılmanın tüm gerçeklikler ortaya çıkarılmazsa daha çok kandırılacağız. kadrolaşmayla cemaatin önünü açtılar. kemalist kadrolar devleti ele geçirip islami kesimi ezdiği için fırsat islami kesime geçmişti. fırsat gülen ve akp bu konuda hem fikirdir. kimse kimseyi kandırmadı aynı hedef ve çaba için ittifak yaptılar. ortada bir kandırma ilişkisi yok. her iki taraf da devleti ele geçirmeye başladı. birbirlerini kandırmadılar her iki taraf birbirinin güçlendiğinin farkına varınca birbirlerine ve yaptıkları devleti ele geçirme ortaklığına ihanet ettiler. hem akp hem fethullah gülen örgütü amaç birliği, hedef birliği doğrultusunda iş birliği yapmışlardır. 'kandırıldık' şeklindeki mazereti kabul etmiyoruz.

    "en fazla pişmanlık yasasından yararlanabilirsiniz. bu sizi suçsuz kılmaz. 30 yıl boyunca bir meczubun peşinden koşmuşsunuz. her gece hz. peygamberi rüyamda gördüm diye salya sümük ağlayan bir adamın peşinden koşmuşsunuz. yarın biri daha çıkıp aynısını dese onun peşinden koşmayacağınızın garantisi nedir? gülen'in iadesi konusunda samimiyetsiz davranıyorlar, çünkü gelip burada bir şeyleri anlatsa kim bilir ne olacak. o zaman allah korusun tek partili döneme geçeriz bir tek biz kalırız. idam tartışmalarının gülen'in iadesinin önüne geçeceğini biliyorlar. işkence görüntüleri de bunun için çarşaf çarşaf paylaşıyorlar. gülen iade edilirse orada devlet diye bir şey kalmaz o zaman ortaya çıkar ki asıl devlet fethullah gülen'miş paralel olanlar ise bunlar.."

    "yenikapı'da darbeye karşıtı bir duruşla bir araya gelmesi halkın toplumun ortaya koyduğu tutum çok önemli ve saygındır. biz hdp olarak halkın tutumunu anlıyor ve saygı duyuyoruz. ama aynı tutumu sahne için göstermiyoruz. halkın tutumu ne kadar saygınsa sahnenin tutumu o kadar kaypaktır. hdp ortada yoktur çünkü fethullah gülen ile ilişkisi olmayan bir tek hdp'dir. hangi siyasetçiye dayanarak bu darbe yapıldı? chp, akp, mhp içerisinde kimler var."

    "yenikapı sahnesi adeta günah çıkarma sahnesine dönüşmüştür. adil bir soruşturma olsun kimler desteklemişse ortaya çıksın. tabi ki hdp orada olmaz çünkü darbenin yanından yöresinden bir tek geçmeyen hdp'dir. cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı adayını kim önerdi? çıkın açıklayın. bir gece aniden rüyanıza mı geldi yoksa. hdp fetö ile işbirliği yaptı diye söylemlerde bulunuyorlar. üçü de fethullah ile kanka olmuşken bir tek temiz kalan hdp'yi suçluyorlar. "öz eleştiri vereceklerine hatalarının üzerini bayrakla örtmeye çalıştılar. elbette toplum bir araya gelmeyi çok özledi. tartışmadan, kavgadan bıkmışlar. bu saygı değer bir tutumdur. sahte yüzler, maskelilerin ilkesiz uzlaşması vardır yenikapı sahnesinde. oradan uzlaşma ve barış çıkmaz. keşke bizi şaşırtacak mahcup edecek bir uzlaşı çıksaydı. biz yine alkışlardık. ama yenikapı bunu yaratamamıştır. toplum bu konuda destek vermiştir, her yer de bunu haykırmıştır. ama partiler bunu fırsata çevirip heba ettiler. hdp mevcut durumda hiçbir şey olmamış gibi, bunlar gerçekleşmemiş gibi davranamaz."

    "biz her şeyi birbirimize karşı bir rest ve koz olarak kullanalım demiyoruz. ama onlarla yüzleşelim. efendim birileri demiş ki 'hdp burada olsaydı halka şehitlerimize hesap veremezdi' diyor. evet hdp orada olsaydı ceylan'ın gözlerine bakamazdı, 74 gündür kayıp olan hurşit külter'e hesap veremezdi. hdp bunları unutup tabi ki yenikapı'ya gidemezdi. şırnak'ı hakkari'yi, cizre'yi, sur'u, yakılmış yıkılmış kentlerimizi, fethullah gülen ile el ele vererek yaptıklarınızı unutarak tabi ki yenikapı'ya gidemezdi. ve elbette tabi ki hdp bu fotoğrafta bu ittifakta olamaz."

  • neden entry silmektense hesap kapatmıyorsunuz

  • ekşi direniş

    eksi sozluk teknoloji bilisim ltd sti'nin yeni markasi. kisa sure sonra yayina girecek web adresi uzerinden erisilebilecek.

    uzun suredir arkadaslarla uzerinde calisiyorduk, begeneceginizden eminiz. nitelikli icerigin yayginlasmasi adina verimli bi calisma olacagi simdiden belli.

    soyle yapacagiz; sozluk'un tasariminda yapilan guncelleme ve eksi sozluk sozlesmesinde yapilan iyilestirme sonrasi yayina gecen eksi seyler'e tepki olarak entrylerini silen yazarlarin sildikleri entryler ve eksi seyler bunyesinde yer almasina musade edilmeyen entryler burada paylasilacak. uzun suren asamalardan gecerek sozlesmeye ek protokol yaptik. boylece entrysini baska yerde kullanamadigimiz kimse kalmayacak, kimse magdur olmayacak. ıtiraf etmek gerekirse tepkilere kayitsiz kalamadik, aklimiza bu geldi, yaptik. eksi sozluk olarak tabii ki bu seviyede de hizmeti en saglikli sekilde sunmaliydik.

    neyse iki kategori dusunuyoruz:

    1) dunun silinen en begenilen entryleri
    2) eksi seyler'de paylasilmasina izin verilmeyen en begenilen entryler.

    alintilanan iceriklerde asla degisiklik yapilmayacak. katiyyen icerige mudahale edilmeyecek sadece iditiryil dikinislir olacak.

    biz yaparken cok keyif aldik.yillardir gelistirdigimiz bir projeydi.

    ıleride arama motoru kurmayi, dizi sitesi yayina sokmayi, album cikarmayi, varsa gunlugunuze bi goz atmayi (yoksa da lutfen bize yazin) dusunuyoruz. bu konularda geri bildirimlerinizi degerlendirecegiz. tesekkurler.

  • berna yılmaz

    başlığı başından okuyun. 2010'da erdoğan'ın bir konuşması sırasında parasız eğitim istiyoruz pankartı açtıktan sonra yaşadıkları kadını nereden nereye sürüklemiş. hak mücadelesinin şiddetle bastırılması gerek bireysel gerek örgütlü şiddete yol açıyor diye bar bar bağıran sosyal bilimler literatürüne merhalesi ışık yılı olan faşistse, yılmaz'ın yaşadıklarıyla silahlı saldırıya kalkışmasının alakası olduğunu "sanmıyor". siz sosyal bilimlerin konusu değilsiniz, siyaset teorileri sizi açıklamaz. psikiyatrik vakasınız siz.

  • 2 bin muhalifin türkiye'den suriye'ye geçmesi

    ne muhalifi amk bayagi bildigin sapik selefi islamci cetesi bunlar. kestigi kafayla top oynamiyor, yaktigi siiyi aleviyi videoya cekmiyor diye bunlar gibi sapik cihadcilar 'muhalif' oluverdi. ha siktirin ordan.

  • 13 şubat 2016 tsk'nın ypg'yi vurması

    ilk defa olmuyor ancak yine bir gün olacağı kesindi. aylardır "terörist pyd" diye ciyaklayan akp iktidarı eninde sonunda pyd'nin islamcıları süpürdüğü bir yerde dişini göstermeyi deneyecekti. pyd'nin yönetim yerlerine ve ypg/ypj'nin komuta merkezlerine saldırması, örgütün kazandığı uluslararası destekten sonra mümkün olmayacağından, akp iktidarının beslemesi radikal islamcı sapıkların kaybettiği kritik ikmal yollarının açılması için saldırı cazip gelmiş. bu sırada gelen açıklamalara da dikkat etmek lazım. ulusal güvenlik'ten bir anda "angajman kurallarına" kayıştaki o estetik incelik takdire şayan. malumumuz, haziran seçimleri öncesi suriye'ye 4 adam gönderip tr'ye 8 füze attırırım skandalı kamuya açıldığında ayağa kalkan akp karşıtı kitle, hdp mitinginin bombalanmasıyla başlayıp şiddetli şehir çatışmalarına evrilen akış içerisinde birden kürt düşmanlığını hatırlayıverdi. kobani düştü düşecek diye adeta ışid galibiyeti muştulayanları dinleyip katliam beklentisinin ufukta göründüğünü fark eden azılı türk milliyetçilerinin kürde hıncı sevince dönüşürken, bugün de göz göre göre suriye bataklığına çekilen ülkenin ilk hedefi kürtler olunca neye bulaştırıldığımızı unutuveriyorlar. akp'nin suriye savaşına fiilen dahil olarak ırkçı-mezhepçi politikasını askeri müdahale ve işgalcilikçe taçlandırma hevesinde itiraz etmesi kuvvetle muhtemel milliyetçilerin ağzına çalınan bir parmak balın adı da her zaman olduğu gibi "terörle mücadele" oluveriyor. akp, suriye'ye müdahaleciliğini, lojistik ve istihbari hamlelerden fiili çatışmaya doğru kaydırırken ülke içinde tedirginlikten ziyade "sevinç" olmasının yegane temeli budur.

    vahhabi sapıklığıyla, cihadist/selefi psikopatlığını desteklemek tabii ki ortadoğu'da rol model (!) olan seküler yönetime sahip müslüman ülkenin yapması gereken bir şey. yıllarca türkiye iran olmasın teranesi okuyan insanlığın kızamığı milliyetçiler de, arada kürtleri "temizleriz" sevinciyle mezhepçilik dahil her türlü ayrımcılığın kendi ülkesinde hortlamasını tali görmüş olacak ki, zinisim adnikraf ninekilhet çekegeldiği günleri unutmuş, daha dün başkentinde patlayıp yüzden fazla insanı katleden radikal islamcıların ikmal yollarını açık tutarak perişanlığına katkı verdiği sınır komşusunun içsavaşına doğrudan müdahil olmanın mutluluğunu şimdiden yaşar hale geldiler. haa, ama tabii, radikal islamcıların ankara'da ve suruç'ta katlettiği insanlar kürttü, kürtçüydü, solcuydu, "teröristti" doğru mudur?

  • cizre'de öldürülen meral bebek

    iki entryden alıntı vereceğim, arsızlığı, yüzsüzlüğü teşhir etmiş olayım:

    "biz insani hasletlerimizi kaybetmedik. bu çocuğu bir türk devlet görevlisinin öldürdüğünü kanıtlayın, bunun bilinçli, sistematik bir organizasyon tarafından yapıldığını kanıtlayın, ben, yıllarca sözlükte pkk terörüne karşı insanları bilinçlendirmek için yazan çizen ben, özür dilemeye hazırım.

    bizler, türk milliyetçisiyiz, canavar değiliz. pkk'lı mankurtlaşmış teröristler gibi duygularından arındırılmış ölüm robotları değiliz. son pkk'lı teröristin de öldürülerek etkisiz hale getirilmesi için canımı vermem gerekiyor ise gözümü kırpmadan canımı verecek bir insan olarak söylüyorum bu sözleri. "(bkz: #57239573)

    aynı eleman, "insani hasletlerini kaybetmediğini" öldürülmüş bir çocuğun arkasından, çocuk da kürt olduğu için, "türk milliyetçisi" olduğunu vurgulayarak yazan aynı eleman ha, bundan 3-5 ay önce cizre'de çoluk çocuk öldürülürken bak ne yazıyordu:

    "..ve evet anlamayacağız sizi, zira siz yıllardır bizi hiç anlamadınız, devlete karşıyız dediniz, türk insanını katlettiniz. evet ümidinizi kesin. acınız acımız değil, ölünüz ölümüz değil, ve en önemlisi siz de bizim kardeşimiz değilsiniz."
    (bkz: #54682590)

    insani haslet. canavar. türk milliyetçisi. bir daha cümle içinde kullanalım şimdi.

  • arpad

    "örgütüyle" ekşi sözlük pkk'lıdır diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışıp tiyatrosunu kendi apartmanından dahi dışarıya çıkartamadığını hatırlatmak lazım galiba bu elemana ki "dezenformasyon" filan diye zırvalamasın. insan hakları düşmanı tipleri toplayıp başak purut gibi bi adamı neredeyse kandil'de militanmış gibi sunmaya kalkıştığını ibretle izledik burada. sonra gel buraya dezenformasyon diye zırla.

    bu tipler atıldığında, sebebini sorgulayan, ipe sapa gelmez gerekçeyi ifşa eden benim, ne düşünüyorlar, ne savunuyorlar tek bir yerde dahi hesaba katmadım. maval okumasın kimse.

    eteğine yapışıp gezen tipler herhalde elemanın has ırkçı olduğundan habersiz değil. kamufle etmeye kalkışıp beceremediği rumuzun kendisine ait olduğunu vatana millete duyururken "mert" ama zırt pırt şiir diye berbat manzumelerini paylaştığı atsız'ın yaptığını yapmasını beklersiniz değil mi? yazsana ırkçıyım diye de dümnya alem civanmert görsün. yer mi?

    üç beş kürt öldürmek için heveslenen: https://twitter.com/…slan/status/643692954025074688

    namlı katilleri, hitler'e atfedilen sözlerle hatırlatarak soykırım "espirileri" yapabilen: https://twitter.com/…slan/status/644084054581751808 (çağır gelsin madonna gebeşi de okusun aggressive humor teranesini)

    7-8 eylül günleri memleketin her yerinde kürt diye insanlar dövülür, dükkanları yakılır, kitapçılar, parti binaları kundaklanırken "layıklarını buluyorlar" diyebilen: https://twitter.com/…slan/status/641366773753708544

    linççi, kundakçı faşist sürüleri sokakta kürt avlarken olan biteni "üç tane provokasyon" diye niteleyen: https://twitter.com/…slan/status/641370721952919552

    ermeni soykırımına nazire yapıp kürtleri süngüyle hazar'a dökeceksin çekmekten imtina etmeyen: https://twitter.com/…slan/status/641208727119527936

    basılmadık binası kalmamış hdp'ye saldıran kitleye katılmaya hevesli, teşvik edici: https://twitter.com/…slan/status/640864995299995649

    dezenformasyon diye maval okurken, erdoğan'ın ajana çevirdiği insanların sıktığı yalanın en alasını devam ettiren: https://twitter.com/…slan/status/640863909872828416
    (al doğrusu: http://www.radikal.com.tr/…gozaltina_alindi-1429515)

    bir tipten bahsediyoruz. hakikaten kimlerle ve neyle muhatap olduğunuzun en ala örneği. hakkaten laf anlatmanın imkanı yok. sen otur ırkçının halkla ilişkiler sorumlusu gibi "abi bokunuzu yiyim okuyun ya" diye linklerini ver, ırkçılığı yayma enstitüsü gibi çalışan elemanı ota boka destekle, sonra laf anlatamıyoruz. doğrudur anlatamazsın. yok öyle bi kapasiten çünkü.

  • buzluktaki naaş cizre'de değil filistin'de yalanı

    sabah gazetesi ve sabah gazetesini kaynak olarak kullanan çapsızların alçaklığıdır. sabah'a göre, cizre'de öldürülen cemile çağırga isimli 10 yaşındaki çocuğun buzluğa konmuş naaşını gösteren fotoğraflar filistin'de gerçekleşen bir cinayetin ardından çekilmiştir. sabah, buna delil olarak http://www.sabah.com.tr/…-oldurulen-cocugu-kullandi linkindeki "haberi" yayınlamıştır.

    oysa merhumenin buzluğa konmuş fotoğrafı olarak radikal, t24, cumhuriyet gibi yayın organlarının haberlerinde bambaşka fotoğraflar kullanılmıştır. yani dün filistin'de olan, bugün cizre'de gerçekleşmiştir ve sabah denen şey bunu inkar etmek için bambaşka fotoğraflarla "haber" yaymıştır.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…labinda_saklandi.html
    http://www.radikal.com.tr/…urucuda_saklandi-1430038
    http://t24.com.tr/…izin-cikti-ve-morga-kondu,308942

    çocuğun naaşının evde ailesiyle çekilmiş fotoğarfları, cenazenin taşınma anını gösteren kareler, buzluğa yerleştirilmiş halleri fotoğraflanmış ve haberleştirilmiştir. sabah denen şey ise, bambaşka bir fotoğraf kullanarak aklı sıra cemile çağırga'nın ve ailesinin başına gelenin gerçek olmadığını iddia etmiştir.

    sabah'taki fotoğraf: http://i.sabah.com.tr/…2015/09/10/1441912270806.jpg

    gerçek fotoğraflar:

    http://t24.com.tr/…292192_3125605648212877426_n.jpg
    http://t24.com.tr/…297292191_7022965263262513_n.jpg
    http://i.radikal.com.tr/…8/201509080835_cemıle4.jpg
    http://t24.com.tr/…30625521_61830944583408503_n.jpg
    http://t24.com.tr/…358854_7792681141967957617_n.jpg
    http://t24.com.tr/…292184_1301749013891373589_n.jpg
    http://t24.com.tr/…64258845_44111314944475480_n.jpg

    bu da haberin asıl kaynağı olan hürbakış: http://hurbakis.net/…n-cizrede-derin-dondurucudaydi

    sözlükteki birtakım zerzevat ise, sabah'ın alçakça yalanını (bkz: cizrede buzdolabındaki cesedin filistinden çıkması) başlığıyla sözlüğe taşıyıp devam ettirmektedir.

    bu arada sabah ve buradaki maşaları, filistin'de ne olduysa bugün de cizre'de olduğunu "istemeden" ispat etmektedir.

    bahsettiğim, yalan olmadığını ispatlamaya çalıştığım şeye bak. ailesinin, 10 yaşında bir çocuğun cesedini, kokmasın diye evlerindeki derin dondurucuya koyması. bunun hem filistin'de hem bugün cizre'de gerçekleşmesi. inandırmakla yükümlü olduğumuz şeye bak. çocuk cesedi buzluğa tıkılmak zorunda kaldı mı kalmadı mı? ailesi aynı evde çocuklarının buzluktaki cesediyle uyudu mu uyumadı mı? onlarca haber sitesi, bir sürü fotoğraf, bir yığın teyit. insanı gerçek olduğunu ispatlamaya zorladığınız, hakkında alçakça yalanlar attığınız şeye bakın.

    allah sizin bin türlü belanızı versin. cehenneminiz bu dünya olsun.

  • cizre'de tek bir sivil kayıp yok

    davutoğlu'nun müjdesi: http://www.diken.com.tr/…i-gerektigi-zaman-bitecek/

    demek ki sosyal medya faşisti haklı, davutoğlu'nun sosyal medya faşistiyle ortaklaştığı asgari bir düzlem var; bunların tamamı örgüt üyesi silahlı militan:

    baran çağlı (yaş 7, başından tek kurşunla vuruldu. babası, çocuğu bakkala gönderdiğini söyledi): http://www.diken.com.tr/…var-degil-kursun-oldurmus/

    emin yanaş (yaş 10, akrabalarıyla araçtayken başından kurşunla vuruldu. savcı dayısına "bu çocuğun kafasını ezmişsiniz" dedi): http://tihv.org.tr/…ploads/2015/09/cİzre-raporu.pdf

    eyüp ergen (yaş 30, sağlıkçı, aracındayken başından vuruldu. abisi, ateş açanların zırhlı araç ve güvenlikçilerin konuşlandığı kulübe olduğunu söyledi. ergen'in vurulduğu araç, aynı akşam yakıldı): http://tihv.org.tr/…ploads/2015/09/cİzre-raporu.pdf

    mesut sanrı (yaş 39, dedaş görevlisi. tek kurşunla sırtından vuruldu. dayısı, keskin nişancı ateşinde öldüğünü duyduklarını söyledi)
    http://tihv.org.tr/…ploads/2015/09/cİzre-raporu.pdf

    cemile çağırga (yaş 10. evinin önünde oynarken açılan ateşle vuruldu. sokağa çıkma yasağı yüzünden cenazesinin defnedilmesine izin verilmedi. cenazesi, ailesinin evinde buzlukta bekletilmek zorunda kaldı: http://www.radikal.com.tr/…urucuda_saklandi-1430038

    meryem süne (yaş 53. 7 çocuk annesi. şarapnel isabetiyle öldü. cenazesinin defnine izin verilmedi. naaşı iki gün tavuk deposunnda bekletildi): http://www.radikal.com.tr/…sunda_bekletildi-1431603

    ilk aklıma gelenler bunlar.

    davutoğlu'nun cizre "sicili", son 15 gün ile sınırlı değil. nihat kazanhan adlı çocuk başından vurulduğunda davutoğlu şunları söylemişti:

    "burada net olarak ifade etmek istiyorum; bunun, herhangi bir şekilde emniyet görevlilerimizin kurşunlarıyla öldürülmesi söz konusu değil. orada ne fiili bir müdahale ne de gaz kullanımı söz konusu oldu" http://t24.com.tr/…da-bulundugu-ortaya-cikti,285513

    eminyet, çocuğun vurulduğu silahın envanterlerinde olmadığını söylemişti. sonra ne mi oldu? buyur bu oldu:

    "nihat kazanhan isimli çocuğun, 14 ocak günü cizre’de zırhlı polis aracından açılan ateşle öldürülmesine ilişkin olarak biri tutuklu 5 polisin yargılandığı davanın görülmesine bugün devam edildi. evrensel gazetesinden beyar özalp’ın haberine göre, sanık polislerden h.v., ifadesinde, nihat kazanhan’ın ölümünün ardından olayla ilgili bazı delilleri amirlerinin isteğiyle gizlediklerini söyledi. "
    http://www.radikal.com.tr/…matiyla_gizledik-1352614

  • arpad

    milliyetçiler gerçekten akıl hastası. adam uçurulma gerekçesine filan bakmıyor, esas ne döndüğü umrunda değil. "bunları uçurdunuz, onları niye uçurmuyorsunuz" çekiyor. yani esasen türk milliyetçileri gibi kürt milliyetçileri, "pkklılar" filan da uçsa sorun kalmayacak? olm siz hiç mi yontulmadınız, odun musunuz kütük müsünüz, ağaç mısınız?

    arpad, diğer bazı yazarların, bir kaç başlıkta yazdığı şeyleri tepki olarak yazmıştı. sözlük yönetimini "pkk sempatizanı" olarak tanımlayan bu entrylerdeki gibi "sözlük yönetimi pkk sempatizanıdır" tarzı bir şey yazıp, "onları bu sebeple uçurduysanız, beni de uçurun" yazmıştı. hemen ardından hem arpad rumuzlu hesabı hem de bahadirhandincaslan rumuzlu hesabı kapatıldı.

    arpad'ın yaptığı esasen, doğu perinçek'in gidip isviçre'de "ermeni soykırımı yoktur" demesine benzetilebilir. analoji kusurlu da sen şimdi orasına takılma, bağlayacam.

    perinçek, ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayıldığı ülkeye özellikle gidip, bilerek bunu söylemiş ve yargılanmıştı: (bkz: 28 ocak 2015 doğu perinçek strazburg davası). kendi firikirlerimi bir kenara koyarak söyleyeyim, kimilerine göre bu bir "düşünce özgürlüğü" davasıydı. doğru mudur değil midir orasını sallayın. peki ne diye perinçek'e bağladım? eski perinçek sempatizanı/savunucusu/hayranı belki yaptığından utanır diye: (bkz: doğu perinçek/@kanzuk) (allahım okudum yine gülüyorum, derin devletle en çok mücadele eden perinçek imiş vay ya. koyayım mı len bekaa vadisinden fotoları? ekleyeyim mi gezmiş ve arkadaşlarının idamına onay veren vatan partisi "adayının" adını?)

    bu ne saçmalıktır? elemanın teki kalkıp "x pkk sempatizanıdır" deyince hakikaten öyle mi olunuyor? 100 küsür bin yazarın olduğu yerde hepi topu 15-20 kişi, yönetiminin "duygularını incitecek" bir görüşü savundu diye birden "zararlı" mı oluyorlar? başka ne gibi görüşler "zararlı" oluyor? buna kim nasıl karar veriyor? medyaya çıkıp basın özgürlüğü, ifade hürriyeti nutukları atarken bir taraftan da kişileri sırf görüşlerini ifade ettiler diye "moderasyona itham, sözlük yönetimine itham, kanzuk'a iftira" gibi tamamen öznel gerekçelerle atmak ifade hürriyetinin neresiyle bağdaşıyor? akp'nin "özgürlük" anlayışı gibi kısıtlayıcı bir çerçeve midir özgürlük? hadi onu da geçtim, bana pkk'lı dediyey :(( diye insanları sepetlediğinizde bu fikri, intibayı güçlendirdiğinizin farkında bile değil misiniz lan? vallahi neresinden baksan ahmakça. sözlük tarihinin en keskin barbarlıklarından biridir bu olan. eskiden sözlük moderasyonunda keyfiyet sözkonusu olduğunda ortalı kayağa kalkardı. şimdi yaprak kımıldamıyor. bu kitleyi el birliğiyle yarattılar. şimdi nispeten makul, iyi niyetli olan ssg gidince, iyice zıvanadan çıktılar. seçim geliyor, gene düzenlersiniz bir tane chp ask me anything panayırı, unutulur gider di mi? yasakçı, sansürcü, üç satır saçmalığa dahi tahammülü olmayan bir yer olup çıkarken gene basın özgürlüğü nutukları atarsınız di mi?

    oğlum siz şaka mısınız? sizin silahlı örgüt sempatizanı olduğunuza, kim inanır lan bu ibibiklerden başka? allahın günü ırkçı-ayrımcı entryleri döşeyenler, nefret suçu içeren yazılar "günün en beğenilenleri"ne giriyor burada. sempatizanlık iddiasına gülüp geçecek olgunluğunuz, kapasiteniz, vizyonunuz yok mu sizin?

    kanzuk'a hakaret yasak ırka cemaate hakaret serbest? * artık bu denli mi raydan çıktınız?

  • hdp'nin 8 ay önce akp'nin kucağında olduğu gerçeği

    öyle bir gerçektir ki akp ve erdoğan, hdp barajı geçip akp'yi tek başına iktidardan edince zıvanadan çıkmış ve tüm gücünü hdp'yi derdest etme amacıyla kullanmaya başlamıştır. öyle bir gerçektir ki, erdoğan, hdp'nin siyasal başarısı sebebiyle başkanlık rüyalarına veda etmiştir. öyle bir gerçektir ki, hdp'nin son iki seçimdeki yükselişiyle akp, 12 yıllık saltanatının sonuna gelmiş, türkiye'yi ilk defa seçimlerin yenilenmesiyle karşı karşıya bırakmayı göze alarak çatışma ortamının yeniden doğmasına sebep olacak, müzakereleri fiilen bitirmeyi tercih etmiştir. öyle bir gerçektir ki, bir tarafta seni başkan yaptırmayacağız diyen hdp dururken diğer taraftan baykal'ın erdoğan ile görüşmesi ve mhp'nin takındığı tavır sebebiyle akp önce meclis başkanlığını kazanarak moral bulmuş, ardından akp'siz alternatiflerin daha ilk günden tükenmesi sebebiyle türkiye yine akp'nin dahil olduğu bir koalisyona muhtaç kalmıştır. insiyatif akp'den alınmışken, baykal ve özellikle mhp'nin oyunlarıyla tekrar akp "tek çare" olarak sunulabilmiştir.

    öyle bir gerçektir ki, neredeyse tüm akp'li siyasetçiler hdp'yi lanetlerken "akp-hdp ittifak yapacak" diyen sığırlar mı ararsınız, "hdp barajı geçemeyeceğini bile bile seçime parti olarak giriyor, öcalan çıkacak, erdoğan başkan olacak" çeken denyolar mı ararsınız, ne ararsanız türetmiştir.

  • 26 ağustos 2015 davutoğlu'nun bakanlık teklifleri

    süpriz bir hamle ile bağımsız recep tayyip erdoğan'a başbakan olması teklif edilmiş ancak kendisi, hükümette bulunmam doğru olmaz ben başkomutanım deyip reddetmiş.

  • erken seçimde hdp'ye oy vermek

    7 haziran seçiminden önce "derin" analizler döşeyerek neden hdp'ye oy verilmemesi gerektiğini, hdp'nin akp ile işbirliğine girme ihtimalinin ne kadar kuvvetli olduğunu, "reel siyasetin" kaçınılmaz sonucu olarak hdp'nin akp ile koalisyon yapacağını (hatta yaparken başkanlık sistemine onay vereceğini) iddia eden, hatta hdp'nin barajı geçemeyeceğini bildiği halde seçime parti olarak girerek akp'nin anaysayı değiştirecek çoğunluğu almasını sağlayacağını ima eden kereste, şimdi de durmadan hdp-pkk arasındaki tarihsel-toplumsal bağlara "dikkat çekiyor". cin ali seçim propagandasına başladı. yalnız bundan sonra entryleri saygı duruşuyla açalım, istiklal marşıyla kapatalım. malum hassas bir dönemdeyiz.

  • 28 temmuz 2015 selahattin demirtaş açıklaması

    hdp grup konuşması esasen.

    "halkların demokratik partisi (hdp) eş genel başkanı selahattin demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu.

    demirtaş, “dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. siz var mısınız? haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım” dedi.

    demirtaş’ın konuşmalarından satır başları şöyle:

    mhp’ye eleştiri

    “hani bilal’i istiyordunuz? bak bilal’i alamadınız, hilali verdiniz.”

    “bize ‘terörist’ diye seslenenler bizzat bu ülkeyi ateşe atmışlardır. pkk ile barış yapmış bir türkiye, pkk silahlı tehdidinden çıkmış bir türkiye nasıl nefes alırdı bir düşünün. bunlar ahlakende doğru, toplumsal olarak da yapılabilirlerdi. yapmadılar, çünkü ‘400 vekile ihtiyacımız var’ diyorlardı. ‘verin huzur içinde yaşayın’ diyorlardı.

    biz barajı aştığımızda nasıl çılgınlıklarla karşılaşacağımızı biliyorduk. diyarbakır, adana, mersin saldırıları, diyadin saldırıları bunların hepsi çılgınlıkların başlangıcı.”

    ‘vatan savunması değil, saray savunması’

    “evladı askerde olan, polis anneleri… bunların hepsi bizim de evlatlarımız. anneler babalar bilmelidir bu evlatları vatan savunması için ölüme göndermiyorlar, saray savunması için gönderiyorlar. vatanımız ortak vatansa, hep beraber el ele savunalım. bunu 1071’de de yaptık, sonrada şimdi yine yapalım. ama kimse şimdi bir partinin çıkarı, hele hele bir kişinin çıkarı için savaşmamızı istemesin. sizler de ana babasınız, onları bir sarayın çıkarına kurban etmeyelim. ortada bir vatan sorunu yok, ortada bir sarayın savunulması sorunu var.”

    ‘suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür’

    “cenazeler maalesef geliyor, dağdan, kasabadan geliyor, camiden, cemevinden kalkıyor. oyun öylesine kurulmuş ki, pkk’liler ölecek, askerler ölecek ve bütün bunların sorumlusu hdp’de olacak. tüm bunlar kurdukları kirli örgütün, gladyonun yaptığı şey. bu devleti de kullanıyor, kendi özel örgütü var, bütçesi, parası var. örtülü örgütü de var.

    istihbarat doğrudan kendisine akıyor, özel bilgiler ona akıyor, ona bağlı özel yargı, medya, kirli savaş, sosyal medya trolleri var. bunların hepsini devreye sokuyor. gençliğe, sendikalara baskınlar, hdp’ye komplo. bunun startı suruç’ta verildi. suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür. ışid’in içerisine önceden sokulmuş ya da hizmet eden bir zavallı, türkiye’nin 31 gencini katletti.”

    ‘suruç saldırısında 4 mesaj’

    “suruç’taki saldırı ile 4 mesaj verildi. birinci mesaj gençlereydi. ‘rojava devrimi ile kobane ile hdp etrafından kenetlenirseniz ‘sizi paramparça ederiz’ dediler.

    türkiye toplumuna seslenildi: ‘hdp ile devam ederseniz paramparça ederiz’.

    hdp’ye seslenildi, ‘böyle devam ederseniz sizi paramparça ederiz.’

    kendilerini ışid mağduru haline getirdiler. ışid mağduru oldu ya, ama kendisi tek bir aileyi arayıp başsağlığı dilemedi.”

    ‘türkiye toplumu sesini yükseltmezse tezgah sürecek’

    “tezgah çok açık, türkiye toplumu bu açık tablo karşısında tavır koyamazsa, sesini barıştan yana yükseltme cesaretini gösteremezse bu kirli tezgah sürecek. ama hep birlikte ‘biz sana savaş yaptırmayacağız’ dersek, ‘derhal iki taraflı ateşkes yapılsın, biz evlatlarımızı yerde bulmadık, sizin saray saltanatınız için doğurmadık dersek’ değişir. onların derdi oydur oy. oylarının düştüğünü görürlerse, değişirler.

    bu ülkenin cumhurbaşkanı pkk’nin silahsızlanmasını engellemiştir, önlemiştir.”

    ‘bize saldıranlara bakın, gerçekleri göreceksiniz’

    “hdp bu ülke için büyük bir şanstır, ortadoğu’daki barış için büyük bir şanstır. bize saldıranlara bir bakın. bütün gerçekleri daha iyi göreceksiniz. demokrasiden söz edenlere, ileri demokrasi diyenlere bir bakın. gazi cemevi’nde bir genç kadının cenazesi kaldırılmadı. ibadethaneyi adeta ayaklar altına alırcasına insanlara saldırıldı. 13 cenaze habur sınır kapısı’ndan alınmıyor. kobane’de onuruyla direnmiş, o sizin tecavüz çetelerine karşı savaşan gençlerin cenazeleri. urfa’da 60 kişi gözaltına alındı. bir genç açık araziye götürülmüş, boğazına torba geçirmişler ve ‘biz ışid’iz demişler’, mezar kazdırmışlar. bunlar 90’larda değil, geçen hafta yaşandı. akp iktidarı döneminde, ileri demokrasi safsatasında.

    ‘el ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla, bir gün kadın…’

    “biz el ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla bir gün kadınların cenazelerini kaldıracağız. omuzlarımızda cenazelerin ağırlığı, onlar saltanatlarını sürdürecek.

    aklın yolu birdir. eğer biz halkımıza barış sözü verdiysek, bunun gereğini yerine getireceğiz. vicdanlarımız, halk, siyasi ahlakımız bize bunu emrediyor. ne olursa olsun barış dilinden taviz vermeyeceğiz. kışkırtacaklar, tahrik edecekler ama asla taviz vermeyeceğiz.”

    dokunulmazlıkların kaldırılması

    “13 yıldır millet diyenler, bugün darbe hükümeti kurmaya çalışıyor.

    7 haziran’dan sonra recep tayyip erdoğan darbesi yapılmıştır, şu an sivil cunta rejimi vardır.

    hep birlikte “sana savaş yaptırmayacağız” dersek biter. oy kaybettirdiğini görürse vazgeçer. yaşamları oydur”

    parti kapatma

    “partileri halk açar, halk kapatır. bugün bize yüzde 13 oy vermiş olanlar yarın yüzde 1 de verebilir, saygı duyarız, partimizi kapatılmış sayarız. dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. siz var mısınız? haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım

    bizim korkacak çekinecek bir şeyimiz yok. çalmadık, çıpmadık, öldürmedik, ihanet etmedik, neysek ortadayız. yargı senin emrinde, buna rağmen, haydi 550 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıralım. kendi dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasına evet oyu kullanacağız. sizden korkan sizin gibi olsun. azrailin can dağıttığını nerde gördük ki zaten?

    biz halkımıza bel bağladık, halkımıza umut bağladık.”

    ‘bedeli neyse biz ödeyeceğiz’

    “zorlu bir süreç bizi bekliyor. biz görev insanıyız, dava insanlarıyız. eğer inançlarımız, değerlerimiz doğrultusunda birbirimize kenetlenerek, sokaktan, tarladan, fabrikadan birbirimize inanarak barış için mücadele edersek değişeceğiz. asla gözlerimizde tereddüt görmeyecekler. değil diz çökmek, göz kırptığımızı dahi görmeyecekler. aramızda, ermeniler, süryaniler, araplar, türkler, kürtler, kadınlar, gençler, akademisyenler var. türkiye toplumu neyse bizi o oluşturuyor.

    ‘türkiye’yi akp ve saray cuntasından kurtaracağız’

    “bedeli neyse biz ödeyeceğiz, halkımıza bedel ödetilmesine izin vermeyeceğiz. biz ne dağdakinin ne de polisin, askerin öldürülmesine izin vermeyeceğiz. bedel ödemek için halkımızdan güç aldık.

    türkiye’nin barış mücadelesi, özgür yarınları kazanacak. yeter ki nasıl bir duyu ile hdp etrafında birleştiğimizi unutmayalım. dik duracağız. türkiye’yi akp cuntasından, saray cuntasından kurtaracağız. onları durduracağız.

    biz, sana bu ülkede savaş yaptırmayacağız.”

    http://www.imctv.com.tr/…si-icin-dilekce-verecegiz/

  • 23 temmuz 2015 penguen kapağı

    ışid saldırısında 32 tane insan ölüyor, dergi bunu kapağına taşıyor ve "terör yanlısı" oluyor. o nasıl şey lan? ışid militanı mısınız olm siz?

  • venüs

    venüs, iç güneş sistemindeki diğer kayalık gezegenlere göre dünya'ya en çok benzeyen ama diğer taraftan epey farklı özellikleri olan yalancı ikizimiz. neredeyse dünya boyutlarında ve ağırlığında, güneş'e azıcık daha yakın olmasına rağmen yaşanabilir alanda, yüzey alanı, hacmi, kütlesi ve haliyle kütleçekimi neredeyse dünya'nınki kadar olan venüs'te yaşam olabileceği uzun süre savlandı.

    ancak gezegenin atmosfer koşulları ve korkunç boyutlara erişmiş sera ortamıyla 450 derece santigrad civarındaki ortalama sıcaklığı keşfedildikten sonra, cehennemvari özellikleri sebebiyle bu teoriler bir anda söndü.

    venüs, güneş sisteminde, kendi ekseni etrafında en yavaş dönen gezegen ve ekseni etrafındaki dönüşünü diğer gezegenlerin aksine saat yönünde tamamlıyor. kendi ekseni etrafında dönüşü yaklaşık 243 dünya günü sürüyor. güneş etrafındaki turu ise bundan 20 gün kadar daha az. yani gezegen kendi etrafından aheste dönerken tam anlamıyla yıllar geçiyor; venüs'te bir gün, bir yıldan uzun sürüyor.

    güneş sistemindeki pluto, venüs ve uranüs hariç tüm gezegenler, kutuplarından bakıldığını varsayarsak kendi eksenleri etrafında saat yönünün aksine dönerler. aynı şekilde tüm gezegenler güneş etrafındaki yörüngelerini saat yönünün aksi yönünde tamamlarlar. güneş de kendi ekseni etrafında yine saat yönünün aksi yönünde döner. hatta güneş sistemindeki (asteroid kuşağı, kuiper kuşağı vs.) cisimlerin %99'u güneş etrafındaki yörüngelerini güneş ile aynı yönde, saat yönünün aksine dönerler.

    bu durumun bir tesadüften ziyade, güneş sisteminin doğduğu toz bulutunun hareketiyle doğrudan alakalı olduğu tahmin edilmekte. en basit ve gerçekçi açıklama bu. güneşimizi ve güneş sistemimizi oluşturan gaz ve toz bulutu, çökmeye başladığında saat yönünün aksi yönünde dönüyordu, güneş oluştuktan sonra bu yönde dönmeye başladı ve etrafındaki materyal bulutu da aynı yönü takip etti.

    venüs'ün ters yönde dönüşüne getirilen açıklamalar çeşitli olsa da kesin kanıt bulmak mümkün olmadığından teoriler çeşitli. birazdan bunlara değineceğim ama önce venüs'ün diğer bir iki "tuhaflığından" bahsedeyim.

    güneş sistemindeki gezegenlerin merkür ve venüs hariç hepsinin, hatta cüce gezegen olarak sınıflandırılan pluto'nun bile bir ay'ı, bir uydusu vardır. merkür, görece küçük kütlesi ve güneş'e yakınlığı sebebiyle bir uyduya sahip değil gibi görünüyor. eğer gezegenin yörüngesinde bir uydu oturmuşsa bile, güneş'in kütlesi bu yörüngeyi bozmuş ve uyduyu yutmuş veya gezegene düşürmüş olabilir. venüs'te ise durum biraz daha farklı zira kütlesi ve güneş'e mesafesi, güneş'in merkür'e etkilerine sebep olacak kadar zorlu değil.

    dünya ile fiziksel olarak bu denli benzer bir gezegenin, güneş sistemi oluşurken veya biraz daha geç evrelerinde kütleçekimiyle bir ay yakalayamamış, etraftaki toz bulutundan bir uydu oluşturamamış olması gerçek manasında tuhaftır. benzer özellikleri taşıyan nesnelerin benzer davranışlar göstermesi beklenir. fakat venüs, dünya'ya ne denli benzerse benzesin, günümüzde uydu sahibi bir gezegen değil.

    ikizimizin bir diğer "tuhaflığı" ise, tıpkı kendi ekseni etrafında venüs gibi saat yönünde dönen pluto ve uranüs'e benzer şekilde çok büyük bir eksen eğikliğine sahip olmasıdır. şurada eksen eğikliğine ait açıları görebilirsiniz: https://en.wikipedia.org/…jects_of_the_solar_system

    venüs'ün ekseni, 177 derecelik bir eğikliğe sahiptir. yani kuzey kutbu, dünya'ya göre gezegenin güneyindedir. uranüs 100 derece civarı bir açı ile yan yatmıştır, dünya'ya göre sırt üstü uzanmış gibidir. pluto'nun eksen eğikliği 120 derece civarındadır; sanki hafifçe yataktan düşmek üzereymiş gibi durmaktadır. kıyaslama açısından dünya'nın 23 derece civarı bir eğimle döndüğünü belirteyim.
    http://scienceblogs.com/…les/2010/10/obliquity.jpeg

    özetle, venüs, yüksek eksen eğikliğine sahip, oldukça eğik ekseni etrafından güneş sistemindeki nesnelerin %99'unun tersi yönünde dönen bir gezegen ve bir uydusu mevcut değil.

    venüs'ün uydusunun olmaması, astronomlar için bir soru işareti olmuştur ve sebepler hakkında çoğunlukla spekülatif hipotezler mevcut. dünya-ay sistemindeki gibi bir ikili gezegen sisteminde, ilk olarak, ikizimizin sahip olmadığı ay'ın oluşumu ve dünya ile kütleçekimsel ilişkisi bakımından dünya'nın ne denli avantajlı olduğuna bakılırsa, venüs'ün durumu daha da ilgi çekici oluyor.

    ay'ın oluşumuna dair, ay görevleri öncesinde çeşitli teoriler vardı. ya ay ve dünya aynı toz bulutundan, aşağı yukarı aynı zamanlarda oluşmuştu ki bu durum, ay'da neden dünya'dakinden daha az metal olduğunu açıklamıyordu; ya ay hali hazırda oluşmuş bir gökcismiydi ve dünyanın kütleçekimi tarafından yakalanmıştı ki bu da ay-dünya sisteminin açısal momentumunu açıklamıyordu; ya da ay dünya'nın dış kabuğundan kopan parçalardan oluşmuştu ki bu da dünya'nın ilk dönüş hızının çok yüksek olmasını gerektirdiği için tutmuyordu.

    ay'dan toplanan örnekler sayesinde bugün biliyoruz ki ay, çok büyük ihtimalle dünya'ya çarpan ve yaklaşık mars boyutunda, dünya'nın onda biri kadar bir kütlede bir cismin çarpışma ardında bıraktığı enkazdan oluştu. bunun dolaylı kanıtları mevcuttur. doğrudan kanıtlarını bulmak ise, gerek bahsedilen uzun süre gerekse atmosferik olaylar, levha tektoniği ve volkanik hareketlilik gibi dünya'nın kıtasal kabuğunu sürekli değiştiren etmenler sebebiyle mümkün olamamıştır. yine de bulunan dolaylı kanıtların oldukça ikna edici olduğunu söylemek doğru olur.

    ay'ın oluşumunu sağlayan çarpışma, dünya'nın eksen eğikliğine de bir açıklama getirmektedir. ayrıca ay'ın kütleçekim kuvveti ve gel-git etkisi sayesinde dünya'nın eksen eğikliği sabit kalmaktadır. ay, dünya üzerinde dengeleyici görevi görmektedir. böylece dünya'nın ekseni mevsimleri oluşturabilecek ve gezegende ısının nispeten düzgün dağılabileceği biçimde kalabilmektedir. yani ay, akıllı yaşam için gereken ortamı sağlayan faktörlerdendir.

    uranüs ve venüs'ün bu kadar yüksek eğikliğe sahip olmaları, eksenleri etrafından dönüş yönleri de göz önüne alındığında, bu gezegenlerin çok önceleri başka cisimlerle çarpıştıkları ve bu sebeple eksen kaymaları yaşadıklarını düşündürüyor. bugün genel görüş, her iki gezegenin de tarihin bir döneminde başka gök cisimleriyle çarpıştıkları için büyük eksenel eğikliklere sahip olduğu yönündedir.

    venüs söz konusu olduğunda, gezegenin dünya'nın neredeyse ikizi gibi olmasından da hareketle, hiçbir uydusunun olmayışı da bir açıklamaya muhtaç kalıyor.

    gezegenin yüzeyi hakkında bildiklerimiz bize, venüs'ün dünya'nın aksine kalın bir dış kabuğa sahip olduğunu ve bu kabuğun her yerde yaklaşık aynı yaşta olduğunu gösteriyor.

    gezegenin kalın kabuğunun yaklaşık 600-700 milyon yaşında olduğu biliniyor. dünya'nın okyanus tabanındaki ince kabuk ise yaklaşık 100 milyon yaşında. gezegenimizdeki levha tektoniği, atmosfere bağlı meteorolojik aşınma vb. hareketlilik venüs'te söz konusu değil. gezegenin atmosferi dünya'dakinden çok daha zorlu koşullar doğuruyor ve sıvı su bulunmasına müsade etmiyor. ayrıca venüs'te volkanik olaylara dair gözlemler olsa da levha tektoniğine dair, yani kıta kaymaları gibi hareketlerin izi yok. dalma-batma zonları, meteorolojik aşınma vs. olmadığı için gezgenin kabuğu, dünya'nın kabuğu gibi kısa aralıklarla yenilenmiyor. ancak ilginçtir ki, gezegenin kalın kabuğunun yüzeyinde, iç güneş sistemindeki diğer gezegenlere oranla çok daha az çarpma izi mevcut.

    dünya'nın ve diğer iç gezegenlerin oluşumunun hemen ardından gerçekleştiği düşünülen ve geç dönem ağır bombardıman denen, merkür-mars arası gezegenlere yoğun asteroid ve kuyruklu yıldızların "yağdığı" dönemden kalma kraterler, özellikle ay yüzeyinde son derece iyi gözlemlenebildi. keza mars yüzeyinde de bu döneme ait bulgulara raslandı. ancak radar taramasında venüs yüzeyinde görünen kraterlerin sayısı, beklenenden çok daha az oldu. krater sayılarını oranlayan astronomlar, venüs'ün yüzeyinin yaklaşık 700 milyon yıllık iz taşıdığını buldular. o halde gezegenin yüzeyi aşağı yukarı bu yaşta olmalıydı.

    bu durum, venüs'ün kabuğunun en son 700 milyon yıl kadar önce (+/- 50 milyon yıl) "tamamen" yenilendiğine işaret ediyor. o halde gezegen, bir şekilde büyük bir volkanik aktivite ile kabuğunu tamamen yenilemiş veya kabuk bir sebepten yarılarak derinlerde birikmiş magma her yandan püskürerek yüzeyi tamamen kaplamış olmalı.

    gezegenin iç yapısı hakkında bildiklerimiz bize bunun doğru olabileceğini gösteriyor. kabuk altında biriken iç sıcaklığın kaçacağı bir yer ve kaçmasına müsade edecek levha tektoniğine bağlı volkanik aktivite olmamasından dolayı gezegende büyük püskürmelerle yüzey yenilenmesi olduğuna dair teoriler, geç dönem ağır bombardıman izlerinin olmaması ile uyuşuyor.

    peki venüs'te 700 milyon yıl kadar önce ne oldu da gezegenin bütün yüzeyi yenilendi?

    yaşamın evrimde atladığı pek çok basamak vardır. geride kalan kanıtlara göre bunlardan en bilineni ve ilginç görüneni kambriyen patlaması olarak bilinen evrimsel sıçrama dönemidir.

    bundan yaklaşık 550 milyon yıl öncesine tarihlerindirilen fosil kayıtlarından görüldüğü üzere (bu fosillerin en zenginleri burgess şeyli denen bir bölgede bulunmaktadır. bknz. https://en.wikipedia.org/wiki/burgess_shale ), bu dönemde canlı çeşitliliği tarihin önceki dönemlerinde görülmemiş şekilde artmış ve artış hızı da görece beklenmedik derecede yüksek olmuştur. dünya üzerinde yaşamın yaklaşık 3,5 milyar yıllık tarihi var ancak kambriyen patlamasına kadar yaşamın çeşitliliği son derece basit kalmışken yaklaşık 30 milyon yıl civarı bir süre tutan kambriyen patlaması döneminde türler hızla artmıştır. kambriyen patlaması olarak isimlendirilen zaman diliminde ortaya çıkan canlıların çeşitliliği, sıçramanın neden ve nasıl olduğu hakkında soruları da beraberinde getirmiştir.

    kambriyen patlamasının sebebini arayan bilimadamları pek çok teori üretmiş durumda. oksijen oranındaki artma, ozon tabakasının oluşumu, çevresel faktörlerdeki değişim gibi teoriler mevcut.

    işin ilginç tarafı, ekvator civarında bulunan buzul izlerinden doğan snowball earth (kartopu dünya) hipotezinin dayandığı tarih de tam olarak kambriyen patlamasının öncesine denk geliyor. hipoteze göre yaklaşık 650 milyon yıl önce dünya tamamen donmuş durumdaydı. ekvator yakınlarındaki alçak enlemlerde görülen buzul izlerine dayanan hipotez, buralarda yoğunlaşacak ekvatoral buzullanmanın dünyanın tamamını bir kartopu misali donduracağı temeline dayanıyor. buzullar çözülmeye bailadığında doğan ortamın yaşamın çeşitliliğini arttıracak uygun ortamı hazırlamış olabileceği de düşünüldüğünde, hipotezin tarihlendirmesi oldukça ilginç. peki gerçekten tesadüf olabilir mi?

    snowball earth durmunun tarihte en az iki kez yaşandığına, birinin yaklaşık 2,3 milyar yıl önce tam da oksijen (o2) miktarının atmosferdeki artışına denk gelen ve bir diğer evrimsel dönemin başlangıcı olduğu düşünülen zaman denk geldiğine dair güçlü izlenimler var. diğeri ise kambriyen patlaması öncesine denk gelen yaklaşık 650 milyon yıl önceki snowball earth durumu.

    kartopu dünya hipotezinde neredeyse tüm gezegenin donmasını açıklayan bir kaç farklı model mevcut. modellerin tamamı, mekanizma olarak bir soğuma başlangıcı ve soğumayı besleyen pozitif geri bildirimler ile buzul artışı içeriyor.

    modellere göre soğumayı tetikleyen faktörler farklılık gösteriyor. süpervolkan patlamalarıyla atmosfere doluşacak ve güneş ışığını kesecek toz ve duman yığını veya sera gazlarının etkisini azaltacak birtakım etmenler, güneş ışığının yeryüzene ulaşmasına engel olacak durumlar tetikleyici olarak sunuluyor.

    soğumayı tetiklemeye sebep olabilecek durumlardan bir tanesi ise tüm bu yukarıdaki hikayeyi birbirine bağlayabilir. her ne kadar zayıf bir hipotez gibi görünse ve doğrudan kanıtları olmasa da, kambriyen patlaması öncesi gerçekleşmiş olması kuvvetle muhtemel bir kartopu dünyanın soğumasını başlatan bir dünyadışı etmen olabilir.

    bu doğrudan bir çarpışma olsaydı, dünya üzerinde kanıtlarını mutlaka bulacaktık. ancak çarpışmanın dünya dışında, iç güneş sisteminde gerçekleşmesi ve yoğun bir toz bulutu oluşturması durumunda ne olurdu?

    güneş sisteminde güneş, gezegenler ve uyduları dışında pek çok nesne vardır. güneş-mars arası olarak tanımlanan iç güneş sistemi dışında bulunan asteroid kuşağı ve daha da dışında bulunan kuiper kuşağı, bu nesnelerin bulunduğu yerlerdir. ayrıca pluton'un çok ötesinde, oldukça geniş olduğu düşünülen hipotetik kuyruklu yıldız kuşağına dair bol miktarda teori mevcuttur. oort bulutu denen bölgenin, güneş'in çekim etkisine yakalanmış çok miktarda kuyruklu yıldız barındırdığı düşünülmektedir.

    buradaki kuyruklu yıldızların zaman zaman iç güneş sistemine kadar girebildiği, fred whipple tarafından gösterilmiştir. encke kuyruklu yıldızının ve taurid akıntısının (bkz: tauridler), bundan 30 bin yıl kadar önce, çok daha büyük bir kuyruklu yıldızın parçaları olduğu, bütün bu taurid akıntısının ve şimdi yaklaşık 4 km çapına olan encke'nin önceleri çok daha büyük bir nesne olduğu ve jüpiter-satürn ikilisinin dev kütleçekimleri sebebiyle oort bulutundaki yörüngesinden sapıp iç güneş sistemine daldığı ve dalmadan önce de parçalandığı düşünülmektedir. taurid akıntısı ve encke'nin 30 bin yıl kadar önce aynı yörüngede olmaları gerektiğini bulan whipple 2004 yılında hayatını kaybetti.

    özetle, dış güneş sistemindeki büyük kütleli nesnelerin iç güneş sistemine girebildiğini artık biliyoruz. peki bu nesnelerden biri yaklaşık 700 milyon yıl önce iç güneş sistemine düşüp venüs ile çarpıştıysa?

    buraya kadar olan ve soruyu soran esasında john gribbin. the reason why adlı kitabında, teknolojik bir medeniyetin gelişmesinin ne kadar zor olduğunu anlatırken oldukça detaylandıran gribbin, sorduğu sorunun yanıtını da veriyor.

    snowball earth teorisine tekrar dönersek, soğumayı tetikleyecek olay, yaklaşık 700 milyon yıl önce venüs'e çarparak gezegenin bütün yüzeyini eriten, eksenindeki büyük eğikliğe de sebep olan, oort bulutundan iç güneş sistemine girmiş yüzlerce kilometrelik bir nesnenin venüs ile çarpışması olabilir. böyle bir olay, dünya'nın atmosferinde elmas tozu oluşumuna sebep olarak dünyayı tamamen buzullarla kaplayacak iklimsel soğumayı tetikleyebilir.

    elmas tozu denen buz kristallerinin atmosferin yükseklerinde oluşabilmesi için gereken çekirdekleri, venüs'e çarpıp hem gezegeninin yüzeyini magma topuna çeviren hem de parçalanarak büyük miktarda toz bulutunu dünya atmosferine saçan büyük bir gökcismi yaratmış olabilir. ve venüs ile çarpışması gerçekse bu, yaklaşık aynı tarihlere denk gelen 3 büyük olayın birbiriyle bağlantılı olduğunu gösterir: 700 milyon yıl önce venüs'ün yüzeyinin tamamen yenilenmesi, venüs'ün büyük eksen eğikliği ve kendi ekseni etrafında "yanlış yönde" dönmesi, 650 milyon yıl öncesine tarihlenmiş snowball earth tetiklenmesi.

    gribbin, bu üç olayın da aşağı yukarı aynı tarihlere gelmesinin tesadüf olmasının zor olduğunu düşündüğünü yazar. üç büyük değişimin aşağı yukarı aynı tarihlere gelmesi ve birbirinden bağımsız gerçekleşmelerinin "ilginç" olduğu kesin. fakat ne venüs'e çarpan gökcismine dair, ne çarpışmanın kendisine dair ne de dünya'yı kartopuna çeviren tetiklemenin sebebine dair doğrudan bir kanıt bulunmuyor henüz. gerçi venüs'e bir şeylerin çarpmış olabileceğine dair spekülasyonlar uzun süredir öne sürülüyor: http://www.scientificamerican.com/…act-may-explain/

    occam'ın usturası da bu kadar dolanık açıklamalar yerine daha basitlerine bakmak gerektiğini söyler bize. yine de venüs'te 700 milyon yıl önce gerçekleşip gezegenin yüzeyinden ilgili tüm kanıtları silen ve ancak bu silinmenin delillerini bize bırakan, dünya'daki yaşamın çeşitlenerek belki de bugünkü evrimsel basamağa gelmemize yol açan olayların birbiriyle bağlantılı olması bana tam anlamıyla şiirsel geliyor.

    kim bilir; belki de gribbin haklıdır ve biz enfes bir kozmik manzumenin dizelerinde yerimizi aramaktayızdır...