Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. hdp'lilerin dokunulmazlık için dilekçe vermesi

    hdp'yi kapatmadığınız sürece kürt siyasi hareketine zarar veremezsiniz. adamlar bundan korkmuyor zaten. hapis yatmayan kürt siyasetçi mi var doğru düzgün? 80 vekilin hepsini birden hapse atsanız başka bir 80 kişi ile yola devam ederler. kck operasyonlarında 10 bin kişiyi aldınız, ne oldu? duraksadı mı kürt hareketi.

    ulan örgütü bile 16 senedir bir adam hapisten yönetiyor. hapis onlar için inzivaya çekilmekten çok farklı değil.

    ama siz, siz var ya siz. hani o kuş tüyü yataklarda sarıp sarmaladığınız nazik götünüz var ya. siz hapse girdiğinizde o zaman göreceğiz o nazik götleri.

    10 ay cezaevinde kalan adam 20 senedir anlata anlata bitiremedi. kendisi gibi ödü patlıyor sanıyor zaar herkesi.

    chp ve hdp birlikte kanun teklifi vermeliler dokunulmazlıkların kaldırılması için. sırf şu mhp'nin akp'yi kurtarmak için atacağı taklaları izlemek için istiyorum bunu.

  • 2. ttnet'in gece 2'de whatsapp'tan geri dönüş yapması

    akşam 9'da arıza kaydı bırakmışım. gece'nin 2'sinde birisi sana whatsapp'tan geri dönüş yapıyor! tanımadığım bir numara. in mi cin mi? ne hakla beni whatsapp'a eklemiş orası da muamma. kendi özel fotosu var profilinde!

    şöyle yazmış: "bilmem ne hanım, kusura bakmayın. arızanız vardı. akşam geç saatte onunla uğraşıyordum gece yarısından sonra abone aramıyoruz. fakat sizin arızanı veriş saatiniz geç olduğu için uyanıksınızdır diye yazdık. (saat 9'da vermişim! geç saat!) uyanık olmadığınızı düşündük aramadık. (aramadınız ama sizin özel numaranızdan gecenin ikisinde whatsapp'da mesaj atıyorsunuz! bu kadar da harikayız.)"

    bak sen. ttnet'in müşteri politikasına göre kesinlikle gece yarısından sonra abone aramıyorlar ama gecenin 2'sinde hem de whatsapp yoluyla çalışanlarının özel numaralarıyla mesaj atmak da beis görmüyorlar. bu politikalarına uyuyor. ilginç gerçekten.

    sonra gündüz aynı numara arıyor, arıza devam ediyorsa eve gelelim diyor. evde kim olacak diyor? bak sen! ben ne bileceğim kardeşim senin ttnet çalışanı olup olduğunu? evden kimin olduğundan sana ne? ben de trakyalıyım falan diyor! muhabbet ediyor. bu nasıl iş?

    ttnet, çalışanlarının beni gece'nin 2'sinde rahatsı etmesine nasıl müsaade ediyor! benim telefonum, ev adresim bu adamların elinde.

    aradım ttnet'i. böyle bir çalışanınız var mı dedim. ne hakla telefonuma, ev bilgilerime ulaşıyor dedim. işleri hızlı çözmek için bu yola girişmiş bir teknik eleman olabilirmiş! olamaz arkadaşım olamaz. sen bunu ttnet olarak nasıl meşrulaştırabilirsin!

    sonra bir daha aradım tutamadım kendimi. şüpheli kayıt alındı. teknik eleman olup olmadığı araştırılacakmış!

    sonra arandım, verilen cevaba bak! bunun bizden kaynaklı olup olmadığını ne bilelim! siz önce polis'e, savcılığa şikayet edin. kimliği tespit edin. sonra bize bildirin. bizim çalışanımızsa gereğini yaparız! aaaa nasıl unuttum, nereden bilelim sizin çevrenizden olmadığını dedi, imalar o biçim! ben arıza kaydı yaptığımı herkese söyledim çünkü.

    arkadaşım benim telefonumu vermişsin, ev adresimi vermişsin. paylaşmışsın. suçlu sensin? arızayı paylaşan sen değil misin? kimle paylaştığını bilmiyor musun? gerekirse polisi sen arayacaksın, savcılığa sen başvuracaksın. bu fiil senin yüzünden gerçeklemiş! benim başıma sen musallat etmişsin.

    polisi arayacağım. adamın ttnet çalışanı olduğunu ispat edeceğim. sonra da ttnet'i bilgilerimi herkesle paylaşıyor diye dava açacağım. ben böyle ahmakça şey görmedim.

    edit 1: biraz önce arkadaşım söz konusu çalışanı aradı. gerçekten ttnet çalışanı. merkezde teknik serviste çalışıyormuş. nişanlıymış. üniversite okuyormuş. her müşterinizi telefonunuza kaydedip whatsapp'dan konuşuyor musunuz? diye sorduk. amacınız ne? dedik. yaptığının hatalı olduğunu kabul etti. whatsapp'dan mesaj yazmaması gerektiğini de. kimsenin geleceğiyle oynamak istemiyorum. gece mesaj yazarak ya da bilgilerimi kendi cep telefonuna alarak bir hata etmiş olabilir. gençliğine veriyorum. şikayetçi olmayacağım.

    bence bu genç çocuktan daha hatalı olan olayı başından savan ttnet ve müşteri politikasıdır. bu genç çocuğun hatırına onları da affediyorum.

    edit 2: kaynak götüm mü diyenler için. türk telekom olarak uyanık olmadığımı nasıl tespit etmişler orasını da anlamadım ya neyse. bu mesajlar bile sabah mahmurluğuyla tuhafıma gitmedi. sonra arayınca konuşma tarzından uyandım.

    edit 3: çocukla birçok kez görüştük. özür diliyor. başına bir şey gelmemesi adına başlığı sildireceğim. eksi sözlük yönetimi ile iletişime geçtim.

  • 3. bilal'i alamadınız hilali verdiniz

    az once hdp grup toplantisinda esbaskan selahattin demirtas' in mhp'ye, devlet bahceli'ye yonelik sarfettigi cumle. yolsuzluklar ve ak-saray ile ilgili tonla laf edip oy toplayan hatta ve hatta ak-saray'in mesru olmamasi icin hicbir mhplinin saraya gitmeyecegini belirten bahceli'nin dun mhplileri el pence divan ak-saray'a gondermesi uzerine sarfedilmis cumle. ıcimin yaglari eridi. cok hos bir giydirme. mis. bahceli'ye ve onun ayak takimina tam oturmus ve yakismis bir giydirmedir. bazi anlar olur hayatta, karsit dusuncendeki sahis oyle bir laf eder ki; susarsin ve cevap veremezsin. dusunemezsin, sendelersin, saftin kayar v.b. iste, bu da o laflardan biridir.

    link: https://www.youtube.com/…kxw&feature=youtu.be&t=309

    lutfen konusmanin tamamini izleyiniz, ozellikle secim ve secim sonrasi ulkemizde yasananlara iliskin cok kisa bir ozet aslinda.

  • 4. gidilen tatilde tanışılan adamın prens çıkması

    (bkz: 6 milyon euroluk prens)
    (bkz: küçük prens)
    (bkz: çokoprens)

  • 5. devlet hastanesinde psikiyatrik muayene olmak

    tüm kötülüğüne rağmen bi askerdeki psikiyatrik muayene değildir.

    emir gelmiş, biz erlerin bilmem ne dosyası hazırlanacak. normalde ruh sağlığımızla alakalı bu muayenemizin işin ehli biri tarafından yapılması gerekiyor ama tabi ki öyle olmadı. o yetkili şahıs büyük ihtimalle sonradan toplu imza atacak. tipik askeriye işleri.

    durum böyle olunca psikiyatri ile uzaktan yakından alakası olmayan astsubayın odasına sırayla girilir:

    + bi derdin var mı lan

    - yok komutanım

    + tamam s.ktir git

    hayatımdaki en samimi tedaviydi. *

  • 6. pkk'nın amacı

    --- spoiler ---

    rojava'ya bakılırsa net görülebilir.

    ne amaçları insan öldürmektir, ne de savaşmaktır.
    (bkz: demokratik konfederalizm)
    (bkz: kadın özgürlüğü)
    (bkz: ekolojik toplum)
    (bkz: yerel yönetim)
    (bkz: ulus devletin ortadan kalkması)
    (bkz: demokratik toplum ve siyaset)
    (bkz: komünal ekonomi)

    lakin kendinize bu soruyu soracak kalkınmayı yapmanız gerçekten kayda değer bir gelişme.
    --- spoiler ---

    demiş hevalin biri. ulan evinde uyuyan polisi, sokakta karısı kızıyla gezen komutanı, para çeken askeri öldürerek mi oluyor bunlar. ulan düşmanın kansızı bile bize düşmüş yanarım yanarım buna yanarım.

  • 7. 28 temmuz 2015 şemdinli pkk saldırısı

    içimizdeki nefreti körükleyen kalleş saldırılardan biri. yanımızda pkk propagandasını yapanın boğazına sarılmak için illa yakın akrabamızın zarar görmesi gerekmiyor. bu adamlar artık bu kadar yüzsüzlük yapacak cesareti bulamamalı.

  • 8. en az 10.000 satır kod yazmış adam arayan firma

    işe girme duası:

    void main(void) {
    printf("hello world\n"); // 10 bin kere kopyala
    ...
    }

    hayırlı olsun.

  • 9. norveçli turiste alanya'da polis tecavüzü

    o da polise taş atmasay... bi dakika yanlış başlık.

  • 10. 28 temmuz 2015 pkk kamplarının vurulma anı

    boş sığınak diyen adamı merak ediyorum. kardeş sen dağda mısın? dağın dibinde mi yaşıyorsun? ulan milyon dolarlık operasyonlar bunlar. bizim götü boklu ekşici boş olduğunu biliyor ama tsk bilmiyor öyle mi?

    süper bilgi akışı. yararlanalım biz sizden.

    çok hoş bir patlama anıdır.

    edit: boş sığınıklara yapılan operasyonlar bunlar diyen çok bilmiş gitmiş. hayır, bu kadar iyi biliyorsan neden gidiyorsun? hemen kaçıyor bunlar.

  • 11. ssg acukan'ın mesajına cevap versin kampanyası

    acukanlara kanzuk daha iyi yardim eder ama sen bilirsin ssg yine de.

  • 12. yargıtay'ın hdp hakkında inceleme başlatması

    parti kaptmalara en çok karşı olan partinin iktidarında olan olay...demek ki parti kapatmaya karşı değilmişler.
    karşı oldukları şey, başka partinin beklenenden fazla oy alıp tek başına iktidar olma hayallerini yıkması imiş.

    bir ülkenin geleceği, kaderi tek bir insanın iki dudağı arasından çıkacak sözlere nasıl mahkum edilir?

  • 13. 28 temmuz 2015 galatasaray ogc nice maçı

    açıkçası takımı beğendim. yapılacak 10 ya da daha fazla tane nokta atış transferle sezonu kurtarırız.

  • 14. 28 temmuz 2015 selahattin demirtaş açıklaması

    hdp grup konuşması esasen.

    "halkların demokratik partisi (hdp) eş genel başkanı selahattin demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu.

    demirtaş, “dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. siz var mısınız? haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım” dedi.

    demirtaş’ın konuşmalarından satır başları şöyle:

    mhp’ye eleştiri

    “hani bilal’i istiyordunuz? bak bilal’i alamadınız, hilali verdiniz.”

    “bize ‘terörist’ diye seslenenler bizzat bu ülkeyi ateşe atmışlardır. pkk ile barış yapmış bir türkiye, pkk silahlı tehdidinden çıkmış bir türkiye nasıl nefes alırdı bir düşünün. bunlar ahlakende doğru, toplumsal olarak da yapılabilirlerdi. yapmadılar, çünkü ‘400 vekile ihtiyacımız var’ diyorlardı. ‘verin huzur içinde yaşayın’ diyorlardı.

    biz barajı aştığımızda nasıl çılgınlıklarla karşılaşacağımızı biliyorduk. diyarbakır, adana, mersin saldırıları, diyadin saldırıları bunların hepsi çılgınlıkların başlangıcı.”

    ‘vatan savunması değil, saray savunması’

    “evladı askerde olan, polis anneleri… bunların hepsi bizim de evlatlarımız. anneler babalar bilmelidir bu evlatları vatan savunması için ölüme göndermiyorlar, saray savunması için gönderiyorlar. vatanımız ortak vatansa, hep beraber el ele savunalım. bunu 1071’de de yaptık, sonrada şimdi yine yapalım. ama kimse şimdi bir partinin çıkarı, hele hele bir kişinin çıkarı için savaşmamızı istemesin. sizler de ana babasınız, onları bir sarayın çıkarına kurban etmeyelim. ortada bir vatan sorunu yok, ortada bir sarayın savunulması sorunu var.”

    ‘suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür’

    “cenazeler maalesef geliyor, dağdan, kasabadan geliyor, camiden, cemevinden kalkıyor. oyun öylesine kurulmuş ki, pkk’liler ölecek, askerler ölecek ve bütün bunların sorumlusu hdp’de olacak. tüm bunlar kurdukları kirli örgütün, gladyonun yaptığı şey. bu devleti de kullanıyor, kendi özel örgütü var, bütçesi, parası var. örtülü örgütü de var.

    istihbarat doğrudan kendisine akıyor, özel bilgiler ona akıyor, ona bağlı özel yargı, medya, kirli savaş, sosyal medya trolleri var. bunların hepsini devreye sokuyor. gençliğe, sendikalara baskınlar, hdp’ye komplo. bunun startı suruç’ta verildi. suruç katliamını yapan özel gladyo örgütüdür. ışid’in içerisine önceden sokulmuş ya da hizmet eden bir zavallı, türkiye’nin 31 gencini katletti.”

    ‘suruç saldırısında 4 mesaj’

    “suruç’taki saldırı ile 4 mesaj verildi. birinci mesaj gençlereydi. ‘rojava devrimi ile kobane ile hdp etrafından kenetlenirseniz ‘sizi paramparça ederiz’ dediler.

    türkiye toplumuna seslenildi: ‘hdp ile devam ederseniz paramparça ederiz’.

    hdp’ye seslenildi, ‘böyle devam ederseniz sizi paramparça ederiz.’

    kendilerini ışid mağduru haline getirdiler. ışid mağduru oldu ya, ama kendisi tek bir aileyi arayıp başsağlığı dilemedi.”

    ‘türkiye toplumu sesini yükseltmezse tezgah sürecek’

    “tezgah çok açık, türkiye toplumu bu açık tablo karşısında tavır koyamazsa, sesini barıştan yana yükseltme cesaretini gösteremezse bu kirli tezgah sürecek. ama hep birlikte ‘biz sana savaş yaptırmayacağız’ dersek, ‘derhal iki taraflı ateşkes yapılsın, biz evlatlarımızı yerde bulmadık, sizin saray saltanatınız için doğurmadık dersek’ değişir. onların derdi oydur oy. oylarının düştüğünü görürlerse, değişirler.

    bu ülkenin cumhurbaşkanı pkk’nin silahsızlanmasını engellemiştir, önlemiştir.”

    ‘bize saldıranlara bakın, gerçekleri göreceksiniz’

    “hdp bu ülke için büyük bir şanstır, ortadoğu’daki barış için büyük bir şanstır. bize saldıranlara bir bakın. bütün gerçekleri daha iyi göreceksiniz. demokrasiden söz edenlere, ileri demokrasi diyenlere bir bakın. gazi cemevi’nde bir genç kadının cenazesi kaldırılmadı. ibadethaneyi adeta ayaklar altına alırcasına insanlara saldırıldı. 13 cenaze habur sınır kapısı’ndan alınmıyor. kobane’de onuruyla direnmiş, o sizin tecavüz çetelerine karşı savaşan gençlerin cenazeleri. urfa’da 60 kişi gözaltına alındı. bir genç açık araziye götürülmüş, boğazına torba geçirmişler ve ‘biz ışid’iz demişler’, mezar kazdırmışlar. bunlar 90’larda değil, geçen hafta yaşandı. akp iktidarı döneminde, ileri demokrasi safsatasında.

    ‘el ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla, bir gün kadın…’

    “biz el ele vermezsek, bir gün asker, bir gün gerilla bir gün kadınların cenazelerini kaldıracağız. omuzlarımızda cenazelerin ağırlığı, onlar saltanatlarını sürdürecek.

    aklın yolu birdir. eğer biz halkımıza barış sözü verdiysek, bunun gereğini yerine getireceğiz. vicdanlarımız, halk, siyasi ahlakımız bize bunu emrediyor. ne olursa olsun barış dilinden taviz vermeyeceğiz. kışkırtacaklar, tahrik edecekler ama asla taviz vermeyeceğiz.”

    dokunulmazlıkların kaldırılması

    “13 yıldır millet diyenler, bugün darbe hükümeti kurmaya çalışıyor.

    7 haziran’dan sonra recep tayyip erdoğan darbesi yapılmıştır, şu an sivil cunta rejimi vardır.

    hep birlikte “sana savaş yaptırmayacağız” dersek biter. oy kaybettirdiğini görürse vazgeçer. yaşamları oydur”

    parti kapatma

    “partileri halk açar, halk kapatır. bugün bize yüzde 13 oy vermiş olanlar yarın yüzde 1 de verebilir, saygı duyarız, partimizi kapatılmış sayarız. dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımla birlikte, yarın dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için biz kendimiz için dilekçe veriyoruz parlamentoya. siz var mısınız? haydi bakalım siz korkmuyorsanız dokunulmazlıklarınızı hep birlikte kaldıralım

    bizim korkacak çekinecek bir şeyimiz yok. çalmadık, çıpmadık, öldürmedik, ihanet etmedik, neysek ortadayız. yargı senin emrinde, buna rağmen, haydi 550 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıralım. kendi dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasına evet oyu kullanacağız. sizden korkan sizin gibi olsun. azrailin can dağıttığını nerde gördük ki zaten?

    biz halkımıza bel bağladık, halkımıza umut bağladık.”

    ‘bedeli neyse biz ödeyeceğiz’

    “zorlu bir süreç bizi bekliyor. biz görev insanıyız, dava insanlarıyız. eğer inançlarımız, değerlerimiz doğrultusunda birbirimize kenetlenerek, sokaktan, tarladan, fabrikadan birbirimize inanarak barış için mücadele edersek değişeceğiz. asla gözlerimizde tereddüt görmeyecekler. değil diz çökmek, göz kırptığımızı dahi görmeyecekler. aramızda, ermeniler, süryaniler, araplar, türkler, kürtler, kadınlar, gençler, akademisyenler var. türkiye toplumu neyse bizi o oluşturuyor.

    ‘türkiye’yi akp ve saray cuntasından kurtaracağız’

    “bedeli neyse biz ödeyeceğiz, halkımıza bedel ödetilmesine izin vermeyeceğiz. biz ne dağdakinin ne de polisin, askerin öldürülmesine izin vermeyeceğiz. bedel ödemek için halkımızdan güç aldık.

    türkiye’nin barış mücadelesi, özgür yarınları kazanacak. yeter ki nasıl bir duyu ile hdp etrafında birleştiğimizi unutmayalım. dik duracağız. türkiye’yi akp cuntasından, saray cuntasından kurtaracağız. onları durduracağız.

    biz, sana bu ülkede savaş yaptırmayacağız.”

    http://www.imctv.com.tr/…si-icin-dilekce-verecegiz/

  • 15. 28 temmuz 2015 pınar market kediye şiddet

    4. capste mağdur kedi bildiğin yalanıyo mk :d

    ayrıca defol iğrenç yaratık ne lan dayıyı alt yazıyla mı izledin.

  • 16. mhp'nin ülkeyi rte'nin eline teslim etmesi

    kaçak saray'a giderek rte'ye meşruiyet kazandırarak yapmıştır.

    sahi ne işiniz vardı orada ?

    http://i.sozcu.com.tr/…ploads/2015/05/27/afis-1.jpg

    edit: son seçimde oyumu mhp'ye verdim. hatta (bkz: #52003675)

    oy verdiğime göre hesap da sorarım!

  • 17. eksi sözlük'e tc kimlik no ile girilsin

    (bkz: velilerimiz kapıya bıraksın)

  • 18. ozan tufan

    halk tv'ye göre büyük ihtimalle chp ile anlaşmış futbolcu.

  • 19. mario gomez

    kendisini ribery ve robben desteklerken rvp'yi kariyeri boyunca hollanda, arsenal ve manu'da mehmet yozgatlı ve niyazi güney desteklemiştir.

  • 20. özel hastaneye gitmeden önce bilinmesi gerekenler

    - tırnağım batıyor doktor bey
    - bi beyin tomografisi alalım.

  • 21. einstein'in çözemediği matematik sorusu

    asgri ücretin 949 lira, ortalama bir ev kirasının 800 lira olduğu türkiye'de insanlar bir ay neyle geçinir?

  • 22. sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları

    universiteden iki arkadasla aramda gecen olayla sanirim cozdugum hede dir. yurdisinda okumaktayiz,bir arkadasin babasi rahatsizlanmis hemen turkiyeye donmek istiyor biz de yurtta hep beraber ucak bileti falan bakiyoruz saat kacta var falan filan arastiriyoruz. sonra iceriden x sahisi geliyor soruyor hayirdir diye. anlatiyoruz iste olayi durun bi dakka diyip geri odasina gidiyor. bi 15 dakka sonra geliyor diyor sen hazirlan 4 saate bizim ucak seni goturecek. megerse adamlarin bikac tane ozel jetleri varmis babasina sormus acil bir durum diye babasi da tabi oglum demis. simdi bu cocuk bizimle birlikte ozel yurtta kaliyor dayanamadim sordum abi niye eve falan cikmadin diye, hepiniz burdasiniz ortam var dedi gulumsedi gitti. ıste bence maddi zenginlik boyle bisey olsa gerek.

  • 23. kürt sorununun çözümü için yapılması gerekenler

    (bkz: atanamayan stratejistler kadro bekliyor)

    seçim öncesi aylar boyunca "akp hdp ittifakı" gibi bir saçmalıkla ortalığı bulandıran, ciddi ciddi hdp'nin barajı geçeceğini sanan mal gibi başlıklar açıp mallığını tescil eden, ve hala, zerre kadar utanmadan, arlanmadan değerli fikirlerini bizimle paylaşmaya devam eden stratejistlerimiz, "duvar öreceksin, sonra da gidip avrupa'daki kadrosunu keseceksin, bak bakalım bir daha yapıyorlar mı" gibi muhteşem projeleriyle atama bekliyor. bence şöyle bonba gibi bir şey atmadan bu iş çözülmez, taramalı füzeyle de arkadan desteklemeniz lazım. işin kötüsü, kendisini liberal zanneden, devletten daha çok devlet ağzıyla konuşan bu arkadaşlar chp'nin fazlasıyla gerisinde, mhp'de de kendilerinin yaptığı devlet ağzını çok daha iyi yapan adam bol, bu çapsızlara mhp'nin bile ihtiyacı yok. nasip kısmet tabi hep. bahçeli reyiz döktürmüş yine, okuyun feyz alın: http://www.radikal.com.tr/…smezse_cucelesir-1405540

    stratejistlerimizi atama beklentileriyle başbaşa bırakalım, gelelim çözüme. iki tane çözüm var, başka da bir çözüm yok.

    birinci çözüm soykırım. açalım.

    savaş için böğüre duran kesimin, "bu iş yalnızca silahla çözülür, pkk zaten bitmişti, akp palazlandırdı, yeteri kadar savaşırsak bitecek" şeklinde özetlenebilecek bir argümanı var, başka da bir fikirleri yok. bunun üzerinden gidelim.

    açık konuşmak lazım. bu saatten sonra, bu iş silahla çözülür mü çözülmez mi diye konuşuyorsak eğer, soykırımdan bahsediyoruz demektir. yüz bin askerle kandile doğru yola çıkıp orayı temizleyip bitireceksiniz gibi bir kurgu var kafanızda sanırım, bu iş bu saatten sonra hakkaten öyle bitmez, ciddi ciddi bir soykırımı göze almadığınız sürece kandili filan temizlemekle bir yere varamazsınız. bir soykırım yapılabilir mi yapılamaz mı, onu konuşalım. nereden baksan birkaç milyon insanı yok etmek zorundasınız, ki o insanlarla da kalmaz, o insanların pkk'lı, hdp'li olmayan kürt akrabalarının da, eşinin dostunun da, hemşehrisinin de eline silah almasına vesile olursunuz, hiç olmadı gelecek kuşakları böyle bir soykırım mirası üzerinden öfkeyle ve düşmanlıkla yetiştirmelerine vesile olursunuz, ileride yine başınıza bela olurlar, dolayısıyla mümkünse bütün politize kürtleri çoluk çocuklarıyla birlikte, ve onlara destek verecek türkleri de yok etmek üzere, bütün ülke çapında yaşanacak, istanbul'un izmir'in ankara'nın da göbeğinde yaşanacak bir iç savaşa dönüşecek şekilde, icabında türkiye nüfusunun beşte birinin filan yok olabileceği bir kutlu savaşı göze alıyorsanız, evet, rasyonel bir arayış olabilir silahla çözüm arayışı. kısacası, vurursunuz eyvallah da, bitmezlerse sıkıntı büyük diyorum.

    tabi, böyle bir iç savaşı haklı ve meşru bulacak, buna gönül rızasıyla katılacak milyonlarca insan bulmak zorundasınız, böyle bir savaşın tek çözüm olduğuna bu insanları ikna etmek zorundasınız. türkiye toplumunda bu kadar gerizekalı insan sayısının, umduğunuzdan epey az olduğunu düşünüyorum, o açıdan da işiniz zor görünüyor.

    kısacası, soykırım pek feasible gibi durmuyor açıkçası. olacak olan şeyi söyleyeyim, en fazla yapabileceğiniz şey şu olur: ciddi bir iç savaş yaşanır, birkaç yüz bin insan ölür, ardından ülke bölünür, bu kadar basit. yani o saatten sonra bölünmek dışında hiçbir şekilde toparlayamazsınız mevzuyu, tünelin ucu böyle bir yere çıkar kısacası. o da, dünya dengelerinin mevzuya nasıl müdahil olacağına göre farklı şekiller alabilir, ama tek kesin sonuç bölünme olur.

    son bir yılda, kobani'den türkiye'de 750 civarı cenaze gelmiş. yani kobani direnişinin başından beri, yüzlerce, binlerce kürt genci, türkiye'deki hayatlarını bırakıp savaşmaya gitmiş. bu durumu, kandırılmakla, tehditle vs. açıklamaya çalışarak yalnızca kendinizi kandırırsınız, siz gözünüzü kapattığınız için gerçek ortadan kalkmaz.

    ülkenin batısında ise, askerlikten kaçmak için binbir türlü yol deneyen, icabında hiç aklında yokken akademik kariyer yapan, bedelli hasretiyle prangalar eskiten yüzbinlerce genç var. ilber ortaylı gibi "biz asker milletiz" gibi boş laflar etmeyi bırakıp, mevzunun adını koymak lazım. kaldır bakalım zorunlu askerliği, gönüllü yap, bak bakalım asker millet miymişiz? bak bakalım kaç kişi gidiyor gönül rızasıyla ölmeye? bak bakalım sözlükte sabah akşam "savaş istiyoruz, kan istiyoruz hoorrrrrrospu çocukları" diye böğüren faşist sürüsünün kaç tanesi kuyruğunu kıstırıp klavyesinin arkasına saklanacak?

    can tatlıdır. yaşamak rasyonel midir, tartışılır, net bir cevabım yok. ama yaşam dürtüsü, sizin rasyonalitenizin üstündedir. eğer yaşamın değerli bir şey olduğunda hemfikir değilsek, konuştuklarımızın pek çoğu boştur. ve bana göre, ideal olan, istenmesi gereken, kürt gençlerinin tutumu değildir, türk gençlerinin tutumudur. ideal olan, istenmesi gereken, savunulması gereken; ölümü değil, yaşamı istemektir. bana göre, eğer hala nefes almaya devam ediyorsak, aldığımız nefesleri ister istemez meşrulaştırmak arayışında olmak zorundayız, dolayısıyla ölümü değil, yaşamayı yüceltmek zorundayız. eğer elimizde silah yoksa, ölüme değil, yaşama doğru argüman kurmalıyız.

    hakkari'de doğmuş olabilirdim, dağda ölmüş abimin hikayesini dinleyerek büyümüş olabilirdim, çocukluğum savaş alanına dönmüş bir şehirde sokaktaki mermi kovanlarını toplayıp oynamakla geçmiş olabilirdi, ve şu an suriye'de bir yerlerde, harabeye dönmüş bir şehirde, yıkık dökük bir binanın tepesinde, yorgun ve uykusuz, toz toprak içinde, elimde silahla gözcülük yapıyor olabilirdim. ama şu an güvenli evimde oturuyorum, önümde bir bilgisayar var, ve ben yazmak istiyorum, size bir şeyler anlatmak istiyorum, birilerinin zihnine dokunmak istiyorum. eğer şu halimi vicdanıma yedirmek istiyorsam, steinbeck'in "bitmeyen kavga"sındaki gibi, sonsuza kadar sürecek bir savaşı idealize etmemek zorundayım. çünkü aslında, ben ne yazsam hep kendime yazıyorum, ama siz okuyunca daha iyi anlıyorum.

    evet, benim için ideal olan, istenmesi gereken durum, bile isteye kobani'ye ölmeye gitmek değil, askerlikten kaçmaktır. ama ideallerimiz hayatı değil, hayat ideallerimizi şekillendirir daha çok. sadece pkk, ygp'ye değil, ışid'e katılım da kürt gençleri arasında epey ciddi oranda. yani bu ülkenin doğusu, ülke sınırları dışında yaşanan savaşlar için bile müthiş bir insan kaynağı durumunda. yaşamayı yeteri kadar rasyonel bulacak imkan zemininden mahrumsanız, intiharınızı anlamlı kılmaya çalışmaktan başka yolunuz yoktur.

    ve biz sormakla mükellefiz: 80'li, 90'lı yıllarda doğmuş kürt gençlerini, bir savaşın kucağına doğmuş, şiddetin, yokluğun, mahrumiyetin, işsizliğin, yoksulluğun, kimliksizliğin, onursuzluğun, aşağılamanın, her türlü belanın beşiğinde büyümüş çocukları, kendisine bu ülkede anlamlı bir gelecek hayal edemeyen, tek çıkışı onurlu bir ölümde gören, veya tez elden bu saçma dünyadan kurtulup cennete gitme hayaliyle canlı bomba olmakta gören insanları, yaşamanın rasyonel olduğuna, dünyanın güzel bir yer olduğuna, veya en azından, güzel olabileceğine, nasıl ikna edebiliriz? bunun için ne yapmamız gerekir, nasıl bir ülke, nasıl bir dünya inşa etmemiz gerekir, bunu sormak zorundayız.

    eğer soykırım aklınıza, veya vicdanınıza yatmıyorsa, siz de bu soruyu sormak zorundasınız. ve bu mevzu için ikinci, daha doğrusu tek çözüm yolunu savunmak zorundayız: oturup konuşmayı, müzakere etmeyi, iletişim kurmayı. habermas'ın tezleri bizim dünyamıza pek de tekabül etmiyor maalesef, ancak her şeye rağmen eğer elimize silah almak yerine, klavye alarak iletişim kurmaya çalışıyorsak, o tezleri mümkün ve anlamlı kılacak bir ideali, elimizden geldiğince, mümkün olduğu yere kadar düşünmeye ve tartışmaya çalışmak zorundayız.

    nitekim eninde sonunda tekrar bu noktaya geleceğiz, eninde sonunda tekrar oturup konuşmak zorunda kalacağız. eninde sonunda devlet ve pkk tekrar masaya oturmak zorunda kalacak. o zamana kadar ölen herkese yazık olacak, hem de çok yazık olacak. en azından, biz yaşayanlar, yaşamaya devam edenler, böyle düşüneceğiz, böyle düşünmek zorunda olacağız.

    işimizin kolay olmadığı burada uzun uzun anlatılmış, ama bir şekilde, çözüme yönelik tavır almak ve sonuna kadar ısrarcı olmak zorundayız. bu ülkede yaşamayı bizim için anlamlı ve rasyonel kılabilecek başka bir yol yok.

  • 24. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    yazıldığı tarihten, on yıllar hatta yüzyıllar sonra yaşanan gelişmeleri, icatları nokta atışıyla öngören çok sayıda roman mevcuttur. bu romanları öngördükleri şeylere göre ayırıp, dilim döndüğünce yazmaya çalıştım.

    kredi kartı: edward bellamy'nin 1888 yılında yazdığı looking backward romanında hayret edici bir şekilde öngörülüyor. romanın baş karakteri 1887 yılında uyuyakalıp 2000 yılında uyanıyor. gördüğü manzara ise; tüm vatandaşların ürün, hediye, hizmet satın alabilmek için bir dizi karta sahip oldukları. şurada hakkında yazılmış ingilizce bir makale mevcut.

    kitap, say yayınları'nda mevcuttur.

    ipad: arthur c. clarke'ın, stanley kubrick'in 2001: a space odyssey filmiyle eş zamanlı yazdığı romanında geçen haber bloknotu adını verdiği bir öngörüdür.

    "...resmi raporlar, taslaklar ve tutanaklardan sıkıldığında, büyük dosya kağıdı boyutundaki haber bloknotunu geminin bilgi devrelerine bağlayıp dünya'dan son haberlere göz atabilirdi. dünya'nın en büyük gazetelerini teker teker çağırabilirdi... gösterim biriminin kısa süreli hafızasını açarak, on sayfayı açık tutabilir, bu sırada başlıklara ve ilgilendiği konulara göz atabilirdi. her birinin kendine ait iki haneli bir kodu vardı.tuşladığında posta pulu büyüklüğündeki bir dikdörtgen, tüm ekranı kaplayıncaya dek genişler ve floyd bunu rahatlıkla okuyabilirdi. bu işlemi bitirdiği zaman, ana sayfaya geri dönebilir ve daha detaylı araştırma için yeni bir konu seçebilirdi..."

    ingilizce bir kaynak önereyim. buyurunuz.

    kitap orbit yayınları'nda mevcuttur.

    siber gerçekçilik: william gibson'ın 1984 yılına ait neuromancer romanı. henüz ortada world wide web yokken ve üstelik internet dahi çok kısıtlı çevrece bilinirken romanın başkarakteri hackerlık yapan bir şahıs:

    "...başkaları hesabına çalışan, kurumsal şirketlerin parlak duvarlarını delip geçmek için gerekli egzotik yazılımları sağlayan, bereketli veri tarlalarına kapı açan işverenler, daha zengin hırsızlar hesabına çalışan bir hırsızdı..."

    göz taraması: philip k. dick'in henüz 1956'da yazdığı, daha suç işlemeden suçluya müdahale edilebildiği bir gelecekte geçen minority report romanında işlenmiştir. yine aynı kitapta geçen yüz tanıma teknolojisi ise yine çok yeni karşılaştığımız gelişmelerdir.

    sentetik uyuşturucu: antidepresanlar dahi 1950'li yıllarda henüz yeni yeni ortaya çıkarken, 1932 yılına ait aldous huxley'in brave new world romanında insanların gerçeklikten kaçmak için keyif verici bir madde kullandıklarından bahsediliyor. (çağlar öncesinden gelen ilkel uyuşturuculardan farklı olarak.) romandaki karakterler ise bu keyif verici maddeye soma adını veriyorlar.

    kitapta, kullanımı sonrası yaşanan pek çok şey ayrıntılarıyla anlatılıyor:

    "...kapanış saatinden iki saat önce yutulan ikinci soma dozu, gerçek evren ile zihinler arasına aşılamaz duvar çekmişti. soma artık etkisini göstermeye başlamıştı. gözler parlıyor, yanaklar kızarıyor, her suratta mutlu ve dostane gülümsemeler doğuyordu. bernard, bir parça eridiğini hissediyordu..."

    şurada bir incelemesi mevcut.

    kitap, ithaki yayınları'nda mevcuttur.

    biyonik uzuv: martin caidin'in 1972 tarihli cyborg romanı. bir kaza sonrası sakat kalan astronot, kendisinde mevcut olmayan ancak dilediğince hareket ettirebildiği biyonik bir uzva sahip oluyor. şurada, hakkında yazılmış ingilizce kısa bir makale bulunmakta.

    atom bombası: h. g. wells'in the world set free romanı 1913 yılında yazılmış olup, yazar tarafından atom bombası henüz keşfedilmeden tanımlanmıştır.

    robot teknolojisi ve robot teknolojisinin üç kanunu: 1953 yılında başladığı robot serisi'nde isaac asimov şu üç kanunu ortaya koymuştur:

    1. robotlar insanlara zarar vermez.
    2. robotlar efendilerine itaat etmek zorundadırlar.
    3. robotlar kendi yaşamlarını ancak diğer iki maddeyle çelişmiyorsa koruyabilirler.

    bir inceleme.

    asimov'un robot serisi'ndeki the caves of steel ve the robots of dawn kitapları türkçeye çevrilmiş, internetten ikinci elini temin etmeniz mümkün ancak diğer iki kitabı olan robots and empire ve naked sun maalesef türkçeye çevrilmemiş.

    son olarak vakıf serisi'nde asimov, galaktik ansiklopedi'yle adeta wikipedia'yı öngörmüştür.

    encyclopedia galactica

    edit: imla. ufak dokunuşlar, minik eklemeler.

  • 25. vantilatörün karşısında çıplak oturmak

    evde akrabalarım olmasına rağmen yaptığım eylem. geldiler 3 aydır gitmediler, yettiniz amına koyayım diyerek şu an anadan üryan bu entry'yi gi

  • 26. rize valisi'nin makam aracı

    yiyin efendiler yiyin, bu iç açıcı sofra sizin;
    doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

    (bkz: han-ı yağma)

    edit: bence fazla eleştirmeyelim lan. gider şimdi daha pahalısını alır valilere de aq.

  • 27. birleşik türkmen ordusu

    ankarada ilk adımları atıldığı öne sürülen topluluk.

    ışid’e karşı başlatılan operasyonların ardından ankara’da sürpriz bir toplantı yapıldı.

    ışid ve esed’e karşı savaşan 20 türkmen tugayının temsilcisi mit’in koordinasyonunda biraraya geldi. kurulması planlanan 5 bin kişilik türkmen ordusuna son şekli verildi.

    birleşik türkmen ordusu'nun türkmen dağı'nda büyük bir gövde gösterisiyle tüm dünyaya ilan edileceği öğrenildi. türkmen ordusu'nun suriye içinde ve dışında yaşayan türkmenlere “vatanınızı savunun” çağrısında bulunacağı da belirtiliyor.

    türkiye ile koordineli olacak ordu, bölgedeki etnik temizliğe de engel olacak.

    http://superhaber.tv/…men-ordusu-kuruluyor-17231675

    ek: hani olacağından, bir işe yarayacağından değil zira içerisinde mit olan başarılı operasyon pek görmez olduk. yine de olma ihtimali bile ne kadar it kopuk varsa hepsinin zoruna gitmiş, bu açıdan güzel bir gelişme.

  • 28. 100 senedir dünya çapında bir oyuncu çıkaramamak

    (bkz: sibel kekilli)

  • 29. bir norveçliye türkiye gündemini anlatmak

    (bkz: #41296074)

    - merhaba jacobsen abi tekrar ben geldim. nasılsın?
    + iyiyim, iyiyim. verimli somon pişirme teknikleri ile ilgili bi makale okuyorum.
    - ne güzel abi ya maşallah. kusura bakma uzun zamandır halini hatrını soramadım. son bıraktığımda pek iyi değildin.
    + önemli değil. başarılı bi psikolojik rehabilitasyondan sonra kendime geldim.
    - iyiymiş ha hemen gün verdiler mi?
    + ne günü?
    - amaaan boşver abi. fiyordlar falan şahane dimi? ananı skym! o ne! bomba abi yat yat yat!
    + ne bombası be. kuzey ışıkları onlar.
    - haa ben de ışid bomba falan patlatacak sandım.
    + ışid?
    - teröristler var ya böyle canlı bomba, kafa kesme, psikopat herifler. amaan boşver abi ya sıkmayayım canını.
    + holy ışid! bi dakka bi dakka onların sizle alakası mı var?
    - geçen bi canlı bomba patlattılar 32 kişi öldü. abi hiç girmeyelim bak bu konulara sapıtıyosun sonra.
    + 32! buna nasıl izin veriyor ki hükümet?
    - ya işte silah gönderiyomuş hükümet onlara. teröristler yaralanınca bizim hastanelerde tedavi oluyorlar, metrolarda orada burada geziyolar abi.
    + yok artık ole gunnar solskjaer! kimse haber alamıyor mu böyle şeyleri?
    - ya hükümetin erken seçime gitmek için kaos çıkardığı da söyleniyor. onların planlarıymış fuatavni öyle dedi.
    + bak yine fena oluyorum. ayrıca fuætavni ney?
    - abi bak sorup durma geçen ellerini kremleyip götüne sokuyodun.
    + nasıl yani ya? hükümet kendi vatandaşının ölmesine göz mü yumuyor?
    - tek başına iktidar olamadılar ya o yüzden kaos çıkarıp erken seçimde iktidar olacaklarını düşünüyorlar. anlatmıştım ya geçen sefer bi sürü yolsuzluk falan.
    + ee tamam işte diğer partiler niye birleşip buna engel olmuyor?
    - devlet bahçeli istemiyor. abi boşver bak gözünü seveyim ren geyiklerine bakalım sorup durma.
    + vikingler aşkına sen aklıma mukayyet ol allaam! ee halk napıyor isyan etmiyor mu bu duruma?
    - halk hangi terör örgütünün daha iyi olduğuna karar vermeye çalışıyor. ırkçılık aldı başını yürüdü. ışid, pkk, ydg-h, dhkp-c falan da var ama gerçekten boşver bak gözlerin deli deli bakmaya başladı yine.
    + onlar da mı terörist?!!
    - evet abi de bak yenge de korkuyo kapatalım bu muhabbeti. nasıl oluyor yav şimdi hiç güneş batmıyor falan burada çok acayip yav.
    + nannaaağğ nanna nannaaanaağ!
    - aha yenge gidiyo yine jacobsen abi ara ambulansı. umarım teröristler yolunu kesmez ambulansın.
    + ambulansın önünü kesmek mi? nannaaağğ nanna nannaaanaağ!
    - yok yok unut onu yok öyle bi şey abi yok. yenge ara çabuk!
    + 400 milletvekili verecektiniz, huzur içinde çözülecekti bu iş.
    - eyvah eyvah! yenge gelsinler hemen!
    + kim gelsin? kılıştar mı? adamda liderlik vasfı yok bi kere!

    - eveeet, jacobsen tamamdır arkadaşlar!

  • 30. sevgilisinin cep telefonunu karıştırmayan kadın

    yoktur.
    benim karım mesela, hayatta işi olmaz. kendine kondurmaz bile.
    sadece elinin altındaysa o an, birşeye bakacaksa internette filan, kullanır sonra yerine bırakır. öyle mesajlara bakim filan yok yani. - zannederdim - :)

    ama arada ağzından öyle birşey kaçırır ki, bazen okuduğunu anlarsın. :)
    hiç problem değil. saklayacak birşeyi olmayan adam korkmaz.

    adam olun lan, zor değil.

  • 31. kendini prenses sanan türk kızı

    sabah 'günaydın prensesim' diye mesaj atan kamillerin öğleden sonra yermeye başladığı kızdır.

    sahtekarlık. ah.

  • 32. 28 temmuz 2015 fenerbahçe şahtar donetsk maçı

    son çalışanlardır. elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım bazı yazarlardan gereksiz tepkiler de aldım umarım yardımcı olabilmişimdir. iyi seyirler.

    iptv

    rtmp://rtmp.deltatv.pw:1935/live/direnadmin (bazen donuyor)

    bu da pc üzerinden;

    http://megatvhd.in/hd/11.php
    http://webspor.us/lsh2/

  • 33. çatlasanız da patlasanız da oyum hdp'ye

    (bkz: çok da sikimdeydi)

  • 34. kadınlar kulübü'ndeki şişme bebek tartışması

    sayfaları geçtikçe ilginç bir hal alan tartışmadır. *

    --- spoiler ---

    iğne batırıp havasını söndürseydin o yellozun

    --- spoiler ---

  • 35. hala oyum hdp'ye diyebilen insanın düşüncesi

    7 haziran'da hdp'ye oy vermedim. parti barajı geçti. tayyip, o çok istediği başkanlık sistemini getiremedi, başkan olamadı. bunun hırsıyla sağa sola saldırıyor şimdi. amaç belli: servetine servet katacak diktatörlük koltuğuna oturmasını engelleyen halkı cezalandırmak. "bakın, tek parti iktidarı vermediniz, ülke bu hale geldi" diyerek cahil halk ile okumuş gerzekleri kandırmak peşinde.

    okumuş gerzeği tanımak çok kolaydır. ülkenin bu hale gelmesinin sebebi olarak hdp'yi görüyorsa, savaşı hdp ve/ya pkk'nin başlattığını düşünüyorsa, o kişi eğitimli bir gerzektir.

    suruç'ta bir patlama oldu. ölenler sol görüşlü ve hdp'li/hdp'ye oy vermiş/hdp'ye yakın vs vs vs kişilerdi. hükümet, bunun üzerine terör operasyonu başlattı. sözümona hedef ışid'di. kürtlere, alevilere ve solculara saldırdı. operasyonlarda gözaltına alınan bin küsür kişiden sadece elli kadarı ışid'li.

    sözde ışid'le savaşacak olan devlet, daha iki gün önce gazi'de gaz bombaları yağdırdı tepemize. cemevinde ışid'li aramaya gelmişler besbelli.

    geçtiğimiz haftalarda, devletin ateşkes şartlarına uymadığını söyleyerek uyardı pkk. sözlükte paylaşıldı bu. barajlarda çalışanların oraları boşaltması gerektiğini söyledi.

    şimdi... tüm bunlar açıkça göz önündeyken olan bitenden hdp'yi sorumlu tutmak, önümüzdeki seçimde hdp'ye oy verilmemesi gerektiğini söylemek, iki şeyle açıklanabilir: 1) gerizekalılık 2) tayyip'in değirmenine su taşımak

    akp'nin maaşlı trolleri bunun için canhıraş biçimde uğraşıyor. aynı şekilde ülkücüler de hdp'yi baraj altında bıraktırıp tayyip'i başkan yaptırabilmek için islamcılara müthiş bir destek veriyor. mhp'nin akp'ye ve tayyip'in diktatörlüğüne ne kadar açık destek verdiğini hâlâ göremiyorsanız, gerizekalısınız demektir.

    hdp'ye oy vermediğimi söyledim. hdp ile aramızda kökten ayrılıklar olduğunu daha önceden yazdım. inanmayan entry'lerimi karıştırsın. bu seçimde kesinlikle ve kesinlikle hdp'ye oy verip tayyip'e gereken cevabı vermek şart. kendi kişisel hırsları ve iktidar tutkusu yüzünden ülkeyi savaşa sürüklemenin, kendi halkına saldırmanın, insanlara ölüm korkusu yaşatmanın bedeli çok ağır olmalı. akp, 7 haziran'da aldığı oyun da altına düşmeli, milletvekili sayısını kaybetmeli.

    hdp'yi sevme. atacağın oy içine sinmesin. partiyi samimi bulma. ama o oyu tereddüt etmeden ver şimdi. aksi durumda tayyip kazanacak, sen kaybetmiş olacaksın.

  • 36. sabri sarıoğlu

    28 temmuz 2015 galatasaray ogc nice maçının 26.dakikasında azıcık havadan gelen topa ayakla mı kafayla mı müdahalede edeceğine karar veremeyip dizine kafa atmayı denerken topu ıskaladı, rakip topu alıp atağa kalkarken elini beline koyup artislendi üstüne. olsun. camianın çocuğu. büyük kaptan...

  • 37. polislerin cenazesine katılmak isterdim

    hdp eş genel başkanı selahattin demirtaş, ateşkes sürecinin unutulan detaylarını anlattı ve polislerin öldürülmesiyle ilgili ilk kez konuştu: ben provakasyon olmayacağından emin olsam, o polisin cenazesine giderdim mesela. ailesine giderdim, o insanların ailesinin elini öperdim. yani benim annemden nasıl bir farkı var ki onların? tabloya bakın, görüntülere bakın… aynıdır. onların kardeşleri benim kardeşlerim gibidir. çocukları çocuklarım gibidir. nasıl ayrıştırabilirsin ki bu toprağın insanlarını… fakat bunu durdurmanın yolu kınamak, lanetlemek sonra da yerine oturmak falan değildir. ciddi bir müzakeredir tek yol. başka türlü bitmiyor bu iş. tekrar tekrar yaşıyoruz bu acıları. boğuluyoruz.

    edit: yav desenize bu adam allah bir derse inanmayız, ak derse kara diyeceğiz. samimiyetmiş. önce siz biraz samimi olun sonra sorgulayın.

    kaynak

  • 38. selahattin demirtaş

    "sayın cumhurbaşkanını anlıyorum, saraylar yaptırmış, donatmış döşetmiş, daha oturamamış, gücü seviyor, iktidarı seviyor, parayı seviyor, ama çözüm süreci demek barış ve demokrasi demek, demokrasi demek onun bunlardan mahrum kalması demektir..........................

    bir hafta içinde barış ve silahsızlanma çağrısı yapacak olan pkk ile tüm çözüm sürecini bitirmiş ve pkk'nın silahsızlanmasına engel olmuştur...........

    cenazeler geliyor, ne yazık ki geliyor, ve bu cenazeler vatanı korumak için gelmiyor, sarayı korumak için geliyor.........."

    ifadelerinin sahibidir

  • 39. sözlükteki 25 yaş üstü teyzeler ve amcalar

  • 40. kpss 2015

    açıklanacağını hissedenleri hisli hisli sikmek istediğim sınav. insanlar bu başlığı takip ediyor. bilgi, görüş, eleştrileri görmek adına takip ediyor. senin sikimsonik hislerini okumaya meraklı değiller.

  • 41. hamza hamzaoğlu

    *takımdaki dünya yıldızı sneijder ile hala sözleşme yeniletmeyen, onu ön liberoda kullanabileceğini söyleyen,

    *takımdaki 3 genç oyuncudan birini satabileceklerini söyleyip(telles), birini kiralayıp(bruma), birine de şans vermeyen(sinan)

    *derbilerde psikolojik üstünlük, rakiplerin nefret edilen oyuncularına göre muamele ve ne olursa olsun sahada en iyi oyunculardan biri olma özelliklerine sahip melo'yu göndermemek için çabalamayan

    *özgüven ve enerji kaybetmiş selçuk ve burak'a hiçbir şey yapamayan

    *aynı hareketi yapan emre'yi cezalandırıp burak'a ses çıkaramayan

    *selçuk ve burak'ın mevkilerine elle tutulur transfer yaptırmayan

    *takımda sağ kanat oynayabilecek tek oyuncu yokken amrabat ve bruma'yı elden çıkarıp iç orta sahada aynı anda emre, furkan, selçuk, jem, bilal, hamit, yekta, dzemaili ve umut gündoğan'ı bulunduran

    *yine tüm hepsini top diye oynayacak melo'yu gönderen

    *sabri'nin sözleşmesine avrupa'da vergiyi de düşünce alacağının 3 katını veren

    *sadece orta sahaya jem ve jese gibi iki tane ikinci lig oyuncusu aldırarak en büyük sorun olan kadro şişkinliğini idrak edemediğini gösteren

    *fizik güç isteyen bir mevkiye 32-33 yaşındaki eski öğrencisini transfer eden (bu adam tutsa dahi avrupa tecrübesi yok, adaptasyon süreci var ve kadro zaten şişkin ve yaşlı, aynı zamanda orta sahaya sert oyuncu lazım)

    *oynatacağı sistemi belli olmayan

    *galatasaray'ın süreç kötü yönetilmese şampiyonlar liginde ikinci tura çıkabilecek bir ekipken şimdi 3. olmasının mücizelere bağlı olmasına sebep olan

    *verdiği demeçlerle 4. yıldızın ambiansını yok eden

    *hazırlık kampı boyunca oynattığı takımın iki organize atağının ve takımdaşlığının olmadığı gözüken

    *takımda disiplin eksikliği olduğunu ve yerli yabancı gruplaşmaları olduğunu hissettiren

    bir teknik direktör kendisi.

    tüm galatasaray taraftarına düşen çok sert protestolarla bu olaylara bir dur demektir.

  • 42. bir manyağa teslim mi oldu ülke

    sorulması gereken soru. kemal okuyan sormuş.

    "ülke bir delinin oyuncağı oldu… böyle deniyor. bomba patlıyor, adres belli; gözünü kararttı. uçaklar havalanıp iki ayrı ülkenin topraklarını bombalıyor, niyet açık; başkanlık için yapmayacağı yok. polis saldırıyor, amaç aynı; siyasetin normalleşmesini engellemek…

    değerlendirme bu diktatör için: “her şeyi göze aldı ve gerekiyorsa savaş çıkaracak”. kendi partisi, bölgesel ve de küresel güçler tarafından denetlenemeyen biri…

    doğru; delidir, manyaktır, diktatördür. ne itiraz edeceğim!

    aması var elbette…

    tarihte önemli kişiler, belli koşulların üst üste gelmesiyle ortaya çıkar. deliler, manyaklar için kural değişmiyor."

    http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kemal-okuyan/bir-manyaga-teslim-mi-oldu-ulke-124311

  • 43. melyched

    vay anasını. tanışık çıktık adamla. yıllar önce bir öğrenci evinde birlikte gitar çalmışlığımız var, bir daha da görüşmediydik. sen ne acaip bi yersin sözlük.

    neyse. fenerli ama siz takip edin yine de.

  • 44. recep tayyip erdoğan

    türkiye'nin başına uzak ara gelmiş en kötü şey.

  • 45. sırtında kılıçdaroğlu figürü bulunan tırtıl

    abd'de tesadüfen fark edilen ve hürriyet muhabiri emre kızılkaya'nın dikkat çektiği ibretlik tırtıl: http://www.radikal.com.tr/…i_surat_kurtardi-1405375

    kılıçdaroğlu başbakan olursa tırtılın kelebeğe dönüşeceği öngörülüyor.

  • 46. robin van persie

    umarım hakkında sakatlanır ve sezonu kapatır diyenlerin annesi sakatlanır ve 3 ay yemek yapamaz. ibneler sizi. kenafir gözlü mahlukatlar.

    beddua edit: her gün lahmacun yeyin de içiniz kurusun ibneler.

  • 47. kemal kılıçdaroğlu

    son günlerde sessiz kalması, "ülke elden gidiyor sesi soluğu çıkmıyor" diye eleştirilen adam gibi adam... adam işid'e destek vermeyin dedi zamanında, öso'ya yardım etmeyin dedi, bütün ortadoğu kaynayacak komşunuzun evi yansa sizi de etkilemez mi dedi. herkesi uyardı. şimdi millet karşısına geçmiş "sisi siliği çikmiyir" diyor. adam vakti zamanında hepsini bilal'e anlatır gibi anlattı da siz gülüp geçtiniz.

    şimdi çıkacak operasyon yapmayın diyecek kemalistleri,ülkücüleri, ulusalcıları, muhafazakarları karşısına alacak; operasyon yapın deyip kürtleri, esad'ı, iranı karşısına alacak ha. yok ya. alemin tek uyanığı sizlersiniz tabi. yeni hükümet kurulamadığı için şu an ülkeyi kim yönetiyor bir düşünün. uyguladığı taktik son derece akıllıcadır. kim bok ettiyse bir zahmet bokunu temizlesin...

    yazan: bir dost...

  • 48. yazarların şu an okudukları kitap

  • 49. yaran facebook durum güncellemeleri

    biz yazmaya bıktık ama kimse aramaya inanmadı. sonra kızıyorsunuz.

    çok basit arkadaşlar. başlıkta ara kısmına "handsome" yazılacak o kadar.

    (bkz: #25039096)
    (bkz: #26060465)
    (bkz: #44026215)
    (bkz: #52094335)
    (bkz: #53569824)

    bir değil iki değil tam beş kavanoz bal, sadece bir kavanoz bal fiyatına. sourtimes bal dünyası iyi günler diler.

  • 50. hdp'nin kapatılması

    pkknın kapatılıp( bitirilip) hdpnin kürt hareketinin temsilcisi olması daha akla yatkınken hdp kapatılıp terör yeniden hortlatılıyor. en azından bu ihtimal konuşuluyor, ortaya atılıyor. zira 4 partili meclis birilerinin hayallerini bozuyor.