Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. pkk'lıları ispiyon etmek onursuzluktur

    onursuz insan söylemi.

  • 2. kim kardashian'ın mutasyon geçirmesi

    beklenen oldu, göt sonunda kadını ele geçirdi.

  • 3. demet akalın'ın kuzenimle fotoğrafı

    (bkz: ilk taşı herhangi biri atsın)

  • 4. so fucking what'ın türkçe karşılığı

    ne var amına koyayımdır.

  • 5. ışid'in rte için ölüm fetvası yayınlaması

  • 6. miley cyrus'un sahnede giydiği kıyafet

    bizim evdeki eski avizeye benzemiş. yalnız, bizimkinde ampul gözüküyordu, bundakini tam göremedim.

  • 7. ismet inönü'nün nazilerle yaptığı gizli antlaşma

    anılarını yazmayı ancak intihar ettikten sonra paralel evrende yazmayı akıl edebilmiş birinin şüpheli beyanı.

  • 8. kocam evde üstsüz ve koşarak gezmemi istiyor

    twitter'da rastladığım şahane bir serzeniş. troll mü gerçek mi bilmiyorum ama iki haliyle de komik.

    "kocamın ilk kız arkadaşıydım görücü usulü evlendik evde sürekli pantolonlarımı kesiyor kalça kısımlarını delik deşik yapıyor affedersiniz beyaz tişörtlerimin üstüne fak me yazıp olur karıcım diyor saldırıyor bana evde üstsüz ve koşarak gezmemi istiyor çünkü sallanıyormuş sürekli kumandayı yere atıp ay karıcım alıver diyo hemen dayıyo estagfurullah sürekli ımyeh ımyeh diye inle diyo. yemek falan yaparken napmam gerek?"

    linki şu: http://www.kizlarsoruyor.com/…ksa-salonda-yat-diyor

    bu arada dikkat ettiyseniz mevzu ne adamın zorla "ımyeh ımyeh" dedirtmesi ne beyaz tişörtlere "fak me" yazması ne de kadını evde üstsüz koşturması, onlar genel bilgi olarak verilmiş. kadın sadece yemek falan yaparken ne yapması gerektiğini merak ediyor.

  • 9. türklerin suriyeli kadınlarla evlenmesi

    başlığı açan adam öyle bi anlatmış ki sanki barınaktan golden retriever sahiplendiriliyor.

    evlilik lan bu, ne demek artarak devam etsin. sırf yaşın geldi diye tuttuğun suriyeli ile evlenmek nedir amk.

    bu beni rahatsız eden bi haber. resmi olarak bu kadar çok aramıza karışmalarından ve bunun artık çok normal olmasından rahatsızım. bu kültürün aramıza karışmasını istemiyorum. adına isterseniz ırkçılık deyin, umurumda değil. zaten içimizdeki ortadoğulu'lar yetmiyormuş gibi bi de bunlar iyice bitirecekler memleketi.

    mültecilere tabi ki kapılar kapanmasın ama bu tür olaylara da bi önlem alınsın, bu ülkede vatandaş olmalarını sağlayacak şeyler yapamasınlar.

    ekleme: ''isterseniz ırkçılık deyin umurumda değil'' yazınca rahatsız oldum. sanki adamların aldığı nefese kadar nefret ediyormuşum gibi anlaşılsın istemem.

    benim söylemek istediğim şey; vatandaşlığa geçmelerinin ciddi anlamda sakıncalı olduğu. aslında bunlar defalarca söylendi ama anlamamakta ısrar edenler var. vatandaşlık; senin dilini, kültürünü, tarihini, ülkenin değerlerini zerre kadar bilmeyen adamların, en az senin kadar ülke yönetiminde söz sahibi olması demek. asıl tehlike burada. böyle damdan düşer gibi milyonlarca insan geldi ve plansız programsız bi şekilde bir anda seninle aynı haklara sahip olacaklar. buradaki tehlikeyi anlamamak ve bunu söyleyenleri ''ırkçılık'' ile yaftalamak için ileri seviyede geri zekalı olmak lazım. ''isterseniz ırkçılık deyin umurumda değil'' derken bunu kastetmiştim, yoksa ırkçı davranışlardan övünmekten bahsetmiyorum.

    ha ayrıca tüm bunların yanında, tamamen kayıtsız mayıtsız bi şekilde başı boş dolaşmaları da ayrı bir tehlike.

    ''e birader sen de hiçbir şeyi kabul etmiyorsun''

    etmiyorum amına koyayım. ben kendi ülkemi, bambaşka bir ülkeden gelen insanlar ile paylaşmak zorunda değilim. duygusal değil, gerçekçi bakıyorum, bu da ırkçılık falan değil. başka bir formül bulunsun; hem bu insanlar sokaklarda sefalet çekmesin, içlerinden de tehlikeli olanlar tehlike saçamasın, hem de zamanı geldiğinde gidebilsinler. kimsenin eski kardeşi ''esed'' ile olan kavgasını ben çekmek zorunda değilim. bu problem sadece türkiye'nin değil, dünyanın bir problemidir. ortadoğuda olan her haltın bedelini biz ödemek zorunda değiliz.

  • 10. ertuğrul gazi'nin aslında bir kürt beyi olması

  • 11. sabah işe gitmeden önce koşmak

    insanı daha mutlu eden bir şey yoktur sanırım. iki haftadır haftada 3-4 kez koşuyorum. hormonlardan mıdır nedir böyle deli sikmiş gibi mutluyum arkadaş. ne bir stres ne bir anksiyete kaldı. güne mis gibi başlıyorum. bir de bu yeme içme işini düzene soksam kimse tutamaz lan beni artık. sigarayı zaten bırakmıştım.

  • 12. rusya'dan norveç'e geçen suriyeliler

    o değil de neden hem ateistlere bu kadar düşman olup hem de onların topraklarında yaşabilmek için ölümü bile göze alırlar? mesele zenginlikse, bak zengin olan arap ülkeleri de var, neden avrupa yani? sanırım sebebi yeterince açık.

  • 13. oy ve ötesi

    klavye delikanlıları değil,
    sandık delikanlılarıdır.

  • 14. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    hep bilim, mühendislik ve matematik ile ilgili belgeseller paylaşılıyor. ben de bir edebiyat sever olarak edebiyat ile ilgili biyografik belgeseller paylaşayım bari.

    not: edebiyatçılar alfabetik sıraya göre sıralanmıştır. (soyadı değil, ilk adlarına göre)
    not 2: belgeseller üç bölümden oluşuyor. ilk bölümde türk, ikinci bölümde de dünya edebiyatçıları mevcut. son bölümde ise nette türkçesini bulamadığım önemli dünya yazarlarının ingilizce biyografilerini ekledim.
    not 3: istediğiniz belgeseli programsız indirebilmek için linkteki "youtube" kısmının önüne "ss" eklemek kafi. örneğin: "https://www.ssyoutube.com/ " gibi.

    1. bölüm: türk edebiyatı:
    ..................................................
    - abdurrahim karakoç:
    keşke olmasaydı

    - ahmet hamdi tanpınar:
    1- portreler galerisi
    2-şehirler ve yüzler

    - ahmet ümit :
    yazının ustaları

    - aslı erdoğan:
    insan manzaraları

    - attila ilhan :
    1- büyük yolların haydutu
    2-önce şiir vardı
    3- portreler galerisi

    - aziz nesin:
    1 -akıntıya karşı
    2-simurg

    - behçet necatigil:
    1-önce şiir vardı
    2-ayrıntı sandığı
    3- şehirler ve yüzler

    - cahit zarifoğlu:
    1- yedi güzel adam
    2- iz bırakanlar

    - can yücel:
    1- bir yudum insan
    2- şehirler ve yüzler

    - cemal süreya:
    1- portreler galerisi
    2- şiirbaz

    - cemil meriç:
    1- türkiye'nin ruhu cemil meriç
    2- şehirler ve yüzler

    - ece ayhan:
    1-portreler galerisi

    - edip cansever:
    portreler galerisi

    - elif şafak:
    insan manzaraları

    - evliya çelebi:
    kentler ve gölgeler

    - fuzuli:
    fuzuli belgeseli

    - haldun taner
    şehirler ve yüzler

    - halide edip adıvar:
    kentler ve gölgeler

    - halikarnas balıkçısı:
    şehirler ve yüzler

    - hasan ali toptaş:
    büyük umutlar

    - karacaoğlan:
    -ulu ozanlar - trt

    - mehmet akif ersoy:
    trt belgeseli

    - mevlana:
    1- mevlana - aşkın dansı
    2- mevlana ve mevlevilik - tarihin arka odası
    3- mevlana ve şems tebrizi
    4- yabancıların gözünden mevlana

    - murathan mungan:
    insan manzaraları

    - namık kemal:
    1-kentler ve gölgeler
    2-evvel zaman sohbetleri - namık kemal

    - nazım hikmet :
    1-bir yudum insan,
    2-insan manzaraları,
    3-şehirler ve yüzler,
    4-kentler ve gölgeler
    5-nazım hikmet ran

    - necip fazıl kısakürek:
    1- necip fazıl
    2- keşke olmasaydı

    - neyzen tevfik:
    evvel zaman sohbetleri

    - oğuz atay :
    1- kurmaca dünyanın ipliğinde bir koza 1
    2- kurmaca dünyanın ipliğinde bir koza 2

    - orhan kemal:
    1-ayrıntı sandığı
    2-yazının ustaları
    3-şehirler ve yüzler

    - orhan pamuk:
    1- bir yudum insan,
    2-insan manzaraları

    - orhan veli kanık:
    1- şiirbaz
    2-yaşamı ve şiirleriyle orhan veli

    - pir sultan abdal:
    -ulu ozanlar - trt

    - refik halid karay:
    şehirler ve yüzler

    - rıfat ılgaz :
    1- yüzyıllık çınar
    2- bir yudum insan

    - sabahattin ali:
    1- şehirler ve yüzler
    2- sabahattin ali ve kürk mantolu madonna
    3- boş zamanlar

    - sait faik abasıyanık:
    1- portreler galerisi
    2- şehirler ve yüzler

    - sezai karakoç:
    yedi güzel adam

    tevfik fikret :
    1- evvel zaman sohbetleri- tevfik fikret

    - turgut uyar:
    1- şiirbaz
    2- boş zamanlar

    - yahya kemal beyatlı:
    1- ayrıntı sandığı
    2- kentler ve gölgeler

    - yaşar kemal :
    1- bir yudum insan,
    2- insan manzaraları
    3-yaşar kemal'in ardından

    - yunus emre:
    bir veli yunus emre - trt belgeseli

    - yusuf atılgan:
    1- evvel zaman sohbetleri- yusuf atılgan
    2- boş zamanlar - yusuf atılgan
    ...........................................................................................

    2. bölüm : dünya edebiyatı

    - amin maalouf: kentler ve gölgeler - beyrut
    - berthold brecht : kentler ve gölgeler - berlin
    - carlo goldoni: kentler ve gölgeler - venedik
    - dante alleghieri: kentler ve gölgeler - floransa
    - federico garcia lorca: kentler ve gölgeler - granada
    - franz kafka :kentler ve gölgeler- prag
    - fredrich nietzche: kentler ve gölgeler - leipzig
    - fyodor mihailoviç dostoyevski : kentler ve gölgeler - st petesburg
    - george bernard shaw - kentler ve gölgeler - dublin
    - hafız şirazi: kentler ve gölgeler - şiraz
    - hans christian andersen: kentler ve gölgeler - kopenhag
    - ibni haldun: kentler ve gölgeler - tunus
    - ibni rüşd: kentler ve gölgeler - cordoba
    - james joyce :kentler ve gölgeler - dublin
    - jean paul sartre: kentler ve gölgeler - paris
    - karl marx : kentler ve gölgeler - trier
    - konstantinos kavafis: kentler ve gölgeler - iskenderiye
    - maksim gorki: kentler ve gölgeler - tiflis
    - miguel de cervantes: kentler ve gölgeler - madrid
    - nikolay gogol: kentler ve gölgeler - kiev
    - nikos kazancakis: kentler ve gölgeler - girit
    - paul bowles: kentler ve gölgeler - tanca
    - sir arthur conan doyle: kentler ve gölgeler - edinburgh
    .................................................................................

    3. bölüm: ingilizce belgeseller:

    -william shakespeare
    -jane austen
    -bronte kardeşler
    -charles dickens
    -virginia woolf
    -oscar wilde
    -vladimir nabokov
    -lord byron
    -william blake
    -aleksandr soljenitsin
    -edgar allan poe
    -ernest hemingway
    -henrik ibsen
    -j.d. salinger
    -jorge luis borges
    -gabriel garcia marquez
    -lev tolstoy

    edit: not eklendi

  • 15. kevin grosskreutz

    kendisinin oynayabildiği mevkiler şu şekildedir:

    https://www.youtube.com/watch?v=yrgvgsi9r44

    ahahahahahahaha. şu videoyu hazırlayanın kafasını istiyorum.

    bu arada adam harbiden de sahada her yerde oynamış dortmund'da. kale dahil, evet. kırmızı kart görmüş kaleci, oyuncu değiştirme hakkı da olmadığı için bu eleman geçmiş kaleye. lan hâlâ gülüyorum videoya ahahahahah. sakatlanan grosskreutz'un yerine grosskreutz giriyor.

    şahane.

  • 16. dursun özbek

    kendisi galatasaray'ın gelişiminde baba rolü üstlenmiştir, çünkü anasını sikmiştir.

    galatasaray'ıma başkan olarak seçildiği günün amına koyayım.

  • 17. freddie mercury'nin eşcinsel olduğu iddiası

    (bkz: bülent ersoy transmış)

  • 18. sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları

    paraya ihtiyacı olduğu için nefret ettiği bir işte çalışmıyorsa zengindir

  • 19. samsun öğretmenevi rezaleti

    rezalet boyutu tartışılır bir konu. fakat hak verdiğim bir konu var ki, oda bazı yurdum insanının abartmayı sevmesi. özellikle bahsedilen tipteki ablalar, ahlak bekçileri kesilmişler, dünyayı kurtarmaya çalışıyorlar.
    benzer bir şey benim de başıma geldi. rahmetli dedemin hasta olduğu zamanlar, o hastane senin bu hastane benim koşturuyoruz. artık biz de hasta olmuşuz. ben de daha 17'li yaşlarda ergen elimden geleni yapmaya çalışıyorum. üzerlerimizde günlerdir aynı eşofmanlar, artık terlemekten kokmuş ama eve gitmeye halimiz yok durumdayız. dönüşümlü olarak dedemin yanında duruyoruz, ama nedense ben hep duruyorum. annem diyor kızım sen benle kal hastanede lazım olursun, annem eve gidiyor dayım geliyor o da diyor sen kal falan. ben eve gidemiyorum.
    neyse, hastanedeki koltukların birine oturduğum gibi uyuyakalmışım. o arada tshirtüm kaymış ve belim açılmış. hastane temizliğinden sorumlu bir abla uyandırdı 'bir dedi gelir misin?' oha dedim dedeme bir şey oldu bunlar bana söyleyemiyor, uyku sersemi iyice mal olmuşum zaten. gittik böyle hastanenin en kuytu köşe bir yerine iyice delirdim bu karı hapçı falan mı diye düşünüyorum.
    kadın sonra demez mi belin açılmış, ne kadar ayıp bir şekilde oturuyorsun orda falan. hanımefendi ben oturuyor olsam ve belimin açık olduğunu fark etsem zaten düzeltirim. uyuyorken açılmış ki ne donum görünmüş ne başka bir şey olmuş. orada yorgunluktan bitap düşüp uykuya dalan insana ahlaksız muamelesi nasıl yaparsın? herkes hastasıyla ilgileniyor zaten, sanki gezmek için gelinen bir yer.
    ay ben tavsiye vereyim dedim de sen ahlaksız çıktın da bir kamyon laf söyledi. insanın hakkikaten siniri bozuluyor. beni o halde uyuyan annem veya dayım görmüş olsa, yorulmuş bırakın ellemeyin diye onlar bile uyarmazdı yani. allah'ın salağı çıkmış orda ahlak bekçiliği yapıyor.

  • 20. 48 cm penisli adam

    (bkz: 175 cm adamlı penis)

  • 21. fernando muslera

    bu adamı seviyoruz, sayıyoruz da yeterince sevgimizi gösteremiyomuşuz gibime geliyor. bi heykel, büst bişey dikelim. şilt verelim. evine dolma götürelim ne bileyim bir şeyler yapalım bu adam için.

  • 22. ustası ölünce yağ ve bal satan karaktersiz kalfa

    doğrusu budur. zira şarkıda çırak olduğu belirtilmemiştir. ayrıca çırak satış yapmaz, yapsa yapsa yağ ve bal kavanozlarının tozunu alır, paspas yapar.

  • 23. tkp'den ayrılan partinin de bölünmesi

    tkp'nin üçe bölünmesi

    --- spoiler ---

    tkp'nin geçen yıl kp ve htkp olarak 2'ye ayrılmasıyla başlayan bölünme sürecinde şimdi de htkp'den ayrılan 147 kişi tkh'yi kurdu. sebep ise ideolojik anlaşmazlıklar.

    --- spoiler ---

    ben 147 kişinin motivasyonuna hayran oldum yalnız. ne yiyip ne içtiklerini,sağlıklarını nasıl koruduklarını ve hatta nasıl bu kadar formda kaldıklarını merak etmekteyim.

    muhteşem bir işe girişmişler. türkiye'nin önündeki en büyük engeli aşmaları açısından bu partinin ortaya çıkması gerekiyordu. halkımız sorunlarını bir kenara bırakarak tkp'den ayrılan bu partinin de bölünmesini ve kendilerine yeni bir umut olmasını dört gözle bekliyordu. son derece yerinde bir eylem. şuan memleketteki çatışma durumu, akan kardeş kanı , ekonomik buhran. bunların hepsi ertelenebilir konular. önemli olan 147 kişilik türkiye'yi koruma ve kurtarma gücü olan bu eşsiz kadroların ne yapacağı idi. gereği düşünülmüş. sağ olsunlar. şimdi askerde çocukları ölen ailelere, ekonomik durgunluktan dolayı kapının önüne konan emekçilere lenin'i, hegel'i , marx'ı kendilerinin daha iyi anladığını anlatabilirler. herkes o sorunun cevabını bekliyor. bölünmeniz bittiyse sizi sahneye alabilir miyiz gominist abiler ?

  • 24. anlamsız 4.5g reklamı çılgınlığı

    akıllara pınar aç bitir salam reklamını getiren hadisedir.

    - 4.5g lütfen?
    +direkt 5g vereyim.
    - yok. 4.5g yeter. kalıyor sonra.

    edit:imla

  • 25. ermeni katliamı yapıldığı çok açık

    hangi kürt aşiretlerinin yaptığını da açıklaması halinde anlam kazanacak açıklama.

  • 26. sözlük yönetimine haksız itham

    epey abuk bir uçurma gerekçesi.

    mevzunun hukuki boyutunu bilmiyorum, birileri "sözlük yönetimi pkklı" yazdığı zaman bunun sözlük yönetimi hakkında ne gibi bir tehlike yarattığına vakıf değilim, eğer bilmediğimiz bir şeyler varsa açıklanmasını talep ediyorum şahsen. genel bir "haksız itham" gerekçesi sürüyle saçmalığın önünü açabilecek, sözlük içi ifade özgürlüğünün dibini dinamitleyecek bir yaklaşım, hiçbir şekilde tasvip edilemez.

    ifade özgürlüğünün sınırları hakkında fazlasıyla geniş bir mezhebe sahibim, hele ki sözlük gibi anonim bir ortamda bu sınırların daha da geniş tutulması, elden geldiğince esnetilmesi taraftarıyım. muhtemelen sözlükte hem başlık altında hem de mesaj yoluyla en çok küfür ve hakarete maruz kalan insanlardan biriyim, sözlükte her allahın günü pkklı olmakla itham ediliyorum, başlığımda açık açık "terörist" yazanlar var. şimdiye kadar hiçbirini şikayet etmedim, sildirmeye çalışmadım, başlığımın altında hala sürüyle hakaret dolu entryler duruyor. sözlük bu insanlarla dolu, sözlüğü geçtim toplum bu insanlarla dolu, onları yok sayarak bir yere varmak mümkün değil.

    elbette herkes küfür ve hakarete karşı benzeri bir tutum izlemek zorunda değil, ancak yönetimin eleştirilere karşı daha yüksek toleransa sahip olması şart, nasıl ki aihm tarafından siyasilere karşı eleştirinin sınırları daha geniş tutuluyor ve hakarete varan eleştiriler bile ifade özgürlüğü kapsamında ele alınıyorsa, yazarları uçurmak gibi bir yetkiye sahip olanların da, eğer ifade özgürlüğüne ve sözlüğün bilinçli veya bilinçsiz üstlendiği misyonun sürdürülmesine dair gerçekten bir dertleri varsa, kendilerine yapılan eleştirilere karşı daha toleranslı olmaları gerekiyor.

    ayrıca, uçurmak idam cezası gibi bir şey, şahsen idam cezasına karşı olduğum gibi, uçurmaya da karşıyım, entry silersin, çaylak edersin, ama tek bir hatadan hop diye uçurma yöntemine son verilmeli. hele hele "sözlük yönetimine haksız itham" gibi bir gerekçeyle uçurmanın açıklanabilecek tarafı yok. hukuken tehlikeli, suç oluşturan bir şey yazıldıysa silersin, olmadı çaylak yaparsın, bir daha tekrarlarsa bu sefer altı aylığına filan çaylak yaparsın, üç beş defa daha tekrarlar ondan sonra uçurursun anlarım, ama bu haliyle pek insaflı bir sistem değil.

    bana göre her şeye rağmen ekşi sözlük ifade özgürlüğü adına ülke için hayati anlam taşıyan, devrimci bir mecra. yöneticilerin bu şuur ve sorumluluğu herkesten daha çok sahiplenmesi ve taşıması gerek. bu mecrayı kullanma hakkı bu kadar kolay engellenmemeli. "haksız itham" gibi müphem, ucu açık, içi türlü çeşit doldurulabilecek gerekçelerin benimsenmesi tek kelimeyle hazin.

    bu ve buna benzer gerekçelerle uçurulan bütün yazarların geri döndürülmesini ve mevzuya dair bir açıklama yapılmasını talep ediyorum.

  • 27. trabzon 1 beşiktaş 2 feberbahçe 3 galatasaray 4

    halep 5 şam 6 kerkuk 7 diye devam eder.

    feber ne lan bu arada.

    vuruş serbest.

  • 28. erik lima

    kandırmayın fenerbahçelileri

    twitter'da fenerbahçe'nin transfer haberlerini okudukça gülüyorum.

    bir camianın taraftarları ile bu kadar mı dalga geçilir.

    haftalardır bir erik lima yaygarası.

    geliyor, gelecek, eli kulağında.

    taraftar da heyecanlanıyor, umutlanıyor.

    sevgili fenerbahçe taraftarları bu haberlere sakın kanmayın. erik merik gelmiyor. gelmez. gelemez.

    erik dedikleri şu sıralarda brezilya'nın en popüler adamlarından biri. geçen yıl real madrid'in transfer listesinin en başındaydı.

    canının çektiği futbolcuyu tereyağından kıl çeker gibi alan, barcelona'nın elinden beckham'ı kapan real madrid bu erik'i alamadı.

    şu anda da hem real, hem de başka pek çok ??bol paralı?? takım erik'in peşinde.

    ancak onlar da alamıyorlar.

    bu yüzden erik'in fenerbahçe'ye gelme olasılığı yok. keşke gelse de seyretsek ama yok böyle bir olasılık.

    fenerbahçe taraftarına satış yapmak isteyen basının palavrası.

    yönetim de herhalde bu gazdan memnun ki, sesini çıkarmıyor.

  • 29. beşiktaş

    sevgili takımım.

    yönetime transfer yapmadığı için fena giydirecektim, ta ki dünkü maçı görene kadar. ben ve bazı renkdaşlarım cidden çok safız, bu belli oldu. aziz yıldırım'ın jübile senesinde 42 milyon euro harcayıp da şampiyonluk işini şansa bırakacağını düşünen bir grup safız.

    rakibin daha 3. haftadan 2. yarısında 1 gol ve 4 oyuncu değişikliği yapılan maçın 5 dakika uzatılmasının akabinde 90+7'de gelen tartışmalı frikik golüyle maç kazanıyor. üstüne başkanı çıkıp "hakeme 2 tokat atacağım" diye açıklama yapıyor. yetmiyor, bugün medyada bu rezilliği aklama paklama çabaları son sürat devam ediyor. biz ise burada hala çift yönlü orta saha ve kaleci gelse diye beyin jimnastiği yapıyoruz.

    bu sene transfere 5 kuruş daha ayırmamız ziyan, hiç gerek yok. bütün parayı stada yatırın, 2 de genç oyuncu çıkarın a takıma; tamamdır. en klişe hollywood filmlerinden bile klişe bir futbol sezonuna merhaba demişiz, hala fikret orman orta saha almadı, yönetim kaleci almadı. saf arkadaşlarım benim.

  • 30. giuliano terraneo

    galatasaray'a denk takımı kulübe ve tribünde oturanlardan kuran adam.

  • 31. a.demirspor boluspor maçı linki isteyen hintli kız

  • 32. atom bombası yapacaklara tavsiyeler

    (bkz: espri yapacaklara tavsiyeler)

    gidin uzakta yapın amk.

  • 33. avrupa kıyılarına ölü çocuklar vurdu

    arap ülkeleri zenginlik ve şatafat içinde yüzerken, savaşa silah gönderirken, gavur ellerine hicret eden müslümanlar denizlerde, kamyon kasalarında boğuluyor...kimse dönüp aynaya bakmıyor..ne yaman çelişki.

  • 34. gabriel barbosa almeida

    ne güzel gelmemiş len adam..

    hem kendi taraftarına güzelleme yapmış.. hem biz fenerlilerin gönlünü almış...
    bir transfer olmayacaksa, böyle olmamalı...

  • 35. booking.com

    kendi deneyimlerimden rahatlıkla söyleyebilirim ki otoriter bir sitedir. müşteriyi korur, otellere eyvallahı yoktur. rezervasyonla ilgili sorunlarda oteldekilerle yüz göz olup sinir bozmak yerine çağrı merkezini ararsınız olayı birkaç dakikada sizin lehinize çözerler.

    geçtiğimiz hafta sonu için yaptığım rezervasyonda üç beş kuruş daha fazla verip executive lounge erişimi, ücretsiz minibar vs. gibi ekstraları olan bir oda seçmiştim, özel fırsat falan derken gerçekten uyguna gelmişti. bana gelen rezervasyon onayında da tüm bu bilgiler yazıyordu.

    check-in yapmak için otele gittim, kayıt falan yapılırken sonradan sıkıntı çıkmasın diye özellikle sordum, böyle böyle ücretsiz minibar, executive lounge vs. hakkım var değil mi diye. resepsiyondaki görevli, misafir hizmetlerine sordu, sonra odanın ekstra hiçbir hakkı olmadığını, bu olanakların ücrete tabi olduğunu söyledi. onay mailini gösterip "bakın burada böyle yazıyor" dememe rağmen, "maalesef" demekten başka bir şey yapamadı.

    odaya çıktım, booking.com'un müşteri hizmetlerini aradım hemen, 0800'lü olan cepten aranmıyormuş, ingiltere numarası vardı, onu aradım, hemen türk müşteri temsilcisi çıktı, dedim böyle böyle, "biz hemen otelle iletişime geçiyoruz" dedi. 2 dk. sonra tekrar telefon çaldı, "otelle konuştuk, hallettik" dediler, hemen arkasından oda telefonu çaldı, "efendim executive lounge kullanımı için kartınızı gönderiyoruz odanıza, minibarınız da ücretsiz, kusura bakmayın vs. vs." dediler, içimden "aferin, öyle adam olun" dedim ben de.

    işin özü, zaten çoğunlukla keyif için çıktığınız seyahatlerde keyfiniz hiç bozulmadan, kafanız rahat bir şekilde eğlenmenizi sağlayan şirkettir.

  • 36. seks kasediniz nasıl güvende kalır

    bittorent'in içinde shared diye bir klasör var. at oraya sonsuza kadar güvende kalsın

  • 37. kıyafet deneme kabinlerinde yere basma sorunsalı

    baskasinin giydigi terligi giymek istemeyenlerin, baskasinin giyecegi giysiyi yere koyup ustune basarak cozmeye calistigi sorunsal.

    ulkenin uzerine helikopterle cipralex atmasinlar mi?

  • 38. linkedin'e gelinlikli fotoğrafını koyan kız

    (bkz: senior bride at koc-iş)

  • 39. 31 ağustos 2015 kamu atamalarının durdurulması

    zannetmişler ki heralde hdp'li 2 bakan 2 ay içinde bakanlıktaki tüm kadrolara kendi adamlarını doldurucak hem de normal yollardan da değil istisnai kadrolarla işte kişi kendi nasılsa karşıdakini de öyle bilir hesabı.

    korkmayın la bu adamlar sizin kırmızı plakalı mercedeslerinizi bile istemediler. ya da korkun biraz da titreyin.

  • 40. 31 ağustos 2015 çok pis dayak yemem

    (bkz: okudum dövenler haklı)

  • 41. ustası ölünce yağ ve bal satan karaktersiz çırak

    ustasından doğru iş ahlakı öğrenmiştir. ustası öldü diye insanlar yağsız ve balsız bırakmamıştır.

  • 42. 30 ağustos 2015 fenerbahçe antalyaspor maçı

    eğitimim için 4 yıldır yurtdişinda yaşadım. iki aydır memleketimdeyim ve kendimi bildim bileli galatasaraylıyımdır. dün koyu fenerbahçeli kuzenim evde maçı izlemeye çağırdı ve uzun zaman sonra bir maçı başından sonuna kadar yani tamamını izledim yani ne spor programının anlattıklarını dinledim nede geniş özetini felan. şunu net söyleyeyimki antalyasporun kaleye ilk şutu gol oldu gerçekten ve o da fener defansının yaptığı büyük hata sayesinde. fenerin uzatmalarda attığı gole gelirsek eğer tartışlan iki şey var ekşide genel olarak; bir faul mu değilmi iki maç çok uzatıldı. şimdi birincisi faul tartişması kişiden kişiye değişir ama bir temas sonucu fenerli topçu düştü benim gördüğüm kadar ikincisi bu uzatma yuzunden maçta şike var yok antalyanın hakkı yenmış minvalinde en az on arkadaşim faceden caps yahut video atmış, bence hepsi boş çünkü maç gerek ikinci yarı genelinde gerekse sonlarında sürekli durdu sürekli oyun kesildi antalyalı oyuncular neredeyse yerden kalkmadi. o verilen uzatma bence az bile oynanan maça göre.

  • 43. galatasaray

    transfer sezonunun son gününe kadar "transfer yapacağız , daha zaman var " diyen , son gününde de "son günde yapılan transferler verimsiz oluyor , transfer yapmama kararı aldık ". diyebilecek yuzsuzluge sahip teknik heyet ve yönetim kuruluna sahip takımım.

    türlü sinsilikler ile bu taraftar uyutultu , son güne kadar komisyon denen bir şeyin olduğuna inanmazdım fakat konuştuğum ve okudum insanların referansiyla artık söyleyebilirim ki yönetim ve teknik heyet içerisinde galatasarayı sömüren, parasini kendi cebine atan çok insan var. özellikle bir iki konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.

    galatasaray futbol kulübünün bir transfer heyeti yok. yeni yönetimden sonra bu görevi teknik heyet üstlendi.

    scout ve teknik heyetin bulduğu oyuncuları yönetim son hafta gidip imza aşamasına kadar getirdi , isim vermek gerekirse , sağ bek cissako, sağ bek alex silva. ve bu oyuncuların maliyetleri maaşları ile beraber 1.5-2m€ .

    yönetim bu oyuncuları ayarladiktan sonra teknik heyet "kendi" isteyip beğendiği oyuncuları imza aşamasındayken veto etti ve cenk ergun transferi bitirerek istanbul a döndü.

    bu kadar berbat bir transfer dönemi süresince taraftarı uyutan , bu kadar basiretsizlige rağmen her türlü desteği gören (35 bin kombine, binlerce forma satışı) , üstüne tek başına cl ye gidip gelirleri tek başına alan yönetim tamamen sınıfta kaldı.

    galatasaray in ekonomik durumu kötü, fakat yönetim "bu sene kemer sikiyoruz , feda" demek yerine sabriye zam yaptı , elindeki oyuncuları maaşlarini kendi ödeyerek kiraladı(buna da şükür), 2 senede 15 maça çıkan jem karacan a 600 bin euro verdi, basina taraftarın gazını almak için zlatan haberlerini pompaladi.

    ek olarak şunu da eklemek istiyorum, 2 senede 15 kusur maç yapan jem karacan a bir şey demeyen sağlık heyeti kuba ve grosskreutz a olumsuz not verdi.

    yazacak o kadar çok şey var ki. sinirden bazı yerleri atlamış olabilirim , fakat bu taraftar salak değil , bu yazdıklarımin hepsi hatta fazlasını biliyorlar. bir mucize olmazsa transfer sezonu boyle kapanacak.

    umarım yöneticiler ve teknik heyet bir an önce kendine gelir, herkes kendi görevini yapmaya başlar , sidik yarıştirmaya değil.

    umarım...

    edit : allahım sağ bek mi geliyor...

  • 44. kadın börek yapmasını bilmiyorsa o aile dağılır

    sabah sabah en favori badilerimden birinin yorumuyla beni haykırarak güldüren evin ana beyanı:

    "kadın zaten gözlemeci tontoş teyzelere benziyor. elleşmeyin fazla, oklavayla dövüverir."

    düşünsenize, kapasitesi kapısının önüne kilim serip sabahtan akşama dek çekirdek çitleyip, dolma parmaklarıyla ağzına patatesli börek tıkıştırırken komşunun gelininin dedikodusunu yapmaya anca yetecek tıynette teyzelere kadını ve aileyi emanet ediyorlar ahadsksdfgfdf, özgecan yasası'nı filan nahhh görürürüz, böyle ülkenin mınakym.

  • 45. ilber ortaylı

    dünkü mihteşem yazısını hasan mutlucan'dan yine de şahlanıyor aman eşliğinde okuyarak gözyaşlarına boğulduğum büyük üstad.

  • 46. hamza hamzaoğlu

    aynı gemide yol alır
    üç kupayı katarız müzeye
    denge dolu halimiz oynatır bizi
    her hafta umutla ve sabriyle
    sneijder her hafta gol peşinde

    aman şşt sakın, denge bozulmasın
    umut sen gir oyuna, taraftar duymasın.... (x2)

  • 47. yaran facebook durum güncellemeleri

    "beyazıt öztürk 90 larda hani benim recebim diye her yerde söyleniyordu alın size recep mutlu musunuz amk selenayı çağırır gibi çağırdınız"

  • 48. 31 ağustos 2015 çıkma teklifimin reddi

    aysel ile istikşafi görüşmelerimizin 5. ve son turunda gerçekleşmiştir.

    arkadaşlarımız bizi birbirimize uygun görmüş, hakkımızda "birliktelik" kararı vermişlerdi.

    aslında benim gönlüm ilk etapta derya'dan yanaydı. fakat derya, arkadaşlarımızın bana aysel ile bir birliktelik işareti vermesi üzerine ilk günden geri çekilmiş ve hodri meydan demişti. her türlü teklifime olumsuz yaklaşıyor, kırmızı çizgilerinden taviz vermiyor ve gerçekleşmesi imkansız şartlar öne sürüyordu. bunun üzerine derya ile olan birliktelik hayalim son bulmuştu.

    aysel, arkadaşlarımızdan aldığı birliktelik kurma yetkisi gereği görüşmelere başlayacaktı. bu görüşmeler arkadaşlarımız arasında daha sonradan istikşafi görüşmeler olarak adlandırılacaktı. aysel hemen bir görüşme takvimi belirledi. haftanın belirli günlerinde aysel'in ve benim belirleyeceği heyetler bu görüşmeleri sürdürecekti. gerekirse ve en sonunda aysel ile ben de görüşebilecektim.

    saatler süren istikşafi görüşmeler boyunca aysel'in kendi heyetinde en güvendiği isim şişman ve çirkin kız arkadaşı özlem'di. bense kendi heyetimde en yakın arkadaşım harun'a yer vermiştim. görüşmelerde her konu gündeme geliyor, karşılıklı olarak heyetler fikirlerini ortaya koyuyordu. her bir oturum sonunda bana ve arkadaşlarımıza verilen bilgiler müspetti. arkadaşlarımız arasında da bir birlikteliğe kesin gözüyle bakılıyordu.

    bugün gerçekleştirilen son görüşmeye aylin ve ben de katıldık. aylin bana kısa ömürlü bir birliktelik teklif etti. 2-3 ay takılacak sonra ayrılacaktık. bunu kabul etmem mümkün değildi. uzun ömürlü bir birliktelik teklif ettim. aysel, aramızda derin görüş ayrılıkları olduğunu söyledi ve teklifimi kesin bir dille reddetti.

    kamuoyuna saygıyla duyurulur.

    kandemir kama

  • 49. arpad'ın uçurulması

    sözlük yönetiminin ne yapmaya çalıştığını anlamadığım olay.

    en ufak bir eleştiride sözlüğün en kaliteli yazarlarından birini uçurarak nereye varmaya çalışıyorsunuz?
    nasıl bir yazar profili hayal ediyorsunuz kardeşim? sürekli saçma sapan videolara yorum yapan, saçma sapan haberlerde goygoyun dibine vuran, türkçe'den ve imladan bihaber, amlı götlü sikmeli sokmalı başlıklarda mesai harcayan tipler mi lazım size?

    açık açık yazın kardeşim artık. ne istiyorsunuz? format dışına çıkmayan bir kısım kaliteli adamları "formata aykırı entry" girdi bahanesiyle uçuruyorsunuz, ama sözlükte formatı sikip atmış apaçilere dokunmuyorsunuz bile. lan format var mı yok mu? önce bunu bir açıklığa kavuşturun da bilelim.

  • 50. arpad

    milliyetçiler gerçekten akıl hastası. adam uçurulma gerekçesine filan bakmıyor, esas ne döndüğü umrunda değil. "bunları uçurdunuz, onları niye uçurmuyorsunuz" çekiyor. yani esasen türk milliyetçileri gibi kürt milliyetçileri, "pkklılar" filan da uçsa sorun kalmayacak? olm siz hiç mi yontulmadınız, odun musunuz kütük müsünüz, ağaç mısınız?

    arpad, diğer bazı yazarların, bir kaç başlıkta yazdığı şeyleri tepki olarak yazmıştı. sözlük yönetimini "pkk sempatizanı" olarak tanımlayan bu entrylerdeki gibi "sözlük yönetimi pkk sempatizanıdır" tarzı bir şey yazıp, "onları bu sebeple uçurduysanız, beni de uçurun" yazmıştı. hemen ardından hem arpad rumuzlu hesabı hem de bahadirhandincaslan rumuzlu hesabı kapatıldı.

    arpad'ın yaptığı esasen, doğu perinçek'in gidip isviçre'de "ermeni soykırımı yoktur" demesine benzetilebilir. analoji kusurlu da sen şimdi orasına takılma, bağlayacam.

    perinçek, ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayıldığı ülkeye özellikle gidip, bilerek bunu söylemiş ve yargılanmıştı: (bkz: 28 ocak 2015 doğu perinçek strazburg davası). kendi firikirlerimi bir kenara koyarak söyleyeyim, kimilerine göre bu bir "düşünce özgürlüğü" davasıydı. doğru mudur değil midir orasını sallayın. peki ne diye perinçek'e bağladım? eski perinçek sempatizanı/savunucusu/hayranı belki yaptığından utanır diye: (bkz: doğu perinçek/@kanzuk) (allahım okudum yine gülüyorum, derin devletle en çok mücadele eden perinçek imiş vay ya. koyayım mı len bekaa vadisinden fotoları? ekleyeyim mi gezmiş ve arkadaşlarının idamına onay veren vatan partisi "adayının" adını?)

    bu ne saçmalıktır? elemanın teki kalkıp "x pkk sempatizanıdır" deyince hakikaten öyle mi olunuyor? 100 küsür bin yazarın olduğu yerde hepi topu 15-20 kişi, yönetiminin "duygularını incitecek" bir görüşü savundu diye birden "zararlı" mı oluyorlar? başka ne gibi görüşler "zararlı" oluyor? buna kim nasıl karar veriyor? medyaya çıkıp basın özgürlüğü, ifade hürriyeti nutukları atarken bir taraftan da kişileri sırf görüşlerini ifade ettiler diye "moderasyona itham, sözlük yönetimine itham, kanzuk'a iftira" gibi tamamen öznel gerekçelerle atmak ifade hürriyetinin neresiyle bağdaşıyor? akp'nin "özgürlük" anlayışı gibi kısıtlayıcı bir çerçeve midir özgürlük? hadi onu da geçtim, bana pkk'lı dediyey :(( diye insanları sepetlediğinizde bu fikri, intibayı güçlendirdiğinizin farkında bile değil misiniz lan? vallahi neresinden baksan ahmakça. sözlük tarihinin en keskin barbarlıklarından biridir bu olan. eskiden sözlük moderasyonunda keyfiyet sözkonusu olduğunda ortalı kayağa kalkardı. şimdi yaprak kımıldamıyor. bu kitleyi el birliğiyle yarattılar. şimdi nispeten makul, iyi niyetli olan ssg gidince, iyice zıvanadan çıktılar. seçim geliyor, gene düzenlersiniz bir tane chp ask me anything panayırı, unutulur gider di mi? yasakçı, sansürcü, üç satır saçmalığa dahi tahammülü olmayan bir yer olup çıkarken gene basın özgürlüğü nutukları atarsınız di mi?

    oğlum siz şaka mısınız? sizin silahlı örgüt sempatizanı olduğunuza, kim inanır lan bu ibibiklerden başka? allahın günü ırkçı-ayrımcı entryleri döşeyenler, nefret suçu içeren yazılar "günün en beğenilenleri"ne giriyor burada. sempatizanlık iddiasına gülüp geçecek olgunluğunuz, kapasiteniz, vizyonunuz yok mu sizin?

    kanzuk'a hakaret yasak ırka cemaate hakaret serbest? * artık bu denli mi raydan çıktınız?