Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler

    gördük ki en iyisi yunus emre zor kelimeler geldiği halde. diğerlerine gelen kelimeler gelse 15 bilirdi rahatlıkla

  • 2. yazarları lise zamanlarına götüren şarkı

    (bkz: ölürüm hasretinle)

    o zaman için baya hitti.

  • 3. 25 mayıs 2020 cüneyt özdemir ali babacan yayını

    ''süper kahramanlar sadece çizgi filmlerde olur ,kimse kerameti kendisinde aramamalı''

    2020 ali babacan

    küfür olmayan küfür etkisi yaratan sözler

  • 4. akıncı (belgesel)

    daha dün işyeri tarafından verilen ramazan erzağını gariban bir aileye verdim.
    bunun gibi yüzlercesi, binlercesi talep ediyor ama bizim de etimiz, budumuz belli.
    bu kadar olumsuz bir ekonomik durum ortadayken böyle bir belgeselle hamaset yaparak milliyetçi duygularıyla oynayarak insanların bu kötü ekonomik durumunu unutturmaya çalışmak en hafif tabir ile şerefsizlik, namussuzluktur.
    bu namusuzluğa alet olan trol veya değil her kimse engellemek boynumuzun borcudur.

  • 5. bayraktar'ın 6 iha'yı 36 milyon dolara satması

    selçuk bayraktar'ın başında kayınpederinin olduğu devlete 6 ihayı 36 milyon dolara satmasıdır. ayrica vergiden de muaf edilmiştir. bu nasil vatan aşkıdır yiğidim.

    https://www.istanbulgercegi.com/…-aldi-_115851.html

    edit2: bir2uc4bes6 ve player one dm attı" heronlar tanesi 18.5 milyon dolardı. bayraktarlar heronlardan çok daha üstün"http://www.ydh.com.tr/…nusunda-anlasmaya-vardi.html

    edit3: kosedekivelet isimli yazar yazdı.2011 yıllından beri havacılık alanında çalışan biriyim.
    benim alanım iç kabin ama emin olun ki bu 6 milyon bu araç için çerez sayılabilir.
    amerikanın rq-4c yaklaşık fiyatı 150*-200 miyon dolar,
    israil heronların fiyatı da 20-25 milyon dolar.

    *çok sayıda mesaj aldım muadilerine göre verdigi fiyat ucuzmuş dagılabiliriz.

  • 6. kadıköy'de polisin kuryeye küfür edip tartaklaması

    -senin bana vurman doğru mu abi ?
    -doğru, ben ona karar verdiğim için doğru.(?)
    şu diyalog çoğu şeyi anlatmaya yetiyor burada paragraflarca yazsan şu iki satırın anlattığını anlatamazsın.

    o atılan tokat soma'daki tekmeye ne kadar çok benziyor değil mi ?

    edit :
    çok fazla mesaj aldım. kadıköy piçi diyen var , provakasyon yapıyorsun diyen var.
    lütfen beni aydınlatın eğer öyle ise bu entry'i kaldıracağım.
    videonun içinde geçen diyalogları buraya yazmam provakasyon mudur ?
    yoksa ben bir troll saldırısı altında mıyım ?

    edit2:
    bakın arkadaşlar düzgün bir üslupla gelin tartışalım.
    savunduğunuz şey cok ilginç . bu bir ınanç yada siyaset meselesi değil . bunu tabu haline getirmenin anlami yok. salgin zamaninda ekmegini çıkarmaya çalışan bir garibana yapilan şiddet. adamın çaresizliğini görmüyor musunuz ? kaç gece uykusu kaçacak kim bilir.

  • 7. dünyadaki en büyük gizem

    (bkz: tarsus'taki esrarengiz kazı)

  • 8. tunç soyer'in troll hesaptan kendini övmesi

    komik durum.

    hangi partiden olursa olsun, böyle bir durum aşırı komik oluyor ya. yapmayın şöyle şeyler beyler *

  • 9. odtü mezununa 3500 tl maaş öneren hadsiz şirket

    3 sene sonra 2500 liraya okey diyecektir.

  • 10. tuzlu suya atılan çileklerden böcek çıkması

    azıcık bilgisi olan bilir ki organik meyve kurtlu ve böceklidir . özellikle son yıllarda tarım ilaçlarının zararları çokca tartışılıyor ve organik tarıma geri dönüşte bir artış var. bu sebeple ya organik meyve yiyip daha sağlıklı beslenecek ama bu tür riskleri göze alacaksınız ya da ilaçlı meyvelerden şikayet etmeyeceksiniz.
    çileği sadece siz mi seviyorsunuz? o böcekler de seviyor.

  • 11. salatayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar

    hangi salatayı yaptığınıza bağlı. ben size her salata için küçük tüyolar yazayım. bu hizmet de benden size kalsın. ölür gidersem bu yazardan öğrendiydim dersiniz, adımı anarsınız:

    - çoban salata: soğanları ince ince yarım ay doğradıktan sonra tuzla ovup domates ve zeytinyağı ile karıştırıp diğer malzemeleri ondan sonra doğrayın. salataya mutlaka küçük bir diş sarımsak koyun. ve asla ama asla marul koymayın ve maydanozu bol tutun. salatalık ile domates oranı aynı olsun. limon ve nar ekşisini bol tutmaya bakın.

    - patates salatası: sosunu önden hazırlayın. zeytinyağı, limon suyu, kırmızı toz biber, sumak, karabiber, çok az pul biber, tadı hissedilmeyecek kadar neredeyse bir çay kaşığı hardal ile bol ince doğranmış soğanı iyice harmanlayın. patatesleri doğradıktan sonra haşlayın. haşlanmış patates bu sosun içine koyun. sıcağıyla hölörölüpşöp diye çeksin sosu. üstüne opsiyonel olarak kırmızı lahana ve maydanoz koyabilirsiniz. ben pek marul sevmeyenlerdenim.

    - coleslaw: içine yoğurt ya da mayonez koymayın. kavurduğunuz çeşitli kuruyemişleri sıcağıyla yağa dökün ve lezzetleri geçsin. kırmızı ve beyaz lahanaları doğradıktan sonra ılımış zeytinyağını ve limon suyunu dökün. on on beş dakika bekletin ve içine ekşi elma, çok az miktarda armut, kırmızı pancar, bir miktar karabiber ilave edin.

    - sezar salata: bence temelde ekmekten başlamak lazım. ekmeğe zeytinyağı, sarımsak, kırmızı toz biber, pul biber, karabiber, limon kabuğu ve tuz koyun. tavada da yapabilirsiniz fırına da atabilirsiniz. sosu bir kenarda hazırlayın. ançuez sevmeyenler paket sardalya ya da ton balığı koyabilir. limonu ve ev yapımı mayonezi bol tutun. marulları elle parçalayın ve sosla başka bir kapta karıştırın. sosu komple marullara koyarsanız acayip sulanıyor ve ekmekler içinde yıvış yıvış oluyor.

    - piyaz: fasulyeleri haşlarken domates, maydanoz sapı, limon kabuğu, tarçın, yenibahar ve bol karabiber ile haşlayın. böylece temelden lezzetli bir fasulyeniz olur. opsiyonel olarak biber, yumurta vs. koyun ama domates koymayın. piyaza yakışmıyor. zeytinyağı, limon ve tahin mutlaka olsun.

    - şu an uydurduğum bir salata tarifi: aklıma gelen ilk malzemeleri yazıyorum. kırmızı kapya biber, ceviz, zeytinyağı, limon, pul biber, mısır, domates, limon yerine çok az turşu suyu.

  • 12. sezgin tanrıkulu'nun iha tweet'i

    akp'nin ne zaman başı sıkışsa ne zaman oy kaybetse yardımına koşan chp

    şu an akp'yi kimler iktidarda tutuyorsa chp'yi de aynı kişiler muhalefette tutuyor. komplo teorilerine normalde inanmam ama artık bu davranışların, söylemlerin başka bir açıklaması kalmadı.

    şu chp içerisindeki oluşumun hiçkimse farkında değil mi? resmen kanser hücresi gibi chp'yi içten içe ele geçirip bitiren bir kesim var chp'de. ve sanırım tamamen bitirene kadar da durmayacaklar.

    yoksa belli başlı bazı isimler şu partiden ayrılsa, özüne dönse oy oranı çok rahat %15 artabilcek durumda. ama işte dediğim gibi chp'nin görevi iktidar olmak değil, muhalefette kalmak

  • 13. türkiye'deki en sert ilçe adı

    (bkz: boğazlıyan)

  • 14. babayla küs olmak

    kendi evladına lakap takan babalar biliyorum. inanın bana küs olanları asla yadırgamayın. öyle şerefsizdirler ki bunlar, kendi oğlunun-kızının özgüveninin içine etmişlerdir. özellikle zor çocukluk yaşamışsa bu baba, o yaşamış olduğu sevgisizliği ailesine geçirir. ve aile itiraf etmese de bu baba, tüm aile fertlerinin psikolojisini bozmuştur. bu başlığa yazamayan o kadar çok evlat var ki!

  • 15. cinlere inanmayanların cahil olması

    ada cin, gilbey’s cin, gordon’s cin, tanqueray cin, beefeater cin, stamford cin, plymouth cin

    ben bu cinlere inanıyorum.

    vergileri çok yüksek cinlerdir.

  • 16. sözlükçülerin üç çocuklarına verecekleri isimler

    hasan
    hüseyin
    yezid
    not:illa ki biri hayırsız çıkacaktır

  • 17. çorlu'da çok sayıda polisin vatandaşı darp etmesi

    bazı arkadaşlar büyük bir olay olmasa okadar ekip gelmez demişler. konunun başını sonunu bilmiyorum o nedenle video hakkında yorum yapmayacağım.

    video'dan bağımsız olarak başıma gelen bir olayı anlatayım.

    istanbul kartal petroliş mahallesinde, anahtarını içeride unuttuğumuz bir aracın kapılarını biraz zorlayarak ve camları aşağıya indirmeye çalışarak aracın içine girmeye çalıştık. ruhsatta elimizdeydi. çevre binalardan birisi, arabaya girmeye çalıştığımızı polise bildirmiş. olay cumartesi günü sabah 10:00 - 11:00 gibi gerçekleşti. sokağın başından ve sonundan 3'er ekip arabası olmak üzere toplam 6 araç sirenler ve çakarlarla etrafımızı sardı. baktılar üzerimizde pijama ve eşofman var fazla üzerimize gelmediler. ancak bir kaç gün önce sabaha karşı, karşı binaya hırsız girmeye çalışıyor diye babamın polisi defalarca arayıp durumu anlatmasına rağmen hiç ekip gelmemişti.

    demem odur ki, polis riskli veya uğraştıracak olayları hiç sallamazken, basit ve gücünü sonuna kadar kullanabileceği olaylara sanki ülke kurtarıyormuşçasına müdahale eder.

    eyyorlamam bukadar.

  • 18. ali babacan

    son 15 senede gençliğini kaybetmiş, en önem verdiği değer ulu önder atatürk olan, gezi'de en ön sıralarda haykırmış dayak yemiş, ülkesini çok seven ama halkına biraz kırgın, iktidardan ise nefret eden azıllı bir muhalifin gözünden (ben) kendisi üç aşağı beş yukarı şu durumdadır;

    eksileri;
    düne kadar akp sıralarındaydı

    artıları;
    * akp'yi sevenlerce savunulan en ciddi argüman olan "yiyiyor ama çalışıyor" daki "çalışıyor" işte bu arkadaş...

    * ülkenin ekonomisi iyi dönemde iken herşey yolunda giderken dümenin başındaydı

    * akp'nin ayak takımından değil, içinden geldiği siyasi gelenekte tıpkı mehmet şimşek gibi bulunduğu yere ahbap çavuş ilişkisi değil gerçekten "liyakat" ile gelmiş ender isimlerden birisi

    * genç, dinamik, enerjik bir yüz... belgesellerden, filmlerden bilirsiniz, aşina olduğunuz hikayedir. sürü lideri artık yaşlanmıştır ve sürüye sahip olamamaktadır. zaman içeriden daha genç daha dinamik ve sürünün gerçekten ihtiyacı olan birisini çıkarır ve lideri yenerek sürünün başına geçer... işte tam da bu hikayeye uygun bir isim... genetik kodlarımızda hepimizin aşina olduğumuz hikayeye uygun bir isim

    * modern dünyaya hakim, çağın gereklerini bilen bir isim

    * iyi derecede eğitimli ülkenin en iyi mühendislerini yetiştiren okuldan derece ile mezun oldu, zaten yabancı dil falan şakır şakır,

    * "ananı da al git", yerdeki madenciyi tekmelemek, "takla at da görelim", "bakara makara" gibi akp cenahında sıradanlaşan çiğliklerde asla adı geçmedi, her zaman bulunduğu makamın ağırlığını taşıyabildi. vatandaşa saygısızlık yapmadı.

    * gaf falan yapmıyor, meramını çok güzel çok düzgün biçimde ifade edebilirken "merak ediyorum bahçeli'nin bu ülkeye ne faydası var?" gibi muhalefetin yüzyıllardır soramadığı kritik sorularla taşı da çat diye gediğine koyabiliyor.

    * ekonomi bakanlığı, dış işleri bakanlığı ve ab müzakereciliği gibi en kritik "sivil (bakın burası çokomelli)" mevkilerde çok önemli tecrubesi var, ülkece militarizmden ve otoriterlikten uzaklaşmaya çok ihtiyacımız olduğu dönemde bu konu düşününce çok büyük artı;

    * bakın burası da çok çok çokomelli karşıt cenahtan da ciddi anlamda oy koparabilecek birisi;

    * küresel sermaye ile sorun yaşamayacağı bilakis uyumlu çalışacağı düşünülmekte;

    * şimdiye kadar seküler kesimi karşısına alabilecek doğrudan bir çıkışı olmadı, hatta eşinin kapalı olması ve muhtemelen inancı ve gereklilikleri dışında modern bir hayat tarzı var, sevgisini bilemem ama ulu önder atatürk'e hep saygılı kaldı

    * benzer bir biçimde kürt oyları ve milliyetçi oyları irrite edecek bir açıklaması, çıkışı, yaklaşımı yok, her kesimin en azından nötr yaklaşacağı ender isimlerden birisi. en azından tepki oyları ile karşılaşmayacaktır.

    * merkez bankası'nın bağımsızlığı gibi en kritik konularda güç sahibine boyun eğmedi, makamını kaybetti ama aklın ve mantığın tarafında kaldı.

    * hiçbir yolsuzluk iddiasında adı geçmedi. reza zarrap'a karşı dik durabilmiş, kendisini para ile satmamış, bu anlamda gerekirse ülkenin en büyük gücünü de karşısına alabilmiş, tepki koyabilmiş bir isim. bu anlamda ülkenin başındaki isimler dahil kimsenin göstermediği dirayeti gösterebildiği bizzat reza tarafından tapelerde itiraf edilmiş. eli bal kasesinde iken parmağını yalamamış birisi, gördüğünüz gibi "yiyiyor ama çalışıyor" daki "yiyen" kişi olmadığı da çok açık...

    siyasi rakiplerine baktığımızda ise;

    recep tayyip erdoğan; her ne kadar bugün en güçlü figür gibi görünse de siyasi ömrünün sonuna gelmiştir. tutarsız ve yanlış politikaları sonucunda ülke çok ciddi sıkıntılara gebedir. ülkede büyük çoğunluk artık kendisinden nefret ederken bu saatten sonra anlamlı bir siyasi geleceği yoktur.

    süleyman soylu; otoriter sevimsiz, gri ve soğuk bir isimdir. aslında tam da o dillerinden düşürmedikleri "eski türkiye'ye" ait bir figürdür. kaybetmeye mahkumdur, halkta karşılığı yoktur, kenan evren v2. ye bu ülkede anlamlı sayılabilecek bir kitle oy vermez.

    damat berat albayrak : rte'den nefret edenler, rte'nin kendisini işaret etmesi nedeni ile kendisinden de nefret ediyor. şimdiye kadar başarılı olduğu hiçbir alan, hiçbir görevi yok. muhafazakar kesimde de "yüzüklü partiler", kayın babasının birikimine çöken damat algısı, torpille bir yere gelen insan figürü, yurtdışı eğitimi (muhafazakarlar eğitimli kişileri pek sevmez), başarısız görevleri, fetö sonrası gelişen "pelikan" yapılanmasına mesafeleri vs. vs. nedeni ile önemli oranda sevmeyeni mevcut. kayınbabasının bile siyasi kariyerini devam ettiremeyeceği bir haritada kendisinin de yeri yok. bunun da kendisi ve kayınbabası hariç herkes farkında.

    meral akşener; kitleleri peşinden sürüklemeyecek, bunu hepimiz biliyoruz. her ne kadar sempatik meral mommy'miz olsa da siyasi kariyeri ona baki kalacak bir muhalefet sunmakta diye düşünüyorum.

    ekrem imamoğlu; bir heyecan yarattı, mansur başkanla birlikte rte'ye karşı gerçekten kazanan ilk isimdi, kendisine de borçluyuz ama geçen 1 senelik süre gösterdi ki kendi partisinin seçmeni dahi kendisine çok sıcak bakamıyor. siyasal islamın sekülerleşmesi projesi vs. chp'nin muhafazakarlaşması projesinin kazananı bu ülkede hem sağ kesim hem sol kesimde cevabı belli bir sorudur. bırakın rakip olmayı, ilerleyen süreçte yola sayın babacan ile devam edebileceğini dahi düşünmekteyim.

    mansur yavaş; bu adam aslında on numara, bin oyum olsa binini de kendisine veririm. ama ne yazık ki yaşı var... ne yazık ki kendisi de genetik kodlarımıza kayıtlı olan "sürü liderini yenen genç" hikayesine uygun bir isim değil. 10 sene önce olsa harika olacaktı. bundan sonra zaten çok başarılı olduğu büyükşehir belediye başkanlığı kariyerinde daha çok çok başarılar diliyorum ve başkentin tarihine altın harflerle kazınmasını diliyorum.

    diğer isimler arasında ileriye yönelik herhangi bir isim görmüyorum, hemen hemen hepsinin siyaset tarihine gömüleceğini düşünüyorum. hataları ve doğruları ile herkesi olduğu gibi tarih tarafından yargılanacaklardır. bu süreç içerisinde kürt hareketi de siyasi haritada ama demirtaş ile ama her daim içlerinden çıkaracakları başka bir lider ile devam edecektir ancak iktidar yolu en azından yakın gelecekte kendilerine kapalıdır. bu ülkenin dinamikleri budur. görüleceği gibi sayın ali babacan'ın siyasi anlamda kendisini tehdit eden bir rakibi de yoktur.

    kendisi ile ilgili olabilecek olası eleştriler;

    ekonomik başarısı derviş politikalarından gelmektedir. hep eleştrilen inşaat ekonomisi konusunda da doğrudan sorumludur.

    cevap: doğru ilgili dönem öyle bir dönemdir ki; ülkece dibe batılmış doğal afet sonucunda sıfır tüketilmiş, bu afet sebebi ile iktidarın başı yenmiş sonrasında ise ağır kemer sıkma politikaları ve global ekonomik gidişat nedeni ile herşeyin daha iyiye gitmesinin beklenmesi gereken bir dönemdir. bununla birlikte bu adam öncelikle bu küresel dinamikleri küstürmemiş, ilgili dönemden yararlanabilmiş ülkesine para çekmeyi becerebilmiş o söylediğiniz "derviş politikalarını" taviz vermeden devam ettirebilmiş en azından bu anlamdaki tecrubesi kıymetli bir isim. gelelim inşaat politikası konusuna, öncelikle bu konu sadece kendisinin sorumlu olduğunu düşünmediğim bir konu olmakla birlikte ben genel geçer anlamda bu konuda muhalif yorumlardan biraz ayrılmaktayım. bu ülke her şeyden önce büyük bir deprem görmüştü, bu deprem anında yolların, ulaşımın, haberleşmenin hastanelerin, kamu binalarının ve devlet kavramının bizzati kendisinin 45 saniye içerisinde nasıl da işlevsiz kalabildiğini görmüştük. önceki dönemlerde yapılan tüm yapılar boğaz köprüsü (mühendislik ithaldi) gibi birkaç major proje hariç tüm yapılar saatli bombaydı, hala da böyle bir çok yapı var. kamu binalarının, ulaşım altyapısının, kentsel dönüşüm projelerinin, okulların, hastanelerin hepsi velhasıl top yekün bir inşaat hamlesi ilgili dönemde bu ülke için keyfi bir tercihten çok bir zorunluluktu. allah bu ülkenin yüzüne baktı da henüz büyük bir marmara depremi beklenmesine rağmen görmedik, bu hamlenin gerekliliğini anlamak için yeterli doneye sahip olmadık. bu nedenle şimdi inşaat hamlesine sallamak kolay. bu navigasyonun olmadığı dönemde birinci köprüden mi gidelim ikinci köprüden mi gidelim sorusuna benziyor. birinci köprüdeki büyük kazayı ve kilit hali görmeyen kişi ikinci körüdeki şişkinliği görünce "keşke birinciden gitseydik" diyor... allah göstermesin ama sen bir de birinci köprünün (olası marmara depremi) halini görsen koyup gidene rahmet okursun... bununla birlikte tüm ekonomiler tüm para birimleri tüm krizler ve iyi giden dönemler geçicidir. bunu unutmayın, en önemli şey bu... para birimi hayali bir satın alma aracıdır. esas olan şey madden, şeklen karşınızda duran maldır, kalıcı olan medeniyettir, eğer tekniğine uygun yapıldı ise o binalardır (ki o binaların tümünün tekniğine uygun yapıldığından mesleğim gereği ben eminim), ben genel kanınızın aksine inşaat hamlesinin gerekli, doğru ve kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. bu konuda iktidarı eleştrebilecek şey şudur; bütün ihaleler yandaş müteahhitlere verilmiş, eğitimi ve yeterliliği olmayan bir zümreye peşkeş çekilmiş, yeni zenginler yaratılmış, sermayenin el değiştirmesi sağlanmıştır, haksız kazanç, haram para ve yolsuzluklar inşaat ekonomisi ile zirve yapmıştır. ki bu konuya da bir alt maddede değineceğiz;

    yolsuzlukları biliyordu;

    cevap; ne demiştik bütün ihaleler yandaş müteahhitlere verilmiş, eğitimi ve yeterliliği olmayan bir zümreye peşkeş çekilmiş, yeni zenginler yaratılmış, sermayenin el değiştirmesi sağlanmıştır, haksız kazanç, haram para ve yolsuzluklar inşaat ekonomisi ile zirve yapmıştır.
    ancak ben sayı ali babacan'ın bu konuda suçlu olduğuna, müdahil olduğuna veya bu rant çemberini durdurabilecek erki olduğuna inanmıyorum. kendisi yukarıda bahsettiğim 17-25 aralık tapelerinden de gördüğümüz üzere bu rant çemberinin dışında kalmıştır. kendini satmadan doğru bildiği yolda (bu yol kişiden kişiye değişir sayın ali babacan kendi doğru bildiği yolda) mümkün olduğunca ülkesinin menfaatleri doğrultusunda hareket etmiştir. benim kendisinin hikayesinden anladığım budur. malum şahıs dışında ben dahil kimsenin daha fazlasını yapabileceğine inanmamaktayım.

    kendisi akp'den gelmektedir, ayrıca çatı aday yaklaşımına da inanmıyorum bir kere ekmeleddin'e verdim bir daha vermem...

    cevap; ülkeyi yönetme adına yola çıkan muhalefet çatı aday adı altında çağdaşdaşlıktan uzak, bildiği tek şey bazı doğmaları pazarlamak olan, reel olarak hiçbir ciddi avantaj sunmayan, yaşı geçkin, ekonomiye siyasete ve ülke yönetimine uzak bir kuklayı sunarken; beğenmediğimiz muhafazakarlar iyi bir mühendis, ekonmist, dünya dinamiklerini bilen, genç, yarınlara umut veren bir siyasetçiyi sahneye çıkarıyorsa bu sorunun cevabı sayın ali babacan'da değildir. burada özeleştri yapması gereken ali babacan değil chp'dir... çok mu zordu? milyonlarca size gönül vermiş insan arasında şu yukarıdaki özelliklere sahip ama "siyasal islam geleneğinden gelmeyen" tek bir isim çıkartmak çok mu zordu? bir tane isim bile çıkmıyorsa bunun sorumlularının da gereken tepki ile karşılaşması lazım...

    iş bu veriler ışığında değerlendirdiğimizde toplumsal mutabakata en ihtiyacımız olan 15 yıllık yaralarımızı tamir edeceğimiz şu önümüzdeki dönemde sayın babacan "ehven-i şer" falan değildir. ülkece bizim için en makul, en doğru yol, en demokratik sol isimdir... proje midir ben bilmem ama proje ise de emin olun hepimizin ihtiyacı olan bir projedir. her ne kadar benim oyum ülkenin dinamikleri açısından önemli olmasa, esas anlamlı oy karşı cenahtan alacağı oy, önemli olan muhafazakar oyları olsa da benim oyum büyük bir hata yapmazsa gönül rahatlığı ile ilk seçimlerde kendisinindir.

    kendisine tavsiyem ise abdullah gül, ahmet davutoğlu, bülent arınç gibi figürlerden kendisini olabildiğince (talep ettiği sağ oylar nedeni ile en azından başlangıçta tamamen izole olamayacağını biliyorum) izole edebildiği takdirde önünün çok açık olduğunu hissetmekteyim. yolu açık olsun...

    dipnot : 1999 yılından beri muhtelif hesaplarla şu sözlüğe katkı sağlamış sözlükle beraber büyümüş birisiyim. ben bugüne değin bu kadar boktan bir jenerasyonla karşılaşmadım. bu da senin eserin kanzuk... iki satır kendi kanaatimizi yazdık ki yazının başında da sonunda da belirttiğim üzere tamamen beni bağlar; ne aktrollüğüm, ne çomarlığım kalmış ne de etmedikleri hakaret... ulan sığır! insanı yaftalayacaksan önce bi tıkla oradaki yazar infosuna da bak bakalım ne yazmış beğenilenleri, favorilenenleri neymiş bu adamın da ona göre yaftala... ben neredeyse 40 yaşına gelmiş doktoralı bir mühendisim... sen kimsin? var ise iki çift lafın senin de yazarsın biz de alırız kahvemizi okuruz adam şunu şunu doğru demiş der, fikrimizi gözden geçiririz, sen de birşeyler öğrenirsin biz de... bu budur yani... cevap vermeyip hakarete yaftalamaya tabi tutmak ne? bak senin kafan çalışmıyor ben sana karşıt argüman yazayım da en azından onu anlat, ben eksi olarak "düne kadar akp sıralarındaydı" demiştim ya, sen de ona karşılık şu meşhur "karakteriniz 1'dir, para 0 zeka 0, her seferinde ona katlar ama karakteriniz yoksa - 0 - sınız" hikayesi var ya onu anlat... çok güzel bir karşıt argüman olur... ama yazdığın hikayeden biraz da kendine pay çıkar olur mu? karakterin olsun...

  • 19. melikşah ve bartu'yla mücbir sebepler

    seküler cahil ve yobaz mantalitesinin

    ülkedeki göstermelik adetlerin

    bağırıp çağırma varoşluğunun

    beğenmeyene gösterilen tepkilerin

    aynı olduğu vasat program.

    (bkz: seküler cahil vs yobaz cahil)

    (bkz: her şeyi abartarak övme tayfası)

    ulan bartu'nun ezhel ile söylediği devekushu mudur nedir öyle bir parça bile deli gibi övüldü bu mecrada. büyük ev ablukada iyidir hoştur da tüm hesaplar reklam hesabı da ben çok mu yalnızım sözlükte lan?

    şaka mısınız birader?

    berkcanın iğrenç şarkı ve klipleri muazzam denilerek övüldü burada!!! aloooo ne her siki eleştirme tayfası lan?

    ulan vasatlığı eleştirmeyelim mi?

    düzeysizliği, yerel varoşluğu ve kendi kendini beslemeye başlayan gezi sonrası iyice yeşeren sol arabesk kültürünün vasatlığını eleştirmeyelim mi?

    ulan her siki eleştirmeyelim ama en azından her siki abartmanızı eleştirelim. yeter lan, kimse sizin burada sosyal maymunluğunuza katlanmak zorunda değil.

    zorunda ise sen de eleştiriye katlanmak zorundasın.

    şimdi git abartacak ve nesneleştirecek yeni bir sosyal öge bul.

  • 20. kazıklanmanın kaçınılmaz olduğu yerler

    havalimanları.

  • 21. patates kızartmasını üst noktaya taşıyan detaylar

    baharatı için;

    tuz, pulbiber, sebze çeşni, kırmızı toz biber, kekik, az miktar kimyon az miktar karabiber.

    2 sene önce patates kızartması efsane olan bir mekana dadanmıştık arkadaşla, aşçıyla kanki olmuştu bizimki dedim seni sever sorsana ne koyuyor içine diye. sağolsun vermişti adam.

    ayrıca patates soyarken suda bekletin nişastasını alır. daha çıtır olur.

    edit: anaa şükelaya girmişim buradan hamburgdaki kuzenlerimin bayramını kutluyorum. hepimiz iyiyiz. çok çok selamlar.

  • 22. camdan su atıp araca hasar vermek

    aptallık yapmışlar ve ceremesini çekmeleri lazım. iki adım atmamak uğruna kimsenin keyfini bozmaya, ağzının tadını kaçıtmaya hakları yok. birinin kafaya gelse öldürür.

    arabanın kaputuna gelse uğraş dur araban kazalı muamelesi görüyor ve değeri 15 bin aşağı düşüyor. şimdi duyar kasanlar ne kıymetli araban var diyenler olabilir ama olay benim başıma gelse cevabım evet değerli en az 200 bin tl ve götünü kaldırmaya erinen 2 tane cahilden daha değerli olurdu.

    üstelik olayı yapanlar iyi niyetli değil kırıp bırakmışlar o sebeple adalet yerine gelmeli kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalı.

  • 23. kokusu tadından iyi olan şeyler

    kimi zaman çilektir. hatta öyle bir aldatır ki, ağzına attığına pişman eder.

  • 24. arabası ile fotoğraf çektiren erkek

    satılık olarak ilana koyuyorsa geri zekalı gibi görünen erkektir.
    araç bakıyorsun yanında elini kapıya yaslanmış bir hıyar var. veya motosiklet bakıyorsun yanında bir apaçi.
    nasıl bir kafa, amaç ne çok enteresan.

  • 25. rakıya en iyi meze

    sarımsak bulunduran mezelerin hepsi .

  • 26. ekşi itiraf

    bu sabah bayramlaşmak için babamı aradım. konuştuk ettik. kapatmaya yakın bana “şu yaşlılık zamanlarımızda bizden çok uzağa gittin” dedi (iki sene önce amerika’ya doktoraya gelmiş olmamdan bahsediyor) ve saatlerdir bu sözü düşünüp kendimi yiyorum. öyle şakayla karışık söylemedi, kızarak da söylemedi ama sakin bir ses tonuyla edilmiş, ağır ve yoğun bir sitemdi.

    bu beni aşırı yaraladı çünkü hem dediğinde haklıydı hem de ben zaten yıllardır “hayırlı bir evlat olamadım” pişmanlığı yaşıyordum; bu söz, pişmanlığımı daha da arttırdı. annemle babam 20 küsür sene evlilikten sonra 9 sene önce boşandılar ve o zamandan beri de tek yaşıyorlar. ikisi de 60 küsür yaşında. yıllarını benim eğitimime verdiler ve rahat bir şekilde yaşamam için tüm imkanları seferber ettiler. ben de sanki bok varmış gibi doktoraya 8000 kilometre uzağa geldim. türkiye’de doktora programı yok muydu, ya da en azından avrupa’da? en azından onlar üç seneydi, amerika’dakiler ise en az beş sene. veya doktora yapmak elzem miydi? sanki dünyayı kurtaracağım. zaten buraya geldiğimden beri hayat benim için iyice anlamsızlaştı ve özellikle de bilim, kişisel hırslarım ve içinde bulunduğum çağ konusunda max weber’in o tabiriyle bir “disenchantment” yaşıyorum. yüksek lisanstan sonra, onların olduğu veya yakın bir şehirde iş hayatına atılabilirdim. kendi kişisel hırslarımın kurbanı oldum. şimdi de o hırslandığım şeylerin bir anlamı olmadığının farkına vardım. ne onları mutlu edebildim, ne kendimi. babaannemin tabiriyle sıfıra sıfır, elde var sıfır.

    geçen yaz akademik yoğunluktan dolayı (belki de kendimi kandırmamı sağlayan geçersiz bir bahane sadece), bu yaz da korona’dan dolayı gidemedim yanlarına. bir de ben lisede ailemin yanından uzaklaşmak isteyen, lisansta da hep başka şehirlerde okumuş ve bundan dolayı kendini rahat ve mutlu hisseden biriydim. son üç dört senedir ise “belki de gelecek bayram artık annem babam olmayacak ve ben bok gibi bir evlat oldum” diye düşünüp duruyorum haftada bir. gerçi onlar haklarını helal ettiler çünkü onlara kötü davranmadım, bağırıp çağırmadım, kötü alışkanlıklara düşmedim ama çok arayıp sormadım veya yanlarına bol bol gitmedim de. onlar haklarını helal etseler de ben kendimi affedemiyorum. büyük ihtimalle onlar vefat ettikten sonra da kendimi ölene kadar affetmeyeceğim. bu duyguyu biliyorum çünkü aynısını on sene önce ölmüş olan babaannem için de yaşıyorum. onu haftada bir arar sorardım, yanına da giderdim, neredeyse annemden çok severdim, beni bu dünyada kırmamış tek insan olabilir. ama vefat etmeden önce son iki üç ayını felçli geçirmişti ve o zamanlar benim de çok bunalımlı bir dönemimdi, o yüzden kendi içime kapanıp o felçli haliyle onu pek arayıp sormamıştım, ama ölümü de hiç beklenmedik bir şekilde oldu, hala kendimi affetmiyorum. ama affetmesem de o zamandan bu zamana kendimi düzeltmemişim anlaşılan çünkü annem babama da aynı şeyleri yapıyorum.

    millet her gün anne babasını arıyor, ben haftada veya on günde bir. bazen rüyamda öldüklerini ve benim allah’a “lütfen onları geri getir, söz arayacağım” diye yalvardığımı görüyorum ve uykudan uyanıp rüya olduğunu anlayınca dehşet mutlu oluyorum. rüyanın etkisiyle bir süre daha sık arıyorum ama sonra yine aynı hayırsız moda geri dönüyorum. çünkü kur’an’da da dendiği gibi insanoğlu çok unutkan ve nankördür. allah beni ıslah etsin, daha ne diyebilirim?

    yaptığı yanlışın farkında olan ve bu farkındalıktan dolayı acı çeken ama hala kendini düzeltmeyip (oysa düzeltmek o kadar basitken) acı çekmeye ve pişmanlık yaşamaya devam eden bir insandan daha aptal kim olabilir?

  • 27. 2019/2020 euroleague sezonunun iptal edilmesi

    hem türkiye'de hem avrupa'da efes'in şampiyonluğu güme gitmiş,üzüldüm.

  • 28. tüm zamanların en iyi türk filmi

  • 29. selçuk bayraktar

    adam bir şekilde övülüyor çok garip. suriyede aselsan yapımı ankalar vuruyor selcuk bayraktar övülüyor. arçelik alt yapısını açıyor biosys adlı firma solunum cihazı üretiyor bu adam övülüyor.

    sürekli övülüyor efendim durduramıyoruz. yarın birisi coronavirüse aşı bulsa yine bu adam övülür.

  • 30. yazarların en son gittiği konser

    (bkz: nova norda)
    bir tane şarkısını bile bilmem. sevdiceğim istedi diye gitmiştim.

  • 31. döviz/altın alımında kambiyo vergisinin %1 olması

    zamanında afrikada bürokrat olarak bulunmuş birinden dinlerdim. ülkede dolar alış-verişinin nasıl karaborsa üzerinden döndüğünü. hayret eder, şaşırırdım.

    çok şükür akp sayesinde yakında biz de aynı durumda olacağız. döviz bürolarından illegal bir şekilde kayıt dışı dolar alım satımı yapmaya çalışacağız ardı arkası kesilmeyen vergilerden, kontrollerden ve fişlemelerden kaçmak için.

    (bkz: yaparsa yine ak parti yapar)
    (bkz: hayaldi gerçek oldu)

  • 32. fatih terim'in futbol sistemi

    hayır adamın futbol sistemi olmadan bunca şampiyonluk kazanmasına, avrupa kupası almasını, italya’da ve milli takımda iş yapmasına kaç puan verelim bilemesim. bir siz biliyosunuz futbolu adam gazla, bala göte bu işeri yaptı zaten. nasıl bu kadar salak olabiliyorsunuz aklım almıyor amq.

  • 33. z kuşağının inanılmaz boş olması

    hayatta her şeyi kağıt üzerinde sanan yazar beyanı.

    birincisi,z kuşağı dediğin kuşağın eli kolu o kadar bağlı ki genel olarak avrupa'da ki yaşıtları bir çok yer görüp,gezip,tozup kendine tecrübe toplarken senin z kuşağın sinemaya giderken bile iki kere düşünüyor hafta sonunu getirebilir miyiz diye.

    ikincisi,türkiye'de ki verilen eğitimi eğitim mi zannediyorsun? eğitimden kastım matematik,türkçe değil.kaç tane lise mezunu öğrenci hayatta ne yapması gerektiğinin farkında? hangi üniversite mezunu okuduğu bölümünün eriştiği alanları,bu alanların nerede,nasıl olduğunu ne kadar biliyor? bu işler matematik çalışacaksın bak çalışmazsan bir bok olamazsın diye dayatmalarla olacak iş değil.bu yüzden ülkenin %10'u eğitim görüyor ve bu yüzden iş veren bir çok dalda asgari ücret teklif edebiliyor. neden? çünkü bu dayatmalar yüzünden okuyan insan çok,talep çok,sen olmasan başkası bu parayı kabul eder diyor.

    bu ülkenin z kuşağı dünyayı göremiyor.motivasyonunu toplayamıyor.genel olarak sıkıntı yaşayan ebeveynler de çocuklarına gerekli bilgi ve kişisel eğitimi veremiyor.insanlar da kendini teknolojinin ellerine bırakıyor ve hapsoluyor.dünyayı göreni de buradan çekip gitme peşinde zaten.

    edit:imla.

  • 34. bir orta boy pizzaya 66 lira vermek

    sağlıklı pizzayı evde yapabilirsiniz.tam buğday unlu lavaşı alın üstüne domates sosu,istediğiniz malzemeler ve rendelenmiş kaşarı (mozerella da olur) koyun,fırına atın :) pizza oluyor. içinde et olmayan pizzaya 66 lira komedi...

  • 35. beyaz tenli erkekler

    dünyanın her yerinde olduğu gibi daha çok tercih edilen erkeklerdir. ama bunun gibi konular sadece türkiye gibi aşağılık kompleksli insanların olduğu bir ülkede açılır. çünkü türkiye beyaz bir ülke değildir, ama insanları beyaz olmak ister. saçlarını sarıya ve kızıla boyarlar, burunlarını küçültmek veya çenelerini büyültmek için estetik ameliyat yaparlar--tıpkı beyaz olmayan çoğu ülkeler gibi (güney kore, iran, çin, japonya, hindistan, güney amerika). dünya güzellik standartları gayet açık şekilde beyazların tekelinde. ha medyadan kaynaklı, ha belli bir varlık durumunu temsil ettiği için belli bir genel tercih durumu var beyazlara kayan. normal olarak.

    eğer türk televizyonundaki oyuncuları sokaktaki ortalama bir insanlarla karşılıştırırsanız ne dediğim çok daha kolay şekilde anlaşılacaktır. daha beyaz durduğu için oyuncu veya model olabiliyorlar çünkü o fenotip daha kolay satılabiliyor. bu meksika'da da öyle. nüfusun geneli kahverengi ama bi bakıyorsun, telenovela oyuncuları 40'ların nazi propaganda posterinden çıkmış gibi tıpkı.

    bu demek değil ki türklerde beyaz yok, var tabii. muhteşem derecede de nadir değil haliyle ama yine de anlaşılacağı üzere nadir. güney italya'daki ortalama bir insan veya yunanistan'daki ortalama bir insan ile görünüş bakımından farkın olmayabilir bu arada ama beyaz avrupalı bir insan hiçbir zaman seni beyaz olarak görmeyecek, çünkü senin kimliğinle ilintili olan bir yabancılık durumu var onlara göre. bu yüzden güney italyalı veya yunan beyaz olabiliyor 2020'de ama sen olamayacaksın. ve işte bu yüzden twitter'da veya herhangi bir mecrada bunun ve benzeri başlıklarla yazılan yazıları görebiliyorsun. bu yüzden hafif beyaz tenli veya renkli gözlü bir kız veya oğlan "off iyi ki beyazım" ayarında şeyler yazabiliyor (bunu beyaz çoğunluklu bir ülkede yazsan senin ırkçılıktan hayatını karartırlar). çünkü beyaz tenli biri olarak türkiye'de nadir olduğunun az da çok farkındasın. ve aynı zamanda bunun standartların üstünde bir özellik olduğunun da farkındasın. aynı şekilde beyaz olmayan (gözükmeyen) başka bir türk de bunun farkında istese de istemese de. sırf bu yüzden altında büyük bir aşağılık kompleksinin yattığı bu tür şeyleri yazabiliyorsun.

    tabii bunlar aslen stereotip ama gayet geçerli bir stereotip. türklerin monolit bir yapıda olmadığının farkındayım.

    dediğime inanmayan arkadaşlar için şu okcupid istatistiğine bakmalarını öneririm: https://i.redd.it/kyxij2pyh3901.png

  • 36. 2020 otomobil ötv indirimi

    insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.

  • 37. türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu

    gelmiş geçmiş ama

    ayhan ışık
    reha yurdakul
    muzaffer tema
    kenan pars
    vahi öz
    kadir savun
    hulusi kentmen
    aliye rona
    nedret güvenç

    gibi efsaneler yok,murat cemcir , ahmet kural, aras bulut falan var.

    bunun adı saygısızlık...

  • 38. bir kadını ilgisiz bırakmak

    ilgisiz davranan er kişisi kuvvetle muhtemel tüm ciciliği ile bir başkasıyla ilgileniyordur. nasıl da nazik ve de kibardır hem de.

  • 39. 25 mayıs 2020 habertürk'de yine osurulması

    oğlum siz manyak mısınız? biri osurur belki diye sabah akşam habertürk mü izliyorsunuz lan ahahah

    tanım: bir iddia

  • 40. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    sözlükte bulunan en eğlenceli başlık. denk geldiğimde girip sorulara gülerim. cevabını herkesin bildiği soruları sırf kadınlardan mesaj almak için soranlar var. buralara bakacak kadar düşen yarışmacı arkadaşlara iyi eğlenceler diliyorum.

  • 41. 2020 erken genel seçimi

    amk aktroll'ü ıslak muhalif rüyası demiş.

    erken seçim isteyen muhalif net olarak gerizekalıdır.

    paşa paşa 3 yılı daha yöneteceksiniz bu ülkeyi. seçim sistemi de değiştirilmeyecek 50+1 ile 2023 yılında yapılacak seçim. hodri meydan!

    oyları her geçen gün eriyen siyasal islamcıların ıslak rüyasıdır.

  • 42. boşanırken tuzluğu alan kadın

    boşanan kadının avukata talimatı
    neyi varsa al allah belasını versin

    boşanan adamın avukata talimatı
    ne istiyorsa ver allah belasını versin

  • 43. kellerin yaşama amacı

    göz zevkime hitap etmek.

    kel erkeklerin büyük çoğunluğunu gayet beğeniyorum. hatta bazı erkekleri saçlı hayal edemiyorum. aşırı karizmatiksiniz bazı keller, sakın mutsuz olmayın.

  • 44. oyun bilgisayarı alacaklara tavsiyeler

    edit: çok link isteyen olmuş. bedava reklam olacak ama neyse hadi ahanda link farklı pc toplama sitelerine de mutlaka bakın belki daha ucuza vardır. örneğin itopya, sinerji.

    bol krizli şu günlerde çok kafa ağrıtmadan her oyunu oynayayım yeter, uçmaya gerek yok diyenlere gelsin;

    işlemciniz r3 1200
    ekran kartınız rx570
    anakartınız a320m-s2h
    24 inç 1ms/75hz monitörünüzü 700-900 lira mis gibi.

    komple monitör dahil 4 bin liraya falan halledersiniz.her oyunu çok güzel oynatır.

    edit: 5 bin bütçe ayırdım ne alayım diyenler için yazıyorum;

    işlemciniz r5 2600
    anakart b450m s2h
    ekran kartı rx590
    ram 16 corsair
    ssd 480

    ssd'yi 480 den daha düşük almayın. ne kadar çok o kadar iyi ama en az 480.

    direk link vermiyim ondan sonra reklam falan sanılıyor. hazır sistem satılan siteler var bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdalar zaten. onlara girip bu bileşenlere sahip olanı alın. fazlasıyla yeterlidir. emin olabilirsiniz. 5 bini bulmaz bile fiyatı.

    bu arada çok bilgi sahibi olmayan insanlar hepsiburada, n11, gittigidiyor gibi yerlerden gaming pc diye satılan ürünlere aldanıyorlar. 4 gb ekran kartı var yazmışlar adamlar, markası ne özellikleri neler hiç bir şey belli değil sadede 4 gb. aman diyeyim.

  • 45. marmaris denince akla gelen

    (bkz: hacı'nın yeri)

    bir yiğit lokantası.

  • 46. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    dertleşmekten ziyade muhabbet etmek isteyenlerin mesaj kutumu yeşillendirmesini beklerim.

  • 47. ekonomiyi bir ayda toparlarım

    olasılığı yüksek iddia.

    kastettiği şu: babacan küresel sermaye ile sıkı fıkı bir isim. imf, dünya bankası, soros vesaire. tüm küreselci enstrümanları "türkiye'de bizim gibi liberaller başta. korumacılığı kaldırıp liberal politikalara geçiyoruz. paranız güvende. birlikte büyüyelim"

    dediği anda (ki zaten hazırda beklemekteler) ülkeye döviz yağacaktır. kendisi ve ekibi basit insanlar değil.

    benim ideolojime uymaz o ayrı mesele.

  • 48. 23-24-25-26 mayıs 2020 sokağa çıkma yasağı kararı

    devlet tarafından bilinçli olarak “soft” versiyonu uygulanan yasak. kolluk kuvvetlerinin tavırlarından belli. ortada polis yok !! herkes gibi ben de her dışarı baktığımda bir dünya araç ve yaya görüyorum. daha önceki yasaklarda görüş açımda olan sokakta sabit bir polis ekibi olurdu, ana caddeden sık sık polis geçerdi. bu sefer tek bir polis bile görmedim. konuştuğum arkadaşlarım da kendi yaşadıkları bölgelerde durumun aynı olduğunu söylüyor.

    anladığım kadarıyla bu son sokağa çıkma yasağı, bundan sonra olmayacak. bayram olduğu için “sadece 15 şehir için yaparsak tepki görürüz, hepsine yapalım son bir kez, bayramdan sonra hayatı normale döndüreceğiz zaten” gibi düşünülmüş sanırım. “ uyan uyar uymayanların da çok üstüne gitmeyin” talimatı da gitmiş gibi görünüyor. diğer şehirleri bilemem ama antalya’da durum böyle.

  • 49. kürt sevgili

    oral yapamazlar çünkü dilleri yasaklanmıştır. *

  • 50. hiç sevgilisi olmamış erkek

    benim bu.
    30 yaşındayım ve hiç sevgilim olmadı. insanların ne kadar yalancı ve iki yüzlü olduklarını görünce ihtiyaç duymuyorsunuz.
    kadınlar hep ilgi bekliyor evet belki öyle ama bazen erkekleri de anlamaları gerekiyor. biz dünyaya kadın ırkının mutluluğu ve rahatlığı için gelmedik bunları karşılıklı yapmak gerekiyor.

    not: sevgilimin olmama sebebi çirkinlik vs değil.