we fucking played great the whole season18
profili

  • la casa de papel

    dizinin izleyicisinde bıraktığı bir his için; https://i.hizliresim.com/nobwbn.jpg

  • bir filmin tekrar tekrar izlenen sahnesi

    (bkz: battle of the pelennor fields)

    rohan ordularının gelişi ve theoden'in konuşması her defasında gaza getirir insanı.

  • bitaksi çalışanı taksicinin dehşetli rezaleti

    olay sosyal medyada yayıldı, herkes haberdar oldu, medyada yer aldı ve hatta ana haber bültenlerinde dahi yer aldı. buraya kadar normal. muhtemelen bu saatten sonra adam tekrar ifadesi alınmak üzere karakola çağrılacak, savcılığa "polislerin hazırlayacağı yeni dosya" ile intikal edecek ve mesulleri bitaksi tarafından da adalet tarafından da -bir ihtimal de olsa- cezalandırılacaktır.

    ya arkadaş şimdi küfür etmeyeceğim ama soracağım mecbur. ulan bu olay ve öncesindeki kaza meselesi oluyor, üstünden günler geçiyor, şikayetler yapılıyor ama ne şirketin umrunda ne polislerin umrunda ne devlet yetkililerinin umrunda. dayak yiyen, zarara uğrayan öylece kalıyor olduğu yerde.

    neden sonra olması gerekenler oluyor? sosyal medyada yayılınca. bu mu lan normal bir ülkede olması gerekenler yani. sosyal medya kullanmayan binlerce gariban ne yapacak aynı durumdaki. aynı şey hemşireye tekme atan adamda da oldu, opel meselesinde de oldu ve daha birçok olayda oldu.

    tacizi sosyal medya engellesin, tecavüzü engellesin, tüketici alamadığı hakkını sanal alemde arasın, dayak yiyeni polis değil sosyal medya kurtarsın. ne güzel iş lan. devletin, bundan sorumlu şirketlerin, polislerin, esnafın, satıcıların olması gereken görev sorumluluğu nerede? onu da ekşi yapsın, twitter yapsın vs.

    peki bu olay twitter'da yayılmasa ana haberlerde yer bulacak mıydı? görüyoruz ki bulmayacaktı. bence bitaksi'de, olaya kayıtsız kalanlarda, polislerde bir şekilde mesuliyetleri neyse onun hesabıyla muhatap olmalı. onların davranışı daha büyük ihmal bana göre.

    sosyal medyası olmayana herşey müstehak mı yani? bir olur iki olur ama bu derece olmaz yani. oluyorsa da hem sorumlular ve hem devlet "biz bir yanlışlık mı yapıyoruz?" diye sormalı ve önlemlerini almalı ona göre. ayrıca vatandaş devlete değil sosyal medyaya daha çok güveniyorsa büyük bir sıkıntı var ve acil çözülmesi gerekir demektir artık. en başta da polislerin olayları uzlaştırmaya uğraşmak yerine, yargı makamı olmadığını hatırlayıp o işi savcılara, hakimlere bırakmaları lazım. vatandaş "bunları da yazalım" diyor ama polis "gerek yok" tavrında. nasıl iş?

  • armindo tue na bangna

    bruma'nın depara ve beşiktaş'ın sunumsuz yakalanması...

  • a haber muhabirinin çomarla mikrofon mücadelesi

    alttaki yorumlardan birisi özetlemiş zaten;

    - bu halk 21. yüzyılı bırak 24. yüzyılı bile ıskalar.

  • rte'nin messi ile sahaya çıkması

    günlerce, gerek yandaş gerek sosyal medyada malum trollerin kafa ütülemelerine maruz kalacağımızın göstergesidir. haber başlıkları şimdiden hazır;

    (bkz: messi'ye futbol dersi)
    (bkz: messi'nin en çok zorlandığı rakip bakın kim çıktı)
    (bkz: messi'ye benden de iyisi var dedirten lider)
    (bkz: sahada bir yıldız vardı ama o messi değildi)
    (bkz: futbolun da dünya lideri)

    allah sahadakilere de bizlere de kolaylıklar versin ne diyelim. bir de formalarda cep olmamasıyla ilgili espri yapacak olanlar var ki hiç tasvip etmiyorum, sakıncalı işler malum.*

  • mircea lucescu

    1945 doğumlu, yani 71 yaşındadır. bu da demek oluyor ki; tekrar başkanlığı konuşulan 79 yaşındaki duygun yarsuvat ve futbol a.ş. için anlaşılan 76 yaşındaki alp yalman'lı galatasaray için tam bir gençlik aşısıdır.

    divan kurulundaki dedelerimizden de onay alabilirse kulüpte gençlik hareketini başlatması yakındır.*

    şaka bir yana anlaşacak kulüpten ziyade türk medyasına hayırlı uğurlu olsun ayrılışı. tüm basın mensupları haber kotasını doldurup erkenden tatile çıkabilecektir şu bir hafta içinde dahi.

  • komorlar ile kalkınma anlaşması imzalanması

    komor adaları diye bir yer olduğunu öğrenmek ve o yerin haritadaki yerini arayıp bulabilmek kalkınmanın bizzat kendisi ve en büyüğü olsa gerek zaten.

  • kocam konuşursa türkiye biter

    bana dememiş sonuçta. koca ülkeyi, bu kadının kocası olan bir adamın konuşmasıyla bitecek duruma getiren gerizekalılara demiştir muhtemelen. kimse o gerizekalılar, onlar düşünsün artık.

  • fethullah gülen cemaati

    zaman gazetesi'ne kayyum atanması sonrası ses çıkarmayanlara veya "iyi olmuş" diyenlere kızıyorlar, hala ama hala "subaylar da çok masum değildi sonuçta" falan diyorlar ya işte, hiç kusura bakmasınlar.

    evet, kendilerine yapılan bir hukuksuzluk var ortada doğrudur da bu adamların ödemesi gereken öyle çok bedel var ki ortada hukuk içerisinde mi olmuş yoksa hukuktan çok uzak bir şekilde mi olmuş önemsemiyor, önemseyemiyor insanlar.

    olayı hala subaylardan ibaret sanıyorlar birde utanmadan. arkadaş bu ülkede eğitimin de, insanların birbirine olan güveninin de, güvenlik güçlerinin düzeninin de, gencecik insanların hayallerinin de birer birer katili oldunuz siz ya. devletin polisi cemaat evinden gelecek emirleri bekler, diğer devlet kurumlarından bilgi saklar, halkı fişler oldu. insanları birbirine düşman ettiniz "bu bizden, bu laik, bu çydd üyesi, bu ülkücü, bu kominist, şu bu" diye diye.

    hadi hepsini geçtim. ya bu ülkede kpss sorularını kendi üyelerinize dağıttınız be. binbir zorlukla okuyup, üniversiteyi bitirmiş sonunda kendi ekmeğini kazanmanın hayallerini kuran adamların o hayallerine "dur" dediniz. neden? çünkü sizin emir eriniz değil. sizin gibi köle olacak onursuzluğa, karaktersizliğe sahip değil diye sırf.

    yok yok bitmiyor işte günahları. belki de şu ülkede kimsenin şüphe etmeyebileceği, gencecik çocukların da pis emellere alet edilmeyeceğini, daha çocuk yaştakilerin emeğinin, hayallerinin çalınmayacağını düşündüğü öss'ye bile hile hurda karıştıracak kadar iğrençleşebildiler. milyonlarca çocuğun emeklerini sırf kendi çıkarları uğruna harcayıp, gelecekleriyle oynayabildiler gram utanmadan, sıkılmadan.

    bakmayın siz öyle hoşgörü, diyalog, kardeşlik hikayelerine. içleri inanılmaz nefretle doludur bunların ve kendilerinden olmayan herkesin yoldan çıkmış, heba olmuş insanlar olduğunu düşünür ve nefret ederler. yollarına çıksın veya çıkmasın kendi dışlarındaki hiçbir kimsenin değeri ve önemi yoktur, gerekirse ölmeleri dahi sorun değildir geçmiş olaylarda gördüğümüz üzere.

    şimdi ise tüm bunlar hiç olmamışçasına "gelin bizi savunun" diyebiliyorlar. neden? çünkü hiç utanmaları da yok. istediklerini aldıktan sonra aynı nefretle yine size saldırabileceklerdir. gezi'de insanları oradakilerin üstüne salmak için hiç uğraşmamış gibi onlardan da, daha önce düşman olduğu herkesten de destek istemekte beis görmeyeceklerdir.

    neyse daha da uzatmayalım hiç. bugün kendilerine yapılan hukuksuzluk benim açımdan geleceğe umutla bakmamı sağlayan bir ışıktır sadece. hem de çok büyük bir umut. çünkü edenin bulduğunu, zulmedenin cezasını bu dünyada da çekeceğini görüyorum ve şimdi rahat rahat zulmeden güç sahiplerinin ve kendi halkının yüzde ellisine dahi düşman olabilenlerin de aynılarını yaşayacağı günü bekliyorum sabırsızlıkla. amerika' da olmak nasıl ki birilerini kurtarmıyorsa günü geldiğinde saraylarda yaşamak başkalarını kurtaramayacaktır ilahi adalet istediği takdirde.

    hep beraber bekleyeceğiz o günleri hayırlısıyla...

  • metroda sakallı erkek görmek istemiyoruz

    - sakal olmasın
    - bıyık olmasın
    - göbek olmasın
    - metroda, ayakta kitap okumasın
    - otururken karşısına bakmasın
    - uzun saç olmasın
    - beyaz gömlek olmasın
    - siyah tişört olmasın
    - içinde atlet olmasın
    - metroya binmesin, metrobüs kullanmasın falan filan...

    ne olsun lan? kartonpiyerden mumya yapıp mı bindirelim metroya, nedir yani derdiniz? erkek lan işte, tipi belli genetiği belli. malzeme bu.

    bence bunu sözlüğe yazmak yerine gidip bizzat uyarmalı muhataplarını. daha iyi sonuçlar alınabilir belki de;

    + beyefendi rica etsem, lütfen ilk durakta inebilir misiniz? sakallı erkek istemiyoruz da biz.
    - tabi ki inerim, sizin göz zevkinizi bozmamak bizim asli ve birinci vazifemiz. verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz.
    + ayy resmen bana yazıyo!!! terbiyesiz, gerizekalı...

  • hamza hamzaoğlu

    (bkz: bana jem paul'ü anlat hamza)

    bonservisi elinde mbia'ların, nigel de jong'ların alınmamasını anlat. bana huntelaar'ı alırsak burak'ı nasıl oynatacağım demeni anlat. maxi pereira'yı veto edip taraftar bıraksa güray vural, uğur demirok'un peşinde koşmanı, umut'u, sabri'yi, bilal'i anlat.

    anlat bunları, melo'yu kaçırmayı falan hepsini anlat da yeterki mağdur edebiyatı, ajitasyon yapma dakikalarca yine. "sevilmemişiz demek ki" diye hiç sızlanma, kendini sevdirecek ne yaptın otur önce bir onu düşün...

    edit: "sakatlanmasa jem'i alamazdık" dedi lan. vallaha dedi. oy oy oy oy. bu adam akhisar kafasından kurtulamadı dediğimizde kızılıyordu. koskoca galatasaray hadi onu geçtim şampiyonlar ligi'nde oynayan bir takım, 2. lig'de kısıtlı süre oynayan yaşı geçmiş bir oyuncuyu alamayacak yani öyle mi? harbiden iyi allah korumuş hepimizi var ya...

  • rte'ye neden işid'i desteklediğini soran gazeteci

    mustafa varank bir gazla adamın üstüne yürüyor da tam adamın önüne gelince gizli bir duvar varmış gibi kendini sıkarak duruyor ya hani... işte o demokrasi oluyor tam olarak. korkutuyor haliyle bazılarını.

  • dumankaya'nın galatasaray'a forma sponsoru olması

    anlaşma doğru ise bildiğin galatasaray'ın dumankaya'ya sponsor olması olacak o. florya'dan ayrıl, riva'yı bırak bunun karşılığında karın ise 450 milyon dolar olsun. florya'yı direk satsan zaten bundan daha fazla kar elde edersin her türlü, riva'dan neden çıkıyorsun o zaman?

    benim bildiğim dursun özbek sıkı bir pazarlıkla karı 300'e bağlar üzerine de galatasaray adası'nı hediye olarak verir.

  • wesley sneijder

    daha 1 haftalık olmayan bir bebeğe dahi küfredebilecek kadar insanlığını futbol uğruna harcayan rakip takım taraftarlarına sahip futbolcudur. hangi değer üç günlük bebeğe küfredecek kadar alçalmaya sebep verebiliyor ya? kupa mı veriyorlar yoksa iyi taraftarlık mı elde ediliyor bu kadar insanlıktan çıkınca?

    (bkz: insanlığınız batsın)

  • yunus emre alagöz

    ülkende yaklaşık üç ay öncesinde 34 insanı öldüren birisi var ve bu kişinin abisi de tıpkı kardeşi gibi örgüt mensubu ve kayıp. ancak koskoca ülkede üç ay boyunca bu kişi bırakın yakalanmayı, adam gelip başkentinin ortasına kadar elini kolunu sallayarak geliyor ve gelmekle kalmayıp üç aydır aradığın bir çocuk, başkentine 10 kilo bomba sokarak eylem yapıyor. 10 kilo ya 10 kilo ve sen üç aydır bu çocuğu hem de hiçbir profesyonelliği olmayan bu çocuğu farkedemiyorsun.

    ülke çok güzel yönetiliyor maşallah, elinizdeki kanlar temizlenmeyecek asla...

    edit: bir de o rest çektiğin ruslar var ya, hah işte onlar binlerce kilometreden gelip istanbul'un orta yerinde hem de zeytinburnu meydanı'nın ortasında operasyon yapıp elini kolunu sallayarak gidebilirken, sen kendi ülkende bombalarla dolaşan vatandaşını farkedemiyorsun. neden? çünkü rus istihbaratı ülke güvenliği için çalışırken bazı ülke istihbaratları saraylarından çıkamıyor maalesef...

  • gif uzantılı facebook profil fotoğrafı

    her taraf kan damlayan güller ile dolacak desenize. facebook kullananlara şimdiden geçmiş olsun dileklerimi sunar, en kısa zamanda bir göz doktoruna görünmelerini tavsiye ederim...

  • 23.07.2015 podolski ile burak yılmaz tartışması

    burak'ın, müsait pozisyonda kendisine pas vermemesi üzerine yaşanmıştır. podolski yeni ve daha alışma sürecinde olduğundan normaldir. yoksa herkes bilir burak'ın -istese de- zaten yanındaki adama bile pas veremediğini. zamanla düzelir, barışırlar...