kayseri iline bağlı talas kaymakamlığıdır, ibretlik bir emsal yasaklama. inşallah bütün ülkemize sirayet eder. gecenin bir vaktinde kafamızı siken çomarlar ve bo do koltor diye zırvalayan destekçilerinin azalarak bitmesi dileğiyle.
https://twitter.com/…?s=21&t=x1ylbklx8-e-u-puxtkgnw
ebmoldcity19 profili
-
talas kaymakamlığının ramazan davulunu yasaklaması
-
30 kasım 2021 orman kanununda değişiklik yapılması
tayyip'in tarım ve orman bakanlık ayağının son rezaletidir. değişiklik resmi gazete'de yayınlanmış. buna göre, ormanlık alanda “kamu yararı” veya “zaruret” olması halinde yapılaşma yapılacak.
hangi tür yapılar?
--- spoiler ---
liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaşım tesislerine; savunma ve güvenlik tesislerine; enerji üretim santralleri, radyo-televizyon verici istasyonu ve antenleri, baz istasyonları, petrol ve doğalgaz boru hattı; ruhsata dayalı petrol ve doğalgaz arama, işletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına ilişkin tesislere; aile sağlığı merkezi, hastane gibi sağlık tesislerine; ilk, orta, lise ve dini eğitim tesisi ile dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı ibadethane tesisi gibi eğitim tesislerine; ceza infaz kurumu tesisleri
--- spoiler ---
yani ormanı talan edip cami yapacaklar ahahahahaha.
ya da kuş uçmaz kervan geçmez yere havaalanı yapacaklar.
ya da denize kıyısı olmayan yere liman da yapabilirler.*
cengiz limak gelin lan size taze kemik çıktı.
kaynak 1
kaynak 2 -
24 ekim 2021 lütfi elvan'ın istifa ettiği iddiası
çoğu g7 ülkesi olan 10 büyükelçinin istenmeyen kişi ilan edilmesi, batıdan iyice soyutlanmamız, lütfi elvan'ın istifası, doların rocketing hızda yükselmesi, kışın gelecek olan hiperenflasyon, ülkede ödemeler krizi yaşanması... ülke iyice götü başı dağıttı kemerlerinizi bağlayın, bu sefer gerçekten çarpıyoruz.
-
abd'nin ege denizi'ndeki adaları istemesi
hiçbir bok olmayacaktır, tayyip tıpış tıpış kabul edecektir, lozan anlaşması'nın önemli bir hükmü abd tarafından da çiğnenecektir.
sen lozan anlaşması hezimet dersen, kendin tahkir edersen, elin amerikalısı yunanı anlaşmayı dürer götüne sokar. -
türk kökenli afganları doğuya yerleştirmek
öyle bir dünya yok. ne kökenli oldukları sikimde değil. ülkemde afgan ve suriyeli istemiyorum.
ülkemde afgan ve suriyeli istemiyorum.
ülkemde afgan ve suriyeli istemiyorum.
akp'den zaten ümit yok da, yeni iktidar tüm suriyeli ve afganları ülkeden şutlamazsa o iktidarı da sikeyim. -
6 kasım 2020 almanya'nın türkiye'ye nota vermesi
türkiye’nin koronavirüs rakamlarını dünya sağlık örgütü normlarına uygun bir biçimde açıklamadığı için verilen notadır. çocukça faşizmini zamanla sistematikleştiren akp’nin bütün hilesinin gün yüzüne her gün çıktığını zaten çomar olmayan biri görür, ama buna destek veren almanya’ya da şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
halkın sağlığıyla oynayanların ve halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlayanların allah belasını versin.
(bkz: bütün dünya almanın daşşaaanı yisin)
kaynak -
31 ekim 2020 trudeau'nun charlie hebdo yorumu
kanada başbakanı justin trudeau’nun bugün haberlere düşen yorumudur. “ifade özgürlüğünü her zaman savunacağız. ancak ifade özgürlüğü sınırsız değildir ve başkalarına saygılı davranmak, toplumu ve gezegeni paylaştığımız kişilere keyfi olarak veya gereksiz yere zarar vermemek görevimizdir. sözlerimizin, eylemlerimizin başkaları üzerindeki etkisinin farkında olmalıyız.” demiş. yani burada fransa’yı ve onu kayıtsız şartsız destekleyen devletleri ve muhtelif çevreleri eleştirmektedir.
insan hakları master tezimde de belirtmiştim. ifade özgürlü asla sınırsız değildir. kaldı ki bazı hallerde feragat edilebilen (bkz: derogable) bir haktır; (bkz: jus cogens) bir hak değildir.
trudeau reyiz, sen kısır döngüye hapsolmuş bu dünyaya fazlasın. seni ne ifade özgürlüğünün bokunu çıkaran fransa ve hollanda, ne de insan haklarından bihaber çöl bedevisi zihniyetindeki siyasal islamcılar anlayabilir.
kaynak
edit: aklıma bir şey daha geldi. insan haklarında universalism yani evrensellik ve cultural relativism yani kültürel görecelilik tartışması vardır. aslında böyle bir tartışma yok. dünya, insan haklarının evrenselliği konusunda uzlaşmışlardır fakat söz konusu normların uygulanma şeklinde kültürel göreceliliği savunurlar bazıları. kim savunur? işte arap ülkeleri çin rusya gibi despot ülkeler.
bunun yanında, insan haklarının evrenselliği de aslında eleştirilerin odağı olagelmiştir. çok avrupa merkezci, frengi ifadesiyle eurocentric olduğu söylenir. zannımca bu da yanlış. zira insan hakları evrensel beyannamesi (bkz: udhr) hazırlanırken o taslak metni hem arap ülkelerinden hem de çin’den temsilciler imzalamıştır. yani sonuç olarak bizim okuyup rafa koyduğumuz o insan hakları normları evrenseldir. yani spesifik olarak ifade özgürlüğünün olması gerektiği, bazı şartlarda kısıtlanabilirliği bütün dünyaca kabul görmüş bir şeydir. günümüzün despot baskıcı devletleri bunu uygulamıyor orası ayrı, fakat konumuz bununla alakalı değil. trudeau’nun yorumu zaten insan haklarının evrenselliğine vurgu yapıyor. başlıkta birisi bahsetmiş, onu da vurgulamak istedim.
neyse, dallanıp budaklandırmayın, konudan çıkmayın. konumuz hz. muhammed’in alaycı bir şekilde karikatürize edilmesi ifade özgürlüğü kapsamında değildir. trudeau reyiz güzel demiş. yürüyedur reyiz.
siz de azıcık açın iki şey okuyun. ekşi sözlük beyninizi yakmış ahahaha.
son ve en önemli edit: isaiah berlin - two concepts of liberty kitabını okumanızı öneririm. müslümanlık ve kafa kesmenin aynı şey olduğunu düşünenlerin okumasına gerek yok ahahaha. -
kadınlara zorunlu askerlik yükümlülüğü getirilmesi
gençler. bu editimi buraya koyuyorum. uluslararası hukuk alanında leiden’da llm yaptım. insan hakları üzerine master tezim, çeşitli ngo’larda konuyla ilgili araştırmalarım var. insan haklarını, kadın haklarını meriçlerden ve kezofeminazilerden öğrenecek değilim. gidin ötede ağlayın.
hollanda’da cinsiyet eşitliği kapsamında getirilen yükümlülük. bir feminist olarak son derece destekliyorum. kadınlar sosyal iktisadi ve idari hayatın her alanında en az erkekler kadar aktif olmalılar. gerçek feminizm bunu iktiza eder, bu ataerkil düzeni yıkmak istiyorsak kadınlarımızı haklar ve yükümlülükler bakımından aktif hale getirmeliyiz.
kaynak
acilen türkiye’ye de getirilmesi gerekiyor. getirilmeyecekse zorunlu askerlik kaldırılmalı.
soslu fıstığımı aldım kendini feminist zanneden kezofeminazileri bekliyorum. neredeler acaba.
edit: “askerlik zorunlu değil, bedelli askerlik var” denilmiş. abi siz nasıl bir beyinsizsiniz yaw*
edit 2: kezofeminaziler damlamış hemen, yok dünyayı kadınlar yönetseydi endişelenmezdiniz de rererö bilmem ne. e işte gelin diyoruz; yönetin, orduda önemli yerlere gelin milletvekili adayı olun milletvekili olun. milletvekili aday adayı olmazsanız tabii ki mecliste kadın vekil oranı düşük olur. ama kezofeminaziler ne diyor? yok ben kadıköy’de boğa’nın önünde mor pankartlarla men haterlık yapacağım. * hayır, mor dayanışma toplantılarına katılayım diyorum, sen erkek olduğun için katılamazsın diyorlar.*
yemin ediyorum hayatımda gördüğüm en oksimoron güruhlardan biri kezofeminaziler.
edit 3: ya siz ne kadar gerizekalısınız ahahah. ne diyorum, ya kadın erkek herkes askere gitmeli ya da askerlik tümüyle kaldırılmalı. abi gidin ilkokul 1. sınıftan tekrar başlayın okumaya. *
edit 4: görsel
edit 5: ahahahaha işte kezofeminaziler detected: görsel görsel -
fransızların en iyi olduğu konu
fransızların en iyi olduğu konu ne bilmiyorum ancak bunlardan bir tanesi çok iyi protesto edebilmeleridir. önlerine çıkan her şeyi protesto etmeye hayır demeye kabiliyetleri vardır. haber kanallarında her sene illa fransa’da yaşanan protestoları görürüz. bundan iki sene evvel demiryolu taşımacılığı ile ilgili* protesto düzenlenmişti, geçen sene de gillets jaunes protestolarına şahit olduk. bu sene de kafalarına ne eserse onu protesto ediyorlar.
bu protesto etme kültürü günlük dillerine de yansımış. bbc’nin şu yorum haberine göre fransızlar bir öneriye/teklife/soruya sık sık hayır diyebiliyorlar. (bkz: hayır diyebilmek) bunun en pratik açıklamalarından biri şöyle yapılıyor; bir teklife hayır demek, size daha sonra o teklife evet deme seçeneği verir. ama teklife baştan evet demek sizi teklifle bağlı kılar ve sonradan hayır diyemezsiniz.
özetle; çok iyi hayır deyip protesto edebiliyorlar. -
erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
istanbul’da belçika usulü güzel sosları olan külahta patates yapan mekan biliyor musunuz?
ps: erkekler de cevaplayabilir. peki neden bu başlığa yazdım? çünkü millet bu başlıkta geziyor bilmiyor muyum. -
türklerin avrupalılardan daha iyi olduğu konular
(bkz: yazım yanlışı)
yazım yanlışı konusunda çok ileri düzeyde türkler. -
erkek yazarların saç tıraşı için ödediği ücret
normalde hep 20 lira ödediğimden beni ilgilendirmeyen ücretti. lakin en son kendime bir kıyak çekeyim dedim ve arkadaşımın tavsiyesi üzerine unisex bir kuaföre gittim. sıra bekletmeden hemen robdöşambır gibi bir şey verdiler. daha sonra başın konulduğu yerde lavabo olan yatağa yatırdılar, bir yandan ön yıkama yapıp bir yandan da başıma masaj yaptılar. sonra da koltuğa oturtup içinde çeşitli kuruyemişlerin ve kendi hazırladıkları black coffee olduğu tabağı ikram ettiler. kahveyi içince tekrar ve tekrar dolduruyorlardı, yani sınırsız kahve hizmeti. kahve de baya lezzetliydi. daha sonra kuaför saçımı tıraş etti ve tekrar başımı masaj eşliğinde yıkadılar. en son yüz bakımı ve saç bakım kremleri saçımın şekli falan derken süreç bitmiş oldu, ve cidden çok başarılı bir iş başarmışlardı. hizmetten de inanılmaz mutlu oldum. çıkarken de 300 lira ödedim.
-
cübbeli ahmet hoca'nın 23 haziran fetvası
belediyede nasıl bir rant edinmeye çalıştığı belli olmayan, din kisvesi altında iktidara sakso çekmekle meşgul olan, bana istiklal mahkemelerini hatırlatan; sözlükteki eksi2017 isimli akpkk trolünün koşosol goroş diye yırtık dondan çıkarcasına savunduğu, sakalını ayrı, cübbesini ayrı sarığını da ayrı siktiğim siyasal islamcı sözü. ekrem başkan tersten saplasın da buna ondan sonra görürüm.
(bkz: belediye tarikatlere cemaatlere peşkeş çekilemez) -
ermenilerden özür diliyorum
şahsen bir şey yapmadığım için ben özür dilemiyorum. benim atalarım da özür dilenecek herhangi bir şey yapmadıkları için yine özür dilemiyorum. hoş, yapsalardı da dilemezdim çünkü ben atalarımdan sorumlu değilim.
ayrıca ermenilerden de bu sikimsonik iftiraları için ben özür bekliyorum.
ha bir de ermenilerden özür dileyen türklere de götümle gülüyorum.
edit: konuya ilişkin hukuki analizim: (bkz: #86073963) -
gay biriyle arkadaş olmak istemeyen erkek
istediği insanla arkadaş olma özgürlüğünü kendinde saklı tutan erkektir. homofobik değildir. kendine ait düşünme yetisi olmayan, sürü psikolojisi konforuna sığınıp prim yapmaya çalışmayı modernizm sanan beyinsizlerin homofobik yaftasına maruz kalır.
insan haklarından bihaber, (bkz: ıccpr) (bkz: ıcescr) ve diğer metinleri hayatında duymamış, sadece kendi sevdiklerinin haklarını savunabilen mallar gelmiş bahse konu erkeğe homofobik diyor. ulan ne cahilsiniz be.
bu erkek ben değilim. en yakın arkadaşlarımdan birkaçı gay. straightlerden daha samimi gay arkadaşlarım var. fakat günün sonunda herkes kiminle arkadaşlık edeceği konusunda özgürdür.
ayrıca başlıkta sorun yok. “gay biriyle arkadaş olmak istemeyen erkek” demek gaylerin erkek olmadığı anlamını içermiyor. türkçe özürlüleri.
edit: bazı gayler ve gaylerin meriçleri tarafından gizli homoseksüel ilan edilmem de bugünün eğlencesi oldu. şahsen bu arkadaşlara ibne diyorum. diğer delikanlı gay arkadaşlarımız alınmasın. :)
edit 2: şu da bazı arkadaşların düşünmesi gereken durum. bu vesile ile paylaşayım. -
maskülen erkekle yattıktan sonra gelen tiksinti
-
hollanda'da halkın wc'den sonra elini yıkamaması
hollandalılar tarafından da kabul edilen eksiklik. facebook’taki lahey expat grubunda da paylaşılmıştı ilgili istatistik. orada da expatlar hollandalıları baya eleştirip, türkleri övmüşlerdi (avrupa’nın en fazla el yıkayan milleti).
dolayısıyla saçma sapan argümanlarla ad hominem yapmayın. evet, kişi başı milli gelir, ortalama ömür falan ama konu o değil çomarlık yapmayın. konu el yıkanmaması. -
2018 nato vs türkiye savaşı
yemin ederim sözlük trol ve ergen kaynıyor.
-
ekşi itiraf
iki aydır kuzey kore sınırına 500 km uzaklıkta tek başına yaşıyorum. bulunduğum şehirde bırakın türk'ü, yabancı sayısı bile 5'ten fazla değil. dışarı çıktığımda yerel halk bana uzaylı gibi bakıyor. dış dünyadan izole bir hayat yaşıyorum. çok canım sıkılıyor ve yalnız hissediyorum, ama sırf merak etmesinler diye bunu aileme de söyleyemiyorum.