Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. en son avm dışındaki sinema salonuna gidilen yıl

    ah ankara! büyülü fener' de film izlemek vardı şimdi. bu saatte filmden çıkıp ellerim ceplerimde buz gibi havada filmi düşünerek evime yürümek vardı.

  • 2. devlet hastanelerinin bedava olması saçmalığı

    inek gibi sağılmayı sevenlerin isteği. bakalım daha önce bu ülkede bedava olup, daha sonra ne olucak canım zaten azcık bir ücret diye, bize giren kazıklar neler.

    imei denen saçmalık, yurt dışı çıkış pulu, halkın parasıyla yapılıp maliyeti tamamlanınca bedava olması gereken köprüler, gss, telsiz kullanım ücreti, ötv.

    aklıma gelenler bunlar, daha fazlası varsa yazın ekleyeyim.

    ek saçmalıklar: bazı yazarların mesajla bana yazdıkları.
    99 depremi sonrası beyanname damga vergisi
    kimlik kartı bile parayla
    özel iletişim vergisi.ç
    geçici vergi, geçmiyor
    muayene katılım payı
    poşet vergisi ( şahsen çevresel yararı için destekliyorum)
    trt payı
    kambiyo muamele vergisi (%0,1'den %1'e çıktı)

  • 3. yalnız yaşarken başa gelebilecek en kötü şey

    (bkz: ölüm)

    anneannem otuz sekiz yaşında mide kanamasından ölünce dedem annemleri evlendirirken arada kendini de baş göz etmiş.

    dedem öldüğünde ben yeni doğmuşum. o yüzden ne dedemi ne de öz anneannemi görmedim haliyle.
    bildiğim tek anneannem vardı o da dünyanın en pamuk insanıydı. masmavi boncuk gibi gözleri, önceden sapsarı olduğu belli ipek gibi beyaz saçları vardı. yanakları öyle kırmızıydı ki elma yanaklı tabirini her duyduğunuzda aklınıza ondan başkası gelmezdi. işin güzel yanı kalbi kendinden bile güzeldi.

    hikaye bu ya dedem ölünce memleketine döndü. ama annemler hiç bırakmadı onu. kışın gelip sırayla annelik ettiği çocuklarında kalıyordu.
    bir kış gelmek istemedi. ısrar ettiler, yalvardılar yakardılar gelmedi. dayılarım gidip ziyaret etti almak için gelmedi. kimseyle de bir sorunu yoktu. yüreğim darlanıyor istanbul'da derdi.

    karların istanbul'u bile esir aldığı bir gün haberini aldık. evde yalnız başına ölüp gidivermiş pamuk anneannem.
    haberi alır almaz koştular memlekete.
    canım pamuğumun kalbi sıkışmış da ayağa kalkar kalkmaz eli telefona gidemeden oracıkta yığılmış.

    günlerce helak oldum düşünmekten o halini. hani yanımızda olsaydı da öyle ölseydi böyle acımazdı dedik. yandık kavrulduk o haline.
    içimizin sızısı geçmiyor seneler oldu da.

    o yüzdendir ki yalnızken başa gelebilecek en kötü şey ölümdür benim için.

  • 4. 26 aralık 2022 sözlük yazarları cb anketi

    mansur .

  • 5. emrinde savaşılmaya değecek komutan

    (bkz: ergen başlıkları)

  • 6. tek oturuşta 12 bira içtim yalanı

    alkol alıp hiçbirşey olmadığıyla övünen, çok alkol almayı marifet sanan, alkolu "içmek için içen" tiplerden uzak durun.

  • 7. 26 aralık 2022 recep tayyip erdoğan açıklamaları

    elim bir hastalığa yakalandığını açıklamadığı sürece umrumda olmayacak açıklamalardır.

  • 8. türkiye'nin 1 trilyon dolarlık doğal gaz keşfi

    böyle palavralarda neden elinizi korkak alıştırıyorsunuz reis? yaz oraya 5 trilyon dolar de. 1 ne ya, çok küçük rakam. 5 trilyon dolar, 10 trilyon dolar de elini tutan mı var? madem sallıyoruz havamız olsun biraz.

  • 9. okullarda öğrencilere nöbet tutturulması

    uzakdoğu'da ve avrupa'da uygulansa övmekten ağızları kuruyacak insanların eleştirdiği uygulamadır.

    verilen -onur kırıcı olmayan- görevleri yaptırmak, okulun temizliğini yaptırmak ve okula gelenleri karşılamak kötü şey değildir. bilakis yaşayarak sorumluluğun ne demek olduğunu öğrenilir. zaten birkaç seneye balkon site çocukları gerçek hayata karıştığında öğrenecektir. asıl onur kırıcı olan budur.

    iş hayatı bu tip sorumluluk bilmeyen, basit ama önemli işleri küçümseyen müptezellerle -çoğunluğu beyaz yaka- dolmaya bile başladı. ebeveynlerin kendine faydası yok ki evladına olsun. iş hayatında kazık kadar insanlara sorumluluğu, temizliği, sosyallaşmeyi ve nerede nasıl konuşulacağını biz mi öğretelim.

  • 10. ben ümit erdim sorularınızı yanıtlıyorum

    akpli misin?

    galerici muscar ve hakkı alkan’la aranda su dökülmüyor. onlar malum bu devrin ekmeğini yiyenler.

  • 11. 30 yıl sonra atatürk'ün anılmayacağı gerçeği

    dünyayı akıl ve bilim yönetiyor. akıl ve bilimin çoğunluk olmaya ihtiyacı yoktur. sizin sayınızın çok olması bir anlam ifade etmiyor. var olduğunuz her yer cehennemden ibaret. hepiniz kullanışlı birer denek olmaktan öteye geçemeyecek sürüden ibaret olacaksınız o kadar.

    atatürk'ün gösterdiği yolu takip edenler ise sizin gibi sorgulama yeteneği olmayan primatların şiddet eğilimli tehdit ve baskılarına rağmen zekalarıyla her daim var olacak ve her daim sizi alt edeceklerdir. girdiğiniz her ortamda sevilmeyen varlıklar olabilmeyi başarmanıza rağmen bir kez bile durup düşünmüyorsunuz "acaba sorun bizde olabilir mi?" diye. güdümlü mermi gibisiniz, birileri sizi kuruyor ve bedeninizde bir yük olarak taşıdığınız beyninizi bir kez bile kullanma gereği duymadan sorgusuz sualsiz kilitlendiğiniz hedefi mahvetmeye yöneliyorsunuz. sizler felaketsiniz ve her felaket gibi geçicisiniz.

    30 yıl sonra değil 300 yıl sonra bile atatürk'ün adı bir yerlerde anılmaya devam edecek. cehaletin üzerine kabus gibi çöken aydınlanma savaşçısı olarak 100 yıl önce de sizi kudurtmuştu, 1000 yıl sonra da kudurtmaya devam edecek.

  • 12. yazarların 2023 yılından beklentileri

    sağlık.
    gerisini bir şekilde hallederiz.

  • 13. kızını jinekoloğa götüren baba

    ruh hastası mısınız?

    jinekolog bir doktordur. bir hastalığınız varsa jinekoloğa gidersiniz.

    hayatı bacak arasından ibaret tanımlayan sizin gibiler bütün hayatınızı sürünerek geçirip çöp gibi ölmekten başka hiçbir işe yaramayacağınızın farkında mısınız?

  • 14. boşanmış kadınların bir daha toparlayamaması

    toparliyoruz. once yeniden kurdugum evimi, sonra saci basi en sonda da adamin s*cip batirdigi hayatimi ve cocuklarimin hayatini toparladim ben. tek basina biraz zaman aliyor ama oluyor. cok da keyifli ayni zamanda.

  • 15. atomların rastgele birleşip insanı oluşturması

    dawkins tanrı argümanının mantıksızlığını ortaya koyarken burada bahsi geçen görüşü kitabının nihai boeing 747 adlı bölümünde ele alır.

    nedir buradaki mantık hatası kısaca açıklayalım.

    fred hoyle diye bir adam var ve bu adam diyor ki, dünyada hayatın kendi kendine ortaya çıkma ihtimali, güçlü bir kasırganın bir hurdalığa vurarak tesadüfen parçaları boeing 747 oluşturacak şekilde birleştirmesinden daha fazla değildir. özünde bu başlıkta da izlenen mantık budur. evrimin belirli prensipler dahilinde gerçekleşen bir süreç olduğunu anlayamayıp, bir insanın oluşumunu atomların rastgele birleşip insanı oluşturması gibi zanneden yaradılışçıların sevdiği bir analojidir bu boeing 747 analojisi.

    dawkins buna "olasılıksızlıktan kanıt" der. buradaki temel problem, "rastgele meydana gelmek", "kasıtlı tasarımın yokluğunda meydana gelmek", "kendiliğinden meydana gelmek" gibi senaryoların mantıksal olarak aynı şeymiş gibi yutturulmasıdır.

    oysa doğal seçilim rastlantısal değildir. belirli doğal kurallar çerçevesinde, bir düzen içinde, anlık bir mucize ile değil milyonlarca yıl süren çok küçük değişimlerle etkisini gösterir.

    evrim dediğiniz şeyin rastlantısal bir şey olmadığını, darwin kalkıp angraecum sesquipedaleye bakarak xanthopan morganii denen bir canlı türünü hiç görmeden tahmin edebilmesinden anlayabilmelisiniz. (bkz: charles darwin/@highpriestess)

    yani ortada analiz edilerek, gözlem yaparak sizi doğru sonuçlara ulaştırabilen koca bir bilim dalı varsa orada rastgelelikten söz edilemez. bir şeyin yaratıcı olmadan meydana gelmiş olması, o şeyi doğanın ilkelerinden bağımsız olarak tamamen şans eseri bir biçimde var olmuş yapmaz.

    "bir gezegende kendiliğinden yaşamın oluşması kaçta kaç olasılık?" gibi sorular da evrendeki trilyonlarca galaksiyi, o trilyonlarca galaksiden sadece biri olan samanyolu'ndaki 100 milyar gezegeni düşününce pek yaradılışçılara hizmet edecek bir sonuç vermez.

    şöyle anlatayım: 100 milyarda 11 tane sıfır var. 2 trilyonda 12 sıfır var. bunları birbiri ile çarpıp, paydaya koyup, şimdiye kadar yaşam bulabildiğiniz gezegen sayısını da paya yazarsanız ateistlerin de "bir gezegende kendiliğinden yaşamın oluşması kaçta kaç olasılık?" sorusuna zaten "çok büyük olasılık yeaaa" diye cevap vermeyeceğini anlayabilirsiniz.

    bir de 4 milyar yıllık "evrimsel başarı"dan söz edebilir miyiz, ondan da hiç emin değilim zaten. buradan bakınca pek başarı gibi görünmüyor da.*

  • 16. 90'lardaki sınırsız pizza furyası

    bazı arkadaşlar 2000'lerde pizzacı mı vardı diye sormuş. pizza hut, türkiye'ye ilk defa 1989 yılında galleria şubesini açmıştır. 90'larda büyük şehirlerde bir çok yerde pizzacı vardı yani. ve şimdikilerden çok daha iyiydiler.

  • 17. ocak 2023 memur zammı

    uzun zamandır içimi dökmek istediğim, biraz uzun bir entry olacak.

    akademisyen maaşları eridi gitti. 4 tane uluslararası nitelikte ve kaliteli yayın yapan araştırma görevlisinin aldığı akademik teşvik aylık 685 tl. günlük 2 simit ve 2 çay parası veriyor devlet genç beyinler çalıştığı için. onu da alamayabilirlerdi ama, sağ olsun devletimiz, vermeseydi nice olurdu halleri... bozdurup bozdurup harcasınlar artık...

    maaş demiştim dimi, şimdi de maaşa gelelim ve 2015 ocak ayından günümüze değin şöyle kısa bir kıyaslama yapalım. neden 2015 ocak ayı dedim çünkü sadece akademisyenlere özel olmak üzere 2015 yılı ocak ayında büyük zam yapıldı.

    kıyaslama ise şöyle:

    * 2015 ocak araştırma görevlisi maaşı: 3462 tl, asgari ücret: 949 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 3,64

    * 2016 ocak araştırma görevlisi maaşı: 3741 tl, asgari ücret: 1300 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,87

    * 2017 ocak araştırma görevlisi maaşı: 4369 tl, asgari ücret: 1404 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 3,11

    * 2018 ocak araştırma görevlisi maaşı: 4939 tl, asgari ücret: 1603 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 3,08

    * 2019 ocak araştırma görevlisi maaşı: 5956 tl, asgari ücret: 2021 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,94

    * 2020 ocak araştırma görevlisi maaşı: 6585 tl, asgari ücret: 2325 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,83

    * 2021 ocak araştırma görevlisi maaşı: 7328 tl, asgari ücret: 2825 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,59

    * 2022 ocak araştırma görevlisi maaşı: 10264 tl, asgari ücret: 4253 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,41

    2022 temmuz araştırma görevlisi maaşı: 14543 tl, asgari ücret: 5500 tl, araştırma görevlisi maaşı/asgari ücret: 2,64

    araştırma görevlilerinin aldıkları maaş ise 8 yılda oransal olarak %138 azalış gösteriyor asgari ücrete göre (3,64/2,64).

    2015 ocak ayındaki araştırma görevlisi maaşı 1513 dolara denk geliyor. 2022 temmuz ayındaki araştırma görevlisi maaşı ise 832 dolara denk geliyor. dolar karşısında araştırma görevlisi maaşı %55 erimiş.

    ya dostum geç bu işleri, alım gücünden bahset bize dersen ondan da bahsedeyim. örneğin orta sınıf arabası golf almak istedin. bayiye gittin 2015'te ve 2015 model golf 1.6 tdı highline araç almak istedin diyelim. sıfırı 91.800 tl. yani 26,5 ayda alabiliyorsun.

    gelelim asıl komediye. 2022 model demiyorum. yine 2022 temmuz ayı maaşınla 2015 model 2. el 100.000 km'ye yakın vurdusu kırdısı az olan golf 1.6 tdı highline araç almak istesen ortalama 600.000 tl veriyorsun. 40 aylık maaşın. yani hem ikinci ele düşüyorsun, hem 7 yıl önceki aracı alıyorsun, hem daha ucuza alabileceğin araç gelirine göre %50 pahalanıyor.

    şimdi tüm bu açıklamalardan sonra, siz gelecek %50 zammı az mı buluyorsunuz? eğer az buluyorsanız gidin dalganızı kendi götünüzle geçin.

    memur maaşına "güya herkesin beklediği" %30 zam gelmesi halinde 18.905 tl alacaklar. yani yeni asgari ücretin 2,22 katı. bu da en son olan araştırma görevlisi maaşı / asgari ücret oranın sadece 6 ayda %20 azalması anlamına geliyor. bu gidişe 5 senede araştırma görevlisi maaşı asgari ücrete denk gelecek.

    durumun vehameti ortada. %20 zam'a tav olacaksanız veya %20-30'luk zamları savunan bir kitlenin içinde iseniz çoluğunuzun, çocuğunuzun, en çok da kendi emeğinizin hakkına gireceksiniz. fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemek ise, maaşınızdan tevazunun sonu ise fakirden yatırım tavsiyesi almak olacak. savunduğunuz gidiş orayı gösteriyor.

  • 18. pfizer biontech covid-19 aşısı

    hiçbir istatistiğe göre ne kalp krizlerinde ne kanser vakalarında bir artış yok.

    ama zaten aşı karşıtının istatistikle, bilimle metodla ne işi olur?

    aynı kaynım, evet...

  • 19. 26 aralık 2022 fenerbahçe beko anadolu efes maçı

    cimbomlular az kalsın mağaradan çıkıyorlardı fenerim yine geri soktu. az dikkat amk maşrapayı, leğeni kapan geliyordu.

  • 20. 26 aralık 2022 erdoğan'ın vereceği müjde

    gaz bulduk diyerek akaryakıt zammı yapacak

  • 21. digitürk'ün şark kurnazlığı

    öncelikle (bkz: şark kurnazlığı)

    şimdi size digitürk'ün nasıl utanmadan müşterinin parasına çöktüğünü ve bu yetmezmiş gibi yeniden abonelik satmaya çalıştığını anlatacağım. biraz uzun bir hikaye, ama okursanız neden digitürk almamanız gerektiğini anlayacak ve benzer bir mağduriyet yaşamadan hayatınıza mutlu mesut devam edeceksiniz.

    söz konusu firmadan 101xxxxx77 numaralı üyeliğim üzerinden hizmet alıyorum uzun süredir, ama hiç öyle televizyon izleyen biri değilim. galatasaray maçı dışında uydu alıcısının açık olduğu nadir görülmüştür, ancak annem babam gelecek de fox tv'deki dizilerini izleyecekler. o da senede en fazla 15 gün. yani sırf galatasaray maçını keyifle izlemek için bu firmaya aylık 190 lira para ödüyorum.

    geçen sezonun bitişi ile birlikte taahhütüm sona erince, 29 haziran tarihinde beni aradıkları zaman sırf evde bir televizyon yayını olsun diye giriş paketlerinden birini satın aldım, bunun için de kendilerine kredi kartım ile 12 taksit olacak şekilde 395,4 tl ödeme yaptım. daha sonra gelen transferler ile birlikte içimi kaplayan heyecan dalgası neticesinde 27 temmuz tarihinde kendilerine yine kredi kartım ile 12 taksit olacak şekilde 1716,48 tl ödeme yaparak sporun yıldızı paketini satın aldım.

    ekim ayının başlarından itibaren uydu alıcısında saçma sapan şeyler olmaya başladı, önce kanallar tek tek gidiyordu, kendilerini aradığım zaman uydu alıcınızın sinyali düşüyor, merkezi sistemde sorun olabilir dediler, ama komşularım gayet sorunsuz izliyordu. bunu kendilerine söyleyince daire içindeki kablolarda sorun olabilir dediler, hemen elektrikçim geldi ve sinyal kalitesinin %93 olduğunu ve herhangi bir sorun olmadığını söyledi. derken, uydu alıcısı kendi kendine açılıp kapanmaya başladı, açma tuşuna basınca açılmıyor, kilitleniyordu, prizi kapat aç derken baktım iş saçma sapan bir yere gidiyor, dedim teknik servis desteği alayım.

    ilk teknik servis talebimi kendilerine 9 kasım tarihinde ilettim, kendileri de bana 12 kasım tarihinde randevu verdiler teknik servis hizmeti için. 12 kasım tarihinde saat 15.00 - 18.00 arasında beni ziyaret edeceklerini söyleyince evde oturup bekledim, baktım saat 18.30, arayıp bilgi alayım ne kadar gecikecekler diye düşündüm ve kendilerini aradığım zaman randevu tarihimin değiştiğini, bunun sebebinin de aşırı yoğunluk olduğunu söylediler. ben de biraz kızdım, yoğunluk olabilir, randevu da ertelenebilir ama konuyla ilgili bilgi verme nezaketinde bulunabileceklerini hatırlatıp konuyu kapattım. bu defa randuvuyu 14 kasım'a verdiler fakat yine haber vermeden değişti randevu, haftaiçi olması nedeniyle ben işten izin alıp o trafikte eve gelip, boşuna evde bekleyip sonra daha yoğun bir trafikte işyerine döndüm. söz konusu firma bu şekilde 24 ve 26 kasım tarihlerinde de randevu verip yine gelmeyince ben artık kendilerini aramadım ve 6 aralık 2022 tarihinde kendilerini arayarak, 20 iş günü içerisinde hizmet sağlamadıkları için haklı fesih gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmek istediğimi söyledim.

    bilenler bilir, digitürk'ün hizmet kalitesi kötüdür ama aboneliğinizi sonlandırma kararı alınca birden müşterinin ne kadar değerli olduğunu hatırlayıp telefon yağmuruna tutmaya başlarlar. nitekim öyle de oldu. beni defalarca arayarak tüm teknik servis hizmetinin ücretsiz verileceğini, izlemediğim günler için ödediğim ücretin iade edileceğini söylediler. ben de kendilerine galatasaray maçı izlemek istediğimi, o yüzden de sorunumu bu defa çözeceklerse aboneliğimi kapatmaktan vazgeçeceğimi söyledim. arayan kişi de, ben genel müdürlükten arıyorum, inanın ben kendim süreci takip edeceğim, hiçbir sorun olmayacak diyince inandım. evet büyük aptallık. ama inandım. (bkz: inanırım)

    ben teknik servisin gelip sorunumu çözeceğini beklerken, 13 aralık tarihinde tarafıma mesaj atarak üyeliğimin iptal edildiğini bildirdiler. ben de kendilerini arayıp, ee hani sorunu çözecektiniz, şimdi de siz mi beni istemiyorsunuz diyince, mesajın sistem tarafından otomatik atıldığını, hizmet almaya devam edeceğimi, sürecin olması gerektiği şekilde ilerlediğini söylediler.

    14 aralık tarihinde firmanın teknik servisi eve gelerek işlem yapmak istedi, ben de kendisine üyeliğimin iptal edildiğini, herhangi bir üyeliğim olmadığı için de bu işleme onay vermediğimi söyledim. teknik servis çalışanı da üyeliğimin kapanmadığını, bu iptal mesajının sistem tarafından otomatik olarak gönderildiğini söyledi.

    bunun üzerine 02124737373 numaralı telefondan müşteri hizmetlerine bağlandım ve 13 aralık'ta üyeliğimin iptal edildiğini, ama bugün teknik servisin geldiğini söyleyince, müşteri temsilcisi 'üyeliğiniz iptal edilmedi efendim, sadece pasif görünüyor, arkadaş işlemleri yapınca açılacak' dedi. (bkz: at yalanı sikeyim inananı)

    ben de işlem yapılmasına onay verdim ve teknik servis işlemleri bitirdikten sonra, 'yayını izleyebilmek için müşteri hizmetlerini arayın, onlar aktif hale getirince izleyeceksiniz' dedi. ben tekrar müşteri hizmetlerini arayınca kendileri bana eski üyeliğimin sona erdiğini, 18 aralık tarihinde saha ekibinin gelerek tarafıma yeni sözleşmeyi imzalatacağı ve ondan sonra yeni taahhütüm ile yeniden hizmet almaya başlayacağımı söyledi.

    ben de kendilerine, "hattım sadece pasif dediğiniz için bu işlemi kabul ettim, ben zaten size ödeme yapmıştım, şimdi o parayı kafanıza göre kesip, utanmadan bana yeniden yüksek fiyattan paket mi satacaksınız" dedim. kendileri de 'iade işlemi size bilgi verilmeden yapılmaz efendim, sizi mağdur etmeyiz.' gibilerinden hikaye anlattı ve ben mal buna da inandım. (bkz: kandırıldım)

    ben de artık 1,5 aydır kendileri ile uğraşmaktan bunaldığım için buyrun gelin tamam dedim. derken 18 aralık tarihinde kendileri mesaj yoluyla eski kapatılan hattım için tarafıma iade işleminin yapıldığını belirtti. ben de hemen müşteri hizmetlerini arayarak tarafıma ne kadar iade yaptınız dedim fakat, çağrı merkezi biz o sistemi göremiyoruz dedi. nasıl göremediklerini sorunca, yine lafı çevirmeye başladılar, size bir iade yapılmış ama biz göremiyoruz, onu ancak bankanızdan öğrenebilirsiniz dediler ama, bu defa inanmadım, çünkü artık tecrübeliyim, (bkz: yalan atanı kimsenin sikmemesi)

    hemen bankayı arayarak, yaptıkları iade tutarının 699 tl olduğunu öğrendim ve kendilerini arayarak yeni bir taahhüt imzalamayacağımı, tarafıma iade edilen tutarın mantıksız ve haksız olduğunu anlattım fakat kime anlatıyorum. kafalarına koymuşlar o parayı hiç edecekler, ama yedirmem, öyle kolay kolay yedirmem o parayı size sayın digitürk.

    kendilerine konu ile ilgili e-posta attığımda da verdikleri cevap 'tarafınıza 12 aralık tarihinde sözlü olarak bilgi verilmiştir.' oldu fakat, bana hiç kimse 12 aralık tarihinde 699 lira iade alacağımı söylemedi. ne zaman kendilerini arayıp sorsam ne kadar iade alacağım diye, genel müdürlük sizi arayıp bilgi verip o şekilde iade yapar dediler. ama kimse aramadı. (bkz: telefonun başında çaresiz bekliyorum) sana da selam olsun hakan altun.

    yani özetle; digitürk'e 29 haziran 2022 tarihinde 12 taksit olacak şekilde aylık 32,95 lira ödeme yaptım sadece ulusal kanalları izlemek için, sonrasında 27 temmuz tarihinde yine 12 taksit olacak şekilde 143,04 lira ödeme yaptım. 9 kasım 2022 tarihinden itibaren hizmet alamadığım için de sözleşmeyi tek taraflı fesih etme kararı aldım, çünkü teknik servisi süresi 20 gün. kanunen bana tanınan süre içerisinde teknik servis hizmeti sağlamadıkları için bu sözleşmeyi haklı olarak fesih hakkım var. ve tarafıma ödenmesi gereken tutar, 29 haziran'da yaptığım ödeme için aldığım hizmet 4 ay, oradan kalan 8 aylık ödeme tutarı 8x32,95=263,6 tl, 27 temmuz'da yaptığım ödeme için aldığım hizmet ise 3 ay, yapılması gereken iade tutarı 9x143,04=1287,36tl. toplamda 1550,96 tl. hadi diyorum 29 ekim'den 9 kasım'a kadar 100 lira kesin. ee nerede benim 1450,96 liram? e hadi 96 kuruşu da hibe ettik diyelim, bizim 1450 lira ne oldu şimdi?

    velhasıl kelam, uzak durunuz efendim.

    peşin edit: olayı tüketici hakem heyetine de biraz önce bildirdim, o 1450 lirayı alacağım digitürk'ten, ama heyet kararı ile ama anlaşarak. anlaşarak alsam dahi bu entry silinmeyecek. sonuçta (bkz: kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz)

    görsel 29 haziran'da yapılan ödeme
    görsel 27 temmuz'da yapılan ödeme
    görsel kredi kartına yapılan iade, 58,41x12=700,92 tl

    edit: destek veren de beter ol diyen de. öncelikle herkese teşekkür ediyorum, hakaret olmadığı sürece her görüşe saygım var. unutmuşum, şöyle bir durum da var, ben aboneliğimi iptal ettim, uydu alıcısı ve tüm ekipmanları teslim ettim. bu arkadaşlar zaten uydu alıcınız bozuktu değiştireceğiz diye geldi, teknik servis yeni uydu alıcısını kurdu ama taahhütname imzalamadık. şimdi digitürk müşteri hizmetlerine diyorum ki, sizin uydu alıcınız benim evimde, ben resmi olarak teslim almadım, gelin alın bunu evden, onu da gelip almıyorlar :) en az 4 kere aradım, ne zaman gelip alacaksınız uydu alıcısını diye hiç oralı değiller. sahibinden değil ama, aracısından hiç mi hiç kullanılmamış temiz uydu alıcısı var arkadaşlar, kumandanın pilini vermem ama. onu kendiniz alacaksınız. ilgilenen yeşillendirsin. (şaka tabii ki lan, kimse yeşillendirmesin, uydu alıcısını alırlar herhalde, sanırım, almazlarsa da dekor olarak kullanıyorum, playstation'ın üzerinde çok tatlı görünüyor kırmızı-siyah, yaşasın gençlerbirliği)

    #146832686 bu inanılmaz bir rezalet, yorum bile yapmıyorum.
    #146832916 metro turizme bir kere binmek mecburiyetinde kaldım bayram tatilinde, son oldu. varan turizm her zaman birinci önceliğim oldu kardeş, onu da metro turizm satın alınca pamukkale ile seyahat ettim, önermen yanlış.
    #146832997 en azından okuyup kesin hüküm verseydin saygı duyardım, sana saygı duymuyorum alperig. yazdım bunu.
    #146833101 hakiki dram bu lan. üzüldüm doğrusu yazar arkadaş adına.
    #146833232 kendileri ile iletişime geçtiğimiz zaman ben de bunu söyledim, her maç arasında 'kaçak yayın izlemek suçtur' diyorsunuz, size her ay 190 lira ödeyen müşteriye sunduğunuz hizmet bu, siz fiyat politikanız ve yetersiz hizmet kaliteniz ile insanları bu duruma itiyorsunuz dedim, hiçbir cevap alamadım. bence memnunlar insanların korsan yayın izlemesinden, yoksa aksini yaparlardı.

    gün sonu edit: iptv almam ya da stream üzerinden izlemem için onlarca tavsiye aldım, herkese ilgisi için teşekkür ederim ama hatırlatalım, ünlü bir dijital yayın platformu reklamında da söyledikleri gibi; kaçak yayın izlemek suçtur arkadaşlar :) kamu spotu

  • 22. idam edilmeden önce dinlenecek son şarkı

    ahmet kaya : beni tarihle yargıla .

  • 23. getir yılbaşı parti paketi

    ulan getir firması şuradan edeceğin 3-5 kuruş kar için şu palyaçoluğa gerek var mı ya?

    böyle zavallıca şeylere yılbaşı paketi falan yazılınca gerçekten içim burkuluyor. yeni yıla çizi kemirerek giren biri canlanıyor kafamda.

  • 24. bim'de satılacak 89 tl'lik dana kıyma

    çok uzun zamandır köfteci yusuf'tan zaten aynı fiyata kıyma aldığım için nedense şaşıramadım. garibanlığı zirvede yaşıyorum son zamanlarda. nereden para kırpacağım diye sürekli düşünüyorum. delirmem yakındır*

    neyse, merak edenler için ucuz kıyma alma taktiğimi vereyim. tam bir donanımhaber ölücüsü yöntemi bu arada. reklam olmadığını da belirteyim. bu yöntemle kıyma alabilmek için trendyol uygulamasına ihtiyacınız var. korkmayın referans kodu falan vermeyeceğim. her şey ucuz kıyma alabilmeniz adına, amme hizmeti yani.

    trendyolun yedikçe indirim diye bir kampanyası var. siz sipariş verdikçe sırayla 10,15,20 ve 25 tl'lik indirim kuponu kazanıyorsunuz. kuponlar sadece restoranlarda geçerli. market alışverişlerinde kullanılamıyor.

    burada ipi koparan şey şu, köfteci yusuf restoran da olsa çiğ ürün satışı yapıyor. bu sebeple kuponları köfteci yusufta satılan kıyma, köfte, kavurma, sucuk, bal gibi ürünleri alırken de kullanabiliyoruz. şimdi olaya geçelim:

    trendyol uygulaması üzerinden yedikçe indirim kampanyasına katılan restoranlarından en uygununu bulup 40 liralık yemek siparişi veriyorsunuz. ilk 10 liralık kuponu alabilmeniz için bu işlem şart. ben paşa döneri kullanıyorum. 2 kişi için 40-45 liraya yemek hiçbir yerde bulamazsınız. ayda bir kez yapmanız yeterli.

    paşa dönerden yemek mi yenir lan dediğinizi duyar gibiyim. evet yenmez ama ucuz kıyma uğruna ayda bir kez buna katlanmak zorundasınız. elitlik seviyeniz buna katlanmanıza izin veremeyecek derecede yüksekse katlanabileceğiniz minimum değerdeki restoranı bulmanız sizin faydanızadır. tek kişilik herhangi bir şey sipariş vererek de bu işlemi tamamlayabilirsiniz.

    bu ilk siparişten sonra 10 liralık kuponunuz geliyor. gelelim kıymamızı almaya... uygulamadan köfteci yusuf'a girip yarım kilo dana kıyma alıyorsunuz. 65 lira olan ürün kuponu kullanınca 55 liraya geliyor. bu da yetmezmiş gibi 15 lira daha indirim kuponu kazanıyorsunuz.

    kıymanızı tüketince bu kuponla da kıyma alıyorsunuz, 20 liralık kupon geliyor. bu kıymayı da tüketince yeniden kıyma alıyorsunuz, bu da size 25 liralık kupon kazandırıyor. son kuponla da yarım kg kıymayı 40 liraya alıyorsunuz. son aldığınız kıymanın kilosu 80 liraya geliyor yani. türkiye'nin neresinde olursanız olun bu fiyata kıyma bulamazsınız. başlıktaki kıyma bile gördüğünüz üzere 89 tl'den satış görüyor.

    netice itibariyle köfteci yusuf'tan 4 kez yarım kilo kıyma alıyorsunuz, ödediğiniz tutarlar ise sırasıyla 55,50,45 ve 40 tl olmak üzere toplam 190 tl. yani 2 kg kıymaya 190 lira vermiş oluyorsunuz, kilosu 95 tl yapar. bir ayda bana 2 kilo kıyma yetmez derseniz aile fertlerinden birisinin telefonuna da trendyolu kurup aynı döngüyü tekrarlayabilirsiniz. paşa döner'den tekrar sipariş vermek zorundasınız maalesef. oses'ten 2 adet çiğköfte dürüm de işinizi görecektir. bu püf noktamı da unutmayın*

    köfteci yusuf'un sattığı da kıyma mı lan demeyin. bimin sattığından iyi olsa gerek. neyse bugünlük garibanlık dozum yeter, saygılarımla.

  • 25. paranın huzuru getirememesi

    parasızlık da huzur getirmiyor.

    huzursuz olacaksak paralı huzursuz olsak olmaz mı ?

  • 26. evli kadınların çoğunun kocasından tiksinmesi

    erkek evini gecindirme derdindedir; sabah karanlıkta işe gider, aksam karanlıkta eve gelir. yollarda perişan olur, soğuğa maruz kalır, işinde yorulur iyice tabi. bir yandan geçim sıkıntısını kafasına takar, çocuklarının istikbalini düşünür, ekonomik nedenlerden ötürü karısına daha iyi bir hayat sunamadigindan kafasında kurar durur bu durumu. efkar basar, verir cigarayi. sağlık hizmetlerine ulaşmak zor olduğundan dişlerine dogru düzgün bakım da yapamaz. elinden gelen tek şey psikolojisini saglam tutmaktır zira eve aş götürüyordur. sabah yağlı poğaça ve sonrası çay sigara.

    ev kısmında ise kukuman kuşu gibi kanepeye götünü dayamış memnuniyetsiz bir kadın oturmaktadır. bu arada eli ekmek tutan emekçi ve çalışan ayakları üzerinde duran kadınlar baş tacı. (peker gibi cümle oldu) bu kuşumuz kocasından tiksinir ama kocasından geç kalkar. kahvaltı hazirlamaz ilk iş instagram storyleri ve tiktokta takılır. ve evet, kocasından tiksinir.

    t: bir başlık.

    edit: kukumav imiş :)

    edit2: çok güzel mesajlar geliyor sağolsunlar. lakin ülke gerçeğini yazdım; kişisel bakımı geçtim, kimsenin hobisi bile kalmamış artık. her şey lüks, skik bir duş jeli bile 100 tl olmuş, diş macunu 80 lira! en kral diş macunu bile yağlı poğaça ve vişne suyunun toksinlerini temizlemeye yetmez.

    işin maddiyat kısmını geçersek eğer, ki eskiden de kıt kanaat geçinirmiş insanlar; birbirlerini sadece seks aracı olarak görmez, derdine derman ve sırdaşı olarak görürlermiş. şimdiler de internet sosyal ortamları aile kurumunun bildiğiniz içinden geçti. kimse kimseyi beğenmiyor yahu, filtreli sahte hayatlar yaşıyorlar adeta. black mirror evreni gibi. tahammül sıfır, hata payı sıfır. aslında eskiye göre konfor alanımız kat be kat fazla ama ruh olmayınca gerisi hikaye kalıyor.

    ulan amma uzattım ben de, troll başlığa ciddiyet atfettiğim için ödül bile almam lazım aslında.

  • 27. el kremi kullanan erkek

    askerde bile kullandım. dudak kremi, yüz kremi, el kremi. kırılgan maskuliniteyi 1 ay sonra yüzleri-elleri yara bere içinde kalınca bıraktılar, "abi bize de biraz verir misin" modunu açtılar.

    sahiden, bu ülkede, karanlık bir dönem, dudak kremi kullanan erkek ibne sayılıyordu. 90ların faili meçhullu dönemlerinden bile karanlık.

  • 28. van gölü canavarının yeni görüntüleri

    canavara bak kurbalağama yüzüyor mk.

    ayrıca ellerin canavarları korkunçlu, gördüğünüzde şehadet getireceğin kadar heybetli oluyor. birde bizim canavara bak yüzmeyi öğrenmeye çalışan emekli teyzeler gibi suyu dövüyor.

  • 29. 58 milyar metreküp doğalgaz bulunması

    58 milyar metreküp, 1yillik ihtiyacı karşılar, soru şu, bu 1 yıllık ihtiyaca bunu çıkarma yatırımı yaparsak bu yatırım maliyeti daha mı ucuz olur daha mı fazla olur.

  • 30. kemal kılıçdaroğlu'nun futbolcu karşılığı

    sabri sarıoğlu.

  • 31. özel hastane soygunu

    ülkemizde sıradan hale gelen,
    devletin sisteminden randevu alamayan ama devlete vergisini harcını kuruşuyla ödeyen insanların başına gelen sistemli, organize ve yasal soygun.

    kamu hastanesinde randevu alınamadığı için, özel hastaneye göze muayenesi için gidilir.
    muayene için 250-300 tl ödenir.
    sözde hipokrat yeminli göz hekimi, "hmm çok tehlikeli bi de gizli(!) göz tansiyonuna bakmamız gerek alt kata gidin" falan der.
    böyle işlemler için de 700-800tl ödetir.
    bu işlemler yüzünden 2 saat kadar göremezsin.

    şerrrefli ve yeminli hekim der ki;
    asıl numarınız 1,75 ama 0,50 ile başlayıp bir yıl düzenli kontrole gelmeniz gerekecek!
    meali; sizi düzenli soyacağızdır.

    (sonrasında 1 devlet 1 özel göz hekimine aynı net görememek şikayetiyle gidildi. gayet detaylı muayene sonrası gözlük numarası yazıldı ek bir şey gerekmeden)

    başka öyküde:
    gribal semptomlar için gidersin,
    beyin mrı dahil türlü tahlil tetkik ister...

    başka öyküde:
    ateşli ve halsiz çocuğunu götürürsün,
    ultrason, röntgen, kan, idrar, serum fizyolojik allah ne verdiyse dayatır...
    3 saat sonra damar yolundan aldığınız ağrı kesicili %10 dekstroz ve reçete ile evinize gider, şükür çocuğum iyi oldu dersiniz.
    (kan tahlili sonrası bakteriyel enfeksiyon çıkmıştır çün ki)

    özel hastanelerde kanser hastaları tamamen ücretsiz tedavi edilir yalanı söylenir:
    kanser hastanızı götürdüğünüzde bi prof önce mutlaka muayene eder ve buna 2000-3000 tl ödetirler, sonra ancak radyoterapi falan planlanıp 20-30 gün gidersiniz tedavi için.
    radyoterapiye ek ücret alınmaz çok şükür...tabii arada yine prof. kontrol etmeli!

    ameliyat için yatarak tedavi görürsünüz.
    sizi taburcu ettikleri halde sistemden çıkarmazlar ve yatıyor göründüğünüz her gün için devletin yani milletin cebinden parayı kendilerine aktarmaya devam ederler eğer uyanmazsanız...

    yaptıkları işlemde kullandıkları sarf malzemelerini onlarca kat fazlasıyla devlete fatura eder ve yine halkın vergilerini cebe indirirler...

    bitmiyor.
    kim kontrol edecek bunları?

    edit: özel hastane hekimlerine, yönetimce "ayda şu kadarlık tetkik, tahlil faturası kestirmen gerek!" diye hedef verildiğine yemin edebilirim ama ispatlayamam.

    edit2: akciğer kanserinden kesin ölecek hastanın ailesinden bir dairesini sattıracak kadar para talep edip 3 kez ameliyat ettiren özel hastane biliyorum. (hasta öldü)

    edit3: işbu entryde, insanlar için işini hakkıyla yapan,
    hipokrat yemininin arkasında dimdik duran onurlu, gururlu,
    vakıf ya da kamu hastanesi hekimleri konu edilmemiştir.
    sistemin açıklarını kullanan ve kullananlara alet olanlardır derdimiz.
    yoksa tabii ki devletimiz ve sistemleri tüm çarklarıyla mükemmel yönetiliyor.

  • 32. 3.673.735.478.000 tl

    ebubekir sıddık bebeklerin yurt dışında okuma ve "takılma" parası da dahil mi bu rakama.

  • 33. düdüklü tencere fobisi

    normaldir. tam patlamaya hazır bir bomba gibi görünüyor çünkü. her tarafı kapalı, alttan sürekli ısınıyor, fıss pıss diye garip sesler çıkartıyor falan. patlamıyor olması mucize.

  • 34. russia today'in yılbaşı videosu

    kendi ordusunu beslemekten aciz bir 3. dünya ülkesinin sikko propagandası. putin’in kendi çocukları bile imkan verilse bi avrupa ülkesine iltica eder şuan.

  • 35. bir telefona 40 bin+ tl verenlerin zeka seviyesi

    gerizekalının önde gidenidir. neden değerinin üstüne +40 bin tl versin ki?

  • 36. masterchef türkiye

    adam tolga'yı meksika karteline benzetmiş yetmemiş bir de köpeğini çok sevdiği için suçlayıp, pis olmakla itham etmiş.

    yahu bu ne nefret? nasıl besliyorsunuz hiç tanımadığınız birine karşı böyle duyguları? alt tarafı yarışma programı ya. birisi kazanır, kaybeder ne olacak.

  • 37. türkiye'nin 61 yıldır ab'ye girememesinin sebebi

    olayı hala hak hukuk olarak gören tatlı su humanistleri var. avrupa ülkeleri hukuk konusunda gayet vasat durumda, ama bunu örtmede mükemmel başarılılar.

    halkın eğitiminden bahsediyorsanız, polonyalıların, romenlerin, bulgarların, italyanların, ispanyolların ve yunanın bu birlikte olmaması gerekir.

    türkiye şu anlık tampon bölge olarak çok iyi iş görüyor. siz çöplükle eviniz arasında bu boşluğu bırakmalısınız. türkiye tarafından baktığınızda da, istediğiniz gibi at koşturmak varken, neden bir üst kurula hesap vermek zorunda olasınız ki.

    bunlar basit bir iki neden. daha derinde kimbilir neler çıkar. çok takmayın.

  • 38. göğüsleri olmayan ama çok güzel olan kız

    ilk fırsatta çıkarıp masaya vuracak kişidir aman ha..

    güvenilmez kaynak

  • 39. erkekler değişir mi

    kadınlar; seni sen yapan özelliklere aşık olup, sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar.

    kaybedenler kulübü (2011)

  • 40. sefo'nun götüm ellendi diye isyan etmesi

    kendisini gram sevmem ama aynı hareket bir kadına yapılsaydı şimdi burada meriç meriç entryler giriliyor olurdu.tacizin kadını erkeği olmaz

  • 41. kılıçdaroğlu'ndan cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    adayın geç açıklanması konusunda haklı olduğu ortaya çıkmıştır. bu konuda çok doğru tespitler içeren, kılıçdaroğlu'na karşı olan berk esen hakkında yazılmış bir entry'nin ilgili bölümünü buraya koyuyorum.

    --- spoiler ---

    ekremci genç akademisyen grup arasında herhalde en çok madara olan budur diye düşünüyorum. bunun aklına uyulsaydı ve aylar öncesinde ekrem imamoğlu aday falan gösterilseydi, geçen hafta tek bir basit hamleyle aldırılan yargı kararı itibariyle muhalefet darmadağın olmuştu ve şu an inanılmaz bir moral bozukluğu yaşanıyordu. en en iyi ihtimalle, "ekrem imamoğlu tamamen yasaklanırsa ne yapacağız" diye bir "b planı" oluşturulmaya çalışılıyor olacaktı ve a planı, kolayca bertaraf edilmiş bir muhalefetin itibarı çökmüş olacaktı. sonra çıkarılan aday/adaylar ise "yedek" ve düşük profilli duruma düşecekti. ekrem imamoğlu da tamamen çekilemeyecek, ama fiilen iktidarın bir parmak şıklatmasına bağlı duruma düşecekti.
    (bkz: #146823274)
    --- spoiler ---

    bir de şunu düşünmek lazım. iktidar sürekli "adayınızı bir an önce açıklayın" diye sesleniyor. buradaki muhalifler de muhalefete kızıyor," adayınızı neden açıklamıyorsunuz" diye. bir düşünün bakalım, adayın açıklanması muhalefet açısından olumlu bir durum olsaydı iktidar sürekli bunu dile getirir miydi?

  • 42. yeni yıla sevgilisiz girmek

    sizdeki de dert mi, benim doğum günüm ile yılbaşı gecesi aynı gün olduğu için ben yeni yaşıma da sevgilisiz giriyorum. * bu kulunun üzerine biraz fazla geliniyor gibi allahım *

  • 43. yılbaşını evde geçirmek için geçerli nedenler

    pahalılık bir kenara aşırı kalabalık,gürültülü ve duman altı ortamlar bir süre sonra bağırarak kaçma isteği yaratıyor bende.

    ayrıca o gün aç gözlü mekan sahipleri kapasitelerinin iki katı müşteri ağırlayacak. dip dibe masalarda yan tarafın sohbetini dinlemek zorunda kalacaksınız, sandalyenize sürekli birileri çarpacak, kalkıp oynayayım deseniz yapış yapış terlemiş insanlara eliniz, kolunuz değecek. şanslıysanız taciz edilmeden geceyi tamamlayacaksınız.

    oysa ev öyle mi? konforlu ve sıcak bir kere, geniş geniş istediğin gibi yayılırsın. mekana vereceğin parayla enfes bir masa kurarsın. bu yıl arkadaşlarımı çağırdım, menümü çoktan belirledim, dress code da pijama olacak*
    50 lirasına tombala da oynarız yemin ederim muhteşem bir plan.

    edit: ekleme.

  • 44. yunanistan'ın kıta sahanlığını 12 mile çıkarması

    yapacaklar.
    uzun uzun bir yazı hazırlamıştım bunun için. işin özü şu ki adım adım da hazırlığını yaptılar.
    adaları silahlandırdılar, amerika'yı çağırdılar.
    donanmamızdaki kaliteli subayların attırdılar.
    hatta amiralleri yargılattılar.
    f 35'ten çıktık, onlar aldılar.
    kozmik oda verilerini aldılar.
    donanmada alttan gelen kaliteli subay astsubay yok.
    veeee hayvan gibi bir ekonomik kriz geliyor.
    yani 30 yıldır olmayan koşullara bugün sahipler.
    dün kardak'a çıktıklarında ali türkşen gibi subaylar cebinden verip zodyak botlarına yakıt alıp operasyonu tamamlıyordu. ne oldu o subaylara? vatan haini, terör örgütü üyesi diye hapislerde çürütmeye kalktılar.
    şimdi kim o kahramanlığı yapar aq?
    özetle beklediğim bir olaydı zaten. ancak ben seçim sonrasındaki buhranlı günlerde olur diye düşünüyordum. hemen seçim öncesi de güzel zamanlama olabilir onlar için belki de

  • 45. avcılar'da oturduğu evi havaya uçuran kiracı

    şu haliyle rahat beş bin'e gider. kapı pencere takıntısı olan aramasın.

  • 46. 2023'te sadece 8 günün tatil olması

    patronların acı intikamı olarak tarihe geçecek olan 2023 senesinde yalnızca 8 gün resmi tatil olması olayıdır. şöyle ki:

    1 ocak yılbaşı; pazar gününe denk gelmektedir.

    ramazan bayramı; 20 nisan perşembe arife ve 21 nisan cuma bayramın 1. günü olmak üzere sadece 1,5 gün tatil oluyor. 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı da pazar gününe ve ramazan bayramı'nın son gününe denk geliyor.

    1 mayıs emek ve dayanışma günü; pazartesi gününe denk gelmektedir ve 1 gün tatil olmaktadır.

    19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı; cuma gününe denk gelmektedir ve 1 gün tatil olmaktadır.

    kurban bayramı; 27 haziran salı arife ve 28-29-30 haziran olmak üzere 3,5 gün tatil oluyor.

    15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü; cumartesi gününe denk gelmektedir.

    30 ağustos zafer bayramı; çarşamba gününe denk gelmektedir ve 1 gün tatil olmaktadır.

    29 ekim cumhuriyet bayramı; pazar gününe denk gelmektedir. ayrıca yarım gün olan 28 ekim de cumartesi gününe denk geliyor.

  • 47. 26 aralık 2022 kılıçdaroğlu'nun erdoğan'a çağrısı

    başlığı açan şahıs, siyasianaliz31ci erlik ve tayfasına göre yanlış hareket. oğlum adamlar sandıktan çıkan 4 oyun 3ünü geçerli sayıp 1ini boşuna mı tekrarladılar?eğer ibb seçimi ilçelerde de tekrarlansaydı meclis çoğunluğu millet ittifakına geçerdi ve bugün imamoğlu istifa edip aday olursa ibbyi akp'ye kaybetme gibi bir derdimiz olmazdı. belediyede seçimden önce başkan istifa ederse yeni başkanı meclis seçer, ibbde çoğunluk akpde önce bunu bilin. rte kılıçdaroğlu'nun dediğini yapıp erken seçim yaparsa ilçeleri de millet ittifakı alır ve imamoğlu rahatlıkla cb adayı olur. zekası olan lütfen yorum yapsın, troll fanatikler değil! kılıçdaroğlu yaşlı ama bunak sizsiniz.

  • 48. karşı cinsten birinin sizde en çok beğendiği yer

    dolma gibi yarrağın var demişti. çok utanmıştım.

  • 49. sakin ve güzel bir yolda uzun süre araba sürmek

    sonrasında ise yakıt ibaresini görünce gelen his tüm duyguları nötrler

  • 50. ışık hızından daha hızlı bir şeyin olma ihtimali

    din bilim sentezi yapmaya çalışan tipler. yahu senin müslüman dediğin topluluğun %80'i okuduğunu anlamıyor.

    neyse, benim cevabım evet. ışık hızı bizim fiziksel limitimizdir. evrene dair bilgimiz çok kısıtlı.