öncelikle (bkz: şark kurnazlığı)
şimdi size digitürk'ün nasıl utanmadan müşterinin parasına çöktüğünü ve bu yetmezmiş gibi yeniden abonelik satmaya çalıştığını anlatacağım. biraz uzun bir hikaye, ama okursanız neden digitürk almamanız gerektiğini anlayacak ve benzer bir mağduriyet yaşamadan hayatınıza mutlu mesut devam edeceksiniz.
söz konusu firmadan 101xxxxx77 numaralı üyeliğim üzerinden hizmet alıyorum uzun süredir, ama hiç öyle televizyon izleyen biri değilim. galatasaray maçı dışında uydu alıcısının açık olduğu nadir görülmüştür, ancak annem babam gelecek de fox tv'deki dizilerini izleyecekler. o da senede en fazla 15 gün. yani sırf galatasaray maçını keyifle izlemek için bu firmaya aylık 190 lira para ödüyorum.
geçen sezonun bitişi ile birlikte taahhütüm sona erince, 29 haziran tarihinde beni aradıkları zaman sırf evde bir televizyon yayını olsun diye giriş paketlerinden birini satın aldım, bunun için de kendilerine kredi kartım ile 12 taksit olacak şekilde 395,4 tl ödeme yaptım. daha sonra gelen transferler ile birlikte içimi kaplayan heyecan dalgası neticesinde 27 temmuz tarihinde kendilerine yine kredi kartım ile 12 taksit olacak şekilde 1716,48 tl ödeme yaparak sporun yıldızı paketini satın aldım.
ekim ayının başlarından itibaren uydu alıcısında saçma sapan şeyler olmaya başladı, önce kanallar tek tek gidiyordu, kendilerini aradığım zaman uydu alıcınızın sinyali düşüyor, merkezi sistemde sorun olabilir dediler, ama komşularım gayet sorunsuz izliyordu. bunu kendilerine söyleyince daire içindeki kablolarda sorun olabilir dediler, hemen elektrikçim geldi ve sinyal kalitesinin %93 olduğunu ve herhangi bir sorun olmadığını söyledi. derken, uydu alıcısı kendi kendine açılıp kapanmaya başladı, açma tuşuna basınca açılmıyor, kilitleniyordu, prizi kapat aç derken baktım iş saçma sapan bir yere gidiyor, dedim teknik servis desteği alayım.
ilk teknik servis talebimi kendilerine 9 kasım tarihinde ilettim, kendileri de bana 12 kasım tarihinde randevu verdiler teknik servis hizmeti için. 12 kasım tarihinde saat 15.00 - 18.00 arasında beni ziyaret edeceklerini söyleyince evde oturup bekledim, baktım saat 18.30, arayıp bilgi alayım ne kadar gecikecekler diye düşündüm ve kendilerini aradığım zaman randevu tarihimin değiştiğini, bunun sebebinin de aşırı yoğunluk olduğunu söylediler. ben de biraz kızdım, yoğunluk olabilir, randevu da ertelenebilir ama konuyla ilgili bilgi verme nezaketinde bulunabileceklerini hatırlatıp konuyu kapattım. bu defa randuvuyu 14 kasım'a verdiler fakat yine haber vermeden değişti randevu, haftaiçi olması nedeniyle ben işten izin alıp o trafikte eve gelip, boşuna evde bekleyip sonra daha yoğun bir trafikte işyerine döndüm. söz konusu firma bu şekilde 24 ve 26 kasım tarihlerinde de randevu verip yine gelmeyince ben artık kendilerini aramadım ve 6 aralık 2022 tarihinde kendilerini arayarak, 20 iş günü içerisinde hizmet sağlamadıkları için haklı fesih gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmek istediğimi söyledim.
bilenler bilir, digitürk'ün hizmet kalitesi kötüdür ama aboneliğinizi sonlandırma kararı alınca birden müşterinin ne kadar değerli olduğunu hatırlayıp telefon yağmuruna tutmaya başlarlar. nitekim öyle de oldu. beni defalarca arayarak tüm teknik servis hizmetinin ücretsiz verileceğini, izlemediğim günler için ödediğim ücretin iade edileceğini söylediler. ben de kendilerine galatasaray maçı izlemek istediğimi, o yüzden de sorunumu bu defa çözeceklerse aboneliğimi kapatmaktan vazgeçeceğimi söyledim. arayan kişi de, ben genel müdürlükten arıyorum, inanın ben kendim süreci takip edeceğim, hiçbir sorun olmayacak diyince inandım. evet büyük aptallık. ama inandım. (bkz: inanırım)
ben teknik servisin gelip sorunumu çözeceğini beklerken, 13 aralık tarihinde tarafıma mesaj atarak üyeliğimin iptal edildiğini bildirdiler. ben de kendilerini arayıp, ee hani sorunu çözecektiniz, şimdi de siz mi beni istemiyorsunuz diyince, mesajın sistem tarafından otomatik atıldığını, hizmet almaya devam edeceğimi, sürecin olması gerektiği şekilde ilerlediğini söylediler.
14 aralık tarihinde firmanın teknik servisi eve gelerek işlem yapmak istedi, ben de kendisine üyeliğimin iptal edildiğini, herhangi bir üyeliğim olmadığı için de bu işleme onay vermediğimi söyledim. teknik servis çalışanı da üyeliğimin kapanmadığını, bu iptal mesajının sistem tarafından otomatik olarak gönderildiğini söyledi.
bunun üzerine 02124737373 numaralı telefondan müşteri hizmetlerine bağlandım ve 13 aralık'ta üyeliğimin iptal edildiğini, ama bugün teknik servisin geldiğini söyleyince, müşteri temsilcisi 'üyeliğiniz iptal edilmedi efendim, sadece pasif görünüyor, arkadaş işlemleri yapınca açılacak' dedi. (bkz: at yalanı sikeyim inananı)
ben de işlem yapılmasına onay verdim ve teknik servis işlemleri bitirdikten sonra, 'yayını izleyebilmek için müşteri hizmetlerini arayın, onlar aktif hale getirince izleyeceksiniz' dedi. ben tekrar müşteri hizmetlerini arayınca kendileri bana eski üyeliğimin sona erdiğini, 18 aralık tarihinde saha ekibinin gelerek tarafıma yeni sözleşmeyi imzalatacağı ve ondan sonra yeni taahhütüm ile yeniden hizmet almaya başlayacağımı söyledi.
ben de kendilerine, "hattım sadece pasif dediğiniz için bu işlemi kabul ettim, ben zaten size ödeme yapmıştım, şimdi o parayı kafanıza göre kesip, utanmadan bana yeniden yüksek fiyattan paket mi satacaksınız" dedim. kendileri de 'iade işlemi size bilgi verilmeden yapılmaz efendim, sizi mağdur etmeyiz.' gibilerinden hikaye anlattı ve ben mal buna da inandım. (bkz: kandırıldım)
ben de artık 1,5 aydır kendileri ile uğraşmaktan bunaldığım için buyrun gelin tamam dedim. derken 18 aralık tarihinde kendileri mesaj yoluyla eski kapatılan hattım için tarafıma iade işleminin yapıldığını belirtti. ben de hemen müşteri hizmetlerini arayarak tarafıma ne kadar iade yaptınız dedim fakat, çağrı merkezi biz o sistemi göremiyoruz dedi. nasıl göremediklerini sorunca, yine lafı çevirmeye başladılar, size bir iade yapılmış ama biz göremiyoruz, onu ancak bankanızdan öğrenebilirsiniz dediler ama, bu defa inanmadım, çünkü artık tecrübeliyim, (bkz: yalan atanı kimsenin sikmemesi)
hemen bankayı arayarak, yaptıkları iade tutarının 699 tl olduğunu öğrendim ve kendilerini arayarak yeni bir taahhüt imzalamayacağımı, tarafıma iade edilen tutarın mantıksız ve haksız olduğunu anlattım fakat kime anlatıyorum. kafalarına koymuşlar o parayı hiç edecekler, ama yedirmem, öyle kolay kolay yedirmem o parayı size sayın digitürk.
kendilerine konu ile ilgili e-posta attığımda da verdikleri cevap 'tarafınıza 12 aralık tarihinde sözlü olarak bilgi verilmiştir.' oldu fakat, bana hiç kimse 12 aralık tarihinde 699 lira iade alacağımı söylemedi. ne zaman kendilerini arayıp sorsam ne kadar iade alacağım diye, genel müdürlük sizi arayıp bilgi verip o şekilde iade yapar dediler. ama kimse aramadı. (bkz: telefonun başında çaresiz bekliyorum) sana da selam olsun hakan altun.
yani özetle; digitürk'e 29 haziran 2022 tarihinde 12 taksit olacak şekilde aylık 32,95 lira ödeme yaptım sadece ulusal kanalları izlemek için, sonrasında 27 temmuz tarihinde yine 12 taksit olacak şekilde 143,04 lira ödeme yaptım. 9 kasım 2022 tarihinden itibaren hizmet alamadığım için de sözleşmeyi tek taraflı fesih etme kararı aldım, çünkü teknik servisi süresi 20 gün. kanunen bana tanınan süre içerisinde teknik servis hizmeti sağlamadıkları için bu sözleşmeyi haklı olarak fesih hakkım var. ve tarafıma ödenmesi gereken tutar, 29 haziran'da yaptığım ödeme için aldığım hizmet 4 ay, oradan kalan 8 aylık ödeme tutarı 8x32,95=263,6 tl, 27 temmuz'da yaptığım ödeme için aldığım hizmet ise 3 ay, yapılması gereken iade tutarı 9x143,04=1287,36tl. toplamda 1550,96 tl. hadi diyorum 29 ekim'den 9 kasım'a kadar 100 lira kesin. ee nerede benim 1450,96 liram? e hadi 96 kuruşu da hibe ettik diyelim, bizim 1450 lira ne oldu şimdi?
velhasıl kelam, uzak durunuz efendim.
peşin edit: olayı tüketici hakem heyetine de biraz önce bildirdim, o 1450 lirayı alacağım digitürk'ten, ama heyet kararı ile ama anlaşarak. anlaşarak alsam dahi bu entry silinmeyecek. sonuçta (bkz: kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz)
görsel 29 haziran'da yapılan ödeme
görsel 27 temmuz'da yapılan ödeme
görsel kredi kartına yapılan iade, 58,41x12=700,92 tl
edit: destek veren de beter ol diyen de. öncelikle herkese teşekkür ediyorum, hakaret olmadığı sürece her görüşe saygım var. unutmuşum, şöyle bir durum da var, ben aboneliğimi iptal ettim, uydu alıcısı ve tüm ekipmanları teslim ettim. bu arkadaşlar zaten uydu alıcınız bozuktu değiştireceğiz diye geldi, teknik servis yeni uydu alıcısını kurdu ama taahhütname imzalamadık. şimdi digitürk müşteri hizmetlerine diyorum ki, sizin uydu alıcınız benim evimde, ben resmi olarak teslim almadım, gelin alın bunu evden, onu da gelip almıyorlar :) en az 4 kere aradım, ne zaman gelip alacaksınız uydu alıcısını diye hiç oralı değiller. sahibinden değil ama, aracısından hiç mi hiç kullanılmamış temiz uydu alıcısı var arkadaşlar, kumandanın pilini vermem ama. onu kendiniz alacaksınız. ilgilenen yeşillendirsin. (şaka tabii ki lan, kimse yeşillendirmesin, uydu alıcısını alırlar herhalde, sanırım, almazlarsa da dekor olarak kullanıyorum, playstation'ın üzerinde çok tatlı görünüyor kırmızı-siyah, yaşasın gençlerbirliği)
#146832686 bu inanılmaz bir rezalet, yorum bile yapmıyorum.
#146832916 metro turizme bir kere binmek mecburiyetinde kaldım bayram tatilinde, son oldu. varan turizm her zaman birinci önceliğim oldu kardeş, onu da metro turizm satın alınca pamukkale ile seyahat ettim, önermen yanlış.
#146832997 en azından okuyup kesin hüküm verseydin saygı duyardım, sana saygı duymuyorum alperig. yazdım bunu.
#146833101 hakiki dram bu lan. üzüldüm doğrusu yazar arkadaş adına.
#146833232 kendileri ile iletişime geçtiğimiz zaman ben de bunu söyledim, her maç arasında 'kaçak yayın izlemek suçtur' diyorsunuz, size her ay 190 lira ödeyen müşteriye sunduğunuz hizmet bu, siz fiyat politikanız ve yetersiz hizmet kaliteniz ile insanları bu duruma itiyorsunuz dedim, hiçbir cevap alamadım. bence memnunlar insanların korsan yayın izlemesinden, yoksa aksini yaparlardı.
gün sonu edit: iptv almam ya da stream üzerinden izlemem için onlarca tavsiye aldım, herkese ilgisi için teşekkür ederim ama hatırlatalım, ünlü bir dijital yayın platformu reklamında da söyledikleri gibi; kaçak yayın izlemek suçtur arkadaşlar :) kamu spotu
yeg2 profili
-
digitürk'ün şark kurnazlığı
-
taahhütünüz sona erdi dolandırıcılık karteli
çok uzun süredir bu konuyla ilgili yazacaktım fakat, izin günüme nasip oldu.
başlayalım.
19.05.2022 tarihli telefon çağrı kayıtları görsel
sabah kahvaltısı için alışverişe çıktığımda ilk arama geldi, kendilerini 'türk telekom kampanya birimi' olarak tanıtan çağrı merkezi çalışanı taahhütümün bittiğini ve tüm türkiye'de altyapının yenilendiğini ve yeni bir paket almak zorunda olduğumu belirterek, içerisine digitürk'ü de dahil ettiği bir paketten bahsetti. ben de uzun süredir bu 'taahhütünüz sona erdi' saçmalığından sıkıldığım için, tamam dedim kabul ediyorum teklifinizi. ardından beni türk telekom internet altyapı bilmem nesinden olduğunu iddia eden başka bir numara aradı, adamlar benimle ilgili her türlü bilgiye sahip, adresim, tc kimlik numaram, telefon numaram. öyle basit bir organizasyon değil yani, bu veriler birileri tarafından kendisine sağlanıyor çok açık bir şekilde.
baktım iş ciddiye biniyor, bana baya baya yeni bir internet hattı ve digitürk çanak anteni tahsis edilecek. önce digitürk çağrı merkezini aradım ve kendilerine beni arayan numaraları sordum, kendileri de hiçbir alakamız yok dedi. fakat yalan söylüyorlar. müneccim değilim. nereden mi biliyorum? temmuz 2021'den ocak 2022'ye kadar şirketimizin pendik'teki bir şantiyesinde görevliydim ve o zaman da bu saçma sapan numaralardan arayan bir çağrı merkezi çalışanı bana aylık 59.00 liraya tüm maçları izleyebileceğim bir digitürk paketi sattı ve ben de bunun mümkün olmadığını bilerek, dedim gelin kuruluma, adresi de şantiye adresi verdim. bilin bakalım ne oldu? alakamız yok dedikleri çağrı merkezinin yönlendirmesi ile şantiyeye çanak anten kurulumuna geldiler :)
hemen dönüyorum işin türk telekom tarafına. türk telekom'u da aradım görsel'den göreceğiniz üzere, onlar da bu numaralar ile bir ilgileri olmadığını söyledi fakat, geçenlerde yine bir başka çağrı merkezinin teklifini kabul edip işyerimin adresini verdim ve kurulum randevusu için beni kim aradı dersiniz? bingo! türk telekom.
işin daha ilgi çekici kısmına ise şimdi geliyorum. iki farklı telefon kullanıyorum, bunlardan biri lise yıllarımdan beri kullandığım telefon, diğeri de sadece ailemin ve üç arkadaşımın bildiği bir telefon. daimi kullandığım telefona ulaşamadıkları ya da acil durumlarda bu numarayı ararlar. aylık konuşma süresi 100 dakikayı bile geçmez ama şu görselde göreceğiniz üzere, o telefonda bile engelli numara sayısı 50'yi geçmiş durumda. aslında çok daha fazla ama, eylül ayında yeni bir telefon alınca engellediğim numaralar tekrar erişime kavuştu. görsel
sürekli kullandığım telefonda şu an tam 1130 tane numara engelli. önüne geleni engelleyen biri değilim, yanlış anlamayın. geneli 0850'li numaralar, kalan kısmı da 0212 ya da 0312 ile başlayan yine kendi tabirleri ile 'türk telekom internet danışmanlığı kurumu' ya da 'digitürk kampanya birimi'.
bu iş artık iyice kontrolden çıkmış durumda. taahhütünüz sona erdi diyerek onlarca insanın taahhütünü bozduruyorlar ya da 60 liraya internet + digitürk paketi sattıkları iddia ediyorlar.
izin günümde bu saçmalıklar ile beni başbaşa bırakan türk telekom ve digitürk nezdinde tüm internet ve yayın sağlayıcı firmaları (istisnasız ama, hepsi) btk'ya havale ediyorum.
yarın sabah da avukatım kendileri ve ekte göreceğiniz çağrı merkezi numaraları hakkında suç duyurusunda bulunacak. burada çok kısa bir özet geçtim ama dilekçeyi bizzat hazırlayıp, ben de adliyede olacağım yarın sabah. bakalım servis sağlayıcıları iddia ettikleri kadar masum mu? gelişmeler oldukça eklerim.
siber tacizsiz günler dilerim hepinize.
edit 1: genelde destek mesajı alıyorum, ekşi sözlükte ilk defa bir rezalet başlığında itiraz eden olmadı, bir arkadaşımız dernek kuralım demiş, bunu düşüneceğim :) yine aynı arkadaş ve birkaç arkadaş sormuş, "bu arada suç duyurusunu, tck'nın 136. maddesinde “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” maddesinden mi yoksa tck md. 158 "nitelikli dolandırcılık"tan mı yoksa sürekli gelen istenmeyen telefon aralmaları nedeniyle tck md. 123 "kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu" açacaksınız?", ben inşaat mühendisiyim, ama bir konuda çok iyiyim, tüketici hakları ve dilekçe yazma :) bugün dilekçeyi yazıp son halini vereceğim, yarın kendi avukatım ve şirket avukatından da gerekli atıfları ve hukuki değerlendirmelerini alıp suç duyurusunda bulunacağım, dilekçe örneğini burada da paylaşacağım eğer hukuki açıdan bir problem yoksa, gerek gören arkadaşlar da kendileri cumhuriyet savcılığı'na suç duyurusunda bulunabilir.
edit 2: daha önce yüzlerce kere tüketici hakem heyeti ve ticaret mahkemeleri'nde dava kazanmışlığım var, özellikle beyoğlu tüketici hakem heyeti beni iyi tanır, onlara da buradan bir kere daha teşekkür ediyorum. #125579382 son olarak şu arkadaşlardan hakkımı aldım, o entry'i de biraz sonra güncelleyeceğim, ki, benzer durumda kalan arkadaşlar hakkını arayabilsin.
edit 3: az önce 0 (212) 990 07 74 numaralı telefondan arandım, sanırım bugün hedefte ben varım, illa bişey satacaklar. sabahki arkadaşlar başaramadı ya, bu seferki abla biraz işveliydi :) emre'yle mi görüşüyorum dedi, evet dedim, emrecim taahhütün bitiyor dedi :) samimiyeti ilerletmiş durumdayız anlayacağınız. gelişme olursa eklemeye devam edeceğim. (evet ismim emre, fotoğrafım da var zaten, çok şükür gizlimiz saklımız yok.)
edit 4: şimdi bir arkadaşımız mesaj attı, önemli olduğu için ekliyorum.
"selam. ticari elektronik ileti şikayet sistemi bu konuda işe yarıyor. gelen sms ya da aramaları buraya şikayet edip ceza almalarını sağlıyorum. herkes 5 dakikasını ayırıp bunu yapsa bu fırsatçılar kalmaz diye düşünüyorum. benim sayfalarca şikayetim oldu."
bu arada savaş çok çetin geçiyor. son güncellemeden sonra 5 yeni numara daha taahhütümün bittiği iddiasında :) bana bugün modem ya da çanak anten satacaklar bu konuda kararlılar anladığım kadarıyla, ama yönetim kararı gereği binada merkezi sistem var ve çanak anten kullanmak kesinlikle yasak. eğer site yönetimi müsade ederse çanak anten alabilirim, site bahçesinde dekor olarak kullanırız, fena durmaz, ilk toplantıda gündeme getireceğim. ama modem zaten evde iki tane var. bir tane de yedek modem var. modem teklifinizi reddetmek durumundayım sayın kampanya birimi temsilcileri.
edit 5: bir arkadaşımız da merak etmiş, nasıl bu kadar çok tüketici hakem heyetine başvuru yaptın diye. lg v10 model cep telefonunu bilenler bilir, hayalet ekran problemi nedeniyle 3 kere başvuru yaptım ve 3. dosyada karar lehime çıktı. yine samsung gear icon x model kulak içi kablosuz kulaklık da firmanın iddiasına göre 21 saat aktif çalışıyordu fakat, 1.5 saatte şarjı bitiyordu. onunla ilgili de 4 kere başvuru yaptım ve evet onda da iademi aldım. sadece iki konuda 7 kere dilekçe yazdım, toplamda 100 üzeri olması bence şaşırtıcı değil:) sebebiyet verenler utansın.
edit 6: yazar arkadaşların bana yüklediği misyon neticesinde entry haber haline getirilmiş tık
kendilerine teşekkür ediyorum. destekleriniz sayesinde bu işi meclise taşıyacağız arkadaşlar. inanın! siber tacizsiz günler yakın:)
edit 7: gelen tüm mesajlara elimden geldiğince cevap verdim, kırıcı olan biri değilim, kimseyi terslemek gibi bir tarzım yok fakat, "ya engelle geç" diyen arkadaşlar için söylüyorum, zaten engelliyorum ama, engellemekle sorunu çözemiyoruz, çünkü gün içerisinde gerek iş gerek sosyal hayat gereği defalarca telefonla görüşüyoruz ve bu arkadaşlar ararken başka biri arayınca 'meşgul' uyarısı alıyor, bana da herhangi bir bildirim gelmiyor. tamam acil durumda insanlar sizi mutlaka defalarca arar ulaşır ama, işle ilgili bir konuda arayan kişi ikinci kere aramazsa ve o işin ucu size dokunuyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir. kimse bu zorba aramalara tahammül etmek ya da alışmak durumunda değil bence, bu tacizler yaşam kalitemize doğrudan etki ediyor. mesela şu an bu güncellemeyi girerken 3 kere daha aradılar. yoksa fikirlerinize saygı duyuyorum, sadece sorunu ertelemek değil, çözmek olursa amaç, hepimiz mutlu oluruz.
ayrıca, sabah es geçtiğim bir konu var, türk telekom müşteri hizmetleri temsilcisi ile görüşürken, şöyle bir itirafta bulundu, "bu numaralar bize ait değil ama, çalıştığımız ajanslar var, kampanyalarımızı sizlere aktarmakla yükümlüler" dedi. ben de kendisine ajanslarla çalışmalarında bir problem olmadığını, fakat bu ajansların müşteri havuzunu doldururken yalan beyanda bulunduğunu, müşteriyi ve süreci manipüle ederek şirkete kar sağlarken, müşteriyi mağdur ettiğini ve bunu doğru bulmadığımı belirttim. kendisi de "sizi arayan numaraları alabilir miyim?" diyince, hangilerini vereyim kardeşim, sabahtan beri arayan 40. numara, tüm engelli listesini vereyim istersen diyince, "efendim ben sadece bugünküleri alayım" dedi. yani bir şekilde bu işin içinde olduklarının itirafıdır bu. az önce bir arkadaşla konuşurken anlattım, baktım buraya yazmamışım. belirtmekte fayda var.