Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 16 temmuz 2019 camiilerden sela verilmesi

    hz muhammed bile dini bu kadar kullanmadı...

  • 2. sözlükçülerin ilk cep telefonları

    (bkz: bosch com 509)

    milenyuma girmeden once ablamla ortak kullandigimiz kutuk gibi telefondur. o donem 15-20 kglik deterjanlarin icinden de hediye olarak cikiyordu bu telefon. bir de kustahti ki sormayin. misal sesini kapatirdiniz ‘ses zaten kapali’ seklinde uyari verirdi.

  • 3. 1 kilometre yol için emniyet kemeri takan tip

    kazaların %75 inin kısa mesafe 1-3 km arası olduğunun farkında olan akıllı mantıklı okumuş insandır.

    edit: inanmayan geri kafalı cahil arkadaşlara

    %75 yerleşim yeri yani kısa mesafe...istatistik

    öte yandan emniyet kemeri kaza anı için önlemidir.
    asıl önemli olan kaza yapmamaktadır. yani kaza öncesidir. güvenli sürüş eğitimi herkesin alması gerekli bu yüzden ilk öğretilen şey mesela koltuk ve sürüş pozisyonu. bu o kadar önemlidir ki kaza anını düşünün saliseler önemlidir o anda sürüş ve oturma pozisyonunuz en hızlı tepki verecek şekilde olmalıdır. davar gibi koltuk geride yatar pozisyonda olur ise en az 2-3 saniye geç tepki vermemize neden olur.

  • 4. çocuğuna kendi mesleğinden isim vermek

    kız olursa somun
    erkek olursa civata

  • 5. bilgisayar oyunlarının terk edildiği yaş

    yaş 32. az evvel pubg’ den kalktım bir bölüm dizi izleyip uyuyacağım. yarın da işten gelip muhtemelen detroit become human ile akşamı tamamlarım.

    tanım : olmayan yaş.

  • 6. 16 temmuz 2019 ebru polat'ın efsane paylaşımı

  • 7. fatih mehmet maçoğlu'nun attığı tweet

    he amk bok atılıyor he.

    ulan kodumun yavşakları pkk'nın döşediği patlayıcı demekten korkan adamın çocuklara üzüldüğüne inanmam ben. neymiş üretiyormuş. o zaman koç gelsin sülaleni sevsin adamlar büyük üretiyor.

  • 8. evlenmelik kadın mesleği

    atanmış ögretmen

  • 9. ihmal sebebiyle hayatını kaybeden stajyer

    güneşte bekletilen, ölene kadar koşturulan askerlere biz daha zor şartlarda askerlik yaptık, köpek gibi çalıştırılan stajyere, işçiye biz daha kötü şartlarda çalıştık, ücretsiz mesai yaptırılan işçiye iş bulduğuna dua etsin diyen orospu çocuklarının elinde kanı olan çocuktur.

  • 10. küçük kıza tecavüz edenlerin serbest kalması

    dünkü verilen selalar ülkenin adalet sistemi içindi herhalde

  • 11. fetö'ye yıllar önce de fetö diyebilmiş kişiler

    bunlar biz ortaokuldayken hocaefendi falan derlerken biz fetö’ye feto derdik original hater’lar fetö değil feto der bunu unutmayın!

  • 12. 15 temmuz 2019 ekrem imamoğlu'nun yuhalanması

    800 bin farkı beğenmemiş kimselerin yaptığı, yaptırdığı eylem.
    2-3 milyon olması için çabalıyorlar. aynen böyle devam.

    ekonomiyi sik, chp’liyi yuhalat.
    kafasını alacaksınız bi sonraki seçimde, kendi içinizde bile dağıldınız, haberiniz yok.

    devam devam. daha çok yuhalatın.

  • 13. 16 temmuz 2019 trump'ın s400 ve f35 açıklaması

    üst edit:
    videoyu seyredip de hala itiraz edenler var.
    gözünüzü seveyim ileri düzey ingilizceniz yoksa kulağınıza geldiği gibi çevirmeyin bazı şeyleri. haber siteleri de zaten alamaz diye düzeltti. türkiye 100 üzeri sipariş verdi daha da fazla planlıyordu diyor. sanırım bu kafanızı karıştırdı. ama net bir şekilde rus sistemi sebebiyle bu 100 üzeri uçağı almaktan ”prohibited” diyor. vermiyoruz diyor yani

    orijinal metinde daha fazlasını alamaz diye bir cümle yok, tüm kanallar birbirini kopya etmiş.

    alamayacak diyor. 100 vericez daha fazla alamaz diye bir konu yok.
    komplike bir konu görüşüyoruz diyor

    https://mobile.twitter.com/…176561036529665/photo/1
    orijinal metin

    edit: haber kanalları yavaş yavaş düzeltmeye başladı çeviriyi, ya bilerek manipülasyon döndü ya da gerçekten memlekette ingilizce çeviri yapacak haberci kalmadı

  • 14. alım gücünün düştüğünü gösteren küçük detaylar

    mahalledeki terzi ve ayakkabı tamircilerinin yerini öğrenmem.

    yıllardır maviden aynı kot pantolonu alırım. yaklaşık 1.5 sene önce aldığım pantolonun ağı yırtıldı. ertesi gün gittim hemen yenisini almaya, en son aldığımda 90 liraydı o nedenle psikolojik sınırı da 120 lira yaptım. gittim, buldum aynı pantolonu etiketine baktım 180 lira. psikolojik sınırımı s*kti attı affedersin.

    aldım eski pantolonu gittim terziye ağını diktirdim. çok da güzel dikmiş abi sağolsun belli bile olmuyor.
    ücret=10tl

    7 ay önce spor ayakkabı aldım, geçen hafta yürürken adımlarımda bi gariplik hissettim, baktım tabanı açılmış. 7 ay önce 300 liraya ayakkabı alıyorum, araya kış girdiği için de çok az kullanıyorum ayakkabıyı ve tabanı açılıyor. ünlü markaların böylesine kalitesiz ürün satması da ülkemize özgü. neyse bu sefer pantolon olayından tecrübeli olduğum için yenisini almayı aklımdan bile geçirmedim. hemen ayakkabı tamircisine gittim. taş gibi oldu ayakkabı.
    ücret= 15tl

    demem o ki; çevrenizdeki böyle zanaatkarların yerlerini öğrenin, lazım olacak.

  • 15. barış özcan'a fetöcü denmesinin sebebi

    bu iddiaların yer aldığı video;
    https://www.youtube.com/…xwy26iucg&feature=youtu.be

    bu da barış özcan'ın cevabı; (linke tıklamak istemeyenler olur şimdi, o yüzden linkin altına yazının tamamını da copy-paste ediyorum)

    http://barisozcan.com/…an-eksi-sozlukteki-iddialar/

    "barış özcan – ekşi sözlük’teki iddialar

    ekşi sözlük’te benimle ilgili bir sayfa olduğunu biliyordum. ancak son bir kaç aydır günlük işlerimin ve haftalık videolarımın üretimi için ayırdığım vaktin önemli bir kısmında scarecrow projesiyle de meşgul olduğumdan yeni yapılan girişleri okumamıştım. kanalımdaki videoların altına gelen “hakkındaki iddialar için ne diyorsun?” sorularının ekşi sözlük’te yayınlanan bazı yazılarla ilgili olduğunu anlayınca bu konuda cevap hakkımı kullanma ihtiyacını hissettim. maalesef ekşi sözlük yazarı olamadığım için buradan yazabiliyorum. eğer sözlük yazarı arkadaşlar orada da paylaşabilirse sevinirim.

    tipimi, yüz şeklimi, imajımı eleştiren yorumlara hiç bir itirazım yok. aynaya baktığımda gördüğüm suratı ben de sevmiyorum. benzer konular beni de rahatsız ettiği için kendi videolarımı izleyemez hale geldim. sağolsun bazı arkadaşlar -iyi niyetli olduklarından hiç şüphem yok- tavsiyelerde bulunup konuyu şekillerle anlatmışlar.

    gözlük değiştirmem ya da “pijama” giymemem konusundaki önerilerin hepsini saygıyla karşılıyorum. her ne kadar pijamayla çalışmak konusuna sıcak baksam da bu tavsiyeleri dikkate alacağım. kanalımı açtığımdan beri en büyük hedefim videolarımı tamamen dış görüntüler ya da animasyonlar kullanarak yapmak. maalesef youtube benim mesleğim değil ve o yüzden fazla vakit ayıramıyorum. patreon ya da başka bir platform kullanarak hayatımı bu işten geçindirecek bir seviyeye ulaşabilirsem videolarımda beni değil de anlatmak istediğim konuları izleyebileceğiz.

    diğer bir grup yazar arkadaş biraz daha ileri giderek tipimden dolayı “cemaatçi” olduğumu düşündüklerini ifade etmişler. platform “ekşi sözlük” olunca bu tür “ekşi” sözlere de hazır olmak gerekiyor. fikir özgürlüğünü savunan biri olarak neden böyle düşündüklerini sorgulayamam. ama yine de anlamaya çalışmak için şunu düşündüm. eğer yüzümde bir “cemaatçi tipi” varsa bu doğuştan gelen bir özellik. hayatımda hiç estetik ameliyat olmadım. çok eleştirilen ön dişimi bile yaptırmadım. dolayısıyla bu tipi ben seçmedim. bu konuda yapabileceğim fazla bir şey yok. (belki ileride ön dişimi yaptırırım)

    bir başka grup yazar arkadaş (ki sayıları az ama epeyce bir emek harcayıp yazı yazmışlar) daha da ileri giderek beni terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışmış. işte bu kısma itirazım var. bırakınız “darbeye teşebbüs” gibi büyük bir vatan hainliğini ya da başka türlü terör suçlarını, hayatım boyunca -trafik suçları- dahil hiç bir suç işlemedim ve işlememeye özen gösterdim. o yüzden bugün olduğu gibi geçmişte de hakkımda açılmış hiçbir dava olmadan dürüst bir insan olarak yaşadım. kanalımda sanat, tasarım ve teknoloji konularının dışındaki konularda içerik üretmeme prensibime rağmen 15 temmuz başarısız darbe girişimiyle ve öncesinde terör olaylarıyla ilgili düşüncelerimi anlatan videolar yayınladım. terörün, darbenin ve bunların girişimlerinin her türlüsünü lanetledim. beni tanıyanlar, bilenler nasıl bir hayat yaşamak istediğimi de bilir. o yüzden bu arkadaşların iddialarını, beni tanımamalarına bağlıyor ve yazdıklarını da yukarıda bahsettiğim şekilsel iddiaların abartıya kaçan halleri olarak görmek istiyorum. eminim bu yazar arkadaşlar çoğumuz gibi vatanını çok seven ve ona karşı olabilecek en ufak bir müdehaleyi içine sindiremediği için bu tür çıkışlar yapma refleksini gösteren kişilerdendir. adlarını bile bil(e)mediğim bu arkadaşların bu uğurda benim hakkımda yaptıkları araştırmalara saygımdan ötürü aşağıda onların yanlış anladıkları konularla ilgili açıklamalarımı yazacağım.

    +1t tasarım günleri etkinliğine katılmış olmamdan başlayayım. dünyanın en önemli gazete tasarım kuruluşu olan “snd – society for news design” ve “zaman gazetesi”nin ortak düzenledikleri “uluslararası” bu etkinliğin “düzenleyicisi” değil “konuşmacısı”ydım. dünyanın en büyük tasarım yazılımları üreticisi adobe’de çalıştığım için türkiye’deki neredeyse tüm gazete ve dergileri işim gereği defalarca ziyaret ettim. oralarda çalışan tasarımcılarla dostluklar kurdum, onların adobe ürünlerini kullanırken yaşadığı problemleri çözmeye çalıştım. buna benzeyen 600’den fazla etkinlikte konuşmacı olarak bulundum. söz konusu etkinliğin sponsorlarından biri de yine çalıştığım şirket olan adobe idi (bkz: aşağıdaki fotoğraf). sponsoru olduğumuz bir etkinliğe konuşmacı olarak davet edilmemden daha doğal bir şey olamaz herhalde. ekşi sözlük’te aleyhimde delil (!) olarak gösterilen konuşma videomdaki içeriğin aynısını başka bir etkinlikte de yaptığımı şuradan izleyebilirsiniz. öte yandan yine +1t etkinliğinde çekilmiş bir fotoğrafta okla işaretlenmişim. aynı fotoğrafta işaretlenmemiş diğer konuşmacıları ve o fotoğrafa girememiş türkiye’nin en önemli fotoğraf muhabiri ara güler ve en değerli grafik tasarımcısı bülent erkmen ve daha onlarca mesleğinde saygın isimleri de anmadan geçemeyeceğim. bu gibi insanlarla aynı etkinliğe katılıp “tasarım hakkında” konuşma yapmış olmaktan dolayı ne gibi bir suç işlemiş olabilirim? bu etkinliğin 15 temmuz’dan önce gerçekleştiğini ve o sırada söz konusu gazetenin türkiye cumhuriyeti’nde yasal olarak faaliyet gösterdiğini, sayın cumhurbaşkanımız da dahil olmak üzere pek çok bakan ve bürokrat tarafından defalarca ziyaret edildiğini hatırlatmama gerek yoktur umarım.

    gelelim “abd’ye kaçmış” olduğum iddiasına. bugüne kadar çoğu işim gereği 40’tan fazla ülkeye yaptığım 100’den fazla seyahat oldu. bu ülkelerin bir kısmında toplamda 4 yıldan uzun süre yaşadım. çalıştığım şirketin merkezi abd’de olduğu için bugüne kadar 15-20 kez gidip geldim ve yine toplamda 2 yıldan uzun süre yaşadım. yani ne ilk kez yurt dışına çıkıyorum ne de ilk kez abd’ye geliyorum. daha önce kanalımdaki videolarımda da bahsettiğim gibi buraya geliş sebebim oğlumun eğitimi ve youtube tarafından değişim elçisi seçilmem nedeniyle uluslararası projeler yapmak üzere davet edilmiş olmam. nitekim scarecrow adlı projem bunun ilk meyvesidir. bu ve benzeri projeleri yapmaya devam ediyorum ve yaptıklarımı da her zaman paylaşıyorum. öte yandan türkiye’deki projelerim de hala tüm hızıyla devam ediyor. dolayısıyla tıpkı eskiden olduğu gibi şimdi de iki ülkede yaşamaya devam ediyorum.

    ekşi sözlük’teki arkadaşlar oğlumun ismi ve gittiği okulu da merak etmiş. “sufi” ismini ona verdiğimiz zaman türkiye’de bu isimde hiç kimse yoktu. hatta o yüzden doğduğu gün m.serdar kuzuloğlu’nun trt’de hazırladığı programdaki konulardan biri olmuştu bu mevzu. ona neden ve nasıl bu ismi verdiğimizi merak edenler eşimin 2011 yılında yazdığı şu yazıyı okuyabilirler. doğumunu ve büyümesini merak edenler yine eşimin yazdığı onlarca yazıyı okuyabilirler (sağolsun eşim sayesinde son derece şeffaf bir hayatımız var) kısaca ona bu ismi verirken daha önce hiç kimsede bu ismi görmedik ve yaşayan hiç kimseden esinlenmedik. ekran görüntüleriyle ispat edilmeye çalışılan (!) gittiği okulun bir “cemaat okulu” olduğu iddiası da tamamen yanlış bir iddia. şu twitin ekran görüntüsünü koyan arkadaş onu aldığı twitter hesabının hangi okula ait olduğuna bakarsa okulun tam adını ve resmini görebilecektir: ırwin b. somerville. bu okul iddia edildiği gibi herhangi bir türk okulu olmadığı gibi (450 kişilik okulda geçen yıl sufi’den başka sadece bir türk çocuk vardı) özel okul bile değildir. abd’deki en yaygın okul türü olan “public school”dur yani bildiğiniz devlet okulu. dileyenler okulun web adresini ve söz konusu ekran görüntüsünün alındığı twitter hesabını inceleyebilir.

    yukarıda da bahsettiğim gibi tüm bu ayrıntıları vermek zorunda kalışım bunun aksini iddia eden yazılara harcanan emeğe olan saygımdandır. ekşi sözlük platformunu çok yakından takip edemesem ve bir yazarı olamasam da pek çok yazarının sahip olduğu kıvrak zekaya hep hayranlık duymuşumdur. umarım bu yazıları yazan arkadaşlar yukarıda sunduğum delillerle ikna olabilmiştir. eğer hala olamadıysalar benim adım da e-posta adresim de belli. bana ulaşırlarsa akıllarında kalan tüm soru işaretlerini giderebilirim. daha önce de belirttiğim gibi, bu yaklaşımlarının arkasında vatanseverlik duyguları olduğuna inanıyorum. o yüzden kapım her zaman açık"

  • 16. tek başına tatile çıkan ezik ve yalnız insan

    siz salak mısınız evladım. tek başına tatile çıkma mentalitesine eriştiğiniz zaman asıl tatilin ne demek olduğunu o zaman anlayacaksınız.

    şu an öyle bir mentaliteye sahip olamadığınız için aman yalnız kalmayayım da beni ezik gibi görmesinler, aman asosyal demesinler aman kimse bunu sevmiyor demesinler diye kıçınızı yırtarsınız. istemediğiniz insanların peşinden sürüklenir yok yere kendinizi yıpratırsınız.

    bir başına tatile çıkmak büyük bir ayrıcalıktır.

  • 17. 15 temmuz 2019 polislere verilen kumanya

    gezi olaylarında günlerce otobüslerde yatıp kalktı bu adamlar. neler neler gördük. o yüzden pek bir haber değeri taşımıyor. polisin kendisi de bu durumdan memnun değildir ama memnun değil diye de kazan kaldıracak değiller. gezi zamanı beşiktaş tarafında bildiğin kaldırımda yürürken bir polis çevirmişti. uyuz uyuz davranınca biraz dellendim haliyle. durumu anlattım, 200 metrede 2 defa çevirmişlerdi. sıradan vatandaşı darladığın kadar suçlularla uğraşsan ülkenin refah seviyesi artar amk. neyse, sonra bunun bir üstü geldi ne olduğunu anlamak için. bir başladı anlatmaya. son kurduğu cümle "benim eşim de şu an eylemlerde, ama ben buradayım" oldu. adeta isyan etmişti. sanki biri gelsin de isyanımı haykırsam diye bekliyordu. adama üzülsem mi, acısam mı, ne yapsam bilemedim. bu ülkede yaşananlar en baba aksiyon, gerilim, dram filmlerinde bile yaşanamaz, anlatılamaz amk. adeta bir polisiye suç filmi konusu gibi. şimdi bu adamın eşi eylemdeyse, akp'ye pek yakın duran biri değil demek ki. ama mecburen amaçlarına hizmet ediyor. orada olan polislerin de hepsi akp düşkünü manyaklardan oluşmuyordur emin olun. adamın işi bu sonuçta, öyle ya da böyle işi bu. belki içinden sövüyor ama dediğim gibi kazan kaldıracak da değil. bu olay yaşanan birçok şeyin yanında devede kulak bile değil.

  • 18. uzun yol araba yolculuğunu çekilir yapacak şey

    biricik eşim ve çocuklarımın yanımda olması.

  • 19. antalya'da engelli müşteriyi kovan iskenderci

    sosyal medyada ifşa olduktan sonra zoraki olarak özür dilemeleri ellerini taşın altına koymak değildir. özür açıklamaları daha fecaat. müşteriler rahatsız oldu diye kovduk demek nasıl bir bahane. kovulacak biri varsa engelli yavrucaktan rahatsız olan müşterilerdir.

  • 20. rixos'ta şüpheli ölüm

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…r_babanin_isyani.html

    https://eksiup.com/p/8k54240ech5i

    8 yıldır acılı bir babanın adalet arayışına olumsuz cevap veren bir otel.

    8 yıl önce rixos otelde staj yapan 16 yaşındaki burak oğraş, otelin havuzunda ölü bulunuyor. kriminal dairenin ölümden önce darp bulguları bulmasına karşın, olay intihar denerek kapatılıyor.

    işin ilginç yani dönemin emniyet müdürü ali yılmaz, bir yıl sonra rixos 'ta işe başlıyor. al gülüm, ver gülüm ne güzel çıkar ilişkileri.

    acılı baba oğlunun otelde fazla çalıştırıldığını, henüz 16 yaşında olan stajer çocukların yetişkinlerle aynı odada kaldığını belirtiyor. olay günü çocuğun 4 kişi tarafından dövüldüğüne şahit olanlar olmakla birlikte, kimse korkudan konuşamıyormuş. çocuğun cep telefonunun sinyaline olay anından sonra ulaşılamıyor ve cep telefonu kayıp. kuvvetle ihtimal katillerle görüşmeler ve deliller o telefonda olduğu için yok edilmiş telefon. bu da olayın intihar olduğu şüphesini tamamen ortadan kaldırıyor.

    acılı baba murat oğraş 8 yıldır kimseye sesini duyaramıyormuş. artık hapse girmeyi de göze aldığını belirterek, oğlunun katillerinin bulunmasını talep ediyor.

    bu başlığın ses getirmesi ve kamuoyu oluşturması dileğiyle. umarım katiller bir an önce bulunur, vicdanını bastıramayan bir şahit konuşur. adaletin kısa sürede tecelli etmesi ve acılı ailenin acılarının son bulması dileğiyle. servetinizde birilerinin kanı ve gözyaşı varken, nasıl huzur içinde uyuyorsunuz?

  • 21. şu an okunan kitap

  • 22. faceapp

    bu uygulamada kendimi yaşlandırıp anneme yolladım. şu an yaşlılığını gördüğümüz dedemi bile tekrar yaşlandırmak zorundayım. bütün sülalemi yaşlandırdım. anneyi böyle şeylerden haberdar etmek pişmanlıktır.

  • 23. kürdüm denince verilen türk tepkileri

    benim de kürt arkadaşlarım var.

  • 24. fenerbahçe'ye gelen en kötü yabancı oyuncu

    viorel moldovan yazılmış, yuh amk, galatasaray'ın o dönemdeki efsane kadrosunda görmek istediğim tek adamdı moldovan, marcio yerine moldovan gibi bir oyuncumuzun olmasını isterdim hep.

    beklentileri karşılayamaması olarak düşünürsek guiza, josico, krasic, slimani, ayew, maldonado arasından seçilebilir.

  • 25. türkiye'de hot dog kültürünün gelişmemesi

    hot dog’a sıra gelene kadar birsürü güzel türk yemeği olduğu içindir.

  • 26. erdoğan nato'dan çıkmak istiyor

    nato'da kalmamız nato'nun saldırısına uğramamak için en büyük güvencemiz olduğundan, kısa vadede yerine gelmemesi daha iyi olacak istektir.

  • 27. hayatın boş olduğunun anlaşıldığı an

    annenin öldüğü an.. sonrasında seni hiçbir şeyin yıkamayacağını, geri kalan her şeyin boş olduğunu anlıyorsun..

  • 28. ekşi itiraf

    eve gelirken pizza aldim, seinfelde yeni basladim daha 1. sezondayim. 1 bolum izlerken pizzayi yerim diye dusunuyordum. pc guncellestirme yapmayi secti, resmen pizzayi guncelleme izlerken bitirdim. mutsuzum.

  • 29. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    kral tv altyazılarındaki korkunç ığdır dışı aramasın mesajlarına dönmüş başlık. gerçekten fecaat.

  • 30. hande fırat'ın telefonunun müzeye konması

    en azından hande fırat'ı koymamışlar dedirten olay.

    (bkz: iphone u şerif)

  • 31. s400 maketiyle tur atan vatandaş

    yıl olmuş 2019, ben neden halen tüplü kartal'a biniyorum diye sormayan bir vatandaş.

  • 32. barış özcan

    yapılan bir işe de bok atmayın arkadaş. barış özcanı seversin sevmesin o ayrı ama içerik hazırlayan bir insana az saygınız olsun. 5 dk da bulabileceğimiz bilgileri bizlere sunuyormuş. kafası bütün gün meşgul olan adam "dur uzayla ilgili ne bulunmuş" diyecekti her gün dimi veya ilgimi ne çeker diye saatlerce düşünüp araştırma yapacaktı 5 dk da. adam senin dikkatini çekecek belki araştırman aklına dahi gelmeyecek şeyleri iyi bir montajla bilale anlatır gibi anlatıyor sana. bunun için grafik çalışmaları, video kayıt için ortam, ses ayarlamaları, konu ile ilgili araştırmalar, her türden insanın anlayacağı basit düzeye indirgenmiş bir anlatım 5 dklık işler haklısınız. sadece anlatırken dil sürçmesinden dolayı bile o videolar kaç defa baştan çekilip duruluyor. sonuçta bir emek var toplum olarak yapılan bir işe ne zaman saygı göstereceğiz bilmiyorum.

  • 33. kendisini dayaktan kurtaran esnafa saldıran kız

    hepiniz kafayi yemissiniz. yok karisilmazmis da bilmem neymis de.

    ben karisirim arkadas. gozumun onunde dayak yiyecek sonra da bana " sana ne sevgilimdir kocamdir sen karisamazsin" diyecek oyle mi? kocanin da senin de nuna gomez. git siktir evinde ye sopani benim kafami zukmeye moralimi bozmaya hakkiniz yok.

    anlatmayim diyordum ama sart oldu. gecen sene bizim ust komsu karisini dovmeye basladi. oyle dovuyor ki gurultuye uyandim. hayatimda ilk defa 155'i aradim, mesgul caldi. bem de esimin gitme demesine aldirmadan gittim caldim kapilarini.

    adam acinca kapiyi sordum sen karini mi dovuyorsun diye (adam apartmani yikti benimki de soru mnk )
    yan tarafta kadini gordum. kucaginda 2 cocuguyla agliyordu. gucun ona mi yetiyor deyince adam bana da atar yapmaya basladi. evet dedi onlara yetiyor noolmus? aga oyle diyince bunu kollardan bi tuttum cektim disariya benim de sana yeter dedim. ulan daha sozum bitmeden abi oldum tamam dedi. bir daha sesini duyarsam seni oldururum dedim.

    olaydan 2 hafta sonra kadin benim karsima cikti. sen miydin o gun gelen dedi. evet deyince tesekkur etti. cok iyi oldugunu soyledi. ben de onemli degil siz iyi olun yeter dedim. yil gecti uzerinden, bir daha sesleri cikmadi. esime soyledigine gore aralari da cocuklari da iyiymis.

    99 kezonun arasindan 1 tane kurtarilmaya ihticaci olana denk gelme ihtimalini goz ardi etmeyin.
    hem o 99 da ogrensin kimseyi rahatsiz etmeye haklarinin olmadigini.

  • 34. kanser hastasına yardım kampanyası

    babamın bu hastalığa yakalandığını öğrendiğimizde çok geçti, kaybettik. insan telaşlanıyor, neler yapacağını bilemiyor, istiyor ki o son gelmeden önce konuşulmadık ne varsa konuşulsun insanın içinde ukte kalmasın. o zamanı elde etmek bize nasip olmadı, diğerlerine oldun inşallah. bu hastalığa yakalanan herkese allah şifa versin.

    up.

  • 35. yaş ilerledikçe artan şeyler

    çiçek yetiştirmeye duyulan ilgi.

  • 36. onların 29 ekim'i varsa bizim 15 temmuz'umuz var

    üst edit2: hesap fake imiş, bakanlıktan yalanlama geldi. ben bu gafleti sosyal medyada gördükten sonra buraya taşıyarak vatandaşlık görevimi yaptım. umarım bunu yapanlar yargılanır.
    odatv haberi:
    --- spoiler ---

    söz konusu paylaşımda cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın fotoğrafı konularak “onların 29 ekim'i varsa, bizim de 15 temmuz'umuz var!..”ifadeleri kullanıldı.

    odatv’nin ulaştığı ticaret bakanlığı yetkilileri, twitter’da büyük tepkiye neden olan söz konusu tweeti atan hesabın, ibrahim şenel’e ai

    --- spoiler ---

    üst edit: hesabın fake olma ihtimali dile getiriliyor, gerçek hesap sahibi açıklama yapana durum muallakta. hesap gerçek de olsa, sahte de olsa klavye ile bunu yazan insan yargılanmalı. bu bir linç kültürü değil, değerlerimizi koruma içgüdüsüdür.

    onlar kim? siz kimsiniz?
    ben cimer'e şikayet ettim, savcılığa da toplumu bölmekten şikayette bulunacağım.

    kaynak

  • 37. bir erkeğin boş biri olduğunu anlama yöntemi

    kendisine gülümseyen, iyi davranan kadına hemen yürümeye çalışması, kendine iyi davranan erkeği ise ezmeye çalışması.

    bomboş olduğunun en büyük kanıtıdır bana göre.

  • 38. 14 temmuz 2019 kamil koç rezaleti

    toplum içerisinde hukukun kaynaklarından biri de örf ve adetlerdir.hakim gerektiğinde hukukun içerisinde yazılı bir kaynak bulamazsa kararlarını örf ve geleneklere göre verir.ancak ceza hukukunda yazılı olmayan kurallara göre yani örf adet kurallarına göre ceza verilemez.çünkü ceza kanununun 2. maddesinde "kanunun açıkca suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tebriri uygulanamaz" demektedir.yani bu durumlar ceza alanının konusuna girmez.toplumda ayıplama, kınama gibi durumlar olsa da bunlar da ceza hukunun uygulama alanı dışındadır.

    sonuç olarak otobüste öpüşen çiftin yazılı olmayan kurallara göre cezalandırılabileceğini düşünüp oraya polis çağırtmak hem çağdaş hukuk değerlerine uymamaktadır hem de bizim ceza sistemimizde de yeri yoktur.
    (bu entry şahsi düşüncelerden uzak, sadece hukuki boyutta değerlendirilerek yazılmıştır.)

  • 39. üstteki soruyu cevapla ve yeni soru sor

    minik de olsa bir iz diye düşünüyorum. bir kitabım var.

    hayır diyememek problemini nasıl asariz?

  • 40. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    cinsel muhabbet için gelmeyin diyen erkekleri gördüğüm veritabanı. çok merak ediyorum “o nasıl entry hayvan parçala beni “ diye mesaj atan kadınlar var mı?

    https://eksiup.com/p/6o5462325q9i

  • 41. jean michael seri

    hasan şaş: kardeşim köz getir seri

  • 42. 15 temmuz 2019 rte'nin kılıçdaroğlu'nu yuhalatması

    15 temmuz da iyi hasat verdi be. sağ sağ bitmiyor. istersen siyaset yapabiliyorsun, istersen şehit üstünden oy devşirebiliyorsun, istersen her an için ohal ilan edebiliyorsun, kafanı bozan olursa fetöcü deyip hapse atabiliyorsun vs vs...

    ölenlere allah'tan rahmet dilerim. gerçekten... kimse orada ölmeyi hak etmemişti. bizler kadar masumdular. bizler kadar değerliydiler. en çok saygıyı da onlara göstermemiz gerekirken, şehitleri yad etmek için toplanan insanları hala ayrıştırma peşindeysen gün gelir sen de hesabını allah'a verirsin reis. bu millet bu darbede tek vücut olmuşken bunu yapmaya hakkın yok.

  • 43. 5g'nin her şeyi değiştirecek olması

    4 gb kotalı satılacaktır.

    güncel fiyatlar

  • 44. unutulmaz sigara içme sahneleri

    haluk bilginer - masumiyet
    https://youtu.be/10zce8a-uu8

  • 45. erkekte para aramayan kadın

    vardır. mesela ben.

    90 liralık beyaz bir elbiseyle nikahım oldu. bir tek alyansım vardı. tektaşım olmadı, istemedim de. zaten alacak durumu da yoktu. düğünüm olmadı, çeyrek bile takan olmadı ve hiç bu konuda bir şey söylemedim, evliliğimizin ilk yılında sadece iki odası olan bir evde kalıyorduk. eşyalar ikinci eldi. ilk evlilik yıl dönümümüzde eşim ateşlenmişti, sabaha kadar başında ateşini düşürmeye çalışmıştım. kutlayamadık. zaten paramız da yoktu. daha sonraki iki yıl da ikinci el eşya kullandık. buzdolabı bir buz tutuyordu, sanırsın titanik’i batıran buz dağı içerde. çamaşır makinası çamaşırı yıkamaktan çok dayak yemişe çeviriyordu. yattığımız yatak bile ikinci eldi, içindeki yayları batıyordu ama hiç şikayet etmedim. bir hafta sadece yumurta yediğimiz zamanlar oldu. televizyonumuz dahi yoktu.

    hiç şikayet etmedim. neden böyle demedim. istiyorum demedim. yalan yok kitap al diye çok dolandım peşinde aghsjd!

    sonuçta şu anda eskisine göre daha iyi durumdayız. en azından eşyaları değiştirdik ehe. peki hak ettiğim değeri gördüm mü? görmedim. bence beni başının üzerinde gezdirmeli ama neyse... (sonradan gelen not: başının üzerinde gezdirmeli derken şaka yapmıştım. kendimi bi şey sandığımdan değil sakin olun lan ahjskd. yine de başının üzerinde gezdirmese de baş tacı etmeli bence ahahhah. şaka şaka yine yüklenmeyin cenneti ayaklarıma sermeli diyecektim. aghdjd!)

    boktan genellemelerinizi kendinize saklayın. bir de ne olduğu belli kızların peşine takılıp burda ağlamayın.

    not: evet çok çirkinim, bundan başkasını bulamam evde kalacağıma ses etmeyeyim diye yaptım bunca fedakarlığı agsjdkk!

  • 46. stres atmak için izlenecek en iyi video

    rusya’da gerceklesen looney tunes ve diger cizgi film karakterlerine buyuk saldiri videosu.

    (bkz: az bilinen efsane videolar)

  • 47. 16 temmuz 2019 turkish technic rezaleti

    merhabalar. ben istanbul'da elektrik mühendisliği okuyan ve son sınıfa geçen bir üniversite öğrencisiyim. üniversite bitmeye yaklaştığı için part time iş arayışlarının kendi adıma faydalı olabileceğini düşünüp bazı şirketlere başvurdum. yaklaşık üç hafta önce bugün için (16 temmuz 2019) turkish technic iş başvurumun 4. ve son görüşmesine yani mülakata çağrıldım. öncesinde online ingilizce sınavı, genel yetenek ve ingilizce sınavlarından, ekip çalışması mülakatından başarıyla geçtim. evimin bahçelievler'de olması ve mülakat yerinin sadece taksiyle ulaşılabilen bir yer olmasına rağmen (sabiha gökçen yanı ayrı girişi olan bir yer) sabah 8'deki mülakata yapmam gerektiği şekilde vaktinde vardım.

    sonra mülakata girdim ve mülakatı yaparken karşımda tost yiyen teknik yetkili ve iki adet insan kaynaklarından olduğunu düşündüğüm kişi karşısında mülakatı tamamladım. sonrasında mülakatın tamamlandığını ve ayrılabileceğimi söylediler. bu kadar kısa mı sürecekti mailde iki saat sürecekti dedim. bu kadar dediler. saat 08.30'du taksi çağırdılar ve ben de metroya kadar taksiyle gittim. mülakata girerken sessize aldığım telefonumu metrobüse gelince (ünalan) çıkarttığımda gördüğüm ilk şey sabit bir numaradan 3 defa arandığım oldu. 08.48 gibi aramışlar. sanırım bu metroya binmeden hemen önce oluyor.

    ben de merak ettim ve numarayı tekrar aradım. ilk aradığımda turkish technic telesekreteri çıktı. fakat telefonu kimse açmadı. ikinci aramamı da 5 dakika sonra yaptım ve kendimi tanıttım. insan kaynaklarına bağladılar. durumu arzettim, ne olduğunu sordum. beni bir mülakata daha almaları gerektiğini ama bir karışıklık olmuş olduğunu yanlışlıkla süreç bitti dediklerini söylediler. aramışlar ama ulaşamamışlar. başka bir gün yapıp yapamayacaklarını sordum fakat bir yandan da sinirlerim iyice gerildi. söz veremeyeceklerini söylediler. iyi günler diledim ve kapattım.

    gerçekten çalışmak isteyen insanların vakitlerinden çalan umutlarını tüketen böyle şirketlere başvurmanızı tavsiye etmem. neler hissettiğimi anlatamıyorum şu anda. bugün için yazın full time çalıştığım işten izin almıştım. o izni aldığım için üzülüyorum. insanların vaktini ve maddi imkanlarını çalmak bu kadar basit olmamalı.

  • 48. 16 temmuz 2019 ahmet hakan köşe yazısı

    (bkz: ahmet hakan kim amk)

  • 49. türk kızının bisiklete binmeme nedeni

    cinsiyetçi moronların saçmalıklarını bir kenara bırakalım. bisiklet yolu var da biz mi kullanmıyoruz? bisiklete arada sırada sahilyoluna gittiğimiz zamanlar haricinde nerede bineceğiz? istanbul’u amsterdam mı sandınız?

  • 50. galatasaray'a gelen en kötü yabancı oyuncu

    kevin grosskreutz’u saymazsak şayet ki gelip gelmediği bile muammadır. bence lucas ontivero’dur. adam yeni messi olacak dedik, 4 farklı sezon 4 farklı takıma kiraladık, sayemizde traveller oldu kendisi.

    en son malezya’da oynuyordu. messi duysa dava açarmış bize.