adam cebrail değil, bildiğiniz azrail. bağıra bağıra da geliyorum diyor.
şimdi siz olaya hala romantik bakıyorsunuz da işin içinde çok ciddi ve çok tehlikeli bir saplantı durumu var. bence suç unsuru olabilecek kanıt da var. bu devletin hukuku vatandaşını koruyamıyorsa ne boka yarıyor? olayın ciddiye alınması için daha kaç kadının ölmesi gerek?
dreamworld12 profili
-
takıntılı olduğu kız için tıp fakültesi kazanmak
-
türk insanının hobi sahibi olmaması
asıl mesele türk insanının karşısındakine saygı duymaması, karşısındakini eziklemeye çalışarak kendini yüceltmeye çalışması aslında. mesela ben yıllardır dikiş dikiyorum, takı, çanta vs yapıyorum ama konu hobilere gelince pek çok insandan “mühendis olmuşsun hala incik boncukla mı uğraşıyorsun!” cümlesini duydum kaç kere. hobilerin amacı hayatı renklendirmek değil mi? ben böyle renklendiriyorum hayatımı, sana ne? bir başkası müzik ile ilgilenir, bir başkası gider resim yapar, sörf yapar, dağ tepe turmanıp stress atar... ama toplumumuz o kadar çok meraklı ki eleştirmeye, hobilerimizden bile bahsetmeye çekiniyoruz artık.
-
tıptan daha zor olan bölüm
bilgisayar mühendisiyim ama oyumu makine mühendisliğinden yana kullanıyorum. biz yine az çok iyi günler gördük. makinedeki arkadaşlar hiç gün yüzü göremeden okulu bitirdiler.
-
sokağa çıkma yasağı
sırf şu goygoycu emekli tayfa yüzünden gelmesi şart oldu. beş yaşındaki çocuktan beterler. işi gücü bıraktık yaşlılarımızı evde tutmaya çalışıyoruz şu ortamda.
-
8 mart 2020 yalova depremi
5’in altındaki depremler için başlık açanlar sözlükten uçurulsun.
insanları korkutmayın. istanbul’dayım ve hissetmedim bile. bu kadar düşük şiddette bir deprem kimseyi incitmez ve gayet de normaldir. hiç olmaması asıl korkutucu olan. hemen de felaket tellalları toplanmış başlığın altına. ne yapacaksınız? şehri mi terk edeceksiniz? keşke etseniz, biraz nefes alırdı şehir. her üniversiteye gelen burada kalıyor. gidin biraz kendi şehirlerinizde iş kurun, oraları geliştirin. jöle gibi götleriniz her titreştiğinde panik salgını yaratmayın. -
ilk buluşmada hesabı kim öder
ilk buluşmada eğer ki kimyalar uyuşmuşsa kadın hesabı bölüşmeyi teklif eder ama hesabı mutlaka erkek öder. bunun karşılığında da kadın “altta kalmamak adına” bir başka gün yemek/kahve ısmarlamayı teklif eder ve ikinci buluşma da garantilenmiş olur. böylece de bir ilişki başlar...
ya da milenyum kuşağı hatun muhabbetine girişene kadar işin raconu buydu genç kardeşlerim. daha buluşma olmadan hesabın derdine düşmüşseniz de unutun bu işleri derim. -
karadeniz mutfağının lezzetli olmaması
annem doğu karadeniz’de doğup büyümüş. anlattığı yokluğun seviyesini düşününce oldukça normal gelen bir durum. son 20-30 yıla kadar toprağından 3-5 ürün harici hiçbir şey alınamayan, çarşısında doğru düzgün hiçbir şey bulunmayan, bulunsa da alacak parası olmayan insanların coğrafyası karadeniz. et ise kurbandan kurbana çünkü o yoklukta ölmüş ineğin birkaç gün et yemekten başka bir faydası yok kimseye. öte yandan et yemezseniz her gün az da olsa ayran, yoğurt, tereyağı gibi ürünler alabiliyorsunuz. bunu derken eklemek isterim ki annemlerin ailesi de mali açıdan ortalamanın üstündeymiş. varın siz bir de fakir ailelerin durumunu düşünün.
açlık derdi olan yerde nasıl yemek kültürü oluşsun? -
ekşici kadınların ekseriyetle çirkin olması
sözlük dışında tanıdığım oldukça yakışıklı ve güzel sözlük insanları var, kesinlikle yanlış önerme. ama onların buradan kimseyi düşürmeye ihtiyacı yok işte. nasıl ki yakışıklı erkekler burada kadın avına düşmüyorsa, güzel kadınlar da erkek avına düşmüyor. kısacası sözlükte kadın avına çıktıysanız, yine kendiniz gibileri buluyorsunuz. *
-
türk kızının bisiklete binmeme nedeni
cinsiyetçi moronların saçmalıklarını bir kenara bırakalım. bisiklet yolu var da biz mi kullanmıyoruz? bisiklete arada sırada sahilyoluna gittiğimiz zamanlar haricinde nerede bineceğiz? istanbul’u amsterdam mı sandınız?
-
üniversite mezunu olup ev hanımlığı yapan kadınlar
bireylerin eşitliğini savunup da çalışmayan insanın üniversite okumuş olmasını bile aşağılıyorsanız, bu ikiyüzlülüktür.
çalışmak pekçok kişi için sadece bir tercihtir arkadaşım, hele ki kendine ait malı, mülkü, bir gelir kaynağı* varsa. durumu müsait insan ister okur, ister çalışır, isterse gider bodrum'da organik tarım yapıp, denize karşı çayını içerek hayatını geçirir.
karışamazsınız. -
köpeksiz sokaklar istiyoruz
her konuda ağzının suyu aka aka evropa evropa diyen sözlükçülerin konu sokak köpekleri olduğunda özüne dönmesine çok gülüyorum kusura bakmayın. batı toplumlarında sokakta sahipsiz hayvanlar yok.
burada herkes kadıköy’ün beslenmekten semirmiş ve kimseye sataşmayan köpeklerinin arasında yaşamıyor. her gün haberlerde köpekler tarafından saldırıya uğrayan insanlar görüyoruz. hayvanların bakılamadığı ortada. hem çevreye hem de kendilerine zarar veriyorlar. o zaman yaşam alanlarının ortasında olmamalılar, onlara ait yaşam alanları sağlanmalı.
- - -
edit: ben ki sineği bile öldürmek yerine uzaklaştıran bir insanken, bu güne kadar yazdığım herhangi bir entryde hayvanlar ölsün dedim mi? hayvanların sağlıklı ve mutlu yaşayabileceği, kontrollü üreyecekleri ortamları olmalı. evcil hayvanların sokağa terk edilmesinin caydırıcı yaptırımları olmalı. sokaklar yavruyken bir hevesle alınıp, büyüyünce atılan hayvanlarla dolu. bu olmamalı.
not: okuduğunu anlayabilmek önemli meziyettir ki sizi yanlış triplere girip saçma sapan mesajlar atmaktan kurtarır. -
uçakta uyumak
kimse de yazmamış, uçak fobisi olmayanların yapabildiği eylemdir.
uçmaktan korkuyorsanız eğer ve sağlam bir sakinleştirici almamışsanız, kocaman açılmış gözlerle bakarsınız etrafa.
edit büdüt: mesaj atan arkadaşlar olmuş uçak fobisi varken de uyuyabileceğimize dair ama hafif bir korku değil de üst seviyede bir korkunuz olduğunu düşünün. kalp krizi geçirme eşiğinde hissederken de uyuyabiliyor musunuz? açıkçası uçağa bindiğim anlar, hayatımın en dindar anları oluyor. o uçaklar benim dualarımla uçuyor. *