Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler

    kardeşim bu iyi üniversite kötü bölüm diyenler kim ya allah aşkına. boğaziçi tarih bitirdikten sonra akademik alanda çalışmayacaksan,ne bileyim egzajere işlere bulaşmayacaksan sonun inönü tarih bitirenle aynı. tıp fakültesini,hukuk fakültesini,eczacılık fakültesini fizan'da da kazansanız gidin kardeşim. gerizekalı mısınız yahu?

    burayı 17-18 yaşında çocuklar okuyor. zihinlerini kendi saçma vizyonlarınızla manipüle etmeyin. iyi üniversite kötü bölümmüş. he amk. boğaziçinde arıcılık açılsa yazacaksınız sanki.

  • 2. hareket halindeki otobüsten inen kız

    kızın koltuktan kalkmadan evvel yanında oturan adamın koluna hafif teması ve adamın ilginç bir kol hareketinden sonra sanki ya arada bir alışveriş var ya da bir hırsızlık var hissi uyandırandır.

    bu iki durumda da kız sanki aniden uzaklaşma derdinde ve resmen fizik kurallarına meydan okurcasına adrenalin salgılamakta. ayrıca tüm bu teorilerin üstüne bir de bu saçma düşme olayı gerçekleştiğinde tepki vermeyen '' o adam '' ise şüpheleri üstüne çekmektedir.

    kız aniden inmeye karar veriyor, o arada yanındaki ile bir olay yaşanıyor belki öncesi de olabilir ancak '' o adam '' kesinlikle şüpheli ve yahut tanıktır.

    garip silsileler halinde seyreden vakıadır.

    (bkz: behzat ç.)

    edit: gelen onlarca mesaj üzerine söylemek isterim ki, söz konusu videoda görülen şüphe uyandıran hareketlerin ve vücut dilinin herkes tarafından ilk bakışta görülebileceğini düşündüm. adli merciler muhakkak ki ilgili videoyu başından sonuna kadar izleyecektir. salt video'yu bu haliyle izlediklerinde cd çözümü yapacak olan polisler de aynı durumda aynı şekilde olayla bağlantısı olup olmadığına dair tüm olasılıkları değerlendireceklerdir.

    maddi gerçeğin ortaya çıkarılması adına muhakkak ki tanık ifadelerine başvurulacaktır. söz konusu entryim salt video kaydına dayalı bir "yorum" olup hiçbir şekilde suçlayıcı bir entry değildir.

    he bu arada sherlock falan da değilim. *

    hepinizin gördüğünü ilk yazanım sadece...

  • 3. 17 temmuz 2019 yks sonuçları

    yine ilk bini ekşicilerin aldığı sınav olacak büyük ihtimalle.

    yks'de ilk 1000'e girmeyi 190 cm boylu , kaslı, zengin yazarlarımız yine başarmıştır.

  • 4. fetö ile olan bir anını yaz

    15 temmuzda tepemde savaş uçakları uçurttu ibne. seksen yaşında üfürükçü moruk, ödümü patlattı. başka da bir anım yoktur.

  • 5. jean michael seri

    gs felipe melo'dan sonra ilk defa orta sahayı domine edecek bir adama sahip olacak.
    2 sene önce barcelona'ya gidecekti sonra 35 milyon euro'ya fulham'a gitti. bu yaşta böyle piyasası olan bir oyuncuyu türkiye'ye getirmek büyük iş. açıkçası transferin bu kadar hızlı bitmesi arka planda başka işlerin döndüğünü gösteriyor. drogba'nın bir telefonu süreci hızlandırıp, işi bitirmiş olabilir. yoksa bizim yönetime kalsa, bu transfer böyle hızlı bir şekilde bitmezdi.

    ayrıca kariyerinin en iyi dönemini teknik direktörlüğünü lucien favre'ın yaptığı nice'de geçirdi. o takımda yanında 8 numarada oynayan oyuncu yine nice'de başarılı olup, gs'ye transfer yapan belhanda'ydı.

  • 6. o askerin kafasını ben kestim

    savcıları, hakimleri göreve çağıranlar, şu durumda bunlara hiçbir savcı dava açamaz...

    çünkü 696 sayılıkararname’de ‘darbe girişimi ve girişimin devamı niteliğindeki eylemler’e müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğu doğmayacağı hükmü yer almıştı.

    hem kararname olmasa ne farkeder, kılıçdaroğlu'na yumruk atanın cezaevinde olması gerekirken elinin öpülüp kahramanlaştırıldığı ülkede yaşıyoruz.

    siz hâlâ samanlıkta iğneyle adalet arayadurun, ama şunu bilin ki; themis bu toprakları terkedip gideli çok oldu.

  • 7. bahar candan'ın beyin hücrelerini yok eden klibi

    10 yıl sonra bunlar normalleşecek aha buraya yazıyorum. müzik pornoya evrildi bir kere. ben fero ile başladı bu olay. youtube izlenmesi başarı ölçütü oldu. autotune ile artık ses de gerekmiyor. erkeksen kaslı, kadınsan aha böyle ol yeter. yetecek. z kuşağını tam etkisi altına alamayacak belki ama sonraki nesil komple bunlarla büyüyecek. 3 yaşında bebek gördüm dün "yadyomujda tabbi demetakalıın" diye sayıklıyordu kendi kendine. anne babalar mal oldukça evlatları daha çok dinler bu arkadaşları.

    piar ajansındayım ve youtube'dan elde edilen gelirleri görseniz küçük dilinizi yutarsınız. hani platformun kendi ödediği parayı bağışlıyor ya bazıları, onun 100 katını markalardan alıyorlar. tüm mesele ürün satmak yani. gençleri aptallaştır ürününü sat. zenci kardeş bilader de şarkını dinlet.

    iki kere canlı nazım oratoryosu dinlemiş insanım. iyi müzik nedir bilirim. mahallemiz esmer'i de severek dinlerim. ama ben yetişkinim ve tehlikede değilim. asıl tehlikede olan hedef kitlenin ta kendisi: çocuklar, hatta bebekler.

    sanat değil bu yapılanlar. sanat gibi gösterip kimse saygı beklemesin. karaoke yapan porno yıldızı gibi hepsi. eğlenceli, sik kaldırıcı, am sulandırıcı (öyledir herhal), moda sokucu vb.

    tek sorun cem karaca'lardan buraya geldiğimiz bu dönemin ülkenin en boktan dönemi olması. üzerine tez yazılacak konu gerçekten.

  • 8. 2019 evlilik maliyeti

    sade bir nikah töreniyle evlenmek isteyen o güzel kızlar, o güzel atlarına binip gittiler. alayı show peşinde. birini seviyorsan onunla bir ömür geçirmek istiyorsan böyle abartılı şeylere, kendini zora sokmalara ihtiyaç duymazsın. zaten düğün artık içi boşaltılmış bir mevzu olmuş günümüzde. bu nane, evlenecek gençlere yardım etme müessesesi iken şu an çevreyi memnun etme müessesesine dönüşmüş durumda.

  • 9. çocuğuna kendi mesleğinden isim vermek

    oğlanın adı vitrivius, kızın adı penelope

  • 10. sevgilisinin bikini giymesine izin veren erkek

    sevgilisinin kendisinden izin alması gibi bir ortam yarattığına göre, saygısız erkektir; sevgilisi de beyinsiz bireydir.

    olması gereken için (bkz: sevgilisinin giyimine karışamayacağını bilen erkek)

  • 11. honda cr-v yıkama ile cam tavan çatlaması rezaleti

    ankara güneşinde beklemiş aracımın üzerine yıkama amaçlı su püskürtülmesi ile boydan boya çatır çatır ses çıkararak çatlaması durumu.

    olay rezalet mi değil mi bilemiyorum. belki de normal bir durum, fizik, kimya vs.

    öncelikle belirteyim bu başlığın amacı bu saatten sonra muhatap marka tarafından dikkate alınmak değildir, şuana kadar zaten müşteri memuniyeti konusunda hiç bir hassasiyetleri olmadığını defaatle ispat ettiler bana.

    araştırdığım kadarı ile bu olay ilk benim başıma gelmemiş, daha önce de başka honda cr-v ve honda jazz araç sahiplerinin de başına gelmiş bir durum, ancak benim ilgimi çeken bu olayın başka markalarda pek örneği olmaması. yani asıl amaç insanlara bir şekilde bu araçların böyle bir riski olduğunu duyurmak. alacak olanlar bu riski bilerek alsın veya zaten almış olanlar da sıcak araçlarını yıkarken dikkatli olsunlar, birden tazikli su fışkırtmak yerine yavaş yavaş soğutarak bu işlemi gerçekleştirsinler, çünkü bu kolayca çatlayabilen camın bedeli 2019 temmuz itibari ile 18000 tl imiş.

    neyse benim sürecime dönecek olursak;
    çatlama olayı üzerine garanti ne için var olacak ki, sonuçta bu kadar kolay kırılmamalı bu cam diye beklentiye girip servise götürüp buna garantiden çözüm bulunmasını istedim.

    ilk tepkileri, böyle birşey olamaz buna bir şey çarpmıştır oldu. sonuçta her türlü testten geçiyormuş bu camlar.

    sonra taş vs. benzeri çarpma izi aradılar ve boydan boya dümdüz bir çatlak olduğunu ve darbe izi olmadığını görünce, söyledileri şey özetle hiç birşey olmasa bile birşeyler olmuştur minvalinde idi. yani sıkıntıyı kabul etmedikleri gibi gözümün önünde gerçekleşen olayla ilgili bir de yalancı yerine koyuldum. işin ters tarafı taş çarpması ile kırılmıştır konusunda özrünüz kabahatinizden beter, öyle sıçrayan taş ile vs kırılacaksa durum daha vahim değil mi dediğim adamlar iyice dumur olup ister istemez pis pis güldüler.

    fotograflar merkeze gitmiş, zaten servis bana beklentiye girme biz de bu tarz şeyler garantiye kesinlikle girmez demişti ama ben yine de incelenmesinde ısrarcı olduğum için bir zahmet incelenme talebinde bulundular.

    bana döndükleri ilk cevap, "bir şey çarpmış olabilir" şeklinde oldu. ben de "ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum. bana deyin ki bu araç fizik kuralları gereği sıcakken soğuk suyla yıkanınca camın çatlaması normal ve bu sizin suçunuz, ben de kasko işlemlerini başlatayım. eğer carpma varsa bunun bir izi olur, inceleyip onu göstersinler" dedim. bana böyle birşey diyemeyiz dediler, tmm tekrar görüşelim dediler.

    son olarak gelen cevap, "üretim hatası yoktur, nasıl olmuşsa olmuş, biz sorumluluk kabul etmiyoruz."

    benim son aşamalarda çok umudum kalmamıştı ama sadece son tavırları ne olacak onu görmek için sabrettim. şuan araçtan da, honda'dan da iyice soğudum.

    aslında hata bende, sonuçta geçmişte honda civic de olan kronik göçme problemlerine yaklaşım tarzını az çok herkes biliyor, sen nasıl böyle bir beklentiye giriyorsun ki? başta beklenti içinde olmasam, ne olacak ki sonuçta garantisi var, hallederler diye düşünmesem, belki bu hususu bu kadar takmazdım.

    hayır insana asıl koyan, başka memlekette olsa marka itibarı için özür dileyerek senin mağduriyetinin giderileceğini bildiğin halde, türkiye'de tavırlarının bu denli cüretkar ve müşteriyi umursamaz olabilmeleri.

    edit1:
    niye resim koymadın diyenler olmuş. boydan boya resim olmadığı için sadece darbe izi olmadığını gösteren yakın çekimden resimler vardı. onları koyalım
    resim1
    resim2
    resim3

    edit2: cam tavan neden alınır diye merak edenler olmuş? kesinlikle katılıyorum . aldığımdan beridir 3 yıldır. nerereyse hiç kullanmadığım bir özellik neredeyse tamamen kapalı duruyor. arada bir hava kapalı olunca veya güneş battıktan sonra açıyorsun içerde güzel bir ambiyans oluyor, biraz da dışardan biraz daha şekil görünüyor o kadar. ancak zaten honda da executive pakette bu özellik standart, yani bir çok gerekli özellik yanında mecburen alıyorsun, seçme şansın yok.

    edit3: öncelikle teşekkürler destek olanlara, açıkçası ben bile fizik uzmanı olmadığım için olayın ne gerçekten rezalet olup olmadığı konusunda başta emin değildim. ancak ankara diye belirtmemin nedeni tamam sıcak bir gündü ama ankarada bu sene 35 dereceyi geçen bir sıcaklık hiç olmadı. ayrıca sanırım çatlağın resimlerini yüklemem lazım. yani hiç bir darbe izi olmayan dümdüz bir çatlağın zaten kullanıcı istese dahi darbe ile başarmanın mümkün olmayacağını anlamaları lazım.

    edit4: lutfedip aradılar. ve savunmaları şu şekilde oldu. garanti kitapçığının bilmen ne bendinin bilmem ne kısmında yazdığına göre, "dış etkenler nedeniyle oluşan herhangi bir cam kırığı, hiç bir şekilde garantiye girmez" şeklindeymiş. hatta başta unuttuğum bir detayı eklemk istiyorum. bana çay bardağı örneğini verdi telefondaki bayan, doğal olarak (#92718587) entrisi aklıma geldi, 300 bin liralık aracın sudan kırılması normal mi dediğimde, yorum yapamıyoruz dediler. yani olay normamiş dağılabiliriz.

    edit5: son olarak honda bora'ya da bir çift sözüm var. aslında bu sözleri o gün servis danışmanının yüzüne de söyledim. ancak asıl söylenmesi gereken o gün tek yanımda olan danışman değil de, tümüyle karşımda olduğunu açık açık dile getiren hatta biraz da elinden ne geliyorsa ardına koyma tavırları takınan servis müdürü olması lazımdı. aynen dediğim şuydu. bir şekilde böyle bir şey herkesin başına gelebilir, sonuçta ben ürünün üreticisi siz değilsiniz, sadece servisini veriyorsunuz, topu tamamen honda'ya atabilirdiniz. benim sizden beklentim şu idi: "biz sizin yanınızdayız ama kararı verecek olanın honda merkez". olumsuz sonuçlanınca da "biz elimizden geleni yaptık", diyecektiniz bu kadar basitti. bu kadar basit bir meseleyi ben değil siz bu hale getirdiniz.

    edit6: biraz önce gelen bir mesajdan iyice anladığım kadarı ile olay sadece benlik değil; izniyle aynen iletiyorum.
    @follow the beyaz rabbit, der ki "merhaba, babamın arabasında da aynı problemi yaşadık ama hiç gidip şikayet etmek aklımıza gelmedi süreçle ilgili bilgilendirirseniz biz de deneyelim 2016 crv bizimkisi de"
    üstüne donanım haberdeki başlığı da eklersek, honda cam tavanlarındaki bu riskin hiç de azımsanmaması gerektiği bence ortadadır.

    edit7: antalya'dan benzeri bir olay yaşayan birine dair bilgi daha geldi, o da sonuç alamamış ve kaskodan yaptırıp sinirinden arabayı 2 ay sonra satmış. benim de yapacağım 3 aşağı 5 yukarı bu olacak.

    edit8: bir çok kişiden gelen talep üzerine (bkz: hm4service@spirit.honda.co.jp) adresine "olayın özetini ve servis sürecini, kendilerinin belki müşteri memnuniyetini önemsediğini ama türkiye'deki durumun genel haliyle çok içler acısı olduğunu ve hatta müşteri ile iletişim şekillerinin pek kabul edilebilir olmadığını" anlatan bir mesaj attım.

    edit9: markayı kasıtlı karaladığımı iadda eden olmuş, belgesiz saldırıyormuşum. telefon kayıtlarında sabit. yasal işlem başlatabilmek adına, honda'dan yaptıkları incelemeye dair resmi belge istedim. bana böyle birşey veremiyoruz dediler. bana böyle şeyin mümkün olmadığı şeklinde dönüş yaptılar. ben her türlü bilimsel araştırmanın yapılmasına hazırım. camda en ufak öncesinde darbe aldığına dair bulgu bulabilirlerse gelip buraya özür dileyeceğim.

    edit10: defaatle bana yazanlardan dolayı, tekrar telefonla görüşüp bana inceleme raporunun örneğini göndermelerini rica ettim kendilerinden. daha önceki görüşmemde böyle bir rapor veremiyoruz şeklinde idi. artık ne kadar profesyoneller siz anlayın. gelirse yayınlayacağım.

    edit11:
    entrilerin çoğunu okuma fırsatı buldum, arada hatanın ben de olduğunu, fizik 101'den kaçla geçtiği mi soranlar olmuş? daha tedbirli olmam gerektiğini söylemişler. açıkçası ben de bu tarz entriler nerde kalmıştı diye merak ediyordum, ki benim bildiğim ekşici bunu dile getirir, bu konuda aralara serpiştirilmiş bu tarzdaki mesajlara da ayrıca teşekkür ediyorum, haklısınız, ve beni de şartımadığınız için ayrıca teşekkürler.

    doğru benim kabahatim de büyük, daha dikkatli olmalıydım, zaten bu başlığın amaçlarından biri de ben yandım siz yanmayın, sıcak aracı yıkarken biraz daha dikkatli olun.

    ancak olayın en başından buraya gelmesinin sebebi servisin, bu sebeple çatlamanın mümkün olabileceğini kabul etmemesi ve inatla altında başka bir sebep araması ve sonunda da bulamayıp, garanti kitapçığında nasıl olmuş olursa olsun çatlağın garantiye giremeyece savunmasına sarılaması sonucudur. ilk anda yok abi buna bir şey çarpmış, bu şekilde kırıması mümkün değil diye girişip, defaatle "sıcak-soğuk olayıyla olması normal ama elimizden birşey gelmez deyin ben de kasko işlemlerini başlatayım" dememe rağmen benimle inatlaşmaları nedeniyle buraya geldi bu olay. hatta o zaman ekşiye yazmamın bir sakıncası olmaz dediğim de verdikleri tepki bile elinizden geleni yapın umrumuzda değil minvalinde idi. ancak bugün gördüm ki bir rezaleti buraya yazarken iki kez düşünmek lazım, çünkü olay boyut değiştiriyor. herkese mal oluyor. düne kadar, kaskodan bir an önce yaptırmayı düşünüyordum, ancak şuan bana mantıklı açıklama yapmaları ve gerekirse detaylı inceleme yapılabilmesi için bir süre daha beklemeyi uygun görüyorum.

    ricam daha fazla yüklenmeyin insan olana bence bu kadar fikir/düşünce yeter hatasını anlaması için, zaten anlamayana da bu saatten sonra yapılabilecek bir şey yok.

    sonuç: ben amacıma ulaştım, insanlar bu araçları alırken böyle bir risk olduğunu bilsin istemiştim. ayrıca ilerde başına gelecekler için de tarihe notumu düşmüş oldum, sildirmezlerse tabi. bir kaç gün içerisinde ankara'daki diğer serviste sanırım kaskodan yaptıracağım.
    bunun yanında, zaten o kadar üstüne gidecek zamanım da yok. sadece tavırlar gerçekten çok hoş değildi. olay yabancıların mallarının arkasında durmamasından çok, türkün türke zulmü özetle. destek olacağı yerde köstek olması.

    ayrıca ben bile bu kadar rezalet olduğunu düşünmüyordum başta, az çok fenci olduğum için, ekşiciler hiç bir şeyi beğenmez, "sıcakla soğuk bir araya gelince ne bekliyordun ki" minvalinde cevaplar gelir diye bekliyordum ama, beni bile ciddi rezalet olduğuna ikna ettiniz, teşekkürler destekleriniz için. özellikle, (#92718587) entrisi ile bu can sıkıcı ortamda beni gülümseten "@bu sefer tamam" a ayrıca teşekkürler.

  • 12. 17 temmuz 2019 pegasus rezaleti

    @dindar gorunumlu ateist nickli çaylak arkadaşın mesajına istinaden bu başlığı açıyorum.

    merhabalar, kiz arkadasimin 17 temmuz gecesi saat 01.50’de amsterdam schiphol’den ıstanbul sabiha gokcen havalimani’na ucusu vardi. havalimanina birlikte gittik. bagaj teslimini yapip pasaport kontrolune kadar da bekledim ve sonra dondum. olayin pasaport konrolune kadar olan kismini 1. agizdan anlatacagim ondan sonraki kismini da kiz arkadasimin anlattigini aynen aktaracagim.

    bagaj aliminda sorun cikmasi ihtimaline karsilik bagaj teslim suresince oradaydim, olur da bagaj fazla gelirse ucreti odemek ya da fazla bagaji kendimle geri goturmek icin. kiz arkadasim turkiye’ye dondugu icin onda hic euro yoktu hepsi bendeydi.

    elimizde bir buyuk boy valiz, bir kabin boy valiz, icinde hediyelik cikolatalar olan bir karton canta ve bir de kiz arkadasimin normal gunluk ufak cantasi vardi. buyuk boy valiz 22.5 kucuk boy valiz de 9 kilo geldi. olmasi gereken 20 ve 8 idi. cikolata cantasini tartmadilar bile cunku zaten onemsenen bir sey degil duty-free yerine yerel marketlerden alinmis cikolatardi sadece. zaten 2 kiloyu gecmez. gorevli buyuk valizi biraz azaltirsaniz kabul ederim dedi fakat bu islemi biraz otede yapmamizi istedi cunku bu arada diger yolcularin islemlerini yapacagini soyledi. biz de kiz arkadasimin gunluk hayatta kullandigi diger cantasini buyuk valizden cikardik kiz arkadasim yanina aldi onu ve valiz tam 20 kilo geldi. gorevli tartti islemlerimizi yapti guler yuzle bizi ugurladi biz de tesekkur ettik el bagajlarini aldik ilerlemeye basladik. tam o sirada orada duran baska bir gorevli kadinin (o sirada hic bir is yapmiyordu) bizim islemlerimizi yapan kadina donerek kas goz hareketi ile bir seyleri onaylamadigini belirtti. biz onemsemeyip ilerledik, kiz arkadasim pasaport kontrolunden gecti ve ben de eve dogru yol aldim.

    ucagin kalkis saati yaklasinca kiz arkadasima bir kac mesaj attim araliklarla hic birine donmedi. daha sonra aradim agliyordu, el bagajinin cok oldugu gerekcesi ile onu ucaga almadiklarini, ona bagirip cagirdiklarini, fiziksel temasta bulunduklarini son kontroldeki kapinin iki kez ustune kapatildigini parmak sallayarak tehditkar bir sekilde konusup psikolojik siddet gordugunu soyluyordu tam o sirada birilerinin sesleri geldi telefonu kapatti. bir sure sonra tekrar konustuk bana olanlari anlatti.

    bagajimizi teslim alan ve ona onaylamaz kas goz hareketleri yapan pegasus’un iki kadin personeli ucaga alimda da gorevlilermis. bize bagaj tesliminde bilendiklerini anlamistim. kiz arkadasimi fazla el bagajindan dolayi iceri almamislar ilk etapta. sonra aralarinda asagidaki gibi bi konusma gecmis asagi yukari.

    g-(gorevliler, iki kisiydiler, bagajimizi teslim alan, ve kas goz hareketiyle bize bilenen), k (kiz arkadasim)

    g- bu kadar cok el bagaji ile gecemezsiniz

    k- bunu burada mi soyluyorsuz daha demin siz bagaj tesliminde tarttiniz bunlari

    g- (cikolata posetini ve gunluk kullandigi cantayi gostererek) sen bunu sakladin dediler.

    k- hayir saklamadim gordun dedi

    g- hayir kenarda valizlerinle bir seyler yapiyordun gordum orada sakladin (bunu bize bilenen soyluyor)

    k- (bagajimizi teslim alan gorevliyi gostererek) hayir bu arkadas bize buyuk bagajin agirligini azaltmamizi ve bunu kenarda yapmamizi soyledi.

    g- burada gorevli durmadan uzun sure yuksek sesle ve parmagiyla kiz arkadasimi gosterip suclayarak konusuyor sakladin falan filan tartismayi iyice atesliyor

    g- 50 euro odemelisin bunun icin

    k- basta itiraz ediyor sonra kabul ediyor kredi kartini cikariyor

    g- hayir nakit odemek zorundasin (normalde kredi karti kabul ediliyor sirf killigina kabul etmedi asgida goreceginiz uzere kredi kartindan cekimi yapti.)

    k- naktim yok ulkeme donuyorum nereden bulayim nakidi

    gorevliler sert bi sekilde nakit odemesi gerektigini soyluyorlar yoksa ucaga almayacaklarini soyluyorlar. kiz arkadasim sinirden agliyor. oradan gecen bir turk cikolatalari ver ben gecireyim diyor, kiz arkadasim da veriyor. ama adami da gecirmiyorlar 5 dk kadar hollandaca konusuyorlar kiz arkadasim burayi anlamiyor daha sonra adam donuyor kiz arkadasima kabul etmiyorlar falan diyor.

    sonra kiz arkadasima yine diyorlar ya 50 euro nakit getirirsin 2 dk icinde ya da ucaga binemezsin. kiz arkadasim da binmek zorunda cunku mulakati var. psikolojisi mahvoluyor sonra polisler geliyor. daha sonra pegasus gorevlileri kredi kartindan cekiyorlar.

    kiz arkadasim da madem kredi karti oluyordu neden cekmediniz diyor yuksek sesle. bunlar da sinirleniyor seni ucaga almayacagiz sorun cikardin diyorlar. kiz arkadasim yine sinirden agliyor. binmeliyim mulakatim var diyor. bunlar kontrol kapisini kapatiyor ustune gorevlilerden biri ya arkadasimdan ozur dilersin ya da binemezsin diyorlar. kiz arkadasim da dilemem, hakaret etmedim bir sey yapmadim siz haksizlik yaptiniz diyor. bunlar da ya “ı am sorry” diyeceksin ya da almayacagiz seni diye psikolajik siddet uyguluyorlar. kiz arkadasim da artik bu siddete dayanamiyor binebilmek icin “sorry sorry sorry sorry” diyor. bunlar da oyle olmaz duzgun bir sekilde demelisin diye psikolik siddetlerine devam edip igrenc bir sekilde davraniyorlar. psikolajisi mahvolmus bir sekilde, aglayarak ı am sorry diyor. daha sonra bunlar yine almiyor kabin amirine diyorlar. kabin amiri gelip kiz arkadasimin durumunu goruyor perisan olmus agliyor hungur hungur aliyor ucaga ve kiz arkadasim saatlerce agliyor.

    olayi sabah bana anlattiginda yine agladi psikoljisi mahvolmus ve bu sekilde mulakata girmesi gerekcek.

    pegasusu aradik ne oradaki personelle gorusturduler ne de kendileri gorustu. sadece sikayet kaydini aldik deyip gectiler.

  • 13. kanser hastasına yardım kampanyası

    suriyelilerin neredeyse 10.000tl'lik ameliyatlarını ücretsiz karşılayıp kendi vatandaşının kanser ilacı parasını vermeyen bir devlet mi olur?
    üstte tutulması gereken başlık.

  • 14. 8 yaşındaki çocuk tarafından çizilen resim

  • 15. ali babacan'ın gümbür gümbür geliyor olması

    konuyla ilgili düşünceleri söylemek için henüz çok erken ama yukarda bir arkadaş akpliler salak değil demiş ona çok güldüm.

  • 16. bir kadını fiziği dışında çekici yapan detaylar

    geldi mi kadıköy sapyoseksüelleri ?

  • 17. gençlere fen-edebiyat yazdırmıyoruz kampanyası

    an itibarıyla başlattığım mühim kampanya.

    son üniversite sınavında beklediği başarıyı gösteremediğini veya emeğinin karşılığını alamadığını düşünen ve sonuç olarak az bir puan alan gençler; size sesleniyoruz:

    fen-edebiyat fakülteleri gibi boktan bir fakülteye şimdinin öğrencisi, 4 yıl sonranın işsizini kazandırmayın. fizik, kimya, biyoloji, tarih, edebiyat, felsefe, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, arkeoloji, sosyal psikoloji ve bilumum fen-edebiyat fakültesi bölümünü tercih listenizde bulundurmayın. gerekirse birkaç sene daha çalışın fakat teorik tanımında “kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak...” diye devam eden bu boktan “yer”e bir işsiz daha yetiştirmeyin. şayet memleketinizi seviyorsanız, bilim insanı yetiştirmesi gereken bu boş binalara kalifiye bir işsiz olarak yetişmek için 4 yıl boyunca girip çıkarak, yarısı torpille yükselmiş boktan akademisyenlere “maaş” olmayın.

    aynı şey eğitim fakülteleri için de geçerlidir. babanız, dayınız, amcanız, enişteniz veya buna benzer bir akrabanız iktidar yakını veya bürokrat değilse, 4 yıl sonra puanınızı alıp rahatça atanacağınızı düşünmeyin. işsiz kalacaksınız. her gün öğretmen intiharlarını görüp içiniz acıyacak. tüik’e yeni bir data daha kazandırmayın.

  • 18. ben mirgün cabas sorularınızı yanıtlıyorum

    kağıda neden 17 temmuz 2017 yazdın ağabey? gündem çok hızlı 2 yıl geriden geliyorum mesajı mı veriyorsun :)

  • 19. +50 yaş erkeklerin bile kızların poposuna bakması

    göte bakıyoruz. yusyuvarlak bakılıyor yani. bunu yaşı yok.

    “yoo ben asla o göte bakmıyorum” diye histeri krizlerine girmeye gerek yok. yavşaklık etmeyin.

  • 20. faceapp

    mina koyim beni bir yaslandırmis ki bir mezar taşım eksik kalmış. millete fransız beyfendisi yaşlılığı bana gelen de mezar taşından bi tık mesafede yaşlılık sikerim böyle uygulamayı.

  • 21. girişi mükemmel parçalar

  • 22. 17 temmuz 2019 erbil'de türk diplomatlara saldırı

    binlerce yıl öncesinde dahi elçi öldürmek bir devlete yahut halka yakışmayacak bir eylem olarak nitelendirilirdi.devlet geleneği olmayanlardan böyle bir şey beklenemez tabi..

    edit;kürt dediğin 40-50 milyonluk bir millettir.50 milyon insan 50 milyon farklı zihindir.kürtlere hakaret ettiğimi nereden çıkardınız?

    edit2;saçma mesajlar geliyor.yok ben ırkçıymışım yok kürtlere hakaret olurmuş.ırkçı olsam niye reddedeyim.ben diyorum ki kürtlerin devlet geleneği yoktur.dolayısıyla kürtlerin bir kısmından müteşekkil pkk'nın devlet geleneği yoktur.elçi öldürmenin anlamını bilmezler,yakışıksızlığını bilmezler.

    edit3;devletler,devlet benzeri yapılar,siyasi örgütler kendilerin oluşturan kesimin bir dışavurumudur.bu da pkk'nın eylemlerine sirayet eder.kürtlerin içinde,bir kısmında işidden hallice zihniyete sahip kindar bir kesim var.bunu bilsinler ve farkında olsunlar.türkler de matah bir şey değil hani,malumunuz..ama bizler işte o kesimle siyasi mücadele veriyoruz,siz de verin

  • 23. faceapp yaşlandırma uygulamasındaki büyük tehlike

    (bkz: thank you captain obvious)

  • 24. en kötü kargo şirketini seçiyoruz anketi

    gelip evdeki insanları bulamayan içi (bkz: yurtiçi kargo). eve bile gelme zahmetine girmeyen için (bkz: sürat kargo).

  • 25. ekşi itiraf

    elmacik kemiklerimizin kizardigi yerlerde yasamaliyiz.

  • 26. drone için türkçe karşılık önerileri

    (bkz: uçangöz)

    daha iyisi yok, hatta hali hazırda türkçesi de bu.

  • 27. youtube premium

    şükela modunda zirvedeki entry sahibine göre enes batur'u meşhur etmiş video paylaşım sitesinin yeni şeysi. en beğenilen entry bu. düşünün artık gerizekalılık oranını.

    salağa anlatır gibi anlatmıyorum, söylüyorum. enes batur'u youtube ünlü yapmadı, ülkenin yetiştirdiği gerizekalı çocuklar ünlü yaptı. bunu anlamak için de alim olmaya, teknolojiden anlamaya gerek yok. youtube zorla izlettirmiyor enes batur'u, çocuklar izliyor. ben gördüğümde otistik zannettim elemanı, meğer dünya kadar parayı o videolardan kazanıyormuş. ben nerden öğrendim? çocuklardan. bütün öğrencilerim enes batur'u izliyor.

    bak, olay bu kadar basit. umarım bu kadar basit bir açıklamayı anlamışsınızdır. kime diyorum bunu? enes batur'u ünlü, bahsettiğim entryi zirveye koyan gerizekalı kitleye diyorum.

  • 28. bir kız bir erkekle ilgili olmayan türkçe şarkı

    biladerim için.

  • 29. kimsesiz genç kızdan tehditle para alan barzo

    biraz önce twitter'da denk geldiğim olay. iddiaya göre bu arkadaş gencecik bir kızı sürekli tehdit edip mesaj atıyor. darp uyguluyor, maaşına el koyuyor. kızcağızın kimsesi olmadığı için twitter aracılığıyla (bkz: ruling) hesabından yardım istiyor.
    olay
    edit: yardım isteyen kızımızın twitter adresi [?? (@d3niznrmnn) adlı kişiye göz at: https://twitter.com/d3niznrmnn?s=09 .]

  • 30. konut satışlarının yüzde 48.6 gerilemesi

    müteahhitlerin batacağını düşünmeyin. bankadan %16 ile milyonlar alıp, %25 ile tekrar aynı bankaya faize yatırdı o müteahhitler. sizin sırtınızdan devlet peşkeş çekti bu şerefsiz piç kurularına.

  • 31. 11 ağustos 1999 güneş tutulmasını görmüş nesil

    komutanın tutulma sırasında güneşe çıplak gözle bakmamamız konusunda imzalı kağıt aldığı askerlik görevimi yaptığım günlerden biri.

    yamulmuyorsam film kaplı gözlüğe benzer aparatlar bile dağıtılmıştı. vay be şanlı ordunun yirmi yıllık zaman tünelinde geçirdiği negatif değişime bakarmısınız hele. toplu yemekten zehirlenmeler, askerin soğuktan donması vss gibi olumsuzluklar çok olası son yıllarda.

  • 32. faceapp kullanmamış insan

    görüyorum ve artırıyorum. nerden yapıldığını da bilmiyorum.

  • 33. 1 kilometre yol için emniyet kemeri takan tip

    evin önündeki arabayı otoparka koyacaksak bile emniyet kemeri takarım. ayrıca arka koltuktayken de takarım. ruhum yarı japon yarı alman fakat kaderimde ortadoğu bataklığı varmış.

  • 34. 17 temmuz 2019 müze ücretleri zammı

    müzekartçılar da geldi.

    kardeşim diyelim ki yakınların istanbul'a gezmeye geldi. topkapı sarayı'na götürsene bizi dediler. müzekart da alsan tek bilet de alsan o hayvani parayı verecek misin? vereceksin. şu inanılmaz zamları normal karşılamayın ya.

  • 35. 17 temmuz 2019 instagram ve whatsapp çökmesi

    haxsiktir tam da denize gelmistim. şezlong bile kiraladım. içki söyledim. mis gibi de ortam var. simdi bunları kimse gormeyecekse sikim tatili. ben dönüyom.

  • 36. jigolo olmak isterken dolandırılan trabzonlu genç

    isminin o.ç olması bir nebze de olsa guldurmustur

  • 37. 17 temmuz 2019 stsl 19-20 sezonu fikstür çekimi

    son 10 - 15 yildir bi kalip var. ayni kalip cekiliyor. degisen bir sey yok.

    fb, basaksehirle ilk 2 haftadan birinde oynuyor.
    ligin ortalarinda, izlenirlik azaldigi, heyecan azaldigi vakte bi derbi serpistiriyorlar. son birkac haftaya da heyecani diri tutmak icin bi iki derbi sıkıştırdılar mı tamamdir.

    sonuc olarak 3 asagi 5 yukari ayni şeyler cekildi. geriye ise gsli, fbli, bjklilerin "bu fikstur x'e gore, y'ye gore, z'ye gore ayarli" diye bos beles tartismalari kaldi.

    halbuki tek bi tusla otomatik olarak cekseniz, kime ne cikarsa bahtina. daha guzel ve heyecanli olur. birinci hafta derbi falan.

  • 38. erkeklerdeki tüysüz kadın takıntısı

    tüy nedir kardeşim? kuş mu bunlar?
    olmayan takıntıdır.
    tabi mevzu"kıl" ise tartışma götürebilir.

  • 39. akın öztürk'ün tecavüze uğradığını ima etmesi

    beyin özürlüler tarafından işkence ve tecavüz savunusu yapılan başlık. her kim ne yapmış olursa olsun köprüde kafasının kesilmesini, tecavüze uğramayı yada işkence edilmeyi, karısı ve kızına hatta bebeğine tecavüz edilmesiyle tehdit edilmeyi hak etmez.

    bu bir insanlık kuralıdır. karşındakinin değil senin insanlığın için bir insanlık kuralıdır.

    yoksa artık hüküm vermeye çalıştıklarından daha dibe batar düşman saydığına duyduğun nefretin büyüklüğüyle savaşı kaybetmiş olursun.

    insaniyet gidince geriye savunacak ne kalabilir ki zaten?

  • 40. eljif elmas

    bazi mallarin napoli ile elif uzerinden mafya ile baglanti kurabildigini gosteren baslik olmus. buyuk resmi gordun kardesim bravo ufkumuzu acctin.

  • 41. 16 temmuz 2019 ay tutulması

  • 42. katlanılamayan insanlar

    gündelik hayatta, sohbet ederken mesela, önemsiz ve gülünç şeyler için benimle sidik yarıştıran insanlara katlanamıyorum.

    - kaç ilaç içiyorsun günde?
    + 4 ilaç
    - o da birşey mi, ben 6 ilaç içiyorum

    + sabah erken kalktım, 5 idi sanırım, uykum var
    - ben 4'te kalktım

    - kaça aldın?
    + üç'e
    - ben onu iki'ye aldım, pahalı almışsın.

    gibi küçük şeyler, daha çok var aklıma gelmiyor şimdi.

  • 43. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    intihar ile aramda duran tek şey allah korkum sanırım.niye yaşıyorum,amacım nedir,niye varım en ufak bir fikrim dahi yok.tutkum da yok arzum da . biri diyorum kazara öldürse beni ne büyük sevaba girer.kiminle ne konuşayım ben şimdi.

  • 44. karpuz vs kavun

    ikisi de benim bebeklerim. ama karpuz çekirdeği çıplak ayağa yapışır. bu yüzden kavun bir tık öndedir.

  • 45. barcelona'nın en kötü transferi

    bir ara aşırı saçma transferler yaptılar. en kötü kimdi bilemem ama şu takıma arda, paulinho, mathieu, alex song gibi adamları almak kimin fikriydi çok merak ediyorum.

    ekleme: buna bu seneki kevin-prince boateng'i de katabiliriz.

  • 46. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    kızlar sizi çok mu ihmal ediyoruz

    patlicandan reçel
    kabaktan tatlı yapmayi keşfetmeniz tesadüf olamaz

  • 47. sevgili aramayan yalnız insan

    bazı bazı çok hevesleniyorum sonra gerçekle yüzleşiyorum. günümüz ilişkileri bana göre değil. kimsenin vaktini almama gerek yok.

  • 48. sözlükçülerin ilk cep telefonları

    bebeler bilmez. (bkz: sagem) ne oyun vardı ne polifonik müzik. bomboş telefondu. zaten babam da o yüzden almıştı, derslerime kafa yorayım diye. halbuki gözüm kaldı 3310larda, t10larda.

  • 49. lezbiyen sayısındaki endişe verici artış

    türkiye'de çoğunluk cinsellikten öcü gibi korktuğu, insan doğasının gereği olduğunu kabul etmediği için insanlar farklılıklarını ancak ancak yavaş yavaş topluma gösterebiliyorlar. eşcinsellerin ve biseksüellerin oranları değişmiyor, ancak cinselliklerini hissettikleri gibi yaşayan ve toplumla paylaşanların oranı artıyor.

    kadınlardaki cinselliğin çizgileri erkeklere göre çok daha flu. bence bunun nedenleri de kadınların hemcinslerini fiziksel açıdan çekici bulmaları ve eşcinselliği varoluşlarına bir tehdit olarak görmeye yatkın olmamaları. bu güne kadar düşüncesini sorduğum türk kadınları arasında başka bir kadınla sevişme ihtimalini toptan reddeden kimseye henüz rastlamadım. kadın cinselliğinin tabulardan arınmış olduğu abd'de ise 40 yaş altı kadınlar arasında başka bir hemcinsiyle bir kez olsun deneyim yaşamamış birisine rastlamak artık kolay değil. bu demek değil ki erkeklerin biseksüel kadınları tavlayıp elde tutmaları zorlaşıyor. çevremde biseksüel olduğunu bildiğim en az bir düzine kadın var. bunların büyük kısmı erkeklerle yıllardır mutlu monogam evlilikler sürdürüyorlar. en azından amerikan toplumunda eskiye göre değişen şey, insanların biseksüelliklerini genç yaşta korkusuzca deneyimleyebilmeleri. eski nesiller gençliklerinde bastırdıkları dürtülerini boşanıp ikinci evliliklerini hemcinsleriyle yapma şeklinde tatmin ederken, lise-üniversite çağlarında toplum ayıplaması hissetmeden başka kızlarla birlikte olmuş olan kadınlar arasında, durulup evlenmek için erkekleri seçenlerin sayısı hiç de az değil. olması gereken de bu. eşlerinin kendilerini mecburiyet yerine gerçekten sevdikleri için seçtiğini bilen erkeklerin de zaten endişe etmelerini gerektiren bir durum olamaz.