ne alaka sosyal medyada meme açmak suçmuymuş anlamadım.
öyle bile olsa benim ekşi sözlük'te açılan başlık vesilesiyle gördüğüm görüntülerde meme bile açmamış (doğru veya yanlış kendisini ilgilendirir) frikik vermiş sadece.
konuyla alakalı mı olur alakasız mı bilemedim ama yakın tarihte sırada ne var kafanızdan geçen? çarşafsız sokağa çıkan kadınları kırbaçlamak mı?
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
-
1. tiktok'ta göğsünü açan kadının gözaltına alınması
-
2. 26 kasım 2023 karagümrük'ün verilmeyen penaltısı
-
3. nato'dan ayrılma referandumu
natodan çıksak arabistan gibi abd bizi korusun diye haraç ödemek zorunda kalırız.petrolümüz de olmadığı için mal gibi ortada kalırız.bu arada bizi korumak dediğim de kendisinden korumak için(abd nin bizzat kendisinden)
-
4. 27 kasım 2023 fenerbahçe sk açıklaması
var kayıtları açıklansın demek ciddi cesaret ister.
gerekirse maç tekrarlansın demek de bu açıklamada samimi olduklarını gösteriyor..
hakemler kesinlikle araştırılsın,
ilk yarı fenerbahçe’ye verilmeyen penaltı ile iy2 bitti.
ikinci yarı karagümrük’e verilmeyen penaltı ile ms1 bitti..
şimdi bahislere bakılsın iy2-ms1 oranı neymiş ve ne kadar oynanmış, bulunabilirse kimler oynamış..
bu iş takımlarla yönetimlerle ilgili değil bahis çetelerinin işi olduğu artık göz göre göre bellidir.
ligte bi boklar döndüğü kesin, birileri para götürürken biz birbirimizi yiyoruz.
bu işe ancak birlikte dur diyebiliriz. takım yönetimleri akıllı olsun, beyaz bayrak sallayıp, birlikte hareket etsin.
işine gelmeyen ben yokum der. o zaman da ak göt kara göt anlaşılmış olur. -
5. 27 kasım 2023 galatasaray bildirisi
kahvehanede kabadayılık yapar gibi saçma sapan cümleler* yerine gayet makul ve kaliteli bir dille yazılan, içinde bir tek yanlış cümle barındırmayan açıklama.
-
6. milli piyangodan 100 milyon tl çıksa yapılacaklar
dolar bazında büyük para değilse dolar bazında düşünmeyin. her para miktarına şunu yazmayanı silkiyorlar galiba sözlükte.
-
7. seçil erzan'ı anlatan filme isim önerileri
alın terim
-
8. hiçbir sebep yokken yaratılıp imtihan edilmek
sümer mitlerini gerçek kabul eden yahudiler ve onları da kendilerine uyarlayan arapların asimilasyonuna maruz kalan kimselerin düşündüğü komik durum.
-
9. ibb adayının selçuk bayraktar olması
olum şu bilal'e de verin artık bi bakanlık vekillik belediye başkanlığı falan. damat bile bakan oldu buna hala ok attırıyorlar.
yahu öz oğlun varken, elin oğlu yakışır mı bu işlere? bilal kardeşim sen de bi silkelen kendine gel artık. tak kılıcını al oklarını yürü saraya hakkın olanı iste. dik dur eğilme bu millet seninle. -
10. hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
mentollü sigara
pü allah belasını versin kim kaldırdıysa -
11. arkadaşlık kesme sebepleri
sürekli dertli olan arkadaşımla görüşmeyi keseceğim.ulan yok ölmüşüm bitmisim.her bulusmamizda aynı mod.bir çık artık şu geçmişten.onumuze bakalım benim de kendime göre dertlerim var.karamsarliga hic kapilmamaya çalışıyorum derken.geliyor yine moralimi bozuyor.agzina kürekle vuracam en sonunda benide kendi çukuruna çekiyor dibe sokuyor.dert babası olduk yeminle.
-
12. toplumdaki ahlaki çöküntünün nedeni
çok basit;
ahlakın yerini din, onurun yerini çakallık aldığı için. -
13. denizbank
ülkemiz vatandaşlarının önemli bir kısmının ne denli ahlaksız olduğunu gözler önüne seren bankadır.
aslında olan, biten belli.
bir banka çalışanı fatih terim'in çevresi ile yakından ilişkili bir ponzi kuruyor. paralar kesinlikle banka sistemine girmiyor. tamamen nakit olarak el değiştiriyor. bu ahlaksız imparator ve onun yetiştirdiği ahlaksız futbolcular alacakları fahiş (ve kayıt dışı) kazanımın hayaliyle yaşarken sistem çöküveriyor. alınan nakitler karşılığı verilen "castrol" benzin istasyonu antetli paçavra mı ararsınız... ev basıp alacağını nakit olarak tahsil etmeye kalkan sözde centilmen, ama özde pislik futbolcu mu ararsınız... kendi parasını kurtarmak için arkadaşının parasını iç eden haysiyetsiz mi ararsınız... bu çemberden sebeplenen banka çalışanı mı ararsınız... hepsi burada.
burada olmayan tek şey denizbank.
ama denizbank'ta para var.
lan oğlum, getiri garantisi veren yatırım fonu mu olur? lan oğlum, cüzi bir miktar sigorta dışında kayıpsızlık garantisi veren banka mı olur? bugün 5 banka aracılığıyla yaptığım yatırımlar var... hepsinde sigorta dışında kalan miktar üzerinden %100 kayıp riskim var. banka işin içinde olsa ve para buhar olsa zaten banka o cüzi sigorta miktarını yatırıp hepsine birer bardak su gönderir. olayın kriminal bir yönü de olmaz :) halkımızın iq'su düşük... iq'nun düşük olduğu yerde ahlak da düşük olunca alın size türkiye.
bizim halkımızın büyük bölümü para karşılığı her türlü değerini satmaya hazırdır. bakın, en milliyetçi trabzon'un milli dili arapça'ya evrildi neredeyse.
ama geri kalanımız da farklı değiliz.
kurnazlıkla milyon dolarlar götürmeye kalkanlar kıçlarının üzerine oturunca paralarını en suçsuz denizbank'ın ödemesini istiyorlar.
abicim, siz kimsiniz?
iki top teptiniz diye ulvi filan mı oldunuz? sizin düz vatandaştan ne farkınız, ne ayrıcalığınız var? sizden bize ne? cahilin, ahlaksızın önde gidenisiniz... hele bu fatih terim okulundan gelen grup yok mu...? her yanlarından irin akıyor.
alın dersinizi.
televizyona çıkıp salak salak konuşan avukat da her şeyin farkında, ama o da "bi de ben çaksam şunlara" diye aldığı paraya bakıyor tabii. bir de popüülerlik derdinde. nerede popüler dava var, oraya yamanan bir tip. gördü "televizyonsal avukat teletubby" ersan şen'in kolundaki altın rolex daytona'yı, bu da "duygusal aptallıkta" sınır tanımayan ülke vatandaşımızın kalbini çalıp kendini zenginleştirme derdinde. bu halk daha geçenlerde atatürk dedi diye badem bıyıklı iç işleri bakanına yanlıyordu. kolay bir halk.
burada yazan sürü de çok komik. yarın garanti bankasında işe başlayıp evimden ponzi kursam demek ki garanti bankası sorumlu olacak :) alındı belgelerini de "bp" antetli kağıda yazarım, ingiliz pertrol devini de mahkemeye verirsiniz :) onlar ödesin, onlara dokunmaz. insan kalitemiz inanılmaz düştü. burada iki kuruşluk bilgisiyle görüş kasan adam kıçına giyecek donu zor satın alırken, gelmiş "yane, kadın denizbank çalışanı o yüzde dolayı sebeplerle de denizbank işin içinde kesin bence" filan diyor.
yavrucuuum.... ahlaksızlığınızın sorumlusu denizbank değil.
gidin ananızdan, babanızdan tahsil edin. olmazsa birbirinizden tahsil edin. biz de çekirdek alır izleriz. -
14. faizi yükseltmeden doları düşürmenin yolu
üreteceksiniz, yurtdışına satacaksınız, bu satışlarınız yurtdışından alışlardan fazla olacak. yani yurda giren dolar çıkandan fazla olacak.
bütün olay bu. -
15. türk kızına yardım edilince teşekkür etmemesi
şeftalü gibün amcümü sikecüler sendromu yaşayan kezbanlardır. hepsi değil ama büyük kısmı.
-
16. tarihi jeologdan dinlemeyeceğiz
tarihçiyi askeri okula rektör yapabildiklerine göre jeolog birinden de tarihi dinleyebiliriz demektir. jeolog dediği adamın tarih bilgisine eriştiği gün yeniden bir konuşalım bu konuyu.
-
17. banka dekontu yerine imzalı castrol kağıdı almak
-
18. hemen 200 bin dolar vs 15 yıl sonra 5 milyon dolar
2 sene önce 100.000 dolar
-
19. yağmurlu havada gelen siparişe isyan eden kurye
sipariş açıksa müşteri sipariş verir. eğer getirmek sorun ise siparişi kapatacak olan firmadır.
-
20. recep baltaş
anladığım kadarı ile filistin'i 82. il sanan salaklar tarafından linç edilmektedir.
-
21. mesaja ses kaydıyla cevap verme terörü
yazılan her şeye sesli mesajla yanıt veren ruh hastalarının oluşturduğu terör örgütüdür.
satırlarca yazı yazarsın bir dakika ses kaydı atarlar. kısa bir şey yazarsın “tamam bence de öyle” yazmak yerine ses kaydı yollarlar. allah sizin belanızı versin bu milletin sizden alacağı var. -
22. istanbul için son çağrı
çok sıradan bir film olmuş. ilgi çekici öğeler new york ve kıvanç tatlıtuğ-beren saat. konu bayık , akış fena değil, sonu tahmin edilebilir.
ayrıca kıvanç tatlıtuğ ve beren saat estetikle birlikte belirli yüz ifadelerinden çıkamıyorlar. bu filmin hemen öncesinde ya da sonrasında açın bir aşkı memnu bölümü izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız. 14-15 yıl önceki oyunculukları, ifadeleri çok daha iyi.
edit : imla -
23. bursa'da kocasını camdan atan kadın
(bkz: ya devlet başa ya kuzgun leşe)
hukukun, adaletin, emniyet teşkilatının doğru dürüst işlediği bir ülkede olsak o kadın o rahatlıkla kocasını atıp sonra da videoya çekildiğini bile bile başında bıçakla beklemezdi. bilirdi ki birazdan polisler gelecek, gerekirse vurulup etkisiz hale getirilecek ve sonra da hapiste gün yüzü gösterilmeyecek. ama bakıyor ki kadın erkek suçlu kim varsa en fazla adli kontrol şartıyla serbest kalıyor. birbirinden haydut tipler onlarca suç kaydıyla aramızda dolaşıyor. bunun rahatlığıyla diyor ki ben neden onlardan biri olmayayım?
hiç "ama aldatmış vs" gibi saçma savunmalarla gelmeyin. aldatmışsa boşanır, bitti. -
24. 27 kasım 2023 soğuğu
yani kış ayında olacak iş değil dedirtmiştir. alevli şort ve parmak arası terliğimle emirgan sahilde boğazın serin sularına atlama planlarım vardı, yalan oldu.
-
25. apartman dairesinde müstakil ev projesi
deprem ülkesi olduğunu düşündüğümüzde böyle bir projenin uygulanabilirliği yok. neden olmayacağını deprem yönetmeliğine hakim olanlar çok rahat anlar. zihni sinir saçmalığında bir çalışma olmuş. bunun yerine depreme dayanıklı yapı tasarımında japonya'yı örnek alsak çok daha yararlı olur kanımca.
-
26. masterchef türkiye 2023 all-star
cemre döveceğim diyor alican’ı. yukarıda entriyi yazan ya yaşı küçük biri ya da cidden malın önde gideni.
cemre ablası sayılır alican’ın ve onu çok seviyor. elendiği için üzülüyor ve refleks olarak bunu söylüyor. aynı şeyi biz bile yapıyoruz. sevdiğimiz biri yanlış yapınca gebertcem seni diyoruz. çünkü ona kıyamıyoruz aslında. gerçekten gebertmiyoruz. mal -
27. çobanı öldüren koç videosu
tecrübesiz çobanın hazin sonunu içeren video.
sözlükte başka yazanlar olmuş, ben de tekrar edeyim. koçtan koşarak kaçamazsınız. koç saldırısına maruz kalırsanız yere mümkün olduğunca düz bir şekilde yatmanız lazım. ayaklarınızı koçun olduğu tarafa verip koçla aranıza koyabileceğiniz ağaç gibi bir engele varana kadar sürünün.
bir boğa saldırısına uğrarsanız da zigzag çizmeye çalışın ama ortalama bir ekşi yazarının, ben dahil, boğa karşısında pek şansı olduğunu sanmıyorum.
eğer bir kaz saldırısına uğrarsanız dua edin. kazlar karada, havada ve suda size üstünlük kuracaktır. yapacak bir şey yok.
not: bazı ekşi yazarları köyde yaşıyor arkadaşlar. bazıları da köylü anne babaların çocukları, halen çiftçilik yapan akrabaları var. herkes moda'da doğmadı, herkes akrabalarının cenazelerini teşvikiye camii'nden kaldırmıyor.
ek: arkadaşlar, beğenileriniz için teşekkür ederim. ben de kendi tecrübelerimle ilgili biraz daha dürüst olayım. ben hiç boğa saldırısı görmedim. koç saldırısı gördüm ama bu şekilde ciddi değildi ve saldırı bana yönelik değildi. ama doğrudan kaz saldırısına uğradım.
hiç boğa saldırısına uğramadım. bizim köyde tarım haricinde süt hayvancılığı yapılırdı. ahırını büyütmek isteyenler genelde gebe düve alır, düvenin yavrusu erkekse dana olana kadar beslenir sonra kesime gönderilir. o yüzden de çok nadiren bir damızlık ihtiyacı olur. inanılmaz sevimli buzağıyı gören çiftçiler hep "yaaaa bu damızlık kalsın" derler ama büyüyünce kesim kaçınılmaz oluyor.
bizim köyde ağıl hayvancılığı yapanlarsa koyunları et için yetiştirirdi, koyundan elde edilen süt sadece bonustur. koyun çok az süt verir, amaç koyunun sürekli yavrulayıp sürekli et satabilmek olduğu için koyun sürekli yavrusunu emzirir. koyun sütünün kokusu da biraz ağırdır. bir de bunu benden duymuş olmayın da koyunun memeleri kıçına biraz yakındır, o yüzden ara ara koyun süt sağılan kaba pisleyebiliyor. hem pahalı olduğu hem de pis olduğu için, koyun sütü genelde sadece koyun peyniri yapmak için kullanılıyor. koyun da koç da 4-6 aylıkken satılıp kesime gönderilir. bir miktar koç damızlık olarak bir süre daha yaşayabilir. koçlar büyüdükçe daha geniş bir harem isterler ve agresifleşirler. bu agresiflik insanlara da dönebildiği için koçlar uzun süre damızlık olarak kalmaz, genç koçlar gelince yaşlı koçlar kesime gönderilir.
"yapılırdı", "yetiştirilirdi" dememin sebebi artık hayvancılığın pek yapılmaması: #158028218
başka bir yazar arkadaşın da dediği gibi koçlar, özellikle o boydaki koçlar, genelde serbest bırakılmaz, bir yere bağlanırlar.
koçun saldırısı tek başına bakıcının kötü bir şey yaptığı anlamına gelmez. belki yapmıştır ama koç sadece testosteronun verdiği agresiflikten dolayı da saldırmış olabilir. işte bu yüzden koçlar çok büyümeden kesime gönderilir.
kazlar ise bambaşka bir olay. inekler çok zekidir, koyunlar da genelde korkaktır. kazlar ise kuş beyinli oldukları için sonunu düşünmeden saldırırlar. kazların teknik olarak dişi yoktur ama sizi ısırdığında bu teknik bilgi çok önemli olmuyor. o yüzden de köylerdeki en tehlikeli hayvanlar kazlardır. -
28. yemek yapan erkek iticiliği
tek başına yaşayan bir erkeğim, en azından nüfus cüzdanımda erkek yazıyor, baktığımda erkek cinsel organına da sahibim.
ben karnımı doyurmak için itici de bulsan hayvan olmadığıma göre o yemeği yapmak zorundayım.
sen yemek yapmadığı ve seni köle gibi kullandığı halde taptığın itici olmayan erkeğinle mutlu ol. bu arada ben de gideyim de kendime bir şeyler hazırlayayım.. -
29. 38 yaşında erkek 22 yaşında kadın ilişkisi
paraya ve sekse dayalı ilişki bir yerden sonra yürümez.
-
30. ay'a iniş fotolarının sahte çıkması
haha çok gülüyorum bu iddialara. ya oğlum bir kere ay diye bir şeyin var olduğuna inanmışsın. seni bir kere kerizlemişler. araştırın öğrenin ay diye bir şey yok. tamamen çağlar öncesinden kalma bir safsata.
-
31. 27 kasım 2023 ters şeritte giden motosikletli
maymuna bak lan konuşmayı çözmüş nerdeyse.
-
32. göte bakma hakkı
hakkı nın bir göt düşkünü olduğu anlamı çıkaran söz.
hakkı göte bakma demedik mi amk ? -
33. başka bir hayatım olabilirdi hissi
her şey çok daha kötü olabilirdi ama olmadı. bir de böyle düşünmek lazım.
araç sürerken son anda uyanmasaydım ve yoldan çıksaydım her şey olumsuz anlamda farklı olabilirdi mesela.
kelebek etkisi oluştuıracak yüzlerce kötü ihtimal de gerçekleşmedi. -
34. bir gün ölecek olmak
ürkütücü gerçek.
bu durum beni daha çok, hani şu uyku ile uyanıklık arasındaki garip dilim vardır ya, işte orada etkiliyor. tamamen uyanıkken düşündüğümde canımı o kadar sıkmıyor halbuki. ne zaman ki uykuya dalmak üzereyken aklıma geliyor, o zaman felaket bir duygu yerleşiyor içime.
insan çok garip bir varlık. böyle bir şeyin olacağını bile bile yaşayıp delirmemek bazen çok tuhaf geliyor. -
35. boşanma sayısının 2 sene üst üste rekor kırması
ekonomi kadınlar üzerinden dönüyor. baylar, bayanlar ve kendini başka şekilde adlandıranlar. duvara çarpacaksınız. farkında değilsiniz.
japonya gelişmiş bir ekonomi. insanlar yalnızlıktan kıvranıyor. insanların birbiriyle tanışması, kaynaşması, aile kurması, çoğalması teşvik ediliyor.
amerika single mother kavramı ile yıllardır uğraşıyor. şu sayfayı inceleyiniz
çevremde de gözlemliyorum. o yerin dibine gömülen ataerkil aile modelini terk eden, toplum dinamiklerini önemsemeyen, kendi için yaşayan kim varsa bilsin ki duvara toslayacak. bunun erkek ve kadın ayrımı yok. farklılıkları var yalnızca. her birey kendi perspektifinden yalnızlığın tadına bakıyor.
kadın açısından ele alalım. instagram kadınları mahvetti. beğeni sayıları, dolu dm kutuları akıllarını ve duygularını karıştırdı. o erkeği de deneyeyim, bu erkeği de deneyeyim, aaa şu daha iyi gibi duruyor, şuna da bir bakayım derken mahvettiler kendilerini ve geleceklerini. özgürlük istediler, verildi. eşitlik istediler, verildi. kanun önünde bile daha eşit bir hale geldiler. bunu da beğenmediler, daha fazlasını istediler. tüm dünyada bir virüs gibi tüm hanelere nüfuz etti bu özgürlük düşüncesi. kocasına çay getirmeyi, çocuğuna analık yapmayı zul gören bir kadın nesli türedi. doğanıza aykırı diyeceğim, dm kutum feministlerle dolacak. 3. dalga feminizm mahvetti sizi hanımlar. en çok da yanlış tercihleriniz mahvetti. dünya sizi ekonominin mihenk taşı olarak görüyor. tüm ekonomi sizin üzerinizden dönüyor. yalnızlaştırılarak, kullanılarak mahvedildiniz. isteyeceğiniz erkek modeli empoze edildi. erkekleri erkek olmaktan utanır hale getirdiniz. şimdi erkek bulamıyorsunuz. kanunlara bir bakın. size verilen özgürlüğün size neye mal olduğuna bir bakın.
erkek açısından ele alalım. instagram erkekleri mahvetti. ortalama bir erkek görünmez hale geldi. instagramda bir profil olarak varlığını sürdürüyor. dijital dünyada varlığını duyurmak isteyen milyonlarca erkek. kadınların dmlerini dolduran, kadından karşılık bekleyen, doğası gereği kadını isteyen erkek. ulaşamıyor. ulaşanları ise her an terk edileceklerinin farkında. neden olmasın? kadınlar için seçenek çok, daha iyisi var. daha değişik aromalar, daha farklı tatlar var. senden bir anda sıkılıyor ve gidiyor be kardeşim. sen de bu sefer dahası için çabalıyorsun. çoğu erkek bunun anlamsız bir uğraş olduğu gerçeğini idrak etmeye başladı. kadınları bıraktılar. (bkz: mgtow) (bkz: red pill) akımları doğdu. kadınları anlamaya çalışıyorlar. üzgünüm, anlayamazsınız. onlar da kendilerini anlayamıyorlar. en azından evlilik kurumunun kendi aleyhlerine olduğunu anlayan erkekler var artık. kanunlar karşısında hayatları mahvolan erkekleri görünce evlenmeyi istemiyorlar. bunlar arasında kadınlara ulaşabilenler ise kadınları ihtiyaçlarını gideren bir cins olarak görmeye başladılar. kadınlar da bunlara çekiliyor.
türkiye'ye bakalım. değişik tat ve aromalar demiştik. devlet de artık bu değişik tat ve aromaları tatmanız için reklamlar yayınlıyor, seminerler, toplantılar düzenliyor. kendi ırkı ile evlenmeyi, çiftleşmeyi küçük görenler türedi. kadınlar zenci kardeşlerimizle evleniyorlar. özellikle sümeyye ve rümeysalarda gördüğümüz bir durum. türk erkeğini bok yerine koymuyorlar. dünya çapında meşhur bile oldular. (bkz: turkish girls on erasmus are easy) erkeklerimiz baktılar ki olmayacak farklı seçeneklere yönelmeye başladılar. seks turizmi ülkelerine giden mi ararsın, savaştan dolayı ülkeye gelen ortadoğulu kadınlarla evlenen mi ararsın. nihayetinde tüm ülke kendi ırkından kaçan bir ruh haline büründü. baylar, bayanlar; kolay gelsin.
ekonomi ile alakası olmadığını yazanlar gördüm. var arkadaşlar. öyle bir var ki. eskiden bir adam kendi ailesiyle birlikte eşinin ailesine bile bakacak bir durumdaydı. beyaz yaka, mavi yaka fark etmeksizin şu an erkek de bakıma, yardıma muhtaç hale geldi. enflasyon tüm ahlaksızlıkların, tüm bu farklı aromaları denemelerin, kendi vatandaşından kaçar hale gelmenin bir nevi tuzu biberi oldu. oysa bu ülkenin kurucusu türk ırkının korunması gerektiğini düşünürdü. şimdi tüm ülke farklılıkları kucaklayalım ayağına dönüştürülüyor. en geç 10, 15 sene içinde bunun etkilerini görmeye başlayacağız. her şey eğitimle bitmiyor. dna ile taşınan özellikler var. kendi ırkından birisi ile evlenmezsen, kendi ırkınla çoğalmazsan yıllar sonra tanımakta güçlük çekeceğin bir topluma uyanırsın. türk halkını uyarıyorum. kadın, erkek ayırmadan. yanlış yoldasınız.
evlilik kavramının içi boşaltıldı. özgür bireyler olarak artık herkes dilediğini yapabilir. mesela amerika'da kadınlar bu özgürlüğün tadına bakıyorlar. single motherın çilesi adını veriyorum bu paylaşıma.
çocuk için baba figürü çok önemlidir diyerek yazımı sonlandırıyorum. er ya da geç bu gerçekliğe uyandığınızda ben ne yaptım amq dememeniz için uyarıyorum. iğdiş edilmiş, erkekliğinden utandırılmış nesle artık uyanın ve maskülen doğanızı kucaklayın diyorum. toplumun kurtuluşu burada çünkü. -
36. fatih terim fonundaki skandal dekontlar
--- spoiler ---
denizbank kaşesi ile denizbankın yetkili kıldığı müdire imzası varsa, denizbanka geçmiş olsun
--- spoiler ---
o kaşeyi 75 lira'ya yapıyorlar yiğidim.
oldu amk kaçır bir banka müdürünü a4 kağıdına zorla imza attır. bir de kaşe yaptır.
ne oldu banka sorumlu oldu. vay anasını yaaa.
dekont dediğiniz şey çift nüsha olur, biri de bankada kalır. ayrıca dekontun şekli de şemaili de bellidir. -
37. kış lastiği
adam istiyor ki kar lastiği takında 1.0 motor aracı quadroya dönüşüp 30 cm karda bata çıka ilerlesin .
-
38. karadeniz otoyolunun denizle birleşmesi
mağdur kardeşimizin hoş şivesi ve pencere açıkken video kaydı yapıp arabanın içinde denizle bütünleşmesi sebebiyle gülümseten videodur.
-
39. lisedeyken okuldan kaçınca yapılanlar
bakırköy sahile inip kayalıklarda bira içmek.
hepimizin ikişer bira ile kelle olduğu zamanlar... -
40. salatayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar
sosyetik eklemeler bittiyse kral gelsin
(bkz: kırmızı soğan) -
41. yazarların en beceriksiz olduğu konu
gönül işleri
-
42. ikinci el otomobil piyasası
araçların fiyatları üzerinde hala daha çok ciddi köpük var.15 yıllık bir araç klasik bir araca dönüşmediyse 1 milyon olamaz arkadaşlar o aracınız aslında atıl durumda çöp olması gereken bir demir yığını.en az 200-300 bin civarı daha düşmesini bekliyorum bu araçların yani 600 se o aracın satılacak bedeli tahmini 350-400 olur.900 ise 650 olur.hatta alan adamlar da o araçtan sattıkları zaman zarar ederek satarlar ki olması gereken de budur.
yeni araçlarda da benzer bir durum söz konusu.senin 2021 model aracın sıfır araca göre artık çok daha değersiz.neden? çünkü araç çok.o yüzden sıfırına yakın bir fiyata o aracı satamazsın bir enayi bulmadığın sürece ki maymun gözünü çoktaan açtı.
araç fiyatlarının düşüşü herkes tarafından desteklenmeli.bu sayede aracınızı daha iyi bir araçla değişirken daha az ücret ödemiş olacaksınız.araç al sat yaparak para kazanmayı çalışan şark kurnazları hariç kimseyi mağdur etmeyecek bir şey bu neden gelip hala bu başlıkta fiyatlar yükselecek diye algı oluşturmaya çalışıyorsunuz? -
43. veda ederken 2023'e bir not bırak
içimden dışımdan, sağlı sollu her yerimden geçti.
6 şubat depremini yaşadım. bakın hiç mübalağasız söylüyorum, ben hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmedim. 40 yıllık hayatım da, iki kadın olarak tek başımıza kalmanın zorluğunu ilk kez bu kadar derinden yaşadım.
akraba, tanıdık, komşu bir yana, şehir bomboştu. o sokakların karanlığını, kalabalık caddelerin sessizliğini, telefon ışıklarıyla dört bir yandan molozların arasında kalmayı asla unutamam.
eksi 20° ye eşlik eden tipi de, araç olmadan, bir kız çocuğu ve 3 kediyle saatlerce yürümeyi unutamam.
3 gün su bulamayıp, şiddetli soğuğa maruz kalıp hasar gören böbrek ağrısını unutamam.
gidecek yerim olmadığı için, duvarları paramparça olmuş moloz yığını, elektriği ve doğalgazı olmayan evimi unutamam.
evet bir başımaydım ve kadın olmaktan en korktuğum zamanlardı. hırsızlar, yağmacılar, sapıklar doluştu şehre. tanıdığım her aile eşleri tarafindan güvenli yerlere götürüldü, ilk kez yalnızlığıma lanet ettim.
binbir zorlukla alıp, hâlâ kredisini ödediğim evimin yıkılacağı korkusuyla aylarca panik atak krizleri yaşadım.
bu yüzdendir ki, rutin, monotonluk muazzam bir yaşam biçimi. şikayet ederken bir kez daha düşünün derim.
edit: pek not olmadı gibi:) -
44. tiktok'ta göğsünü açan kadın
ekonomik istikrarsızlığın sonucudur.
bu tür meseleleri genellikle ahlaki bir çatışma alanı olarak gördüğümüz için işin özüne odaklanamıyoruz. bedenin -kullanımının ya da teşhirinin- bir meta hâline gelmesi büyük bir problem. fakat kendimde bu kadını ahlaki olarak yargılayacak yetkinliği bulamıyorum.
nükleer savaş olduğunu ve birden kendinizi fallout evrenine benzer bir dünyada bulduğunuzu düşünün. hayatta kalmak için çalarsınız, öldürürsünüz ve bugün ahlaki standartlarınızın dışında kalan her şeyi yaparsınız.
çaresizlik insana her şeyi yaptırır. aç kalmak veya çalmak dışında bir alternatifiniz yoksa, çalarsınız. çocuklarınızın iyi bir eğitim alması için vücudunuzu teşhir etmekten başka çareniz olmadığına inanırsanız, bunu yapabilirsiniz. burada işin meşruiyetinden veya haklılığından bahsetmiyorum, insanların kendilerini bunu yapmak zorunda hissetmesinden bahsediyorum.
çalışma olanaklarına sahip olan ve çalışarak müreffeh bir yaşam süreceğine bilen birinin bu tür yollara meyletme ihtimali düşüktür. ancak güvencesizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede insanların böyle yollara başvurması gayet normal. insanların kendini ekonomik olarak güvende hissetmediği bir ülkede teşhircilik, dolandırıcılık, hırsızlık ve çetecilik gibi faaliyetler gayet olağandır.
çözümü tiktok'u yasaklamakta bulanlar olmuş. tiktok'u yasakladınız. ee, sonra? bu içeriklerin erişilebilir olmayacağını mı zannediyorsunuz? ortada talep var ve kendini bu talebi karşılayarak geçimini sağlamayı düşünecek kadar çaresiz hisseden insanlar var. öyle ya da böyle bu devam eder. mesele tiktok veyahut onlyfans değil, mesele ülkedeki ekonomik ve sosyal atmosferin insanları bu yola sürüklüyor olması. -
45. iki adımlık yere arabayla giden insanlar
genelde arabayı lüks olarak görüp alt kademeye inmek istemeyen, sağlığın detoks çayı içmekten ibaret olduğunu sanan insanlardır.
-
46. rezan epözdemir
kendisinin fatih altaylı'nın youtube kanalındaki yayınını az önce izledim. bir hukukçu olarak şunu kesin bir dille belirtmek isterim ki; yargılama aşaması devam eden herhangi bir hukuki ihtilafta, olayın bir tarafının avukatıyla yayın yapılıp kamuoyu algısı üzerinde manipülatif bir çalışma yapılmasını doğru bulmuyorum. oldu olacak denizbank avukatını da karşısına koyun, insanlar da bir black mirror bölümü misali ellerindeki telefonlarla iki taraftan birine oy kullansınlar ve bu şekilde mahkemeye, yargılamaya, hukuka ve kanunlara gerek kalmadan kimin haklı olduğuna karar verilsin.
fatih altaylı, bu yayın ile maalesef rezan epözdemir'in yaratmaya çalıştığı algıya büyük katkı sağlamıştır ve sormak istediği soruların hiçbirini soramadığı gibi; rezan'ın eline tutuşturup okutturduğu ifadeler ile sürekli onaylar konumdaki bir aparata dönüştürülmüştür. oysa ki 23 kasım perşembe günkü yayınında "bir savcı edasıyla her şeyi soracağım" diyordu. gerçi aynı yayında "rezan bana söz verdi, pazar günkü yayınımız yayınlanana dek hiçbir kanala çıkmayacak" da demişti. oysa ki rezan epözdemir cuma gününden itibaren hükümet medyasını geziyor ve çanak soruları cevaplıyor. bu yayından anlıyoruz ki muhalif medyaya da çıkma talepleri olmuş; ancak halktv ve sözcü gibi televizyonlar kendisini çıkarmayı reddetmiş. buralara çıkamadığı için de sinirlenip, "bunların kesin denizbank'la kredi ve çıkar ilişkileri var, o yüzden beni almıyorlar" gibi mükemmel bir tespitte bulunuyor.
asıl konumuza dönecek olursak; epözdemir'in kurguladığı ve sonuç almayı hedeflediği strateji çok basit: "bizim bu parayı seçil erzan'dan tahsil etme ihtimalimiz sıfır, bu parayı alırsak ancak denizbank'tan alırız". bunu yapabilmek için de bankanın durumdan haberdar olduğu, banka genel müdürünün de bu işte dahlinin olduğu, tüm para transferlerinin banka şubelerinde elden teslim yöntemiyle gerçekleştiği, futbolculara bankanın kaşesi ve seçil erzan'ın imzası bulunan dekontlar verildiği şeklinde ilerlemeye karar verilmiş.
bu doğrultuda şu hususu önemle vurgulamak gerekir ki; iddianamede seçil erzan'a ait 2 farklı ifade tutanağı bulunmakta. ilk ifadesinde paraları restoran, cafe veya ofislerde elden teslim aldığını belirten seçil erzan; ikinci ifadesinde bu paraları denizbank şubesindeki odasında aldığı şeklinde birbiriyle tamamen zıt şekilde değiştirmiş. örneğin ilk ifadesinde fatih terim'in kızı buse terim'in levent'teki işyerine giderek burada 200.000 dolar meblağı elden teslim aldığını belirtirken, ikinci ifadesinde çark ederek buse terim'in bu parayı denizbank şubesine getirdiğini söylüyor. hukuk camiasında bunun karşılığı şu 3 şıktan biridir:
a) erzan, bir takım "ağar" abiler tarafından ifadesini bu yönde değiştirmesi için baskı gördü
b) erzan'a, bir takım avukatlar tarafından bu şekilde ifadesini değiştirmesi telkin edildi ve bunun karşılığında daha düşük ceza alabileceği söylendi
c) erzan'ın ilk ifadesi bankayı korumaya yönelikti, bundan pişman oldu ve doğruları söylemeye karar verdi.
bunlardan hangisinin doğru olduğunu zaman gösterecektir.
gelelim dekont, imza ve kaşe meselesine. 23 kasım tarihli nevşin mengü yayınında paylaşılan belgelerden gördüğümüz kadarıyla, seçil erzan'ın bu şahıslara verdiği "dekontlar" şu şekilde: görsel1 görsel2 görsel3
yani seçil hanım bazen mendile "elden şu kadar para aldım taammı hıaammına" yazıp imza ve kaşe basıyor, bazen castrol motor yağlarından hediye aldığı ajandanın bir sayfasını koparıp "paranız alınmıştır, ben seçil" diyor, bazen de a4 kağıda word'den bir excel tablosu copy'leyip "al, bu bankacılık sisteminden çıktı" diye ellerine tutuşturuyor. geçen sene galatasaray'ın türk futbol lügatına soktuğu "ofsaytımsı" tabiri gibi, bunlar da olsa olsa "dekontumsu" olarak nitelendirilecektir mahkeme tarafından. 15 yaşını aşmış, okuma yazma bilen herhangi bir insan; şunların resmi belge değeri olmadığını, bankanın sisteminden çıkmadığını, seçil erzan'ın şahsını bağlayıcı "adi senet" statüsünü dahi zar zor taşıdığını anlayacaktır. futbolcuların bu belgeler üzerinden "biz bankaya güvendik, bize bankanın sisteminden resmi dekontlar verildi" argümanı üretmesi abesle iştigal.
bütün bunlar bizi şu sonuca götürüyor: epözdemir'in ifadesiyle "saf, temiz, beyefendi" futbolcular; girdikleri işin banka tarafından yürütülen, denetlenen ve garanti altına alınan bir fon olmadığının farkında. zira hiçbir fon'a giriş esnasında size bu şekilde "dekontumsular" takdim edilmez, "bu fon çok gizli, sakın kimseye söylemeyin" şeklinde telkinlerde bulunulmaz ve en önemlisi de 3 milyon dolara 40 gün sonra 1 milyon dolar faiz verilmez. bu arkadaşlarımız açık şekilde tefecilik ve vergi kaçakçılığı suçları tanımına dahil olan bu eylemleri ile kısa süre içerisinde dolar bazlı astronomik faizler kazanmayı ve bu kazançlarını vergiden muaf tutmayı hedeflemişlerdir. epözdemir'in yayında söylediği gibi "ne tefeciliği ya, bunlar anaparalarını bile alamamışlar ki" savunması, mahkemede dikkate alınmaz. zira tefecilik (izinsiz borç para verme faaliyeti) (yasal izin alınmışsa ikrazatçılık faaliyeti) suçu için faiz tahsili gerekmez. faiz getirisi beklentisiyle paranın teslimi yeterlidir. verilen para karşılığında faiz geliri elde edilmemişse sadece vergiyi doğuran olay meydana gelmemiştir, ancak faaliyet tefeciliktir. -
47. 27 kasım 2023 vivense rezaleti
kendimi küfür etmemek için zor tutuyorum, ben hayatımda bu kadar kötü bir firma görmedim:
ev değiştirme kararı aldıktan sonra vivense denen oluşumdan 30 ekim 2023 tarihinde 6099 tl'ye bir l koltuk siparişi verdim. ilk sipariş verdiğimde teslimat 2-3 hafta sonra gözüküyordu.
3 hafta dolduktan sonra bunlara telefonda ulaşamaya çalıştım ama asla bir insanla iletişime geçemedim. paylaştıkları müşteri destek hattında telesekreterden ötesi yok. en sonunda bir mail attım ve aldığım cevaba göre ürünüm üretiliyormuş; zaten sattıkları ürünlerin sadece %5'i hazırmış, kalan %95,i sipariş üzerine üretiliyormuş.
velhasıl tam tamına 30 gün geçti evimi tamamen dizdim sadece bu allahın cezalarının göndereceği l koltuk kalmıştı ve bilin bakalım ne oldu; kendi kafalarına göre siparişimi iptal ettiler.
bu koltuğun fiyatı 6099'dan 8499 tl'ye çıktı. bunun yanı sıra diğer koltuklarında fiyatı en az %30-40 arttı. hadi onu geçtim madem ürünleri üretiyordunuz niye iptal ettiniz o zaman? niye yenisini üretemiyorsunuz? muhatap bulabilsem bu soruları sormak istiyorum.
bir ay boyunca enayi gibi koltuk beklediğime mi yanayım yoksa fiyatların bu kadar artmasına mı yanayım bilemedim.
vivense pişmanlıktır.
görsel
görsel -
48. atatürksüz anayasa istiyorum
bende orospu çocuksuz bir ülke istiyorum ama her yerden çıkıyorlar.
-
49. 91.8 milyar bütçe talebi
2 sene diyaneti kapatıp bütçeye savunma sanayiine aktarsak f35 yaparız
-
50. 26 kasım 2023 fenerbahçe'nin verilmeyen penaltısı
trio ekibi de net penaltı demiştir. görsel verilse farka gidecek maçta bile malum camianın fenerbahçe aleyhine gündem oluşturmaya çalışması ne büyük arsızlık. bu taktikler birinin taktigine benziyordu ama çıkaramadım şimdi