elmedico30
profili

  • mossad ajanı sağlık çalışanı

    https://x.com/…rhan/status/1743576711520833901?s=20 turhan çömez açıklamıştır. fatih ilçe sağlık müdürlüğünde çalışan suriyeli h.m.a'nın türkiye'ye getirilen yaralı filistinlilerin bilgilerini israile aktardığı açığa çıkmış.

    giderlerse gitsinlerden nerelere.

    6000 suriyeliye sınavsız, soruşturmasınız denklik verip işe almakla övünüyordu sağlık bakanı. bakalım daha kaç tane böyle ajan var aramızda. ne de olsa 13 milyon kaçak. üstüne yerliler de var.

  • 1 aralık 2021 fahrettin koca'nın zam açıklaması

    siz bunların gerçekten doktor lehine zam yapacağını mı sanıyorsunuz ya?

    bizim sabitler 5bin lira zaten, maaş + sabit ek ödeme ve ek ödeme(döner), yani sabit ek ödemeyi maaşa aktarıp zam yaptık diyorlar, halkın önüne doktoru atıp oy devşirmek bu.

    hala anlamayanlar var, doktorun maaşı üç kalemde ödeniyor, maaş(hazineden), sabit ek ödeme(hastaneden) ve döner sermaye(hastaneden), burada doktora 2500 ile 5000 lira arası zam yaptık demek şu, sizin sabit ek ödemenizi yani hastaneden aldığınız parayı hazineye aktardık. aslında aldığınız maaş arttı yani sizin maaşınıza zam yaptık ama hastaneden alınan sabit ek ödeme kalemini kaldırdık, yani oradan 2500 kesip maaşınıza 2500 ekledik. anladınız mı şimdi?

    bilmeyenler için zam, bilenler için döner sermayeden gelen ek ödemelerin yarıdan fazlası yardımcı personele gidecekti, onu dengelemek için verildi, yani bir doktor geçen yıl ne alıyorsa bu senede aynı alacak.

  • doktor maaşı

    buyurun, kanıtlarıyla beraber doktor maaşları.

    diş hekimi için
    görsel
    uzman diş hekimi için görsel
    pratisyen doktor için görsel
    uzman doktor için görsel
    yan dal asistanı için görsel +400 ek ödeme
    sözleşmeli pratisyen hekim için
    görsel
    asistan diş hekimi için maaş bordrosu yok ama sabit + maaş 6200 tl, ek ödeme yok bilgisi geldi.
    aile hekimi için aylık ele kalanın 8.5-14 arası olduğu bilgisi geldi. yine bordro yok, gönderen olursa güncellerim.

    şu maaş için kalemi altında yatan para var ya, devlet, sağlık bakanlığına doktor maaşı olarak onu ödüyor, yani brüt asgari ücretten biraz fazla. yüzde 3 zamı onun üzerinden yapıyor, emekliliğe onu yansıtıyor ama vergi keserken bütün ödemeleri dahil ediyor. geriye kalanı ek ödeme şeklinde, ek ödemeler de sabit ek ödeme ve ek ödeme olarak şekilde geçiyor. ek ödemeler emekliliğe yansımıyor, zamlardan etkilenmiyor, hastane giderleri, diğer personel maaşları hesaplandıktan ve çıkarıldıktan sonra il sağlığın belirlediği oranda puana göre dağıtılıyor, yani hastaneleri ayakta tutan şey aslında doktorların performansı, bilin bakalım pandemi döneminde ameliyat yapılmayan, işlem yapılmayan hastanelerde nasıl bir puan yapılsın da hastane gelir elde etsin de para dağıtılsın.

    yok öyle bir dünya, maaşlar bilerek isteyerek bu şekilde eritiliyor, doktorlardan hala ses yok, yakında asgari ücret doktor maaşını geçecek. varsın geçsin, izliyoruz efendim.

  • 9 eylül 2016 kuzey kore'nin nükleer denemesi

    ilk denemesini 2006'da yapmıştı. on yıl sonra 5. ve en büyük denemesini yaptı kuzey kore. neredeyse 3'er yıl arayla yaptı bütün demeleri. pakistan ve hindistan'ı deneme sayısı olarak geçti.

    amerika 1032 nükleer denemeyle halay başı. sovyetler hemen arkasında 715 denemeyle. fransa 210, ingiltere ve çin 45'er denemeye sahip.

    1945'te başladı bu eziyet. hiroşima ve nagasaki'ye atom bombası attı amerika. 7 yıl sonra ilk hidrojen bombasını denedi yine abd. ilk 1955 yılında olmak üzere 1961 yılında sovyetler bu piyasaya devasa bir giriş yaptı. pakistan ve hindistan 1998 yılında, 40'ar kilotonluk nükleer denemesini gerçekleştirdi ilk olarak.

    diktayla yönetilen kuzey kore'de bu denli vahim bir olayın kutlama havasında geçmesi çok normal. dünya, her geçen gün yaşamdan biraz daha olsa uzaklaşacak.

  • 21 temmuz 2016 darbe girişiminin yeni videoları

    ulan kimse tiyatro demiyor ki artık. şu görüntülere hangi taraftan izlersen izle rezalet. sadece bilinen bir şeydi bu darbenin olacağı. her şey önceden belirlenmişti diyor. akp'nin kendisi darbeyi hazırladı diyen yok yani, sadece bu durumdan haberi vardı ve nasıl istifade ederizdi düşünceleri. benim gözümde halka silah sıkan askerle, askeri kemerle döven aynı. sizin gözünüzde neden farklı oluyor?

    tamam bu insanlar cesur, canlarını, geride bırakacaklarını filan düşünmüyorlar evet bence de takdir edilesi ama kardeşim neden piyon olarak askerin önüne sunulduklarını sorgulamıyorlar. bir savaşta piyon olmak, kahramanlık pahasına olsa bile bana mantıklı gelmiyor. bu insanlar darbeyi kendilerinin durdurduğunu sanıyor, sizce de halk mı durdurdu darbeyi?

    önceden hazırlanan onlarca liste var, 60 gün önce ölen savcının bile isminin hazır olduğu listelerden bahsediyorum. 50 bine yakın devlet memuru görevinden alınmış, bunların bir çoğu eğitim ve yargıdan. her muhalifi paralel diye içeri alıyorlar, ohal'de tüy dikti artık.

    fetö'yü sanki bu adamlar başımıza musallat etmemiş gibi davranmayın artık be. bunlardan boşalacak koltuklara, nahşibendiler, menzilciler, imam hatipliler gelecek. siz hak eden mi gelecek sanıyorsunuz.

  • akp'lilerin gülen ile ilgili tweetleri

    madem sosyal medya'dan darbeyi yapanları destekleyenler şikayet ediliyor ve tutuklanıyor. o halde buyursunlar; el ele şikayet edelim arkadaşlar bu darbecileri. eskiden bile olsa bu adamlar bunları destekledi, bugün darbe yaptılar dedikleri adamları buralara bunlar getirdi. darbeciler kadar bu adamlarda suçludur;

    "sosyal medya üzerinden terör faaliyetlerini destekleyen ve suç unsurları içeren profil ve sayfaları emniyet birimlerinin aşağıda verilen e-posta adreslerine bağlantı adresi ve ekran görüntüsü ile birlikte bildirebilirsiniz.

    siber.onleme.arastirma@egm.gov.tr
    siber@egm.gov.tr
    siber.ankara@egm.gov.tr
    siber.istanbul@egm.gov.tr"

    şamil tayyar

    tuğrul türkeş

    rasim ozan kütahyalı

    suat kılıç

    egemen bağış

    bekir bozdağ

    bekir bozdağ

    melih gökçek

    bulabildiklerim bunlar, bunu derleyen çoğu siteye ulaşamıyorum, neden acaba?

  • fetö örgütü ile bağlantılı yargılanacak akp'liler

    şamil tayyar

    tuğrul türkeş

    rasim ozan kütahyalı

    suat kılıç

    egemen bağış

    bekir bozdağ

    bekir bozdağ

    "sosyal medya üzerinden terör faaliyetlerini destekleyen ve suç unsurları içeren profil ve sayfaları emniyet birimlerinin aşağıda verilen e-posta adreslerine bağlantı adresi ve ekran görüntüsü ile birlikte bildirebilirsiniz.

    siber.onleme.arastirma@egm.gov.tr
    siber@egm.gov.tr
    siber.ankara@egm.gov.tr
    siber.istanbul@egm.gov.tr"

  • niyetli olmayanların iftara katılma ikiyüzlülüğü

    (bkz: lord eddard stark)

    artificial scarcity yani yapay kıtlık kavramı.

    yapay kıtlık, istense bol ve ucuz olacak ürünün; mal ve hizmet üretiminin sınırlandırılmasından kaynaklanan bir durumdur. başka bir deyişle, yeterli teknoloji bulunmasına rağmen üretimin yalancı sağ ve yalancı sol tarafından sınırlandırılması, hizmetin bilerek az, pahalı veya kısıtlı arz edilmesi. bunun başka bir yolu da planlı eskitmedir.

    yapay kıtlığın amacı,

    üründen elde edilecek karın artırılması.(az ürün- pahalı fiyat)
    acaba biter mi, kaldı mı korkusu tekerlek gibi işlemeye devam ederek ürünün daha fazla satılması
    zaten bunları herkes alamaz, alanlar ipi yukarıya çekenlerdir düşüncesi ikincil olarak ortaya çıkmasını sağlamaktır.

    ekonomik sistemlerin neredeyse hepsinde görülen bu sistemin özellikle moda'da görülmesi bu konuda bilir kişileri çalışma yapmaya itmiş, sonuç olarak;

    zara

    tchibo

    bunlarda ufku açacak iki site;

    artificial scarcity

    humansandresources

  • trt bandrolüne halkın tepkisi

    az önce bir akp'li ile bu konuyu konuştum. konudan haberi bile yok, bu adam bir ilin milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapıyor.

    + artık yüzde 8 vergi alınacak internete giren her aletten.
    - ya olur mu öyle şey, saçmalama.
    + yapmışlar işte.
    - aldım ben 670'e. 50 lira indirimle aldım. çok dokunmaz zaten.
    + öyle mantık mı olur, 2000 liralık telefon artık 2160 lira.
    - onu da 2000 liralık telefon alan düşünsün.

    işte bu zihniyet bizi avrupa'da temsil ediyor. bu düşünce yapısı bizim geride kalmamızın sebebi. böyle bir kabulleniş, böyle bir saçma düşünce yapısı var işte. yazık.

  • gezi parkı'na o tarihi eseri inşa edeceğiz

    adam o kadar cahil ki, neyin tarihi eser olabileceğini bile bilmiyor. dışını süsleyerek yapılan inşaatların tarihi olabileceğini düşünüyor.

    geçmiş uygarlıklardan günümüze ulaşmış kalıntı ve eserlere verilen bir ad tarihi eser. yaptığın binanın dışına işlediğin motifler değil yani. ayrıca bir eserin tarihi olabilmesi için, döneminin kültürünü, yaşantısını, inanışını ve dokusunu yansıtması gerekiyor.

    neyi yansıtacak, çocuk tecavüzlerini mi işçi ölümlerini mi? kültür ve sanat demiyorum bile. inanış desen akp müslümanlığı.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    kilometre taşı tabirinin ilk kullanımı roma'ya dayanıyor, günümüz pratiğinde pek yer bulmasa da bu kullanım gerçek anlamı, yollarda her kilometre başına konulmuş dikili taş. günümüzde ise daha çok, bir ülkeyi, toplumu ileriye taşıyan önemli kişi, olay anlamında kullanılıyor. yani kısacası önemli.

    trt'nin son 12-13 yılda işe yarayan bir kaç projesi var, bunlardan birisi de kilometre taşları. trt okul kanalında yayınlanıyordu, şu anki durumunu bilmiyorum ama youtube'da videoları var.

    her biri 4-5 dakika.

    gazi mustafa kemal atatürk

    . . .

    tarih

    * bilge kağan

    * attila

    * alparslan

    * selahaddin eyyubi

    * gandhi

    * napolyon bonapart

    * büyük iskender

    * cengiz han

    . . .

    sinema

    * muhsin ertuğrul

    * kemal sunal

    * charlie chaplin

    * bruce lee

    . . .

    bilim - sanat

    * albert einstein

    * hipokrat

    * ata nutku

    * nikola tesla

    * cahit arf

    thomas edison

    *ferdinand magellan

    * aristoteles

    * arşimet

    * leonardo da vinci

    * el biruni

    * feza gürsey

    * farabi

    * ali kuşçu

    * hezarfen ahmet çelebi

    * afet inan

    * pablo picasso

    * john nash

    * mimar sinan

    * sabiha gökçen

    * neil armstrong

    * salvador dali

    * newton

    * alexander graham bell

    . . .

    edebiyat

    * oğuz atay

    * nazım hikmet

    * köroğlu

    * fuzuli

    * mehmet akif ersoy

    * mevlana

    * evliya çelebi

    * yunus emre

    * aşık veysel

    * freud

    * yaşar kemal

    * hacı bektaş-i veli

    * cemal süreya

    * nasreddin hoca

    * cengiz aytmatov

    * ali şir nevai

    * dede korkut

    * william shakespeare

    * karşgarlı mahmut

    * ömer seyfettin

    * tevfik fikret

    * orhan veli

    * katip çelebi

    . . .

    osmanlı tarihi

    * yavuz sultan selim

    * kanuni sultan süleyman

    * ertuğrul gazi

    * osman bey

    * orhan gazi

    * defterdar mehmet paşa

    * barbaros hayreddin paşa

    * akşemseddin

    . . .

    spor

    * naim süleymanoğlu

    * metin oktay

    * muhammad ali

    * lefter küçükandonyadis

    . . .

    müzik

    * barış manço

    * mozart

    * beethoven

    *michael jackson

    * elvis presley

    * münir nurettin selçuk

  • kerimcan durmaz'ın ünlü olma sebebi

    bu kerimcan kimdir ve neden ünlü olmuştur, merak ediyorum.

    yahu komik desen değil, doğal desen değil, görgülü desen değil, cinsel kimliği zerre ilgilendirmiyor fakat bunun üzerinden prim yapan birisi nasıl ünlü olabiliyor merak ediyorum. yahu adam insanları bildiğin aşağılıyor ve bundan zevk alıyor, eğleniyor. aşağılamaya gülen insanlar mıdır bu insanın ünlü olma sebebi?

    arkadaşlar hakaret etmek istemiyorum ama daha dün bir arkadaşım twitter'dan bunun twerk videosunu paylaşmış, iki sene önce jimi hendrix dinliyorduk beraber, ne ara popüler kültürün esiri olmuş merak ediyorum.

    üniversitede kızlar(asistan bazıları) bunun videolarına gülüp birbirlerine "ne mana" diyerek geziyor, hayır nesil mi giderek aptallaşıyor, yoksa gerçekten gülmeye bu kadar mı açız?

    (bkz: stop making stupid people famous)

  • yaran inci sözlük entry'leri

    bazen öğreten entry'lerdir.

    başlık: bu gördüğünüz otobüs ve yolcular aslında yok

    görsel: http://c12.incisozluk.com.tr/…09/5/726825_oa6dc.png

    bu resmi çeken kişi alman jeolog dieter herzog'dur. resim abd'nin arizona çölünde çekilmiştir.

    resim'de herzog'un kamerasından 150-200 metre ileride bir otobüs'ün yolcu indirdiği görülmektedir, bu görüntü karşısında şoka giren fizikçi görüntünün olduğu yere koşmuştur ve alana ulaştığında gördüğü şey şudur;

    http://i.hizliresim.com/4ldpa7.png

    yani hiçbir şey !

    daha sonra yapılan araştırmada kameranın görüntü aldığı yerden tam tdıbına 38 km uzaklıkta bu otobüsün yolcu indirdiği anlaşılmıştır. yani görüntü ufuk çizgisinin dahi altından gelmiştir.

    bu duruma bilimsel olarak fata morgana denmektedir.

    titanic'i batıran buzdağının da son 30 saniye kalana kadar gözcülerin gözlerinden saklı kalmasını sağlayanda budur.

    fata morgana sıcak ve soğuk hava akımlarının ani değişimler sonucunda alt alta üst üste geldiği durumlarda ışığı bir mercek gibi kırarak boyut, yer ve mesafe olarak cisimleri farklı göstermesi ya da hiç göstermemesidir.

    biraz daha örnek verelim bu konuya. aslında serabın bir üst formudur fata morgana. görülen nesneler tanınmayacak şekilde bozuldu ise denir. deniz, çöl, kutup gibi sıcaklık değişimlerinin sık olduğu yerlerde görülür daha çok. ufuk çizgisi yakınlarında çok dar bir alanda görülür, dinamiktir.

    http://www.spaceweather.com/…17us5u9aaqdt8efe4fad22 - uçan adalar.

    https://upload.wikimedia.org/…a_morgana_example.jpg - havada yüzen gemi.

    ilgi çekici bir konu, inci yazarına teşekkür ederiz.

  • kızların yedekte birçok erkek tutması

    daha önce yazdım. tekrar yazayım.

    uzun zaman önce ortak arkadaşlardan dolayı kültürlü ve çekici bir hatun kişiyle tanıştım. bu kişiyle tanıştıktan sonra bir daha konuşmadık bile. geçenlerde mesaj attı;

    + özledin mi?
    - anlamadım?
    + hiç merak ettim, bir şey soracağım da sana.

    aha dedim kesin işi düştü. bir kez konuşup bir daha konuşmadığım kızın bu şekilde mesaj atması bir hayli ilginç geldi tabi bana. sor dedim, anlatmaya başladı.

    biriyle sevgiliymiş ama hanımefendi(!), sevgilisinin en yakın arkadaşıyla da arada konuşuyormuş. neden konuşuyorsun dediğimde çok çekici, çok beğeniyorum dedi. bir şey demedim, devam etten başka. devam etti, arkadaşına ondan hoşlandığımı söylersem sevgilim benden ayrılır, sevgilimi de çok seviyorum, onunla çok mutluyum ama diğer çocuğu da istiyorum deyip fotoğraflarını attı.

    konuşmak istemedim, belki mesaj atmaz diye cevap bile göndermedim, "?" yazıp gönderdi. bende başladım yazmaya; her mesaj gönderdiğimde onaylamasını söyledim.

    "çocuklardan birisinin diğerine göre daha efendi olduğunu düşünüyorum. efendi olan senin sevgilin, diğeri daha ağzı laf yapan. (onayladı ama diğer elemana da tam manasıyla efendi denmez dedi.) uzun zamandır sevgili olduğunuzu düşünmüyorum efendiyle(onayladı), senin sevgilini sevdiğini de düşünmüyorum, aynı şekilde onunda sana aşık olduğunu düşünmüyorum. (onayladı çıkar ilişkisinden daha samimiyiz dedi.) piç olanla günlük bir şey istiyorsun. heves gibi, geçici. (onaylamadı)"

    sonra yazdı, "ikisinin de yanımda yarı çıplak yatmasını istiyorum, bana sarılsınlar istiyorum, ikisiyle de sevişmek istiyorum.", içimden hani marjinal bizdik derken mesajda "double penetration" yani dedim, "gibi" dedi.

    ulan ben şu anda ne yapıyorum, benim bu konuşmada ne işim var diye düşünürken son bir örnek daha verdim, başladım bilal'e anlatır gibi anlatmaya.

    "oyuncak dükkanının önünden geçiyorsun, bir oyuncağı görür görmez çok beğendin, hemen almak istedin ve aldın, zaman geçti, oyuncak biraz eskidi, sonra sen yine oyuncak dükkanının önünden geçerken vitrindeki bir oyuncağı yine çok beğendin, almak istiyorsun ama alamıyorsun çünkü elinde fazladan bir oyuncak var. yenisini alsan ilkini kaybedeceksin ve o oyuncağı kaybetmekte istemiyorsun, ikisine birden sahip olmak istiyorsun, bu aç gözlülük bence. sence sen ne istiyorsun, ikinciyi alayım, diğeriyle de istediğim zaman oynarım diye mi düşünüyorsun?"

    cevap atmadı haliyle.

    kızları ikiye ayırabiliriz, bunlardan birisi yedek lastikçiler, diğerinin değerini de bilmiyoruz zaten. erkeklerde milletin yedek lastiği olmayı ne çok istiyor bunu anlamış değilim zaten.

  • tübitak'ın yıllara göre değişen bilim algısı

    liseler arası yapılan yarışmada 2002 yılından 2016 yılına kadar ilk üçe girmiş projelere bakalım. her yılın bir kaç birincisi, ikincisi ve üçüncüsü olabiliyor, sebebi her dalın ayrı olması.( matematik, biyoloji, fizik, kimya, bilgisayar) teşvik ödülü, çevre ödülü ve yılın genç araştırmacısı ödülü de cabası.

    2002 yılı

    projelerin kalitesinden bahsetmeye gerek yok, absürt hiçbir durum yok. hepsi birbirinden değerli ispat, sosyoloji ve araştırma projeleri. incelersiniz.

    2002 yılında başvuran tüm projeler

    2003 yılında ödüllere yer bilimi'de ekleniyor, yine çalışmaların her biri birbirinden değerli. ek olarak mühendislik ve sağlık ödülüde ekleniyor.

    birinci olan proje kontrollü ilaç salınımıyla alakalı. daha geçen tıp fakültesindeki arkadaşlarım bu konu üzerinde akademik çalışma yapıyordu. şu anda ne durumda bilmiyorum ama liseye giden bir insanın bu nitelikte proje yapması günümüz için ütopya.

    2003 yılında başvuran tüm projeler

    2004 yılında biyoloji dalında teşvik ödülü alan proje, şu an için hala gündemde.

    ayrıca gdo henüz insanlar tarafından bilinmezken, gündemde değilken biyoloji dalında üçüncülük ödülü almış başka bir proje var.

    2004 yılında başvuran tüm projeler

    2005 yılında bir meslek lisesi yer bilimi dalında deprem anında otomatik elektrik kesici projesiyle teşvik ödülü almış. kaliteyi buradan anlayabilirsiniz.

    2005 yılında başvuran tüm projeler

    2006 yılında bilgisayar dalında devrim niteliğinde bir proje yapılmış, adı tiroit kanserli hastaların tedavisindekullanılacak 1 - 131 dozunun yapay sinir algılarıyla belirlenmesi. bunları yapan üniversitede akademisyen değil yanlış anlaşılmasın, lise öğrencisi.

    2006 yılında başvuran tüm projeler

    2007 yılında bir dal daha eklenmiş, yılın genç araştırmacısı ödülü. yine saçma diye nitelendirilecek hiçbir proje yok. inceleyebilirsiniz.

    2007 yılında başvuran tüm projeler

    2008 yılında sosyoloji dalı eklenmiş. birinci olan yatılı ortaöğretim öğrencileri arasındaki kültürel etkileşim ve değişimler projesinde hiçbir sorun yokken ikinci ve üçüncü projeler bana garip geldi. değişim kısmende olsa başladı.

    ikinci, batılılaşma sorunu ve bu sorunun günümüze yansıması olarak 15-18 yaş arası gençlerde ab imajı araştırması

    üçüncü, rock'ın roll dinleyen 15--20 yaş arasındaki öğrenci gençlerin eğitim sorunlarına karşı tepkilerini ölçmek

    yine sosyoloji dalındaki teşvik ödülleri de hakeza öyle.

    2008 yılında başvuran tüm projeler

    2009 yılında tarih dalıda ödüller arasına eklenmiş.

    sosyolojik çalışmaların bazıları yine garip.

    2009 yılında başvuran tüm projeler

    2010 yılı da öyle.

    2010 yılında başvuran tüm projeler

    2011 yılında fizik ödülleri uygulamalı fizik ve temel fizik olarak ikiye ayrılmış. pozitif bilimlerin çalışmaları isim seçimi dışında gayet başarılı. tarih ve sosyoloji yine garip.

    2011 yılında başvuran tüm projeler

    2012 yılının dikkat çeken projelerinden birisi bir kent merkezinin soylu(suz)laştırılması:beyoğlu asmalımescit örneği, sosyoloji dalında ikinciliğe layık görülmüş. üçüncülük ödülü alan proje ise ocakların vs. birey üzerine baskısı.

    pozitif bilimlerde dereceye giren projeler ise 2002-2008 yılları arasındaki kaliteden bir hayli uzak.

    2012 yılında başvuran tüm projeler

    2013 yılında psikoloji dalı da ekleniyor ödüller arasına. sosyoloji dalında birinci olan proje ise ortaöğretim öğrencilerinin okul türlerine göre kadın
    algılarının belirlenmesi.

    coğrafya dalında ikincilik alan proje fındık kabuğunu kıracak.

    yine başka bir sosyoloji projesi lise düzeyindeki öğrencilerin terör algısı ve bu algıyı
    etkileyen unsurlar (ankara örneği).

    projelerin isimlerinden kalite düzeyinin nerede olduğunu anlayabilirsiniz.

    2013 yılında başvuran tüm projeler

    2014 yılında genç girişimci ödülünü milli imkanlarla bir şeyler yapmaya çalışan arkadaşımız kazanmış ve aynı zamanda ikinci olmuş bu milli imkanları kullanan arkadaş.

    gerisi hak getire buraya yazmaya çalışsam çok uzun sürer. coğrafya ve sosyoloji dallarında ödül kazanan projelerin önceki yıllarda dereceye bile giremeyeceğini belirtmek istiyorum sadece.

    fizik dalında tanksavar yapan liseli arkadaşlarımız var.

    sosyoloji dalında birinci olan suriyeli mültecilerin osmaniye tarım çalışanlarına etkisi proje.

    tarih kitabının değişmesine karar çıkartan proje, 11. sınıf tarih ders kitabının öğretmen görüşleri doğrultusunda
    değerlendirilmesi ( erzurum örneği).

    yine teşvik kazanmış, tayland'da osmanlı izleri. ecdadına bağlı bir nesil bütün ödülleri toplamış neredeyse.

    tarih dalında üçüncü olmuş iki proje, ı milli birlik ve beraberliği çanakkale ruhu ile yakalamak ve tarih sahnesinin bilinmeyen yüzleri: kubbetü'l islam'da babalar.

    demokratikleşme paketinin ahlat'taki sosyo-ekonomik yapıdaki
    yansımaları ise sosyoloji dalında üçüncü.

    2014 yılında başvuran tüm projeler

    geçelim 2015 yılına, edebiyat dalı eklenmiş. annelerin gözüyle çözüm süreci - ahlat ilçesi örneği, sadaka taşları ve günümüze yansımaları, barışın 40.yılında; merzifonlu kıbrıs gazilerinin hatıratının
    oluşturulması ödül alan bazı projeler.

    2015 yılında başvuran tüm projeler

    2016 yılında ise sunum yapacak projeler listelenmiş. değerler eğitimi diye bir dal eklemişler.

    3. sayfanın hemen başından sonuna kadar, akıl sağlığınız için bakmayın.

    cuma namazının sosyalleşmeye ve toplumsallaşmaya etkisi
    (şarkikaraağaç ilçesi örneği), tebessüm ve selamın temiz dünyalara etkisinin araştırılması, insanı hor gören iyiliği zor görür, ekg önlüğü ile mahremiyeti korumak, savaş sokağı değil oyun sokağı istiyoruz, milli karakterlerin çocuk ve gençlerin oyun ve kırtasiye objelerine yerleştirilmesi ile rol model alınmasını sağlamak sunulmaya değer projeler olarak finale kalmış.

    coğrafya dalında, donmak yok üretime devam, tarih dalında diriliş ertuğrul dizisinin analiz edilerek tarih öğretimi ve öğrenciler
    üzerindeki etkilerinin incelenmesi, nijer'deki osmanlı soyu projesi, günümüzde ingiltere, fransa, almanya, rusya, italya, avusturya,
    macaristan ve bulgaristan'da okutulan tarih ders kitaplarında
    osmanlı imajı, osmanlı geleneği ışığında yeni bir maarif sistemi ve osmanlıca mezar taşlarının okunması ve günümüz türkçesine
    çevrilmesi ile ilgili bir tekno tarih çalışması, sosyoloji dalında, medyada gerçeklik algısı: güçlü devlet, güçlü istihbarat dikkat çeken finalistler arasında.

    yıllar boyunca bilim algısının nasıl değiştiğini gördük. nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz bilinmez.

    yarışmaya gösterilen ilgiyi görmeniz açısından tüm projeleri karşılaştırabilirsiniz. içerik ve kalitenin nasıl düştüğüne şahit olun.

  • düşlenen kızın özellikleri

    "beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz."

    william shakespeare'e ait olduğu söylenilen bir söz.

    ben yaptım, siz yapmayın. birini olduğu gibi kabul etmek gerekiyor, o şekilde sevmek sevmelerin en tehlikesiz olanı.

  • başak burcu erkeği

    elindeki bardağı atacak çöp bulamazsa eve kadar getirip evdeki çöpe atar.

  • bir kadına söylenebilecek en güzel şey

  • ekşi itiraf

    liseyi beraber okuduğum bir arkadaşım vardı, büyük hedefleri olan çalışkan bir arkadaşım. mühendis olmayı liseye başlar başlamaz aklına koymuştu, sıraya da mühendis olacağını, istediği üniversiteyi yazdı, teknik üniversitesi inşaat mühendisliği.

    garip bir çocuktu. sessiz, sakin, hayatında kavga bile etmemişti. derin bir havası vardı, altını kazdıkça daha derine indiğini görüyordum. rahatsız oluyordu sorularımdan, üstüne gitmiyordum. lisede aynı ranzada altlı üstlü yattık. önceleri üstte yatıyordu, geceleri haykırarak uyanıyordu, uyuyamıyordu çoğu zaman, üzülüyordum, anlat derdini diyordum, susuyordu. yer değiştik, ben üst ranzaya geçtim. daha rahat uyumaya başladı. sebebini sorduğumda daha az sallanıyor, ben rahatsız olmuyorum ama istersen değişelim tekrar dedi. yok dedim. konuyu da daha fazla irdelemedim. telefonla konuştuğunu neredeyse hiç görmedim, bazen telefonla uzun süre konuşup döndükten sonra yatağına geçip ağlıyordu. okulun kütüphanesine ve bilgisayar laboratuvarına sık sık giderdi. geçmişi de hep silerdi. ne baktığını ne araştırdığını bir türlü anlayamadık. zamanla hocalarında dikkatini çekti, psikolojik destek aldı. okul müdürü çocuğun geçmişini biliyordu ama bize söylemiyordu.

    ikimizde üniversiteyi aynı şehirlerde okuyacaktık. heyecanıyla bir şeyler yapma peşindeydik, ben gezmeye çok meraklıydım, o kitap okumaya. daha büyümüştük, zaten olgun olan arkadaşım daha olgundu. artık yüzündeki hüzünün yerini hırs almıştı. daha çok çalışıyordu eskisinden. başarılı oldu, büyük şirketlerde staj yapma imkanı buldu. bir gün bir kafede otururken tuvalete gitmişti, telefonu da masada. tanıştığımızdan beri telefonuna şifre koymazdı. açtım hemen, safariye girdim. yer imlerine baktım, kandilli rasathanesi, en sık tıklanan sayfaydı. önceleri bir şey demedim. evine gittiğimde bilgisayarına baktım, yine aynı şekilde. evde 1999 senesine ait gazeteler, kitaplar. kandilli rasathanesi yine yer imlerinde. sürekli son depremlere bakıyor.

    soramadım yine kendine. lisedeki müdürü aradım, tam bir hafta sonra ulaştım. sordum arkadaşımı, önce hatırlayamadı, sonra hatırlayınca okula davet etti. tüm hikayesini dinledim arkadaşımın. 99 depreminde ailesinin hepsini kaybetmiş, amcası büyütmüş hep, yatılı okumuş hayatı boyunca. inşaat mühendisliğini neden seçtiğini, telefonuna neden şifre koymadığını, geceleri neden haykırarak uyandığını, neden üst ranzada yatamadığını o an anladım. her şey bir anda gözümün önünden geçerek anlam kazanmıştı.

    bunları kendine anlatamadım, eğer bilseydim daha çok yanında olurdum. keşke daha çok yanında olabilseydim.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    türk halk ozanları

    islamiyetin kabulünden sonra sarayın edebiyatı olarak adlandırılan divan edebiyatı, saray ve çevresine hizmet verirken, eski gelenekleri devam ettirmek isteyen halk ozanları, ulusal söz ve biçime dikkat ederek eserler vermişlerdir. bu ürünler halk edebiyatını oluşturmuştur. halk edebiyatı, islamiyet öncesinden günümüze kadar etkin bir şekilde eser üretmeye devam etmiştir, edecektir.

    halk edebiyatı 3 bölümden oluşur, aşık edebiyatı, tekke edebiyatı ve anonim halk edebiyatı.

    13. yüzyıl ozanları

    * yunus emre - bana seni gerek seni

    * aşık paşa - güzel senden ayrılalı

    14. yüzyıl ozanları

    * hacı bayram-ı veli - sen seni bil sen seni

    * abdal musa

    15. yüzyıl ozanları

    * kaygusuz abdal - kaygusuz abdal der cennet yarattın

    * hasan dede

    * eşrefoğlu

    * abdurrahim-i tırsi

    16. yüzyıl ozanları

    * pir sultan abdal

    * köroğlu

    * kazak abdal

    * kul himmet

    * ummi sinan

    * kaygusuz vizeli alaeddin

    * muhyiddin abdal

    * üftade

    * hayali

    * seyyid nizamoğlu

    * hatayî

    * kul hüseyin

    * kul mehmet

    * âşık garip

    * muhyî - zahid bizi tan eyleme

    * öksüz dede

    * usûlî

    17.yüzyıl ozanları

    * karacaoğlan

    karacaoğlan

    * kayıkçı kul mustafa

    * ercişli emrah

    * âşık ömer

    * kul nesmi

    * kuloğlu

    * teslim abdal

    * gaybi sunullah

    * bursalı halil

    * kâtibî

    * dedemoğlu

    * âşık kerem

    * kâtip ali

    * tamaşvarlı âşık hasan

    18. yüzyıl ozanları

    * dertli

    * gevheri

    * âşık ibrahim

    * kul himmet üstadım

    * derviş mehmet

    * âşık halil

    * mecnuni

    * pir mehmet

    * kemter baba

    19.yüzyıl ozanları

    * erzurumlu emrah

    * dadaloğlu

    * bayburtlu zihnî

    * seyrânî

    * ruhsatî

    * âşık kusûrî

    * âşık veli

    * âşık sefil ali

    * âşık şem'î

    * türâbî dede

    * silleli sürûrî

    * sivaslı sıtkı

    * artvinli şâmil

    * gedaî

    * tokatlı nuri

    * serdârî

    * zileli fedai

    * deli boran

    * yusufelili keşfî

    * zileli ceyhunî

    * âşık meslekî

    * bayburtlu celali

    * âşık şenlik

    * sümmanî

    sümmani

    * minhaci

    * âşık noksanî (zakiri)

    * sıtkı baba

    * âşık gufrani

    * âşık vahdetî

    20.yüzyıl ozanları

    * âşık veysel

    * davut sularî

    * şeref taşlıova

    * murat çobanoğlu - kendisi akrabam olur, çok severim.

    * âşık mahzunî şerif

    * âşık daimî - ne ağlarsın benim zülfü siyahım

    * muhlis akarsu - yine gönlüm hoş değil

    * neşet ertaş - manevi babam- bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    * posoflu zülâlî

    * konyalı âşık mehmet

    * kağızmanlı hıfzı

    * musa eroğlu

    * ali ekber çiçek

    a'dan z'ye aşıklar

    aşıklık belgeseli - gayet ufuk açıcı

    aşıklık geleneği