concerta24
profili

  • meral akşener'in partisinin yüzde 14 oy alması

    hala bir dallama çıkıyor "milliyetçi fethullah partisi" falan yazıyor ve 30 küsur fav alıyor.

    "ne istediniz vermedik"çi ampul partisi köpekleri ! eğer bu güne kadar bu kadının fetoş bağlantısı ile ilgili saç teli kadar mikron düzeyinde bir bağlantı, suçlayacak ipucu, bir delil bulsaydınız zaten yerin dibine sokardınız.

    hani nerede akşenerin feto bağlantısı? nereden çıkıyor bu fetoş çamuru ağzınızdan düşürmediğiniz?

    argüman belli. bir hedef belirlenir. eğer sol görüşlüyse "pkklı, dhkpcli", sağ görüşlüyse "fetocu" diye yaftalanır. ama bütün akepeliler sütten çıkmış ak kaşık !

    bu ülkede feto köpeğinin destekçisi olmuş ve bu günlere gelmesini sağlayarak palazlandırmış tek bir parti var onu da siz çok iyi biliyorsunuz !

    meral akşener bu ülkenin aydınlık umududur. atatürk'ün çizdiği yolda tekrar bu ülkeyi aydınlığa çıkaracak son kaledir. bunu da başaracaktır. bunu siz de çok iyi gördüğünüz için elinizden gelen tek saldırıyo yapıyor ve "fetocu" diye yaftalıyorsunuz ama yemezler. siz bunu yaptıkça daha da güçleniyor. kendini erkek sanan şerefsizler o güçlü kadının gölgesinde ezim ezim eziliyorlar !

    yürüyedur meral hanım ! arkandayız !

  • yazarların en iyi beş dizi listesi

  • pınar protein süt

    alternatif olarak eğer marketlerde bulamıyorsanız bok içiniz.

  • drone için türkçe karşılık önerileri

    sabri bey denilebilir.
    (bkz: havada durdum şahitlerim var)
    (bkz: sabri bey ne yapıyorsunuz)

  • yeni malatyaspor

    tahminen çıktığı gibi düşecektir.

  • şaka maka fenerbahçe'nin şampiyonluğa yürümesi

    fenerbahçe'nin kalan tüm maçlarını kazanması haline (ki olasıdır bu) gayet mümkündür. kısacası aslında her şey fenerbahçe'nin elinde !

    hadi senaryoyu oluşturalım. maçları gayet olası sonuçlarla iddaa oynar gibi oynatacağım :

    an itibariyle :
    beşiktaş : 64 başakşehir : 60 fenerbahçe : 56 puan

    30. hafta maçları
    beşiktaş - fenerbahçe : 2
    antalya - başakşehir : 0
    puan durumu : beşiktaş : 64 başakşehir : 61 fenerbahçe : 59 puan

    31. hafta maçları
    bursa - beşiktaş : 1
    fenerbahçe - antalya : 1
    başakşehir - gençlerbirliği : 1
    puan durumu : beşiktaş : 64 başakşehir : 64 fenerbahçe : 62 puan

    32. hafta maçları
    beşiktaş - kasımpaşa : 1
    gençlerbirliği - fenerbahçe : 2
    trabzonspor - başakşehir : 1
    puan durumu : beşiktaş : 67 fenerbahçe : 65 başakşehir : 64 puan

    33. hafta maçları
    gaziantep - beşiktaş : 0
    fenerbahçe - trabzonspor : 1
    başakşehir - adanaspor : 1
    puan durumu : beşiktaş : 68 fenerbahçe : 68 başakşehir : 67 puan

    34. hafta maçları
    beşiktaş - osmanlıspor : 2
    adanaspor - fenerbahçe : 2
    kayserispor - başakşehir : 2
    puan durumu : fenerbahçe : 71 başakşehir : 70 beşiktaş : 68 puan

    ligin kalan kısmının bu şekilde gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez.

    bu durumda beşiktaş ligi üçüncü bitirir.

    siz de bu entryi yazıcıdan çıkartıp beni peygamber ilan edersiniz :)

    bu senaryoda beşiktaş bursaspor ya da osmanlıspor maçlarından birini kazansa dahi ancak fenerbahçe ile eşit puana çıkar ama ikili averajda yine fenerbahçe şampiyon olur.

    beşiktaşlılar bir düşünün. ıkına ıkına son noktaya kadar getirip kaybettiklerinizi düşünün. mitroviçin attığı penaltı aklınıza gelsin ve bu senaryoya bakıp şimdiden titremeye başlayın !

    dipçe : unutmayin beşiktaşlılar, siz 11 puan fark atmisken sampiyonluk veren takimsinız :) oysa haftaya sadece 5 puan kalacak.
    (`@dandanakandan` 'dan ekleme)

    ------------ o ----------------

    deep note : küfür ve hakaret etmeden geyik yapıyoruz elbette ki şu andan sonra beşiktaşın şampiyonluğu verme ihtimali zombi apocalypse ile eş düzeylerde. bunu bilerek keyifli ve espirili mesajlarla eğlenmek güzel oldu ancak entry referans verip özel mesajla küfreden beşiktaşlı arkadaşlar herhalde bu ihtimalleri benden daha fazla olası görüyorlar ki sinirlenip salrırmaya kalkışmışlar. cevap bile vermeden engellliyorum böylece sözlükteki tiner kokusu kendi adıma azalmış oluyor :)

    diğer yandan, 2 kere son maçta şampiyonluk verdik evet. bu da fenerbahçenin her zaman şampiyonluk yarışında olduğunun göstergesi. son 2 yıldır ülkenin gerçek 2 büyüğünün kan kaybetmesi sayesinde havaya giren beşiktaş için "şampiyonluk yarışı" kavramı ne yazık ki uzak bir düşünce. keşke geçen yıl ve bu yıl galatasaray ile çekişiyor olsaydık. hiç tat vermiyorsunuz yavrucum :) kendinizi o kadar dev aynasında görüyorsunuz ki. oysa ilk yarı evimizde berabere kalmak yerine yenmiş olsaydık bu rezil sezona rağmen haftaya arada puan farkı 2 kalacaktı. bizden daha kötü durumdaki galatasaray ise sadece evindeki derbileri kazansa belki liderdi. bunu da yazalım bir kenara.

  • penguen dergisi'nin kapanacak olması

    maddi sorunlardan kaynaklı olması çok olası.

    ben dergiyi ilk çıktığı zamanlardan beri takip ediyorum. son dönemlerde dergide olmayı hak etmeyen amatör ötesi çizerlerden dolayı kalite çok düşmüş olsa da her hafta uykusuz + penguen alırım. hatta yıl boyunca tüm sayılarını toplayıp ciltlettiriyorum bir almanak gibi. kısacası iflah olmaz bir mizah dergisi okuruyum. o nedenle birkaç söz söyleme hakkım var.

    dergi satmıyordu arkadaşlar. daha doğrusu türkiyede düzenli mizah dergisi alan sayısı çok azaldı. buna paralel olarak satışlar da inanılmaz düştü.

    yaklaşık 6 yıldır bursa'nın bir ilçesinde yaşıyorum. bulunduğum ilçede ilk zamanlarda 3 farklı gazete bayisi vardı satan. zamanla bu sayı 2'ye düştü. son 1.5 yıldır da sadece tek bir bayide bulunuyordu dergi.

    ne var ki 4-5 ay önce son mizah dergisi satan gazetecei de "artık satmayacağım kusura bakmayın" dedi. dağıtıcı ile papaz olmuşlar. satış az. her hafta dergiler iade dönüyor. kar bırakmıyor.

    sırf dergi almak için bursa merkez'e gidiyorum bazen. koskoca heykel'de tek bir yer var dergi satan. eskiden heykelden timurtaşpaşaya kadar bir sürü gazete - dergi bayisi vardı ve hepsinde de mizah dergisi olurdu. şimdi sadece sönmez iş sarayının köşesinde tek bir tane bayi kaldı. o da bırakır yakında.

    d&r, migros gibi alışveriş mekanlarında oluyor bir de. her hafta sonunda d&r'a gelen onlarca dergi hiç satılmadan deste deste sıralanıyor. iade ediliyorlar.

    kısacası arkadaşlar, dergiyi alan okuyan yok. düzenli "mizah okuyucusu" kalmadı ülkede. otobüs falan beklerken alıp birkaç sayfa okuyup atan bir kesim vardı artık satış da azalınca onlar da bitti.

    hal böyle olunca eski usta çizerlerde tahmin ederim heves kalmadı. eski karikatürlerini tekrar veriyorlar arada. sadece düzenli takip eden bizler anlıyoruz. nasılsa çoğunluk farkında değil. "yumurtalar"dan fırlamış yeni yetme amatörler ise çok çok kötü. son zamanlarda parlayan tek bir tane bile sağlam karikatürist yok.

    penguen de kapanırsa bu işin sonu gelecek demektir.

    umarım uykusuz + penguen birleşir. beceriksiz amatörlerden arındırılmış, sağlam, kaliteli mizah yapan adamlar doğru dürüst bir dergi çıkarırlar ve ülkede mizah dergisi kavramı bitmez. ya da "misvak" gibi yobazların eline kalmaz.

    mizah ülkenin en önemli muhalefetidir. yanlışları gösterir. bunun farkında olan hükümet için bu dergilerin kapanması elbette istenen durum.

    umarım düşündüklerim gerçekleşmez..

  • yozgat deyince akla gelenler

    (bkz: yobazgat)

    sözde dindar geçinip şehre girişteki kız yurdu ile çıkıştaki likör fabrikasını kastederek "yozgatın girişi kerhane çıkışı meyhane" lafını üreten insanlardan oluşur.

    dışarıdan gelenlere karşı önyargılı, kaba ve tahammülsüzdürler.

    hiçbirşey üretmeyen tembel halkı vardır. pazarda çevre illerden atıntı sebze meyveler satılır. "tokat yaprağı, amasya elması" v.b. diye çürük çarık toplarsınız ama "yozgat mahsulü" yoktur. hazır yemeyi sevdikleri için üretmezler.

    aydın insan çok azdır. o da daha çok ilçelerinden bazılarında bulunur. sorgun ve yerköy gibi merkezden çok daha gelişmiş ilçeleri vardır.

    halkı herkes birbirini dolandırmaya ve kazıklamaya çalıştığı için hayatı bu şekilde gören ve normal sayan insan popülasyonundan ibaretir

    sözde dindar geçinirler ama sabahları lise caddesinde kaldırımlarda kullanılmış prezervatifler, kırık bira şarap şişeleri görmeniz mümkündür. çamlık yolunda her yer kırık alkol şişeleri ile doludur.

    "bu işin altında bir çapanoğlu var" diye hinlik ve kötülük olarak geçen "çapanoğlu" sülalesi yozgatta el üstünde tutulur. şehrin en büyük camisi "çapanoğlu" camisidir. zamanında atatürk'e suikaste yeltenen ve vergi vermeye baş kaldırıp dağa çıkan bu şerefsizlerin beynine çerkez ethem inmiş ve isyanı bastırmıştır.

    her an şehrin tek caddesi olan lise caddesinde sürüsüyle ve sokak itleri gibi toplu olarak dolaşan, recep ivedik modeli saygısız, sağa sola tüküren, yanında geçen kızların arkasından iç çekip sarkıntılık eden adı üzerinde "yoz"laşmış bir genç sürüsü görebilirsiniz.

    bir zamanlar "milliyetçi" geçinen bu il artık akepenin kalesidir. verdiği oyun bilincinde olmayan klasik "çomar" tanımının en çok uyduğu ildir.

    edit : malın teki yazdıklarımı düzeltip "yalandır onlar bir kere yozgatta likör fabrikası yok olmadı bira fabrikası var. o yüzden söylediklerinn yanlış ! yozgata çakmaya hakkın yok" diye karşı çıktı söylediklerime. pardon likör değil biraymış. bu değişiklik tüm söylediklerimin anlamını yitirmesini sağladı (!)

  • 30 aralık 2016 elbabda yazılan kahramanlık destanı

    eğer bu gerçek olsaydı trt, atv, beyaz tv başta olmak üzere tüm anaakım medya sabahtan akşama kadar anlatır, adı geçen (aslında geçmeyen) astsubay ve teğmenin kahramanlık destanları yazılırdı.

    askerimizin yanındayız ve gencecik fidanların kayıpları yüreğimizi dağlıyor. ama toplumun gazını almak için servis edilen bu sahte serin hikayelere inanmıyoruz..

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    büyük önder, canımız atatürk'ümüz hakkında bazı bilgiler, bilenlerin ufkunu tazeleyecek ve bilmeyenlerinkini 2 değil binlerce kez katlayacaktır.

    bu vesileyle, ruhu ş'ad olsun. sonsuza kadar yaşamaya devam edeceksin paşam....

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------
    * hiç yurtdışına cıkmadığını, bütün liderlerin onu türkiye de ziyarete geldiklerini,
    * atatürk'ün dünyada başöğretmen sıfatlı tek lider olduğunu,
    * bir geometri kitabı yazdığını. üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (türkçe) isim babasını bu yazdığı kitapla bizzat mustafa kemal olduğunu,
    * bir röportajda "milletler cemiyeti'ne üye olmayı düşünüyor musunuz?" diye sorulur, atatürk: "şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. biz müracaat etmeyiz üye olmak için. davet gelirse düşünürüz". bm yasasını değiştirir ve ilk davet edilen ülke biz oluruz
    * yıl 1938, general mcarthur´un en zor, en problemli, en buhranlı dönemi. birden çok sıkılır ve yanında duran yüz yirmiden fazla kişiye döner ve aynen şöyle der:
    "şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile mustafa kemal´i görmek için neler vermezdim"
    * yıl 2000, abd başkanı`nın milenyum mesajından bir alıntı :
    "bugün milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı mustafa kemal atatürk´ tür. çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir"
    * yıl 1938, ata`nın ölümünde tahran gazetesinde yayınlanan bir şiir`den alıntı :
    "allah bir ülkeye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına mustafa kemal gibi lider getirir"
    * norveççe'de atatürk gibi olmak diye bir deyim olduğunu,
    * kurtuluş savaşında rütbe alan bir çok kadın askerlerimiz var. ama dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimiz var; 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat atatürk tarafından atanmış üsteğmen kara fatma
    * atatürk çiçeğinin adını, çiçeği bulan wanderbit üniversitesi profesörlerinden doktor kirk landin`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını,
    * yunan başkomutanı trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her cumhuriyet bayramında atina´daki türk büyükelçiliğine giderek, atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,
    * "minber" adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiğini
    * yıl 1996, haiti cumhurbaşkanı vasiyetinde mezar taşına yazılmasını istediği metni bırakmıştır. diyor ki: "bütün ömrüm boyunca türkiye´nin lideri mustafa kemal atatürk´ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm" ,
    * yıl 2005, amerika´nın en ünlü ekonomistlerinden birisi olan mr. johns`un önerisi "türkiye ekonomiyle savaşta bir tek atatürk´ ü örnek alsın yeter" dediğini

    ve atatürk :
    "milletimi şimdiye kadar söylediğim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamış olmakla gurur duyuyorum."

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    bugün dünya üzerindeki bir canlının ilk kez uzaya çıktığı gün. üzerinden tam 70 yıl geçmiş.

    laika

    hikayenin kahramanı "laika" isimli 3 yaşında bir sokak köpeği. rusça'da "havlayan" anlamına gelen laika, dünyanın belki en çok tanınan ve hikayesi en üzücü köpeği.

    sokak köpeği laika'nın asıl adı kudryavka "küçük kıvırcık" idi. rus husky ya da kurt-terrier kırması bir köpekti küçük laika. dünya çevresinde yörüngeye oturan ve gerçek anlamda uzaya çıkan ilk dünyalı oldu. ancak bu ünvanı hayatıyla ödedi.

    4 ekim 1957 de sscb, sputnik-1 uydusunu uzaya fırlatmıştı. dünya çevresinde yörüngeye oturan ilk uydu olarak sputnik uzay çağını başlatan adım olmuştu.

    soğuk savaşın en önemli parametresi olan uzay çalışmaları amerika ile rusyanın birbiri üzerine üstünlük sağlama yollarının başında olduğundan sputnik çok önem arzediyordu ve rusyayı amerikanın önüne geçirmişti. ilk uydudan 1 ay sonra bu kez rusya uzaya ilk canlıyı göndermeyi de kafasına koymuştu. sputnik 2'nin, 3 kasım 1957'de -ekim devrimi'nin 40. yıldönümünde- içinde bir köpekle uzaya fırlatılması kararlaştırıldı.

    bu amaçla 3 tane sokak köpeği seçildi ve eğitildi : laika, muşka ve albina. bu şerefe ulaşacak olan köpek malesef bunu hayatıyla ödeyecekti. dünyadan o kadar uzağa gönderilen bir mekiği sağ salim geri döndürecek bir yöntem yoktu malesef.

    sputnik 2'nin fırlatılacağı kesinleşince bilim insanları vakit kaybetmeden bu üç köpeği uzay uçuşuna hazırlamaya başladı. ufak ameliyatlar ve testler geçiren köpekler, uzaydaki yiyecekleri olacak besleyici bir macunla beslenmeyi öğrendi.

    gerek sovyet bilim adamları gerekse dünya kamuoyu sonu ölümle biteceği kesin olan bu yolculuğa üzülüyorlardı elbette. dünyada birçok yerde hayvanseverler eylemler yaptılar. ama karar verilmişti.

    laika, diğer 2 rakibi arasında "oturarak çişini yapmayı öğrendiği için" seçilerek bu görevin "kozmonotu" oldu.

    laika ile ilgilenen dr. vladimir yazdovsky, ölmeden önceki gün laika'yı evine götürüp son günün çocuklarıyla oynayarak geçirmesini sağlamıştı..

    laika 3 kasım 1957'de yaşamsal verileri dünyaya aktaran kablolar takılı bir şekilde mekiğe konularak uzaya gönderildi.

    resmi açıklamalara göre uzaya gönderildikten 6-7 gün sonra acı çekmeden ölmüştü laika. ama yıllar sonra 2002 de bu projede çalışan bilim adamı dimitri malaşenkov, kalkıştan 6-7 saat sonra aşırı ısınmadan dolayı öldüğünü açıklayacaktı. mekikte ısı kontrol sistemi doğru düzgün tasarlanmamıştı ve aşırı ısınma küçük köpeğin ölümüne neden olmuştu.

    mekik yörüngede 5 ay kadar dolaştıktan sonra nisan ayında yanarak atmosfere girdi ve dünyaya düştü.

    laika'nın uzayda geçen bu kısa ömrü yine de insanlık için çok önemli bir adım oldu. sovyet bilim adamları uzayda yer çekimsiz ortamda hayatın mümkün olabileceğini gördüler ve laikanın ölümünden 3.5 yıl sonra 1961 de yuri gagarin uzaya çıkan ilk insan oldu. gagarin dünyaya döndükten sonra "ne olduğumu ben de bilmiyorum. uzaya gönderilen ilk insan mıyım son köpek miyim" demişti..

    insanoğlu bir gün belki uzayda farklı gezegenlerde yaşayacak, koloniler kuracak ve dünya kaynakları tükendiğinde torunlarımız uzayda yaşam bulacak. bunda laika isimli sevimli köpeğin payı her zaman hatırlanacak. onun anısına heykeller dikildi, pullar bastırıldı şarkılar bestelendi ve her zaman da hatırlanmaya devam edecek.

    laika'nın portresi
    http://www.howlofadog.org/…oads/2015/05/laika-4.jpg
    http://www.yorokobu.es/…erros-famosos-ii.-laika.jpg
    http://www.sdcafe.rs/…ments/1255/content_lajka0.jpg
    laika uzay elbisesi içinde

    laika'yı anlatan birkaç video
    https://www.youtube.com/watch?v=n3x_tsq0cvo
    https://www.youtube.com/watch?v=s-cuu6yguk4
    https://www.youtube.com/watch?v=gjfzxjxbh0i
    https://www.youtube.com/watch?v=nfxtqirs64c
    https://www.youtube.com/watch?v=nz7xbo1m5xa

    kaynaklar
    http://all-that-is-interesting.com/laika-space-dog
    https://tr.wikipedia.org/wiki/layka
    http://time.com/3546215/laika-1957/
    http://www.nationalgeographic.com.tr/…hikâyesi/2523
    https://soapboxie.com/…isc/laika-first-dog-in-space
    http://motherboard.vice.com/…space-dog-to-come-home

  • 2 kasım 2016 ekşi sözlük seviyesinin dibe vurması

    siteye girince artık iyiden iyice midemi bulandıran durum

    sol frame başlıklara bakıyorum

    vajina beyazlatma işlemi sırasında video paylaşmak
    da vinci vajina temizleme ltd şti
    didem ceran
    6 sene okuyup vajina çitilemek
    tamer gültekin
    vajina beyazlatmak
    vajina kararmasına iyi gelen şeyler
    didem ceran'ın vajinası
    didem ceran'ın memeleri

    debe listesine bakalım
    vajina beyazlatma işlemi sırasında video paylaşmak
    tamer gültekin (bkz: #63834916)
    "siyah am görmeye asla tahammül edemeyen yaşamını siyah amlarla mücadele ederek geçirmiş doktor. bahtın açık, hastanın amı siyah olsun! "
    vajina beyazlatmakhttps://eksisozluk.com/entry/63834326
    (bkz: aranızda hala caps vermeyen hayvanlar var)

    başka işimiz gücümüz kalmadı aynı mevzuya odaklanıp kaldınız.

    edit : bunu bile savunan tipler var. çok yazık gerçekten. aptalca bunu savunanları görüyorum ve beni daha da haklı çıkardığınız için teşekkür ediyorum. ben de bir doktorum ve sayfayı her yenilediğimde ülkenin içinde olduğu durum yerine bu başlıkların ekşisözlükte gündem oluşturduğunu görerek üzülüyor, utanıyor ve bu topluluğun bir parçası olmaktan hicap duyuyorum.

    edit 2 : "sen sözlüğün sahibi misin" diye dümdüz küfürler ederek mesaj atan, şu reziliiği bile savunan ahlaksızları doğrudan engelliyorum. muhattabım olmadığınız gibi, aslında varlığınız şu başlığı açmamın ne kadar doğru olduğunun da bir gösterge ve ispatıdır. ayrıca "bu topluluğun bir parçası olmaktan hicap duyuyorum" demek sözlüğü bırakıyorum anlamına da gelmiyor. 1 milyon karakter yoksunu var olsa bile 1 tane düzgün adam varsa hala sözlükte yazmaya devam ederim. yazdığım binlerce favori alan entryler, ekşişeyler sayesince onbinlerce kişiye ulaşan paylaşımlarımdan da vazgeçecek değilim. ben bu sözlükte birilerine pozitif anlamda ulaşmak için varım ve içinde olduğum ortamı daha kaliteli görmek istemek de en doğal hakkım. destek mesajı gönderen düzgün insanlara da ayrıca teşekkürler.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    üst edit : yazıyı ekşişeyler'de okumak için :
    https://seyler.eksisozluk.com/…n-georgea-yapilanlar
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    "vahşi batı" nın gerçekten vahşi olduğuna dair bir hikaye anlatacağım sizlere. linç edilerek öldürüldükten sonra "ayakkabı" ve "kül tablası" olarak kullanılan adamın hikayesi..

    wyoming eyaletinin kanun kaçağı "koca burun" lakaplı george parrott'in hikayesi bu. burnu o kadar büyükmüş ki papağana benziyormuş herhalde. o yüzden de soyadı parrot muhtemelen. rivayete göre infazı sonrası tabuta konarken burnu tabutuna bile sığmamış ve zor kapanmış deniliyor.

    bir tren soygunu sonrası wyoming şerif yardımcısı robert widdowfield ve union pacific dedektifi tip vincent - 16 ağustos 1878 tarihinde, parrott ve çetesi tarafından öldürülür.

    iki kanun adamının cinayeti hızlı bir şekilde çözülür. katillerin yakalanması için önce 10.000 $ bir ödül teklif edilir, bu daha sonra 20.000 $'a çıkartılır.

    şubat 1879 yılında, "big nose" (koca burun) george ve arkadaşları milestown'da (şimdiki adıyla miles city, montana) gündüz vakti hırsızlık yaparken ortaya çıkarlar. kendilerini yakalamak için 15 asker, 1 subay, 1 ambulanstan oluşan ekip görevlendirilir ancak bu ekip bir dağ geçidinde çete tarafından tuzağa düşürülüp soyguna uğratılır.

    koca burun george nihayet sarhoş halde teşebbüs ettiği bir tren soygunu sırasında temmuz 1880'de miles city, montana'da yakalanır.

    2 nisan 1881'de asılarak öldürülmesine karar verilir ancak hapisten kaçma girişiminde bulunur. hapisten kaçmaya çalıştığını duyan 200 kişilik bir linç ekibi "koca burun" u hapisten alıp bir telgraf direğinde asarak öldürürler.

    doktor thomas magee ve john eugene osborne, öldükten sonra goerge'un bedenini alıp beyninde "suçluluğun belirtilerini" araştırmak için incelemek isterler.

    araştırma sırasında suçlunun kafası tepeden kesilerek açılır. kesilen kafatasının üst kısmı o zamanlar 15 yaşında bir kız çocuk olan lilian heath'a verilir. lilian heath ileride wyoming'in ilk kadın doktoru olacaktır. heath, parroth'un kafatasını kül tablası, kalemlik ve kapı tutacağı olarak kullanmıştır.

    george'un kalça, göğüs ve yüz derisi, göğüs uçları dahil soyulur ve denver'a gönderilir. burada bu derilerden bir çift ayakkabı yapılır.

    deriden ayakkabıyı yaptıran doktor john eugene osborne, bu ayakkabıları, wyoming eyaletinin ilk demokrat valisi olduğunda yapılan baloda giyecektir.

    parrot'un bedeni, incelemeler süresince 1 yıl kadar bir süre tuzlu su dolu bir viski varilinde bekletilir. bedeninden geriye kalanlar da 1950 yılında bu varil içinde işçiler tarafından bulunur.

    1950 yılında bulunan kafatasının alt kısmı ile lilian heath'da bulunan üst kısmı bir araya getirilerek yüzünden yapılan maske ve ayakkabılar ile birlikte carbon county müzesinde sergilenir.

    parrot'un kafatası ve derisimden yapılan ayakkabılar

    bir başka fotoğraf

    kafatası ve ayakkabılar bugün wyoming üniversitesinde bulunmaktadır.

    parrot ve derisini yüzen doktorun temsili canlandırması

    diğer bazı fotoğraflar
    ayakkabılar

    müzeden toplu fotoğraf

    ölüm maskesi

    linç edilerek öldürülürken ayağında bulunan ayakkabıları

    kaynaklar
    http://www.cultofweird.com/death/human-skin-shoes/
    http://www.thevintagenews.com/…s-after-his-death/2/
    http://www.wyohistory.org/…rge-grisly-frontier-tale
    http://www.executedtoday.com/…rott-rawlins-lynched/
    http://www.roadsideamerica.com/story/14910

  • suriyeli sığınmacılar

    savaşmaktan kaçıp sevişenlerdir. nefret ediyorum.

    yedikleri kapa pisleyen adamları neden savunuyorsunuz? kötüye kötü demek ırkçılık değildir. yazılanların hepsi doğru. hırsızlık yapıyorlar, kendilerine sağlanan imkanlara hıyanet ediyorlar. hangisi yanlış?

    tek amaç ülkeye karıştırılarak araplaşma sürecine katkıda bulunmaları. başarıldı da. sokaklar arap görünümlü pislik tiplerle doldu. dükkanlarda arapça yazılar var. bu ülkenin kimyasını değiştirmenin en kolay yolu kendi ülkesini satıp kaçmış alçak köpekleri karıştırmak içimize. onu da başardılar.

    esad öyle mutludur ki ülkesindeki pislik çapulcu hırsız namussuz ne kadar işe yaramaz varsa defolup gitti diye.

    doktorum. her gün bir sürü hastaya ultrason yapıyorum. gelen 10 gebeden 8'i suriyeli. hem de hatay'da mersin'de yaşamıyorum. marmara'dayım. habire hamamböceği gibi ürüyorlar. 27 yaşında 6. çocuğuna kez gebe kalmış. oruç tutmuş bebek ölmüş. kısacası hem kendisi öldürmüş hem daha da üzülüyor.

  • cansever'in klibindeki aşırı güzel kız

    güzel kız görmesek inanacağız.

    bu mu güzel oğlum bu nasıl bir yoksunluk.

  • az kişinin bildiği muhteşem web siteleri

    bu web siteleri, sözlükte en çok kişinin takip ettiği başlıklardan biridir ve buradan bir web sayfası yazdığınızda binlerce kişinin olay penceresini yakmış olursunuz.

    hiçbir +18 uyarısı vermeden en çok okunan başlıklardan birinde, tıklandığında erekte penis şeklinde hareketli saat gösteren bir web sayfasına link verilmesini sözlük standartları içinde doğru bulmuyorum. konuyla ilgili sözlük yönetimine de bilgi verilmiş ve şikayeti yapılmıştır.. umarım hem entry hem de sahibi hakkında gereken yapılır.

    sözlükte elbette +18 içerik ya da yetişkin içerikli bilgi, link verilebilir. sansüre sonuna kadar karşıyım. ancak bu alenen, kör gözün parmağına ve hiçbir bilgi verilmeden yapılmamalı.

    sözlükte verilen ve öncesinde konu ile ilgili uyarı verilmeyen bir linke tıklıyorsunuz ve karşınıza erekte bir penis görüntüsü çıkıyor. bu linki sözlükte bulunan bir çocuk, iş yerinde patronun yanında bir vatandaş, kız/erkek arkadaşıın yanında sözlükte dolaşan biri açabilirdi.

    bir üstteki entry ((bkz: #60201042)) için yukarıdaki uyarımı dikkate alınız.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    tek bir adamın, istanbul borsasını manipule ederek keyfine göre yukarı - aşağı çekebilmiş olması.

    aslında film konusu bile olabilir ancak bu "herif"'in kim olduğu bilinmiyormuş.

    burada herif'i lafın gelişi kullanmadım. "herif" bu adama verilen isim.

    yaklaşık 1.5 yıldır türk borsasını karıştıran bu adam hintli bir fon yöneticisi. türkiye'de 1.5 milyar dolarlık yatırımı var. bazı günler 450 milyon dolar alım satım yaptığı oluyor ve tek başına borsayı %8'e varan etkide bulunabiliyor.

    özel bir yazılım sayesinde ve değişik algoritmalarla, "robot işlem" denen işlemlerle bu işi yapıyor ama ne hikmetse borsada 1.5 milyar dolar yatırımı olan, günde 450 milyon dolar sokan kişinin kimliği bilinmiyordu. şu an da sadece "ingiltere'den olaya giren bir fon yöneticisi" olarak biliniyor.

    kısacası adam önce belli kağıtlarda işlem hacmi yaratıp herhangi hisseye veya hisselere yön veriyor . bu yöne inanan sıradan yatırımcılar hisseyi almaya başlıyor . hisse birkaç günde değer kazanınca ufak ufak çıkmaya başlıyor . bir yandan da almaya devam ediyor ama satış miktarı daha fazla . böylece hisse değeri düşmeden hisseleri elden çıkmış oluyor . alanlar ise ne olduğunu anlamıyor bile. olayın özeti bu.

    kaynak :
    http://www.bigpara.com/…mligi-belirlendi_id1430620/

    http://www.milliyet.com.tr/…tay/2208426/default.htm

    http://www.borsagundem.com/…li-yatirimci-mi/1001328

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    (bkz: #58985475) 'a istinaden ;

    - insan beyni anne karnındayken en hızlı büyüyen organdır. hatta orantısal olarak neredeyse kafa ve vücudun diğer kısmı aynı boyutlardadır.

    - bunun sebebi, kafatası kemiklerinin bir zaman sonra kapanmak zorunda olması ve beynin daha fazla genişleyecek yer bulamadan önce gelişmek zorunda olmasıdır. zaten kafa kemiklerinin kapanmasından sonra ölene kadar beynin boyutu büyümeden aynı kalacaktır.

    - hal böyle olunca, tıpkı hacıyatmaz gibi, vücudun en ağır kısmı olan kafa doğum zamanı yaklaştıkça aşağı yerleşir ve fizyolojik doğum gerçekleşir.

    - kafanın ilk çıkan organ olması aynı zamanda doğum kanalından en büyük parçanın geçip arkadan gelen nispeten daha küçük yapıların geçişini sağlayacak genişliği yaratması anlamında da gereklidir. bu yüzden önce kaydırak gibi ayaklar çıksa daha geniş parça olan karın ve kafa içerde kalabilirdi. (ki bazen bu durum gerçekleşme ihtimali saptandığında normal doğumdan kaçınılır)

    - normal şartlarda doğumlarda kafa çıktıktan sonra çekilmez. vücudun tamamı kafanın çıkması ardından annenin ıkınması ile oluşan karın basıncı ile kolayca dışarı çıkar. en başa dönüyoruz, kafa en büyük ve en zor çıkan kısım olunca diğer kısımların çıkması çok daha kolaydır.

    - buradaki mucize doğum esnasında kafanın hareketlerindedir. şurada da görüleceği üzere bebek önceden programlanmışçasına, doğum kanalında geçerken yapması gereken hareketler olan başı öne eğme, içe döndürme, arkaya atma, ve dışa çevirme gibi hareketleri yapar. bunu izlemek dünyadaki mucizelerden biridir. bebek tıpkı kendisine söylenmiş ve ezberletilmişçesine bu hareketleri yaparak dışarı çıkmayı başarır.

    - ancak bu süreç içinde bir aşamada sıkıntı olursa, baş dışarı çıkamazsa, vücut gelişiminde normal dışı bir durum varsa (dışarı çıkamayacak kadar çok iri bebek) ebe ya da doktor bebeğe destek olur, arkadan iter ya da vakumla çeker. bu noktada da bebeğin yapısı gereği büyük insandan daha dirençlidir hasarlanmalara. çok nadir durumlar dışında boynu kopmaz yani merak etmeyin.

    kısacası : bebekler nasıl doğacaklarını bilirler zaten. müdehale edecek bir durum olmadığı sürece de "normal doğum" adı üzerinde dışarıdan müdehaleyi gerektirmeyen ve kendiliğinden olan bir süreçtir. "aman benim canım acımasın, ağrı çekmeyeyim" diyen zamane mıymıy kızların tercih ettiği sezeryan yerine doğanın bir mucizesi olan, bebekle annenin ilk karşılaşma anında aynı süreci yaşadıkları, psikolojik olarak birbirlerine bağlandıkları, anne sütünün gelmesini sağlayan ve ağrı duyusu ile salgılanan hormonların salgılandığı, sadece normal doğum ile anneden bebeğe geçen koruyucu yapılar sayesinde doğum sonrasında çocukların çok daha sağlıklı olduğu bir süreçtir normal doğum. anne çok daha çabuk normal hayatına döner. karnında yarım ay şeklinde ameliyat izi olmadan bebeğini kucağına alır. sezeryan doğumlarda görülen doğum sonrası kendine geldiğinde kucağına verilen "şeyin" "bu bebek benim değil" psikozuna girmez. sütü bol olur. bebek sağlıklı olur.

    tayyip efendinin "çok çocuk doğsun" diye sezeryanı engellemek adına kadın doğumculuğa soyunup normal doğum ısrarı belki de yaptığı tek olumlu icraattır.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    "yazı kaynağı" diye linki vermek yeterli iken sayfalar dolusu upuzun "kopyala yapıştır" entrylerin aslında hiç okunmadığı. "belki bir ara bakarım" diye favorileyenler dışında da kimsenin umurunda olmadığı gerçeği.

    ufkunuz iki katına çıktı mı? çıkmadı çünkü yine aynısını yapanlar olacak.

  • az kişinin bildiği muhteşem web siteleri

    http://www.myscriptfont.com/

    bu site aracılığı ile kendi el yazınzdan font yaratabilirsiniz.

    sitede verilen template dosyasını yazdırdıktan sonra üzerinde her harfi elle yazıp taratıp siteye yolluyorsunuz. site size font dosyasını oluşturuyor ve indiriyorsunuz bu kadar basit.