Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. thy'nin vergilerimizle hosteslere 5000 tl vermesi

    yanlış bir söylem. türk hava yolları bir kamu iktisadi kuruluşu olduğundan bütçesi merkezi yönetim bütçe kanununa dahil edilmez. hatta thy 5018 sayılı kanunun 78. maddesine göre gayrisafi hasılatının yüzde onbeşine kadarlık kısmını devlete aktarır. yani thy senin bir birey olarak devlete bir yılda aktardığın gelirin kat kat fazlasını devlete öder.

    daha devlete ödediğiniz paraların nerelere gittiğinden haberiniz yok thy'ye vergi ödüyorum sanıyorsunuz üstüne bir de geliyorsunuz burda onun bunun maaşını eleştiriyorsunuz.

    hala anlamayıp özelden küfürlü mesaj atan terbiyesizler var onlar için özet geçiyorum: thy hostesinin maaşı sizin maaşınızdan kesilen vergiyle ödenmiyor. bilakis thy hostesinin de sarfettiği emek sonucu ortaya çıkan kazanç, size yol su elektrik olarak dönmek üzere devletin kasasına giriyor.

  • 2. 2 kasım 2016 rte'nin ağlaması

    bizim de anamız ağlıyor. ortada belgesel değil gerçek yaşam var.

  • 3. güney kore'yi yıllardır bir tarikatın yönetmesi

    skandalinin detaylari ortaya ciktikca daha da inanilmaz hale geliyor hersey. yaklasik bir haftadir guney kore lideri park geun-hye'in 1974 yilinda oldurulen annesinin ruhu ile konusabildigini iddia eden bir tarikat lideri ve kizi tarafindan yillarca yonetildigi, sadece kendisinin degil butun ulkenin bu iki din taciri tarafindan yonlendirildigi ortaya cikti. bu samanist-hristiyan karisimi oldugu iddia edilen tarikatin basinda choi tae-min isimli hristiyanliga gecmis, 6 kadinla evli eski bir buddist rahip varmis ve bu arkadas 1994 yilinda vefat edince tarikatin basina kendisi kadar manipulatif ve "karizmatik" kizi choi soon-sil gecmis.

    bu tarikatin etkisi altinda kalan mevcut guney kore lideri ulkenin basina gecince butun konusmalarini, devlet butcelenme toplantilari hatta ve hatta kuzey kore ile en ust seviyede gizli olmasi gereken askeri gorusmelerin hepsini medyumuna sizdirmis ve hatta guney korenin son yillarda basina gelen en buyuk faciadan sonra yaptigi konusmayi bile bu kadin yazmis. hatirlarsiniz, 2 sene once, 16 nisanda mv sewol isimli bir feribot batmis, ve icinde 300'e yakin cocuk olmustu, bu olay ulusal bir skandala yol acip butun ulkeyi yasa bogmustu (https://en.wikipedia.org/wiki/sinking_of_mv_sewol). gemi battiktan sonra 7 saat ortalarda gorulmemisti devlet baskani park guen-hye, verilen sebep ise kisisel bir takim islerinin olmasidir.

    devlet baskaninin tarikat lideri tarafindan yazilan konusmalarinda anlamsiz, tuhaf, dilbilgisine aykiri ve konudan bagimsiz bir yigin soz oluyormus hatta insanlar dagla geciyormus telefona bi app ciksa da bu kadinin ne dedigini anlasak diye. bu tarikat lideri zamanla yetkisini kullanarak jigolosunu (evet yanlis okumadiniz, jigolo), personal trainer'ini ve baska yakinlarini bakanliklara ve devlet baskani danismanligina getirmis skandalin aydinlanmasana kim yaklastiysa da isinden kovulmus, adi lekenemis hatta bir iki olayda supheli bir sekilde olmustur.

    gel gelelim bu tarikat lideri medyum bozuntusu kadin kizini korenin en prestijli universitesine torpille ve usulsuzce aldirinca (belki sinav sorularini bile calmistir?) artik halk isyan etmis, devlete karsi sorusturma acilmisti ve bu sorusturmanin sonucunda almanyaya kacan medyum ve kizi geride aptal gibi tablet birakmis.

    tabletin icinde baskanliga ait gizli belgeler, konusmalar ve hatta baskanin tatil programi bile varmis, kendine ait selfie'lerin susledigi bu tablet sorusturmanin anahtari olmus ve herseyin ortaya cikmasina neden olmustur. dusunsenize yillardir ulkenizi aslinda baska insanlarin yonettigi konusuluyor, rivayet ediliyor ve bir suru komplo teorisi dolasiyor ve bir gun bunlarin hepsinin gercek oldugu ortaya cikiyor (eminim bazi cagirisimlar yapiliyordur su an). bu skandalin ama diger dolandiricilik ve yolsuzluklardan ufak bir farki var... genelde bu tur skandallarda zirvedeki insanlar guc ve para uguruna kendilerini feda eder, kariyerlerini ve hayatlarini riske ederler fakat bu vakkada bir devlet baskanin tamamen baskasi icin kendisini feda etme durumu var ki inanilmaz otesi bir sey. normal bir yolsuzluk ortaya cikinca cok koymaz, herkes devlet buyuklerinden bekler cunku bu tur hareketleri, hatta ve hatta ne tur yasa disi islemlere mucadele edecegini az cok kestirir, skandalin boyutunu tahmin edebilirsiniz fakat bu olay farkli, tamamen surreal ve sacma bir kultist tutum icinde gelisen olaylar her turlu komplo teorinin gercek olabilme ihtimalini aciyor maalesef.

    gel gelelim su anki en buyuk rivayet aslinda sewol isimli feribotun bilerek, devlet tarafindan bizzat batirilip icindeki cocuklarin kurban olarak sunulma olayidir. feribotun battigi gun ve tarih tam olarak tarikatin lideri olan choi tae-min'in 20. olum yildonumune denk gelmesi bu supheleri tetiklerken bir suru baska garip olay var hikayede... feribotun daimi kaptani bir gun once izine ayrilmis, o gun ise feribotlarin kaptanligina daha az kalifiye elemanlarin gecebilecegi bir yasa cikarilmis ve en onemliside faciadan sonra devlet baskani 7 saat ortalikta gozukmemis. insanlar su an ciddi anlamda baskanin olen tarikat liderinin gizli bir ayinine katilmis olabilecegi ve hatta bu facianin bilerek, ozellikle cocuklar kurban olsun diye yapildigidan korkuluyormus (bu yazdiklarimin hepsi internette konusulup ordan burdan kesit haberlerle deteklenen seyler, su anda rivayet demein sebebi kesinlesmemis olmasi ama boyle aptal olaylar olunca en sacma rivayet bile gercekci geliyor arkadas. edit: korenin en eski ingilizce yayin yapan gazetesinden bir haber: https://www.koreatimes.co.kr/…16/11/116_217395.html).

    ne kadar sacma iddialar di mi? ne kadar surreal. bunu gelip size 10 gun once anlatsam lan sktr git, zaten aramizda da uzaylilar yasiyordu di mi falan derdiniz ama maalesef olanlar gercek ve bu kurban rivayetinin uzerinde de ciddi ciddi duruluyor...

    bunlarin hepsi cok sacma, inanmiyorum diyecek olanlara da hatirlatiyorum park guen-hye cikip butun ulkeden ozur diledi. kadin cikip evet boyle birine guveniyorum arada bir bana yardimci oldu dedi. ulkenin onunde...

    butun olayin ingilizce aciklamasi burada var, korece kaynaklarla: http://askakorean.blogspot.com/…-park-geun-hye.html

    baska kaynaklar:

    https://www.koreatimes.co.kr/…16/10/116_216623.html

    http://bigstory.ap.org/…-s-korean-political-scandal

    http://www.bloomberg.com/…ntial-office-over-scandal

    http://www.channelnewsasia.com/…ngs-to/3245652.html

    https://www.washingtonpost.com/…3ff989c4_story.html

    https://www.theguardian.com/…-park-geun-hye-returns

    http://www.reuters.com/…orea-politics-iduskbn12v0fl

    ve turkce kaynaklar:

    https://tr.sputniknews.com/…-sarsan-siyasi-skandal/

    http://haber.sol.org.tr/…il-gozaltina-alindi-174228

    http://www.haberturk.com/…-parkin-istifasini-istedi

    http://www.hurriyet.com.tr/…epceyle-baskin-40265563

    biraz daha googleda arama yaparsaniz neler cikacak karsiniza neler, inanilmaz cidden. bu dunya tarikat liderlerinden ve din tacirligi yapanlardan cok cekti, musluman, hristiyan, samanist, taocu vs. ne olursa olsun farketmez, hepsi ayni sey ve hepsi husran ve huzune yol aciyor.

    inanilmaz seyler oluyor dunyada, hillary'in email skandallari, trump gibi bir insanin ciddi ciddi dunyanin en guclu ulkesinin basina gecebilecek olmasi, brexit ve avrupa dramlari, ortadogudaki isid sacmaliklari ve daha nice mezhep savaslari ama en garibi, 80 milyona yakin nufuslu bir ulkeyi devletle beraber ortak yoneten, dogru duzgun cumle kuramayan bir tarikat liderinin darbeye kalkismasi.

    inanilmaz bir cagda yasiyoruz arkadaslar, kimsenin akli yerinde degil, hele ki su gemi batma sacmaligi komplo degil de gercek cikarsa vay halimize vay.

    insanoglu olarak basarisiz olduk, buyrun size eserlerimiz daha fazla da sorum yok size sayin yargic.

    dipnot: turkce anlatim bozuklugu var her yerde, olayi anlatisim da asiri derecede basit, biraz okuyun kaynaklari (ozellikle ingilizceniz iyise ilk verdigim link'e bakin), anlattigim sey olayin cok ufak bir kesiti.

    edit: bu da batan gemi hakkinda kore'de ingilizce yayin yapan en eski gazetelerden birinin makalesi, burada da ortada bir kurban durumu oldugundan bahsediliyor https://www.koreatimes.co.kr/…6/11/116_217395.html. ilgili paragrafa da ekleyecem bu linki

    edit 2: butun bu gelismelere ragmen baskan istifa etmeyi dusunmuyormus. gercekten de korelilerle cok benzesiyoruz arkadas. ben boyle yuzsuzluk gormedim diyecem, ama gordum.

    yeniden ekleme: turkce kaynaklarda haber basit bir dolandiricilik olarak anlatiliyor. olay dolandiriciliktan cok daha vahim arkadaslar, umarim boylesine buyuk bir ululsararasi olay hakettigi ilgiyi gorur)

  • 4. 2 kasım 2016 gülse birsel köşe yazısı

    idam isteriz diye halkın galeyana getirildiği, evrensel hukuk normlarının görmezden gelindiği, gazetelerin bir bir kapatıldığı, düşünce-ifade-basın özgürlüklerinin yok sayıldığı, siyasal iktidara hizmet etmeyen her yere kayyum atandığı, akademisyenlerin -birinci ağızdan duyduğumuz üzere- at izi it izi usulüne dayanarak ihraç edildiği, malum tekmeci saldırganın elini kolunu sallayarak dışarı çıktığı ve dün muhalefetin en köklü gazetesi cumhuriyet'e düzenlenen operasyon sonrası kaleme alınmış bir yazıdır. 15 temmuz sonrası yaşanan bu dönem ikinci abdülhamit zamanında dahi görülmemiş bir istibdat dönemi olarak tarihe geçecektir.

    --- spoiler ---

    "insanlar neden korkuyor..."

    "sevgili, canımdan çok sevdiğim ülkem siyasetinin üstatları...
    bu mektubu okuduğunuzda artık çok geç olabilir. lütfen gazetede yayımlandığı gün okuyun. okuyun ki, hayatı boyunca vatanında çalışmak, yaşamak ve vatanında ölmek isteyen bu kardeşinizin tarafsız görüşlerini bundan sonraki kararlarınızda hesaba katma ihtimaliniz olsun.

    efendiler, son aylarda kaç “yurtdışı ülkelerden vatandaşlık alma”,“oturma izni sağlama”, “çalışma izni başvurusu” ajansının türkiye’de kalabalık salonlarda vatandaşa sunum yaptığını biliyor musunuz?

    ne kadar çok kişi geleceğini yurtdışında görüyor farkında mısınız?

    kaç çocuk sahibi aile korku içinde bunu planlıyor, evlatlarını ortaokul, lise için yurtdışına yollamaya uğraşıyor bilginiz var mı?

    yurtdışında okuyan veya kısa süreli çalışan kaç değerli insanın parlak tekliflere rağmen buraya dönmekten vazgeçtiğini araştırdınız mı?

    bu mektubumda belki en çarpıcı bilgi şu olacaktır: bu saydığım onbinlerce, belki yüzbinlerce insanın hiçbiri hiçbir cemaat, tarikat, siyasi parti veya sivil toplum örgütü üyesi değil.

    bu saydığım onbinlerce, belki yüzbinlerce insanın muhtemelen hiçbiri, şu an ülkemizde “kelle koltukta icra edilen meslekler” sayılan gazetecilik, yazarlık vs gibi faaliyetleri yapanlardan bile değil.

    belki bazısı hayatında siyasete dair bir tweet bile atmamıştır.

    bunlar avukatlar, doktorlar, mimarlar, mühendisler, üst düzey yöneticiler, tüccarlar, girişimciler, sanatçılar, öğretmenler, öğrenciler... şirket sahiplerine, anne-babalara bir sorun bakalım... yurtdışında okumuş, ümit vaat eden gençlerden kaçta kaçı son aylarda memlekete gelip çalışmaktan vazgeçti. kaçı daha düşük standartlara razı olup amerika’da, avrupa’da iş aramaya, orada hayat kurmaya karar verdi diye.

    bu insanlar geleceğimiz efendiler! ve arkalarına bakmadan kaçıyorlar.

    zira korkuyorlar.

    bırakın bir gün sorgulanma, tutuklanma korkusunu filan... o açıdan zaten durumumuz parlak değil. ama ben siyaseti, cemaat’i, fetö’yü, pkk’yı sadece televizyondan takip eden insanlardan söz ediyorum.

    bu insanlar ülkenin gidişatından korkuyor.

    bu insanlar bir gün artık istedikleri gibi yaşayamamaktan, yiyip içememekten, giyinememekten, istedikleri yerde çalışamamaktan, hak etseler bile iyi yerlere getirilmemekten korkuyor.

    bu insanlar kız evlatlarının nasıl bir hayat yaşayacağından korkuyor.

    bu insanlar sadece iktidar yanlısı olmadıkları veya öyle göründükleri için bir gün birilerinin mallarına, mülklerine el koymasından korkuyor.

    bu insanlar kendi hallerinde yaşarken, arabalarını çarptıkları, nüfus cüzdanlarını çaldırdıkları veya emlak vergilerini 100 lira eksik yatırdıkları için bir sebeple mahkemeye düşmekten, sonra haksızlık, adaletsizlik kurbanı olup durup dururken hapis yatmaktan filan korkuyorlar.

    birçoğu yersiz korkudur muhakkak. öyle midir? umarım öyledir. ben öyle diyorum soranlara.

    ama korkuyorlar işte. bu ülkenin okumuş, çalışan, suç işlemeyen, vergi veren yetişmiş insanları korkuyor arkadaş! ve bir kısmı vatanından gitmek için ciddi planlar yapıyor.

    memleketi yöneten sizlersiniz.

    iki şey sormak isterim:

    1) performansınızdan mutlu musunuz?

    2) farkında mısınız, birçok şeyin telafisi var ama bu bahsettiğim insanları kaybedersek, bunun telafisi yok!

    sevgili siyaset üstatları!

    korku iklimini dindirin. adaletin iyi işlediğine bizi inandırın. eşitliği, liyakat sistemini, demokrasiyi kurmaya çalışın, dili yumuşatın, artık normalleşmeyi başlatın. inattan, kutuplaştırmadan, höt zöt’ten vazgeçin.“bu ülkede her an her şey olabilir, herkes her haksızlığı yaşayabilir, kimse de bir şey diyemez” fikrini benim dizilerim kadar komik hale getirin bir an önce! vatandaşa kendini memleketinde güvende hissettirin! germeyin artık şu ülkeyi!

    bakın herkes gidiyor! ama ben gitmem, kalıp başınıza ekşirim ona göre!

    saygı, sevgi ve baki selam...

    link

    --- spoiler ---

  • 5. nrcnsnnmnkymmthtsnbrrspccğsn

    sesli güldürmüş olaydır.

    bu yüzden hapse girse içerdekilere olayı nasıl açıklayacak adam onu merak ediyorum.

    - sen neden yatıyorsun?
    +adam yaralama.
    +abi sen neden yatıyorsun?
    -snnmnkym.

  • 6. vajina kararmasına iyi gelen şeyler

    saatleri bi saat ileri almak.

    böylece bi saat geç kararıyor bacılar.

    deneyin, eliniz zaten paylaş butonuna gidecek.

  • 7. şaka maka rte'nin musul'u alacak olması

    bazı insanların neden küfür yemekten hoşlandıklarını, insanların kendileri hakkında gerizekalı diye düşünmesinden neden hoşlandıklarına anlam veremiyorum. mesela bu başlığı açan arkadaş sabah sabah böyle hiçbir anlamı olmayan bir yazıyı yazmak için nasıl bir motivasyona sahipti. bu tarz şeyleri komik mi buluyor, yoksa gerçekten inanıyor mu. ilginç gerçekten enteresan.

  • 8. 2 kasım 2016 ekşi sözlük seviyesinin dibe vurması

    siteye girince artık iyiden iyice midemi bulandıran durum

    sol frame başlıklara bakıyorum

    vajina beyazlatma işlemi sırasında video paylaşmak
    da vinci vajina temizleme ltd şti
    didem ceran
    6 sene okuyup vajina çitilemek
    tamer gültekin
    vajina beyazlatmak
    vajina kararmasına iyi gelen şeyler
    didem ceran'ın vajinası
    didem ceran'ın memeleri

    debe listesine bakalım
    vajina beyazlatma işlemi sırasında video paylaşmak
    tamer gültekin (bkz: #63834916)
    "siyah am görmeye asla tahammül edemeyen yaşamını siyah amlarla mücadele ederek geçirmiş doktor. bahtın açık, hastanın amı siyah olsun! "
    vajina beyazlatmakhttps://eksisozluk.com/entry/63834326
    (bkz: aranızda hala caps vermeyen hayvanlar var)

    başka işimiz gücümüz kalmadı aynı mevzuya odaklanıp kaldınız.

    edit : bunu bile savunan tipler var. çok yazık gerçekten. aptalca bunu savunanları görüyorum ve beni daha da haklı çıkardığınız için teşekkür ediyorum. ben de bir doktorum ve sayfayı her yenilediğimde ülkenin içinde olduğu durum yerine bu başlıkların ekşisözlükte gündem oluşturduğunu görerek üzülüyor, utanıyor ve bu topluluğun bir parçası olmaktan hicap duyuyorum.

    edit 2 : "sen sözlüğün sahibi misin" diye dümdüz küfürler ederek mesaj atan, şu reziliiği bile savunan ahlaksızları doğrudan engelliyorum. muhattabım olmadığınız gibi, aslında varlığınız şu başlığı açmamın ne kadar doğru olduğunun da bir gösterge ve ispatıdır. ayrıca "bu topluluğun bir parçası olmaktan hicap duyuyorum" demek sözlüğü bırakıyorum anlamına da gelmiyor. 1 milyon karakter yoksunu var olsa bile 1 tane düzgün adam varsa hala sözlükte yazmaya devam ederim. yazdığım binlerce favori alan entryler, ekşişeyler sayesince onbinlerce kişiye ulaşan paylaşımlarımdan da vazgeçecek değilim. ben bu sözlükte birilerine pozitif anlamda ulaşmak için varım ve içinde olduğum ortamı daha kaliteli görmek istemek de en doğal hakkım. destek mesajı gönderen düzgün insanlara da ayrıca teşekkürler.

  • 9. 2 kasım 2016 çaylak kalkışması

    bu kalkışma okyanus ötesindeki ssg'nin yönettiği bir kalkışmadır. tüm yazarları; favları ve şukularıyla birlikte meydanlara davet ediyorum..
    "kanzuk"

  • 10. mehmet metiner

    bildiğin orospu ya bu. sadece sakalları var.

  • 11. öğretmenle pilotu aynı kefeye koymak

    evet öğretmenler bu ülkenin can damarıdır. *

  • 12. rusya gerçek dostumuz olduğunu gösterdi

    çocukların bile bildiği "devletlerin dostu olmaz, çıkarları olur" sözünden haberi olmayan bir dışişleri bakanı beyanatı.

    nato'da bir çatlak yaratabilmek için sana sevimlilik yapıyor olabilir mi acaba rusya?

    başka kimler dostun düşmanın bir saysana ? abd mesela.. nedir?

  • 13. 3 kasım 2016 rte devlet bahçeli buluşması

    stepne ve krikolarla yapılacak buluşmadır.

  • 14. alman polisleri döverek komaya sokan adam

    çomarlar tarafından desteklenen şahıstır.

    türkiye'deki polislere çiçek veren gezicilere bile "törörik" diyen kompleksli aşağılık insanlar, başka ülkenin polisine karşı alenen kuvvet kullanıldığında ezik ezik sevinip, "gavur döven müslüm" nakaratları dizmektedirler.

    çünkü çomarların ilkesel bakışı yoktur dünyaya; kendileriyle aynı kampta gördüklerine her türlü şiddet eylemini hak görmektedirler.

  • 15. vajina beyazlatma işlemi sırasında video paylaşmak

    bir seküler olarak keyfimi yerine getiren video.

    bu ülkeye siksen şeriat gelmez.

  • 16. 30 ekim 2016 bağdat bombalı saldırı dümeni

    bir polis memurundan dinlemistim. 15 temmuzdan sonra, gazilerin belirlenmesiyle ilgili bir birimde gorev yapmis.
    bir suru hirsiz, tinerci, jiletci, sabikali vs. kimi kolunu bacagini kirarak, kimi kendini jiletleyerek, kimi kafasini yararak, kimi de olumcul olmayan yerlerden kendilerini vurarak/vurdurtarak 'ben 15 temmuz gazisiyim. bana da maas baglansin.' diye basvurmus. "reddettiklerim gidip beni sikayet ettiler. bircok yerde kendini riske atmak istemeyenler bu tipleri gazi diye onaylamis olabilir."demisti.
    baska bir entryde daha soylenmis. belki oralarda da teror magdurlarinin vs. yararlandiklari fon falan vardir. onu somurmek icin asiret uyelerinin topluca yer aldigi bir mizansen olabilir. zira bizim gibi ortadogu zihniyetindekilerinin akli daha cok pustluga calisir.

  • 17. üç büyük pille çalışan metalik gri el feneri

    pil haznesi böyle flask flask flask diye açılırdı ve içinde pilleri tutan zoviği zoviği yapan spiral teller bulunurdu. nefis bir sovyet tasarımı.

  • 18. da vinci vajina temizleme ltd şti

    "dr tamer vajinayı temizliyordu leonardo da vinci" şeklinde bol esprili bir sloganı olması gereken şirket.

  • 19. r. tayyip erdoğan'ın komünist manifestosu

    yemin ederim delirmek işten değil..
    bu konuşmayı yapan adamla, idamı geri getirmeye çalışan, musul da bizim el bab da bizim diyen, üniversiteler, federasyonlar dahil full biat talep eden adam aynı kişi mi?

  • 20. kıskanmayan trip atmayan hesap sormayan kadın

    karşısında ona güven veren misler gibi bir sevgilisi olan kadındır. muhakkak ki istediği zamanda da birlikte olduğu adama ulaşıyordur. kimisi gibi aranınca sıkılarak ekrana bakmıyordur sevgilisi. tekrar arayınca da iğrenç insanlara tabir edilen şekilde bir muamele görmüyordur kadın. sürekli ikinci plana atılmıyordur. elbette arkadaşlarıyla vakit geçiriyordur o adam ama sevdiği kadını da onların gerisine atmıyordur.

    zaten bunlar olmadığı halde o kadın trip atmıyorsa çok bariz bir biçimde sevmiyordur.

    yani bu kadın sizin eserinizdir kıymetli beyfendiler. çoğunuz bu güzel ortamı oluşturamadığınız için kadınları çirkef olarak görürsünüz.

  • 21. sabahın köründe işe gitmek

    allah benim belamı vermesin lan. 3 gündür griptim az evvel işe gitmek için kalktım. annemin çok önceden aldığı içlik aklıma geldi. siyah tayt gibi örme bir şey. neyse onu giydim sıcak tutsun diye. kazak ,mont falan sıkıca giyinip metroya doğru gidiyorum. saat 6.50 gibi hava zifiri karanlık ( bunu yazarken bile hâlâ karanlık) hasta ve uykulu uykulu gidiyorum işte. ulan bi baktım herkes bana bakıp duruyor. kızlar gülüyo falan. neden gülüyorlar diye düşünüyorum. sonra metro merdivenlerinden inerken sen tut benim bacakları bi gör. aboooo içlikle çıkmışım dışarı. tövbeler olsun.
    sabah tuvaletten gelen loş ışıkla giyindiğim için ben onu siyah pantolon sanmışım.
    meğer değilmiş. götümü tuta tuta eve koştum. taze taze bunu yazıyorum. gerçi bu da ayrı bi mallık ya neyse, işe geç kaldım amına koyim. sabahın köründe iş mi olur lan?

  • 22. baba sevgisinin anlaşıldığı an

    ortaokul ikinci sınıftayken benden hiç beklenmeyecek bir şey yaptım. ailesinin biriciği, okulun iftiharlık öğrencisi, her türlü faaliyetin aranan ismi olan ben, en yakın kız arkadaşımla birlikte bir öğretmene “şeref yoksunu” dediğim için okuldan bir günlük uzaklaştırma aldım. ben “şeref yoksunu” dedim, derya “onursuz” dedi. üstelik adam din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeniydi.

    müdür beni çok sevdiği için cezanın hafifletilmesi için sınıfta düzeni bozmak üzerinden verdirdi cezayı. sanırım öğretmene hakaret daha büyük ceza gerektiriyordu.
    olay anı, sonrasındaki savunma yazma, kurulun değerlendirmesi vs hiçbiri beni korkutmadı ama durumu annem ve babama nasıl söyleyeceğim düşüncesi içten içe beni yiyordu. haklıydım evet ama bir öğretmen çocuğu olarak derslerimdeki başarım kadar hal ve hareketlerim de düzgün olmalıydı. çünkü aksi durumda annem ağzıma sıçardı. sağlam ceza vereceklerdi. ben de en iyisi saklamak diye düşündüm. çünkü çok zekiyim.

    meğer bir hafta sonra falan eve kağıt gidiyormuş ve kağıdı babam almış. zaten çok konuşkan olmayan babam o akşam iyice sessizleşti. ben de durgundum. bana bakıyordu ama bişey sormuyordu. o zamanlar bu kadar profesyonel bir yalancı olmadığım için de gözlerimi kaçırıyordum.
    yatma saati geldi, her akşam önce annem sonra babam odama uğrar iyi geceler derdi. annem odadan çıktıktan sonra babam geldi. yatağa oturdu, “sana bişey soracağım ama lütfen her şeyi tarafsızca anlat” dedi. elindeki kağıdı çıkardı. “hayatımda ilk kez kalbim sıkıştı, ne yapmış olabilirsin anlayamıyorum. ben lisede öğretmeni dövmüştüm o zaman bile böyle ceza almadım” diye de ekledi. içimden, “oha babama bak ya, adam dövmüş, hem de öğretmeni vay anasını” diye geçirdim ama o an bunun geyiğini yapmak için uygun değildi. ben de anlattım. eğer annem olsaydı korkarak anlatırdım ama babam olunca her şey daha kolay oluyordu. anlattıklarımı dinledikçe babamın yüzündeki kasılmanın gevşediğini hatta yarım bir gülüş attığını gördüm. ama yine de suçluydum. odadan çıktıktan sonra annemle konuştular, içerden gülüşme sesleri gelince anladım ki yırttım.

    sonra işte okula gelindi, gerekli yerlerle görüşürüldü, cezam neyse çekmem gerektiği konusunda uzlaşıldı. ama öğretmenden özür dilemeyeceğim net bir dille belirtildi.

    bir kaç ay sonra karneler dağıtıldı ve ben okul derecesine girmeme rağmen takdirnamemi alamadım. meğer disiplin cezası alan öğrencilere bu belgeler verilmezmiş. o kadar üzüldüm ki anlatamam. çünkü bu belge annem için her zaman çok önemli olurdu. hepsini saklardı. şimdi anneme ne diyecektim.
    ağlayarak eve gittim. annem babamdan erken geldi eve, halimi görünce beni teselli etmeye çalıştı ama yok, içim yanıyordu ulan, o kağıdı bana nasıl vermezlerdi.

    akşam babam elinde bir şişe şarap ve bir hediye paketiyle geldi. bizim evde özel günlerde ve yılbaşında içki içilirdi. o gün niye şarap içilecek diye sordum. babam da “kızımın takdirlik karnesini kutluyoruz” dedi. tabi benim gözlerim hemen doldu. bunun üzerine hediye paketini uzattı. canımın içi, gidip boş bir takdirmane belgesi almış, fotokopisini çektirmiş, sonra da üzerine divit kalemle o yılın en şahane öğrencisi ve kızı olduğumu yazan komikli şeyler yazmış. o zaman hoş bir andı benim için bu ama dün teyzem bizdeydi, o günleri konuşurken, bir ebeveyn olma dersi vermişler bizimkiler diye düşündüm. el kadar çocuğa verilen, değere, hassasiyete bak. babamdaki inceliğe bak. canını sevdiğim.
    akşam bunları anınca, dayanamadım gece babamı aradım. belli ki uyumuş ama uyumamış gibi "ben de maç izliyordum ama bitmiş ya. acaba kaç kaç bitti" diye sordu. ben de "bilmiyorum ki babacım, keşke bir oğlun olsaydı, o belki sana yardımcı olurdu" dedim. babam da "seni bir tabur erkek evlada değişmem kızım" diyerek yine yeniden kalbimi ısıttı. al sana sevginin anlaşıldığı an (bugün bana yaklaşanın üstüne kalp atıyorum, sevgi doluyum)

    hikayeyi tamamlamam gerekirse, sonraki günlerde ben de bir jeanne d'arc oldum, okulu da kendimi de yaktım diye devam etmek isterdim ama olmadı tabi öyle bişey. deryayla beraber resmen yüzümüzde faça izi varmış gibi bir havamız olmuştu. ünümüze ün, düşmana korku salmıştık. teheyyy (ayrıca artık başarılı olduğum kadar, yaramaz bir kız da olduğum için, sınıfın ve okulun en yakışıklısı basket takımının yıldızı umut ile çıkmaya başladım. sonrası lale devri ve çöküş zaten)

  • 23. doların 4 tl olması

    doların 14 ayda en fazla 10 kuruş artacağına inanan veya inanmak isteyenleri tebrik ediyorum.

  • 24. akademik kariyer yapmak isteyenlere tavsiyeler

    türkiye'de: yapmayın

    çalışmanızın bile cezalandırılması sizi harap edecek.

  • 25. andreas beck

    beşiktaş'ın 100 küsur yıllık tarihindeki tüm futbolcuları en iyiden en kötüye doğru sıralayan bir liste yapsanız, o listede kaç futbolcu olursa olsun tam ortasında bu adam olur

  • 26. didem ceran'ın vajinası

    bakimi yeni yapilmis olup sahibinden az kullanilmistir. icinde kufur dahi edilmeyen bu vajinanin tek sorunu halka acilmis olmasidir. ayrica boya takintisi olanlar aramasin. uzerindeki kararmalardan dolayi beyazlatilmis kisimlar mevcuttur.

    (bkz: sahibinden.com ilanlari)

  • 27. ücreti ödenen hizmeti rica ile yaptırmak

    türkiye şartlarında saçmalıktır. biri daha çok güzel noktaya değinmiş; "türkiye'de kibarlık, korkaklık olarak görüüyor". sonuna kadar katıldığım cümle.

    bakın haftasonu bir yerden yemek siparişi verdim. baya güzel pahalı bir yer ve yemek. saat 7.30 gibi gelsin dedim. tabi dediler. adresi verdim. süper. ödemeyi de yaptım. harika.

    saat 7.30 oldu, gelen giden yok. 35-40-45 oldu eeh dedim 2 saat önceden bu saat için siparişi verdim 15 dakika da geç kalınmaz ki.

    aradım mekanı, dedim 7.30 siparişim henüz gelmedi, nerededir?

    "bakıyoruuuum, 7.30'a sipariş yok." oldukça kaba bir tonlama ile.

    bir yanlışınız olmalı, 7.30 için x x x x siparişi verdim ve ödemesini de yaptım.

    ben kibarca bunları söyledikle cevap şu;

    "beyfendi, yog işte yani gözükmediğine göre yog. veriyorsan alayım yeni sipariş. en erken 9 gibi glir yalnız."

    işte o an tekrar türkiye moduna girip, tüm o kibarlığı bırakıp; akşam akşam beni oraya getirtip rezillik çıkarttırma, ben saat 7.30 için ödememi yaptım, fişim de elimde. verdiğim sipariş yarım saat içinde ya gelir ya da ben gelirim oraya. başka da bir çözüm kabul etmiyorum demem üstüne.

    "tamam beyefendi ne demek, benzer bir sipariş vardı zaten şu anda yola çıkmak üzere, hemen onu size yönlendiriyorum. en geç 10 dakika sonra sizde."

    türkiye'de kabalık her şeydir. kabadayılık inanılmaz güzeldir.

  • 28. didem ceran için 23 nisan'ın babaannesi olması

  • 29. d&r'da satılan 9900 tl'lik espresso makinesi

    " fiyatı düşünce uyar " a tıkladım " hangi " fiyata düşünce uyaralım " a da 100 yazdım. " ya bi siktir git amk fakiri " yazısı çıktı.

  • 30. 2 kasım 2016 fenerbahçe unics kazan maçı

    ülkerspor'un yenildiği maç olmuştur.
    (not: fenerbahçeliyim. böylesi zevkli oluyormuş bak. işine gelmeyince ülker'e kakala gitsin)

  • 31. gezi parkı eylemlerini soros'un yönlendirmesi

    - bizi kimse aramadı kardeşim, kalktık gittik. adamdan saymıyor musunuz lan bizi? hayret bişey ya! soros'a burdan tesüf ediyorum, ayıp yaptığı.

    edit: soros kaçmış. o günleri hatırlatalım.
    https://en.m.wikipedia.org/wiki/gezi_park_protests

  • 32. kahve zincirleri

    (bkz: siktin formatı eyledin viran)

    not: aynı bölüm aynı dönemden selamlar.

  • 33. zaman tanrıdır

    yıllar önce düşündüğüm, fakat sonradan "peki zaman kavramı nerden geldi?" diyerek kendimi "allahuakbar" nidaları eşliğinde patlattığım felsefik düşünce.

  • 34. halep'te 12 yaşındaki çocuğun kafasının kesilmesi

    ha kafası kesilen 19 yaşında mıymış, tamam ya ben de bir şey zannettim. asfsgag ya neden bahsediyorsunuz aq?

  • 35. erkek tavlama sanatı

    nefes alıp verme sanatı.

  • 36. immanuel tolstoyevski

    "anlamayanlar, anlayanları asla anlayamazlar"

    sevmeyen sevmez, bunu söylemeleri gayet normal. eleştirinin ötesine geçip, "fanboyları da anlamıyor, numara yapıyorlar" deyince tepki görmeleri de normal (kimse fanboy lafını sevmez, sahtelik iddiasını hiç sevmez).

    yalnız küfür normal değil. bu tartışmada küfrü hakeden tek bir kişi var, o da yiğit bulut. ("sol bacağından anladığım kadarıyla tıknaz " diyen arkadaşı ise sniper tüfegimle yakın takibe aldım)

    kötü niyetli insanlar şıp diye belli oluyorlar zaten, burada öyle birini göremiyorum. yurtta sulh, cihanda sulh arkadaşlar. (bunu yazdığım lokantanın her yanı gandhi resimleriyle dolu, malcolm x filan olsaydı bambaşka şeyler yazabilirdim)

  • 37. ekşi sözlük'teki evli ve bebekli aile düşmanlığı

    başlığın verdiği mesajlara bak: yok yüzüne bakılmadığı için evlenememiş, evde duvarlara bakıp 31 çekiyor, abaza, biz sikişiyoz oh

    evlendiğinde karşısındakine çemkirmek için bunları söyleyen size evlenmeden önceki rezil hayatını anlatıyordur. o günlere duyduğu öfkeyi kusuyordur.

    vizyonsuz bir çomar olduğu için de evli olmayanların sevişemediğini sanıyor.

    35 yaşında ite kaka evlenince yılların abazalığını attı üzerinden rahat bırakın döksün içini, yiten gençliğinin acısını bugünkü gençlerden çıkarsın.

  • 38. didem ceran

    ya tamam paylaştığı video absürt, türkiye gibi bir ahlak timsali ülkede gelecek tepki belli olduğundan tamamen clickbait ve bence sosyal medya ile değişen mahremiyet algısı üzerine çok iyi bir tartışma içeriği de... sizin kafalar da çok karışık lan.

    birileri vajina diyemiyor "şey" diyor ama arkasından "whore" diyebiliyor. soyutlama becerisi bir adıma kadarsa demek.

    biri diyor ki "evladına ne diyecek bu videoyu gördüğünde". evet bir kadının hayatındaki en büyük ve önemli ahlaki çapa, çocuğu görünce ne düşüneceği. büyük konuşmayayım ama eminim bunu yazan da o çocuğu bir erkek evlat olarak düşünmüştür. oğlu görecek, annesi rezil olacak. oğlu annesinden dolayı mahvolacak falan. lan dingil bütün ataerkilliği bir kenara koysan zaten mahremiyet 10 senede baştan tanımlandı, 2020 - 2030 arası doğumlular neler paylaşıyor olacak farkında mısınız yetişkinlik çağlarına geldiklerinde?

    başkası gelmiş "çok çirkin lan" diyor. ha beğenmiyorsundur, eyvallah. da tam olarak linçe mi denk geldi acaba çirkinliğini belirtme ihtiyacın? acaba "hazır herkes vuruyor bir tekme de ben atayım" olmasın o?

    birileri gelmiş doktorla dalga geçiyor da geçiyor. lan adam ne yapsın işini yapıyor işte beyazlat diye giderse beyazlatacak. ilkokul seviyesinde dalga geçeceksek o zaman bütün estetik doktorlarıyla kafadan memeci diye dalga geçin o zaman, hepsi en az bir kez silikon takmıştır misal.

    "karartanı" merak etmişler bir takımı. birileri fena karartmış ;)) diyor yani. çok tartışmışlar efendim ne karartırmış. zenci menci düşünmüşünüzdür ona da en fazla.

    hayat kimseyi böylesine leş, böylesine pis, böylesine kitlelere yayılmış, böylesine tedavisiz bir bilinç altıyla terbiye etmesin.

  • 39. recep tayyip erdoğan

    bu adam seçim kaybetti mi deniyor ya neremle gülsem bilemedim.

    açıklıyorum, akp iktidarı kaybettiğinde koalisyon olmasın, tekrar tek başına iktidar olsun diye yeniden seçim kararını da ben aldım evet.

  • 40. mesut özil

    soğuk kanlılık üstadı olmuş futbolcu... top ayağındayken yüzüne dikkatli bakın, şu ifadeleri göreceksiniz:

    "şimdi önce topu sektireyim. evet oldu, şimdide bas topa dur. tamam, bir fake atayım, aha tarlaya gitti amk malı. vurayım kaleye artık zamanıdır. aha gol. böyle yapınca da gol oluyormuş asdssddadd. "

  • 41. şenol güneş

    2 sene önce uefa tarafında "sen gelme ulan ayı" çekilen bir kulüptük ve bugün deplasmanda yenerek yenilmezlik serisine son verdiğimiz napoli karşısında neden 1-0'ı koruyamadık diye tartışıyoruz.

    bu işte bu adamın eseri. en önemli 3 oyuncusunu kaptırdı, 8 milyon euro'luk transferle yeniden takım kurdu ve getirdiği yer bu...

  • 42. tamer gültekin

    facebook hesabını merak edip baktığım doktor. kendisiyle 1 ortak arkadaşımız bulunuyor.
    eski kız arkadaşım ve kafamda deli sorular...

  • 43. kimse akp muhalifleri kamudan ayıklıyor diyemez

    (bkz: akp muhalifleri kamudan ayıklıyor)

    risk budur...

  • 44. ekmek atılan kedinin yemeden uzaklaşması

    normal bir kedi davranışı.

    (bkz: ya et ver ya terk et)

  • 45. 1 kasım 2016 beşiktaş napoli maçı

    altında "adriano'nun neden barcelona'da tutunamadığını" filan okuduğumuz nadide bir başlık.

    dün adriona olmasa ağzımızdan girip dübürümüzden çıkardı o napoli ey benim beşiktaşlı kardeşim. senin takımın barcelona değil ve bu maçta takımın en iyilerinden birisiydi, nefis oynadı adam. şu maça biz ismail ile çıkmış olsaydık, o napoli kanatları omuriliğini bükerdi zavallının. çok şanslıyız ki yaşına rağmen atletik ve muazzam bir pozisyon bilgisi var adriano'nun.

  • 46. 6 sene okuyup vajina çitilemek

    6 sene değil o yalnız, en az 11 sene okumuştur. 6 sene okuyup göz doktoru, kadın doğumcu vs. olunduğunu sanan güruha selam olsun.

  • 47. vücut geliştirme

    (bkz: bu senenin moda renkleri lila ve füme)
    edit: önünüzdeki hafta başlıyorum kıyafet tavsiyesi istiyorum diyen arkadaş niye kaçıyon. daha squat yapacağdık.

  • 48. kışın geldiğinin anlaşıldığı an

    yorganı, şu bacak hareketiyle ayakların altına aldığın an'dır.

  • 49. suriyeli tacizcinin yakalanıp işkenceye uğraması

    gayet kabul edilebilir bir durumdur. siz duyar kasmaya filan devam edin. çocuğunuzu biri taciz ederse ve siz de o adamla karşılaşırsanız; ya arkadaşım neden böyle birşey yaptın, biraz bekle, polisi çağıracağım ve seni adalete teslim edeceğim, deyin. tamam mı? bu ekşi sözlük nasıl bir yer lan. türkiye'yi norveç sanan insanlar dolmuş buraya. burası ortadoğu amk, sapığa az bile yapılmış. hele bir de savaştan kaçtığını iddia eden orospu çocuğu bir suriyeliye çok az yapılmış.

  • 50. oğuzhan özyakup

    tv'den duyuldu mu bilmiyorum, ozzy girince tribünde bir alkış kıyamet başladı. ozzy'de çok mutlu oldu. sevildiğini ve takımın en önemlisi olduğunu iyice anladı bence o an. bir de maaşına zam yapın gg falan ondan yüksek almasın