Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 20 ağustos 2017 fenerbahçe trabzonspor maçı

    4 adet 100'lük rakısına iddiaya girdiğim maç.

    takımıma hiç güvenmiyorum, en ufak bir umut beslemiyorum, takımımın maçlarını izlemiyorum ama yine de toz konduramıyorum. sırf bir tanesi ''trabzon havada karada siker'' dediği için 4 ayrı kişiyle iddiaya girmiş bulundum.

    kaybedeyim, hiç umurumda değil. kazanayım, yine umurumda değil. millet bu cesareti hangi ara kazandı, hangi ara fenerbahçe'yi bu derece çantada keklik görmeye başladı; bana koyan bu sadece.

  • 2. racon kesilecekse bizzat kendim keserim

    (bkz: yazik la kimin reisiyse)

  • 3. 19 ağustos 2017 osmanlıspor galatasaray maçı

    ön not olarak belirteyim, fenerbahçeliyim. bu akşam bizlere keyifli bir maç izlettiği için de galatasaray'a teşekkür ediyorum. öncelikle, sahada müthiş bir takım vardı. mükemmel değil ama müthiş. ilk yarının tamamına yakınında müthiş bir efor sarfeden, basan, parçalayan, kilit çözebilen bir takım izledik. bu, galatasaray'ın taktiksel standartı düşük takımlara karşı en büyük avantajı olsa da görece zor maçlarda net bir dezavantaj haline gelebilir. çünkü fizik kalitenizi taşıyabileceğiniz en yüksek seviyeye taşısanız da 90 dakika boyunca hiçbir oyuncunun yüksek seviyede nabız ve tansiyonla mücadele etme şansı yok. nitekim fiziksel sınırlarını sonuna kadar zorlayan galatasaray'ın 60. dakikadan sonra oyundan nasıl düştüğünü gördük. o dakikadan itibaren bile efor sarfetmeye ve dikine, hızlı çıkmaya çalışan takımın top kayıplarında ciddi bir artış olduğunu gördük. osmanlıspor bu düşüşten faydalanabilecek bir takım değil. ancak beşiktaş, başakşehir gibi takımlar affetmez.

    şunu da söylemek gerekir. galatasaray'ın bu coşkulu oyunla ligde hacamat edemeyeceği takım iki veya üçtür. geri kalanını bir pres makinesi gibi büküp atar.

    tabi, bu durumda kadrodaki olası değişikliklerin yaratacağı etkiyi de düşünmek lazım. bugün kalabalık orta saha hattı, belhanda'nın asıl performansını göstermesine engel oldu. topu kullanmak için çok da geri gelmesine gerek kalmayan belhanda, rakip savunmanın arasına gömüldü ve takım arkadaşlarına kıyasla silik bir performans gösterdi. feghouli'nin takıma yerleşmesi eminim ki kendisine de yarayacaktır. orta sahada bir kişinin eksilmesi, belhanda'nın artık ikinci forvet gibi değil de oyun kurucu olarak hakiki performansını göstermesini sağlayacaktır. ancak bu, ofansif anlamda takımı daha da güçlendirse de direnç, baskı ve defansif yerleşim konusunda takım arkadaşlarının üzerine daha da yük binmesine sebep olacak.

    şimdilik en büyük merakım tudor'un taktiksel standartı daha yüksek takımlara karşı tercih edeceği oyun. yine sürekli dikine oynayan ve yorulan bir takım mı izletecek, yoksa skoru bulduğunda topu koşturarak oyuncularını aktif dinlenmeye almayı mı tercih edecek? eminim bu konuda bir planı vardır. eğer varsa galatasaray, kadro kalitesi, fizik kapasitesi ve yüksek oyun aklı ile durdurulamaz bir takım haline gelir. işte o zaman mükemmel bir takım deriz.

    bu arada selçuk oyuna girmeden önce kendisini bir hayli zayıflamış hatta cılızlaşmış buldum. açıkçası bu durumun ağırlığını bir nebze ortadan kaldıracağını düşünmüştüm. ancak hala ağır olduğunu söylemek gerek. sanırım çabuk bir oyuncu olmasının sebebi beliyle değil adeleleriyle alakalı. ve maalesef düzeltebilir bir durum değil bu.

    sonuç olarak sezon başlamadan önce yazdığım entrylerde bulunduğum tahminlerin tutmuş olması beni sevindirdi. son üç sezondur tamamen bireysel yeteneklere bağımlı oynayan, hücum ve defans şablonu olmayan galatasaray gitmiş, yerine deyim yerindeyse tabanca gibi bir takım gelmiş. ligin kalitesini bariz bir şekilde artıran bir durum bu. dilerim fenerbahçemiz de toparlanıp hem oyun hem de puan olarak bu yarışın içinde kalır da biz de keyifli bir sezon geçiririz. kim kazanırsa kazansın, son gülen türk futbolu olsun.

  • 4. yazarların en iyi beş dizi listesi

  • 5. ilk ve son kez yenilen içilen şeyler

    waffle. fazla tatlıyla arası olmayan bir insan olarak şeker komasına giriyorum sandığım yiyecektir.

  • 6. bafetimbi gomis

    gençliğinde bir kaç yıl karanlık bir odada tutup dövmüşler, çiğ etle beslemişler. sorumlusu futbol topu demişler, anasını sikicem demiş, yemin etmiş.

    başka bir açıklaması olamaz.

  • 7. ekşi itiraf

    ilk defa yazıyorum bu başlığa.

    6 aylık bir kızım var ve onu çok seviyorum. ona güzel bir hayat bırakmak için çabalıyorum hep. ama gel gör ki 4 aydır işsizim. iş aramaktan bertaraf oldum. aslında iki tane büyük iş var. hangisi olursa olsun hayatımız kurtulacak ve bundan sonra parayı dert etmem gerekmiyecek. ama malesef benim elimde değil bu işler. önümüzdeki hafta belli olacak ikiside. umarım iyi sonuçlanır. işi neden arıyorsun diye sorabilirsiniz belki ama cevabı basit aslında; ya olmazsa bu işler. o zaman neler beni bekliyor hiç bilmiyorum. zor zamanlar azizim. hele ki çocuğun varsa. umarım bir şeyler çıkar ve ben bu yazımı editlerim.

  • 8. galatasaray

    kayseri ve osmanlı maçları asla ölçü olamaz. haftaya oynayıp 5 atacağımız sivas hele kesinlikle bir gösterge olamaz. şampiyonlar ligi finalinde real madrid'le oynayacağımız maç belki biraz fikir verebilir ama yeterli değil. jüpiterspor'la olan gezegenler finaline kadar takım hakkında bir şey söylemek pek mümkün değil.

    yani hemen havaya girmeyin amk.

  • 9. tayyip erdoğan çocuksu sıfır kini olan bir insan

    katılıyorum. özellikle ölen bir çocuğun ardından, çocuğun acılı annesini miting meydanlarında yuhalatırken tayyip'in suratındaki o çocuksu bakış, o masumiyet yok mu! yerim ben onu!

  • 10. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

  • 11. sen kimsin türkiye cumhurbaşkanıyla konuşuyorsun

    bu nasıl bir kibirdir aklım almıyor. demek ki karşısına çıkıp yanlışını yüzüne vursak bize de aynını yapacak.
    gidişiniz çok acıklı olacak efendiler. sizin dürüst olanlarınızı dahi iktidar gittiği anda acımasız bir kurt kanunu bekliyor sanki. nefret paratoneri gibisiniz.

  • 12. game of thrones

    adamların elinde kendiliğinden yanan kılıç var. hala "donarak ölücez sıçtık" diyor. yak kılıçı, sapını da sapla kara. etrafına toplanıp ısının işte amk. bunu da biz akıl edicez.

  • 13. instagram

    insanı ilgi orospusu yapan uygulama.
    normalde bu kelimeler bana hiç yakışmaz ancak demeden edemeyeceğim. normalde hiçbir sosyal medyayı kullanmayan bir insanım. ne twitter ne de facebook kullanıyorum. ancak instagram'ı yaklaşık 1 aydır kullanıyorum. ve az önce bıraktım. neden mi?

    +insan dışarıdaki hayat yerine oradaki beğenilerle mutlu olmaya başlıyor. (veya öyle zannetmeye)

    +sürekli daha fazla kişi, daha fazla beğeni ve daha fazla durum isteyerek veya yaparak sürekli ilgi odağı olmak istiyor.

    +bütün bunları yaparken insan beyni öyle bir optimizasyon yapıyor ki, instagram bağımlısı olduğu düşünülmesin, çok entel gözüksün, çok mutlu gözüksün ve hiçbir vakit de boşa gitmesin.

    edit: yaptığım eleştiriler bazı arkadaşları rahatsız etmiş. ancak ben ne popüler kültür eleştirisi yaptım ne de entel gözükmeye çalıştım. bana olan durumları söyledim. ki entel olsaydım çok da entel gözükmeye çalışan postlar yolladığımı yazmazdım son maddede. yaptığım bütün şeyler özeleştiridir.

  • 14. türkiye'yi kurtaracak iktidar kadrosu

    cumhurbaşkanı : celal şengör
    başbakan: ilber ortaylı
    milli eğitim bakanlığı : turgay polat
    tarım, hayvancılık bakanlığı : cem seymen
    dış işleri bakanlığı : hüsnü mahalli
    ekonomi bakanı : emin çapa
    turizm bakanlığı : ayhan sicimoğlu
    sağlık bakanlığı : canan karatay

  • 15. kürt atasözleri

    en iyi elektrik kaçak olandır.

  • 16. avrupa'da neden sapıklık olmuyor sorunsalı

    (bkz: sapıklık olmaması sorunsalı)*

    - yıaa bu avrupa'da niye sapıklık yok, offf çok sıkıcı.

  • 17. türkiye'de minibüslerin kaldırılması

    küçük şehirlerde çok zor fakat istanbul için söylüyorum: kesinlikle minibüs hatlarının iett'ye devredilmesi ve belli duraklar haricinde durmalarının yasaklanması gerek. ayrıca minibüs şoförleri de otobüs şoförleri gibi temiz giyinmeli, araçta müzik veya radyo çalmamalı.

    mesela şu an bakırköy-bağcılar metrosunun inşaatı devam ediyor. bence bu metro bittiği zaman bakırköy-bağcılar minibüsleri tamamen kaldırılmalı. incirli, çalışlar ve haznedar-güngören trafiğini felç eden bu minibüslerin faydadan çok zararı var. zaten şoförleri de saygısız ve serseri tipler. ne zaman binmek zorunda kalsam sinir krizi geçiriyorum bu minibüslerde.

  • 18. samir nasri

    man city'de adam bırakmadınız amk, clichy başakşehire, fernando gs'ye, bu antalya'ya

    agüero'yu da boluspor alsın mına koyim.

  • 19. igor tudor

    burada bu takım teknik direktörsüz de oynar/oynuyor diyen arkadaşları gördükçe gülesim geliyor. lan en son aziz yıldırım bu takımı teknik direktör şampiyon yapmadı, bu takım teknik direktörsüz de şampiyon olurdu dedi ersun'u kovdu, takım hala toparlanamadı mına. beyler demek istediğim teknik direktör de önemlidir o kadar da abartmayın, bari sizler aziz yıldırım zihniyetinde olmayın.

  • 20. aleyna tilki'nin üstün zekalı çıkması

    "...dinleyenlerinden..."

  • 21. yazarların en sevdiği starbucks şubesi

    (bkz: moda starbucks)

    solgun bir ilkbahar sabahı. erken. az bir şey yağmur yağıp, durmuş. hafta içi bir gün. yerler ıslak. serçeler cıvıldıyor. meyva ağaçları çiçeğe durmuş. güzeller güzeli mahalle, tenha.

    barista en küçük boy latte'yi uzatıyor. şeker, krema, karamel, layt süt, kakao tozu, tarçın marçın yok. sütlü kahve. güzel kokuyor. insani boyutta. kırk yaşına gelip onu geçmişler için uygun. aldım elime. sıcacık. mekanın önünde boş masa var. iskemle ıslak. mendilimle silip oturuyorum.

    yaşamak güzel. nefes almak. sütlü kahve içmek. serçeler güzel. hava serin, o da güzel.

    güneş utangaçça yerde, gölgelerin arasında geziniyor..

  • 22. 3 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçı

    3,5 ay sonra oynanacak maç.

    3,5 ay sonra oynanacak maç için birbirine küfreden, laf sokan, analiz yapan sığırları görmemizi sağlamıştır.

  • 23. slayt üzerinden anlatılan ders

    harvard'da falan da yapıyorlar bu illeti. yazıklar olsun tüm üniversitelere. ders vermeden önce ekşisözlük okumaları gerekiyordu halbuki.

    https://www.youtube.com/watch?v=83daz5s8gbk

  • 24. 2017-2018 sezonu gs balonunun patlayacak olması

    --- spoiler ---

    bırakınız sevinsinler.

    geçen sene ilk 7 haftaya 5 galbiyet 2 beraberlikle başlayıp 'şampiyonuzzzzzzzz' diye sevinen takım sene sonu 20 puan fark yemişti. bu sene sneijder de yok. 2 hafta sonra vasat bir anadolu takımına yenilerek orta sıralara doğru ilerlerler.

    galatasaray artık küçük bir orta sıra kulübü. sahne artık gerçek büyüklerin.
    --- spoiler ---

    insan bunu yazmaya utanır. sahne artık gerçek büyüklerinmis. 2009 ile 2016 arası galibiyetin yok. gs, fb şampiyonlukları görmekten renk attın. bu gerçek büyük 100 yıldır neredeydi? jimnastik mi yapıyordu at yarraa?

  • 25. 35 yaş üstü erkeklerdeki genç kız sevdası

    yaşıtları yılların tecrübesiyle 5 dakikada bundan bir bok olmayacağını anlıyordur.
    ve kahramanımız gözü açılmamış, duruma aydığında iş işten geçmiş olacak kızların peşine düşer.

  • 26. haluk levent'in ayvalık fidan kampanyası

    haluk levent, balıkesir ayvalık'taki cennet koyu'nda kül olan 5 hektarlık ormanın yeniden yeşertilmesi için fidan dikim kampanyası başlattı.

    yanan bölge

    haber

    rantçı, doğa düşmanı orospu cocuklarına inat gidip ellerimle fidanımı dikeceğim. ekşi sözlük sizde var mısınız?

    önemli ekleme: bu olay ne zaman vuku bulacak bilmiyorum, içinde haluk levent olduğu için sanıyorum havada kalmayacak. yardım toplama işi nasıl olacak onu da bilmiyorum. ama eğer bir banka iban'ı vs paylaşılırsa haluk levent tarafından, ekşi sözlük olarak yardım yapalım. mesela "ekşi sözlük fidan yardımı" gibi bir açıklamayla para gönderebiliriz. böylelikle ne kadar katkımız olmuş eğer açıklarlarsa ögrenebiliriz. belki de kim bilir en çok bağışı biz yaparız ve adımıza bir fidanlığımız daha olur.

    eğer yardım etmek istediğinizi entryde belirtirseniz böyle bir açıklama geldiği anda haluk levent'ten sizi ilgili açıklama linkiyle yeşillendirebilirim.

    not: heyecandan "ayvalık'da" yazmışım, "ayvalık'ta" olacak.

  • 27. erdoğan'ın köpeği sevmek için otobüsten inmesi

    erdoğan köpek severse değil

    köpek erdoğanı severse haberdir!

  • 28. aykut kocaman

    vizyonuna kerkineyim hoca

    topal&josef ikilisinin elinde +18 kasetlerin mi var amk nedir bu ısrarın.

  • 29. 20 ağustos 2017 tottenham chelsea maçı

    koskoca chelsea'nin ilk 11'inde ingiltere marşının okuyacak bir ingiliz yok. skandal resmen. kraliçe elizabeth göreve!

  • 30. fetö'nün siyasi ayağı chp'de çıktı iddiası

    benim yıllardır söylediğim şeyi yeni farketmeye başlamış güneş gazetesi tespiti. bu gözler ergenekon davaları görülürken ben bu davaların savcısıyım diyen deniz baykal'ı unutmadı. türkçe olimpiyatlarında, yeter artık bitsin bu hasret diyen kemal kılıçdaroğlu değil miydi? hoca efendi hakkında düzgün konuş diyen eskişehir büyükşehir belediye başkanını nasıl unuturuz peki...

    insanda biraz izan olur amk. sanki hiç böyle şeyler yaşanmamış gibi milletin unutmasını bekliyorlar... tez elden cehape'ye operasyon yapılmalı...

  • 31. alevilik

    çocukluğumdan beri bir sürü alevi arkadaşım oldu. hatta arkadaşlarımın çoğu aleviydi diyebilirim. ilkokuldan üniversiteye kadar hayatımın her döneminde gelip beni buldular bir şekilde.

    tüm genellemeler yanlıştır derler ama ben bu kültürde yetişip de kötü olabilen birine rastlamadım. hepsi mi iyi niyetli, saf insanlar olur?

  • 32. akademik kariyer yapmak isteyenlere tavsiyeler

    ilk tavsiye olarak "yapmayın" diyenlerin tavsiyelerine uymayı bir gözden geçirin. sebeplerini yazımızda irdeleriz yeri geldikçe. eğer yok ben kafaya koydum diyorsanız başlayalım...

    ülkemizdeki üniversiteleri ikiye ayıralım öncelikle istanbul, ankara gibi illerdeki kalburüstü üniler ile anadolunun gariban ünileri birbirine pek benzemezler. bu sebeple öncelikli olarak bu kalburüstü ünileri anlatmaya başlayayım.

    ilk anahtar kelimemiz torpil. akademik kariyerin başlangıcındaki insanların üniler özelinde en fazla yanlış anladıkları kavram torpildir. kabaca ünilerde torpil hem vardır hem de yoktur diyebiliriz. yani yeri gelir temizlikçi alımında bile kartvizitler, not pusulaları havada uçarken yeri gelir en önemli mevkiler için adam bulamayabilirsiniz. aslında tamamen denk gelmekle alakalı bir şey bu. bu sebeple akademinin kadro konusundaki yazılı olmayan birinci kuralını önemseyin. kadronun sahibi var mı?

    kadronun sahibi konusunu biraz açalım. internette dolaşırken gözünüze bir kadro ilanı çarptı. tamamen rasgele bir ilanı açıyorum.

    koşulumuz şu:

    * analitik hiyerarşi prosesi (ahp) ve rasyonel sayılarda hata ve kavram yanılgılarında çalışmaları olmak.

    hemen torpiiil, kimi alacakları zaten belliii, şöyle böyle demeye başlamayın. bu kadronun bir sahibi vardır. bir doçentlik ilanı olduğuna göre doçentlik sınavını vermiş ve doçent olmayı haketmiş bir hocamız var. ama memur olan arkadaşlar da iyi bilir ki ülkemizde kanun gereği aynı anda kaç tane doçent, kaç tane 7/2 hemşire, kaç tane genel müdür olabileceği bellidir. bu sebeple kadro bekleme dediğimiz bir durum ortaya çıkar. hocamız bazen kısa ve bazen uzun olan bu süreyi beklemiş ve belki 10-15 yıldır görev yaptığı bölümde doçentlik kadrosunu elde etmiştir. bu tür durumlarda gereksiz yere kafa karışıklığı olmaması için basitçe bir koşul belirlenir. hoca da bir iki ay içinde kadrosuna geçer. zaten kadronun açıldığı bölümün yrd. doç.larının cv'lerinden kadronun kime geldiği hemen anlaşılabilir. akademide kuraldır ki başka kimse bu kadroya başvurmaz. bir kadronun sahipli olup olmadığını anlamanın en kolay yolu ilgili bölüm başkanını arayarak sormaktır. ki koşul belirtilmemiş olması bunun için iyi bir göstergedir.

    ikinci olarak bir yardımcı doçentlik kadrosunu ele alalım.

    yine bir koşulumuz var.

    *erken çocukluk gelişiminde izleme ve değerlendirme ile okul öncesi sınıflarında çocuğun katılım hakkına uygun uygulamalar konularında çalışmaları olmak.

    hocamız arş. gör. olarak akademiye başlamış. yerine göre 5-6, 10, 15 yıl bölümün kahrını çektikten sonra sonunda kadrosuna kavuşmuştur.

    bu da torpil değildir. buraya tepeden inme bir başkasının gelmesini normal karşılıyor olabilirsiniz. göz ardı etmemelisiniz ki böyle bir durumda devlet halihazırda bu kişiye maaş vermektedir. fakat kadrosu dolayısıyla yeteneklerinden faydalanamamaktadır. buraya aynı işi yapacak başka bir kişinin atanması devletin zarara uğratılması ve gereksiz işgücü kaybı olarak düşünülmektedir. yani devlet ve birey arasında bir win-win durumu ortaya çıkmaktadır böylece.

    gelelim araştırma görevlisi mevzusuna. burada size tavsiyem azimli olduğunuz zaman eninde sonunda kadroya kavuşursunuz. çok da matah bir şey değil çünkü. şu an size öyle geliyor olabilir. niye olmadığını bilahare anlatabilirim.

    arş. gör. iki şekilde belirlenir. ilk olarak bizim yüksek lisanstaki başarılı genç veya tanıdığımız başarılı gence yüksek lisans yaptıralım önce... çok ayrıntıya girmeyeceğim ama her koşulda burada başarı faktörü ön plana çıkmaktadır. başarıdan ne anladığınız değişebilir. ama belirtmem gerekir ki birine bir akademik kadro verilirken aynı gemide yol alındığı hep akıllardadır. yani dayı oğullarından da başarılı olanı seçilir.

    tabi burada belirtmeliyim ki her zaman atom fiziği alanında doktora yapan dayı oğlunu bulamayabiliyoruz. bu sebeple elinizi korkak alıştırmayın. sahibi olmayan arş. gör. kadro ilanları %70 civarındadır diyebilirim. burada bir üst paragraftaki tanınan başarılı olmak önem arz ediyor işte.

    gelelim akademiye bir şekilde kapağı attıktan sonra başınıza geleceklere.

    yerine göre aynı istikrar ile şube müdürü, daire başkan yrd. olacabileceğiniz yaşta getir götür işleri yapacaksınız. bu arada yüksek lisans, doktora, makale, proje diye diye kel kalacaksınız. üstte belirttiğim arş. gör.lüğün niçin çok matah bir şey olmadığı meselesi aslında bununla ilgili.

    sonrası da aslında 55-60 yaşında prof olup 6-7 bin tl maaştır. ekstraları vardır tabiki. ama o yaşa kadar akademiye harcadığınız emeği limon satmaya harcasaydınız ülkenin limon kralı olabilirdiniz pekala.

    belirtmeliyim ki üç kuruş paraya özel sektörde 7 gün 24 saat çalışan bir insan için toplama kampının olanakları bile çok çekici gelebilir. ama en başta belirttiğim şekilde "yapmayın" diyenlerin sizi çekemediğini veya bol keseden salladığını falan düşünmeyin.

    eh bir tavsiye de vermek gerekirse dışı seni yakar içi beni diyelim de meramımız anlaşılsın.

    yazı biraz uzun olduğu için esas anlatmak istediğim şeye henüz gelememiş olmama rağmen bugünlük bu kadarla bırakayım. bu da akademisyen hastalığı işte.

  • 33. dinlenme tesisi soğuğu

    tuvalet işini halletikten sonra plakasını ezberlediğiniz otobüsünüze yakın bi masada çay sigara yaparak dışınız zangırdasa da içinizi ısıtabilirsiniz. hele bi de otobüsü yıkayan muavin hortumu fırçayla birleştirip aynı anda hem ıslatıp hem temizliyorsa değmeyin keyfinize. ayrı ayrı olunca o kadar da etkileyici değil. işlem bitince ön cam ne kadar da temiz ve güven verici hale geldi değil mi? bu gurur tüm yolcuların.

  • 34. bir kadının dikkatini çekmenin en etkili yolu

  • 35. metin türkcan

    (bkz: metin bey napıyorsunuz)

    adamın üstünde kebapçı tipi havalandırma borusu var amk.

    bugün de başkası adına utandık çok şükür.

    adam meğer kırık sehpayı şebnem ferah duvarına dayıyormuş yıllardır, takke düştü kel göründü.

    az pentagram sosu, üstüne atmosferik yarrak metal... hiç mi dostu yok lan bu adamın?

    biri de çıkıp dememiş ki aga bu nedir?!!

  • 36. 25 ağustos 2017 galatasaray sivasspor maçı

    52.000 kişilik maç, şartlar oluştu gibi. galatasaray taraftarı futbolcuların 2 haftalık davetine icabet edecektir.

  • 37. ilber ortaylı'nın stalin'e hıyar demesi

    --- spoiler ---

    stalin ve sovyet halkı olmasa burada almanca entry girmek zorunda kalacak adamların stalin'e ağız dolusu küfretmeleri bizim değil psikiyatristlerin konusu olabilir ancak.
    --- spoiler ---

    ybsg, wellington dükü olmasa da fransızca konuşacaktın, kitle katilinin tekine saygı dilenmek için bunlar ne ölçüsüz gerizekalılıklar yarabbim.

  • 38. 20 ağustos 2017 kayserispor göztepe maçı

    beto yine çıkardı penaltıyı helal olsun

  • 39. mahalle arasında düğün yapmak

    çok müthiş bir kültürdür. bizi yapan mühim bir değerdir. mesela neredeyse 10 saattir aşağıda davul zurna çalıyor, camdan bakıp aman allahım ne yüce bir kültür diyorum, eşime dostuma fotoğraflar gönderip baksana bizi biz yapan değere, nasıl şirin öyle değil mi diyorum. mal mısınız lan allah aşkına, öperler öyle kültürü. bundan bilmemkaç yıl önce yaşadığın yerde herkes herkesi tanıyor haliyle herkes ortamda şen şakrak diye şimdi apartman arasında, çevrende adını dahi bilmediğin bir sürü insanı o gürültüye maruz bırakmanın neresi kültür ? öyle saçma duygusallıklara giriyorsunuz ki hani bizim milleti tanımasak hobbit şenliği falan zannedeceğiz. köy yerinde, kasaba yerinde ne bileyim biraz daha izole olmuş yerlerde ne yaparsan yap ama gelip şehir hayatında böyle saçmalıklara kalkışmayın ne olur ? az biraz düşünce, saygı, mantık lütfen.

  • 40. alfa romeo

    4c modeli hayallerimi süsleyen üretici.

    guilietta modeli c sınıfıdır. c, yani compact sınıf demektir, küçük aile aracıdır.

    vagçı kekolar! buzdolaplarınızı alın ve burayı derhal terkedin.

  • 41. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    1 saat kadar buralarda olacağım;

    http://connected2.me/koway

    http://ribony.com/koway

    orospular ve çocukları gelmesin.

    not: erkek profili

  • 42. bülent uygun'un giydiği göz kamaştıran ceket

    (bkz: pimp)

  • 43. zekai aksakallı

    suriye operasyonunu bahane edip, savcıya ifade vermeyen, duruşmaya gelmesi gerekirken 1 gün öncesinde mazeret raporu alıp eski silah arkadaşlarının karşısına çıkmamak için mahkemeye dahi çıkmayan bir korkak olarak tarih kendisini yazacaktır.

    yazılı ifadelerine de bakarsanız öyle kahraman falan olmadığını darbe gecesi boyunca lojmanında saklandığını görürsünüz.

  • 44. iktidarsız olduğu için kocasından boşanan kadın

    ayıp eden kadındır. sen hem iktidarsız ol hem de kocanı boşa çok ayıp.

  • 45. 1+0 stüdyo 1.800.000 tl

    1+0 ne anasını satayım. matematik baştan çökmüş...

  • 46. robin van persie

    oğlum bu adam ya kanser ya aids filan lan. bitmiş, tükenmiş, iflahı sikilmiş bir halde. tam bir geberik.

  • 47. türk kızlarının sevgilisiz yaşayamamaları

    sevgilisiz yasayamamalari degil.
    trip atacagi, kopek cekecegi, ego tatmini yapacagi, kendisini tasitacagi, gezdirecegi, kisaca maddi ve manevi islerini ve ihtiyaclarini giderebilecegi biri olmadan yasayamamasi o.

  • 48. wesley sneijder

    bir galatasaray efsanesi olmustu artik. armayi, takimi, formayi sahiplenisi 40 senelik galatasarayli gibiydi. takimin kaptanlarindan biriydi artik. hicbir zaman soylenmeden, formayi cikarmak gibi terbiyesizlikler yapmadan, elinden geldigince mucadele etti. karsiliginda da sozlesmesi fesh edildi. ona yapilan onur kiriciydi. hem ona, hem onu asil kaptanimiz olarak goren milyonlarca gs taraftarina.

    wesley sneijder'den "kurtuldugunu" dusunen taraftarlar iyi galatasaraylilar degildir benim gozumde. efsanemize yapilan saygisizligi takim bir iki mac iyi oynayinca unutan da zaten dursun ozbek'in koyunlarindan baska bir sey degildir.

  • 49. 27.500 dolarlık mustang'in tr'de 490 bin olması

    mustang’in abd fiyatı 27.500 doların çok altındadır. bu memlekette alırken pazarlık edebileceğiniz tek şey arabadır, ve kimse msrp denilen, etikette yazan rakamı ödeyerek araba almaz.

    abd’de pizza dağıtarak alabileceğin bir arabayı halkına bu rakamlara sattıran hükümete kafam girsin.