evden kaçıp, istanbul’dan hatay’a gitmek isteyen 15 yaşındaki otizmli çocuğu, m.c. isimli tırcı yolda görüp durduruyor ve zorla tıra bindiriyor. önce çocuğa kendisi tecavüz ediyor sonra da iki tanıdığına çocuğun çıplak görüntülerini çekip haber veriyor. diğer iki orospu çocuğu tecavüzcü sapık da gelip çocuğa tecavüz ediyorlar. 4 gün boyunca çocuğa tecavüz eden bu şerefsiz, orospu çocuğu tecavüzcü sapıklar 4 gün sonra çocuğu kocaeli’nin körfez ilçesinde bırakıyorlar.
üstüne üstlük şerefsiz tecavüzcü sapık tırcı hiv+ çıkmış.
çocuk bir süre sonra ailesi ile şikayette bulunmuş. tırcı tutuklanırken diğer iki şerefsiz salıverilmiş.
kaynak
düşünün işte 3 gündür türkiye 6 yaşında evlendirilip, yıllarca tecavüze uğrayan, tarikat şeyhinin kızını konuşurken; şimdi başka bir şehirde 15 yaşındaki kız çocuğu, 4 gün boyunca tecavüze uğruyor ve ikisi elini kolunu sallaya sallaya çıkıyor. çocuğa yaptıkları yanlarına kâr kalıyor.
bu orospu çocuklarını sallandırmadan, hadım etmeden, bu şerefsizler kahpe dölleri akıllanmazlar. bırakın cezaların caydırıcı olmasını, adalet ölmüş ki suçu işleyenin yaptığı yanına kâr kalıyor. bir madalya takmadıkları kalıyor.
şimdi bu suçu işleyen ve hiçbir ceza almayan o iki şerefsiz orospu çocuğu ve bu haberi okuyan diğer potansiyel tecavüzcü sapıklar orospu çocukları ne yapacaklar? çocuklara tecavüz etmeye devam edecekler, nasıl olsa cezası yok diyecekler! tüm sapıklıklarıyla kuytuda, köşede sıkıştırdıkları çocuklara cinsel saldırıda bulunacaklar ve ne olacak biliyor musunuz ?
salınıverecekler!
edit: erkek çocuğu değil, kız çocuğu imiş. haberin ta en sonunda yer aldığı için gözümden kaçmış. uyaran yazar arkadaşa da teşekkür ederim, hatamdan ötürü özür dilerim.
büdüt: bir yazar arkadaş yapılanın suç olduğunu kabul etmekle birlikte istismara uğrayan kişinin 15 yaşında olmasından mütevellit artık çocuk değil ergen olduğunu söyledi özel mesajla ve habere konu olan çocuğa cinsel istismarda bulunanların pedofil olarak adlandırılamayacağını söyledi. bense 18 yaşından küçük ise kanuna göre çocuk kabul edilir, bilimsel makale filan tanımam çocuk istismarıdır yapanlar da pedofildir yazdım kendisine özetle. bilgisi olanlar bu yaş konusunda beni lütfen yeşillendirsinler. yazar arkadaşa da hakaret edilmesin lütfen, sadece bilgi vermek istedi.
edit-büdüt: bir sürü yazar arkadaş 18 yaş altı ile ilgili ve kimin pedofil kimin olmadığıyla ilgili çok bilgilendirici mesajlar yolladı. hepsine teşekkür ederim.
tanımlamalar ne olursa olsun bu olayda çocuğun otizmli de olmasından ötürü benim gözümde bu şerefsizler pedofildir ve sapıktır. yazdıklarımı bilgilendirici mesajlarına rağmen bu şekilde bırakmayı uygun görüyorum.
bir yazar aidsli değil hiv+ yazmış yukarıda o ibareyi düzeltiyorum. herkese teşekkür ederim.
son edit: bir yazar arkadaşın kapsamlı açıklamasını dikkate alarak pedofil kelimesini tecavüzcü sapık kelimesi ile değiştireceğim.
3 yaşındaki çocuğa hallenen pedofillerle bu tecavüzcü sapıkmarı aynı kefeye koymuş olurum yoksa ve pedofil durumunu hafiflemiş olurum.
tüm yazarlara mesajları için teşekkür ederim. ayrıca beni ilk uyaran yazar da baştan teşekkür etmediğimde uyarısını dikkate almadığım için kusura bakmasın. ona da çok teşekkürler.
son editten sonraki edit: bir baba çocuğu olduğu için bir ricada bulundu. bir ifade kendisine ağır gelmiş. onu değiştirmemi istedi ve ben de değiştirdim. ifade yukarıda şöyleydi: “ çocuk s.kmeye devam edecekler” ifadeyi tecavüz edecekler olarak düzelttim. umarım son edit olur.
bisiktiringidinlan17 profili
-
15 yaşındaki otizmli çocuğun istismar edilmesi
-
erdoğan'ın mart'ta 788.5 milyon tl harcaması
başlık sınıra takıldı "erdoğan'ın mart 2022'de örtülü ödenekten 788.5 milyon tl kullanması" olacaktı.
cumhurbaşkanı erdoğan'ın, her şeye zam gelirken milletin vergilerini çatır çatır ezdiği miktardır. mart 2022'de kullandığı bu 788.5 milyon tl'lik harcaması ile aylık bazda rekor kırmış kendisi.
erdoğan'ın yılın ilk 3 ayında kullandığı örtülü ödenek miktarı ise 1milyar 15 milyon tl imiş. tam tamına 1 milyar 15 milyon tl harcamış örtülü ödenekten. yaklaşık 240 bin asgari ücrete denk para! breh! breh! breh!
kaynak
diyecek kelime bulamıyorum artık. vatandaşın borcu gırtlağına dayanmış, millet ekmek kuyruğunda değil, resmen bayat ekmek kuyruğunda, 4.5 milyon abonenin ödeyemedikleri için elektrik ve doğalgazları kesilmiş ama diktatör beyimiz keyfinden hiç ödün vermesin. manda yoğurduna kattığı kestane balı, yulaf ve medine hurmasını o yerken, vatandaş açlıktan ölüp sadece saray ahalisi için çalışsın zaten!
edit: imla -
adıyaman'da canlı canlı gömülen 3 günlük bebek
haberin ne kadar vicdansızca olduğunu, ne kadar zalimce olduğunu anlatacak kelime bulamıyorum gerçekten. boğazım düğümlendi okurken, gözyaşlarımı zor tuttum.
adıyaman eski belediye mezarlığı’nda, 2-3 günlük olduğu sanılan yeni doğmuş bebek, canlı canlı toprağa gömülü bulunmuş. bebek, mezarlık yakınındaki lisede okuyan ve şehitler için dua etmeye mezarlığa giden genç liseli kızlar tarafından bulunmuş. kadere inanırım, demek ki masum bebeğin alması gereken nefes, yaşaması gereken bir hayat varmış ki ister allah yönlendirdi ister tesadüfler deyin çok şükür ki kurtulmuş. hastanede yoğun bakıma alınmış.
adıyaman'da canlı canlı gömülen bebek
1500 yıl önceki mekkeli müşriklerin kız çocuklarını diri diri toprağa gömmesi gibi olay 1500 yıl sonra %98'i müslüman denilen, sorsan islamın, imanın şartını bilmeyen insanların olduğu ülkede gerçekleşiyor.muhtemelen çiftleşen iki amip beyinlinin bebeğe bakamayacaklarını düşündükleri için gerçekleştirdikleri insanı insanlığından utandıran vicdansızca olay. ya da genç bir kızın ırzına geçildi ve kürtaja gücü yetmedi ve çareyi bakamayacağı bebeği canlı canlı gömmekte buldu. aklımın almadığı, kalbimin kaldıramadığı yer ise canlı canlı gömülürken o bebek ağlıyor ve sen buna rağmen onu gömebiliyorsun! bu insana vicdansız kelimesi yetmiyor, aslında vicdansız olabilmesi için önce insan olması gerekiyor bunu yapan insan bile olamaz!
şunu da şuraya ekleyelim adıyaman çok dindar, müslüman, vicdanlı olduğu için yol tabelalarında sahabi isminden sonra nemrut gibi ceberut, allahsız bir tiranın gelmesini istemeyip, (bkz: nemrut'un yol tabelalarından silinmesi)'ni istemiş.
--- spoiler ---
adıyaman eski belediye mezarlığı’nda vicdanları sızlatan bir olay yaşandı. 2-3 günlük olduğu sanılan yeni doğmuş bebek, canlı canlı toprağa gömüldü. mezarlığın yanında bulunan okulun öğrencileri şehitler için dua etmeye geldikleri mezarlıkta bebeğin ağlama sesini duydu.
sese doğru ilerleyen lise öğrencileri, vücudu toprağın altında olan bebeğin dışardaki ayaklarını gördü. toprağı eşeleyen öğrenciler kız bebeği topraktan çıkarttı. mezarlık görevlisinin cuma namazına gittiği esnada gömülmeye çalışıldığı tahmin edilen bebek, olay yerine gelen sağlık görevlileri tarafından ambulansla adıyaman eğitim ve araştırma hastanesi çocuk hastalıkları hastanesine kaldırıldı. bebek ilk müdahalenin ardından yoğun bakım sevisine kaldırıldı.
bebeği bulan ve gözyaşlarına boğulan lise öğrencileri olay yerine gelen polis ekiplerine durumu anlattı.
“tek ayağı topraktan çıkmış şekilde ağlıyordu”
bebeği bulan lise öğrencisi esranur yücedağ yaşadıklarını anlatarak, “biz okuldan öğlen arasına çıktık. şehitlerin mezarını ziyaret edip, dua okumak için mezarlığa geldik. buradan geçerken, ağlama sesini duyduk. zor nefes alıyordu. bizde hemen gelip baktık. bebek tek ayağı çıkmış şekilde ağlıyordu. biz de hemen toprağı kazdık. bebeği çıkarttığımızda bebek titriyordu. en fazla 2-3 günlüktü. üzerinde zıbın vardı. canlı canlı gömülmüştü” dedi.
diğer öğrenci nisanur yüce ise “ağlama sesi duyduk buralara geldik. ayak gördük, korktuk ilk başta. sonra üzerini açtık nefes alıyordu. sonra topraktan çıkarttık. üstünü lacivert bir pijama ile örtmüşlerdi. çıkarttığımızda titriyordu, sonra arkadaşı gönderdik birilerini çağırdı” diye konuştu.
mezarlık görevlisi mustafa doğan ise cuma namazında olduğu esnada olayın yaşandığını ve bir şey görmediğini söyledi. polis ekipleri şüphelinin tespiti için çalışma başlattı.
--- spoiler --- -
2023'teki her oy namazdan oruçtan hacdan önemli
akp ordu milletvekili şenel yediyıldız 2023 seçimleri için şirk combosu yapmış. bakalım ali erbaş buna nasıl bir tepki verecek
erdoğan'ı peygamber ilan edip, “sayın cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getirmeden de defteri vermek istemiyorum” diyen, akp ordu milletvekili şenel yediyıldız şimdi de 2023 seçimleri için açıklama yapmış, demiş ki:
"2023 seçimlerinde kullanılacak her oy kılınmayan namazdan, tutulmayan oruçtan, gidilmeyen hacdan daha önemli." demiş. islamın 5 farzından üçünü kullanmış. allahtan şehadet getirilmeyen allah'tan daha önemlidir dememiş. bu cümlesinin önünde de elhamdülillah hepimiz müslümanız demiş. valla hiç abartmıyorum aynen böyle demiş. zaytung haberi gibi ama n'aparsınız akp milletvekilleri böyle işte, yalayım derken abartıp deep throat yapıp içlerindeki pisliği kusuyorlar sonunda.
akp'li ordu milletvekilinden şirk combosu
yazık kimin vekiliyse, dışarıdaki başörtülü teyze de bu embesillere namaz kılıyor, oruç tutuyor diye gidip alnı secdeli deyip oy veriyor ve ülkenin kaderine etki ediyorlar.
--- spoiler ---
akp'li cumhurbaşkanı erdoğan'ı 'peygamber'e benzettiği açıklaması ile tepki çeken akp ordu milletvekili yediyıldız, 2023 seçimlerinde kullanılacak her 'oy'un, "kılınmayan namazdan, tutulmayan oruçtan, gidilmeyen hacdan" daha önemli olduğunu söyledi.
akp ordu milletvekili şenel yediyıldız, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ı peygamber yerine koyan ve tepki çeken açıklamalarının ardından yaptığı yeni açıklamada, bu kez de 2023 seçimlerinde verilecek oyun hesabının namaz kılmamaktan, oruç tutmamaktan daha fazla olduğunu söyledi.
şenyıldız, geçen ay katıldığı bir nikâhta yaptığı konuşmada, “sayın cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getirmeden de defteri vermek istemiyorum” ifadelerini kullanmıştı. “islam peygamberi hz. muhammed’in hayatı boyunca yerine getirdiği örnek davranışlar ve yol gösterici sözlerinin bütünü” demek olan “sünnet” kavramının akp’li vekil tarafından bu şekilde kullanılması büyük tepki çekmişti.
chp mersin milletvekili alpay antmen de görüntüleri twitter hesabından paylaşıp diyanet işleri başkanı ali erbaş’ı konuyla ilgili açıklama yapmaya çağırarak, “akp ordu milletvekili şener yediyıldız, recep tayyip erdoğan’ı peygamber ilan etti! nikâh töreninde ‘sayın cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getirmeden nikâh defterini vermek istemiyorum’ diyor. her konuda konuşan diyanet başkanı ali erbaş bu konuda da konuşacak mısın?” diye tepki göstermişti. yediyıldız, tepkiler üzerine özür dilemek zorunda kalmıştı.
hesabını vereceksiniz
yediyıldız, önceki gün katıldığı bir etkinlikte yine skandal açıklamalarda bulundu. kabataş ilçesinde partililerle bir araya gelen yediyıldız, 2023 seçimleri ile ilgili yaptığı açıklamada, “biz elhamdülillah müslümanız. bugün geldik, yarın gideceğiz. gittiğimizde de yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. zannetmeyin ki ben verdiğim oyun hesabını vermeyeceğim. samimiyetle söylüyorum daha fazla vereceksiniz. kılmadığınız namazdan, tutmadığınız oruçtan, gitmediğimiz hacdan daha fazla vereceksiniz” diye konuştu.
--- spoiler --- -
bize düşen cenabı hakkın takdirine rıza göstermek
kastamonu'da sel bölgesine giden diyanet işleri başkanı mercedes ali'nin cuma namazındaki hutbede halka söylediği züğürt tesellisi cümledir efendim.
kaynak
ali erbaş'tan sel'den zarar görenler için skandal hutbe
insanlar yanlış yapılaşmadan, açgözlülükle inşa edilen hesler, plansız yapılan tomruk depoları yüzünden canlarını kaybediyor ve hükümetten tek bir kişi sorumluluk alıp istifa etmediği gibi, tayyip gidip "bana yara vermek istiyorlar, bir ölür bin diriliriz" diyor, 13 milyar tl bütçeli diyanet işleri başkanı mercedes ali de takdiri ilahi kabul edin diyor.
ne takdiri ilahisi şerefsiz adam! insanlar ölmüş, millet çoluğunu-çocuğunu, evini barkını, malını-mülkünü kaybetmiş bu da çıkmış mahalle yanarken saç tarayıp allah'ın takdirine rıza göster diyor.
bu allah'ın takdiri olmuyor, bu açgözlü, rantçı, para hırsı gözünü bürümüş bir hükümetin vatandaşlarını bile-isteye öldürdüğü bir katliamdır olsa olsa.
edit: imla -
64 suç kaydı olan bakan danışmanı
ormanlarımız, vatanımızın en değerli varlıkları doğamız yanarken saçını tarayan orman bakanı bekir pakdemirli'nin tam tamına 49 tane danışmanı varmış. mazaallah 49 danışmanı olmasa demek ki bütün orman varlıklarımız da yanabilirmiş.
orman bakanının suç makinası danışmanları
lakin ben dikkatinizi bakan beyin 2 adet suç makinası danışmanına çekmek istiyorum : metin çamlı ve arif barata.
bu iki orman bakanı danışmanından metin çamlı'nın tam 64 adet yanlış duymadınız yazıyla altmışdört adet suç kaydı varmış, üstelik resmi belgede sahtecilikten 1 yıl da hapis yatmışlığı varmış. et ve süt birliklerini yönetiyormuş bu az muhterem çok götveren zat!
arif barata'ya gelirsek bu bakan yardımcısının da tam tamına 47 suçtan kaydı varmış. ihaleye fesat karıştırmak ve hırsızlıktan cezaevine girmiş, adam öldürmeye teşebbüsten davası devam ediyormuş.
benim esas merak ettiğim bu iki adamın orman yangınlarından da suç kaydı olup-olmadığı? kafamda deli sorular.
edit: imla
--- spoiler ---
antalya ve muğla başta olmak üzere türkiye genelinde binlerce hektar ormanlık alan yandı… havadan yeterince müdahale edilememesi üzerine şimşekleri üzerine çeken tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli'nin iki danışmanının “suç makinesi” oldukları ileri sürüldü. sözcü'ye konuşan akp'li bir kaynak pakdemirli'nin 49 danışmanı bulunduğunu, bunlardan metin çamlı hakkından 64, arif barata hakkında da 47 suç kaydı bulunduğunu savundu…
bakanın yanından ayrılmıyor
danışman arif barata'dan akp'li eski bakan sema ramazanoğlu'nun da arsa konusunda şikayetçi olduğu öğrenildi.
9 ay cezaevinde yattı
danışman arif barata'nın suçlarını şöyle sıraladı: “ihaleye fesat karıştırmak suçundan 9 ay cezaevinde kaldı. hırsızlık suçundan 3 buçuk ay ceza aldı. kamu görevlilerini tehdit, yaralama suçundan 4 ay ceza yedi. özel hayatın gizliliği ve adam öldürmeye teşebbüs suçundan halen yargılamaları devam ediyor.” arif barata hakkında akp'li eski bakan sema ramazanoğlu da arsa alımı konusunda şikayetçi olduğu öğrenildi. akp'den istifa ederek deva partisi'nin kuruluşuna destek veren eski bakanı ramazanoğlu danışman mağdurlarından sadece bir tanesi…
‘doğru bir insan değil'
ramazanoğlu, barata hakkında şöyle konuştu: “bu benim şahsi meselemdi. ortak tanıdığımız, güvendiğim insanlarla sorunumu çözdüm. ama bu şahıs sıkıntılı birisi. çok doğru bir insan değil. bu tür insanlar her türlü kanalı, her türlü şeyi deneyerek bir yerlerde yer edinmeye çalışıyorlar. orman bakanımız da bazı şeylerin farkındadır. sonuna kadar olmayan yetkilerini, olamayan haklarını kullanmak konusunda sonsuz cüretkar insanlardır.” pakdemirli'nin danışmanlarının durumundan akp'li yöneticilerin de rahatsız olduğu, partinin ve cumhurbaşkanı erdoğan'ın zarar görmemesi için sustukları bilgisi de verildi…
et-süt ve damızlığın başında
danışman metin çamlı “et-süt” ve “damızlık” birliklerini yönetip maaş alıyor…
ömür boyu kamu hakkı yasaklısı
64 suç kaydı bulunan metin çamlı, danışmanlığını yaptığı bakan pakdemir'le çalışıyor. resmi belgede sahtecilik suçundan 32 dosyası bulunan çamlı, bir yıl cezaevinde yattı. ihale yasaklısı ve ömür boyu kamu haklarından yasaklı. çamlı, bakan adına et-süt birlikleri ve damızlık birliklerini yönetip maaş alıyor.
--- spoiler --- ormana bakanı bekir pakdemirli' -
suriyeli mültecinin chp'ye karşı mücadele çağrısı
özel edit: bu twitter adresi ülkemizde yaşanan sessizistila olayını tüm çıplaklığıyla gösteren bir adres, bir bakın derim sığınmacıgündem
yemin ediyorum (bkz: vatandaşı olmasan gerçekten eğlenceli ülke)
suriyeli bir sığınmacı çektiği video ile suriyelileri chp'ye karşı mücadele etmeye çağırmış.
ulan şerefsiz siktir git ülkene o zaman orada katil esat'a karşı örgütle suriyelileri!
yahu bu suriyeli, afgan, ıraklı sığınmacı kaçak göç filan olayları iyice zıvanadan çıkmış durumda.
t: kendi ülkesinde sesi çıkmayıp savaştan götün götün kaçan bir adet vatan haini şerefsizin ülkemizin kurucu partisi olan atatürk'ün partisine dil uzatmaya cür'et ettiği ve cumhuriyet savcılarının da bu şerefsizi yakalayıp ülkesinden kaçan götünden kan almak yerine izlediği olay!
suriyeli mültecinin chp'ye karşı mücadele çağrısı
video da kaynak içindedir.
--- spoiler ---
10 ağustos 2021
suriyeli sığınmacıdan chp'ye ilişkin skandal çağrı!
suriyeli bir sığınmacının çektiği video ile suriyelileri chp'ye karşı mücadele etmeye çağırması tepki çekti.
suriyeli ve afgan göçmenler hakkında tartışmalar sürerken suriyeli bir sığınmacının chp ile mücadele edilmesi için çağrıda bulunduğu video tepki çekti.
suriyeli sığınmacı çektiği video ile chp'ye karşı mücadele etme çağrısında bulundu.
türkiye'de yaşayan sığınmacılara seslenen şahıs, "akp'ye hepimiz destek olmalıyız. chp aleyhinde çalışmalıyız" çağrısında bulundu.
--- spoiler ---
yetti artık sesimizi çıkarmıyoruz diye tepemize çıktı bu şerefsizler. içişleri bakanı denen işbilmezde bugün çıkmış kendi ülkesinin vatandaşına karşı suriyelileri savunup, onların sözcülüğünü yapıyor. yazıklar olsun ülkeyi ne hale getirdiniz!
bu başlıklarda sözlükte açılan başlıklar:
edit : bu da yazar bir arkadaşın twitter'da paylaşılan bir afgan ve suriyeli taciz linki. taciz videosu
(bkz: istanbul'da taliban bayrağı açılması)
(bkz: rize'de çay toplama işinin afganlara verilmesi)
(bkz: afgan'ların türk sınır duvarına merdiven dayaması)
(bkz: gizlice video çeken sığınmacının yorum yapması)
(bkz: afgan göçmenin 5 yaşındaki çocuğa saldırması)
(bkz: afgan gencin 17 yaşındaki kıza saldırması) -
4 savcının kurduğu uyuşturucu çetesi
van'ın erciş ilçesinde 300 kilo uyuşturucuyu piyasaya süren 'dört savcılı' çete ortaya çıktı. van erciş adliyesi adli emanet bürosunda bulunan malzemeleri, sahte evrak düzenleyerek satan, dört savcının da aralarında bulunduğu çete çökertilmiş.
4 savcı 300 kilo eroin ve 10 yıllık çete
kaynak 2
savcıların ve adli emanet müdürünün dahil olduğu ve yıllardır adli emanete getirilen kaçak malları, 300 kilo uyuşturucuyu ve tarihi eserleri emanetten sahte evraklarla çıkaran çete çökertilmiş. işin trajikomik yanı ise çetenin çökertilmesini, aralarında husumet oluşan başka bir çetenin yaptığı ihbar sağlamış. yani anlayacağınız öyle bizim adli makamların, türk polisinin çalıştığı falan yok. tıpkı sedat peker olayında olduğu gibi. menfaatler çakışınca bir çete, diğer çeteyi ihbar etmiş
ülkenin adaletinin geldiği nokta bu işte, savcıları adli emanetteki uyuşturucuyu satıyorlar, satmakla da kalmayıp çete kuruyorlar.
edit: `@pozdnishev` isimli yazar arkadaş hem başlık altına entr ile #125605379 hem de bana mesaj atarak başlığa giri yazanları manipule ettiğimi söylemiş mesajı şu şekilde: "10 yıllık bir durumdan bahsediliyor, erciş adliyesinin sitesinden tek tek baktım, savcıların hepsi en fazla 2019 yılından beri orada. zaten haberde çeteyi kuran savcılar değil adli emanet bürosu müdürü denmiş. haberde savcıların tutanakların altında imzaları bulunduğu için yargılandığı yazıyor. insanları ne güzel manipüle etmişsiniz, tebrikler."
haberi okuyan ve başlığı okuyup kendini manipule edilmiş olan birileri varsa lütfen söylesin. kendilerinden özür dilerim. ben anladığım şekilde başlığı açtım. ayrıca başka çete değil, çete adına çalışıp alacağını alamayan kişi veya kişiler durumu ihbar etmişler. yanıltıcı bilgi vermek istemem. moderatörler gerekiyorsa başlığı "4 savcılı uyuşturucu çetesi" olarak değiştirsinler. benim için sıkıntı değil yani.
edit 2: @qui audet vincit isimli yazar arkadaş şunu eklememi istedi, onu kırmak istemiyorum ve mesajını buraya eklemek istiyorum olduğu gibi: "kardeş şunu yazar mısın savcılar müdürden fazla suçludur.
çünkü denetim görevini yapmamıştır. bu emanetten çıkan suç delillerini kontrol etmemiş müsaderesini düzgün yapmamış belki de orada dahi bulunmamıştır."
bu alttaki spoiler kısmı da gazete duvar'dan alınma haberin içeriği:
--- spoiler ---
van – erciş adliyesi’nde adli emanet bürosuna teslim edilen malzemeleri gizlice satan ve aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu bir şebeke deşifre oldu. geçen yıl yapılan ancak detayları yeni ortaya çıkan operasyonda, emanet bürosu müdürü m.z'nin yanı sıra sahte tutanakların altında imzası bulunan 4 savcı da yargılanıyor.
aralarında erciş adliyesi emanet bürosu müdürü m.z.’nin de bulunduğu bir şebeke, ilçede yapılan uyuşturucu, tarihi eser kaçakçılığı, sahte para operasyonlarının ardından adli emanete teslim edilen malzemeleri piyasaya sürerek satışa sundu. ele geçirilen 300 kilo eroinin yerine un koyan, emanet edilen parayı imha ettiklerine dair sahte evrak düzenleyen şebeke üyeleri, 10 yıl boyunca 6 ayda bir yapılan sayıma rağmen adli emanetleri dışarı çıkararak satmayı başardı.
yapılan ihbar şebekeyi ortaya çıkardı
ancak şebekenin hesaba katmadığı şeyler oldu, bir süre sonra m.z ve arkadaşlarının malı adliyeden çıkardığını öğrenen suç örgütleri, şebekeye vermeleri gereken parayı ödemedi. zor durumda kalan m.z ve arkadaşları paralarını alabilmek için aracı kişilere başvurdu. bu arada bu kişilerin adli emanetteki malı dışarı çıkararak sattıklarını öğrenen uyuşturucu tacirleri, şebeke üyelerini açığa çıkarmakla tehdit etti. olayların çevrede duyulmasıyla şebeke, 2019 yılında açığa çıkmaya başladı. yapılan bir ihbar sonucu adalet bakanlığı bir müfettiş görevlendirdi. yapılan teftiş sonrası durumdan şüphelenen müfettiş, adli emanete teslim edilen eşyaların evraklarını inceleyince, paraların imha edildiğine dair sahte tutanak tutulduğunu gördü. bunun üzerine polis, aralarında adli emanet müdürü m.z. ve birçok kamu görevlisinin de bulunduğu şebekeyi takibe aldı. yürütülen teknik ve fiziki takip neticesinde şebeke mensuplarının adli emanet bürosuna teslim edilen emanetleri, yasadışı yollardan piyasaya satışa sundukları ortaya çıktı. adli emanet müdürü m. z. ve bir kişi daha tutuklanarak cezaevine gönderildi. davada bir kişi tutuksuz yargılanırken, bir kişi de aranıyor.
4 savcı yargılanıyor
yasalara göre adli emanet bürosuna teslim edilen malzemelerin 6 ayda bir sayılması gerekiyor. yapılan sayımlarda adli emanet bürosundaki tüm malzemelerin yerinde olduğuna dair tutanakların altında savcıların imzası var. 2011 yılından bu yana erciş adliyesi’nde görev yapan ve hazırlanan sahte evrakları imzaladıkları belirtilen dört adli emanet savcısı ise bu dosya kapsamının dışında ‘görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla bölge adliye mahkemesinde yargılanıyor. konuya ilişkin erciş cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede bu kişiler, 'uyuşturucu ticareti, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, zimmet' ile suçlanıyor.
konuya ilişkin ilk duruşma 20 haziran 2020 yılında görülürken, 7. duruşma ise 29 haziran 2021’de erciş ceza mahkemesi’nde görüldü. mahkeme duruşmayı 5 ekim 2021 tarihine erteledi.
m.z. suçlamaların bir kısmını kabul etti
tutuklu adli emanet müdürü m.z. emniyette, savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadede, 'her adli emanet bürolarında bu tür durumların yaşandığını', adli emanete teslim edilen malzemelerin imha edildiğini belirterek, hakkındaki suçlamaların bir kısmının doğru olduğunu ama kayıp eşyaların bir kısmından ise haberinin olmadığını söyledi
--- spoiler --- -
1.7 milyon tl'ye yapılacak üniversite giriş kapısı
lütfen şu başlığa destek olun! (bkz: şanlıurfa'da ev basan tecavüzcü polislerin beraatı)
alanya aladdin keykubat üniversitesi kestel yerleşkesi giriş kapısının fiyatıdır efendim.
yekunu 1 milyon 679 bin tl tutuyormuş, çift başlı kartal figürü de koyacaklarmış kapının üstüne yazı bile yazacaklarmış. inanmazsanız ahandahaber
pandemi dönemi diyoruz ama gerçekten de pandemi dönemi yaşanıyor, ülkede üniversite mezunu işsizlerin oranı %25'leri çoktan aşmış durumda ama buna rağmen (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler).
mezun öğrenciler aylardır kyk borçları silinsin diye uğraşıyor, yeri gelmişken amerika'da pandemi nedeniyle öğrencilerin 3 milyar doları bulan kredileri silindi, ama ülkemizde gençlere, üniversitelilere, üniversite mezunu olanlara bir tek destek açıklanmadı. almanya'da misal bafög adında 750 euroluk devlet kredisi var öğrenci bunu üniversitesi bitene kadar düzenli alıyor ve öğrenci geri ödeme vakti geldiğinde sadece 10 bin eurosunu ödüyor gerisi kalıyor. eğer öğrenci bu 10 bin euroluk borcunu tek seferde ödemek isterse ki ödeyebiliyorlar %25 de indirim yapılıyor. bu normal öğrenci durumu kaldı ki öğrencinin aldığı burs-kredi zaten 1 sene sonunda 10 bin euroya yaklaşıyor. almanya bununla yetindi mi tabii ki de hayır. peki ne yaptı pandemi başladığından beri -almanya'da mart 2020- üniversite öğrencilerine pandemi desteği olarak 750 euro'nun üzerine bir de 500 euro daha destek verdi ve bu destek 2021 ekim ayına kadar devam ediyor.
türkiye'de bırakın destek verilmeyi öğrenci üniversitesini bırakıp iş arıyor hoş gerçi iş de bulamıyor ama hayatının en güzel zamanlarını nasıl geçineceğim kaygısıyla geçiriyor. peki aymaz üniversite yönetimleri ne yapıyor? yandaşların ve arka kapıdan kendilerinin ceplerini doldurabilmek adına üniversitelere hiç mi hiç yakışmayan işlerle uğraşıyor. kapı yaptırmak nedir ya! bunun üniversite ile ne ilgisi var bilimsellikle ne ilgisi var?
yurtdışındaki üniversiteler bilimsel deneylerle, patentlerle, yeni projelerle uğraşadururken, bizim rektör dediğimiz apartmana kapıcı olamayacak tipler gösteriş için üniversite girişlerine kapı yaptırmakla uğraşıyor. eee yaptırdın o kapıyı ne olacak yani! kapı yokken öğrenciler üniversiteye giremiyorlar mıydı?! ülkemizde kaynaklar o kadar boşa kullanılıyor ki bunu bir de bilim yuvası dediğimiz üniversitelerin yapıyor olması olayın üstüne resmen tüy dikiyor yani.
edit: @minusci adlı yazar arkadaş bir bilgi paylaştı. üç yıl önce de benzer bir durum yaşanmış. bu da linki minosci paylaşımı
aslında biz bu konuya sabık belediye başkanı melih gökçek'ten de aşinayız. milyonlarca lira ödeyerek ankara'nın dört girişine buna benzer mimari felaketlerden olan dört tane kapı yaptırmıştı zamanında. aklıma gelmişken ekleyeyim dedim. -
milli takım çaycısına 1.2 milyon tl prim verilmesi
futboldan pek anlamıyorum ama sanırım son avrupa şampiyonası yapılıyor ve bizim de futbolcularımız avrupa şampiyonasına katılabildiler, lutfettiler diye 10 milyon euro prim dağıtıldı.
niye? gidip italya'da 3 gol yeyip bir de kendi kalelerine gol attıkları için.
işte o dağıtılan 10 milyon euro bütün personele dağıtılıyormuş ve aşçısından, çaycısına herkes primden parsalanıyormuş. çaycı bile 1.2 milyon tl prim almış 10 milyon euroluk primden.
milli takım çaycısının 1.2 milyon tl prim alması dakika 13:50- 14:10 arasında bahsi geçiyor videoyu komple izlemek istemeyenler için.
inanabiliyor musunuz? başka ülkelerde de böyle mi işleyiş futboldan anlayanlar söylesin ama bir çaycının, işi sadece çay yapmak olan bir adamın bir maç ile ülkemizde milyoner olması mümkün yani.
adam zaten yaptığı meslekten dolayı maaşını alıyor üstüne tek vasfı milli takım çaycısı olmasından ötürü de bu tip prim verilen maçlarda akılalmaz paralar alması.
pandemi döneminde millet açlıktan kıvranırken, takım teknik direktörünün (bkz: şenol güneş'in 3.2 milyon euro maaş alması) milyonlarca euro maaş alması, yenilen takıma 10 milyon euro prim verilmesi (bkz: milli takıma 10 milyon euro prim verilmesi) futbol oynamak haricinde ülkeye katkıları olmayan hatta birçoğunun vergi ödemediği futbolcular ve takım çalışanları astronomik paralar kazanıyorlar. sanırsın cephede ülke için çalışan askeri personel. bu kadar hamaset yapılıp, milli takım avrupa kupasına katılıyor diye viyana'yı fethediyor gazı verilip hezeyan yaşatmak sanırım dünyada sadece bizim ülkemize mahsus bir durum.
ne diyeyim ülkemizle iftihar ediyorum(!) milyonerler sınıfında çaycılarımız var!
edit: rakamı yanlış yazmış diyenler olmuş, doğru değil inanmıyorum diyenler olmuş. çok basit açıp videoyu izleyebilirsiniz ya da odatv haber sitesine girer serdar cebe'nin yaptığı habere bakabilirsiniz. totomuzdan rakam uydurmuyoruz.
ikincisi adamlar herkese eşit dağıtıldığını söylemiyor, herkesin durumuna göre primin pay edildiğini söylüyor. başlık altındakilerin bilgisine...
bilgilendirici büdüt: @bloody isimli yazar arkadaş (bkz: futbol takımlarında prim sistemi) adlı başlığında, şu entry'sinde (bkz: #124648980) ilk ağızdan bilen biri olarak prim sistemini anlatmış. ilgilenenlerin o başlığa da göz atmalarını tavsiye ediyorum. başlık altındaki tüm yazarlara saygılar. -
100 kilo eroinle sınırda yakalanan diplomat
eski brüksel büyükelçiliği basın müşaviri veysel filiz'in tam tamına 100 kilo eroinle sınırda yakalanması rezaletidir.
akp'ci büyükelçi çalışanı 100 kilo eroinle yakalandı
saygı öztürk'ün haberi
büyükelçiliklerimiz devletin yurtdışındaki vatan toprağı, orada bulunan çalışanlar da devletin en önemli çalışanlarıdır bence. gel gör ki akp saygın büyükelçiliklerimizi bile mahvetti. kayırmacılıkla dil bilmeyen konsoloslar ataşeler atandığını gördü bu gözler. şimdiki rezillikse basın müşavirinin 100 kilo eroinle yakalanması imiş. oğlu da çıkmış "babama komplo kurdular" demiş. ulan nasıl bir komplo kuruluyor ki 1-2 kilo eroin yetecekken, komplocu deyyuslar tam 100 kiloluk eroinle komplo kuruyorlar.
pişkinliğin, zeytinyağlın da bu kadarına pes! yemiş baban bi bok, medyaya bile yansımamış, olayın üstü örtülüp apar topar görevden alınmış, tutuklanmış hatta mahkeme kararı ile haberlere erişim yasağı getirilmiş anında ve hâlâ benim babam suçsuz de!
ayaklar baş olmuş bu ülke artık düzelmez!
edit: bazı yazar arkadaşlar ikazda bulunmuş. veysel filiz eski elçilik çalışanı imiş. görevden alınmış. entry'nin başında düzeltme yapıldı. gözümden kaçan durum için tüm yazar ve çaylak arkadaşlardan özür dilerim. aslında entry'ye özen gösteririm. gecikmeli diletme içinse kusura bakmayın, çalıştığım için ekşiye gün içinde giriş yapmadım. şu an düzeltme yapıyorum.
yapıcı uyarıda bulunan arkadaşlara teşekkür ederim. -
ulaştırma bakanlığında 752 milyonluk ihale vurgunu
ulaştırma ve altyapı bakanlığının adapazarı-karasu limanları ve sanayi tesisleri demiryolu altyapı inşaatları ihaleye açıldı 73 milyona anlaşılan ihale bedeli vurguna döndü ve devlet tam 752 milyon tl dolandırıldı ve işin içinden her zamanki gibi akp çıktı.
73 milyon tl'ye ihale edilen iş için 752 milyon tl para ödemesi alan üstlenici firmanın ihaleye eklemeler yaparak, vurgun yaptığı denetmenlerce tespit edildi.
hayır işin enteresanı 1 değil 3 değil 5 değil tam tamına 752 milyon tl fazla ödene yapılıyor da bu bakanlık çalışanlarınca nasıl farkedilmiyor.
devleti, akpli olan herkes itinayla soyuyor. vay amk sayın seyirciler!
73 milyonluk işe 752 milyon tl ödeyen bakanlık
--- spoiler ---
73 milyonluk işe 752 milyon tl ödeme: fazla ödemenin adresi akp adayının şirketi ulaştırma ve altyapı bakanlığı’nın ihalesini alan ve 752 milyon tl fazla ödeme yapıldığı tespit edilen şirketin ortaklarından birinin, akp elazığ milletvekili aday adayı yasemin açık olduğu ortaya çıktı. 73 milyonluk işe 752 milyon tl ödeme: fazla ödemenin adresi akp adayının şirketi
mustafa m. bildircin
ulaştırma ve altyapı bakanlığı’nın bir ihalesi sonucunda 751 milyon 538 bin tl fazla ödeme yapıldığı belirlenen şirketin ortaklarından birinin, akp’li yasemin açık olduğu açığa çıktı. ulaştırma ve altyapı bakanlığı’nın mali hesaplarını inceleyen sayıştay denetçileri, adapazarı-karasu limanları ve sanayi tesisleri demiryolu bağlantısı alt yapı inşaatı işinin ihalesinde usulsüzlükler tespit etti. yüklenici firmaya ihale bedelinin çok üstünde ödemeler yapıldığını belgeleyen denetçilerin ihale dosyasında yaptığı incelemeler ile beş farklı denetim bulgusu tespit edildi.
sözleşmeyi aşan ödeme yapıldı inceleme raporunda ihaleye ilişkin belirlenen mevzuata aykırılıklar şöyle sıralandı:
yüklenicinin sunduğu ihale teklif dosyasında yer almayan birim fiyat analiz ve rayiçleri, mevzuata aykırı olarak sözleşme eki yapıldı. denetim sürecinde, yüklenicinin teklif dosyası bakanlıktan istenilmiş olmasına karşın bakanlık, belgeleri denetçilere iletmedi. işin başlangıç aşamasında hesap edilen yeni birim fiyatlar üzerinden yapılan ödemeler, iş sonu itibarıyla toplam sözleşme bedelinin yüzde 95’ini aştı.
iş artışı yapılarak işin tamamlanamayacağının belli olmasına rağmen mevzuata aykırı iş artışı yapılarak işe devam edildi. 73-milyonluk-ise-752-milyon-tl-odeme-fazla-odemenin-adresi-akp-adayinin-sirketi-811892-1.
fazla tutarda iş yaptırıldı
bakanlık ile şirket arasında sözleşme hükümlerine aykırı biçimde, “işe devam tutanağı” imzalandı ve şirkete haksız süre uzatımı verildi. bu yolla sözleşme bedelinden fazla tutarda iş yaptırıldı.
işin geçici kabulünü gerçekleştiren geçici kabul komisyonu’nda, iş kapsamında yapı denetim görevini yürüten üyeler yer aldı.
sözleşme bedelinin tamamına yakını, fiyatı sözleşme sonrası yeni birim fiyat olarak belirlenen iki iş kalemine harcandı. şirkete, toplam sözleşme bedelinin yüzde 95’i oranında ödenen para, “ihale görmemiş fiyatlar” üzerinden yapıldı. bugüne kadar iş kapsamında fiyat farkları dahil gerçekleştirilen toplam 825 milyon tl ödemenin 800 milyon tl’sinin iki iş kalemindeki imalatlar için yapılan ödemelerden oluştuğu bildirildi. sayıştay’ın, usulsüzlük belirlediği ihaleyi üstlenen firmanın sahibi ise tanıdık çıktı. ekap’a, “adapazarı-karasu limanları ve sanayi tesisleri demiryolu bağlantısı alt yapı inşaatı”na ilişkin yüklenen ihale dosyasına göre iş, seza inşaat isimli şirkete verildi. şirketin merkezi sicil kayıt sistemi kayıtlarından ise ortaklardan birinin 2018 yılında akp’nin elazığ milletvekili aday adayı olan yasemin açık olduğu görüldü.
--- spoiler --- -
bursa bşb'nin masterchef için 600 bin tl ödemesi
türkiye'nin en borçlu belediyelerinden olan akp'li bursa büyükşehir belediyesinin, masterchef programının bir bölümünün bursa'da çekilmesi karşılığında belediye kasasından 600 bin tl + kdv ödemeleri saçmalığıdır, rezaletidir, skandalıdır.
masterchef programı için 600 bin tl
kesin başkan alinur aktaş ve eşi ve etrafından üç-beşi daha masterchef izleyicisi karısı tut getir de yakından görelim, tanışalım, havamız olsun demişse başkan da hayatım 600 bin tl'nin lafı mı olur! bursa zaten bize çalışıyor diyip getirtti zaar.
şehrin tarihi mekanlarını kullanıp, üstüne bursa halkının vergilerini üç tane aşçıya ve acuna yedirmek de nedir yani! üstelik borç batağında bir belediye...
ne işler çevirmişler linki
edit: şu parayı azımsayanları hem anlıyor hem anlamıyorum. anlıyorum ağababaları milyonlarla oynuyor milyonları cukkalıyor diye bu para göze az görünüyor. anlamıyorum çünkü 1 kuruş da olda 100 milyon da olsa devletin milletin kasasından harcanan her kuruşun hesabını vermek zorunda bu insanlar.
almanya'da cumhurbaşkanı hediye olarak karşılanan uçak bileti gibi bir şey yüzünden istifa etmek zorunda kaldı. bizde de 600 bin para mı? para tabi bu kış günü evine ekmek götüremeyen, sofrasına makarnadan başka yemek gelmeyen evinde yakacak yakıtı bile olmayan kafalarını sokacak damları olmayan yurdum insanı için gayet de para. 300 asgari ücret neredeyse. belediye 10 kişiyi işe alsaydı bunun yerine madem böyle bütçeleri var. işsizlikten kırılan gençlere azıcık umut olsaydı. -
rabia naz vatan cinayeti
babasının onca çabasına rağmen, akıllı adamı deli diyerek tımarhaneye kapatmaya çalışarak bütün var güçleriyle rabia naz cinayetini unutturacaklarmış sanıyorlar. tabi mısırdaki rabiaya ağlayıp timsah gözyaşı dökenlerden ülkemizin masum bir yavrusu olan rabia naz için vicdan beklemek beyhude bir çaba
-
tunceli'de dağ keçisi avlama ihalesi
bir ülke komple doğaya, tarihe, kültüre yaşayan her şeye düşman olabilir mi ya! inanılır gibi değil...
tunceli'de kendi halindeki dağ keçilerini öldürmek için adamlar ihale açmışlar. ihale açmışlar tekrar ediyorum.
dağ keçileri öldürülmesin -
diyanetin 200 kişiye 100 bin liralık yemeği
millet corona virüsün etkisiyle evine götürecek ekmek bulamazken israfın haram olduğunu bilen din işleri yüksek kurulu(!) deveyi hamuduyla götürüyor.
-diyanetin israfına koronavirüs de engel olamadı. yerleşkesinde 332 kişilik salonu bulunan diyanet işleri başkanlığı, 200 kişilik toplantı için 5 yıldızlı otel kiraladı.
diyanet işleri başkanlığı (dib), din işleri yüksek kuruluna aday üyeleri belirlemek için ankara’da bir toplantı düzenledi. toplantıya 200 davetli katıldı. the green park hotel’de gerçekleştirilen 6 saatlik yemekli toplantı için otele yaklaşık 100 bin lira ödendiği öğrenildi.-
israf diyanet
toplantı bahane israf şahane
keçi surat isimli yazar arkadaşın isteği üzerine haberin can alıcı bir parçasını daha ekliyorum. konuştukları konu 4-6 yaş aradı çocuklar üzerine imiş yazar arkadaşım paylaştığı kısım aynen şöyle " 4-6 yaş grubu kur’an kursu öğreticilerine yönelik hizmet içi eğitim semineri” düzenlendi."
sanırım hizmetiçi eğitimde çocuklarımızı nasıl taciz edeceklerine, taciz edildiğinde nasıl saklayacaklarına, 4-6 yaş gibi savunmasız yaştaki çocukların zihnini islamla ilgili olmayan zırvalarla nasıl dolduracaklarına dair bilgilendirme yapmışlardır. ee bu kadar zihin fırtınası(!) acıktırmıştır hadi bir öğünde bir asgari ücretlinin maaşının 5'te birinden fazlasını yiyelim deyip bismillah çekip milletin vergileriyle semirmişlerdir.
edit: gündemin 1. sırasındaki başlık bir anda ortadan kayboldu. moderatörler bunun sebebini açıklarlarsa memnun oluruz. ben göremiyorum yanlış anlaşılma olmasın lütfen.
edit-2 tekrar görünür oldu hassasiyetten ötürü teşekkürler, yanlış anlaşılmaya mahal verdimse de özürler... -
fethiye ölüdeniz'e jeotermal sondaj izni
fethiye'nin dünyaca ünlü ölüdeniz ve kayaköy koyuna jeotermal sondaj kuyuları açılmasına izin çıkması rezaleti ve felaketidir. sit alanı olan bu dünyanın her yerinden rağbet gören doğal güzelliğimiz bir şerefsizin başvurması ile talan edilme riski taşıyormuş.
fethiye ölüdeniz'e sondaj izni
bir kaynak daha
ilginç bir bilgi geldi east earth adlı yazar arkadaştan. sondaj iznini alan mahluk rüşvetten sabıkalı imiş kaynak biraz yerel ama yine de kaynak
rüşvetçiye sondaj izni
haberi okuyunca kan beynime sıçradı resmen! bir ülke olsun ve bütün tabiat-kültür değerlerini teker teker kendi elleriyle yok etsin! sonra da herkesi vatan haini diye yaftalasın! daha salda gölünün bembeyaz kumları meke gölünün çöle dönüp kuruması , 12 bin yıllık krater gölünün definecilerce kepçelerle boşaltılması felaketleri tazeliğini korurken, hükümetin rant açlığı, birilerinin ceplerini doldurma hırsı yüzünden bütün doğal alanlar sit alanlarını göz göre göre yok ediliyor ve dur durak bilmiyorlar. hasankeyfi bile baraj yüzünden su altında bırakanlardan, uzungöl'ü talan edenlerden vicdan umuyoruz. yazık oldu ülkeye çok yazık!