sert erkekler dans etmez19
profili

  • boş beleş bir iş için 55 milyon dolar harcanması

    koskaca türkiye'nin "50 milyon dolar paramız yok" diyerek, türk silahlı kuvvetlerinin en büyük tesisi olan tank palet fabrikasını katarlılara sattığı gerçeği ortada duruyorken; yine koskaca türkiye'nin, nüfusunun yüzde 85'i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan halkına hiç bir faydası dokunmayacak boş beleş bir iş için, alper gezeravcı adında boşta olan bir adamı, boş beleş bir gündem yaratmak için, boş beleş olmayan bir paraya (55 milyon dolara) uzaya göndermesi gerçeği ile karşılaştık.. şaşırdık mı? hayır
    utandık mı? hayır
    ibret alacak mıyız? hayır

    uzayda bu kısa süre içinde, giydiği donu bile kendine ait olmayan giysiler ve ekipmanlarla deney/buluş yapılıyor masallarına bizleri inandırmak için harcanan enerji ise hayret edilecek düzeyde. dünya siyaset ve medya tarihine geçecek büyük bir kalpazanlık hikayesi ile karşı karşıya olabiliriz. hollywood filmlerine konu olacak mükemmel bir kara komedi hikayesi oluştu bile!

    medyanın olayı köpürtmesi için harcanan paralarla 60 milyon dolar civarında tahmini bir maliyet oluşan bu gereksiz iş yerine; deprem bölgelerine maliyeti 30 bin dolardan 85 m2 olacak şekilde 2 bin konut yapılabilirdi. bu 2 bin konut içinde belki 5 bin belki de 7 bin insan kışı konteyner ve çadır yerine sıcak evlerinde oturarak geçirebilirdi.

    not: hala daha başlığın altına, alper gezeravcı'nın astronot olduğunu ve dünyayı 15 günde bambaşka seviyeye getirecek deneyler yaptığına bizi inandırmaya çalışan troller var.
    o zaman astronot olmanın şartlarını yazalım belki susar troller; nasa'nın 15 yıl içinde uzay'da görev alacak astronotlar için verdiği iş ilanında aradığı şartlar:

    nasa, yüksek lisans derecesinde mühendislik, bilgisayar, biyoloji, ve matematik alanlarından mezun olmayı ilk şart olarak açıkladı. doktorlar da başvurabilir.

    nasa'nın aradığı koşulları yerine getiren adaylar bir sonraki programa alınacak. fiziksel testlerden sonra astronot adaylarına iki yıllık bir temel eğitim verilecek. bu eğitimde adayların askeri hayatta kalma, robotik beceriler ve rusça dil eğitimlerin, başarı ile tamamlamaları bekleniyor.

    en son 2015’de astronot eğitimi için ilan veren nasa, 18 bin 300 başvuruda 12 kişiyi kabul etmiş, en son 11 kişi ocak 2020’de eğitimini tamamlayarak diploma almıştı.

    ayrıca bu kişilerin nasa'nın kabul ettiği bir test pilotu programını başarıyla tamamlamış olması gerekiyor ve en az iki yıl jet uçaklarında deneyim sahibi olması aranıyor. ancak bunun yerine en az bin saatlik uçuş deneyimine sahip olması da kabul ediliyor.

    astronot olma şartları

  • 15 kez reddettiği sorunu seçim vaadi diye sunmak

    günün fıkra gibi haberi benden gelsin.
    akp istanbul büyükşehir belediyesi başkan adayı murat kurum şayet seçilirse; istanbul'da kangren hale gelmiş olan taksi sorununu çözeceğini ve taksi sayısını arttıracağını söyledi. bunu söyleyen şahıs; istanbul'da taksi sayısının arttırılması için ibb tarafından ukome toplantılarında yapılan yasa tekliflerini 15 kez reddeden yapının tepesinde olan çevre ve şehircilik bakanlığının başında yıllarca çalışmış biri. gerçekten bu kadar balık hafızalı bir toplum muyuz? işin komik olmayan tarafı milyonlarca vatandaşın bunu sorgulamayıp inanacak olması.

    haber

  • manisa'da üçüncü eşini de öldüren katil

    manisa'da daha önce 2 resmi nikahlı eşini belli tarih aralıkları ile öldüren n. akpınar isimli şahıs 2020 yılında covid-19 tedbirleri kapsamında şartlı tahliye edildikten sonra birlikte yaşadığı m. menekşe isimli kadını öldürüp cesedini gömdü. üstelik bıçak ve ütü ile işkence ederek öldürdüğünü itiraf ediyor.
    inanılır gibi değil! 2 kişiyi öldürüp serbest kalıyor ve üçüncüsünüde öldürüyor. hukukta yeri var mı bilmem, ama vicdani olarak bunun hesabını kim verecek?

    haber

    haber 2

  • götünüz açık gezemezsiniz

    kadını, erkeği farketmeksizin kafayı götle bozmuşlar!

  • kılıçdaroğlu'nun gençlere soktuğu eyt kazığı

    kılıçdaroğlu oy almak için aklına her ne gelirse "biz iktidara gelirsek yaparız" diyor.

    mesela "iktidara gelirsek "güneydoğu 'daki çiftçilerden elektrik parası almayacağız" diyor. peki sen güneydoğu'dan elektrik parası almıyorsun diyelim, akdeniz ve ege 'deki çiftçilerin günahı ne diyen kimse olmuyor etrafında! ve bu bölgenin dışındaki milyonlarca çiftçinin kendisine düşman olacağını hesaplayamıyor.

    mesela durup dururken hiç alakası yokken ve millet ekonomik kriz altında ezilmişken "başörtüsü sorununu mecliste çözelim" diyerek, asla kendisine oy vermeyecek muhafazakar kesimden oy alabilirim kurnazlığı gösterek, asla inanmadığı bir "başörtüsü sorunu" içine bodoslama dalarak bu konuda adeta uzmanlaşmış olan iktidara nefes aldırıyor..

    aklı sıra "zeten eyt asla çıkmaz" hesabı ile iktidarı köşeye sıkıştıracağını ve eyt'lilerin oylarını alacağı hesabını yaparak, yanına akşener'i de alarak eyt gündemini oluşturuyor. iktidar nasıl olsa bu eyt yasasını çıkaracak kadar çıtayı yükseltemez hesabı yaparken; 21 yıldır ülkeyi yöneten zihniyetin ne kadar gözü kara olduğunu ve kendi şahsi menfaatleri için köküne kibrit çakarak ülkeyi yakabileceklerinin bile hesabını yapamayacak kadar öngörüsüz olduğunu ispatlıyor.. çünkü ülkenin sosyal güvenlik sisteminin çökeceğini ve toplumsal barışın bozulacağını bile bile iktidar bu yasayı çıkartıyor.. eyt yasasıda diğer bir çok konu gibi kılıçdaroğlu ve akşener'in kucağında patlamıştır. bu yasayı her ne kadar iktidar çıkarmış olsa da müssesip'i maalesef kılıçdaroğlu ve akşener'dir. ne yaparsanız yapın rahşan affı gibi yıllarca eyt yasası ile anılacaksınız..

    şimdi kılıçdaroğlu ve akşener öyle bir şey yaptılarki; uzun vadede eyt yasasından faydalanacak yaklaşık 8 milyon yetişkin nüfusun çoğunluğunu akp'nin yanına iterken; kendisine oy verecek olan milyonlarca genci ise küstürdüler. akıl ve algı oyunlarında bir kez daha erdoğan'a kaybettiler.

    bu anlaşılmaz ve saçma politikalar; chp'nin bu ekonomik ve siyasal kriz buhranında hala daha oyunun neden %22-25 civarında olduğunu açıklıyor.

  • türkiye'nin 1 trilyon dolarlık doğalgaz keşfi

    işin acı tarafı ne biliyor musunuz? bir ülkenin cumhurbaşkanı 58 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu söylüyor, yüzlerce okuduğum yorumda bir kişi bile ciddi anlamda söylenene inanmıyor.. ve %90'ı ise resmen haklı olarak alay ediyor. çünkü 20 yılda buldukları gazı üst üste koyarsanız dünyanın yörüngesinin değişmesi gerekiyordu!

    hayaller ve hamaset ile cahil bir halkın, aynı tekrar yalanlarla daima kandırılabileceğinin canlı örneği olmaya devam ediyor bu ülke! yazık!

  • 2022 dünya kupasının zevk vermeme sebebi

    de hele kardeş hangi maçtan zevk almadın?
    suudi arabistan- arjantin
    japonya-almanya
    gana-uruguay
    hırvatistan-belçika
    gana-portekiz
    sırbistan-isviçre
    fas-ispanya
    hırvatistan-brezilya
    hollanda-arjantin
    fas-portekiz
    ingiltere-fransa

    bayağı zevkli maçlardı..

    ed:ekleme

  • kışlık mont alamayan kız çocuğunun isyanı

    bu video; ekonomi çok iyi, millet iphone kuyruğunda, avm'ler çok kalabalık, cafeler dolup taşıyor, memlekette aç kimse yok diyen embsillere gelsin..

    `:https://twitter.com/…?t=tkxq3vc83xttpcdbzphvng&s=08`

    kendisine kışlık mont alamadığı için ağlayan bu çocuğun döktüğü her damla gözyaşı, bu çocuğun hakkını çalarak kârun gibi zengin olan haramzade'lere azap olur umarım...

  • sokak köpekleri uyutulsun

    türkiye'de bugün itibari ile 10 milyondan fazla sokak köpeği başıboş bir şekilde sokaklarda geziyor. tedbir alınmazsa 20 yıl sonra bu sayının 50 milyon civarında olacağı tahmin ediliyor.
    `:https://www.odatv4.com/…ile-yasiyor-olacagiz-225522`

    nüfusu 1 milyar 380 milyon olan hindistan'da 30-35 milyon civarında sokak köpeği yaşarken, nüfusu 85 milyon olan bir ülkede 10 milyon köpeğin yaşaması kabul edilebilir bir durum olmaktan çıkmıştır. abd'de ise kedi, köpek dahil 140 milyon evcil hayvan vardır. ama sokakta sahipsiz köpek bulunması bir çok eyalette kanunlarla yasaklandığından sokaklarda başıboş köpek bulmanız imkansızdır.

    sokaklarda başıboş dolaşan köpekler şehir yaşamının olağan akışını bozup; öldürme, yaralama, ısırma, saldırı, kaza ve hastalıklara sebep olmaktadır. yapılan bir araştırmada dünyada en ölümcül dördüncü canlı köpekler olup yılda 35 bin kişinin ölümüne sebep olmaktadır.

    `:https://www.trthaber.com/…arinda-oluyor-639091.html`

    ülkemizin her şehri, kasabası ve köyü sahipsiz saldırgan köpeklerin yuvası olmuş durumda. her yıl yüzlerce köpek saldırısı oluyor. maalesef bu saldırılarda insanlar ölüyor, yaralanıyor ve hayatları boyunca unutamayacakları travmalar yaşıyor.

    `:https://www.google.com/…i-kaybeden-insanlar-1021542`

    devletin birinci görevi halkın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. başıboş köpekler maalesef artık halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. hiç bir medeni ve gelişmiş ülke bir vatandaşı için bile tehlike oluşturcaksa bu kadar başıboş tehlikeli köpeğin varlığını kabul etmez..
    okullar açılmadan acilen ivedi olacak şekilde bu sorunun çözülmesi gerekmektedir. ya köpekler için belediyeler ve çevre şehircilik bakanlığı olağanüstü hal ilan edip acil barınaklar yapıp köpekler sokaklardan toplanmalı, yada köpekler uyutulmalıdır..

    1932 yılında mustafa kemal atatürk cumhurbaşkanı, ismet inönü başbakan iken; sahipsiz sokak köpeklerinin "itlaf" edilmesi için resmi gazetede genelge yayınlanıyor.

    (bkz: 1932'de sokak köpekleri için yayınlanan genelge)

    `:https://www.trhaber.com/…boyle-cozmustu-h26343.html`

    edit: medeniyeti, hukuku, insan sağlığını, asayişi, düzeni, mal güvenliğini, temiz şehir yaşantısını savunduğum için ak trol ilan edildim ya! işte buna gülerim. o zaman 1932 yılında "sahipsiz köpekler itlaf edilsin" genelgesini yayınlayan mustafa kemal atatürk ve ismet inönü ne oluyor? bugünün medeni ülkelerinin yaptığı şeyi 100 yıl öncesinden gören ve buna uygun kararlar alan büyük devlet adamlarının torunları ise ortadoğu hallerini savunur hale gelmiş. yazık!

    bu kadar evrensel ve hayati bir konuyu bile siyasete bağlayıp buna göre pozisyon alan, köpektapar rolü yapan aptallara ise bir sözüm yok. salak dünyalarında kulaç atmaya devam edebilirler. biz doğruları yazmaya devam edeceğiz.

    edit2: bu başlığa yapılan yorumlara, beğenilere ve özelden atılan mesajlara bakıldığında halkın yüzde 90'ı sokak köpeklerinden rahatsız ve başlığa destek veriyor.

    edit3: (bkz: sokak köpeklerinin saldırı görüntüleri)
    lütfen biraz empati. saldıraya uğrayan kişiler siz ve herhangi bir yakınınızda olabilirdi..

  • ateşi 40 derece olan bebekle lades yapmak

    her türlü eline verdikleri için tabii ki lades sayılır!

  • kulağa en hoş gelen diller

    adam almanca yazmış. almanca en itici dil olabilir. ispanyolca kulağa hoş geliyor.

  • kadınlara araplar için özel servis yaptıran mekan

    her gün yen bir rezaletle karşılaşıyoruz. istanbul'da bazı yemek mekanları arap müşterilerin ilgisini çekmek için kadın çalışanlarını adeta köle gibi gösterip, erkek araplara tüm insanlık değerlerini ayaklar altına alırcasına hizmet ettirip, çektiği videoları ise reklam amaçlı yayınlamaya başladı.
    `:https://t.co/i6izfxicpx`

    araplardan para gelecek diye en üst perdeden tutunda, en alt kesime kadar yapılan rezaletleri, kaypaklıkları ve yalakalıkları artık mide kaldırmıyor. görüntüdeki kadını izledğimde insanlığımdan utandım. belki de, sırf ihtiyacı olduğu için çalışmak zorunda kalan bir kadının/belki de annenin onuru bu şekilde çiğnetilemez. bu, alanen ülkenin kadınlarını aşağılamaktır. kendi ülkelerinde, kadınları sadece kullanılacak eşya gibi gören, kadınları aşağılayan, kadın hakları olmayan, cahiliye dönemi cariyeleri gibi kullanmaya devam eden ortadoğu araplarından gelecek para için; bu ülkenin kadınlarını bu şekilde aciz ve onursuz göstermek şerefsizliğin/ ahlaksızlığın dibidir..

    edit: olaya magazinsel yaklaşıp, görüntüleri normalleştirmeye çalışan omurgası eğik kişiler var! bu kişileri gördükçe ülkenin neden bu halde olduğunu çok net anlıyorum. bir ülke herşeyini kaybedebilir. ama onurunu asla kaybedemez. bu ülke yedi düvel tarafından işgal edilmişken, insanlar ağaç dalları ile karnını doyururken, ayaklarda yırtık çarık, sırtta yamalı gömlekle gezerken bile bu görüntüleri vermedi. kadının peçesine el attığı için fransız askerini öldürüp sonrasında öldürülen sütçü imam'ın torunlarına bakın hele! utanın!.

    edit2: "kimseye zorla bunu yaptırmıyorlar. alan razı veren razı" diyenler, "bu sadece tik-tok videosu, abartmayın" diyenler, "videodaki arap olmasaydı, avrupalı olsaydı bu tepkiyi vermezdi" diyenler var.. bu videounu gerçek veya reklam videosu olması önemli değil. bu bilinç altına yerleştirilmek bir istenen düşünce ve buna karşı olmalıyız..
    öncelikle bu yazı, sadece bu video özelinde değil son yıllarda yönetimin ve sonucunda iş adamlarının araplarla olan uygunsuz, abartılı, laçka ve tapınma seviyesine gelmiş parasal ilşkileri irdeleme üzerine yazılmıştır.

    "kimseye zorla yaptırmıyorlar!" diyenlere ise şu örneği verebilirim. tayland sokakları yaşlı avrupalı turistlerle seks yapmak için yalvaran 13-15 yaşındak binlerce kız ve erkek çocuklarla dolup taşıyor.. onlarada kimse bu işi zorla yaptırmıyor! değil mi??

  • baba ben bu gece erkek arkadaşımda kalacağım

    kızı olmayan, mlletin kızına yürüyen ve geniş baba profili çizersem belki kız düşürürüm diyen çakalların godoşluk yaptığı başlık olmuş.. "kızım yok, ama olsaydı" diyerek entry girenleri akşama bırakmadan skip engeli basın!

  • tk 2750 sefer sayılı uçak deneyi

    31 ağustos 2021 tarihli tk 2750 sefer sayılı yurt içi uçak yolculuğu sırasında gözlemlediğim ve ülke insanından ümidimi kestiğim gözlemimi anlatmak istiyorum.

    saat 16:15 civarında istanbul havalimanından havalanan uçağın yolcusuydum. uçak daha yükselirken klimaların inanılmaz soğuk hava üflediğini fark ettim. şu baş hizasında duran kişinin ayarladığı kilimalardan gelmiyordu soğuk hava. sanırım merkezi olarak uçağın içine üflüyordu. herhalde bir kaç dakika sonra kapatırlar diye düşündüm. çünkü üflenen soğuk uzun süre dayanılacak gibi değildi. ama 5 dakika, 10 dakika geçti soğuk hava daha da artarak devam etti. ya da ben aşırı üşüdüğümden öyle sandım. etrafıma bakmaya başladım. kısa kol giyenler kollarını falan avuşturmaya başladı. çocukları olanlar çantadan bir şeyler çıkarıp çocuklarını sarmaya çalışıyordu. kadının biri çocuğunu kollarıyla sararak ısıtmaya çalışıyordu. tesettürlü bir kadın mantosunu çıkarıp kendi ve iki kızının üzerine battaniye gibi atarak ısınmaya çalıştı. tabii arada hostesler koridorda gidip geliyordu. koridor kenarında oturuyordum. yanımdan geçen hostesi uyaracaktım. ama dur bakalım dedim. benden daha önceliği olanlar var. onlardan ses çıkacak mı dedim.. dakikalarca uçaktaki yüzlerce insanı gözlemledim. ortada normal olmayan bir durum vardı. ben, soğuktan resmen 15 dakikada pert oldum. dur bakalım kim önce uyaracak dedim. çocuğu olanlar, kısa ve ince giyinenler, yaşlılar..... kimse uyarmadı.. evet herkes soğuktan donuyordu ve kimse uyarmadı.. yaklaşık 2.5 saat sürecek bir yolculukta kimseninde uyaracağı yoktu. sadece kadının biri battaniye istedi. hepsi bu! hostesi çağırdım. durumu yarı sert bir şekilde izah ettim. "haklısınız. hemen uyarıyorum" dedi. bir kaç dakika sonra sıcaklık normale döndü..

    insanlar iyice sinmiş. en temel haklarını bile dile getiremeyecek hale gelmiş. sistemin düzeni, doğru veya yanlış nasıl hareket ediyorsa ona göre pozisyon alır hale gelmiş. ezbere ve boş bir yaşam biçimi ile entegre olmuş. yazık!

    not: iniş ve kalkışlarda orta kapıda oturan güzel insan sen hariç!

    edit1: uçuş süresi 2.5 saat diye yazdığım şey uçak içinde geçen tahmini süre

    edit2: bu konulardan müzdarip olanlar özelden mesaj atıyor. demek ki epeyce yaygın bir sorunmuş.

    edit3: sayıları az olsa da, her zaman ki gibi küfürü ağzına pelesenk etmiş ahlaksızlar ise alakasız küfür ediyor. iade ediyorum tüm kötü sözlerini.

    edit4: çoğu insan "yarı sert" uyarıyı abartılı bulmuş. arkadaşlar hostesi çağırıp azarlar gibi uyarı yapılmadı. sorunu uzunca süredir çözemeyen, sorundan sorumlu olan uçak ekbinin bir personeline yapılan bir uyarı.. hostes erkekti, inerken de selamlaştık ve tşk ettim. abartmayın br şeyi de!

  • cep telefonunu alan öğretmenlerin yargılanması

    üst edit: başlığın yanlış anlaşılmasınndan dolayı yazarlar uyarıyor.. maalesef karakter sınırlamasından dolayı başlık bu şekliyle açıldı.

    liseli n. okula cep telefonu götürdü. telefonu fark eden öğretmen, erkek arkadaşıyla yazışmalarını herkesin önünde okudu. n. ailesinden çok korkuyordu. tüm ısrarlarına, hatta yalvarmalarına rağmen öğretmeni ve müdür yardımcısı birlikte ailesini aradı. n. okul çıkışında bir inşaattan atlayarak hayatına son verdi. başsavcılık kovuşturmaya gerek yok dedi, dosyayı kapattı. tam 5 yıl sonra anayasa mahkemesi öğretmenlerin yargılanmasına karar verdi.

    haber

    olay 5 yıl önce osmaniye'de bir imam hatip lisesi'nde gerçekleşiyor. okurken sinirden kendi kendimi yedim resmen! 15 yaşında gencecik bir kızın ölümünden sorumlu bu gerici yobaz ve cahil sözde öğretmenlere ne diyeceğimi şaşırdım! genç bir kızın telefonunda bulunan en özel ve mahrem sırlarını tüm herkesin önünde okuyup, üstüne bir de alay etmek için nasıl bir iğrenç ruh halinde olmak lazım? bir genç kızın ölümünden sorumlu olup, hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmek için nasıl bir karakter sahibi olmak gerekiyor? bunları yapan kişiler ise imam hatip öğretmenleri.. hani 10-11 yaşındaki kızlara "abdestim bozuluyor" diyerek azarlayan kişiler..

    peki 5 yıl önce bu olaya takipsizlik kararı veren kişilere ne demeli? bunun adı intihar değil, cinayettir! bu cinayete her kim sebep olmuşsa ve kollamışsa umarım hakkettikleri cezayı fazlasıyla alırlar.

  • günde 2 milyon kişi aşılanacak

    sağlık bakanı fahrettin koca, henüz ülkeye gelmeyen aşıdan günde 2 milyon kişinin aşılanacağını söyledi. acaba yanlış mı okudum diye baktım, yooo basbayağı doğru okumuşum. günde 2 milyon kişi demiş. eğer aşılama bu hızla yapılırsa ortalama 2–3 ayda herkes aşılanacak demektir. haber

    peki bizimle hemen hemen aynı nüfusa sahip, ekonomisi ve altyapısı bizden çok çok iyi olan almanya'da aşılama planı nasıl olacak..

    –almanya sadece organizasyon için 2 milyar 700 milyon euro ayırdı.
    –442 aşılama merkezi kurdu.
    –aşılama merkezleri içinde; stadyum, konser salonları, kapalı spor salonları, buz pateni pistleri var.
    –aşılama için; 3 milyon adet şırınga ve 3,5 milyon adet alkol tamponu şimdiden dağıtıldı.
    –aşılar gizli depoda tutuluyor ve ordu koruyor.
    –aşı (pfizer/biontech)ücretsiz olacak
    –nüfusun yüzde 70'nin aşılanması gerekiyor. yani 60 milyon kişi. kişi başı iki doz olacağı için 120 milyon aşı gerekiyor. şimdiden 136 milyon doz alınmış durumda.
    –aşı satın almak için 6 milyar euro ayrılmış durumda.
    –aşı için; yaş, meslek ve sağlık durumlarına göre gruplar oluşturulmuş durumda. herkes sırasını bekleyecek. kesinlikle torpil olmayacak.
    –nüfusunun tamamının aşılanması bir yıl sürecek. günde 150 bin kişi aşılanacak. kaynak

    tüm bu ekonomik güç ve sağlam altyapıya rağmen; ingiltere günde 25 bin, almanya 150 bin kişi aşılamayı planlıyorken ve becerebiliyorken, biz nasıl oluyorda 5 adet maskeyi bile dağıtamamış bir sicile sahipken günde 2 milyon kişiyi aşılayacağız acaba?

  • ücretsiz covid aşısının akp-mhp oylarıyla reddi

    covid–19 aşısının vatandaşlara ücretsiz yapılması için tbmm'de verilen önerge akp–mhp oylarıyla reddedildi.kaynak

    edit: şimdi kabaca bir hesap yapalım. bir aşının tahmini fiyatı 10–12 dolar civarında olacak. bu aşı fiyatı abd ve alman aşılarının fiyatı. çin aşısının daha ucuz olacağı tahmin ediliyor. bu üç ülkenin aşı fiyatı ortalaması 7–8 dolar civarında olacak. biz yine ortalama olarak 10 dolar diyelim. 50 milyon doz aşı alıp ücretsiz dağıtıldığını varsayarsak, 10 dolardan 500 milyon dolar yapar. türk lirası olarakta 4 milyar tl tutar. biz 5 milyar tl tutacak diyelim. bu ülkenin bunu karşılayacak ekonomik gücü elbette vardır.

  • mehmet ceyhan'dan moral bozan aşı açıklaması

    adamın biride gerekirse buz kalıpları içinde aşı taşınabilir diyor.. amk sanki hafta sonu pikniği için tavuk kanat taşıyor! bu kadar süper zeki insanların olduğu bir yerde millet zaten şifasını; dut pekmezinde, sarımsakta ve turşu suyunda arıyor.. aşıyı çok da sikleyen yok yani..

  • önergeyi ben verdim ama c.başkanına katılıyorum

    kaynakcumhurbaşkanı erdoğan'ın veto ettiği termik santrallerin bacasına filitre takmaması ile ilgili kanunu gündeme getirip kanunlaşmasını sağlayan akp giresun milletvekili cemal öztürk, "önergeyi ben verdim ama veto konusunda cumhurbaşkanına katılıyorum" dedi.

    yani zehir saçıp halkın sağlığını tehdit eden termik santrallerin 2.5 yıl daha filitresiz çalışmasına izin veren düzenlemeyi plan ve bütçe komisyonuna önerge ile getirip kanunlaşmasını sağlayan milletin vekilinin açıklaması bu.. tekrar ediyorum milletin vekili!! halkın zehirlenmesine ve kanser olmasına 3-5 gün önce önayak olan şahıs, veto edilmesi olayına da katılıyormuş. tıpkı bu kanuna mecliste evet oyu verip sonrasında kanunu veto eden cumhurbaşkanına teşekkür mesajları için sıraya giren diğer milletvekilleri gibi.. başka yorum yapmaya gerek bile olmayan güzel ülkemin acınası halinin özeti....

    kesinlikle gülünecek bir olay olmayıp, üzerinde düşünülmesi gereken bir hadise..