sayıştayı devre dışı bıraktılar ve rahatça çalıp çırptılar.
anayasa mahkemesini devre dışı bırakınca ise, rahatça asıp kesebilecekler.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. anayasa mahkemesi artık milli güvenlik sorunudur
-
2. alper gezeravcı'nın yaptığı deneyler
abi ben anladım ki ekşi sözlük kitlesinin büyük çoğunluğu, hatta entrylere bakılırsa %85ten fazlası mal.
evet mal.
biri de çıkıp dememiş ki abi o kadar paralar verilmiş testlerden geçilmiş alanında uzman bilim insanlarıyla ortak calismalar yapılmış bı bakayım bu adam hangi deneyleri yapacakmış içerikleri nelermis vs
şöyle bı 10 dakikanızı ayırıp araştırma yapmazsınız, okumazsiniz, arastirmazsiniz ama ekşi sözlükte dandirik bı yazarın yazdığı karalamanın peşine sorgulamadan gidersiniz.
alper gezeravcı'nin yaptığı asıl deneyler
bonus link
yaptığı bu deneyler
adam uzayda herkesin anlayacağı dilden çocuklara bilimi sevdirmek icin basit birkaç deney göstermiş siz de hulaaaa wuhahaaa bu mu deneylerrrr diye agzinizdan salyalar akarak entry giriyorsunuz
utanmasaniz uzaya gitti diye adamı taslayacaksiniz
edit: ülkemiz adına küçük de olsa bilimsel bir ilerleme yaşanmış, daha büyüklerine öncü olması için destekliyorum, partiden bağımsız. kişinin siyasi görüşü kişiyi ilgilendirir. fakat ülkede tüm vatandaşları doğrudan ya da dolaylı yoldan olumlu etkileyen bir gelişme yaşandığında karşıt görüşten bir parti diye karalama yapmak fazlasıyla rezilce.
bana mesaj atıp da yok akp'li yok comar vs yakıştırması yapmak sadece sizin basitliginizi gosterir.
ülkenin bu halde olma sebebi sadece kötü bir iktidar değil ondan daha kötü olan muhalafet ve destekçileridir de aynı zamanda.
bu en üstte entry giren kafa her seçim kaybettiren kafayla aynı -
3. türkiye'de kimsenin nefret etmediği tek kişi
kemal sunal kesinlikle değildir. özellikle dinciler kendisinden nefret eder. bunun nedeni; filmlerinde ramazan, şaban gibi mübarek ay isimleri olduğundan ve sahte hoca karakterlerine giydirdiğinden onu dine düşman olarak tanımıyorlar.
turkiyede kimsenin nefret etmediği bir kişi olamaz sanırım çünkü biz nefretten beslenen bir toplumuz. -
4. 2500 özel okulun batması
ogrenci basina yillik o paralari alirken batiyorlarsa magmaya kadar yollari var.
ayrica, yine ogrenci basina o fahis paralari alirken asgari ucretle calistirdiklari ogretmenlerin ahini da unutmasinlar. -
5. istanbul üniversitesi kampüslerinin halka açılması
bati'daki her universitede olan, fakat turkiye'de olmamasi gereken bir durum.
-
6. boş beleş bir iş için 55 milyon dolar harcanması
koskaca türkiye'nin "50 milyon dolar paramız yok" diyerek, türk silahlı kuvvetlerinin en büyük tesisi olan tank palet fabrikasını katarlılara sattığı gerçeği ortada duruyorken; yine koskaca türkiye'nin, nüfusunun yüzde 85'i açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan halkına hiç bir faydası dokunmayacak boş beleş bir iş için, alper gezeravcı adında boşta olan bir adamı, boş beleş bir gündem yaratmak için, boş beleş olmayan bir paraya (55 milyon dolara) uzaya göndermesi gerçeği ile karşılaştık.. şaşırdık mı? hayır
utandık mı? hayır
ibret alacak mıyız? hayır
uzayda bu kısa süre içinde, giydiği donu bile kendine ait olmayan giysiler ve ekipmanlarla deney/buluş yapılıyor masallarına bizleri inandırmak için harcanan enerji ise hayret edilecek düzeyde. dünya siyaset ve medya tarihine geçecek büyük bir kalpazanlık hikayesi ile karşı karşıya olabiliriz. hollywood filmlerine konu olacak mükemmel bir kara komedi hikayesi oluştu bile!
medyanın olayı köpürtmesi için harcanan paralarla 60 milyon dolar civarında tahmini bir maliyet oluşan bu gereksiz iş yerine; deprem bölgelerine maliyeti 30 bin dolardan 85 m2 olacak şekilde 2 bin konut yapılabilirdi. bu 2 bin konut içinde belki 5 bin belki de 7 bin insan kışı konteyner ve çadır yerine sıcak evlerinde oturarak geçirebilirdi.
not: hala daha başlığın altına, alper gezeravcı'nın astronot olduğunu ve dünyayı 15 günde bambaşka seviyeye getirecek deneyler yaptığına bizi inandırmaya çalışan troller var.
o zaman astronot olmanın şartlarını yazalım belki susar troller; nasa'nın 15 yıl içinde uzay'da görev alacak astronotlar için verdiği iş ilanında aradığı şartlar:
nasa, yüksek lisans derecesinde mühendislik, bilgisayar, biyoloji, ve matematik alanlarından mezun olmayı ilk şart olarak açıkladı. doktorlar da başvurabilir.
nasa'nın aradığı koşulları yerine getiren adaylar bir sonraki programa alınacak. fiziksel testlerden sonra astronot adaylarına iki yıllık bir temel eğitim verilecek. bu eğitimde adayların askeri hayatta kalma, robotik beceriler ve rusça dil eğitimlerin, başarı ile tamamlamaları bekleniyor.
en son 2015’de astronot eğitimi için ilan veren nasa, 18 bin 300 başvuruda 12 kişiyi kabul etmiş, en son 11 kişi ocak 2020’de eğitimini tamamlayarak diploma almıştı.
ayrıca bu kişilerin nasa'nın kabul ettiği bir test pilotu programını başarıyla tamamlamış olması gerekiyor ve en az iki yıl jet uçaklarında deneyim sahibi olması aranıyor. ancak bunun yerine en az bin saatlik uçuş deneyimine sahip olması da kabul ediliyor.
astronot olma şartları -
7. araç yıkama ücretleri
iş yerime karcher marka basınçlı araba yıkama makinesi aldım geçen yıl 2000 liraya bir de elektrik süpürgem var. foşur foşur oooooohhh.
hanım da bugün arabaları değişelim diyor arada. amaç arabayı yıkatmak zaten. bir biniyorum arabaya leşhane gibi dayanamıyorum hemen onu da foşur foşur.
babam geliyo foşur foşur. arada arkadaşlar geliyor foşur foşur.
makine parasını 10 kere çıkardı valla. -
8. gap ilişki
düzgün adam akıllı sevip sevileceğimiz bi ilişki yaşayamayacak mıyız bu aq devrinde lan
-
9. ekmeleddin ince ve kılıçdaroğlu'na oy vermiş insan
siz öbürlerine verdiniz de ne oldu. ülkenin anası sikildi
-
10. murat kurum'un gayri samimi menemen videosu
atatürk görse kesin şunu derdi: "menemen'i tekrar yakın". bu kadar samimiyetsiz olmuş.*
-
11. kafayı resetleyen aktiviteler
gokyuzunu izlemek.
gecesi ayri guzel gunduzu ayri. denizde yatarken izleme keyfi baska cimde yatarken baska. -
12. 400 evi olan adam
atası, dedesi çeviriyor arsayı içine bir gecekondu, seçim zamanı imar affı sonra müteahhide ver zincir reaksiyonu şeklinde devam eden sebepsiz, haksız zenginleşme silsilesi
geçmişten günümüze onlarca imar affı çıkmış, çöken, çeviren, kaçak kat çıkan onlarca kez ödüllendirilmiş, torununa kadar ödüllendirmişler adamı. sen ise bu barzonun sadece bir dairesini satın alabilmek için yıllarca çoluk çocuğunun rızkından kesiyorsun buna rağmen alamıyorsun belki de.
tapu kayıtları ülkedemizdeki en sağlam arşivlerdendir. bak arşive ilk sahiplenmeye ve tescile ulaş, sahiplenmesi bu şekilde ise ver buna iki daire sonra gerisini tokiye devredip vatandaşa uygun şartlarda sat. cebinden beş kuruş çıkmadan bir adam 400 daire sahibi oluyorsa burada özel mülkiyetden bahsedilemez, burada bir yanlış vardır.
bizim dedemiz hakka hukuka uydu diye cezalandırılmamız neden? -
13. 16 ocak 2024 netflix zammı
aslında türk halkının ne kadarlık fiyata "okey" olduğunun testidir.
önceki zamlarda kullanıcı kaybetmedilerse, zam yapmaya devam edecekler. çünkü aynı kullanıcı sayısını daha yüksek parayla yakalıyorlarsa neden yapmasınlar?
türk halkı hiçbir konuya tepki veremediği gibi, basit bir stream platformuna bile tepki veremiyor, diş geçiremiyor. -
14. ernest muçi
"polonya ligindeki oyuncuyu ne biliyorsunuz lan? hihihi."
bayılıyorum ya şu anadolu insanının gereksiz ve içi boş özgüvenine.
sizin polonya liginde küçük gördüğünüz takım, legia warszawa büyük sandığınız o camialarınızın hepsinden daha başarılı bir tarihe sahip. defalarca şampiyonlar liginde yarı final ve çeyrek final oynamış. dünya futboluna robert lewandowski gibi bir isim kazandırmış. karşısına çıkan her türk takımına üstünlük kurmuş. trabzon'u içeride ve dışarıda yenmiş. galatasaray'la 5 maç oynamış 3 galibiyet, 1 beraberlik almış. son olarak ligde herkesin bayılarak izlediği sebastian szymanski'yi yetiştirmiş. juventus'un kalecisi wojciech szczesny'i gibi avrupa takımlarına oyuncular kazandırmış.
sizin bu kibriniz nereden geliyor o'lm ya?
vallahi merak ediyorum bak. dönüp bir kendinize bakın.
yahu 20 yıldır dünya kupasına gidemeyen bir ülke burası. oyuncularınız prim yüzünden kavga eder, sahte krediler çeker, hastanelerde silah sıkar. yaşamadığımız rezillik kalmamış türk futbolunda. adam polonya ligini küçük görüyor.
ulan kerkenez polonya diye küçümsediğin memleket tenişçilerinden kayakçılarına kadar dünyanın en büyük sporcularını yetiştirmiş. dünya spor kamuoyunda senin 50 katın kadar saygın bir spor ülkesi.
senin bulgaristan kaçırdığın naim dışında neyin var dön de bir kendine bak. -
15. tek gecelik ilişki yaşamış kadın ile evlenir misin
ben 8 senelik çok yakın kız arkadaşımın 10 senedir devam eden bir ilişkisi olduğunu biliyordum. dışarıdan bakınca düzgün görünen, işinde gücünde (mimar) bir kadın profilindeydi, falsosu yoktu diyebiliriz. ama arkadaşlığımızın 7. senesinde bir gün öğrendim ki; bu hanım hanımcık kızımız meğer önceki çalıştığı yerde kendisinden 20 yaş büyük evli patronunun metresliğini yapmış 1 sene boyunca, -ki hala görüşüyordu o patronuyla ara sıra- yani 1 sene boyunca erkek arkadaşını metreslik yaparak aldatmış, hediyeler, paralar gırla. sonra güncel çalıştığı yerde yine kendisinden 20 yaş büyük evli patronunu tuzağa nasıl düşürdüğüne şahit oldum (iş seyahatinde adamın otel odasına gidip içki, muhabbet, yerde yan yana oturarak; sonra adam sırnaşmış buna kafası güzel olunca) o adamdan da karına söylerim diyerek güzel para koparttı. ve daha neler neler. o yüzden tek gecelik ilişki yaşayıp yaşamaması falan konu değil bence, allah herkesi düzgün kadınlara/erkeklere denk getirsin. ruhunuz bile duymaz çünkü kötüye denk geldiğiniz an.
-
16. inci taneleri
ben 31 çekince bu kadar kadın katmıyorum prodüksiyona lan.
-
17. doğulan tarihte ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı
turgut özal'ın hem başbakan hem de cumhurbaşkanı olduğu zaman doğmuşum. o gün sabah başbakan, öğleden sonra cumhurbaşkanı oluyor kendileri.
-
18. 9 şubat 2024 dem-akp uzlaşma sinyalinin verilmesi
-
19. 2090'da uyanılsa google'da aranacak ilk şey
eksisozluk2090.com
-
20. beşiktaş
koç grubu sponsorluğunun bazilarina battigi kulup. siz babalarinizin taşşaklarinda yokken koç bu takima sponsordu. turkiye'de bir spor kulubü ve sponsorluk, forma reklami gibi konular konusulacaksa bunun ana fikri ve sembolu her zaman besiktas ve koç grubudur. belki avrupa'da bile örneği yoktur bu kadar uzun süre sponsorluğun.
-
21. çalışma saatlerinin 10.00-16.00 olması gerekliliği
ideal ve olması gerekendir.
-
22. 8 şubat 2024 kocaeli'de kaybolan 2 kız
kullandıkları gsm operatörünün olaya müdahil olup cihazlarının en son sinyal aldığı baz bilgisini hızlıca güvenlik birimleriyle paylaşması gerekli. en son kimlerle görüşmüşler, son dönemde göze çarpan farklı davranışları var mı? aile içerisinde yaşanan bir olay var mı? özellikle sınıf arkadaşlarıyla yakınen görüşülmeli ve son zamanlarda iletişimde oldukları kim varsa bilgi toplanmalı. ulaşılabilen en son kayıtta zorla araca bindirilme var mı, hangi yöne gittiler? biri ya da birileriyle mi görüştüler? tüm bilgilerin toplanıp incelenmesi gerekli. umarım sadece ergenlik bunalımından ibarettir ve kafa dinlemek için arkadaşlarına gitmişlerdir.
edit: sadece "up" yazarak entry kirliliği oluşturmamak adına mantıklı söz dizimlerinden oluşan bir entry yazmışım ona bile; "emniyet güçleri akıl edemiyor galiba, bir sen akıllısın" tarzında mesaj geliyor. bir şey sormak istiyorum, siz doğuştan mı kötüsünüz sonradan mı böyle oldunuz? -
23. tavuk pişirince suyuna da çorba yapan varoş kız
gastronominin bir ucundan tuttuğu için bir kadını varoş ilan etmek de bir tür aşağılık kompleksi semptomu mu olaki.
aşağılık kompleksi yaygındır her insanın içinde vardır. bazılarında çoktur falan filan da tedavi etmek lazım bakın sonra ulu orta s*çmış gibi başlık açıyorsunuz. -
24. aşırı zeki olmanın zorlukları
dünyada bu kadar düşük (ortalama) zekaya sahip olup da bu kadar zeka mastürbasyonu yapan başka bir toplum yoktur herhalde. ülkede ortalama ıq 86-88 aralığında ama ortamlarda herkes süper zeka, herkes dahi, herkes birer einstein. her gün farklı farklı başlıklarda zeka mastürbasyonu yapılıyor, zeka konusunda ortaya binbir teori atılıyor, herkes zeka konusunda takıntılı. herkesin bu kadar zeki olduğu ülke neden bu halde o zaman?
sözlükte her gün zeka konulu onlarca başlık açılıyor, herkes de bu başlıklarda fazla zeki olmaktan yakınıyor. bu arada kendini süper zeki olarak tanıtanların, "lanet olsun aşırı zekiyim" diye atıp tutanların eski entrylerine bakıyoruz paso futbol ve acun programları hakkında entry girmiş.
herkes kendisinde olmayan şeyle övünürmüş. mesela fakirler sürekli kendini zengin gibi göstermeye çalışır. siz de aynı hesap kendinizi sürekli zeki göstermeye çalışıyorsunuz ama elde malzeme yok ki. -
25. öğrenci başarısının tamamen genetik olması
koç ailesinin evlatlık aldıkları kız brown üniversitesinde fizik okudu
fizik okumak zordur ve bu kız iyi bir universitede eğitim aldı. kendisi genetik olarak koç ailesinden bir tane gen almadı, çocuk esirgeme kurumuna bırakıldığına göre öz ailesinin gelir düzeyi düşük ve toplumda zeka ile bir konuma gelmemiş kişiler olma ihtimali çok yüksek.
bu örnekten yola çıkarak yapmış olduğum kişisel varsayım, negatif genetik aktarımını iyi bir çevre ve düzenli çalışma ile düzeltebiliriz. -
26. tapuya gidenlerin parayı valizle taşıması
7.000 tl uzeri uzeri islemlerin (şirketler) finansal kurumlar araciligi ile yapilmasi zorunludur. resmi sekilde yapilmasi gereken islemi, valizle para tasiyarak yapiyorsaniz vergi kaciriyorsunuz. (bkz: tapu harcı)
sorun; enflasyonun yarattigi etki yuzunden, piyasadaki banknotlarin yetersiz kalmasi. ancak ornek tamamen vergi kaciran vatandaslarin magduriyetini anlatiyor.*
mehmet simsek umarim haberi okur. valizle para tasiyanlara gerekli cezayi keserler bakanlik olarak. saka gibi ulke.
edit: dilan polat vergi kacirinca -ooov rezil- tapuda vergi kacirinca -ama vergi yuksek- iki yuzlu ve ahlaksiz olmak boyle bir sey maalesef.
" ahlâk sorunlarında, doğru "tek"tir. "az bir şey hırsız, az bir şey dolandırıcı" olunmaz. ahlâk sorunları da, matematikte olduğu gibidir. yüzde yüz doğru olmayan, bütünüyle yanlıştır. az bir şey hırsızlık, az bir şey gebelik gibidir. gebeliğin "az bir şey"i olmaz. ya vardır ya da yoktur."
edit2: bakın sevgili arkadaşlar, ben vergileri yazan, kanunları koyan kişi, kurum değilim. üzerinize alınıp bana mesaj atmayın. siz bugün tapuda vergi, harç kaçıranı -vergi çok yüksek- diye haklı görürseniz, yarın asgari ücret üzerinden prim ödeyen patronda haklı olur. savunduğunuz şey, buraya çıkar.* -
27. spor yapmak için gerekli motivasyon kaynağı
aslına bakarsanız insanın kendine uygun sporu yapmasının çikolata yemekten veya en değer verdiği şeyi başarmaktan farkı yok. bu bile motivasyonu fazlasıyla sağlıyor. yaşayan ve canlı kaslar ile kemikler de cabası.
spora başlamadan önce:
vücut, abuk subuk tembelliklerine devam etmek ister. yatmak, oturmak, keyif yapmak vb...
tembellik ve hantallık tüm vücuda yayılmış...
ayaklar, sıkılgan bir kedi gibi kaprisli bir şekilde sporun yolunu tutar. ayak bilekleri hafiften ağrımaktadır. bu kaprisli ayaklarla spor nasıl yapılacaktır?
"bugün spordan kaytarsa mıydım acaba?"
sporda:
vücut, hantallığı üzerinden hemen atmaya başlar.
kaprisli ayaklar 8 eğimi 5-6 hızda kedi gibi tırmanmaktadır.
hız ve nabız artmaya başlar. vücut uyum sağlamıştır artık.
kaslar, ağırlıklarla dans ediyor. kas hareketleri senkronize ve hep daha fazla istiyor.
nabız 150'yi birincilikle geçiyor...
vücutta bir parti var. kaslar, kemikler, beyin ve ruh hep birlikte göğe yükseliyor.
baştan çıkarıcı adrenalin, en güzel kıyafetlerinden biriyle sahneye çıkıyor.
nabız, 160 sınırını geçiyor...
tüm hormonların tanrıçası adrenalin, diğer herkesi bu dansa davet ediyor. o adrenalin sınırların zorlanması, başarmak, savaşmak ya da kaçmak, limitleri yükseltmek, kendini aşmak, fiziksel olarak güçlenmek, korkularını yenmek ve korkularıyla yüzleşmek, bağımsızlık, özgüven ve aslında yaşam demektir. diğer hormonları da tetikleyen güç. yükselen adrenalin iç ve dış görüyü güçlendiriyor. kalbi ve beyni uyarıyor. hafıza ve beyin güçleniyor. endorfin, serotonin, dopamin... her biri başka bir dans tutturarak pırıltılı kıyafetleriyle piste çıkıyor. dumanlar, ışıklar, gaz ve toz bulutları, karanlık ve aydınlık, renkli spotlar altında ara ara çakan gök kuşakları. östrojenler, testosteronlar ve hatta tüm azlı çoklu veya dönüşümlü hormonlar da orada. tüm kaslar, hormonlarla birlikte calışıyor; hücreler bile dans ediyor. evet, dışarıdan yaptığımız bir spor seansı; ama içte büyük bir parti var ve herkes orada... maestro adrenalin, her şeyi yönetiyor. adrenalin, endorfinle birlikte ettiği dansla birlikte iç yapıdaki her şeyi, ters giden her şeyi düzeltiyor. depresyon, öfke, sinir, stres, korku ve üzüntü gibi vücut için yıkıcı unsurlar temizleniyor ve kapı dışarı ediliyor. adrenalin, vücuda gençlik ve yaşam aşılıyor. vücut ve sistem güçleniyor. endorfin ve adrenalinle birlikte depresyon, sinir, üzüntü, acı, korku ve öfkeyi yok ediyorlar. birlikte dans ederken ayakları altında eziyorlar onları. endorfin vücuttaki hastalıkları tedavi ediyor. büyüme hormonu ve prolaktin ise el ele verdiğinde kas ve kemikler onarılıyor, istenmeyen ve fazla yağlar yıkıma uğruyor. yumuşak dokular, kaslar, kemikler ve iç organlardaki hücreleri destekliyor, hücreler yapılanıyor ve çoğalıyor. spor ile salınan antioksidanlar, onarım ve savunma düzeylerini artırıyor. hücre düzeyinde onarımlar. hasarlı hücreler onarılıyor.
spor sonrası...
ayaklar ve bacaklar bir şehri yürüyerek aşacak kadar hâlâ güçlü; fakat evin yolunu tutuyor.
akciğer kapasitesi ve kalbin sınırları genişliyor. bu büyük partiden sonra, vücuda tatlı bir yorgunluk yayılıyor. herkes, görevini yapmış halde evine gidiyor. sakinler, dairelerine çekildi. tatlı bir uyku hali ile vücut, serotonin ve endorfinin tadını çıkarıyor. oksitosin ve dopaminin sohbetini dinlerken gülümsüyoruz. bir spor seansı ile birlikte vücut savunması, direnci ve limitleri yükseldi. sonra ise endorfin ve serotonin saçlarımızı okşarken dinlendirici bir uykuya dalıyoruz. bütün bir vücut, yatak yokmuş da havada yatıyormuş gibi, yerçekimi bile yok sanki. gereksiz her şey, bize ağırlık yapan her şey spor esnasında atıldı.
sonrası da özellikle adrenalin, serotonin ve dopaminin tadını almak ve bırakmak istememek. güzel bir etkinliğin, dozunda ve sınırlarını bilen bir bağımlılığa dönüşmesi...
uzmanlar, ağırlık ve şiddet bakımından 'hafif' ve 'orta' düzeyde yapılan sporun tüm sistemi desteklediğini bildiriyor. sporda önemli olan, kendine uygun olan sporu seçmek. eğer bir şüphe varsa veya belli bir hastalık veya yaş faktörü göz önüne alınarak doktora danışılmalı, doktorun tavsiye edeceği sporu, doktorun tavsiye ettiği süre kadar yapmalı. hormonların cömertliğinde aşk birinci sırayı kimselere ve başka hiçbir şeye kaptırmıyorsa da spor, hormonların cömertliği konusunda kesinlikle ikinci sıradadır. hatta bazı hormonlar söz konusu olduğunda, spor birinci sıradadır.
adrenalini daha da çok yükselten sporlar: rafting, dağcılık, base jumping, bungee jumping, paraşütle atlamak, kayak, motosporlar, sörf, arazi/dağ bisikletçiliği, serbest dalış vb gibi tehlikeli ve ekstrem sporlar. tabi güvenlik önlemleri alınarak. -
28. 8 şubat 2024 rte'nin buyruklara başlaması
bekçilerin eline birer parşömen verip mahallenin ortasında fermanını okutacak reyis yakında.
zaten cülûs dağıtır gibi satranç ve çay atmışlığı var, sorun olmaz. -
29. mağazaya girer girmez görevlinin yanınızda bitmesi
herkes mağazaya aha şu modeli alacağım bana yardımcı olun diye girmiyor, etrafına bakınıyor, alacağı şey kafasına yatar ise o zaman soru sorma ihtiyacı hissedebiliyor bu sebeple mağazaya girer girmez dibimde personel biterse rahatsız olup o mağazadan çıkarım.
-
30. yazarların özel bir sempati beslediği şehir
(bkz: selanik)
-
31. alana kadar lazım olduğu anlaşılmayan eşyalar
(bkz: dikey süpürge)
1 simit kırıntısına eşek ölüsü süpürge taşıdığımız ömre yazık olmuş -
32. gaming laptop
(bkz: o paraya masaüstü toplarsın terör örgütü) manifestosundan hallice bir enrty debe'ye girmiş, yazana bakıyorsun sözlüğü kodlayan adam... bari sen yapma brutus. ahir zaman ne zormuş gerçekten.
bak abicim gaming laptop denen mereti alanlar da biliyor bu saydığınız dezavantajları.
ama aileden uzakta okuyan, yurtta kalan öğrenciysen, ne bileyim henüz kendi kayatını kurmamış, yerleşik düzene geçmemiş biriysen başka alternatifin yok. sömestr tatilinde yurttan eve gelirken kasa monitör klavye kucaklayıp mı getireceksin bilgisayarı? paketleyip kargoya mı vereceksin?
yerleşik düzene geçene kadar oyun oynamak için kötünün iyisi hala bu gaming laptop denen illetler maalesef. bi' siz akıllısınız yemin ederim. -
33. yazarların yediği en farklı hayvan
yine nerde yarak kürek şeyler var ekşi yazarları yemiş. efendi gibi koyun dana neyinize yetmiyor amk.
şu saydıklarınızı yiyen yarak da yer heyecan farklılık olsun diye kusura bakmayın dost acı söyler.
ayrıca 25252535 yıllık bir ekosistem ve doğada canlıların birbirini yediği bir denge varken hala boş boş veganlık kasan proteinsiz vitaminsizler şu başlıkları işgal etmesin artık. * -
34. almoatasembellah ali mohamed al musrati
sadece ismiyle yabancı kotasını tek başına dolduracak futbolcu.
-
35. antwerp denince akla gelenler
antwerp beyaz ve siyah gibidir. bir görünen estetik ve güzellik vardır. bir de görülmeyen karanlık kısmı vardır.
antwerp diyince akla çikolata, bira, patates kızartması gelir. ancak bunlar turistik öğelerdir. özünde antwerp kolonyalizmden gelen tarihi bir zenginliğe sahiptir. ancak günümüzde avrupa'ya giren uyuşturucunun ana limanlarında biridir. göçmenleri, mafyası, illegal ortamları meşhurdur. senede bir gider kalırım. antwerp'in kontrastı beni çok çeker. -
36. 1 nisan 2024 sonrası türkiye ekonomisi
hepimizin icten ice hissettigi ama kimsenin dillendirmedigi gun gibi acik gercek. eger icinde iyiye gidecek diye en ufak bir umidi olan biri varsa, simdiden gecmis olsun demek istiyorum.
-
37. tucker carlson vladimir putin röportajı
putin'in "ukrayna'ya neden saldırdınız?" sorusuna "şimdi 8. yüzyıla gidiyoruz" diye başlayan ve 25 dakika süren tarih anlatısı yaptığı röportaj. özet olarak "ukrayna eskiden beri bizim toprağımız" diyor.
edit: "ikinci dünya savaşında almanya polonya'yla işbirliği yaptı" diyor. benim bildiğim almanya ile sscb iki taraftan polonya'yı işgal etmişti ama putin başka tarih kitapları okumuş demek ki.
edit 2: bundan bir dakika sonra da "hitler'in polonya'yı işgal etmekten başka şansı yoktu, polonya hitler'in elini zorlamıştı" diyor. adam polonya'ya öyle bir bileylenmiş ki hitler'i bile savundu.
edit 3: şimdi de "almanya çekoslovakya'yı işgal ettiğinde sscb yardıma gidecekti ama polonya izin vermedi" diyor. adam bildigin tarihteki her mevzuda polonya'yı suçluyor. ukrayna yerine polonya'yı işgal etseymiş o zaman.
edit 4: "ikinci dünya savaşının sonunda sscb yani rusya bugünkü ukrayna'yı yeniden topraklarına katmış oldu" dedi. sscb rusya değil, rusya'nın dahil olduğu ve en büyük üyesi olduğu bir birlikti. yalnız röportaj boyunca işine gelince "sscb = rusya" diyor işine gelmeyince ikisi ayrı diyor.
edit 5:"ukrayna stalin tarafından kurulmuş yapay bir devlettir" dedi.
edit 6: "1991'de sscb dağıldığında batı ile entegre olacağımızı düşündük ve soğuk savaşın bittiğini düşündük ama batılılar sanki soğuk savaş hala devam ediyormuş gibi davranıyordu" dedi.
edit 7: "bill clinton'a bizi nato'ya alır mısınız diye laf arasında sordum, en başta evet dedi. daha sonra akşam yemeğinde hayır kusura bakmayın dedi. danışmanlarından fırça yemiş olmalı. o zaman anladım ki amerika'da bazı şeylere başkan karar vermiyor."
edit 8: "avrupa topraklarında gözümüz yok. ukrayna'dan sonra başka işgal hedefimiz yok" dedi.
edit 9: "abd'ye tüm avrupa kıtasını her türlü saldırıya karşı koruyan ortak füze savunma sistemi yapalım dedik onlar kabul etmedi. onların kaybı" dedi.
edit 10: "biz avrupa'ya gaz satmak istiyoruz ama onlar almak istemiyorlar. gazı biz kesmedik." dedi.
edit 11: "çin'le yaptığımız ticarette yuan ve ruble kullanıyoruz çünkü dolar kullanmamıza izin vermiyorlar. bu işten amerika zararlı çıkacak. amerika bu işin nereye varacağını düşünemiyor mu?" dedi. -
38. kendini türk toplumuna ait hissetmemek
bir de şu çıktı. sen şimdi bir konuda toplumsal eleştiri getiriyorsun, hemen yapıştırıyor batı hayranısın diyor. ne alaka amk? akp’yi eleştiriyorsun terörist diyor, chp’yi eleştiriyorsun koyun diyor. memlekette insan hayvan karışımı milyonlarca yaratık var diyorsun. işte neymiş yediği kaba pisleyen gibi abuk subuk laflar. ben kendimi bu topluma ait hissetmiyorum bu kadar basit. 20 bin liraya 1 ay çalışan toplum mu olurmuş amk? üzerinde de sikindirik bir telefona 40-50 bin lira ödeyecek de, 20 bin doları bulup kötü bir araba alacak da… ne kitap okur, ne empatiden haberi vardır. konuşmaya senin özelinden başlar. aptal saptal insanlar. benim ne düşüncelerim bunlarınkine benziyor ne de davranışlarım.
-
39. barbara palvin'in evlenince eşinin soyadını alması
sebebi basit. eğer bir kadın sizinle aşık olduğu için evleniyor ise seve seve soyadınızı alır, seve seve geleneksel kadın gibi davranır ve sizi toplum içinde gururlandıracak hareketler yapar.
başkasını bulamadığı için maalesef sizinle evlendi ise eril zihniyet, kendi soyadım, hayat müşterek falan diye feminizm yapar.
hayat bazen zannettiğinizden daha basittir.
edit: bazı salak arkadaşlar maalesef işlerine gelen kısmı okuyup, uzun uzun yazıyor. bu kadar meriçlik de sağlığa zararlı.
ilk olarak "türk kadını" ifadesi tam olarak nerede var? ben ırk belirttim mi? hayır. ikinci olarak tekrar okuyun bakalım sadece soyadı mı demişim yoksa genel olarak kadının size yaklaşımından mı bahsetmişim? -
40. sinemaya gitmenin bitmesi
sinemaya gitmeyişimin en büyük sebebi türk halkının özellikle yeni kuşağın sinemada film izlemeyi bilmemesi. herkesin elinde telefon sanki paşam koltuğunda film izliyor bir yandan da whatsapptan instagramdan yazışıyor. aşırı rahatsız edici ve bütün film konsantrasyonunu sikiyor o telefonun parlak ekranı. filme geç gelen mi dersin, telefonla konuşan mı dersin, sesini kısmayan mı dersin, aralarında muhabbet eden mi dersin ne ararsan var. çok muazzam görsel/ses efektli film olmadı mı artık gitmiyorum sinemaya falan, gidersem de filme ilginin azalıp en boş saatleri denk getirmeye çalışıyorum.
-
41. eşini aldatan birini görünce yapılması gereken şey
yakın bir arkadaşım aldatma olmaksızın boşandı, daha sonra tekrar evlenme sürecine girdiler, birbirleriyle daha çok vakit geçiriyolar, gülüyolar, eğleniyolar, tam bu süreçte iki tane yine yakın arkadaşlarımız kadının evliyken kocasını aldattığını öğreniyolar, bunu da koca olan yakın arkadaşımıza cesaret edip söylüyolar, bu sayede tekrar evlenme işi yalan oldu ve hayırlı bi netice doğmuş oldu, o yüzden burada söylemeyin söylemeyin diyenleri kınıyorum, kolay olmadığını biliyorum, birinci derece yakınım olmadığı sürece bende kolay kolay söyleyemem, ama o insanın her şeyden habersiz safça ilişkisine devam etmesini izlemek de büyük bir vicdansızlıktır
-
42. almanya'nın türkleri askere alması
almanya'da çok fazla sayıda pkk"lı aile yaşadığına göre onların çocukları da silah altına alinirsa al sana nur topu gibi başka bir sorun.
gerçi o o.pu çocukları uyuşturucu satmak ve karılarıni pazarlamaktan başka işe yaramiyorlar. -
43. survivor 2024 all-star
boşver ersin takma kafana, yılmaz erdoğan in işleri tıkırında, gel buraya inci tanelerinde hademe rolün hazır...
-
44. mısır'ın döviz krizi için sahil kasabasını satması
mısır ve türkiye gibi ülkelerin temel sorunu döviz bulamamak değil, bulunan dövizin yetmemesidir...
türkiye böyle bütün halde satmak yerine parça parça satıyor yıllardır, üstelik vatandaşlık veriyor...
rezilliktir tabi ki... -
45. 14 şubat'ı yalnız geçirecek yazarlar
kucakta çiçek böcek, ayı görmem diyordum ki ofise gitmem gereken günmüş tüh.
neyse artık arkadaşlara gelen çiçekten kekleri yeriz en azından * -
46. erken yaşlandıran şeyler
çocuk sahibi olmak.
aynı yaşta olup çocuğu olan kadın erkek fark etmeksizin arkadaşlarıma bakıyorum, hepsi çökmüş görünüyor. gözlerin altı mor, sürekli bi yorgunluk hali, kadınlar salmış ne makyaj ne bakım, erkekler desen kelleşmiş göbeklenmiş, saçlarına aklar düşmüş falan.
bir yılda beş yaş yaşlanmak istiyorsanız çocuk yapın, %100 çökme garantili eylem.
ha çocuk çok güzel, iyi ki yaptık diyorsunuzdur mutlaka falan ama konumuz o değil. -
47. honda civic
türk silahlı kuvvetlerinde uzman cavuş,sözleşmeli er ve astsubay olmanın şartı honda civic sahibi olmaktır.bir uzman çavuşun fd6 kasası yoksa o asker ajan olabilir.
-
48. chp'nin öcalan'a özgürlük gösterisine katılması
eski bir chp seçmeni olarak önce sinirlendim sonra içim burkuldu sustum. böyle olmamalıydı.
kusura bakmayın ama bu saatten sonra tek başıma da kalsam zafer partisi'ne oy vereceğim. pkk partileri ile işim olmaz.
rezalet kere rezalettir. -
49. biz türk partisi değiliz biz türkiye partisiyiz
biz biliyoruz zaten gavur olsanız bu kadar eziyet edemezdiniz.
-
50. kızılcık şerbeti (dizi)
ilk bölümlerdeki aslan kıvılcım'ın kedi moduna geçmesi sonrası çok sıkıcı hale gelen dizi. ilk bölümlerdeki o alfalığı, o esip gürleyişleri kalmadı hiç.
genel olarak dizi de iç kıyan, bayık bir şeye dönüştü.