awk malı.
birileri peygamber ilan edilirken, allah'ın tüm sıfatları onda var denilirken vs hiç gıkı çıkmaz ama gelmiş buraya zafer partisine oy verilmemesi için ayet gösteriyor.
senin ben beynini s....
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
-
1. zafer partisi'ne oy verenlerin iq seviyesi
-
2. zafer partisi
grevdeki işçilerin yanında. orman katliamında köylülerin yanında. nerede saldırıya uğrayan bir kadın olsa onun yanında. okula gidemeyip çalışmak zorunda kalan çocukları bir o dile getiriyor. üniversite öğrencilerinin okulu bırakmak zorunda kalmasını bir o gündeme taşıyor. maden faciasını aylar öncesinden haber verdi. ülke gümbür gümbür işgal edilirken buna karşı tek başına ilçe ilçe gezerek halkı bilinçlendiriyor. öngördüğü diğer felaketlerin yaşanmaması için anketlerin orta yerine düşecek bir oy alması lazım.
2023 seçimlerinde network'ün anlattığı "hdp'siz seçim kazanılamaz" hikayesinin masal olduğunu ortaya koyan isim ümit özdağ oldu. bunu da sinan oğan'ı aday göstererek yaptı. (isim önemsizdi. sinan oğan yerine x de aday gösterilse bunun masal olduğu kanıtlanacaktı)
bin partiyle, milyar tl seçim bütçesiyle, kafasında hiçbir çare düşünemeyen muhalefete, 1 passat parasıyla yüzde 5 oy toplanabileceğini, karşı tarafı yüzde 50'in altında tutabileceğini gösterdi. demek ki yapılabiliyormuş dendi, yapamayanların niyeti sorgulandı.
pkk'ya, fetö'ye ve diğer terör örgütlerine herhangi bir sempatiniz yoksa özellikle meclis seçimlerinde zafer partisini değerlendirin. çünkü oyu düşük ama geometrik artan bir parti (zafer), oyu senelerdir aynı seyreden ve muhalefetteki bir partiden (chp) daha etkili olabilir. çünkü iktidar, oyu düşük ama geometrik artan bu partinin alacağı tepki oylarını ölçemez. ölçemediği için de bundan çekinir. 3 oy kullanacaksınız. zafer partisi bunlardan en az birine talip... eğer zafer partisi anketlerin ortasına düşecek oranda bir oy alamazsa geçmiş olsun, hiçbir politikada acaba denmez. akp'ye ve akp'ye alan açan chp'ye esaslı muhalefet için zafer partisini destekleyin.
atatürk kendi yazdığı kitabında "türk ırkı" diyordu. bugün türk'üm diyemiyorsunuz ya güya faşist olmamak adına, network'ün devasa bütçesiyle bu hale getirildi. elinde keleşle dağa çıkmayana "faşist", işgalcilerin tecavüzüne uğramak istemiyoruz diyene "ırkçı", canlı bombaya şiir yazmayana "devlettapar" dedikleri sosyal medyada, türk'üz, türk milletiyiz, türk işçisiyiz diyerek ses yükseltiyoruz.
zafercilere not: ekşisözlük bir yankı odasıdır. kendi çalıp kendi oynar. zafer'i destekliyorsunuz diye yediğiniz küfürleri dikkate almayın. küfürle de karşılık vermeyin. çünkü bizler atatürk'ün açtığı yolda yürüdüğümüz için belli bir kaliteyi temsil etmeliyiz. bize hakaret edenler seküler geçinip meclise 38 kökten dinciyi sokan tayfa. oy isterken bu tayfayı ihmal ediyoruz... -
3. 31 mart 2024 istanbul yerel seçimi tahminleri
44 imaro
40 kavurma -
4. ekrem imamoğlu
tarih 28 mayıs 2023, akşam saatleri.
rte hayatının en zorlu seçimine girmiş ve galip ayrılmış. istanbul’da otobüs üzerinden konuşma yapıyor. seçmenine teşekkür ediyor, türkiye kazandı vs derken bir anda konuyu yerel seçimlere getiriyor. istanbul’u tekrar kazanmak istediğinden bahsediyor. o zorlu seçimden sonra bile aklında sadece istanbul’u kazanmak var.
o günden bugüne kadar geçen süreçte en büyük hayali buydu belki de. ne yaptıysa bunun için yaptı. muhalefeti böldü, her partinin aday çıkarmasını sağladı. kendisinin miting yapıp oy istemesi normaldi ama yetmedi bütün kabineyi sahaya sürdü. bunlar da yetmedi siyaset üstü görülmesi istenen astronotu, mühendis damadı, akil arabesk şarkıcısını da sahaya sürdü. ana akım medya zaten nerdeyse tamamen kontrol altında, kendi adayları dışında diğer adayların haberi bile yapılmıyor.
kağıt üstünde bakıldığı zaman bu kadar gücün karşısında kim varsa kaybetmesi beklenir öyle değil mi?
ama bu organize yapının karşısında öyle bir adam var ki, sadece bu seçim için işlerine çomak sokmakla kalmadı; birleştirici bir dil kullanarak da siyaset yapılıp başarılı olunabildiğini gösterdi, ne idüğü belirsiz cemaatlere akan parayı kesti, tüm engellemelere rağmen bu şehir için elinden geleni yaptı.
evet ekrem imamoğlu’nun cumhurbaşkanı olmasını ben de istedim geçen sene. neden isyan etmedi, neden adaylık için zorlamadı diye de çok kızdım kendisine. ama şimdi bakıyorum da, o şartlar altında en doğru olanı yapmış. kime güvenecekti bu adam? türk siyaset tarihinin gördüğü en büyük loser olan, %3-5 oya sahip ve onlara sırf kendisini desteklesinler diye bir kamyon milletvekili veren, chp’yi iktidar olmak gibi bir derdi olmayan çıkarcı adamlarıyla dolduran, koltuk sevdalısı kılıçdaroğlu’na mı? her an kendisini satma potansiyeli olan, sürekli akp’ye adam kaptıran, şu an kendisine ve mansur yavaş'a hakaretler savunan akşener’e mi?
halka güvenecekti diyecek olursanız da, kendisine rte, kk, akşener tarafından nasıl pislik yapılacağını hayal gücünüze bırakıyorum. bugün olanlar hava cıva kalırdı.
muhalefete kızgın olabilirsiniz, küskün olabilirsiniz, geçen mayıstan sonra oy vermemeye karar vermiş de olabilirsiniz. belki belediye seçimlerinin neden bu kadar abartıldığını düşünüyor da olabilirsiniz.
kendi adıma şunu söyliyim; 31 yaşıma geldim. ben akp’nin ve rte’nin ekrem imamoğlundan çekindiği kadar kimseden çekindiğini görmedim. ne 2018 yılında muharrem ince istanbula milyonları toplandığında umutlandım, ne de kılıçdaroğlu geçen sene fena olmayan bir seçim kampanyası yürütüp, insanların gerçekten rte’nin kaybettiğini düşünmesi ile umutlandım. bu adamların kazanamayacağı belliydi.
ama ekrem imamoğlu öyle değil. bu adam bizim kurtuluşumuz için son şansımız. sizin aklınızda olan lider figürüne uymuyor olabilir. yok karadenizli, yok laz, yok müteahhit, yok bilmem ne. mevcut konjüktürde ve ülke düzeninde imamoğlu profilinden daha iyi birisi yok ve olamaz da.
kırgın olan, küskün olan arkadaşlar lütfen bir daha düşünün. elimizde gerçekten büyük bir fırsat var. bu adamın arkasında duralım. -
5. 31 mart 2024 yerel seçimleri
istanbulda olan muhalifler ilçede mecliste kime verir bilmemde ibb için imamoğlu altında kesinlikle birleşmeli, çünkü karşı tarafta son ana kadar oyun bitmez, zaten tüm güçleriyle yükleniyorlar..
ayrıca 2028 diye sayıklamanın alemide yok, seçim sonrası yeni anayasa ziyaretleri başlayacağı zaten söylendi,
gücü istanbulda ankarada akp'ye verirsek ha diyecekler ben doğru yoldayım, şikayet ettiğiniz ne varsa aynen devam..
bi 50 sene daha başımızda kalsınlar istemiyorsanız tabi.. -
6. muhtarlık kaldırılsın kampanyası
desteklediğim kampanyadır.
içişleri bakanlığının muhtar bilgi sistemine göre ülkemizde toplam 50370 muhtar bulunmaktadır. ve muhtar 17.002 tl asgari ücret alır. + sgk primi 5.900,74 tl. yani 1 muhtarın aylık maliyeti 22.902,74 tl
devlete yıllık maliyetleri 13.843.332.165,6 tl
güncel kur ile 427 milyon 792 bin dolar.
ekstra ödenek falan vardır kesin. %10 da ekstrası olsa 470 milyon dolar para eder.
muhtarların faydası nedir bilmiyorum ama şu paraya her sene 20 milyon dolar sermayeli koca koca 23-24 adet fabrika kurulur, binlerce kişiye istihdam sağlanır, nüfus yoğunluğu küçük şehirlere doğru kaydırılabilir. üretim olur.
veya bilişim sektörü desteklenir, irili ufaklı binlerce projeye destek olunur.
ciddi anlamda başarılı ve ihtiyaç sahibi olan binlerce öğrenciye burs verilir.
en olmadı devlet çiftliği kurulur, tanesi 80 bin liradan (ki devlet bu alımı (isterse) çok daha ucuza yapabilir.) 173 bin inek alınıp günde 20 litreden 3 milyon 460 bin litre süt elde edilip ailesinin durumu olmayan 7 milyon çocuğa günde yarım litre bedava süt dağıtılır. o inekler de sürekli doğuracağı için sayısı katlanır, erkek olanları da et üretimi için kullanılır gibi gibi. buraya dikkat arkadaşlar, bu 1 senede muhtarlara harcanan para ile yapılacak iştir, 5 senede harcananla değil. o çiftliklerde çalışacak insan sayısını zaten söylemeye gerek yok. kısacası istihdam gırla. e tabi bu olay ekip biçmeyi zorunlu hale getireceği için tarımsal alanda gelişmeler de muhakkak olacaktır diye düşünüyorum.
sonuç olarak boşa para harcanan çok kurum var bu ülkede, herkes biliyor onları. muhtarlıklar bunlardan yalnızca biri. bunların piyasadan silinme vakti geldi de geçiyor artık.
not: annem istanbul'un bir mahallesinde muhtar adayı bu arada. bunu da belirteyim.
edit: + sgk hesaplanıp eklendi. -
7. eski kasası yenisinden daha güzel olan arabalar
bütün arabalar birbirine benzedi. aerodinamiğini siktiklerim.
-
8. 30 mart 2024 istanbul vurgun vurgun belgeseli
sanırım geçtiğimiz seçimlerde seçimi erteleyip günlerce usb ve ssd sıfırlamakla uğraşan kişiler tarafından çekilmiş olan belgesel.
-
9. gibi (dizi)
s05xe04, bugüne kadar pek çok bölümde gördüğümüz kişilerin ya da olayların 13 yıl önceki durumunu gösteren bölüm olmuş.
gelin başı bölümünde bahsedilen hümeyra'nın ersoy'la olan ilişkisi,
vücutçu yalvaç bölümündeki yalvaç'ın 10 yaşındaki durumu,
erasmusla gelen yamyam bölümünde ölen ersoy'un babaannesi ile ilgili durumu,
ersoy'un 12 yıllık kırtasiyecilik sürecinin başlaması,
ersoy'u bir süre döven mustafa abi ile tanışması,
yılmaz'ın belçika'daki teyzesinin evinde otutmaya başlama süreci,
ümran türksoy'un 13 yil önce kuafördeki hâli bu bölüme geçmişten yansıyanlar.
ve tabii bitcoin'i 13 yıl önce kimsenin sallamayışı da hepimizin içini sızlatmıştır.
her hafta ayrı güzel. -
10. 3 tane gezegen ismi sorulan sokak röportajı
bir gezegen olarak (bkz: anüs)
-
11. 30'lu 40'lı yaşları aşağılayan ergenlere tavsiye
"bana kalırsa, bir insanın yaşamında en güzel yıllar gençlik değil, 35 ile 45 arasıdır. gençliğin sıkıntılarından kurtulmuş, yaşlılığın sorunlarıyla henüz karşılaşmamışsınızdır."
bir dinozorun anıları - mina urgan -
12. hamza dağ
izmir büyükşehir belediyesi bağıms.. (affola) akp adayı.
bu akp gelsin, merkezi hükümet gelsin, izmir'e hizmet gelsin safsatası o kadar sıktı ki, izmir'den örneklerle bunun ne kadar zırva olduğunu anlatayım.
hamza dağ'ın aşağıda sayacağım hizmetler için torbalı yorumunu da ekliyorum entry'i okurken aklınızda bulunsun.
https://www.egemanset.com/…li-izmir-in-yildizi-oldu
2014 yılında torbalı belediyesi dsp adayının chp'den ciddi oy bölmesi ile akp'ye geçti. 2014-2019 yılları ilçeyi akp yönetti. yapılan hizmetler'e bakalım:
2014 yılında seçimden hemen önce biten kültür merkezi binasının bilimum tarikat konferans ve orginazsyonları için tahsis edilmesi.
https://www.haberler.com/…ik-kur-an-5683446-haberi/
2019 yılında belediye tekrar chp'ye geçtiğinde ilk organizasyon ferhan şensoy'un ferhangi şeyler oyunu idi.
https://www.torbaliguncel.com/…rbalida-sergilenecek
hatta kültür merkezi'nin kurumsal kimliğindeki estetik değişimi daha iyi anlamanıza iki örnek vereyim.
akp zamanı: https://www.facebook.com/watch/?v=1121113271333792
chp zamanı: https://www.instagram.com/torbalibkm/?hl=tr
metropolis antik kenti'nin sembol heykellerinden birisinin kent meydanındaki replikasının kaldırılarak yerine metal ve ledli ışıktan devasa bir osmanlı tuğrası konulması.
https://arkeopolis.com/…ne-osmanli-tugrasi-dikildi/
chpli belediyenin 2008 yılında açtığı yüzme havuzunda haremlik-selamlık uygulamasının yapılması, alkol satışının kaldırılması ve hatta dönem dönem hizmet vermemek için bilerek bakım yapılmaması.
https://izmir.yuzmehavuzlari.com.tr/…-yuzme-havuzu/
yeni belediye binası inşaatına başlanması ve kredi ödemesinde usülsüzlükler olduğu ve taşeronlara ödeme yapılmadığı için tamamlanmayan inşaat.
https://www.insaatderyasi.com/…n-acilacak-8267h.htm
yakın zamanda torbalı belediyesi bu binayı büyükşehire yurt yapılması için devretti.
https://www.izmir.bel.tr/…-donusturuluyor/49278/156
torbalı mahallesinde yapılıp yıllardır neredeyse hiç kullanılmayan kapalı pazaryeri inşaatı.
https://www.buyuktorbali.com/…zaryeri-olacakti-ama/
dsi ve çevre bakanlığının yaptığı fetrek çayı ıslah projesini akpli torbalı belediyesi yapmış gibi pazarlanması.
https://www.facebook.com/watch/?v=581286458692027
tabi bu projede yer alan, kafeler yürüyüş yolları, parklar vs 10 yıldır nerede biz de bilemiyoruz.
tcdd'den hibe alınan lojman arazisine kek ve çay içmek için millet bahçesi yapılması.
https://www.sabah.com.tr/…bahcesi-torbaliya-yakisti
izmir'in neden yolları kötü, trafik yoğun diye sorguluyorsanız, örneğin belediyenin, sanayicilerin senelerdir istemesine rağmen esbaş tır giriş çıkışı için uzundere tarafından otobana bağlantı yoluna izin vermeyen/yapmayan kgm'yi bir sorgulayın.
senelerce milli bayramlarda hastalanan, kutlamaları sönükleştiren hatta çözüm süreci döneminde bayraksız milli bayramı günü geçirten bu iktidar eğer 2019 yılında 13 büyükşehiri alsaydı 29 ekim 2023 yılındaki 100. yıl kutlamaları bu kadar çoşkulu olur muydu?
son tahlilde, 31 mart 2023 pazar günü akpmhp ittifakı karşısında biriyseniz, kafanız bulanmadan büyükşehir, ilçe, belediye meclisi adaylarının hepsinde cumhuriyet halk partisi adaylarına basıp geçiniz. kafanız rahat olsun. -
13. kızılcık şerbeti (dizi)
dualarla beklenen gelin görkem sayesinde 1 dakikada 2,5 kilo verdim, hamdü slayyyyler olsun. yanlış anlaşılmasın alev taraftarı değilim, aslında bu dizide kimseyi sevmiyorum. herkes ya embesil, ya çirkef ya da müsiadçı. bi tek delilere özgü safi mutluluk nasip olmuş leman beybimi seviyorum asdfd.
- pembe'nin gelecek bölümde "doğa'yı getirin, allah rızası için doğa'yı getirin, zenci dansçılı düğün yapıcam ona, zencilere yağı bizzat sürücem, direk dansı yapıcam düğünde, yerlerden ağzımla para bile toplarım nolur doğamı geri getirin" diye ağlaması yok mu? ahahah.
- umut'un düğün boyunca gaz sancısı çekiyormuş gibi kıvranmasından bir şey çıkacak, bar ortamlarından göz aşinalığı var görkem'e. ömer'in mide asidi ağzına gelmiş halleri anlaşılır, neticede yeğenine "ben bu kızla tokuştum yalnız" diyememiş bi adam ama umut huzursuzluğundan bir şey çıkacak, dinci düğününe geldim höfff alköl de yok mutsuzluğu değil o. dediydi dersiniz.
- umut loserından devam edelim, sende tırnak ucu kadar akıl olsa rakçı mustafa ceceli olurdun aq kafasızı. "ayyy karısı da türbanlıymışşş ne romantik" diyen ex cecelistler eteklerinde toplanırdı. koreli popçuların bile kaçırmadığı fırsatı sen kaçırdın çünkü beyin yok.
- sevilay'ın kızı hizmetçilik işi mi arıyor? bunlar ingiliz uşak aileleri gibi kuşaktan kuşağa hizmetçi mi? bir kızı okutamadıysan yıllardır bu karılara neden kahvaltıda krep yaptın sevilay?
- görkem çılgını, bi dahaki bölümde senden beklentim nilay'a "bu ne hal ayol bi iğne batırsam 28 kilo ödem akar hahah, yeşil çaya aban", fatih'e "kes lan bana büdü gibi bakmayı güdük herif, ben üstte olucam :d", apo'ya "hişşşt kayınpeder akşamları gizli gizli 70'lik mi deviriyon be göz altların 3 katman olmuş" diye diye gezmen. onlar bunu çoktan hak etti. görk'em all!
- doğa'nın yeni maniti hakkında yorum yapmam için önce bi kahramanlık yapması lazım; mesela embesil çimen'i kuryeye teşekkür ettiği için tekme tokat dayak yerken gökhan'ın elinden alması gibi. fakat dizi tarihinde bi ilk olarak, çıplak gözle gördüğü ilk sekülere tutulan nursema hariç, ilk kez bir kadın müsiad tayfa dışında biriyle olacak işte bunu olumlu buldum.
- görkem'in dolaylı yoldan pembe'ye "ayı" demesi, çok özel...
berrrrbat bir haftada geçirdiğim için şahsen ben bölümden tatmin oldum. tşk. -
14. 30 mart 2024 erdoğan'ın ismailağa ziyareti
ülkenin yöneticisi tarikat ziyaret ediyor, insanlar da hala soruyor geri kalmış orta doğu ülkeleri niye gelişmiyor diye.
komik. -
15. koklanan en hoş koku
gurme bir parfüm hastası olarak sırayla yazıyorum. gerçekten bu parfümler bu dünyanın ötesinde. bunları sıkınca ayrı bir mutlu oluyorum, huzurlu oluyorum.
(bkz: nishane hacivat):benim için niş kokunun zirvesi budur. ananasın o güzel açılışı, meşe yosununun o baskınlığı ve paçulinin gizemli havasıyla sizi duygularınızın derinliğine götürüyor.
(bkz: creed aventus): son 10 yıla damgasını vuran son derece klas bir koku. ananas açılışı, sonrasındaki o dumansılık gerçekten bir harika.
(bkz: marc antoine barrois ganymede): kimileri için cennetten çıkmış gibi duran bir koku kimileri için ise sentetik gelen bir koku. ancak bir gerçek var ki ganymede, adı gibi gerçekten parfüm dünyasına kazandırılmış bir ganimet. daha önce hiç duymadığınız niş bir koku ve mineral baskın ozonik kokusuyla size dünyadayken sanki 100 yıl sonraki geleceğe gitmişsiniz hissini veriyor. geleceğin kokusu ne deseler bu soruya ganymede der geçerim.
(bkz: dior sauvage elixir): dior'un sauvage serisinin nirvanası, temizlik ve elegantlığın vücut bulmuş hali. o tatlı lavanta kalp notası beni benden aldı. normal sauvage'dan da esintiler sunan bu harikulade koku boşuna 2021'in en iyi parfümü seçilmemiş.
(bkz: stronger with you intensely): armani yine yapmış yapacağını. menekşe ve lavantanın o muazzam birlikteliği vanilya ile birleşince ortaya en tatlı kokulardan biri çıkmış. vanilyada favorim kesinlikle bu kokudur. burnu yormaz, ağır değildir. gerçekten sağlam koku.
(bkz: amouge reflection man): bana centilmen erkek nasıl kokar diye sorsanız size amouge reflection man derim. öyle klas ve temiz bir koku ki yasemin ve ylang ylangın o zarafetini hissedebiliyorsunuz. aynı zamanda alt notasındaki paçuli parfüme ayrı bir gizem katıyor. resmi görüşmelerin kokusu olarak en başlara yazarım. -
16. seçime dair içinde en ufak heyecan olmayan insan
heyecanı geçtim seçimle ilgili parti ve aday fark etmeksizin, herhangi bir şey, bir yazı bir foto video, gördüğüm duyduğum an midem bulanıyor. mecazi değil ciddi ciddi bulanıyor, antihistaminik içtim geçmedi sabahtan beri. yarın hangi motivasyon beni sandığa götürebilir bilemiyorum. yaşım 50, hayatımda ilk defa bir seçimde bu haldeyim.
-
17. 29 mart 2024 zafer partisi başlığında astroturfing
astroturfing özellikle sosyal medyada kullanılan, kamuoyunu etkilemek için sıfırdan yaratılmış ama kendiliğinden ortaya çıkan ve kitleselleşmiş bir olgu izlenimi veren manipülasyon yöntemidir. popüler hashtaglar, twitter trendleri, ekşi sözlük gündemi, bazen debe entryleri, bazı aşırı fav alan entryler aslında bir organize çalışma ürünüyken doğal beğenilmiş gibi gösterilir. astroturfing'in adı da doğal çime benzetilmiş sentetik çim üreten astroturf şirketinden gelir. amaç sahte bir kalabalık yaratıp, kalabalık doğal destekçiler varmış gibi göstermektir.
29 mart 2024 tarihinde de zafer partisi başlığında düzenli propaganda yapmak için onlarca entry giren hesapların(apolytica,cokonemlidegilzaten,puura,tyroonn, hemen 3.entry'i giren daex) yanında yeni açılmış 100 entrysi olmayan hesaplarla aynı kalıpta entry ve destek yığılması yaratılmaya çalışıldı. aylık ortalama 154 entry olan başlığa 950 entry girildi. bu entrylerin amacı sinan oğan'da yapılan gibi büyükşehirlerde muhalif adaylar olan ekrem imamoğlu'yla, mansur yavaş'a oy verebilecek olan bir kesimi ikna edip zafer partisine oy attırmaya yöneltmek. görsel (bkz: ne domuz bağı ne kandil dağı)
2023 genel seçiminden önce de seçimde %2.3 oy alan zafer partisi sözlükte astroturfing yöntemlerle yapay anketler yapılarak %35 gösterilmeye çalışılmıştı:(bkz: #136876300)
sözlükteki diğer astroturfing saldırı örnekleri için (bkz: #159164627)
edit: karşılaştırma için basit bir örnek: zafer partisi'nden 4 sene önce kurulmuş şöyle ya da böyle %10'a dokunmuş iyi parti başlığında 7310 küsür entry var. zafer partisi başlığında 8550 küsür entry var.
edit 2: okuyup son derece katıldığım bir tespit #162954345 -
18. japonya'da kaçak inşaat yapan kürt
vallah bunlar eğitilmezdir
-
19. can yaman'ın brezilya'da star gibi karşılanması
nasip olmaz demişlerdi, bu kutsal görev sana gelmez demişlerdi ama sonunda vakıf oldum...
(bkz: can yaman kim amk) -
20. erdoğan'ın istanbul'u istemediği gerçeği
"17 bakan + astronot + damatla çıkıp kaybettikten sonra erkekler:"
paylaşımına konu olmalık isabetsiz tespit -
21. diplomasız yazılımcı varsa doktor neden olmuyor
burada karıştılan kavramlar yüzünden olurmuş gibi sanılan bir durum. diplomasız olunan şey kodlamacı, yazılım mühendisliği ile karşılaştırılıyor. diplomasız yazılım mühendisi de olunmaz zaten...
-
22. çocukken mesleğinize dair gösterdiğiniz emareler
-
23. depresyonun tek cümlelik özeti
sürekli uyumak fakat asla tam olarak uyuyamamak.
yorgun uyanmak. kolunu kaldıracak derman bulamamak… -
24. 30 mart 2024 erdoğan'ın gözlerinin dolması
gözüne çözüm süreci kaçmıştır.
-
25. marketteki ürünü tüketip ambalajı kasadan geçirmek
bazı sorunlara neden olan durum.
daha geçen gün bir kadın üç harfli marketlerin birinden mini boy su alıp içmiş, kasada bu suyun parasını ödemek için şişeyi uzattı. meğer bu sular takım hâlinde satılıyormuş, kadın takımın içinden suyu çıkarıp almış. kasiyer de bu yüzden diğer suların da alınması gerektiğini, bunların tek tek satışının olmadığını söyledi. kadın da kasiyeri ikna edemeyince "ben bu kadar suyu nasıl taşıyacağım?" diye söylenene söylene diğer suları da almak durumunda kaldı.
işte böyle bazen talihsiz durumlar yaşanabilir. -
26. tamer karadağlı
yalakalığı, oyunculuğundan da kötü olan kişi!
-
27. yapay zeka'nın duyguları olabilir mi
cevabı evet olan soru.
peki olmalı mı?
kastedilen duruma göre değişir.
normalde şu tür başlıklardaki kavram kargaşasını gördüğüm zaman uzun uzun yazardım ama gerçekten yorgun olduğum için sadece iki madde yazıp bunları açıklamakla yetineceğim.
1- duygulara sahip olmak öyle çok da matah bir şey değil:
duygu dediğimiz sistemin hiçbir manevi, kutsal, üstün bir tarafı yoktur. hatta aksine duygu dediğimiz şey oldukça mekanik olan, vahşi doğaya adapte olabilmek için evrimleşmiş keskin hatları olan sistematik bir tepkime silsilesidir. burada dikkat edilmesi gereken şey, duygu mekanizmasının (yani hissettiğimiz duygusal tepkilerin) neredeyse tamamen geleneksel programlama yapısına sahip olmasıdır.
geleneksel programlama dediğimiz şey de kısaca şu prensiple çalışır:
ruleset -> input -> output
yani:
1. adım - makineye kural setini sağla: yani makineye iki sayıyı yan yana koyup topla dediğiniz zaman izleyeceği adımları teker teker tarif et ki toplayabilsin.
2. adım - makineye veri sağla: yani makineye hangi iki sayıyı yan yana koyması gerektiğini söyle ki makine senin toplamasını istediğin o iki sayıyı toplayabilsin.
3. adım - sonuca bak: ilk iki adım gerçekleştirildikten sonda ne çıkmış bu makineden diye sonuca bak.
burada okuduğunuz 3 adım geleneksel programlamanın özünde yatan en temel aşamalardır. web siteleri, hesap makineleri, oyunlar gibi birçok geleneksel programların neredeyse hepsi bu şekilde yazılır.
duygu dediğimiz şey de tam olarak böyle çalışan bir mekanizmadır. basitçe ortada bir kural, bir input ve bir de output vardır, hepsi bu. kimse terk edildiğinde, sevgilisi kendisini aldattığında, en yakın dostu öldüğünde nasıl bir hisse sahip olması gerektiğini düşünüp o hisse sahip olmaya karar vererek o hissi yaşamaz. zaten kişinin programlamasında o his vardır ve program kendi içinde otomatik olarak çalışır.
örneğin diyelim ki birine gidip evlenme teklif ediyorsunuz. burada zaten en başından kural seti bellidir:
" if answer == yes
emotion = happy
else
emotion = sad
"
yani cevap evet olursa mutlusun evet olmazsa da mutsuzsun. tabii buradaki kural seti kişiden kişiye değişiklik gösterse de prensipte çalışma mantığı herkeste aynıdır.
ikinci aşama ise sisteme çalışabilmesi için veriyi sağlama, yani evlilik teklifini yapıp sisteme girilecek olan "answer" inputunun ne olduğuna, yani cevabın evet olup olmadığına bakma aşamasıdır. burada sevgilinin vereceği cevap sistemden bağımsız şekilde ortaya çıkar ve bu cevap sisteme girilir.
üçüncü aşama ise inputa, yani sevgilinin evlenme teklifine verdiği cevaba bakıp, bu cevabı kural setine göre sistemde işleyip ortaya bir output basmaktır.
yapay zeka dediğimiz konseptin özünde yatan işleyiş ise bundan farklıdır. çünkü bu işte sistemin işleyişinin sırası farklıdır. buradaki işleyişin insan hayatındaki karşılığı ise "düşünme " dediğimiz konsepttir.
buradaki sıralama ise şu şekildedir:
input-> output -> ruleset
ilk baştaki toplama örneğinden devam edersek:
1. aşama: makineye iki sayı ver.
2. aşama: makineye bu iki sayıyı toplayınca çıkan sonucun ne olduğunu söyle.
3. aşama: makine sana toplama dediğin şeyin ne demek olduğunu, yani toplama yapmak için gerekli olan kural setinin ne olması gerektiğini söylesin.
iki farklı yaklaşımın kıyaslanması görsel
burada anlaşılması gereken şey, duygu dediğimiz konseptin zaten düşünmekle, yani yapay zekanın temelinde yatan mantıkla ilgisinin olmaması. duygu kavramı düşünerek, yani kural setinin ne olması gerektiğini ortaya koyarak elde edilen bir şey değildir. duygu evrimsel süreçte rastgele bir şekilde genlerimize kodlanmış ve çevreye adaptasyonumuza, dolayısıyla üreme konusunda türümüze avantaj sağladığı için süregelmiş bir programdır. hepsi bu.
şimdi ikinci meseleye geçelim.
2- yapay zekanın duygulara sahip olmasına gerek var mı:
duyguların tek olayı hayatta kalma ve üreme konusunda düşünmeden hareket etmemize yardımcı olmak olduğu için burada asıl sorgulanması gereken mesele yapay zekanın böyle bir şeye ihtiyaç duymasını isteyip istemememizdir. çünkü günün sonunda yapay zekayı programlama amacımızı belirleyen de biziz.
aslında zaten yapay zeka dendiğinde çoğu insanın aklına yapay zeka sisteminin altında yatan matematiksel mimari gelmez. bu matematiksel mimarinin geleneksel programlama ile bütünleşik kullanıldığı chatgpt gibi kompakt sistemler gelir, ki bu sistemler de kendilerine verilen kural setleriyle çalışırlar. nitekim bu da teknik açıdan baktığımızda bu modellerin zaten dürtüsel davrandıklarını gösterir.
yani yapay zeka dediğimiz şey aslında chatgpt'nin bize cevap verme sürecinde değil, bize hangi durumda ne cevap vereceğini öğrenme sürecinde aktif olan ve kural setini çıkarmak için çalıştırılan şeydir. siz chatgpt'ye soru sorduğunuz, yani prompt girdiğiniz zaman chatgpt size cevap verip vermemeye karar vermek için düşünmez. ne sorarsanız sorun cevap vermeye programlanmıştır zaten ve bu program yapay zekanın belirlediği bir kural setini kullanarak output verdiği ve bu kural setini de sürekli geliştirdiği için zekice cevaplardır.
en basit şekilde chatgpt'nin bizim promptumuza otomatik olarak cevap vermesi yapısal olarak bizim evlenme teklifimiz reddedildiği zaman otomatik olarak üzülmemiz ile aynı şeydir. yani aslında duygusal bir tepkidir. nitekim zaten gereklidir ve gerekli olduğu için vardır.
eğer duyguları olabilir mi sorusundan kasıt epik müzik duyduğunda kendisini ana karakter gibi hissedebilir mi ise mesela, o zaman evet, cevap vermeye programladığımız gibi bunu hissetmeye programlarsak hisseder.
peki ben böyle bir şey için programlar mıydım?
hayır.
neden?
çünkü üremesi veya vahşi bir hayvanla karşılaştığı zaman kaçıp canını kurtarması gerekmeyen bir şey için duygusal olmanın hiçbir faydası yok. -
28. 29 mart 2024 sonar istanbul anketi
bugün kars'ta yaşayan adam imamoğlu için oy kullanmak istiyor ama kullanamıyorsa senin istanbullu olarak sandığa gitmeme lüksün yok abicim.
-
29. hiç aşk acısı çeken kadın olmaması
yine her zamanki gibi yanılıyorsunuz bebeğimler.
bi kere yerli ve milli aşk acısı tanrıçamız bile sezen aksu.
acısını çekmemiş olsa size nasıl çektirecekti?
şiddetini siz hesap edin. -
30. erkeği vazgeçilmez yapan detay
kadının psikolojisi.
bir erkek vazgeçilmezse kadının psikolojisi bozuktur. -
31. lahmacun ayranla mı yenir yoksa kolayla mı
canınız neyle yemek istiyorsa onunla!
mal olmayın -
32. baharın geldiğinin anlaşıldığı an
kaldırımda çoğalmış karınca yuvaları...
-
33. kendisini dükkanına almayanı gözaltına aldırtan mv
bu dünya size de kalmayacak .
dört gözle bekliyoruz -
34. five guys
gibi ve robot süpürge'den sonra sikko beyaz yakalı'nın yeni gözdesi olacaktır.
-
35. mobil tarife ücretlerinin iyice çığrından çıkması
kesinlikle katıldığım önerme. artı olarak dünyada bu kadar boktan altyapıya sahip olup bu kadar yüksek fiyat çekilen başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. üç tane ne halt ettiği belirsiz firmanın arasına sıkışmışız, hepsi berbat ve ekonomik kriz ayağına bildiğin fahiş fiyat uyguluyorlar. hiçbir altyapı çalışması yok, istanbul'un göbeğinde akşam evde internete girilmiyor. zaten olan depremde de gördük altyapılarını..
-
36. kızların reddedilme ihtimali olmaması
"son derece doğru tespit" diyenler falan olmuş.
değildir bence. donanımlı ve ufku geniş bir erkek kabul etmeliyiz ki her önüne gelen kadınla değil, kendi ayarında bir kadınla birlikte olmak ister. yani bir kadın ilişki için ayarı yüksek bir erkek istiyorsa kendi ayarının da yüksek olması gerekiyor. ha sıradan bir erkek arıyorsa, elbette o tür erkekler hiçbir kadını reddetmez. zaten onlar bu yüzden sıradan erkektirler. -
37. en çok çalışmak istenilen firma
yeni çamoluk otomotiv
-
38. 30 yaşına geldiği halde hiç evlenmemiş kadın
buradan yeni nesil anne babalara sesleniyorum, çocuğunuzu 18'inde bi evlendirip boşatın, ilerde rencide edilmesin.
-
39. cimer'e şikayet edilen ezanın sesinin kısılması
simülasyonda arada doğru işler de oluyor
-
40. tamer karadağlı'nın sıvaması
olayı hiç anlamadım ama tamercim yine haksızdır
-
41. afrodit'i afrodit diye okuyan insan
açılın dilci geldi:
aphrodite (yun) = eski yunanca okunuşu "afrodite", sondaki e sesli.
sonundaki harf eta, yani vurgulu e olduğundan ingilizcede de (sonu eta ile biten tüm yunanca kökenli sözcükler gibi) son e sessiz değildir, bu nedenle de ingilizcede okunuşu "efrodayti". woody allen'ın oscar ödüllü filminin adı da bu sayede kafiyelidir: "mighty aphrodite".
ve fakat, bu eta kuralı fransızcaya sökmediğinden fransızca okunuşu afrodit. biz de zaten fransızcadan almışız.
ve tabii ki "afrodayt" diye bir okunuşu yoktur.
dip not: ekşi'ye yunan ve rus alfabe desteği istiyoruz. -
42. 80 bin tl maaş ile geçinememek
bargello parfüm, lcw kıyafet, belediyenin halk ekmekleri, belediyeye ait cafeler, belediyenin düzenlediği ücretsiz konserler, a101 marka besinler… bunlarla yaşıyorsanız 80 bin tl ile yatırım bile yapabilirsiniz.
armani parfüm, en az colin's-mavi markaları, ekşi mayalı köy ekmeği-glütensiz ekmek, butik kahveciler ve zincir tatlıcılar, açık hava sahnelerinde düzenlenen büyük bütçeli rock ve pop konserleri, metro marketten alınan ithal ürünler… bunlarla yaşıyorsanız 80 bin tl ile her ay eksiye de düşebilirsiniz.
evdeki kişi sayısı ve parayı kaç kişinin paylaştığı da önemli bir etken olmakla beraber, kendinize verdiğiniz değer, sizin tutumlu ve müsrif olma eşiğinizi belirler. türkiye'de tiyatro izlemek, tatile gitmek, akşam yemeğine çıkmak vs. lüks ve entel dantel aktivitesi olarak görülür ve bu toplum ezelden beri beylikler-beylerle, imparatorla yönetildiği için lüks olarak tanımlanan olguları halk kendine layık görmez.
toplanıp aristokratlara ve burjuvalara karşı ayaklanmadıkça siz hala maaşınızı tartışıp durursunuz. devam edin it gibi çalışıp altın alarak birikim yapmaya, birikim yaptım diye hava atarken salatanıza ayçiçek yağı dökmeye devam edin. siz beyinsiz köleler çalıştıkça, bu han-ı yağma devam edecektir. var olun. -
43. 20 yaşında kadın 35 yaşında erkek ilişkisi
10 yildir evliyim ve esimle aramda 5 yas var. 40a merdiven dayamış birisi ve artık yeterince evlilik tecrübesine sahip birisi olarak şunu net söyleyebilirim ki ya karı koca aynı yaşta olacak yada arada en az 10 yaş fark olacak. arası bomb.k bir yere çıkıyor.
-
44. iki karganın bana düşman olması
son 3-4 gündür tek eğlencem balkonda otururken evimizin hemen yanında bulunan ağaca yuva kuran iki tatlı saksağan. öyle de bir iştahlı kuruyorlar ki evi. ağızlarıyla ağacın en ince çöplerini kırmak suretiyle yuvaya çöp çekiyorlar. ve yalnız biri değil ikisi de karı/koca 7-24 mesaideler. her balkona çıkışımda onların gayretini görüyor helal olsun size be diye tebrik edip bir süre onları seyrediyorum. neyse efenim bugün ağaçtan gelen bağırış çağırış sesiyle yatağımdan kalkıp tekrar balkona çıktım ki bir de ne göreyim. cüsseli iki büyük kara karga yuvaya konmuş bizim diğer iki zavallı da dizlerini döver gibi çırpınıyor dalda fenalaşıp ötüyor. ne zaman yuvaya yaklaşacak olsalar diğer iki kara karga onları yaklaştırmıyor.
haliyle bu iki kara kargaya ne yapsam diye düşündüm. e ağaca çıkıp kovacak halim yok. kış kış yapıyorum gitmiyor. diğer zavallılar da medet umar gibi bir o dala sekiyor bir bu dala. dişin tırnak çalışıp yaptıkları yatak odasında, oturma odasında bir yabancının keyif çattığını görerek kahroluyorlar. allah sizi inandırsın diğerleri de fakirlerin önünde but yiyen erol taş gibi dalga geçercesine gülüşüyorlar kendi aralarında.
yeni uyanmış olmamın da verdiği sinirle buz dolabı poşetini şöyle minik bi balon yapıp okkalı bir tokatla patlattım. kargaların dördü birden bir tarafa uçuştu. sonrasında bizim zavallılar çekinerek de olsa emek verdikleri yuvaya geri geldiler.
asıl sorun bundan sonra başlıyor. derler ki kargalar kincidir, kinci oldukları kadar da dedikoducudur, dertlerini diğer kargalara da anlatırlar.
sabahtan beri ne zaman balkona çıksam 2 kara karga yüksek bir yere konumlanıp beni seyrediyorlar, bir de bayhan gibi kafalarıyla daire çizip bayık bayık bana bakıyorlar. sürekli gözleri üstümde. bu kısık gözlü sinsi bakışlar, tüm karga alemine beni reklam etmiş anlaşılan. -
45. çocukken travma etkisi yaratmış film sahneleri
kahraman, o televizyonu izleyemedi ya!!!
-
46. tinder'da arkadaşını görmek
(bkz: anam ananı kerhanede görmüş)
-
47. 1 film çekme hakkı verilse örnek alınacak yönetmen
(bkz: ertem eğilmez)
filmlerin üstünden 50 yıl 4 kuşak geçse de aynı tatla izlenmesini nasıl sağladın üstat diye sorardım.
hababam sınıfı
köyden indim şehire
salak milyoner
süt kardeşler
tosun paşa
şekerpare
çöpçüler kıralı
kibar feyzo
gülen gözler
bizim aile
banker bilo
aşık okdum
namuslu
aile şerefi
mavi boncuk
sultan
milyarder
arabesk
ah nerede
delisin -
48. sevgilisiyle bungalov evinde konaklayan kız
ister bungalovda soluksuz seks yapmış, ister arabanın arka koltuğunda ağzına alıp cowgirl yapmış, ister pansiyonda ister otelde isterse de apartmanın bodrum katında yapmış olsun bunu hiçbir zaman anlayamazsınız.
yani öyle bir an gelir ki o kadınla evlenmek zorunda kalırsınız hem de isteyerek. kadınlar şeytandır size kendini melek gibi çok kolay pazarlayabilir yeterki istesin.
bedava tatil için 50 yaşında adamların altına yatan bir ton 20lik kız var. belki onlarla evleneceksiniz o yüzden büyük konuşmayın. -
49. yeniden refah partisi
milli görüş ajax altyapısı gibi sürekli yeni karakter çıkarıyor. ilk adını duyduğumda ne saçma isim parti başkanını görünce de ne saçmademiştim ama bir potansiyeli var özellikle tipik muhafazakar ve alt gelir grubunda olan bölgelerde. 31 mart kendileri için ciddi bir sınav ve gösteri olacak gibi.
-
50. otobüste kadına bakarak hallenen adam
nefes alan canlının ski, o kadar kavga içinde hala inmemesi peki? rezilsiniz. yüzleriniz her yerde asılmalı. toplumdan dışlanmalısınız!
utanmaları da yok ve her yerdeler.
bu yüzyılda eğitimsizliğin bedellerini, çok yönlü bir şekilde, daha da artarak ilerleyeceğini düşünüyorum.