maçın kilidini açsın dedik adam kapıyı kırıp daldı içeriye.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 27 şubat 2021 galatasaray b.b. erzurumspor maçı
-
2. doktorların almanya'ya göçü
mal mısınız oğlum almanya'daki çalışma şartları burasıyla bir mi? gidip orada günde 300 hastayı bırak 30 hasta bile bakmayacakları için kaliteli şekilde ilgileneceklerdir.
yolunuz açık olsun dediğim durum -
3. mostafa mohamed
muslera yaşlanıyor, kurtuluyoruz diyoruz başımıza başka bela çıkıyor anasını satayım.
-
4. dandik üniversite mezunlarının ortak özellikleri
"türkiye'ye gelip baktığımda iki faktör görüyorum. şehirleşme ve eğitim. türkiye'de şehirleşmiş ve eğitim görmüş insandan korkuyorum. kesinlikle insafsız, kendinden ve kendi yakınlarının çıkarından başka bir şey düşünmüyor. bu son derece kuvvetli bir duygu bende. iliğini sömürür bitirir, hiç acıma duygusu yoktur."
yukarıdaki sözler geçenlerde vefat eden doğan cüceloğlu'na ait. burada kendini eğitimli tanımlayan insanların yazdıklarına bakınca doğru tespitler olduğu aşikar. eğitim sizi tam bir insana dönüştüremese bile, insana daha yakın bir şekle sokması gerekiyor fakat aksine sizi daha da vahşileştirmiş. üniversitelerin topluma daha kaliteli "insan" kazandırması gerekirken, köpek* olarak giren kuduz köpek* olarak geri çıkıyor. -
5. bu ülkede artık bıkkınlık veren şeyler
malum kişi
-
6. 26 şubat 2021 şirketlere geçici stopaj gelmesi
yandaş şirketlere sıfır faizle kredi verip, üstüne vergi muafiyeti tanımlayıp, ihaleleri peşkeş çekip, bonus olarak da geçiş garantisi verdiler.
yetmedi bu adamların kira bedellerini 3 yıl ertelediler.
bunları yaparken, kiraları ertelerken garanti geçiş bedellerini de ödediler bu şirketlere.
şimdi aynı adamlar kalkıp, geçici stopaj vergisi getiriyor.
devlet kibarca aranızda hala iflas etmeyen hayvanlar var diyor.
saldıray berk paşa'nın dediği gibi; akp'ye oy veren elleriniz kurusun.
(bkz: siyasal islamcı ahlaksızlığı) -
7. sevdiğiniz kızın sizden daha zeki olması sorunsalı
profiline kaslı kol koyan bile denk gelmedim demiş. belki de o size bilerek denk gelmiyordur.
-
8. abd'yi işgal etmek
kuşluk vaktine kahveleri manhattan starbucks'ta içeriz. o kadar basittir.
-
9. maltepe'nin çöp yığını olması
kadıköy belediyesindeki grevden sonra maltepe, kartal, ataşehir ve beşiktaş belediyelerinde de greve başlandı. yıllarca akp'li belediyelerde asgari ücretle, kadrosuz, tazminatsız ve sendikasız çalışan işçilerin sesi soluğu çıkmazken, bu imkanların hepsine sahip maltepe belediyesi'ndeki işçiler, birkaç chp'li belediyenin yüksek ücret vermesini bahane ederek 4100 liralık ücret teklifini beğenmediler ve greve gittiler. şu an maltepe sokaklarında çöp yığınları oluşmaya başladı. böylece akp'nin 18 yıldır nasıl iktidarda kaldığını anlamış olduk. bir kez daha gördük ki insanlara değer verenler değil ezenler yaranıyor. boşuna dememişler marabanın sırtından sopayı eksik etmeyeceksin diye.
aralık ayında asgari ücret 3800 lira olmalı diyerek akp ile pazarlık masasına oturan disk, maltepe belediyesi'nin 4100 liralık ücret teklifini kabul etmeyerek işçileri greve götürdü. onların da ne kadar samimi olduklarını ve kimlere çalıştıklarını görmüş olduk. çöp edebiyatı ile iktidara gelen akp'nin bu kadar puan kaybedip dip yaptığı bir dönemde adeta yardımına yetişerek eline malzeme verdiler. hem de aynı malzemeyi. türkiye'de şu bir gerçek ki sağcı iktidarların düşmesi ne böyle sözde sendikaların, ne siyaset kahvehanesi olmuş oda birliklerinin, ne de uyduruk solcu gazetelerin işine gelir. çünkü ülkeye beş kuruşluk değer yaratamayan laftan ibaret bu oluşumlar varlıklarını bu sağcı iktidarlara borçludurlar.
bazı chp'li belediyelerin akp ile asgari ücret yarışına girerek vasıfsız işçilere 5000 - 6000 lira ücret vermeleri hataydı. çünkü bu millete yaranamazsınız. 1992'de yaşanan grevden ders çıkarmaları gerekirdi. iyilik yapacağım derken ellerine koz verdikleri eğitimsiz insanlar disk'in de gazıyla böyle bir olaya kalkıştılar ve chp'li belediyeleri akp'ye karşı zor durumda bırakdılar. bunun adı yediği kaba pislemektir, başka birşey değil.
çalışan nüfusun %45'inin asgari ücretle çalıştığı, işsizliğin 8 milyon olduğu, üniversite mezunu işsiz sayısının 1,35 milyon olduğu, mühendislerin bile eğer iş bulabilirlerse 3500 - 4000 liraya çalıştığı şu ortamda kamu kaynaklarının bu vasıfsız işçilere kontrolsüzce harcanması son derece yanlıştır. verilecek fark asgari ücretin iki katı değil biraz üzerinde olmalıdır. yoksa nelere sebep olacağı ortada.
gösterilen iyi niyete rağmen madem bu işçiler chp'ye böyle bir zarar verdi ve halkı da mağdur etti, o halde şu saatten sonra chp'li belediyelerin de yapacakları tek şey lokavt ilan ederek hepsini kapı önüne koymak olacaktır. temizlik işleri için ilk aşamada süreli sözleşmeli işçi alımı yapılmalı. şu işsizlik ortamında açılacak kadro inanın bir günde dolar. yapılacak iş hiçbir eğitim ya da vasıf gerektirmediğinden dolayı da gecikme olmadan bir günde işbaşı yapılabilir. sonraki aşamada ise hizmet alımı ihaleleri yapılmalı ve bu olayların tekrar yaşanmaması için bir daha da kimseye kadro verilmemelidir.
edit: entry'i baştan sona tane tane bir çocuğa anlatır gibi yazmama rağmen farklı yazarlar tarafından farklı şekillerde itham ediliyorum. halbuki yanlış olan birçok şeye muhalif olduğum aşikar. bu da bize pisa sıralamasında okuduğunu anlamada neden son sıralarda olduğumuzu gösteriyor. dikkat edilirse entry'i paragraflara ayırdım ve her paragrafta farklı bir şeyden bahsettim. olay basit bir işçi grevi gibi görünse de sürecin bu noktaya gelmesinde birçok farklı dinamik var. ülkenin gelir ve çalışma şartlarını mahveden akp'yi de, günümüzde sendikacılığın ve solculuğun ne hale geldiğini de, chp'li belediyelerin attıkları yanlış adımları da, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu da, sorumsuz işçileri de eleştirmiş bulunmaktayım. -
10. prime mike tyson'u dövebilecek insan
1.78 boyundaki abartılmış cüceyi dövebilecek dövüşçüdür. mike tysonın dört katıyım. 290 cm 450 kilo tauren erkeğim. blood elf'in dört-beş katı ağırlığı bench presste bana mısın demeden basıyorum. yaşına saygısından dolayı dövmem ancak olur da adil bir müsabaka düzenlenirse duvardan duvara çalar, hoşaf ederim.
edit: gençler anlıyorum mike abinizi çok seviyorsunuz ancak ben yıllarca üst düzey tank olarak aşırı tehlikeli daily görevlerde çalışmış bir abinizim. bol keseden sallamıyorum. daha öncesinde tecrübelerim olduğu için karşımda duracak pek az human olduğunu biliyorum. (bkz: #1) alın şunu okuyun arkası boş laflar etmeyen biri olduğumu anlarsınız.
(bkz: draenei ajanını çok fena döven ekşi sözlük yazarı) -
11. kerimcan durmaz
hiç sevmediğim bir adam. eşcinsel olması beni hiç alâkadar etmiyor ya da bu yüzden kendisini desteklemek gibi bir mecburiyet duymuyorum. çünkü insanları cinsel kimliğine göre yargılayan iğrenç ve rezil bir homofob olmadığım için kerimcan gibi bir şahsı kayırmaya ihtiyaç duymayacak kadar vicdanım temiz. ve evet, kerimcan durmaz'ı sevmiyorum. çünkü bomboş bir adam. ucuz. sakil. avam. riyakar. ikiyüzlü. sahtekar. erdoğan'ın doğumgününü kutlamış bir adamdan söz ediyoruz. hani şu, bulduğu her fırsatta eşcinsellere sapkınlar diye nefret kusan şahsın.
böyle birini eşcinsel diye bağrıma basamam çünkü bu düpedüz ikiyüzlülük olur. kerimcan durmaz'la arama mesafe koymalıyım ki yarın yine doğru düzgün birini sırf eşcinsel olduğu için dilinize dolayıp cinsel kimliğine saldırdığınızda yüzünüze tükürecek yüzüm olsun. ki tüküreceğim de. tabii her ne kadar sevmediğimi söylemiş olsam da bu kerimcan durmaz'a eşcinselliği üzerinden homofobik hakaretler edebileceğiniz ya da bunu hoş karşılayacağım anlamına da gelmiyor. insanları söylemleri ve eylemleriyle değil de kimlikleriyle yargıladığınız sürece karşınızda olacağım.
yeni klibini seyrettim bu arada. özellikle lgbt topluluk tarafından coşkuyla karşılandığını görüyorum. queer veya drag imajın temsili şu ortamda önemli bir mevzu tabii, aynı hisleri paylaşmasam da genç kuşağın bu coşkusunu anlayabiliyorum. fakat bu ülkede noel ağacı gibi ışıl ışıl parlayan şatafatlı gey en az 50 yıldır kanıksanmış bir olay zaten. üstüne zenginlik ve görgüsüzlük sosunu da eklediğinizde türk halkının şaşırtıcı biçimde her şeyi tolere ettiğine tanık oluyorsunuz. teknik açıdan üst düzey görünse de klipte pek de öyle homofobik kudurtan, çok cesaret gerektiren bir durum yok bana sorarsanız yani. halkımızın asıl tahammül edemediği ve homofobisini kabartan şey, sokakta görse ikinci kez dönüp bakmayacağı kadar "sıradan" görünümlü gey imajı. iki tane dümdüz adamı öpüşürken gördüklerinde kudurmaları o yüzden. kafalarında öyle bir gey yok çünkü. errrrrrrkek oğlu erkeklerinin eşcinsel olduğunu gördüklerinde çıldırıyorlar. kutsana kutsana göklere çıkarılan o sarsılmaz imajı yerle bir edecek, bana sokaktaki o göze çarpmayan ahmet'i mehmet'i, el ele tutuşurken görüldüler diye okul arkadaşlarının zorbalığına uğrayan liseli hakan ile cem'i, erkek arkadaşı olduğu öğrenilince memuriyetten atılan fatih'i, çok sevdikleri halde evlenemeyen hasan ve serkan'ı klibinde gösterebilecek cesareti olan varsa belki o zaman olumlu konuşabilirim. onun altında kalan ve zenginliğe övgüden başka bir şey olmayan işleri pek de ciddiye almıyorum artık.
tabii bu son söylediğim kerimcan durmaz'a bir eleştiri değil. kerimcan gökkuşağı renkli pasta kesmek istiyorsa kessin. drag queen olmak istiyorsa olsun. kimse kimseyi temsil etmek zorunda değil. kimseye böyle bir misyon yüklenemez. ben sadece neden beni ilgilendirmediği ve alkışlamadığımın gerekçesini açıklıyorum. bu klip bir lgbt temsili değil çünkü, sadece bir kerimcan durmaz temsili. -
12. 1 mart 2021 yüzyüze eğitime geçilmesi
1 mart 2021 yüzyüze eğitime geçilememesi olarak değiştirilmesi gereken başlık. 1 mart'ta okulları açıyoruz diye yaygara yapan bakan bir kere daha tükürdüğünü yalamak zorunda kalacak. arkadaş bu kadar mı zor kabine toplantısını cuma günü yapmak. bu ülkenin batmaması gerçekten mucize.
-
13. 27 şubat 2020 idlib'de 33 askerimizin şehit olması
saray yönetiminin çok güzel unutturduğu, pandemi nedeni ile güme giden olaydır.
önce 9 sonra 22 en son 33 olarak açıklanmıştır. bölgedeki askerlerin ses kayıtlarına göre ise 100'den fazla olduğu iddia edilmiştir. olayın üzerinden birkaç ay geçtikten sonra "ruslar 60 askerimizi şehit etti" şeklinde bir açıklama da duyulmuştur.
#negülüyorsunerdoğan olayı ise erdoğan ancak 2 gün sonra kamera karşısına geçdiğinde yaşanmıştır. bir benzeri 13 şehit verdiğimiz geçen gün de yaşanmıştır. "gara da pkk katliamı; 13 şehit"
ulusal yas ise ilan edilmemiştir. 33, 13 ya da 3 şehit fark etmez bu ülkenin şehidi eceliyle ölen suudi arabistan kralı abdullah bin abdulaziz kadar kıymetli değildir. görsel -
14. 4 defa ehliyet sınavından kalmak
panik yaptığı ve sadece park edemedigi icin sinavi geçemememesini haksızlık olduğunu dile getiren (sanırım ehliyeti alinca sakinleştirici ve yanında vale ile kullanacaklar ) veya alkollü olduğu için gecemedigini söyleyenlerin olduğu başlık.. muhtemelen bu alkollu olarak sinava giren zat, birini trafikte oldurene kadar bu zihniyetine devam edecektir...
entryler ülkede neden bu kadar çok kaza olduğu gerçeğini ve sorunun kaynağının düşük iq olduğunu ortaya koyuyor.
edit: kucuk sigir, ozel mesajla kufur ediyor ve utanacagina hala gurur duyarak arabayi perte cikardim diyor... bravo gerizekali 100 puan sana... -
15. son yaz
oha oha oha! savcımı yine üzmeyi başardı allahsız senaristler.
fatih sen nasıl bir piçsin belli değil. serap’a da üzüldüm.
her hafta şuraya gelip final yapacak demeyin. bence gittikçe daha çok izleniyor. final minal yok. iki dizi keyfimiz var içine etmeyin. -
16. arkadaş olunmak istenen dizi karakterleri
(bkz: barney stinson)
- arkadaşlarına maddi/manevi her zaman destek. bu desteği de yüze vurmaz, gizliden yapar.
- hep pozitiftir, eğlencelidir, asla negatif salmaz. insana moral verir. -
17. yunanistan türkiye'ye 1 hafta dayanamaz
açıkçası türkiye'ye dayanmakta ben de zorluk çekiyorum. vatandaşına bunu yapan düşmanına ne yapmaz?
-
18. sosyalist ekşicilerin işçi düşmanına dönüşmesi
sosyalist değilim. hatta insanlık için en iyi sistemin şu anki sistem yani kapitalizm olduğuna inanıyorum. bu sebeple işçiler kutsaldır, emek kutsaldır muhabbetine hiç girmedim. kendini herhangi bir konuda geliştirememiş, hiçbir tahsil almamış bir baltaya sap olamayan adamlar, okumuş etmiş insanlardan daha fazla maaş alıp bir de üstüne zırlıyorsa kusura bakmayın da ben burada bir artniyet ararım.
chp'ye de zaten bu ayak takımını başımıza çıkardığı için oldukça öfkeliyim. akp'nin yıllarca ekmeğini yediği belediyecilik demagojisini tekrar hortlattılar, bravo gerçekten. -
19. memurların yarısının kovulması gerekliliği
yarısının kovulması gerektiği yönündeki önerme için bir şey diyemeyeceğim ancak kadrolara bayan memur alınmaması yönünde bir kanaate sahibim.
hani gittiğiniz kamu kurumunda sizinle ilgilenmemek için bin takla atan, çayı, çorbası, hastalığı doğum izni, dedikodusu, sadece hizmet talep ettiği için insanları muhatap ettiği o iğrenç bakışı, sürekli gerginliği ve etrafa negatif enerji yayması bitmeyen o bayan memurları lütfen istihdam etmeyin ya
sadece vatandaşın değil çalışma arkadaşlarının da ömrünü tüketiyor. sırf ziyanlar.
memur denince kafamda sadece bu imaj beliriyor.
ha unuttum bir de günde saatlerce anasıyla danasıyla telefonda konuşmaları yok mu? en beteri de budur bence -
20. sma hastası ayaz bebeğin üç ayının kalması
diyanete ayrılan bütçenin bir kısmıyla su çocuklar tedavi edilebilir, o kurumda tarihinde ilk kez hayırlı bir iş yapmış olabilir ama nerede
-
21. trendyol'un kredi kartını ele geçirme çakallığı
kisaca, trendyol, alışveriş onayiymiscasina size buton sunuyor ve buna tikladiginizda da kart bilgilerinizi sistemine kaydediyor. bu yaniltici tasarimlara (bkz: dark patterns) denir. detayları şuradan gorulebilecek olay :
https://www.twitter.com/…status/1365408841786089478
su arkadas benzer sikayetleri derlemis : (bkz: #120085368)
edit: birisi de çıkmış okusaydin demis. okuyorum zaten, alisveris yaptiktan sonra karşıma çıkan "onayla ve bitir" butonunu okuyorum ve alışverişi onayladigimi düşünüp, o butona basıyorum.
oysa, tuslarin ustunde yazmasi gereken "kredi kartımı kaydet" ve "kredi kartımı kaydetme" olmalı.
birçok kisi bundan şikayetçi, buyrun :
https://twitter.com/…tatus/1174654251055947777?s=19
trendyol bunu soyle savunmus https://twitter.com/…tatus/1358048388110028809?s=19
bu art niyetli tasarimlara, dark patterns denir. "ama okumalisin" geyigini yapmadan once, alin siz bu musteriyi yaniltarak farkli islem yapma tuzagina dusuren tasarimlar nedir onu okuyun: (bkz: dark patterns) -
22. bülent ersoy'un 55 tilki derisinden kürkü
kefeni olur inşallah
-
23. polisin dahiyane corona önlemi
benim bu kadar cahilliğe artık tahammülüm yok. şaka gibiler resmen. hükümet değişince tüm bu cahil cühela polis kitlesi de elenir umarım. adama gülerler şu yaptığına bak.
-
24. yunanistan'ın 1000 tane m1117 zırhlı araç alması
--- spoiler ---
ülkede kutuplaşmanın hemen sonlandırılması gerektiğini gösteren gelişmelerdir.
--- spoiler ---
hayir canim... ab uyeligine aday, nato'nun komutasinda etkili, kendi kendine yetebilen bir ulkeyi, 20 senede aclik, kitlik icinde herhangi bir ortadogu batakligina cevirenlerin bir an once ulkenin basindan defedilmesi gerektigini gostern gelismelerdir. -
25. berat albayrak 150 milyar doları nereye harcadı
95 yıllık koç holding değerinde parayı 2 yılda harcamayı başaran bakana sorulan masum soru.
istanbul anadolu 7. sulh ceza hakimliği neden entryleri silmiş ki? -
26. hiçbir evli erkeğin evliliği tavsiye etmemesi
çocukluk yıllarımda babam nöbetçiyken ben de yanına giderdim savaş gemisi hayranlığımdan dolayı. bir gün yemek yerken bir kısa dönem asker “komutanım, dönünce evleneceğim, evlilik nasıl bir şey?” diye sormuştu. babamın cevabı her şeyi açıklıyordu: “benim hanımla güzel, başkasınınkini bilemem!”
evlilik diye tek bir oluşum yok; önemli olan sizin evliliğinizi nasıl şekillendirdiğiniz.
yanlış insanlar seç, bencil ol, saygı gösterme, emek verme sonra suçu evliliğe at!
20 yıldır aynı evdeyiz, 14 yıldır evliyiz, bir de kızımız var ortaokul öğrencisi. akşam eve sığınıp sohbet etmek, yemek yemek, ayrı odalarda zaman geçirirken seslerini duymak, gölgelerini görmek, beraber borca girmek, sınav sonucu beklemek, seyahate çıkmak, başarısızlıklarda destek olmak, başarıları kutlamak... buna sahip olmayanlara üzülüyorum! -
27. caner erkin
ısterse agziyla kus tutsun 150 asist yapsin bu ona teknik direktor dahil herkese giydirebilecegi anlamina gelmez.
disiplin olmazsa orada civiklik olur.
zarari faydasindan cok olan oyuncu. ne faydasi var o da tartisilir. defansta tirt, hucumda tirt. ee. -
28. pegasus'un 19 tl'ye sattığı 330 ml su
uçağa kanatlanarak gelen sudur. uçuş dersleri maliyetli olduğu için bu fiyata satılmaktadır. kdv'si ise %0'dır. uçmayı bilmeyen sularda ise kdv oranı %8'dir. görsel
aynı su kdv dahil 20 tl'ye 24'lü koli olarak (toptancı ve bayi kârı dahil) satılmaktadır. tabii ki bu fiyata satın demiyorum ama aklınızda fikir olarak dursun.
_ _ _
easyjet menüsüne bakalım görsel
cola-cola ve su (diğer bazı ürünlerle beraber) 2.3 sterlin, 3 euro ya da 3.5 isviçre frangına satılıyor.
harrogate still spring water 500ml toptan fiyatı 24 adet için en uygun 7.26 sterline buldum. adet fiyatı 0.30 sterline gelir. 7.6 kat fiyat konmuş.
coca-cola için ise 14.44 sterlin 24 adet fiyatı. adedi 0,60 sterline geliyor ve 3.84 kat fiyat uygulanmış.
bizde ise su için 23 kat fiyat uygulanmış.
easyjet'de 3 eurocular, 3 euroyu kurdan hesaplama çakallığı ile hükümete taş çıkarırsınız. gidin bir danışmanlık falan isteyin yolunuzu bulun...
_ _ _
edit: içmezsen ölmezsinci tayfa da geldiğine göre tamamız. bu tip kraldan çok kralcılar yüzünden ayakta hoplatıyorlar milleti biz de başlığını açıyoruz. 1 tl'ye satandan vergi alıp 19'a satandan vergi almamayı da normalleştirsenize...
edit 2: turistlere mücevher satıyorum böyle kar koymuyorum. bundan sonra 1'e 25 fiyat koyup "almazsan ölmezsin" diyeceğim. paramın olması şunu normal görmem gerektiği anlamına mı geliyor? ya da param yoksa ve mecburen uçağa binsem, susasam "sus fakir!" mi diyecekler. mesela çocuğu susayan anne kendisi gibi su içmeden duramayacak çocuğuna su almasın mı? bıraksın ağlasın uçuş boyunca kraldan çok kralcılar pegasus'a laf etmemek için ağlayan çocuğa söver rahatlarlar.
bazılarınız adam olmaz...
kapanış edit'i: bu arada menülerinde su fiyatı 2 euro, euro'yu da 9.5 tl'den kitliyorlar millete... -
29. türklerin %84.4'ü içki içmiyor
bir arkadaşım istanbul’un en gözde şubelerinden birisinde banka müdürü. yanında otururken bir adam geldi. çok sağlam mevduatı falan da varmış. banka için iyi bir müşteri. biraz muhabbetten sonra bizim müdür bu arkadaşı akşam rakı içmeye davet etti.
adam; “yok müdürüm biz alkol falan almayız, bilirsin bizi!” falan gibisinden çıkıştı.
müdür arkadaş da “ha siktir oğlum. ne zaman gidelim” tarzında baya ısrar edince,
- müdürüm, bizim aile mutaassıp malum. gelirim ama kardeşimin haberi olmasın sakın dedi.
sonrasında bir güzel yediler, içtiler eğlendiler.
aradan bir süre geçtikten sonra bizim müdür yine aradı gel diye. bu kez gittiğimde ilk rakıya gittikleri elemanın kardeşi vardı. tanıştık onunla da, muhabbet falan derken, bizim müdür yine patlattı. “bu akşam bi güzel rakı içelim bilmem nerde” tabi bizim erkek hopladı. herşey aynı. biz içmeyiz, eşlik ederim ama ben alkol kullanmam falan filan...
bizim müdür yine ha siktir len, bırak bu ayakları derken bunu da ikna etti.
“müdürüm gelirim ama kesinlikle abimin haberi olmasın...”
nedense %84 içki içmiyor diyince bu hikaye aklıma geldi. -
30. disk
bir ustteki yazara aynen katiliyorum ve arttiriyorum. 40 yasimda sendikalara bakisimi degistiren olusum olmustur. sen got korkusundan iktidar partisinin belediyesindeki iscilerine hic bir sey yaptirama, muhalefetteki belediye calisanini ise kiskirt. hadi oradan. yaziklar olsun bu adillikten uzak sendikaciliga.
-
31. 27 şubat 2021 antalyaspor başakşehir maçı
"heyecan arayan sudoku çözsün."
-aykut kocaman. -
32. benim burada ne işim var lan denilen ortamlar
gelin damat dahil düğündeki hiç kimseyi tanımıyorken omuz omuza tanımadığım kişilerle halay çektiğim an. halay bir an o kadar hızlandı ki herkes serçe parmak samimiyetinden omuza el koyma samimiyetine geçti birden. herkes sırıtıyor e mecbur ben de sırıtıyorum. o an içimden bir sağıma bir soluma bakıp napıyorum lan ben demiştim.
-
33. jahrein'in yerli ve milli oyunla dalga geçmesi
üst edit: yerli oyun listesinin güncel halini buradan takip edebilirsiniz. (bkz: #120088304) o başlığa entry olarak eklediğiniz hala güncel steam oyunlarını listeye ekleyeceğim. isteyenler takip edebilir.
öncelikle şunu söyleyeyim erzurum denilen şey oyun falan değildir. islamcılık, türkçülük gazıyla birinin steam'deki para kazanma girişimi diyebiliriz belki. hala pr'a devam ediyorlar, bu başlık da bunu tezehürüdür.
türkiye'de hergün türk geliştiricileri tarafından oyun çıkıyor, fakat hiçbiri türk oyunu, müslüman oyunu diye pazarlamadığı için, global pazara girdikleri için haberiniz olmuyor. şu aşağıdaki oyunların yapımcıları salak mı? oyun değil de türkçülük, islamcılık satamazlar mıydı? hiç duydunuz mu isimlerini yerli oyun diye? çünkü bu ekipler,insanlar oyun yapıyor arkadaşlar. niyetleri birilerine islamla, türklükle demogoji yapıp para kazanmak değil, herkes tarafından kabul edilen iyi ve başarılı bir oyun yapmaya çalışıyorlar. zaten amaç da bu olmalı değil mi?
yerli oyunlara destek mi olacaksınız? peki.
-mount and blade gibi efsane bir serimiz var, oyun motoruna kadar türk geliştiriciler tarafından yazılmıştır. alın bi kopya ankara'daki geliştiricilerine destek olun.
- alın abi yeni çıktı daha : ronin
-alın değişik bir tarz denemesi, bu da yeni çıktı pawn of the dead
-bu da çıkmak üzere stres atarsınız : mayhem brawler.
listeyi gerektikçe güncellerim. mount and blade hariç türk oyun geliştiricilerinin topluluğundan son paylaşımları rastgele koydum buraya, son 1-2 aydaki çıkan oyunlar bunlar. siz yeter ki desteklemek isteyin. -
34. polo vs rio vs fiesta vs i20 vs corsa vs clio
fiesta'nın yol tutuşu ve performansı ağır basıyor. ayrıca daha konforlu.
-
35. umut sarıkaya'nın son hali
montla gezdiğine göre aşk acısı çekiyor..
-
36. ups kuryesinin iş ahlakına aykırı davranışı
bir türlü sorunum çözülmediği için son çare olarak buraya yazıyorum.
ayın 11'inde zara'dan yaptığım alışverişim ups kargoya verildi. ayın 15'inde dağıtıma çıkan kargom için kurye tarafından arandım. kendisi emir verircesine sert bir şekilde aşağı inip kargomu almamı söyledi. yaklaşık bir hafta önce yine ups ile gelen kargom evime teslim edilmişti. neden aşağı inmem gerektiğini sorduğumda pandemi vs diye geçiştirdi. kargomu inip teslim aldıktan sonra müşteri hizmetlerini arayıp durumu bildirdim. kuryenin üslubundan rahatsız olduğumu belirtip, gönderimin neden eve teslim edilmediğini sordum. kendileri durumla ilgileneceklerini, gönderimin eve teslim edilmesi gerektiğini belirtip kurye adına özür dilediler.
yaklaşık bir hafta sonra bir başka gönderim ups kargoya verildi. dağıtım günü kurye tarafından yine arandım ve kendisi daha sert bir şekilde aşağı inip kargomu almamı söyledi. müşteri hizmetleriyle görüştüğümü, neden yukarı çıkarmadıklarını sordum. kendisi yine pandemiyi bahane edip, bizi şikayet etmişsiniz gibi şeyler söyledi. aşağı inip gönderimi aldım. kendisine bu üslubunun sebebini sordum. yine bizi şikayet etmişsiniz vs diye konuşmaya başladı. sonrasında bu sözlü bir tartışmaya döndü. kendisine bu tavrının şikayetimden ötürü mü olduğunu sordum. kendisi de evet tabii diye onayladı. bundan sonra kargonuzu getirmeyeceğim, kendiniz gidip alırsınız diye de ekledi. bu arada bulunduğum yerde ups şubesi yok. en yakın şube 1,5 saat uzaklıkta. tamam ben müşteri hizmetleriyle bir daha konuşayım deyip merdivenlere yönelmişken kendisi arkamdan istediğin yere şikayet et kargonuzu getirmeyeceğim diye bağırdı. müşteri hizmetleri ile yine görüştüm. kendileri yine kurye adına özür dileyip, gereken işlemlerin yapılacağını, kuryenin kargomu teslim etmeme gibi bir opsiyonunun kesinlikle olmadığını söylediler.
gereken işlemler yapılır, bu iş daha fazla büyümez derken ayın 24'ünde dağıtıma çıkan kargom tüm gün evde olmama rağmen teslim edilmedi. bir de akşamına sizi evde bulamadık tarzında bir mesaj geldi ups'den. 26'sında yine dağıtıma çıkan kargom bu sefer de eksik adres diye teslim edilmedi. yine müşteri hizmetlerini aradım, yine aynı kısır döngü. yani kurye kendisini şikayet ettiğim için bana tavır alıp gönderimi teslim etmedi. şubeye ulaşamıyorum. müşteri hizmetleri kurye adına özür diliyor sadece. elle tutulur bir şey hala yok. maalesef kargo şirketi otomatik belirlendiği için ups'ye verilmesi ile alakalı da bir şey yapamıyorum alışveriş yaptığım sitede. üstüne bir başka gönderim daha ups'ye verilmiş ve onunla ilgili ne tür sorunlar yaşayacağım merak etmekteyim şimdiden.
uzun lafın kısası ups şimdiye kadar gördüğümen rezil kargo şirketi. profesyonellikten, iş ahlakından yoksun çalışanlar barındıran, onları uyarmayan, sorunu çözemeyen bir firma. 1 hafta önce yazıp silmiştim bu entryi. olay büyümesin, insanlar işinden olmasın diye ama görüyorum ki bu insanların işe ihtiyacı yok. beni haksız bulmadan önce de ups kargo söke şubesinin google yorumlarına bakınız lütfen.
edit : ups şikayet sonrasında, şikayet edenin bilgilerini çalışanla paylaşıyor. şu teslimat sırasında böyle bir olay yaşandı mı diye soruluyormuş. bu da pek profesyonelce bir davranış değil. sinirlenip bir şey yapıp yapmaması, kuryenin ruh sağlığına bağlı yani. bunu müşteri hizmetlerinden teyit edebilirsiniz.
edit 2 : dağıtıma 2 kişi çıkıyor. beni arayıp kaba saba konuşan ve tartıştığım kişi şoför koltuğunda oturan kişiydi. diğer arkadaş paketimi teslim etti ve sessiz kaldı. sonuç olarak bu kişiler canları istediği için kargomu teslim etmedi. sessiz kalan arkadaş da bu şahsın tavrına müdahale edebilirdi.
görsel
görsel 2
edit 3 : oturduğum binada dairelere çıkan merdivenler dışarıdan. yani kurye kapalı bir ortama girmiyor.
edit 4 : adamlar bu dönemde bir şeylerinizi getirmekten bıkmış diyen mallar görüyorum dm kutumda. arkadaşlar sorun aşağı inmekten çok kuryenin kaba ve saygısız üslubuydu. adam azarlayıp, saygısız davranmakla kalmıyor. yapması gereken işi de müşteriye yaptırıyor. iyi ben de yoğun geçen iş gününün, sezonun ardından kök söktüreyim müşterilere. böyle bi şey mi var?
siz yazarlardan ricam türkiye ceo'suna yazıp entry'i görmesine yardımcı olmanız. çok teşekkürler şimdiden.
ups türkiye ceo'su twitter adresi : -
37. imamoğlu'nun 8 mart'ı danla bilic ile kutlaması
”çünkü herkesle iletişim kurabiliyor”muş. fav yağmura tutmuşsunuz bu entryi.
aklını kullanabilen yazarları ayrı tutuyorum, sizden bir yol olmaz.
bu kadın bir kadın “danlayı sevmiyorum” dediği için hemcinsine özel gömme bölümü yapıp “yağlı surat, sivilceli, çirkin” gibi kelimeler kullanarak seviyesizliğin, terbiyesizliğin dibine kahkahalarıyla vurmuş bir kadın. aynı zamanlarda kilosu sebebiyle linç yediği halde.
bunları yanında çalışan insanların araştırmama ihtimali = yok
bu kadını alıp 8 mart videosu çekmek için ya asla komik olmayan ironilerle dolu bir şaka yapıyor olmak lazım ya da kötü niyetli popülist bir sömürücü olmak lazım. başka seçenek yok. -
38. beşiktaş taraftarının yaşadığı en büyük travma
30 senelik bjk'li olarak
1- 1998'de 3-0'dan 3-3 olan valeranga maçı
2- 2000'de fevzi'nin topu ıskalaması
3- 2000 şampiyonlar ligi 6-0 lık leeds yenilgisi
4- 2003 şampiyonlar ligi sağ altta çıkan küçük ekran
5- 2003-2004 sezonunun ikinci yarısı komple
6- 2007 şampiyonlar ligi 8-0 lık liverpool yenilgisi
7- 2015 uefa top 16'sında club brugge'e elenmek (liverpool'u eledikten sonra)
8- 2016 şampiyonlar ligi 6-0 lık kiev yenilgisi
9- 2017 uefa çeyrek finalinde olympic lyon'a penaltılarda elenmek
10- 2017-2018 gs'ye 2-0 yenilerek üst üste 3. şampiyonluğu tt arena'da bırakmak -
39. hafta sonu erken uyanma hastalığı
bence de çok ayıp ediyoruz...
uyumasak da gözlerimizi kapatalım bence. belki dalarız tekrar. -
40. 27 şubt 2021 nagehan alçı'nın okul isyanı
hayir burasi sex!! ,sikis var sikiis, halki sikiyollar....egitim istiyen yallah abdye eyrupaya gitsindir.hepimiz sirik adamin (bkz: tenga)siyiz
-
41. adana'da yapılan 11 m2 evler
--- spoiler ---
"bu yıl 120 tane vagoon house teslim ettik. bunu seneye 1200 yapmak değil, belki daha az teslim edip daha kaliteli ürünler yapıp, daha özel ve nitelikli işler yapmak en büyük hedefimiz."
--- spoiler ---
ortaya çıkan kaliteli işe rağmen hala şunu diyebilmek, şu bakış açısını korumak da ayrı takdir edilesi. umarım avrupa'ya açılma hayallerini de gerçekleştirir. -
42. edebiyat seven erkeklerin biraz şey olması
biraz daha efendi; konuşmasını, sözünü, oturmasını kalkmasını bilen; daha entelektüel; empati yeteneği yüksek; hayvansever, doğasever; sanata biraz daha düşkün, soyut düşünme yeteneği daha gelişmiş, sohbeti keyifli; biraz daha hoşgörülü, bilgili; anlayış seviyeleri daha yüksek, espri yetenekleri daha gelişmiş, biraz daha merhametli, daha bir duygusal, daha naif, daha iyi, daha insan...
-
43. makyaj yapmayan kadın
benim bu. hatta eşimle ekşi sözlükten bu vesileyle tanıştık. baktım makyaj yapmayan kadın başlığına "bulunduğu yerde nikah basılması gereken kadındır" yazmış. mesaj attım, "selam, ben makyaj yapmayan kadın..." aşkımız böyle başladı. 6 ay içinde evlendik. evlenmeden 2 hafta önce bana dedi ki "huriye sen makyaj yapmayan bir kadınsın, bu tutumunu çok takdir ediyorum, kozmetik masrafın sıfır ama bilirsin, kadınlar parayı yönetme konusunda beceriksizdir. sen maaş kartını bana ver en iyisi, erkek olduğum için bu konuda doğuştan yetenekliyim". çok iyi düşünmüşsün necati kocişim diyerek ziraat maaş kartımı ona verdim. 2 senelik evliyiz, her ay maaşımdan 350 tl harçlık alırım, makyaj yapmadığım bakımlı olmadığım anlamına gelmez. gratis'te sık sık yüz temizleyiciler 9,90'a düşüyor ve bazen canım eti gong istiyor. bu sayede birikimimizle kayaşehir toki'den 2+1 ev alabilmemize 12 sene kaldı, kayınpederimin kredi borcunu ödedik ve görümceme doğum gününde 8 kameralı şahomi telefon alabildik. makyaj yapmıyorum ve mutluluğumu buna borçluyum, kendime bayılıyorum.
-
44. ölüp ölmediğinden şüphe duyulan kişiler
(bkz: cem garipoğlu)
-
45. tarkan vs musti vs burak kut
tarkan'da muhteşem bir ışık var.
ama...
burak kut'a verilen önem daimi devam etseydi ve ahmet ertegün'le yola tarkan gibi başlasalardı şu an hala genç kızlar burak kut için donunu sütyenini yırtıyor müzikal olarak ta erkeklerin dikkatini çekiyor ayrıca dönemindeki kendini yakışıklı zanneden rakiplerini hırsından (ricky martin, enrique ıglesias vs..) kudurtuyor starların kralı olacak potansiyel vardı. ayrıca kendisi operettir. boru değil ciğer ister.
tarkan ise ahmet ertegün'le müzikal konuda anlaşamadı. ahmet bey'in dediklerini yapsaydı biraz da albüm güzel olsaydı ya da karmaya filan ingilizce sözlerle çıkarsaydı o da çok farklı olurdu. olmadı yapamadı. tarkan'da da o potansiyel vardı.
ama musti'de çocukluk ve gençliğimizin sıcacık samimi herkesin söyleyeceği parçalarını üretse de dışarıda tutacak potansiyeli yoktu.
işte sonuca bakarsak tarkan şampiyonlar ligi kupasını her sene götürür, burak kut uefa, musti lig şampiyonu olur hepsi de şampiyon olurdu.
tarkan şampiyonlar şampiyonu olurdu. ;) -
46. 27 şubat 2021 galatasaray'ın ikinci golü
ofsayt değildir. arda aktif alanda evet ama topa müdahalesi ya da topu kapacam koşusu yok.
not: fb -
47. eski iş arkadaşını pizza kuryesi olarak görmek
ufaktan kuryeliği aşağılama içerikli bir entry olmuş. kusura bakmayın. ne var yani kurye olmuşsa? kuryelik yapmak halkın gözünde acınası bir durum mu? kurye de asgari ücret alıyor kasiyer de. ulan bu ülkenin yüzde 40'ı asgari ücret alıyor zaten. biz daha ne konuşuyoruz...
-
48. emlakçıların sahibinden.com'a rağmen batmaması
sahibinden.com daki ev ilanlarının %95 i emlak ofislerine aitken neden batsınlar sorusunu doğuracak başlıktır.
-
49. 13. cumhurbaşkanı özgür demirtaş
komik önerme.
daha birkac yil önce albayrak grubundan iş kapmak icin cv yollayan adama memleket teslim edeceğiz öyle mi -
50. yemeksepeti.com
e sen cumartesi akşam hizmet veremeyeceksen niye varsın ki? kamyonla para kazanıyorsunuz, altyapınızı güncellemiyorsunuz. valla helal olsun.