ulan sonra da çıkıp diyorlar ki yılmaz güney, ibo seviciler eleştiriyor. ha siktirin ordan! ibo’dan oldum olası tiksinirim. yılmaz güney’i tanımıyorum bile. tek filmini izlemedim. adam ben çocukken bile ölüydü.
ölü birine durduk yere neden laf edip gündeme taşıdığını anlamadım. adamı mezardan çıkarıp tekrar mı gömeceğiz?
ibo’ya da 15 yıl önce laf etse bir manası olurdu. şu an herkes gömebilir. zira o da yaşayan bir ölü.
bana ölüleri eleştirme kardeşim. cesaret var, göt var diyorlar. göt varsa siyaset arenasında kadına hakaretler yağdıran, akrabasının cinayeti sürmenaj edilen, yolsuzlukları, yalancılıkları hiç sayılan “biri”leri var biraz da o “kişi”lerin ismini soyismini verip karakter/meslek kıyası yap mk. popülist cesaretini satın alamıyorum kusura bakma. komik duruyorsun.
ayrıca farah karakterden dem vuruyor. iyi güzel de senin de sanatın vasatın altında kalıyor bunun karakterle bir telafisi var mı mesela?
öyle ki kelimeleri feci yuvarlıyorsun. güldüğünde alık bir ifaden var. başladığın projeleri sik gibi ortada bırakıyorsun. bu kadar vasatlıktan sonra oyunculuk yapamadım hakim/savcı olayım mı diyorsun? hani ok ibo’dan nefret ederim ve müziği de ilgimi çekmiyor. ama sesine de laf eden çarpılır mesela. senin oyunculuğunu bir seviyeye taşımak gibi bir amacın var mı?
bomboş muhabbetin yüzünden 90lar magazine geri döndük. kime ne güney’den, ibo’dan. mal mal laflar. yeni sikko filmini gündemde tutma çabaları.
max and mary10 profili
-
farah zeynep abdullah
-
muharrem ince'ye oy vereceklere bir mesaj bırak
ben okuduğum dönem anadolu liseleri çok iyi okullardı. insanlar özele para dökmez, çocukları kazansın diye uğraşırdı.
tüm arkadaşlarım interrail, erasmus, work and travel yapabildi.
bahar şenlikleri vardı. en güzel konserlere üniversitede bedava gittim.
festivaller vardı, eurovision vardı.
şu an londra’da yaşıyorum. türkiye’ye dönmek gibi bir zaruri durumum zaten yok.
istiyorum ki yeni jenerasyonlar da en az benim gençliğimde bulabildiğim imkanları ve hatta kat kat fazlasını bulsun. çünkü her şey çok ilerledi ve istense yapılır.
%3le 13le seçim kazanılmıyor. ama kaybediliyor.
bu ülke işi 7 haziran’a bırakmasaydı şimdi bu halde olmayacaktı.
buna gerçekten lüksümüz yok. anladığınız zaman geri dönüşü olmayan bir pişmanlık yaşayacaksınız.
en çok da kendi geleceğinizden çalmayın. ince “o” lider değil. kaldı ki siyaset matematik işi. kazanamayacak adaya sırf gücünüzü ispat etmek için oy vermek istiyorsunuz. anlıyorum.
ama maalesef sırası değil. burda hiçbirimiz kılıçdaroğlu ya da onun bunun kara kaşına kara gözüne hayran değiliz. sadece makul düşünüp ilk adımı geçmeye çalışıyoruz.
ülke normal bir zemine gelirse hepsinin sırası gelir. -
haluk bilginer
tam anadolu kültürü, ölmeden mezara koyarlar insanı. kendi çevremde de çok var. bayılırlar aptal aptal bire bin katmaya.
gelip bir de buraya “68 yaşında 1-2 aya ölebilir” yazan bir gerzo var. allasen biraz günceli takip edin. üç yıl şurda yazarlık bekliyorsunuz.
hadi onu da bırak “seçimi bekle güzel günler göreceğiz” falan yazanlar var. siyasetin konuyla ilgisini zaten çözemedim ama, bu adam türk telekom’un 15 temmuz reklamına daha yeni seslendirme yaptı. seçimin falan götünde olduğunu sanmıyorum. hem nalına hem mıhına.
kendi kendinize tribe girmeyin. -
2. çocuk yapılmalı mı sorunsalı
yapın tabii ki şerefsizler. ben ikinci çocuğum, ya yapmasalardı?
o değil de hayata bir daha geleceğimizin hiçbir garantisi yok. istifa ettim bir ay sonra basıp londra’ya mastera gideceğim.(yaş 35) zibilyon hayalim var. evli arkadaşlarım bana mı mutsuzluk rolü yapıyorlar, yoksa gerçekten hepsi bu denli mutsuz mu anlamıyorum.
dünya üzerinde milyonlarca çocuk var. bir tane de benim genimden olması şart mı? bu zamana kadar çocuklar ve gençler yararına gönüllü projelerde yer aldım. orada da alacağım. çocuğum olmasın gibi bir kaidem yok ama neden bütün mal varlığımı, hayallerimi bir velete ipotek ediyorum anlamıyorum?
bir kere türk insanı ev, çocuk dengesini asla kuramıyor. bok varmış gibi her buluşmaya eşlerini çocuklarını da salça ediyorlar. etmezlerse de paso çocuklarını konuşuyorlar. ulan sizin hiç mi özel hayatınız yok? hiç mi rafine bir zevkiniz yok? bireysiniz siz, çocuk kölesi değil!
arkadaşımın kızı üni. sınavına girdi 300 bininci oldu. özel okul istiyormuş. ama üsküdar üni. gibi bi okul da istemiyormuş. arkadaşın götü çıkıyor üç kuruşa çalışayım diye. neden? bir adet beyinsiz, şımarık bebeye servet harcamak için. çünkü çocuk sevgisi böyle bir şey. halbuki o kızdan bir bok olmayacağının ikimiz de farkındayız.
yok arkadaş ben almayayım. birini özel okula göndereceksem bu kendim olmalıyım.* -
kulüp (dizi)
--- spoiler ---
ille bu ülkeden mağdur olan birileri olmazsa, bu diziler onay alamaz zaten. bu nedenle, bu seferki maduriyet, varlık vergisi ve 6-7 eylül olayları üzerinden rumlar, ermeniler'e verilmiş.
alevi bir gencin, oruç tutmaya zorlandığı bir senaryo ballı kaymak olur.
--- spoiler ---
çekilen üç milyon türk dizisi arasında ilk kez 6-7 eylül olaylarına bu kadar değiniliyor ve “yine maduriyet yaratıldı” öyle mi??
madımak’ın tüm görüntüleri, belgeselleri apaçık ortadayken alevi bir gencin oruç tutmaya zorlanmasına kadar inmeye gerek yok.
bu ülkenin tarihinde azınlıklara çok aşağılık şeyler yaşatıldı evet. önce açın okuyun bu olaylarla yüzleşin. zira her daim inkar etmeye, kendinizi aklamaya alıştığınız için kolay olmuyor belli ki.
ben izlerken büyük utanç ve üzüntü duyuyorum.
--- spoiler ---
her ne kadar dizi bir şekilde mutlu sona bağlanmaya çabalansa da pek çok insanın hayatı karanlığa gömülmüş.
--- spoiler ---
ki benzer pek çok olay da söz konusu. daha acısı da çok yakın zamanda gezide keserlerle sokağa çıkılma tehditi. ve bu ülkede hala cumhurbaşkanının tehdit diliyle konuşması, bir kıvılcımla gaza gelebilecek milyonlarca aklı kıt ile yaşıyor olmamız. -
fenerbahçe
haftaya galatasaray yenilse,
beşiktaş da yenilse,
fener daha çok yenilir. -
son yaz
oha oha oha! savcımı yine üzmeyi başardı allahsız senaristler.
fatih sen nasıl bir piçsin belli değil. serap’a da üzüldüm.
her hafta şuraya gelip final yapacak demeyin. bence gittikçe daha çok izleniyor. final minal yok. iki dizi keyfimiz var içine etmeyin. -
zor okunan kitaplar
ulan bi siktirin gidin. başlıkta aratıp “daha önce yazılmış mı” diye bile okumayan herifler gelmiş buraya 850. kez,
ulysses, tutunamayanlar, silmarillion vs. yazmış. sizin kitap okuduğunuzdan bile şüpheliyim. -
masterchef türkiye
hazer chef hugo’ya benziyor. metroda görünce etaba başlayacak sandım.
-
turgut özal'ın öldüğü gün yapılanlar
ablamın ortaokul günlükleri var. sanırım hayatında hiçbir aksiyon olmayınca günlüklerde ülkenin siyasi gündemine de yer verme ihtiyacı hissetti. madımak olayları bile var çünkü... turgut özal kısmı ise aynen şöyle;
“cumhurbaşkanımız turgut özal öldü. ülke olarak yastayız günlük.
çok heyecanlıyım, haftaya okulun çay partisi var. annem gitmeme izin verir inşallah.”
ulan iki saniye önce yastaydık ne ara çay partisi kafasına geldik, ayıp be. annem okursa diye de mesaj vermiş çakal.
izin: vermedi.