kalabalik adam21
profili

  • eternal fire

    ikinci map vertigo 2-0 gerideyiz majer çıkıp desert eagle ile 3 kişiyi arkalıyor orada round alınıyor ve kaptan biz buraya kaybetmeye gelmedik biz buraya devam etmeye geldik diye bağırdı orada hepimiz hissettik burada bitmeyecekti bu seriyi kaptana yazıyoruz tek başına sırtladı takımı
    devam beyler devam biz buraya çeyrek finallerde elenmeye gelmedik.

    edit:bazı arkadaşlar sordu fikstür ve maçları nereden takip ediyorsunuz diye
    fikstür twitter'da pgl diye aratırsanız organizasyon paylaşıyor
    maçları twicth ve veya youtube de pgl diye aratırsanız ulaşırsınız

  • aile hekimlerinin rapor kompleksi

    geçen hafta burun akıntısı boğaz yanması öksürük ve ateş şikayetiyle aile hekimine gittim.

    aile hekimim bana bana göre sen hasta görünmüyorsun dedi.

    okey dedim işe geldim geçen haftadan bu yana herhalde benim yüzümden 5 kişi daha hasta oldu birinin durumu daha kötü baya baya nefes alamıyor.

    olsun aile hekimimine göre ben hasta görünmüyormuşum.

    boğazım yanıyor öksürüyorum burnum akıyor ama hasta görünmediğim için bir şeyim yokmuş.

    ama haklı bu hafta daha iyim boğazım artık daha az yanıyor burun akıntısı da azaldı hafif hafif öksürüyorum.
    yeteri kadar bekleyince cidden doktor hanımın dediği gibi hasta görünmüyorsun.

  • playstation store

    hem bir master pc hem de bir ps4 sahibi olarak diyorum ki.

    iyi ki steam var diyorsun. insan gibi fiyat uyguluyorlar indirim olunca %75 bazen %85 indirim basıyorlar.

    dolar yükseldi diye fiyatları bindirip düşünce o seviyede bırakmıyorlar.

    bir tarafta oyuncu dostu oluşum diğer tarafta asgari ücretin üçte biri miktarına oyun satan kansızlar var.

  • atilla yeşilada

    adam diyor ki. mantıklı bir şekilde ekonomiyi yönetirsek dolar düşer.

    neden bunu diyor çünkü biliyor ki aklı başında hiç kimse ülkesinin bu şekilde batışına izin vermez.

    ben iyi niyetinden dolayı kendisini kutluyorum.

    ama ben pesimist bir insanım kötü günlerimiz geride kaldı daha kötüleri bizi bekliyor diyorum.

  • mutfak lavabosunda bulaşık bulunmayan bekar erkek

    bulaşığı bekletirsen daha sonra yıkaması baya zor oluyor ama her gün yıkarsan 5 dakikanı alıyor

    akıllı erkek her gün yıkar

  • beşiktaş 11 yabancıyla çıksa desteklemeyi keserim

    defansta fatih topu orta sahada necip'e gönderiyor. necip topu sürüp ileride bulunan mustafa pektemeğe akıl dolu bir ara pasla atıyor. mustafa pektemek onu marke eden defans oyuncuların belini kırıp akıl dolu bir şutla golu atıyor. gol sevincinde kaptan tolga'ya koşup sarılıyorlar.

    bu senaryo ne kadar akla mantığa sığmıyorsa bahçelinin açıklaması da o kadar akla mantığa sığmıyor.

  • indirim gören suudi arabistan kadınları

    (bkz: black friday)

  • ak parti öncesi muz yemek lüks bir eylemdi

    şöyle bir örnek vereyim. bizim peder memurdu.

    o memur maaşıyla bankaya borçlanmadan ev alabildi

    ben mühendisim halen evim yok

    8 senedir çalışıyorum başımı sokacak bir yeri geçtim herhangi bir bankayada domalmadan alma şansım yok.

    şimdi kirada oturduğum evimde o muzları götüme sokuyorum.

    (bkz: mutlu musun türkiye)

  • et yemekle tecavüz etmek arasında bir fark yok

    pirzolanın kilosu 60 lira
    harbi bu fiyatı verince sikilmis gibi hissediyorum kendimi

  • 20 ekim 2016 manchester united fenerbahçe maçı

    zico zamanında türk ligi yavaş. avrupada takımlar çok hızlı oynuyor. onları yenmenin tek yolu oyunu yavaşlatmak.
    biz yavaş oyunda ne yapacağımızı biliyoruz ama onlar bilmiyor demişti.
    sonuçta adam fenerbahçeyi ucl'de çeyrek finale taşıdı.

    harbi o adamı neden gönderdiniz.

  • onun bunun yatağına giren ablalar var

    (bkz: abla deme lazım olur)

  • 7 ağustos 2016 beşiktaş olympiakos maçı

    geçen sezon ismail'e maruz kaldıktan sonra adrianoyu izlemek resmen terapi gibi geldi

    pasları olsun, pozisyon alışı olsun, takımı yönlendirmesi olsun.

    ne güzel bir şeymiş lan sol bekinin olması.

  • hakkari ve şırnak'ı yüksekova ve cizre'ye taşımak

    hazır başlamışken turkiyenin adını da isveç yapalım
    yeminle ülke 80 yıl ileri gider

  • tasfiye edilen fetöcüler ne yapacaklar

    epdk mülakatında elendim.

    trt 2 kez mülakatında elendim.

    16 kez kamu kurumlarının mülakatından elenince kimse bana ulan cemaatçiler girecek diye sahipsizleri işsiz bıraktık bu adamlar ne yapacak demedi.

    (bkz: su veren itfaiyenin hortumu)

    hakkımı kimseye helal etmiyorum.

    hem maddi zararım çok büyük hem psikolojik

  • serdar kurtuluş

    adam takımın futbolcusu değil.

    resmen takımın aşığı.

  • half-life'ın hayatımıza kattıkları

    yüksek lisans da ödev olarak verildi bize.
    inceleyin ve rapor yazın diye.

    yıllar önce oynamıştım ama o zamanlar hiç bu kadar dikkatli bakmamıştım.
    yüksek lisansta ödev olarak gelince derinlemesine incelemede aslında sanat eseri olduğunu gördüm.

    ilk 4 bölümün incelemesini burada paylaşıyorum zamanı olan varsa okur.

    1-anomalous materials
    oyun bir tren yolculuğuyla başlıyor. bizim tek yaptığımız bu dar mekanda sağa sola gitmek. bu kısımda elimizde her hangi bir silah yok ve nesnelerle ilişki kuramıyoruz. sol alta kısımda oyun yapımcılarının isimleri var. grafikler o dönem şartları düşünüldüğünde oldukça hayranlık uyandıracak kalitede. biz etrafı izlerken hareket eden nesneler kişide merak duygusunu oluşturuyor. zaten oyuna bu şekilde bir giriş yapılmasını amacı olta tekniği kullanarak hikayeyi oynayacak olan kişiyi içine çekmek. bir kadın sesi black mesa hakkında bilgi vermektedir. bu sayede oldukça profesyonel bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. bu kısımda karakterimiz hakkında bilgiler öğreniyoruz. yaşı, işi, güvenlik seviyesi ve hafızamıza yer edinecek olan adı (gordon freeman) gibi bilgiler veriliyor. ve g-man karakterini ilk kez bizim gibi bir trende görüyoruz. elbisemizi giyip deney yapacağımız yere gidiyoruz.
    bu bölümün sonunda ışınlanma veya başka bir boyuta kapı açma deneyi başarısız oluyor ve karakterimiz diğer boyuta birkaç kez gidip geliyor. bu kaza hikayenin 2. dönüm noktası olup 2. perdeyi başlatıyor. gordon freeman bu kazanın sonuçlarını düzeltebilir mi? black mesa’dan sağ salim çıkabilir mi?
    g-man karakteri her bölümde kendini bir şekilde bize gösteriyor. fakat biz hiçbir şekilde g-man karakterine zarar veremiyoruz ve onunla konuşma şansını elde edemiyoruz.
    2-unforeseen consequences
    deney odasından çıktıktan sonra black mesanın karıştığın,ı bazı personelin öldüğünü ve sistemlerin arızalandığını görüyoruz. ilk kez bu bölümde ai karakterleri nasıl kullanacağımızı tehlikelerden nasıl kaçacağımız öğreniyoruz. beyin yiyen böcekleri öldürmek için meşhur levyemizi alıp yolumuza devam ediyoruz.
    üst kata geldiğimizde bir güvenlik görevlisinden ilk tabancamızı alıyoruz ve zombilerle savaşıyoruz.
    bu bölümde duvarı da bulunan hp doldurucusunu kullanıyoruz.
    sesler ve yıkılmış mekanlardan çıkan yaratıklar sebebiyle half life oynarken hep bir gerginlik yaşar oyuncu. ayrıca mekanlarda dolaşırken nerede ne var diye kaşif oluruz. mekanda bulunan bulmacaları çözüp yolumuzu buluruz ve bunu yaparken oyuncuya ipucu verilmez. bulmacaların çok zor olmaması ve mekan tasarımının sizi bir şekilde bulmacaya götürmesi oynanabilirliğini artıran başka bir özelliği olur.
    fakat bu bulmacaları ve kaşifliği yaparken hep bir stres ve gerginlik yaşarsınız çünkü ne zaman nerede üzerime bir düşmanın atlayacağı hiç belli olmaz. ayrıca bazı tahta kasaları kırarak içerilerinde çıkan cephaneleri alabilirsiniz. zırhımız için enerji almayı öğreniyoruz.
    bu bölümde ne gibi düşmanların olduğu oyunun genel olarak nasıl ilerlediği hakkında bize detaylı bilgi veriliyor.
    3-office complex
    bu bölümde diğer mekan tasarımlarından farklı olarak karanlık kısımlarda kullanılmaya başlanır. fenerimiz bu bölümde ilk kez ciddi anlamda içimize yarar. ayrıca bölüme başlarken oyuncu geren bir çok öğe ile karşılaşırız. havalandırmadan çekilen adam, beyni yenen güvenlik görevlisi gibi. elektrik şokları oyuncuyu hem zorlayan hem de geren öğeler olarak karşımıza çıkar. yolumuzu bulmak için hep bulmaca çözmek zorunda kalmıyoruz tabi. bazen yolumuzu açmak için kaba kuvvet kullanarak camları ve kasaları kırıyoruz. bu bölümde pompalı tüfeğimizi buluyoruz. buda oyunun çeşitlendirerek oynanabilirliğini sürdürüyor. özellikle dar mekanlarda gelen düşmanlar oyuncuyu oldukça strese sokmaktadır. kırılmayan kasalar sayesinde bu nesneleri kullanarak bulmacaları çözebiliyoruz. zaten oyunda ki bazı nesnelerin kırılıp bazılarının kırılmaması ilerleyen bölümlerde oyuncunun tercübesini artırmaya ve bunları daha efektif kullanmasına sebep olacaktır. bu bölüm güvenlik görevlileri ile birlikte çıkışı aradığımız bölüm olmaktadır. bu sayede oyun bize bir nebzede olsa co-op oynama fırsatı verir. ayrıca istediğimiz insanı öldürebilme gibi bir şansımız var. bu özellik oyuncunun iyi ve kötü karma sonuçlarına neden olur. sadece tek tip mekan tasarımı yoktur. bazen havalandırma bazen buzhane gibi mekanlarda yolumuzu buluruz. bu bölüm oyuncuyu oldukça zorlayan bölümlerden biridir. oldukça fazla bulmaca ve düşmanla karşılaşırız. ayrıca her düşmanın kendine has bir özelliği olduğunu ve öldürmek için ne kadar efor harcayacağımızın farkına varırız. bu da bazen kaçmanın savaşmaktan daha kolay olduğu farkındalığına varmamıza neden olur.
    4-we've got hostiles:

    asansörden inince başlayan bölüm. zaten bölüm ismi oyuncuda bir merak uyandırıyor. hemen bölümün başında çılgın gibi koşan doktor dikkatimizi çekiyor. oyuncuya açık bir mesaj verilmekte daha giriş sahnesinde bu bölüm seni güçlü düşmanlar bekliyor. zaten gözümüzün önünde öldürülen güvenlik görevlisi ve doktor bunun habercisi. ilk kez bu bölümde duvardan armor alacağımız alet ile karşılaşıyoruz. bu yenilik oyunun her bölümünde karşımıza çıkan yenilikleri tamamlar nitelikte. bu bölümde uzaylı düşmanlar ve bölümün zorluluklarına yenisi ekleniyor. duvarda asılı duran lazer tetikleyicileri oyunun zorluğunu artıran yeni bir etmen olarak karşımıza çıkıyor. ilk zorluğu aşınca askerle karşılaşıyoruz. ve onun makineli tüfeğini alıyoruz. yeni bölüm yeni düşmanlar ve yeni silah hemen bölümün başlangıcında tamamlanıyor. bu bölümde uzaylı düşmanların olup olmadık yerlerde karşımıza ışınlanması oyunun zorluğunu artıran başka bir etmen oluyor. bölümün ilerleyen sahnelerinde askerin bir doktoru öldürdüğüne şahit oluyoruz ve askeri öldürüyoruz. bu andan itibaren yeni bir düşmanımız daha var askerler. bölümün ismi bu sahne ile birlikte kafamızda netlik kazanıyor. askerler yeni tip bir düşman. uzaylıların aksine. el bombası atıyorlar hızlılar ve size ateş ediyorlar. bu bölümde dikkatimi çeken bir detay da cephane, hp ve armor bolluğu oldu. aslında bu durumun nedeni ilk kez karşılaştığımız askerlerle savaşırken ihtiyaç duyduğumuz malzemenin daha fazla olduğundandır. diğer türlü bir durumda hem yeni düşman hem de az malzeme oyunun oldukça zorlaştırır ve oyuncunun bu bölümde oyunu bırakmasına neden olabilirdi. askerleri aşıp bindiğimiz asansörle yüzeye erişiyoruz. yüzey hiç tahmin ettiğimiz gibi değil. bizi öldürmeye çalışan askerler onları devamlı taşıyan bir helikopter ve kafamızın üstüne düşen bombalardan bir şekilde kaçıp çıkışa gitmeye çalışıyoruz. bu sahne tamamıyla aksiyon için tasarlanmış ve oyuncunun hem hızlı düşünmesini hem de keskin bir şekilde hızlı hareket etmesini istiyor. havalandırma labiretinde bir şekilde bölümün başına gelmemiz bence çok zekice sahne tasarlandığı içindir. izleyenler bilir inceptionda buna benzer bir durum vardır. mimarın tasarlandığı mekanlar aslında koca bir labirenttir.
    bu bölümle ilgili görüşlerin. bence mekan bulmacaları artık kolay gelmeye başladığı için yapımcılar yeni bir düşman ekleyip oyuncuyu zorlamak istediler. yeni tuzaklar ve uzaylıların dibimizde ışınlanarak belirmesi bizi oyunda tutan etmenlerin başında geliyor. yeni bir düşman tipi olan askerler ilk etapta pek umursamadığımız bir detayken. oyuncu bölümün sonunda şu soruyu kendine sormaya başlıyor. neden bizi yok etmek istiyorlar ve biz o deney ile ne yapmayı planlıyorduk. bu sorular hikayeyi derinleştiren ve oyuncuyu hikayeye daha çok bağlayan detaylar olarak karşımıza çıkıyor.

  • ersan adem gülüm

    zamanında galatasaraylı semih için.
    çok büyük defans oyuncusu olacak.
    ingilizler peşinde.
    büyük paralara transfer olur diye söyleniyordu.
    ersan için kimse böyle bir şey demedi.

    geldiğimiz noktada ister sevin ister sevmeyin ersan cidden beşiktaş ruhunu yaşayan bunu sahaya yansıtan bir savaşçı oldu. semih hemen hemen her maç eleştirilen adam oldu.
    semih galatasarayın elinde patladı ersan 7 milyon avroya çine satıldı.

    sonra bize klasik beşiktaş abartması.
    dünyanın en iyi oyuncusu geyikleri.
    yok kara para aklama konulu komple teorileri ile gelen rakip takım taraftarları ile uğraşmak kaldı.

    laf değil icraata bakıyoruz.
    bizim topçulardan para kazanırken siz dörder milyoncuk bayılıp her maç yuhalıyorsunuz.

    fikret başkan sen bu takımın en büyük transferisin.
    diğerlerini bilmem.

  • beşiktaş fenerbahçe maçında memesi sıkılan abi

    absürt rönesans tablosu gibi

  • mario gomez

    mario gomez, şenol hoca, töre, kuerazma ve olcay bir toplantı yapmalı.
    şenol hoca tek tek pozisyonları gösterip neden pas vermediniz diye hesap sormalı.
    sonra da takımın kaptanı tolga zengin ama ileride ki kaptan mario gomezdir bundan sonra.
    sonra hoca mario gomeze dönüp yavrum bu adamların eti de kemiği de senin diyecek.
    sonra mario gomez dönecek bu 3 adama. sikerim oğlum alayınızı.
    bir daha topu ezdiğinizi ben boştayken bana pas vermediğinizi görürsem ayağınızı kırarım.
    töre oğlum mal gibi o amına koyduğumun çizgisine geçip elini bir daha kaldırırsan o elini kırarım.
    içeri kat edeceksin. pas vereceksin. top senin babanın malı değil boşta ki adama vereceksin
    kuerazma o topu alıp 10 kişinin arasına girip topu kaptırırsan sen yerdeyken tekmelerim.
    her kaptırdığın toptan sonra hakeme bakıp bana faul yaptılar demeyi bırakacaksın. boş alana gideceksin basit oynayacaksın. bir daha trivela yapmak sana yasak.
    olcay oğlum biraz sakin pas ver amk o kadar heyecanlı pas veriyorsun ben bile geriliyorum. germe ulan beni demesi lazım.
    son notta kendime
    (bkz: bazıları hayal aleminde yaşıyor)

  • askerlerin van'da çekilmiş görüntüleri

    ktm görmüş biri olarak diyarbakır ktmde 45 gün kalan asker gördüm. konvoy olmasa orada beklersiniz ki bu bazen günlerce sürer. evet askerler ktmye girmek istemez. girdi mi hayatının en kötü günlerini yaşar
    cidden iç güvenlikte askerlik yapmamış insanlar gelip burada ahkam kesmesin. bizim başımıza o ktmlerde neler geldi. aklıma geldikçe sinirlerim zıplar.