barisunver31
profili

  • evlenecek erkek bulamamak

    türkiye'de kadınlarının ortak derdi. algoritma şöyle:

    - sokakta kaşlar çatık, donuk gözlerle, hızlı hızlı yürünür ve böylece "pis sapık erkekler yaklaşamaz" mesajı verilir. gerçi böyle yürüyen kadınlar "normal" erkeklere itici gelirken gerçekten pis ve sapık erkekler bundan etkilenmez, sonuçta kadın nefes alıyordur. neyse.

    - insanlar arası etkileşim gerektiren ortamlarda çıt çıkartılmaz, kimseyle konuşulmaz çünkü yabancı olan herkes kötüdür, pistir, korkunçtur.

    - sosyal ağlarda her türlü mesaj reddedilir veya sonsuza dek bekletilir zira (tanışmak için de olsa) tanımadığı halde mesaj atan erkek abazandır, orasıyla hareket ediyordur, ondan adam olmaz, koca hiç olmaz.

    - kapıcı hüseyin efendiden 90 yaşındaki muhittin amcaya, milletvekili çipetpet çetiner'den sokaktaki ergen velede kadar bütün erkekler birbirinin aynısıdır, "zaten erkek milleti değil mi şekerim hepsi aynı bok"tur. bir erkeğin hatası bütün erkek milletine mal edilerek bütün kötü erkeklerden korunulur (gerçi iyi erkekler de aynı otobüsün altına girmiştir ama olsundur).

    - onlarca, bazen yüzlerce maddeden oluşan "evlenilecek erkek kriter listeleri" oluşturulur (ve düzenli olarak güncellenir) ve o listedeki kriterlerin hepsine uygun tek erkeğin komşu evrende olmasına özen gösterilir.

    - ondan sonra sabahtan akşama kadar ağlanır çünkü doğru erkek yoktur.

  • bafetimbi gomis

    menajeri zam için yoklamıştır, yönetim reddetmiştir. bitti.

    onun üstüne "zam almadığı için performansı düşmüş", "fatih terim'le bire bir görüşüp rest çekmiş", "bayramda mustafa cengiz'in elini öpüp 500 bin euro harçlık istemiş" gibi şeyler sadece ve sadece takıma zarar vermek için sıkılan yalanlar. (üçüncü örnek çok komik geldi di' mi? ilk iki örnek de aynı derecede komik.)

    bu yalanlar sayesinde geçen sezon "sen olsan bari" şarkısıyla coşan ağır abilerimiz bugün gomis'in kişisel hesabında paylaştığı antreman videolarının altına "fuck off n****r" yazıyor. masa başında yazılan "hate-fiction" haberler sağ olsun, takıma en büyük zararı her zamanki gibi takımın taraftarı veriyor.

    bu takımda sneijder de zam istedi, muslera da zam istedi, muhtemelen hagi de istemiştir. zam istemek, performansına güvenen her oyuncunun, düzeltiyorum, her çalışanın hakkıdır. yönetim buna katılırsa zammı alır, katılmazsa alamaz. üstüne bizim konuşabileceğimiz bir şey yok.

    takıma zarar vermek istiyorsanız başka. o zaman konuşun, gomis'i kötülemeye devam edin. yaptığınız en ufak haksızlık, kelebek etkisiyle adamın performansının düşüşüne katkı sağlar. siz de kendini gerçekleştiren kehanetinizin gerçekleştiğini görüp göbek atarsınız, ardından da "son iki sezon bok gibi oynadı, yata yata maaşını aldı pis herif" diye haklı haklı konuşursunuz.

  • 20 mayıs 2018 real madrid fenerbahçe doğuş maçı

    bugün aslan gibi kükreyerek şampiyon olduk, yarın da fenerbahçe'yi destekliyoruz.

    basketbolda bizi avrupa'da en iyi temsil eden takım fenerbahçe, bu durum gün gibi ortada. memleket meselesi olunca takım yok, kırmızı-beyaz bayrağımız var. aksi yönde bakan adam "fanatik değilim" demesin, kendini kandırmasın.

  • 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçı

    her dakikası muazzam heyecanlı, her dakikası zevk veren müthiş bir maçtı. beşiktaş yenilse de başı eğilmedi, bizim kadar pozisyona giremeseler de çok önemli goller kaçırdılar. helal olsun. derbi dediğin böyle olur.

    not: şöyle güzel bir maçın ardından karşı takımı kötülemek, karalamak, alaya almak gibi saçma sapan işler yapan beşiktaşlıları da, galatasaraylıları da görmezden gelin yahut engelleyin, kafanız rahat etsin. maalesef her takımın taraftarları arasında böyle zibidiler var. bir tek başakşehir'in böyle zibidi taraftarı yok, çünkü başakşehir'in taraftarı yok sdfhlşkjsfg.

  • bir kahveye 8 lira vermek için sebepler

    evinde 2 liraya 4 porsiyon makarna yapmak yerine dışarıda aynı makarnanın soslusunu 18 liraya (tek porsiyon) yemenin mantığı neyse bu da odur.

    şurada dışarıda kahve içmeyi eleştiren aşırı zeki arkadaşlar arasında, hayatında kendi iradesiyle dışarıda yiyip içmeyen bir kişi bile yoktur. hodri meydan sayın einstein'lar, var mı aranızda "ben hayatım boyunca hiçbir zaman bir restoranda, bir kafede bir şey yiyip içmedim" diyen birisi? öyle birisi varsa entry'mi güncellerim, ama o zaman da güncellemem hoşunuza gitmez eheh.

  • igor tudor

    (sözüm yalnız bir kişiye değil, genel olarak "igor tudor sevmeyen" tanımına uyan arkadaşlarıma.)

    birisinin görüşlerini kabul etmediğin zaman, görüşlerini reddettiğin kişi "futbol cahili" olmuyor, önce onu kabul edelim "igor tudor sevmeyen" arkadaşım. aynı mantıkla ben de seni "futbol cahili" ilan edebilirim, zira ben de senin görüşlerini kabul etmiyorum. nitekim geçmişte öyle cahilce laflar etmişliğim var, "bunu düşünmeyen futbol bilmiyordur" gibi saçma sapan entry'lerime rastlayabilirsiniz. nihayetinde hepimiz düşüncelerini geliştirmeye kabil insanlarız.

    neyse. bir "igor tudor seven" arkadaşım yukarıda yazmış: karakter her şeyden önce gelir, bilgi ve tecrübe karakterin üzerine inşa edilir. bu adamın stadyumdan "black box thinking" kitabıyla çıktığını görüyoruz. (muhtemelen reklamvari bir hareket, ama yine de bu kitabı okuduğunu bize gösteren bir hareket. hadi okumadı diyelim, ileride "sen bu kitabı okumadın mı len kel" demememiz için hatalarından ders çıkarmayı bir şekilde öğrenir.)

    üzerine bu adamın maç çevirme becerisi olduğunu görüyoruz. evet, şimdilik nadiren kullanabildiği bir beceri, ama bursaspor ve akhisarspor maçları güzel iki örnek oldu. ileride aynı şeyi derbilerde de yapabileceğini umuyorum.

    derbilere gelince: "derbiler geçicidir, şampiyonluklar kalıcıdır" mantığı doğru ama bizim yanlış mantığımıza ters. ben de kudur kudur kudurdum fenerbahçe, trabzonspor, başakşehir ve beşiktaş maçlarında. ama iki şeyi unutmamak lazım:

    1. üçüncü ayını yeni dolduran bir takımdan bahsediyoruz. tudora ekstra yarım sezon yazsak bile, geçen sezonla aynı takımı yönetmediğini görelim artık bi' zahmet. bu sezon ilk 11'lerimizin minimum 8'i geçen sezondan farklı oyuncular, hele ilk haftalarda 10 farklı ilk 11 oyuncumuz vardı.

    2. "tudor derbi kazanamıyor" lafı, "kendini gerçekleştiren kehanet" sözünün "eş anlamlılar sözlüğü"ndeki karşılığı oldu. evet galatasaray'ı çok aşırı seven salak arkadaşım, şeytan'ın çıkardığı "tudor derbi kazanamıyor" lafını bu sezon yepyeni bir takımın beynine beynine işleyen şeytan bile değil, sensin. takımdaki özgüvensizliğin kaynağı, kendimi de katarak söylüyorum, en ufak bir yol sarsıntısında otobüs giderken şoförü değiştirmeye çalışan galatasaray taraftarıdır. ("bunu göremeyen futbol cahilidir" de diyeyim mi?)

    ben galatasaray teknik direktörlerini övmeyi çok severim, ekşi sözlük'te futbol yazdığım dönemde mancini'yi de övdüm, hamzaoğlu'nu da övdüm, riekerink'i de övdüm. (denizli kırmızı çizgimdi, onu övmedim. prandelli'yi komple görmezden gelmişim.) bu övgüler sezon sırasındaydı. eleştireceğim zaman (hep buradan olmasa da) sezon sonunda eleştirmeyi tercih ettim. çünkü mantıklı olan da bu: hamzaoğlu'nun 3 kupa kazandığı dönem dışında, son yıllarda sezon arasında teknik direktör değiştirip başarı sağladığımız bir sezon söyler misiniz lütfen?

    mancini bu takımın başında kalması gereken en önemli teknik adamımızdı. riekerink de sabır gösterilmesi gereken bir diğer hocamızdı, iyi gidiyordu. tudor da aynı şekilde (şeytan ne derse desin, tüpçü ne yaparsa yapsın) iyi gidiyor. sezon arasına lider girme ihtimalimiz yüksek, tudor fantazi yapmazsa kesin bile diyebiliriz. önümüzdeki 10 maç da cidden pek az zorlanacağımız maçlar. fatih terim'e "anadolu takımlarını yenmesi önemli değil yeeaa" demiyorsak, zidane için "bana ne alaves'i, leganes'i yenmesinden? barcelona'yı eze eze yenmedikçe zidane büyük hoca değildir" demedilerse (dememişlerdir yav) tudor'un kazandığı lig maçlarını da küçümsemeyin. yemin ederim her hafta ligin en zayıf takımını tayin eden (sonra onlara yenilen) efendi taraftarlarla aynı dili konuşuyormuşsunuz gibi oluyor.

    mancini'yi elimizde tutamadık, tudor'un bu takımı oturtmasına müsaade edelim. benim sevdiğim bir çin atasözüyle bitiresim geldi:

    "bir ağaç dikmek için en iyi an 20 yıl önceydi. en iyi ikinci an da şimdi."

  • pidecinin trip atması

    "ben seks yaptım arkadaşlar" hikayesi. paylaşımın için teşekkürler baran, hadi yat artık.

  • sofiane feghouli

    dün gelecektir.

  • vodafone arena'ya yeni isim önerileri

    (bkz: vodafone külliyesi)

    ya ne olacağıdı?

  • kod yazan birisini seyretmek

    izleyen bayılsa da, kod yazan kişinin nefret ettiği olay. izleyen taraf inşaat izliyor gibi keyiflenirken, izlenen kişi çişini yapıyorken izleniyormuşçasına rahatsız olur :(

  • türkiye almanyayı öğleden sonra fransayı 1 saatte

    (bkz: sonra hepsi uşağa)

  • torununa cinsellik dersi veren aksakallı dede

    takdir ettiğim dededir. valla "sus lan yezit!" diye döve döve çocukcağızı cinsellikten soğutmasından, tabu haline getirmesinden iyidir. memlekette herkes cinselliğe şu dede gibi baksa ülke olarak kafalar rahatlar be.

    (bkz: bir sevişse rahatlayacak olan türkiye toplumu)

  • klasik timberland botun 694 tl olması

    (bkz: tinypic kullanıcılarını bilinçlendirme derneği)

    dernek başkanı olarak uyarıyorum: yapmayın, etmeyin arkadaşlar. bir resim açılsın diye 25mbit hızda 15 saniye sayfa yüklemesi bekliyorum.

  • selçuk inan

    hakkında eleştiride bulununca "vefasız" sayıldığınız top tepemeyici. en parasız yıllarımızdan birisinde maaşından ve maç başı ücretinden 1 kuruş düşmemiştir (türk lirasıyla ayda ortalama 1 milyon lira toplam garanti ücreti vardır) ama parasının hakkını vermediğini söyleyince vefasız olan biziz. oldu canım.

    heykel falan demişler, küfretmemek için kendimi zor tuttum. metin oktay'ın, hagi'nin, muslera'nın heykeli değil de selçuk'un heykeli dikilmeliymiş. hala tutuyorum kendimi. selçuk'a gelene kadar heykeli dikilecek 250 tane oyuncu sayabiliriz.

    evrenler arası seyahat geliştirilsin de; fatih terim'in yönettiği, selçuk'un tarık çamdal'a geri pas attığı, onun da ileri atıp umut'u ofsayta düşürdüğü bir galatasaray'ın olduğu evrene tekmeleyelim sizin gibi tipleri. yettiniz artık, akılsız-izansız konuşmalarınızdan hakikaten gına geldi. aziz yıldırım bile sizden daha galatasaraylıdır.

  • inim inim inledi'nin ingilizcesi

    (bkz: my cave my cave he/she moaned)

    not: yds notum 28.

    debe editi: aslında 91.25 aldım yds'den. çalışmadan. şaka yapmıyorum. şaka olan verdiğim komikli bkz.

  • v ile başlayıp a ile biten her şeyin tatlı olması

    (bkz: vitor pereira)

    adşkgjsjgsş

    akşamından debedit: allah sizin cezanızı vermesin be, bunu mu favorilediniz? bir galatasaraylı olarak yazdım üstelik. gerçi ben de suçluyum, düşünmeden espri yaptım falan... bu utanç hepimizin. en azından kamu spotumu yapayım: vitor inşallah gider, zira istediği sistemi oturtmayı başarırsa fenerbahçe 4. yıldızı da takar, 5'i de ilk takan olur, avrupa'da da bizim başarılarımızı geçer. git vitor!

  • galatasaray

    bütün kupaları fiti yapılanması sayesinde almıştır. fildişi sahili'nin imamı drogba, dönemin kilit adamı mesela. şimdi bile montreal'de şakirt ontivero'yu eğitiyor.

    bence galatasaray'dan en az 7 şampiyonluk iptal edilmeli, 2 yıldız silinmeli. bir süre fenerbahçe tek üç yıldızlı takım olarak "herkes rütbesini bilecek" diye gezer, ama sonra aziz başgan galatasaray'a kupa ve şampiyonlukları hediye etmeye devam eder.

    olm bizim asıl adamımız aziz, siz onu fark etmiyorsunuz şfdlkdşlhkdşlf.

  • birbakan.wordpress.com

    paragrafların ilk harflerine dikkat:

    s
    p
    u
    5
    a
    2
    b
    p
    s
    s
    b
    s
    g
    g
    p
    o
    o
    t
    h
    i
    o
    k
    g
    e
    h
    g
    v

    anlamsız gözükse de, bu harfler (ve sayılar) arasından tekrar edenleri çıkartıp, yan yana dizerek birleştiriyoruz:

    spu5a2bgothikev

    bu tarz şifreli id'lerin kullanıldığı bir yeri biliyorsunuz: youtube. bu dizgeyi bir youtube video id'si olarak girdiğimizde çok ilginç bir video karşımıza çıkıyor:

    https://www.youtube.com/watch?v=spu5a2bgothikev

    videoyu lütfen dikkatle izleyin, çok ilginç bilgiler yer almakta. allah sonumuzu hayır etsin, çok büyük savaşlar çıkacak.

  • atatürk'ten iki cümlede laikliğin açıklaması

    laikliğin dini, bizim özelimizde islam dinini nasıl koruyup kurtardığını harika bir şekilde özetleyen iki cümledir:

    --- spoiler ---

    (…) islâm dinini asırlardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduğu hakikatini müşahede ediyoruz. mukaddes ve lahutî olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı çapraşık ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir ân evvel ve katî olarak kurtarmak, milletin dünya ve âhiret saadetinin emrettiği bir zarurettir.

    --- spoiler ---

    günümüz türkçesiyle:

    --- spoiler ---

    (…) islam dinini yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset aracı konumundan kurtarmanın ve yükseltmenin vazgeçilmez bir iş olduğu gerçeğini gözlemliyoruz. kutsal ve ilahi olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı, karışık ve değişken olan ve her türlü çıkar ve tutkuların ortaya çıkışlarına sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün konulardan bir an önce ve kesin olarak kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur.

    --- spoiler ---

    kaynak: https://beyn.org/ataturk-ve-laiklik/ (paylaşırsanız ne de güzel olur)
    kaynağın kaynağı: "atatürk: yetişmesi, kişiliği, devrimleri", prof. dr. ismayıl hakkı baltacıoğlu

    not: "kendi reklamını yapmış" diyecekler bilmeli ki, beyn kâr amacı güden bir internet sitesi değil. her gün facebook, twitter, ekşi, hürriyet, onedio paylaşımları yapıp ufak tefek sitelere "poro kozonoyooo" diye çatmayın, rica ediyorum.

  • erdoğan'ın rıza sarraf'ın tutuklanmasına tepkisi

    (bkz: reze zerrep)