Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 1 bardak çaya 18 tl yazan alaçatı esnafı

    size ruhsat veren belediye baskaninin caycisini sikeyim ben. 20 kurusa mal olan bi urunu 18 tl'ye hic utanmadan, sikilmadan, azicik yuzunuz kizarmadan satiyorsunuz ya..

  • 2. üstteki yazarın nickinin düşündürdüğü

    kekemelik olabilir :) "hem hem hem hem hemhemty".
    hemheme olaymış rüzgarin etkisiyle yaprakların çıkardığı ses anlamına gelirdi. :)

  • 3. kadınların karaktere değil paraya ve tipe bakması

    halbuki erkeklerin karaktere ne kadar değer verdiğini bilince gerçekten iç burkuyor.

  • 4. en sevilen filmi bir replikle anlatmak

    babalar oğullarını gömmemeli.

  • 5. içinde cinsellik bulunmayan güzel bir ilişki

    kedinle, köpeğinle, kitaplarınla, arabanla ve benzeri cznlı cansız varlıklarla ve de arkadaşlarınla olan ilişkidir. içinde cinsellik olmayan ilişki sorunludur. birbirini arzulamayan çift mi olur?

    cinsellik deyince hemen birşeyi diğer birşeye sokmak anlaya tiplerden de sıkıldık artık....

  • 6. azrail geldiğinde söylenebilecek ilk cümle

    atatürk'ün, bir milletin kaderini elinden geldiğince değiştirmenin gönül rahatlığıyla bu dünyadan göçerken azraile dediği gibi;

    "‘ve aleykümselam"

  • 7. 1 yıldır sevgilisi olmayan insan

    başkası olmadan yaşamaktan korkmuyordur. başkasına ihtiyaç duyan insanlar zayıftır.

  • 8. 21 ağustos 2018 venezuela depremi

    ya evet haarp ile deprem yaratabilen insanlar her yıl giderek artan california orman yangınlarını ve ülkenin doğu kıyılarını vuran devasa hortumları durduramıyor. amaçları ne olabilir acaba? cehalet kötü bir şey.

  • 9. gıcık kadın isimleri

    ecrin
    sümeyye
    nisa
    büşra
    beyza
    neslihan
    rümeysa

  • 10. türklerdeki serum sevdası

    acil servislere acil olmayan başvurunun çok yüksek olduğu ülkemizdeki insanların anlayamadığım talebi ve sevdasıdır. zaten doktorlarda hemşirelerde ve bilimum hastane personelinde acile gereksiz başvuru yaptığınız andan itibaren enerji ve zaman israfına neden oluyorsunuz bir de serum serum diye başımızın etini yiyor, bizi darlıyor üstüne üstlük bir de kavga çıkarıyorsunuz.devlete zarar ziyansınız. müdahale odasında kalbi durmuş hastaya kalp masajı ve müdahale yaparken kolumdan çekiştirip 'hocom sorom nolor' diyen insan müsveddeleri var. serum her sıvı kaybını yerine koymak için verilmez. tansiyonunuz düşük değilse serum verilmez. şekeriniz düşük değilse serum verilmez!! serum toparlamaz, serum iyileştirmez, serumun iyi bir geri dönüşü varsa bu tamamen iddia ediyorum tamamen plasebodur. 2 bardak su içseniz de serumun aynısıdır ikisi de idrar olacaktır hatta serum daha çabuk vücuttan çıkacaktır yeter sözlük çıldırdım artık psikolojim bozuldu serumcular yüzünden is te me yin! diyeceksiniz ama bir keresinde istemiştim doktor tamam dedi büyük resmi gözler önüne seriyorum: sırf darlamayın diyedir, sırf sizinle uğraşmamak içindir, tartışma yaşamamak içindir, ruhunu sömürmeyesiniz diyedir, sesinizi kesin diyedir!

  • 11. türkiye'nin en başarılı futbol kulübü

    galatasaray dır. fenerbahçe taraftarıyım ancak futbol olarak ülkedeki en başarılı kulübün galatasaray olduğu aşikar. bunun tartışması dahi olmamalı. adamlarda uefa kupası ve uefa süper kupası var.

    galatasaray dan sonraki takım için tartışmaya girilebilir ama en başarılısı galatasaray. üstelik ligde en çok şampiyon olan takım.

  • 12. kadınlardan askerlik bedeli alınsın

    güldürmeyin beni...

    kadın erkek eşittir ama kadınlar daha eşittir. şunu bi anlayamadınız.

    bence çok dillendirmeyin bu konuyu, nafaka gibi “kadın bedelli askerlik kredisi” öderken buluruz kendimizi.

  • 13. akp'li lastikçinin güler sabancı'ya zam tepkisi

    lastik bile anlar bu kafalar anlamaz arkadaş..

  • 14. en gıcık erkek isimleri

    taylan. resmen zehir saçıyor amk...

  • 15. anne babanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras

    herhangi bir avrupa birliği ülkesi pasaportu.

  • 16. genç kızı döven otobüs şoförü

    1-) şoför daha sonra kart basımına müsaade etmek zorunda değil. verse de olur ama böyle bir "zorunluluğu" yok. 5 dakika sen bekle, bir sonraki otobüse bin mesela?
    2-) haber başlığındaki gibi yerde sürüklenme vs. yok. kamera açık, göz göre göre yalan söylemenin âlemi ne?
    3-) kameranın açısına takılan bir dayak da yok. otobüsün içini çeken görüntüde dayak vs değil ortalığı velveleye vermeye çalışmak için yüksek volümlü ciyaklamasını duyuyoruz ablamızın. zira şoför de diğer kişiler de kadından uzakta ve kameraya daha yakınlar.
    4-) kamera kayıt yapıyor, kuvvetle muhtemel otobüsün içinde de kamera vardır. plaka, kalkış saati, lokasyon alır şikayetini yine yaparsın. anayasal hakkın.
    ama o otobüsün bir kalkış saati var ve senin "5 dakika geç basacağın aylık akbil vıdıvıdı"n için hiçbir yolcu mağdur olmak zorunda değil.
    ilaveten; 1.05'te kendisinin gayet net bir şekilde "sıçarım arabanın ağzına he!" dediğini duyuyoruz. bir yandan da otobüsü yumruklayarak bu küfrü etmekte.

    her hıyarım var diyene tuzlukla koşan milleti, hazır kadına şiddet de ayyuka çıkmışken galeyana getireyim kafasına hedef olmuş şofördür.

  • 17. rahip brunson'u kurtarmak için gelecek swat timi

    batman gelsin hem memleketine de uğrar kavurma yer.

  • 18. ceset görmüş sözlük yazarları

    kardeşim “abla uyan, annem uyanmıyor” dedi.
    koştum, bayılmıştır uyanır dedim.
    seslendim “annecim lütfen kalk şaka yapma beni duyuyorsun” dedim kalkmadı. gözleri sımsıkı kapalıydı. babama döndüm anneme inat açıktı gözleri. inanmadım hastaneden iyileşir gelirler sandım. mahalleli cesetleri taşıyalım dedi. aklımı yitiriyorum sandım. son muydu görüşüm? nasıl dayanacaktım. dokundum. üşüdüğümde ısınmak için kollarının arasına girdiğim anneme sarıldım nasıl soğuktu. anladım sondu. öptüm. son oldu.

    cesetlerinden korkmadım mümkün olsa onlarla yattıkları toprakta yatacaktım.

  • 19. geceye bir enstrümantal müzik bırak

    orion

  • 20. tedavisi olmayan türk hastalıkları

    kraldan çok kralcılık. sanıyorum osmanlıdan kalma. cumhuriyete geçtik ama illa bir padişah yaratma isteği.

  • 21. doları 4 tl'den alıp 7 tl'den bozduranlar haindir

    bir chp vekilinin saçmalama serbest sıtaylasıdır.

    ben iki yıl önce 2.5 liradan dolar almıştım kenarda dursun diye önümüzdeki hafta 500 dolarını bozduracağım ihtiyaçtan ötürü. dolarım olduğunu duyup tepki gösterelenderden ve böyle ulu orta doları olan haindir açıklaması yapanlardan da iğreniyorum artık. ne yapayım yani doların tekrar 2.5 lira olmasını mı bekleyeyim? ne salak saçma şeyler bunlar böyle ya...

    edit: "erdoğan dolar 4 lira olduğundan beri bozdurun diyor" cümlesi ile başlayıp bla bla devam eden mesajları kendinize saklayın. ben doları alırken kimse bana dolar al demedi birileri doları bozdur dedi diye bozduracak değilim. doları olmayan insanlarda bu durumun hazımsızlık yaptığını düşünüyorum artık.

  • 22. plajda türk olduğunu belli etmenin yolları

    çevresinde dolanan tip yakışıklı üst segment bi erkekse; bikiniyi sıyırıp tanga yapmalar, frikik vermeler, güneşlenirken kasti bacak açmalar...alt segment iyi görüntüye sahip olmayan bi erkekse; offlayıp puflamalar, ne bakıyooooggg yeagggg bu gerizekalıı yeaghg diyerek göz devirmeler... tabi ki kendimi de katıyorum bu genellemeye.

  • 23. piercingli dövmeli ve kızıl saçlı kadın

    ne istediğini bilmiyordur. adamı yorar, üzer, uğraştırır. kendini arıyordur, dümensiz bir gemidir. rüzgar nereye götürürse oraya gider.

  • 24. bafetimbi gomis

    menajeri zam için yoklamıştır, yönetim reddetmiştir. bitti.

    onun üstüne "zam almadığı için performansı düşmüş", "fatih terim'le bire bir görüşüp rest çekmiş", "bayramda mustafa cengiz'in elini öpüp 500 bin euro harçlık istemiş" gibi şeyler sadece ve sadece takıma zarar vermek için sıkılan yalanlar. (üçüncü örnek çok komik geldi di' mi? ilk iki örnek de aynı derecede komik.)

    bu yalanlar sayesinde geçen sezon "sen olsan bari" şarkısıyla coşan ağır abilerimiz bugün gomis'in kişisel hesabında paylaştığı antreman videolarının altına "fuck off n****r" yazıyor. masa başında yazılan "hate-fiction" haberler sağ olsun, takıma en büyük zararı her zamanki gibi takımın taraftarı veriyor.

    bu takımda sneijder de zam istedi, muslera da zam istedi, muhtemelen hagi de istemiştir. zam istemek, performansına güvenen her oyuncunun, düzeltiyorum, her çalışanın hakkıdır. yönetim buna katılırsa zammı alır, katılmazsa alamaz. üstüne bizim konuşabileceğimiz bir şey yok.

    takıma zarar vermek istiyorsanız başka. o zaman konuşun, gomis'i kötülemeye devam edin. yaptığınız en ufak haksızlık, kelebek etkisiyle adamın performansının düşüşüne katkı sağlar. siz de kendini gerçekleştiren kehanetinizin gerçekleştiğini görüp göbek atarsınız, ardından da "son iki sezon bok gibi oynadı, yata yata maaşını aldı pis herif" diye haklı haklı konuşursunuz.

  • 25. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    buraya yazan a aza tayfayı gerçekten merak ediyorum nasıl bir çaresizlik içindesiniz l, yok cinsellik konuşabilirmiş bak bak bak ya bi siktirin gidin akşam akşam

  • 26. ekşi itiraf

    bir şeyler hiç düz gitmiyor..
    çatı aralığına hayat ağacı ipi hazırladıktan sonra
    bende mi bir yamukluk var acaba diye masanın karşısına geçip yasal uyuşturucu statüsünde olan yeni başladığım antidepresanların vermiş olduğu mal mod ile elimdeki kahve fincanı hafif şizofreni tadında ara es verip yazarak kendimi izliyorum..

    benim dönemimde bayramlar aileler ile kutlanırdı.. eski kafa bir insanım ben.. yani ortam yoktur.. ya evet ya hayırdır yeni nesil tabiri ile on yada offf. aile özlemi yada başka bir özlem denilebilir buna. ama bulunan durumları bir yerlere bağlamak yada onlara göre yaşamak bir direniş yada diretilişten sıkıldım diyebilirim..

    bugün annem bana yüzünü göstermedi.. o kadar mücadelemin içinde belki de en çok koyan buydu.. sebepleri sıralarsak geçmişe doğru ilerlersek. liseden sonra okumayışım.. istedikleri gibi bir insan olamayışım. istedikleri kızla arkadaş olmayışım.. anlımı 5 vakit secdeye koymayışım.. sırtımın ortasına kadar saç uzatışım. dövme yaptırışım. kafamın estiğine göre asi ruh inanışım vs vs vs vs diye gidiyor.. onlar eskinin de eskisinde olan insanlar.. sevgiyi saygı ile bağdaştıranlar..

    ben kıyaslanarak büyütüldüm.. kaldırımda domates ekmekle beslenip. terleyip dayak yeriz düşüncesi ile su içmeye eve değil camiye gidenlerdendik.. ozaman başlamıştı din olgusunu kendi isteklerime göre şekillendirmek.. =)

    bizde 180 puanda 4 senelik üni kapısı aralanırdı.. bende bir üniversite kazanmıştım.. ama annem bilmez mesela 2. senemde babamın beni arayıp seni okutamayacağım param yok oğlum kendi başına oku yada geriye dön.. kardeşinin masrafları ağır dediğini.. yada annem bilmez mesela babamın köklü bir firmadan sırf egosu yüzünden ayrılıp saçma bir ofset dükkanı açmaya kalkarken ortağı tarafından dolandırılıp kaçtığını ve yıllarca o borcu bitirmek için çalışıp çabaladığımı.. yada annem bilmez 33 yaşında hala bir baltaya sap olamama sebebimin babam oluşunu.. insan kendini düzeltmek için çabalar. ama bizde ev direği ile tabir edilen insan eve haciz gelecek oğlum yardım et diye aradığında.. babam derim ne yapar ne eder kendimden eder yinede annemin yüzü düşmesin diye mücadele ederim..

    bunları kalkıp sinir harbi yaşasanda söyleyemezsin.. kendine eder içten içe çürürsün..

    gelelim günümüze..

    cebimde 35 tl para var.. 3 aydır kirasını ödeyemediğim bir evim var.. olmayan bir işim. 10 eylülde artık ileri tarihe iteleyemeyeceğim bir ödemem. kendim çok doymasam da bir zamanlar sevildiğime inandığım kadının sabahın köründe getirip bıraktığı bir kedi var..

    hayatım düzene girecek sonunda dediğim bir hayalim bile vardı..

    güvenmek laf olsun diye söylenecek bir söz olmamalı bence.. ben önce babama güvendim.. sonra arkadaşlarıma güvendim.. sonra patronuma sonra hayatımda yer alan kadınlara.. ama bu güveni karşı tarafa harcarken kendime güvenmediğim yada güvendiğimi sandığımı öğrendim.. 30 yaş sonrası anlaşılan gerçeklere bir dip not daha..

    bayramdan bir gün önce işten çıkartıldım.. sebebini sordum küçülmeye gidiyoruz dediler.. heee birde sana başta verdiğimiz o avansı da kesiyoruz haberin olsun diye bir cümle ile karşılaştım.. çalışma bakanlığı diye salak bir kurum var ülkede şikayet etsem ömrümün yarısı sonuç beklemekle geçecek etmesem kendimi yiyeceğim.. git gel düşünce yoğunluğu..

    koca şehirde çok fazla ama asıl tabirle 4 tane arkadaşım var.. kazandığın para nereye gitti diye sorsalar cevap veremicem.. benimde hatalarım var mı tabikide var.. çalıştığım kurum altıma motorsiklet verdi.. polis çevirdi plaka şase numarası uyuşmadı karşılığında 14 bin tl para cezası yedim.. ödemem dedim dava hala sürüyor. ama sicilime vergi borcu diye işlendi.. benim hatam var mı var güvenmek.. inanmak.. kendim gibi bilmek..

    çevremdeki insanlarda aile olgusu siktir et sen kendi hayatına bak modu.. bizde böyle değildi.. düşen aileden bir bireyse ya sende düşüceksin yada el vereceksin kalkacaksınız.. ama sürekli düşüyorsa o fert vazgeçmeyeceksin düştüğünde süründüreceksin ki akıllansındı.. bizde düşenler kalktı ama düşerken el verenler yarım kaldı..

    sevgi yoksunluğu çekiyorum.. bu kadar zaman destek olduktan sonra destek talep ettiğinde sana yok denmesi.. bu kadar zaman ellerinle rakı masası hazırladığın arkadaşların aman oğlum ömür bitiyor dert mi bitmeyecek diye gevşek söylemleri.. yordu artık beni..

    düştüm be.. kalkamıyorum.. bunu bağırarak söylüyorum ama yol gösteren bulamıyorum.. yolu kendim çizmek istiyorum o kadar kararmış ki o kadar çok olumsuz düşünce ile örümcek ağları örmüşüm ki yolu şaşırıyorum..

    saat sabah 4 de sokağa çıkıyorum.. milattan önce kalan termosa kahve koyup anayolun ortasına oturuyorum.. sağımdan solumdan geçen adamların küfürlerini dinliyorum.. bazende uzanıyorum.. sonra kalkıp evime dönüyorum..

    çadırımı alıp otostop çekerek dağ tarafına geçiyorum. sabahın bir körü anlamsızca tepeden güneşin doğuşunu izliyorum.. insan bunlarla mutlu olabiliyor.. ama gerçek tarafa döndüğünde hissettiği o mutluluğu nasıl çıkacağım ben bu işin içinden duygusu kaplıyor..

    hayat ağacı adı altında hazırladığım ipe boynumu geçirmek evresinde değilim daha.. o evreye gelmem zor.. bir çok şeyden vazgeçtim ama kendimden vazgeçmedim daha..

    kopuk kopuk anlatmaya çalıştım bazı şeyleri.. içimde saçma sapan olmayacak duygusundan kurtulamıyorum.. yeni insanlar tanımaya.. yeni bir düzlem yaratmaya gücüm kalmadı artık.. sadece gerçekten bende mi bir yamukluk var acaba diye çok düşünüyorum..

    herkes gibi bende de sorunlar var...

    hayatınızda keyif aldığınız günlere uyanmanız dileği ile..

  • 27. kolunu camdan sarkıtarak araba kullanan çomar

    hayatında klimasız araba kullanmamış, bebek poposu kadar narin bir cilde sahip olan berkecan söylemi.

  • 28. suriyeli sığınmacılar

    it oğlu itler.

    ister anlık sinir diyin, ister başka bir şey. eşinizi, nişanlınızı, annenizi, kardeşinizi gece sokakta yürürken taciz, edip üstlerine yürüyorlarsa affedersiniz ama sikerim böyle mülteciyi.

    kendi vatandaşı olduğum toprakta, bu aç, köpek pezevenklerin benim sevdiklerime yaptıklarını reva görüp, kolluk kuvvetlerinin bir bok yapmamasına ses çıkarmayan sistem içine de sıçarım.

    bu böyle olmaz. ilkinde ben yoktum, kadın başına ses çıkartmaya çalışıp etraftakiler koşup sahip çıkınca kendini koruyabilen, sevdiğim, ya etrafta hiç kimse olmasaydı ne yapacaktı ? tecavüz etselerdi, öldürselerdi, alıp serbest mi bırakacaktınız yoksa, içeri atıp bizim vergimizle mi besleyecektiniz ?

    onu bunu bilmem ama, böyle giderde, ben yanında olduğum bir ana denk gelirse, kolluk kuvvetleri de bunlar yüzünden görevini yapamaz hale gelirse, ister benim tanıdığım olsun, ister diğer türk vatandaşlardan birine olsun, yaptıkları tacizde, çıkartırım ruhsatlı silahı, kaybedecek bir şeyim yok diyerek önüme kattığım bütün suriyelilere sıkarım. boş laf yapmam. sıkarım. artık sınırı geçti bu itler.

    ister, cinnet geçirdi diye haber yaparsınız, ister bu olaydan sıyrılmak için fetöcü dersiniz, ister cehapeli dersiniz, ister pkk'lı dersiniz, ister dhkp-c'li diye iftira atarsınız. ama bu orospu çocuklarını öldürebildiğim kadar öldürür, sonra da kafama sıkarım.

    sokarım böyle mülteci serbestliğine. ipini, sapını koparmış it sürüsü, benim doğduğum topraklarda, vergisini verdiğim ülkede bana, benim sevdiklerime bu ülkeyi dar edecek, öyle mi ?

    edit: özel mesaj ile geçmiş olsun dileklerini ileten yazar arkadaşlara teşekkür ederim. faşist diyenlere de mültecilerin aynı muameleyi gün aşırı kendilerine yapmasını ve hiçbir şekilde ceza almayacak suriyeliler karşısında, eli kolu bağlanmasını dilerim.

    edit 2: değerli yazarlar, güzel insanlar, suriyelilerin hepsini katledelim ya da hepsine tecavüz edelim anlamını nasıl çıkardınız entry'den ? öyle mesajlar geliyor ki, ciddi anlamda yuh dedirtiyorsunuz. böyle yapmayın işte. bu mülteciler, ülkenin en büyük kanayan yarası.
    nasıl tecavüzcülere idam isteniyorsa, gruplar halinde, ülkemiz kadınlarını taciz eden ama ülkenin kanunundan kaçan itlere, gül mü dağıtalım ?sevdiğimi savunma hakkımı kullanışım bazılarınıza dert oluyorsa, siz sevdiklerinizi korumayın o zaman. kanunun, kolluk kuvvetlerinin ulaşamadığı yerler var. olay anında hemen polisi arayıp, suçlu ile kurban birlikte oturup tavla atarak polisi mi bekleyecek ?

  • 29. anneanne vs babaanne

    babaanneden babaanneye, anneanneden anneanneye değişecek karşılaştırma.

    bu nedenle gereksiz bir tartışma konusu.

  • 30. acil servis doktorlarının beceriksiz olması

    başkasının işi bilip bilmediğini bilmek icin o işi bilmek gerekir dediğim başlık.

    acil servise gelenlerin yuzde 95 inin acil olmayan normal aile hekimleri trafindan cözülebilecek hastalıkları olduğunu bilmeyenler ahkam kesiyor.

  • 31. 25 yaşında evde kalmış kız

    böyle trollükler hala piyasa yapıyor mu gerçekten?

  • 32. instagram'da 400 kişiden fazla takipçisi olan kız

    önemli olan kaç beğeni ve kimden beğeni aldığıdır. fotolarını 200 üstü ve çoğu erkek olan kullanıcılar beğeniyorsa arkanıza bakmadan kaçın, ilgi budalalığı ve egosuyla uğraşmaya ömrünüz yetmez.

  • 33. türkiye'deki araba tamircilerinin kalitesizliği

    kişiyi "how to fix" ile başlayan videolar izleyerek kendi tamirini kendisinin yapmasına teşvik eden durum.

    ulan akü zayıflamış, değişmesi lazım; biri şarj dinamosu sorunlu diyor, diğeri marş motoru tozlanmış diyor, başka bir tanesi başka bir teşhis koyuyor.

    salak mısınız olm siz ya! bu kadar mı malsınız? bunları test edecek araç gereciniz yok mu? paraya gelince hayvan gibi fiyat çekmeyi biliyorsunuz ama!!!

    amk yavşakları sizi.

    or.spu çocuğu taksiciden sonra yeni slogan: "or.spu çocuğu tamirci"

  • 34. dolardaki yükseliş tamamen sentetiktir

  • 35. temiz sözlük istiyoruz kampanyası

    enteresan fikirlerin olduğu başlık.

    1999 yılında bu yana sözlük okuyucusuyum. kulakları çınlasın aynı yurtta kaldığımız bir arkadaş "bak lan ekşisözlük diye bir site var, herkes üye olamıyor. başvurusu açılsa da üye olsam." lafları sonrası okumaya başladım, son 2-3 yıldır da yazıyorum.

    "ah nerde eski sözlükler mirim, buraya entry yazarken kravat takılırdı." moduna girip, bizimkiler+ pazar gecesi banyosu + parliament pazar gecesi sineması ekolünde enrty yazmayın bence. özellikle benim gibi dinazorlara hitap etmiyor bu nostalji esintileri çünkü neyin ne olduğunu hatırlıyoruz. ekşisözlük, internetin ülkemizde kademeli olarak yayılmasına paralel öncelikle parası olan eğitimli ve ortalama üzeri kültüre sahip bir topluluğu kendine çeken (elbette ülkenin internet altyapısının odtü bünyesinde geliştirilmesi sonucu buradan siteye üye olan ve olayın lokomotifi olmuş ciddi kitleyi unutmamak lazım), ağırlıklı olarak bu tür insanların kullanımı ile yürüyüp kendi adını yapan bir site olarak başlasa da eskiden de saçma sapan şeyler yazılabiliyordu (bkz: 1 temmuz 2004 karnımın acıkması). yine de ilk başta "seçilmiş" bir grubun kullanımına açık olmasından mütevellit ortada dönen muhabbetin orta-üst seviyede olduğunu hatırlıyorum. ayrıca bir site kültürü geliştirilip en azından yakında döneme dek bunun sürdürülmesi de önemli bir ayrıntıdır ama geçmişte neler yazıldığını görmek çok da zor değil. oradaki "tarihte bugün" tuşuna basın da görün ne saçmalıklar var eskide...mesela ben tıkladım, bakın ne çıktı (bkz: of çok yedim)

    gelgelelim arkadaşlar değişimi durduramazsınız. yalnızca yön verebilirsiniz, o da şanslıysanız. ve ekşisözlük'te bu yön verme olayında bir sorun olduğu aşikar.

    ekşi'nin geldiği noktadan kişisel olarak pek mutlu olmasam da, hardcore kapitalist yaklaşımın bozduğu tek yer burasının olmadığının da farkındayım. yani önümüzde "para kazandıran" youtube sonucu ortaya çıkan şöyle facialar varken, koskoca amerika başkanı atarlı ergen gibi twitter üzerinden ülkenin dış politikalarına yön vermeye başlamışken, instagram vs. abidik gubidik uygulamalar sonucu millet likemania sendromuna tutulurken ekşi'de de eski fularlı?! günlerin süreceğini beklemek saçma.

    sorunumuz şudur; trollük eskiden de vardı ama kaba cinsellik üzerinden kasılan trollük ve bu minvalde ilerleyen diğer benzer saçma başlıklar insanı sıkıyor. tamam isteyen istediğini yazabilir, onu yazma bunu yazma demek çok saçma ama sol frame üzerinde altalta dizilen abuk sabuk başlıklar da çoğumuzu rahatsız etmekte. bu başlıklar sonucu kaliteli içeriğe ulaşmak isteyen okuyucuların, çaylakların ve yazarların iğne ile kuyu kazar gibi başlık araştırmasına da girmesi ne kadar mümkün olabilir? ekşişeyler fasilitesinin haklılığı burada ortaya çıkıyor işte ve aslında gelinen durumun da sözlük yönetimince kabullenildiğinin göstergesidir ekşişeyler...

    "troll başlıklarına yazmayın" demek çözüm değil. 100 kişi yazmıyor ama 101'inci yazabilir. bunun yanısıra gerçekten de saçma sapan yazıp bir şekilde kendi içindekileri anlatmak isteyenlerin de özgürce yazması gerektiğini düşünmekteyim. buna ne kadar sinirimiz bozulsa da bizler için önemli olan tarihi, politik, siyasi, dini hususlarda açılan başlıklar da dahildir.

    bu durumda sözlükte eksikliği olan şey diktatöryal bir yönetim değil, etkin moderasyon sistemi ve bu sistemle bütünleşik çalışan tercih sistemidir. etkin moderasyon ile sürekli sınıflandırılacak başlıklar (bariz suç teşkil edenler haricinde başlık silme yok), bu başlıklar içinde görmek istemediklerini kullanacağı tercih sistemiyle daha en başında süzen yazarlar kombinasyonu ile sol frame istediğiniz gibi kontrolünüz altında olacak ve neticede ortaya hem istediğini yazan mutlu yazarlar hem de istemediğini görmeyen mutlu yazarlar çıkacak.

    sözlükteki mevcut "engelle", "başlıklarını engelle" yetersiz ve çağdışıdır. bir yazarın açtığı başlık cidden kalitesiz olabir ama o adam farklı bir başlık altına öyle birşey yazar ki frekansınız bir anda tutar, o adamı okumaya başlarsınız. şimdi bu iki özellik ile biz adamı yazdığı iki satırla komple engellersek aslında gayet bencilce bir durum yaratmış oluyoruz. ne de olsa durmuş bir saat bile günde 2 defa doğruyu göstermekte. işte bu fikrimden ötürü kişisel olarak yalnızca 2 hesabı engelledim (ki bunlardan biri bir reklam botu diğeri de cidden sorunları olan ve sadece benle sorun yaşamayıp milletle takışan bu nedenle sürekli lanetli gezen birisi.) ve ne denli saçma olursa olsun, beni ne kadar sinirlendirse sinirlendirsin yazılan hemen her şeyi görüp okuyabiliyorum.

    yasaklardan çok çektik, yasaklamayın artık birşeyleri. ama denetimin, akılcı sınıflandırmanın pozitif çok etkisi var. ekşi eskisi gibi olmayacak ama daha kaliteli içerik için de birşeylerin yapılması gerekiyor artık.

  • 36. hiç boş filmi olmayan aktör/aktris

  • 37. 150 bin euro ile tr'de yapilabilecekler

    ıyi ki 150.000 euronuz yok. bu kafayla da olmaz zaten.

    adam 1 milyon lirayi betona gomup aylik 3000-5000 kira geliri ile gununu gun edecek, turkiye'yi gezecek. tabii onu da su ekonomik darbogazda duzenli alabilirse. deprem vergisi, emlak vergisi ve diger masraflari saymiyorum bile, ya da dairenin bos kalacagi donemleri... bahsettigi kira geliri de yoksulluk sinirinin bile altinda. evet eksicilerin tavsiyelerine uyarsaniz yoksulluk sinirinin altinda gecinmeye calisan bir milyoner olursunuz iste.

    emlak balonu niye patlamiyor diye soranlar varsa bu basligi okusunlar.

  • 38. meltem banko'yu anlatacak filme isim önerisi

    (bkz: eternal fartness of the spotless sabire)
    (bkz: good will farting)
    (bkz: the fartmother)
    (bkz: the fart knight)
    (bkz: the good, the bad, the farter)
    (bkz: fart fiction)
    (bkz: 2014: a fart odyssey)
    (bkz: to kill eksisozluk's writers)
    (bkz: monty sabire and holy fartness)
    (bkz: for a few farts more)
    (bkz: the fartfall)
    (bkz: no country for farters)
    (bkz: there will be fart)
    (bkz: fart girl)

    şeklinde olabilecek isimlerdir.

  • 39. beşiktaş'ın resmi kulüp marşının olmaması

    beşiktaş'ı bilmem de büyük fenerbahçe'nin resmi fenerbahçe marşı olan yaşa fenerbahçe'nin nesrin sipahi imzalı çıkış plağında bestecisi şerif yüzbaşıoğlu yazar. oysa şarkı viva espana'dan araktır. bence fenerbahçeliler bu marş mevzusunu pek karıştırmasa iyi olur.

  • 40. amerika'yı ve israil'i vururuz

    "bizden uzak durun da ne yarrak yerseniz yiyin" diye, boş temennide bulunduğum olaydır.

  • 41. aramızda ünlülerin olduğu gerçeği

    doğru bir tespit olmakla birlikte daha önemlisi aramızda çok kritik yerlerde, önemli pozisyonlarda çalışan bir dolu yazar var. ünlüleri kim ne yapsın?

  • 42. michael frey

    19.07 doğumlu olduğu için dalgasına gerçek fenerli muhabbeti yapıyoruz adamın biri çıkmış elin isviçreli'si nasıl fenerli olur mal mısınız yazıyor. asıl mal sensin oğlum, malın bayrak taşıyanısın.

  • 43. alkollüyken çok daha fazla tadına varılan şeyler

    (bkz: behzat ç. 81. bölüm)

    izlediğim en iyi şeylerden biri olabilir bu. bitince afalladım baya, mevcut dünyadan soyutlandığımı hissetmiştim cidden. bölümün tamamı muazzam.

    --- spoiler ---

    - bak yavrum, ben senin deden yaşındaki senim. bu da senin baban yaşındaki sen.
    - anlamadım. sen kimsin?
    - sen benim torunum yaşındaki bensin, onun da oğlu yaşındaki o.

    --- spoiler ---

    ek: linkini buldum fondaki müzik için * *

  • 44. fernando muslera&loris karius

    normal şartlar altında beşiktaş'ın herhangi bir futbolcusu rakip takımın herhangi bir futbolcusundan daha vasıfsız olamaz. önce bu noktada anlaşalım. aksini iddia edenin de ağzı götüne döner.

    beşiktaş'ın kalecisinin rakip takımın forvetinden daha iyi bir golcü olması ya da beşiktaşın forvet oyuncusunun, rakip takımın kalecisinden daha iyi yan topa çıkabiliyor olması abartılmaması gereken sıradan bir olaydır.

    beşiktaş amatör kümeden bile oyuncu alsa oyuncunun değerindeki artış önüne havaliamanı yapılmış imara açık arazinin fiyat artışından bile fazla olur ve bu beklenen bir durumdur. boru mu amk beşiktaş almış!

    beşiktaş her ne kadar son on yılda elazığspor'dan iki defa fazla şampiyon olmuş olsa bile bu durum onu asla rakiplerinin arkasında bırakmaz zira bjk türkiye'nin ve avrupa'nın "los galacticosu"dur

    son olarak bjk yer ve zamandan münezzehtir. abdestsiz adını ağza almayın amı görürsünüz.

    özetle beşiktaş'ın büyüklüğü öyle bir büyüklüktür ki aklı durdurur, götü ise tavana vurdurur.

  • 45. mustafa kemal'de insan o'da ağlar

    (bkz: de bağlacı katliamı)
    kitabın isminde iki tane yazım yanlışının olması bile içeriği hakkında bilgi veriyor. nasıl basılıyor bu kitaplar anlamak mümkün değil.

  • 46. yuto nagatomo

    gençler adriano-nagatomo farketmez, yazmayın şöyle şeyler artık. bakın takımında hasan ali-ismail köybaşı olanlar intihar edecek yoksa.

    tanım: gözümün nuru.

  • 47. bir pumayla karşılaşıldığında yapılması gerekenler

    sevgi gösterin. onun da bir kedi olduğunu unutmayın. sevmeye çalışın, eğer bi bağ kurabilirseniz, arkadaş bile olabilirsiniz. eğer karnı aç ise yapacak bisey yok. kaderinizi kabullenin.

    edit: bir de bu başlıktakiler gibi espri yapmayın. eğer kötü mizah anlayışı olan bir pumaya denk gelmediyseniz ortam gerilebilir.

  • 48. kızlara piçlerle takılmasaydın deyip duran erkek

    durduk yere söylemezler.
    piçlerle takılıp tekmeyi yedikten sonra adamın omuzunda ağlamaya gittiğiniz zaman duyarsınız bunu genellikle sevgili kızlar.

  • 49. kurban testisleri atatürkçülere gitsin

    bir fikir.

    bir diger fikir de şu; koçlarin penisini de bu hanim kizimiz afiyetle yiyebilir.

  • 50. sözlükçülerin parfümleri

    (bkz: tom ford tobacco vanille)