Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 26 mayıs 2017 entry girmemek

    kendini twitter gibi servis sağlayıcısı olarak görüyorsan içeriklere de saygı duyacaksın. yok öyle hem servis saglayicisiyim demek hem de içeriğe karışmak silmek engellemek. eğer şikayet geliyorsa önce yazarını korumalısın. seni sen yapan, cebinin parayla dolmasını sağlayan o.

  • 2. 9 nisan 2017 koru hastanesi rezaleti

    bir bebeğin hayatı ve tüm geleceği söz konusu ve fakat mahkeme kararı ile kitlelerin ortak tepkisini ifade eden entry'ler siliniyor.

    ayrıca 9 nisan 2017 koru hastanesi rezaleti için gg hassasiyeti gösterip entry silip yazar uçuran sözlük yönetiminin, cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'e hakaret edilen onlarca başlık için (bkz: #64036859) neden hiçbir şey yapmadığı merak konusudur.

    konu kanunlar ve gg olmak ise bu konudaki kanun hükümleri aşağıdaki gibi gayet net'dir.

    "atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun

    kanun numarası : 5816
    kabul tarihi : 25/7/1951
    yayımlandığı r.gazete : tarih : 31/7/1951 sayı : 7872
    yayımlandığı düstur : tertip : 3 cilt : 32 sayfa : 1842

    madde 1 – atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirletenkimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

    madde 2 – birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.

    birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

    madde 3 – bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

    madde 4 – bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

    madde 5 – bu kanunu adalet bakanı yürütür."

  • 3. 25 mayıs 2017 koru hastanesi basın açıklaması

    hastane bütün süreci o kadar kötü götürdü ki, gerçekten suçsuz olsalar bile (ki öyle olduklarını düşünmüyorum, konu sağlıksa en küçük ihmal yeterince suçtur bence) artık kimseyi inandıramazlar. çünkü insanların güvenini parçaladılar. entry sildirmek, yazar kovdurmak onlara sadece daha fazla kötü ün kazandırdı!

    ya arkadaş bir sürü olay oluyor, azıcık örnek alsanıza! yapacağınız tek şey "biz de en az aile kadar üzgünüz, hemen inceleme başlattık, bir hatamız varsa telafi etmeye hazırız" demekti. bu kadar acılı durumdaki bir aileye "bizi karalıyorlar" denir mi? hiç mi aranızda hasta psikolojisi bilen yok? "haksız" bile olsalar (ki hiç sanmıyorum) o acılı haldeyken acısını anlayıp ona göre davranacaksın. senin işin bu, sadece doğum yaptırmak, ilaç vermek değil, bu da işinin bir parçası yahu.

    hekimlerin anlayamadığı şey insanların birer "nesne" gibi görülüp sadece tıbbi muameleye maruz tutulamayacağı çünkü psikolojik birer varlık oldukları; hastane yöneticilerinin anlayamadıkları şeyse işlerinin sadece hastanenin fiziki varlığı ve personelini değil hasta ilişkilerini de yönetebilmeleri gerektiği.

    burdan sildirseler ne olacak yani, bu yaptıkları hareketle internetin her bir alanına yaydılar, doğum için hastaneleri araştıran herkesin karşısına bu olayla çıkacaklar ve tabii ki artık güven uyandırmadıkları için birçok kişi onlardan hizmet almayacak. kaş yapayım derken göz çıkarmak sözü sanki bu hastane için söylenmiş.

  • 4. 24 mayıs 2017 manisa asker zehirlenmeleri

    normaldir, tsk'daki tüm sınıflar ve birimler gibi tsk gıda kontrolü teşkilatının çöktüğünü, bir adam sendeciliğin, başıbozukluğun başı aldığı. eğitimi yetersiz dandik fakültelerden mezun gıda mühendislerinin bu işlerin başına getirildiğini, neredeyse 100 yıldır tsk'da gıda kontrolünün bel kemiği olan ordu veteriner hekimliği ve gıda kontrol subaylığının baltalandığını biliyorduk. hiç bir şey tesadüf değildir. daha öncede böyle şeyler olmuştur ama bu kadar büyüğü, kayıplısı olmamıştır. hele 2017 de ayıp ulan.

    not: eski bir gıda kontrol subayı.

  • 5. erdoğan'ın statlardan arena ismini kaldırması

    sn. cumhurbaşkanımızı dilimize sahip çıktığı için destekliyoruz. sırada türkçe ezan var biiznillah.

  • 6. domuz eti yiyen türk

    gavur icadı internette dolaşan "mü'min" kardeşleri domuz teper umarım. ileride çocuklarınız "baba sen mal mısın, bin yıl önce doğsan aynı şeyleri göktanrı inançları için söyleyecektin. amerika'ya taşınsan oradaki topluma da ayak uyduracak mısın" diye sorar.

    çok güzel olmasa da ayda yılda bir değişik olsun diye alınır. gericiler ayran içip tavuk kızartsın.

  • 7. vicdanın varsa 1 gün yazma

    sizinle direniş mireniş olmaz.

    konuyu sallamayanları, haberdar olmayanları ayrı tutuyorum. adam ekşi rezalet diye entry yazıyor, olaydan haberdar, protestodan haberdar, ondan sonra gidip konudan alakasız başlıklarda fikir beyan ediyor. gaz mı yaptı, tutuverseydin bugünlük o çok kıymetli fikirlerini.

    sözlüğün büyük kısmı nerede bi olay görse oraya üşüşen, kendi özgün fikirleri olmayan, ilgi budalası, önüne ne konulsa doğru kabul eden, tepkisi bile göstermelik, narsist bidon kafalardan oluşuyor. bu konuda da olay var diye konuya atlayan bu tiplerle aynı safta olmaktan hicap duyuyorum.

    şimdiye kadar hiçbir sözlük şekil şemal değişimini "bana ne be" diye sallamamış insanım. sırf sözlüğün keyfi format uygulamalarına, format bilmez aptal ve çöp yazarları uçurmayıp işlerine gelmeyen yazarları zart diye uçurmalarına, sol frame sansürüne uyuz olduğumdan protestoda bulunuyorum. onu da bu tip kerkenezlerle birlikte yapıyorum ya şu an resmen sinirden tepem attı.

    benim bi ayağım kesilmişti sözlükten yine böyle vasat beğenili, fikirsiz zikir sahiplerinin içinde napıyorum diye. bu ara hastalıktan bi sardım, vallahi iliklerime kadar tiksindim yeniden. kitap okuyorum diye best seller reyonunu yalayıp yutan tiplerden de başka bi şey beklenmezdi zaten.

    narsist bidonlar rahatsız oldular galiba, seri eksileme... *

  • 8. orucun asıl amacı

    1. allah rızası. bütün ibadetlerin temelinde bu vardır.
    2. nefsine hakim olmak. bu da insanın kendisini kendisine ispatlaması içindir.
    3. fakirlerin halinden anlamak. ülkece kavrayamadığımız tek nokta bu. oruç tutan istiyor ki kimse yiyip içmesin. iyi de fakir diyor mu ki ben açım gözümün önünde yemeyin?

  • 9. ny times'ın erdoğan'ın korumalarını afişe etmesi

    polis'in yabancı bir ülkede göstericileri dövmesini "alt tarafı kendi pkk'lı beslemelerinize iki kötek atıldı" diye küçümseyen medeniyetsiz zihniyetiniz yüzünden tüm dünyada 2. sınıf muamelesi görüyoruz ülkece.

  • 10. vodafone arena'ya yeni isim önerileri

    (bkz: vodafone külliyesi)

    ya ne olacağıdı?

  • 11. çok kitap okuyan erkek

    mark twain'in ''okumayan birinin okuma bilmeyen birine karşı bir üstünlüğü yoktur.'' vecizesinden derinden etkilenmiş erkektir.

  • 12. asla mutlu olamayacak insanlar

    hafızası güçlü olan insanlar.

  • 13. 24 mayıs 2017 ekşi sözlük protestosu

    1,5 sene önce şunu yazmıştım ekşi sözlük başlığına: (bkz: #57264403) bu entry'i özellikle silmedim ki, sözlük yönetimi görür, okur da ders alır diye. 1,5 senede 1,5 milim yol alınamamış.

    bu entry yazarken merak edip baktım. yukarıda bkz verdiğim entry'de bahsettiğim tweet'in görüntülenme sayısı 60 bin olmuş, blog okunma sayısı ise 15 bin. ne oldu şimdi, ne sansürlenmiş oldu?

    bunca yazar uçurulduğuyla kaldı sadece, bu protesto ise tüm basın organlarında yer aldı. cümle alem duydu öğrendi sözlük yönetiminin yaptığı şeyi.

    aynı hatada ısrar edip en ufak bir ders almayan yönetimin bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum. bu protestolar sürer, böyle böyle bitirir kendini sözlük.

  • 14. nazlı çelik yüzünden şehit veriyoruz

    2860 metre yükseklikteki kato dağı'na gidip türk askerine destek ve moral kaynağı olmak için uğraşan nazlı çelik'in, ak partili bir dindar tarafından değerlendirme yorumu:

    https://i.hizliresim.com/w0nlze.jpg

    bu sapık orospu çocuklarının neden aklı fikri namazda kur'an'da değil de, askere yardım için dağa çıkan kadında acaba?

  • 15. koru hastanesi olayının abartıldığı gerçeği

    kaç gündür yazmamak için zor tutuyorum kendimi. bana edilecek küfürleri sahiplerine şimdiden iade ediyorum. baştan söyleyeyim; kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. ankaradaki koru hastanesi ya da olayla ilgili olan doktorlarla hiç bir alakam yok. bu arada özelde değil devlette çalışıyorum, bunun da altını çizeyim.

    öncelikle aileye geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum. insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden bir tanesiyle karşı karşıyalar. fakat bebeğin iyileşme ihtimali de var. umarım güzel bebekleri iyileşir ve en kısa sürede kucaklarına alırlar. bu iyi dileklerimi sadece doktor olarak belirtmiyorum. nasreddin hoca demiş ya bana damdan düşen birini getirin diye, işte ben de damdan düştüm, bir doğum komplikasyonu nedeniyle bebeğimi kaybettim. yani bu entryi yazmak için iki ana sebebim var; 1) kadın doğum uzmanıyım, bu işin profesyoneliyim 2) evlat acısının ne olduğunu çok iyi biliyorum.

    konunun ne kadar hassas oldugunun farkındayım. insanların hastane, doktor ve ebeyi suçlamasını bir yere kadar anlayabiliyorum. fakat bu rezalet başlığı altında yazılan yorumlarda ipin ucu kaçmış durumda. analı bacılı küfürlerden tutun, cinayet tanımlamalarına, bunları böyle sikeceksinizden tutun, şiddet çağrılarına... bi durun kardeşim ne oluyorsunuz? orta çağda mı yaşıyoruz? cadı avına mı çıktınız? ağzınızdan sular akarak idam seyretmeye giden tipler gibisiniz. kendinize gelin. burası hukuk devleti. zaten trilyonluk tazminat davası açılacak belli. muhtemelen ceza davası da açılabilir. savcısı var, hakimi var , adli tıbbı var, yüksek sağlık şürası var... var oğlu var... sakin olun.

    bazı noktalara açıklık getirmek istiyorum. yazdıklarım aileye değil okuyucularadır. bu kadar üzüntü içerisindeki aileden sağduyulu davranmasını beklemiyorum.

    1)bebeğin kakasını yapması direkt sezaryen endikasyonu değildir. bir çok mekonyumlu bebek normal doğabilir, doğuyorlar ve doğmaya da devam edecekler.

    2)epidural yapılması doğum kasılmalarını kesmez, annenin hissettiği ağrıyı azaltır. bu nedenle gebeler arasında "prenses doğum" olarak adlandırılır. devlette yoğunlukta yapılması zor oldugundan, genellikle özel hastanelerde yapılır. epidural katateri anestezi uzmanı takar. bu olayda sanki ebe takmış gibi bir algı var. ebe istese de takamaz, ince iştir, eli alışık olmayan kimse takmaz, takamaz. sonrasında kataterden yine anestezi uzmanının hazırladığı dozu ebe verebilir.

    3) nst denilen cihaz bebeğin kalp atışlarını ve annenin kasılmalarını kağıda döker. nst ye bağlı gebenin başında doktor beklemek zorunda değildir. doktor çıkan sonucu değerlendirir. bulgular kötüyse sezeryan kararı verebilir.

    4) doğumun esas yolu vajinal yoldur. doğa (veya inancınız varsa tanrı) insanları bu şekilde yaratmıştır. doğum 0 cm ile 10 cm arasında takip edilir. bu süreç 24 saati bulabilir. 10 cm tam açıklıktır. sonra doğumun ikinci evresi başlar. bebek rahimdeki bu tam açıklıktan vajinayı da geçerek doğar. hiç doğum yapmamış bir kadında 2 saat, epidural takılı bir kadında 3 saat tam açık durumda doğumun gerçekleşmesi beklenebilir. beklenirken bebeğin kalp atışları takip edilir. eğer kalp atışlarında tekrarlayan düşmeler varsa normal doğumdan vazgeçilip acil sezaryene geçilebilir.

    5) sezaryen annenin karnı ve rahmi kesilerek doğumun gerçekleştirildiği yöntemdir.bir ameliyattır. masum değildir. sezeryane bağlı bir çok komplikasyon (istenmeyen yan etki) vardır. ve bu komplikasyonların arasında anne ölümü de vardır. evet yanlış duymadınız, sezeryan nedeniyle anne ölebilir, rahmini kaybedebilir, enfeksiyon kapabilir vs.... bakın mutlu bir hikaye beklerken maalesef en kötü senaryo ile karşılabiliyoruz.

    6) doktorlar sizin köleniz değildir. takiplere gittiniz diye doğumunuza illa o doktor giremeyebilir. insanlık hali; hasta olabilir, çocuğu hasta olabilir, izine çıkmış olabilir vs.. parayla insanları satın alabileceğinizi nerden çıkardınız? ne zamandan beri bu kadar gözünüz karardı?

    7) doğumu illa doktor yaptıracak diye bir şart yok. bir çok avrupa ülkesinde normal doğumu ebeler takip eder ve hatta yaptırır. sonrasında gerekirse dikişlerini de atar. yani doğumhaneyi esas işleten ebedir. ebe doğumun gidişatında bir sıkıntı görürse doktora haber verir, doktor doğumu hızlandırmak için müdahelelerde bulunabilir, sezaryen kararı verebilir. sezaryeni ebe yapamaz, doktor yapar.

    8) gelelim konunun kilit olduğu yere, bebeğin asfiksiye bağlı hipoksik iskemik ensefalopati geçirmiş olmasına.(iyileşmezse cerebral palsi olarak adlandırılacak) doğum sürecinin en istenmeyen komplikasyonlarından birisidir. hekimlerin korkulu rüyasıdır. işinizi dört dörtlük yapmanıza rağmen başınıza gelebilir. diyeceksiniz ki "bu hastaya daha erken sezaryen yapılsaydı hiç bir şey olmazdı!" . belki de haklısınız. dosyayı incelemedim. hekimi tanımıyorum. işini nasıl yapar bilmiyorum. ama bildiğim bir şey var; cerebral palsi her 1000 doğumda 2,3-3,6 sıklığında görülür. cerebral palsinin nedenlerini incelediğimizde %80'i daha doğum başlamadan önce anne karnında, %10'unun doğum sırasında, %10'u ise doğum sonrası dönemde gerçekleşir. yani bu olguda doktor suçlu olabilir, fakat suçlu olma ihtimali en yüksek ihtimalle %10'dur. eğer gebenin takiplerinde normal doğum açısından hiçbir olumsuz bulgu yoksa (kötü nst vs), doktorun hiç bir suçu bile olmayabilir. yanlış duymadınız doktor suçsuz olabilir.

    burada koparılan tüm yaygara, cinayet suçlamaları, küfür kıyamet işte bu %10 luk ihtimal için. onu da bırakın hukuk değerlendirsin. biz doktorlar tanrı değiliz, her şeyi önleyemeyiz. gebelik ve doğum süreci bilinmezliklerle dolu dipsiz bir kuyudur. olay "eskiden tarlada doğuruyorlarmış, hiç bir şey olmuyormuş" kadar basit değil. gidip nenelerinize biraz daha sorun hiç doğum sırasında ölen akrabası köylüsü falan var mıymış? hiç ölü doğum yapmış mı? olumsuz hikayeler çok fazla paylaşılmazlar. sonra da açın biraz okuyun; istatistikleri inceleyin; anne ölümü oranları eskiden ne kadarmış, günümüzde ne kadar? bebek ölümlerini inceleyin. türkiyenin %50 sezaryen oranıyla dünya birincisi olmasını inceleyin. gelişmiş toplumlarda bu oranın neden düşük olduğunu, türkiye brezilya gibi eğitimsiz toplumlarda neden yüksek oldugunu düşünün.

    insafsız olmayın, hekimleri hedef göstermeyin. meraklanmayın kimsenin hekimleri koruduğu falan yok, en az sizin kadar insafsız bir hakimin eline düşme ihtimalimiz çok yüksek. bari bırakın da kalemimizi hakimler kırsın, siz değil.
    edit: cerebral palsi insidansı eklendi.

  • 16. 2017 ramazan ilk dayak piyangosu

    duruma istatistiksel yaklaşırsak, son yılların kazananlarına baktığımızda

    2006 - ankara
    2007 - istanbul
    2008 - ankara
    2009 -
    2010 - yozgat
    2011 - erzurum
    2012 - trabzon
    2013 - konya
    2014 - istanbul
    2015 - erzurum
    2016 - istanbul

    istanbul'un her yıl banko girilebilecek bir aday olduğunu görüyoruz. istanbul ona güvenenleri üzmeyecek bir kent. garanticiler istanbul yazsın geçsin.

    ankara'nın sessizliğinin temkinli ele alınması gerektiğini, geçmişinde şampiyonluklar yatan bu kentin de kuponlarda bulunmasının doğru olduğunu düşünüyorum. ankara'da büyük bir sessizlik var, bu sessizliği fırtına öncesi bir sessizlik olarak düşünürsek büyük şampiyonun dönüşü yakındır. çorum, kırıkkale, kırşehir, nevşehir seddi erzurum'dan başlayan kayseri, sivas ve yozgat'ta güçlenen dayak dalgasının ankara'ya ulaşmasını engelleyen en önemli etmen. ankara'nın uzun yıllardır devam eden sessizliğinin perde arkasında bu kuşağın yattığını düşünüyorum.

    erzurum'un son yıllarda göze batan performansının yanıltıcı olabileceği düşünülerek hareket edilmeli, ben olsam erzurum'u kuponuma koymazdım. bahis şirketleri verdikleri düşük oranla erzurum'u favori gösteriyor ama bu yıl erzurum'un yılı olmayabilir, kent deplasman ve zafer yorgunu bu durum performansa etki edebilir.

    eski şampiyonlukları olsa da artık çok göze batmayan konya ve dayak üçgeni kayseri, sivas ve yozgat'ın performanslarının beklentilerin altında kaldığı unutulmamalı. yıllardır insalara kupon yaktıran kayseri, sivas ve yozgat hep bahis şirketlerinin ortalığı karıştırmak için verdiği kentler, ben bu kentleri kuponuma koymam.

    sürpriz arayan arkadaşların küçük kentlere yönelmesini tavsiye ederim. aksaray, bartın, bayburt, çankırı, erzincan, gümüşhane, tunceli gibi kentler değerlendirilebilir. aksaray yükselişini devam ettirecek gibi duruyor. gümüşhane deplasman yorgunu olduğu için ilk günlerde performansında sıkıntı olabilir. bayburt kazanma ihtimali en yüksek kentlerden biri ancak küçük bir kent oluşu dayak olasılığını azaltıyor. bartın tipik bir kuzey kenti bu mevsimde iyi performans verebilir dikkatli olmak lazım. erzincan yıllardır erzurum'un gerisinde kalışının intikamını bu yıl çıkarabilir. çankırı biraz riskli bir tercih neticede kent eski şampiyon ankara'nın gölgesinde gözden ırak bir yaşam sürüyor, ankara'nın bu sessiz yıllarının oluşturduğu hava bölgede bu kentin de performansını etkileyebilir. tunceli'de az nüfuslu kentlerden olmanın verdiği etkiyle bayburt'un da yaşadığı dayak ihtimali/nüfus sıkıntısını çekiyor.

    büyük oranlı, çılgın ama tutmama riski olan kuponlar oynamak isteyen arkadaşlar ellerini korkak alıştırmasınlar, bilecik, karaman, niğde unutulmuşluğun etkisiyle reaksiyon verebilir. bürolar bilecik diye bir il olmadığı için bileck'e 1.00 veriyor, bu açıdan oran için kupona koymak gereksiz olacaktır ama bilecik'i yakın takip etmenin faydalı olacağını düşünüyorum. karaman'da da çankırı'nın yaşadığı sırtını eski şampiyona vermenin sıkıntısı var, konya'da oluşan hava karaman'ı ne derece etkiler bilemiyorum ama karaman oranı güzel olduğu sürece kuponlarda düşünülebilir. niğde ise çok tehlikeli birkaç kentin etrafında olmasının verdiği etkiyle gizli favori olabilir, uzun yıllardır hiçbir konuda bekleneni veremeyen bu kent bu yıl için sürpriz planlamış olabilir.

    tokat'ın ismi sizi yanıltmasın büroların hedef şaşırtmak için koyduğu kentlerden biri. tokat yazan arkadaşlar şimdiden kuponlarını yırtsınlar.

    gözlerden kaçan adıyaman, afyon, bingöl, elazığ, gaziantep, kahramanmaraş, kütahya, malatya, sakarya, şanlıurfa gibi tehlikeli kentleri plaseler arasına koymak faydalı olabilir. özellikle sakarya'ya dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum zaten otoriteler de bu yıl afyon ve sakarya'nın sürpriz yapabileceğini düşünüyor. kütahya uzun yıllardır sessiz, bu yıl dikkatle takip edeceğim kentlerden olacaklar. gaziantep, malatya ve şanlıurfa'nın da yükselişte olduğunu düşünüyorum, bu yıl olmasa bile önümüzdeki yıllarda bu kentler de takip edilmeli. bu kentlere ek olarak adıyaman, kahramanmaraş gibi komşuları da gözlerden kaçmasın bir süredir gündeme gelmeyen bu kentlerde de ilginç olaylar yaşanabilir.

    aydın, izmir, muğla yazacak arkadaşlar büyük oynuyorlar. uçuk oranlı kupon yapmak isteyenler değerlendirebilir.

    bunların dışında kuzey kentlerinin büyük çoğunluğu tehlikeli kentler, birkaç tanesini kuponlara serpiştirmek faydalı olabilir. trabzon kuzeyin prensi olma huyunu sürdürebilecek mi göreceğiz. etrafı büyük favoriler ve eski şampiyonlar ile çevrili rize her an sürpriz yapabilir, kuzeyin plasesi olduklarını unutmamalıyız. sniperları ile ünlü ve tramvay tarafından soyu tükenme riski ile karşı karşıya olan insanların yaşadığı samsun böyle fırsatları kaçırmaz gündeme gelmek için bir şeyler yapabilir. ordu ve giresun ya da kısaca orgi kuzeyin sürprizlere açık orta sıra tehlike adayları arasındalar, ilerleyen yıllarda atağa geçebilirler.

    iftarın daha erken olduğu doğu-güneydoğu kentlerinden daha detaylı inceleme isteyenler oldu. diyarbakır gerçekten beklenen atağı yapabilecek güçte olduğunu bu süreçte gösterdi, kent şampiyonluk hasreti ile yanıp tutuşuyor. van güneydoğu'nun plaselerinden olduğunu gösterebilir, kent bir süredir yaralama suçunda gözle görülür bir artış yaşıyor bunun etkisiyle şirketlerin gözüne girmiş durumda, not etmekte fayda var. batman kentin batman ile karıştırılmasının verdiği etki ile gündeme gelebilmek için bir şeyler deneyebilir. bitlis, muş ve siirt küçük kentler olmanın getirdiği sıkıntılar yüzünden ramazan dayağı ihtimalinin düşük olduğu kentler arasında yer alıyor ama bir süredir buralarda da bir yükseliş var.

    büyük kentlere bakarsak;

    istanbul, mutlak favori olarak dikkat çekiyor, her kuponda bulunmalı.

    ankara, kent sonuçta eski bir şampiyon ve yıllardır çıkış yapmayı bekliyor, iyi bir plase adayı olabilir.

    izmir yazanlar büyük oynuyor ama yıllardır vurgun yapan olmadı, bu yılda da olmayacaktır.

    bursa oranıyla göz dolduruyor ama kentin yıllardır yanıltıcı oranlar vermekte olduğu unutulmamalı, dikkatli olmakta fayda var.

    antalya mevsimin ve kentin mevcut yapısının verdiği etkiyle bu işlere girecek durumda değil, turizm sezonunun açılmasının verdiği etkiyi unutmamak gerekli.

    adana başka zamanlarda dayak piyangosunda mutlak favoriler arasında bulunurken ramazan dayağında gerilerde yer alıyor, kentte ramazan içerisinde yine kavgalar olacaktır bunlar kaçınılmaz ancak ramazan ve oruç ile ilgili dayak atılma ihtimalini zor görüyoruz.

    konya belirttiğimiz gibi beklentilerin altında kalan bir performans veriyor ama eski bir şampiyon olduğu unutulmamalı, riski sevenler yazabilir.

    gaziantep ve şanlıurfa yabancı oyuncu oynattıkları için şanslarını artırsalar da iki kentte bekleneni veremeyenlerden ama bir yükseliş olduğunu kabul etmekte fayda var.

    kocaeli geçtiğimiz yıl dayak konusunda bize yanlış haberler verdi, bir olay olduğu iddia edildi ancak sonuca varmadı, bahis şirketlerinin yalan haberler ile oranları karıştırdığı kentlerden biri siz dikkatli olun bu oyunlara gelmeyin.

    mersin'de adana'da olduğu olağan olayların dışıda bir olay olmayacak kentlerden, ben bu kenti kuponuma koymayacağım.

    diyarbakır yükselişini sürdürecek gibi duruyor, bu yıl kilit kentlerden biri olacaklarına inanıyorum.

    hatay'da da olağan kavga ve dayak durumları oluşabilir ancak ramazan ve oruç ile ilgili bir durumun oluşmasını beklemiyorum.

    manisa hiç kimsenin beklemediği bir şekilde bu yılın siyah atı olabilir mi diye düşünenler var, kent yıllardır bekleneni veremeyenler arasında ama birçok kişi potansiyelinin farkında, kuponlarına koyanlar ya da koyacak olanlar favori kentlerden biriyle kombine yaparak hem oran yükseltebilir hem de kendilerini garantiye alabilir.

    kayseri dayak üçgeninde yer almasına rağmen yıllardır kendine oynayanları üzdü bu yılda da farklı bir şey olmasını beklemiyorum.

    samsun yani kuzeyin adanası normal bir zamanda bu fırsatları kaçırmaz mutlaka bir olayla gündeme gelirdi ama yıllardır bu konuya uzaklar ve kente yıllardır hakim olan bir pasiflik, bir yılgınlık söz konusu ama yine de kentin tehlikeli hali dikkate alındığında her şeye rağmen temkinli yaklaşmak gerekir diye düşünüyorum.

    balıkesir'de yüksek oaran verip umutlandıran kentlerden ama bu süreçte kentte bir olay olmasını beklemiyorum.

    kahramanmaraş'ın güzel bir oranı var ama kent yıllardır bekleneni veremeyenler arasında yer alıyor bunu unutmamalıyız. belki kombine kuponlarda ya da tek maçlık kuponlarda yer verilebilir.

    van'ı bir kenara not edin, bu yıl olmasa bile sonraki yıllara dair umutları yeşertiyor.

    aydın'dan yıllardır vurgun bekleyenler var ama izmir gibi orada da tutturan olmadı. bu yılda da bunun değişeceğini sanmıyorum.

    denizli geçen yıl ramazan davulcusunun vurulması olayıyla beklediği gündemi oluşturamamıştı bu yüzden bu yıl görmüş ve artırmış olabilirler. sürprizler arasında kendine iyi bir yer bulabilir.

    sakarya bu yılın plase ve gizli favorileri arasında önemli bir yerde, bir süredir kent müthiş bir yükselişe geçti, acaba o sene bu sene mi? kuponlardan eksik edilmemeli.

    muğla'dan da aydın ve izmir gibi vurgun bekleyenler var ama burada da tutturan olmadı. bu yıl da değişen bir şey olmayacaktır.

  • 17. bülent ersoy'u yılan sokması

    geçmiş olsun. umarım yılan kardeşimiz bir an önce sağlığına kavuşur.

  • 18. gelmiş geçmiş en felsefi söz

    her yer her yerde.

    (bkz: annem)

  • 19. survivor 2017

    bir bebeği sakat bırakmışlar. kanzuk da bu konuyla ilgili birilerini uçurmuş. (kanzuk selam)

    1 günlük entry girmiyoruz. o masum bebek için.

  • 20. öğrencileri ile ilgisiz öğretmene verilen ayar

    öğretmenler zaten sekreter, ödevini yapmayan her öğrenci için aileyi arayıp bilgi verecek, akşam eve gidince ailelerle telefon görüşmesi yapacak yetmedi aileler arayacak hepsiyle ilgilenecek, özel hayatları da yok zaten bu öğretmenlerin.
    üstüne bir de asgari ücretin bir tık yukarısı maaş vereceksin.
    he yarram hee!!!

  • 21. google'a 300 milyon tl ceza kesilmesi

    arkadaslar, google sike sike o vergiyi verecek.

    ben amerikada yasiyorum, turkiyedeki gelirimin vergisi turkiyede alindiktan sonra, ustune turkiyede elde ettigim gelirin vergisini* amerika benden aliyor burada.

    ben, turkiye gelirinin bile vergisini amerikaya veriyorsam, google da verecek. sikerler oyle gumruk birligini.

  • 22. lebron james

    1) 3 sene daha 25 sayı civarı normal sezon ortalaması yaparsa jordan ve kobe'yi rahatlıkla geride bırakıyor.(35000 gibi) 35 yaşından sonra 20 civarı sayı ortalaması bile tuttursa emekli olana kadar çok rahat jabbar'a ulaşır ve geçer. ''burası check'' *

    2) eğer bu sezon gene şampiyon olursa 4. şampiyonluğu olacak. golden state'e çok ters gelen bir yapısı var. bence başarabilir. hatta bu finali önümüzdeki 3 yıl daha görürsek kimse şaşırmasın. michael'ın malone-stockton ikilisine kabus gibi çökmesine benzer bir manzara ile karşılaşabiliriz.

    -nba gibi istatistik manyaklığının zirvede olduğu bir organizayon için gereken tüm şaklabanlıkları daha şimdiden yerine getirdiğine inanıyorum ki bunun daha 6-7 sene sonrası var. her şey sona erdiğinde çoktan nirvanasına ulaşmış olacağı aşikar bu tarz işlerin.

    -fakat son mevzu yani şampiyonluk olayı çok garip işte. zaten bu kadar belirsiz olduğu için böylesine paha biçilmez bir gurur. fakat ben lebron james'e inanıyorum, o eski çiğ dönemlerinden eser kalmadı artık. meraklısı incelesin resmen saha dışında keşişlere bile taş çıkartacak bir yüce gönüllüğe ulaşmış durumda, eski halini düşünüyorum vay monako bir insan nasıl böyle değişir diyorum. daha fazla uzatmamak gerekirse diyeceğim o ki: kendini bilen bir adam zorlarsa dağları bile deler arkadaş. bu herif de kafalarda şüphe bırakmayacak şekilde en azından 6 şampiyonluğa ulaşacak bak görürsünüz. kutuda büyük hissediyorum.*

    tüm bunları tabii ki iflah olmaz bir hayran olarak yazmadım. zirveye meydan okuyan onurlu bir oyuncunun amacına ulaşmasını insan olan herkes görmek ister. yarın lebron bıraksın başka bir çocuk ortaya çıkıp aynı şeyi hedeflesin onun için de aynı duyguları beslerim şüphesiz. amacımız her şeyi ele geçirmek değil, doruklara kadar ihtişamla yükselip, usulca tekrar inmek...*

    (bkz: baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş)
    (bkz: bu bir sevgi olayı ercan)

  • 23. ekşi itiraf

    bir arkadaşım kocam için "kütüphane tipli" dediğinden beri kocamı kıskanıyorum. esas kütüphane tipli benim. o değil.

  • 24. 26 mayıs 2017 insanların uyanamaması

    26 milyon çalışan var ülkede.

    http://www.kariyer.net/…siden-biri-ise-gec-kaliyor/

    linke göre de her on kişiden biri işe geç kalıyormuş. yani 26 milyon çalışanın 2.6 milyonu işe geç kalıyor aylık olarak. bunu çalışma günlerine dağıtırsak; günde 100 bin kişi geç kalıyor yaklaşık. bu da en az sayı yani. ki sadece çalışan nüfusta geçerli bu. çalışmayanlardan da alarm duymayanlar vardır mutlaka.

    valla sırf sana özel oldu bu durum kardeş. harbiden seçilmiş insanmışsın. iyi ki başlık açtın da aydınlattın bizi.

  • 25. göztepe

    yendiği zaman göztepe'yi yendik, işine gelmeyince aliağa bunlar. geçin artık bunları.

  • 26. vatanım sensin

    görüyorum ki aranızda yunan işgalini önleme yolunda senaryolar kuranlar var, etme.
    yunan polatlı'ya kadar geldiğini, dünyanın en uzun meydan muharebesi'nin sakarya ırmağının kıyısında yapıldığını, karlofça anlaşmasından bu yana devam eden 'savunma' hattının son bulduğunu ve o andan sonra ''hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır; o satıh, bütün vatandır. vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz!'' ve (ve bir yıl sonra büyük taaruz'da) ''ordular, ilk hedefiniz akdeniz'dir; ileri!'' emirlerinin geldiğini bilmeyen tarih cahili yazarlar; yok pusula salih'le gitti, yok hasibe ana'nın rüyası..
    kardeşim, tarihten bu kadar mı kopuksunuz? hadi bu 'fiction' bir şey. kurgu. ama türk kurtuluş savaşı'nı anlatan bir kurgu. içine hayali kahramanlar sokmalarına bir şey demiyorum; ancak yunan'ın afyon'u işgalini, polatlı'yı işgalini anlatmayacaksa; sokarım böyle diziye. anlatacak arkadaş! ''azize pusulayı götüne soksaydı yunan işgal edemezdi bizi'' mi diyeceğiz? ali kemal vasili'ye ''babaaam'' diye koşup pıçağı böğrüne vursaydı da vatan kurtulsaydı'' mı diyeceğiz? zevdet, teyfik'i öldürseydi de padişah'ın kulları bu kadar türemeseydi mi diyeceğiz? bu vasili dediğiniz adam kendi oğlunu kurşuna dizecek kadar vatanperver bir adam değil mi? neden dimitri'yi buldu diye bu sevdasından vazgeçsin?
    ha?! sorarım size ey ahali.

    bu dizi ile bildiğimiz tek bir şey var:

    kesin türk zaferi!

    bakın kardeşlerim, bu ilerleme öyle boş bir savunma zaferi değildir. yunan'ın elinde 120.000 er, 3.780 subay, 57.000 tüfek, 2.768 makinalı tüfek, 386 top, 1.350 kılıç, 3.800 hayvan, 600 adet 3 tonluk kamyon, 240 adet 1 tonluk kamyon, 18 uçak var.

    biz? bizde 96.326 er, 5.401 subay, 54.572 tüfek, 825 makinalı tüfek, 196 top, 1.309 kılıç, 32.137 hayvan, 1.284 at/katır arabası, 2 uçak var..

    ankara'nın 50km yakınına kadar gelen yunanlar, katı türk savunmasını aşamayınca geri çekilmeye başlamışlar; geri çekilirken de türkler'in kullanmaması açısından önlerine çıkan tüm köprü, tren yolu gibi yerleri patlatmış, bir çok köyü de yakmışlardır. atatürk sırf bu savaş için ''çok büyük ve kanlı savaş'' anlamıan gelen melhame-i kübra demiştir. ayrıca başka kaynaklarda subay muharebesi diye de geçer çok fazla rütbeli asker şehit olduğu için..
    bu savaşta yunan ordularının başında papulis vardı. belki bu açıdan dizide bir gelişme olabilir. vasili bir şekilde ıskartaya çekilir ve onun yerine komutaya papulis geçirilebilir. böylelikle cevdet ve ailesi de kurtarılmış olur.

    bir anekdot daha aktarayım;
    mustafa kemal, sakarya meydan muharebesi'ne kadar herhangi bir rütbesinin olmadığını, o güne kadar kazandığı rütbelerin osmanlı imparatorluğu tarafından alındığını belirtmiştir.
    savaşın sonunda meclis, mustafa kemal'e mareşal ve gazi unvanlarını vermiştir.

    edit: noktalama.

  • 27. yazarları hayal kırıklığına uğratan şehirler

    ardahan. yobaz şehri, kaba saba bir yer sanıyordum; asker seven, atatürkçü bir il çıkıverdi.

  • 28. nihat hatipoğlu

    uyduruk hadislerin üzerine uyduruk bin hikaye katarak anlatan, fakat bunu başarılı bir şekilde yapan medya maymunudur.

    kendisini islam'a davet ediyorum.

  • 29. volkan demirel'in harmandalı oynaması

    (bkz: ayı mı oynuyor)

  • 30. yolda el ele yürüyen çifte saldıran çomar

    en seküler en liboş dinciyi birazcık kazısanız altında bu barbar çıkar.

  • 31. türk telekom arena'ya isim önerileri

    (bkz: ali sami yen stadyumu).

  • 32. isveç'te yaşamaktan nefret etme sebepleri

    ıklim ve sağlık hariç gerisi hikaye eleştiriler barındıran sebeplerdir.

    hayat pahalıymış. isveç'te işçilik hariç saydıklarının tamamı yanlış.

    kıyma kaç para isveç'te? standart kalite 60 kron. yani 25 lira civarı.
    süt? 9 kron yani 3,5 lira.
    kaliteli kaşar peyniri 50 kron. yani 20 lira. 4 katı maaşla türkiye ile aynı fiyatı ödüyorsun gıdaya farkında mısın?

    sıfır renault clio 130bin kron. yani 53bin lira. yani yine dört kat değerli parayla türkiye'den ucuz. ikinci ellere girmeyeyim, ağlarsınız. 1000 liraya 2000 model arabaya binersiniz.

    konut evet pahalı, yüksek arza izin vermiyor devlet çünkü. ama çalışıyorsan, alırsın ömür boyu vadeli kredini, sakin sakin ödersin kira gibi.

    eğitim ücretsiz isveç'te. sağlık limitli katılımla ücretsiz.

    pahalı dediği bunlar arkadaşın.

    ayrıca, türkiye'de 4000 lira maaş alıyordun. isveç'e gitmiş olduğuna göre en az iki sene önceki maaşın bu. şimdi 5000 lira desek, demek ki ya yöneticisin, ya da kalifiye bir personelsin. o zaman 5000 liralık maaşı neden isveç'in asgari ücreti ile karşılaştırıyorsun? aynı işi orada yapsan en az 25000 kron maaş alman gerek. bir o kadar da eşin alır, evi öder, arabayı öder sonra tatilde ispanya'ya tatile gidersiniz. bir o kadar da arttırırsınız. isveç'te alt standart budur.

  • 33. norveç denince akla gelenler

    black metal, paganizm.

  • 34. binali'nin yurtdışındaki kaçak serveti 140 m euro

    komik olan paranin hollandaya stoklanmis olmasi. hani referandum oncesi nazilikle sucladigomiz hollanda. meger bizim milyon ali bir taraftan atarlanirken bir taraftan hollanda ekonomisini ayakta tutuyormus.

    bu arada allah chpnin mustekaini versin. hollandaya atar yaparken ey binali ne is bu parayi stoklamissin orada diyememis. adamlarda ne istihbarat var ne de akil

  • 35. benim evlatlarım boğaziçi'ne girecek puan aldı

    başkan kusura bakma da ailecek toplanıp girseniz sınava o kadar puan alamazsınız.

  • 36. 10-15 yerinden bıçakladım bıçak kolay girip çıktı

    aşağılık yaratık acaba şu an ne yapıyor çok merak ediyorum.

  • 37. kobe bryant

    bence nba tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 28 bin 674. oyuncusu. çıktığı 7 finalden 5'ini kazanmış olabilir ama shaq ve jordan farmar olmasa hiç şampiyonluk kazanamazdı. o yüzden bu şampiyonlukları gözünüzde çok büyütmeyin.

    mesela çok az kişinin bildiği bir şey var. ben bunu bizzat şikago'da bir et lokantasında karşılaştığım karl malone'dan dinledim. lebron aslında cavs kadrosu çok güçlü olduğu için ''ben kolay şampiyonluk istemiyorum'' diyerek hüseyin beşok, şemsettin baş ve chris quinn'li mütevazı kadrosu ile boy gösteren miami heat'e gidip şampiyonluk yaşamış, akabinde heat, chris bosh ve dwyane wade'i kadroya katınca yeniden içindeki william wallace'u dinleyip irving ve love gibi iki müptezele emanet edilen cavs'e dönerek bir de onları şampiyon yapmıştır. malone dedi bunu. ''aynen anlattığım gibi kanka, yalan söyleyen na böyle olsun'' diyerek eliyle yuvarlak işareti yaptı. bu açıdan bakınca kobe'nin şampiyonlukları ile aradaki fark gayet ortada bence??? çünkü shaq'tan sonra yaşanan şampiyonluklarda kobe olmasa da farmar ve vujacic lakers'ı zaten şampiyon yapacaktı. youtube'da falan var bunlar. internetler gelişti.

    bir de nba tarihinin en çok sayı atan 3. oyuncusu olma meselesi var. biliyorsunuz kobe sg, yani shooting guard. şutör gard yani, skorer gard. adı üstünde, skorer. çok şut kullanan manasına gelir bu. çok böyle yani, aşırı skor üreten. bu adam sayı atmasın da anderson varejao mu atsın peki? lebron ise kısa forvet. uzun bile değil. forvetin kısası. bence kısa olmasına rağmen yaptıkları inanılmaz. bir de böyle değerlendirmek lazım.

  • 38. 26 mayıs 2017 güpegündüz taciz vakası

    eveeeeet
    adam masum olabilir diyenleri pistten alalım. çünkü adamın arabayı park ettiği yeri çeken bir güvenlik kamerası buldu polis amcalar.
    görüntülere ulaşıldığında, belki de yere göğe sığmayan masumiyet karinesi, berlin duvarı gibi yıkılacak.

    tacizci sapık suçüstü yakalandı. bu bilgiyi önden veriyorum. ama azıcık vicdanı olan her yazarın olayın takibi için yardım etmesi gerek.
    adamın ilk vukati değil.
    muhtemelen son da olmayacak.

    sapığın önceden sabıkası var

    hala "suçlu sayılmaz," diyenler olursa diye ilk olarak buraya yazdım.

    olay şöyle gerçekleşiyor: incirli metrobüs durağında, yolun kenarında park halindeki arabanın içindeki sapık, dikiz aynasından genç arkadaşımızı izliyor ve arabanın içinde burada yazmak istemeyeceğim o rezil işlemi yapıyor. kendini tatmin ediyor. hem de yüzlerce insanın önünde.

    korkmuş ve psikolojik olarak donmuş olan arkadaşımız, ne yapacağını bilemiyor. yakındaki polislere durumu anlatıyor. allahtan iyi polislere denk geliyor ve adamı alıyorlar.

    aa, bir de ne görelim? adam evli ve iki aylık bir çocuk sahibi. üstelik bu taciz ve sapıklık, onun ilk icraati değilmiş. bunun gibi bir yığın dosyası var ve hepsinde bir gün nezarette kalıp çıkmış.

    ama bu sefer öyle olmasın, eşiniz için, sevgiliniz, kız kardeşleriniz, anneleriniz için... tüm kadınlar için bu olayın üstüne gidelim.

    adamın sosyal medya hesabının bir görüntüsüne ulaştık. buraya koyamıyorum, ne yapabiliriz?

    belki başka sosyal medya hesapları da bulunabilir.
    bu adamın hak ettiği cezayı aldığını görmeliyiz.

    not2: şunu çok merak ediyorum. adam suçsuz olabilir diyen arkadaşlar, karılarınıza, kızlarınıza, sevgilinize, annenize bakarak mastürbasyon yapsalar, hüküm kesinleşmeden suçlu saymaz mısınız yine sapığı? kahve filan içer misiniz mesela,lokum ikram eder misiniz? ne de olsa henüz suçu kesinleşmedi?

    nasılız gençler? iyi mi böyle?

    not3: aramızda akıl hastaları var. adamın sabıkası çıktı tacizle ilgili, diyorum!

    suçsuz olabilir, diyorlar.

    sabıka lan sabıka. adam senin anana, benim bacıma bakmış önceden, anlıyor musun?

    hala suçsuz diyen var. suçlu sayılması için onların da başına gelmesi gerek değil mi?

  • 39. 15 temmuz darbe girişimini araştırma kom. raporu

    soma'da 1800lerdeki maden kazalarını örnek verenlerin 1967'de chp'ye yapılan bağışı eklediği rapor. tüm partiler destek vermiş, ecevit sayelerinde seçim kazanmış ama erdoğan'a hiçbir şey dememişler.* götümle güldüğüm rapor.

  • 40. bitcoin

    bizim neslin "oralar hep tarlaydı beğenmedim almadım" versiyonu.

  • 41. bankamatik önünde dilenen gençler

    başlığı açarken ağız dolusu küfürle açmayı planlıyordum biraz sakinleştim. çomar vs gibi ifadeler kullanarak insan küçümsemek istemiyorum. ama allah belalarını versin. günlerdir cüzdanımda gezdirdiğim bir miktar parayı yatırmak için gittiğin bankamatikte banknot tanınmadı diye sürekli paralar geri çıktı. bi yandan onları toplamaya çalışırken, abla yardım et abla bana marketten bir şeyler al şeklinde konuşuyor. ne hakla sayın amınakoduğum. sana mı çalışıyor millet? 3 kuruş param var diye sana mı vermek zorundayım?
    it gibi çalışıp dişinden tırnağından arttırarak yaşamaya çalışıyorsun. bu sik kafalılar ne kadar rahat gelip tedirgin edebiliyorlar seni. parayı parça parça yatırdım korkumdan. bir kısmı da kaldı cüzdanımda.
    çantamı elimle tuta tuta uzaklaştım. arkamdan gelir de gasp eder mi diye.
    başka sorunumuz yok gibi 3 kuruş para yüzünden canımıza da zarar gelecek.
    allah belanızı versin.

  • 42. 20 yaşında hala bakir olan erkek

    kendini prensesine saklıyordur. erkek gibi erkektir. orospu çocuklarına dert olur.

  • 43. koru hastanesine ailenin cevabı

    koru hastanesi bir açıklama yapmıştı. (bkz: 25 mayis 2017 koru hastanesi basin aciklamasi)
    ailenin cevabı buradadır.
    peki şimdi aileye ne cevap vereceksiniz?

    cevap görseli

  • 44. mastürbasyona türkçe isim önerileri

    çekhoşol

  • 45. trump'ın karadağ başbakanını itmesi

    markoviç yumrukla karşılık verse kimsenin yadırgayamayacağı bir eylem. ortalık karışır mıydı? evet karışırdı ama trump ne kadar devlet başkanıysa, markoviç de o kadar devlet başkanı. ülke büyüklüğü farketmeksizin ikisi de mevkidaş

  • 46. mert zülfikar

    adam akıllı tertemiz bir fotoğrafı varsa biri beni yeşillendirsin lütfen. bastırıp uygun bulduğum her yere asacağım.
    tanım: gerçek anlamda orospu çocuğu, pezevengin oğlu bir katil. annesi de babası da şerefsiz, namussuz orospu çocuklarıdır. kalpleri, ciğerleri kurusun.

  • 47. vajinal doğum yasaklansın

    bana kalırsa doğum komple yasaklasın. üremeyelim artık, yapamıyoruz işte olmuyor dünyanın amına koyduk. 7 milyar insan olduk. gün geçtikçe boka batıyoruz. tecavüz, hırsızlık, cinayet aldı başını gitti. din denen olgu artık insanları frenleyemiyor, raydan çıktık. dünya, tabiat artık bizi kaldırmıyor.

    tanım: nispeten katıldığım eksik tespit, doğum yasaklasın.

  • 48. enes ünal

    20 yaşında ve tamamen avrupa kültürüyle yetişiyor. hayali büyük belli ki ama acele etmiyor, sağlam basıyor. bir futbolcuya göre gayet akıllı çocuk, master doktora planlar gibi kariyer planlıyor.
    kişiliği hakkında da yaptıklarından ve yaklaşımlarından fikir almak mümkün, kız arkadaşıyla top oynadığı videosunu koyuyor ama ne dedikodu var ne entrika, mutlu bir video. oradan buradan türk veya yabancı ünlülere kadınlara yürüdüğü dm'ler çıkmıyor. genç yaşında ingiltere medyasına gündem oluyor, hollanda'da dikkat çekiyor ama türk basınına her zaman daha her şeyin başında olduğunun, elinden geleni yapacağının mesajını vermek dışında zerre egoist açıklama yapmıyor, zaten az konuşuyor çok iş yapıyor.
    sonradan ünlenen futbolcuların eski tweetleri genelde azgınlık ve küfür doluyken, kendisinin en bilinen eski tweeti, "yoldayım, yok yazdırma" diye sınıf arkadaşına attığı tweet.

    valencia son dönemde istikrarlı olmayan ama her zaman avrupa kupalarında ve ispanya'da önemli yere sahip bir takım. belli ki enes de yedek kalıp ismi almak yerine top oynamak istiyor, o yüzden seçim doğru,

    kısacası, bu adam ümit edilen çağdaş türkiye'nin çağdaş topçusu, sahip çıkın, çıkalım.

  • 49. bisiklet alacaklara tavsiyeler

    3000 euro bisiklete vermek godomanlıktan başka bir durum değildir. kimse yok şöyle özelliği var, yok böyle freni var demesin. fren yapmayı bilmiyorsanız kampana ya da disk fren olması sizi durdurmaz. eğer ki arazide yaldır yuldur sürmeyecekseniz, şehir içinde ulaşım sağlayacaksanız 2-3 yıl içinde ortadan ikiye ayrılmaz. iddia edilen gibi shimano bileşenleri olmazsa üzerinizden tır geçmesini de engellemez. anlayacağınız hobiniz için ne kadar düdüklenmek istiyorsunuz ? bu sizin elinizde. 3000€ ya önerebileceğim onlarca motosiklet var.

  • 50. bmw 8 serisi

    konsept fotoğraflar adıyla yayınlanan 8 serisini gerçekten üretilecek bir 8 serisi sananları göstermiştir. sorsan hepsi otomobilci amk.