Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. laikliği referanduma götürelim

    madem öyle be pezeveng adam, milletvekili maaşlarını referanduma götürelim.

    diye bir ses duydum gaipten, tam bu başlığı okurken.

    edit:

    bu entry debe'ye girecek gibi görünüyor. erkenden değerlendireyim dedim. şu başlıklara bir bakın isterim.
    (bkz: hayatı tehlikede prematüre bebeğe yardım ediyoruz)
    (bkz: arife yıldırım)

    bizim bizden başka yardımcımız yok :(

  • 2. çocukları birbirine dövdüren anaokulu hocası

    hala kendime gelebilmiş değilim. görüntüleri lütfen hassas olan arkadaşlar izlemesin.

    bir anaokul söz konusu. kadın bir öğretmen? çocuklardan birini cezalandırıp diğerlerini çağırıyor ve onların arasına cezalı çocuğu bırakıyor. sonra vurun emri geliyor ve onlarca çocuk, bir ufak çocuğa dalıyorlar.

    başka bir hoca? daha geliyor sonradan. o da tam anlamıyla hastalıklı bir zekaya ve vicdana sahip. zerre müdahale etmiyor olanlara.

    ben hala bugün de aynısını yapmış mıdır diye düşünmekten alamıyorum kendimi.

    yazıklar olsun.
    https://youtu.be/ldu20h2-tjs

    edit: bağlamdan sapmayalım diye başı kapalı ibarelerini kaldırdım.

    edit-2: çekmeköy madenler'de eğitim veren bir kurummuş iddiaya göre, papatya anaokulu.

    edit-3: okuldaki veliler hem bireysel hem de toplu şekillerde şikayetlerini gerekli makamlara iletmişler, tabiiki türkiye'de yaşadığımızdan olsa gerek, sonuç: öğretmenler görevlerine devam etmekte.

    edit-4: "ama yapmayın, o daha bir çocuk. " diyişi geliyor videoyu her izlediğimde aklıma bir tiyatro oyununda altan erkekli'nin.
    https://youtu.be/gshlgennxfe - o daha bir çocuk.

    edit-5: "oyun oynuyorlar yaa, abartma." şeklinde mesaj atanlar olmuş. ülke komple lunapark gibi zaten, herkes her an oyun oynuyor. ama işte bu öğretmenin temsil ettiği değerleri mi savunuyorsun, yoksa çocuğun saflığını mı? oyunun rengi ona göre değişiyor.
    çocuksan işin zor, habire üstüne oynuyorlar. hele bir de o ortaya atılan çocuksan...

    edit-6: mynet haber yapmış sanırım. http://www.mynet.com/…-girisimi-goruntusu-2424432-1

    edit-7: okulun adı sevimli papatyalar'mış.

    edit-8: facebook sayfası geldi, inşallah o kadın bulunur. https://www.facebook.com/…imeline?ref=page_internal

    edit-9: nihayet biraz farkındalık yarattık. sesimizi duyurduk, mücadeleyi bırakmak yok. hürriyet, milliyet, posta ve cumhuriyet haber yaptı. destek olan herkese teşekkür ediyorum.
    hürriyet:
    http://www.hurriyet.com.tr/…perten-goruntu-40094899
    milliyet:
    http://www.milliyet.com.tr/…dovuldu-gundem-2234312/
    cumhuriyet:
    http://www.cumhuriyet.com.tr/…vdurten_ogretmen.html
    posta:
    http://www.posta.com.tr/…runtu.htm?articleid=339552

    edit- 10: görüntüler üzerine bir aile minik yavrucakları elif'i okuldan kaydını silmek suretiyle aldılar. helal olsun, tebrik ediyorum. minik elif'ciğe de bu tarz çirkin olayların olmadığı tertemiz bir eğitim hayatı, refah, huzur ve mutluluklar diliyorum.

    edit-11: fox, show gibi kanalların ana haber bültenine çıkmış görüntüler şimdi.
    bakalım bu caniliği yapan vicdansız kadının akibeti ne olacak?

    edit-12: olay artık bizden çıktı ve bambaşka bir boyut kazandı, kurumun kaçak olduğunun ortaya çıktığı ve kapatılma sürecinin başlaması için ayrı bir şikayette bulunulması gerektiğinin karakoldaki yetkililerce dile getirildiği yazıyor basında. kurum yetkilisi de itibarımız zedeleniyor, kimse çocuğu dövmedi, filan demiş, biz de yedik.

  • 3. laikliği isteyen gitsin fransada yaşasın

  • 4. kızlara dair bilinmesi gereken gerçekler

    siz ne kadar kötü insanlara denk gelmişsiniz ve ne kadar kötü ailelerde yetişmişsiniz! benden önceki son iki entry'i okudum da okumaz olaydım. yazık ,bu kadar ucuz musunuz? cümleleriniz bile nefret kokuyor. ne yaşattılar size ?

  • 5. erdoğan'ın kokpite girip ingilizce konuşması

  • 6. 26 nisan 2016 elektriklerin kesilmesi

    kahvedeki akp'li dayı ile kahvedeki gençler arasında ilginç bi diyalog yaşanmasına sebep olmuştur. her şeyin özeti aslında.
    kad: kahvedeki akp'li dayı
    g: gençler

    g: ulan yine elektrik kesildi. böyle işin ben.....
    kad: bu hükümet size 364 gün elektrik sağlıyor, bir gün kesilse çok mu.
    g: ama dayı dünde kesilmişti elektrik.
    kad: eee hadi 2 gün diyelim, ne olcak.
    g: ya kaç oldu bu ay. en az onuncu kez kesiliyor.
    kad: yatın kalkın dua edin, tayyip yokken bu millet gaz sırasında beklerdi. şimdi her yer sabah akşam ışıl ışıl maşallah.
    g: neresi ışıl ışıl dayı? görmüyon mu her yer karanlık işte.
    kad: bak işte bize ceryan geldiğinde dua etmeyi öğretiyor. hey kurban olduğum tayyip. çok büyük adam hakkaten.
    g: .........

    bu kafayı yenemezsiniz, boşuna uğraşıp yormayın kendinizi. kafa beton kafa.

  • 7. game of thrones

    --- spoiler ---

    jamie bizden olmayan herkesi sikiym diyince lan sanki kendinden olanı sikmiyon diye refleks olarak gülen kaç kişiyiz acaba
    --- spoiler ---

  • 8. yaran facebook durum güncellemeleri

    "hakemin şortla o saatte dışarıda ne işi varmış ?" *

  • 9. 26 nisan 2016 vakıfbank ses hukuk bürosu rezaleti

    hukuk bürolarına, ve bu büroların firmalarca kime ve neye göre seçildiğine ışık tutan rezalettir. *burda
    bir ekşiduyuru yazarı vakıfbank'a borçlanmış ve bu borç ses hukuk bürosunca takip ediliyor. fakat büro çalışanı rabia tebliğ yöntemi olarak borçlu olan arkadaşın aile fertlerinin her birini ayrı ayrı arıyor ve sms atıyor. bu adam borçlu olduğunu ailesinin bilmesini istemiyor olabilir. bu anlamda üzerinde psikolojik baskı kurulmak isteniyor. hukuk bürosunun sahibi selçuk bayram kendisi koyu bir akp'li, meclis üyeliği için aday olmuşluğu var. duyurudaki başlığa bakılırsa böyle davranan hukuk pardon guguk bürosu çokmuş. (bkz: 23 aralık 2015 irfan home rezaleti) (bkz: göktaş hukuk bürosu)

    --- spoiler ---

    sinirden titrediğim için kendimi tam olarak ifade edemeye bilirim. ikametgah adresim aileminkinden farklı. yaklaşık 7 senedir ailemden ayrı yaşıyorum. ekonomik olarak onlardan bağımsız sürdürdüğüm bir yaşamım var.

    vakıfbank'a borcum var ve bu hukuk bürosu ilgileniyormuş. bu sabah rabia isimli, kendini avukat olarak tanıtan biri tarafından ailemin ev telefonu aranıp çocuğunuzun bankaya borcu var bildirimi yapılmış. daha önce bana ulaşmaya çalıştılar mı bilmiyorum. ama bu görüşmelerden sonra gelen sms'lere bakılırsa daha önce bir bildirimleri yok.

    sabah annem ile görüştüm, annem telefon numaralarını kaydetmiş ve bana iletti. zaten ben annemle görüştükten hemen sonra bu hukuk bürosu aradı. rabia isimli avukat/görevli kişiye ailemin adresini ve telefon numarasını nasıl edindiniz diye sordum ve bankaya vermişsiniz dedi. fakat o adresi bankaya hatta başka hiç bir yere vermediğimden eminim. bunun tartışmasını yaşarken birden sertleşerek, hitap değiştirdi ve sizler, beyler; sen ve ismime dönüştü. hem borçlanıyorsun hem de ailenden mi utanıyorsun minvalinde ithamlarda bulundu. ben de, beni ailem karşısında utandırmaya çalışmanızın ahlaksız bir yöntem olduğu, etiğe uymadığını, yanlış olduğunu belirttim. bunun üzerine sen borçlusun, borcun var çok konuşma asıl konuya geçelim diyerek daha fazla terbiyesizleşti ve benim de sinir kat sayım yükseldi biraz.

    adınız rabia peki soy adınız nedir? diye sorduğumda soy isim veremiyorum dedi. bir şeylerden mi korkuyorsunuz minvalinde şeyler söyledim ve aldığım cevap bizim korkacağımız bir şey yok, borcu olan sensin dolayısı ile ahlaksız olan da sensin cevabı aldım. sonra 1- akıllı olacaksın 2- borcu olan da ahlaksızlık yapan da sensin 3- git kime şikayet edeceksen et 4- haczedeceğim vs. diye saymaya başladı ben de telefonu yüzlerine kapattım.

    bu arada ben konuşmanın bir yerinde bu söylediklerini sosyal medya'da paylaşırım dediğimde "ne yaparsan yap, ama ucu bana dokunursa -yaşadığım şehrin bir ilçesini söyleyerek- orada akrabalarım çoktur biz de yanına bırakmayız dedi." dayım zabıta falan dedi git ona soy adımı verir falan dedi biraz fazladan saçmaladı.

    neyse kapattıktan sonra aynı hukuk bürosundan bir sms geldi. "borcunuz ödenmemiştir, icra işlemleri başlatılacaktır ve 451 lira daha borcunuza eklenecektir, mağdur olmamak için bizi arayın"

    aradım, operatöre rabia hanım ile görüştüm ben biraz önce, mümkünse bir başkası ile konuşmak istediğimi belirttim operatör tamam dedi fakat tekrar rabia isimli görevli çıktı telefona. "benden başkası ile muhattap olamazsın, sana kimse yardımcı olamaz, dolayısı ile bana saygılı olmak zorundasın, beni tehdit edemezsin minvalinde şeyler söyledikten sonra sana hiç bir şekilde yardımcı olmayacağım deyip telefonu kapattı.

    sonra babam aradı, bana gelen sms ona da gönderilmiş.. babamla konuşurken kardeşim aradı meşgule düştü, dönüş yaptığımda aynı sms ona da gönderilmiş ve sabah o da aranmış, onunla görüşüp kapattıktan sonra whatsapp'dan diğer kardeşim yazmış onu gördüm. sms'i aynen kopyalayıp göndermiş.

    yani benim borcumu sanırım tüm akrabalarıma sms olarak gönderdiler. bekliyorum amcam, dayım, halalarım falan arar birazdan.

    bu rabia isimli kadını sosyal medyadan bulur da soy adını öğrenirim belki diyerek hukuk bürosunun sahibinin -av. selçuk bayram- twitter hesabını buldum. https://twitter.com/av_selcukbayram

    asıl tartışma yaşadığım kişiyi bulamadım ama sanırım hemen her borçluya aynı tonda yaklaşıyorlar.

    https://www.sikayetvar.com/…uslari/ses-hukuk-burosu
    --- spoiler ---

  • 10. antalya

    gecen gun biraz da merakla google earth vasitasiyla antalya'nin sahillerine bakayim dedim ve kucuklugumde hatirladigimdan cok daha farkli bir sehirle karsilastim. sonra sehrin sahil seridi boyunca bazi "fotograflar" cekerek sehirde son yillarda gerceklesen ranti ve talani belgelemek istedim. bu sekilde hazirladigim 2003 ile 2015 arasindaki sahil seridini karsilastiran 57 sayfalik belge su linkten gorulebilir: https://goo.gl/onuumg (edit: telefondan baglananlar icin alternatif link: http://docdro.id/kluetv4 -yuklenmesi 20 saniye kadar surebilir).

    adamlar sahil seridi boyunca bos bulduklari her yere tesis dikmisler. iki otel arasindaki ufacik bosluklara bile yeni oteller dikilmis. bunun takipcisi olup seneye 2016 uydu goruntuleri ortaya cikinca onlari da eklemeyi dusunuyorum. aslinda baslangic olarak 2003 yerine 1995 filan alsak cok daha kapsamli sonuclar elde edebilirdik. 90'li yillarda antalya'da bugun her yerde gorulen boyle devasa oteller yok denecek kadar azdi.

    bununla birlikte yine google earth vasitasiyla bir de hesaplama yapmaya calistim. antalya'nin toplam sahil seridinin ne kadarinin otellere ait ne kadarinin halka acik oldugunu tespit etmek icin uydu goruntulerini inceledim ve google earth vasitasiyla cesitli olcumler yaptim. antalya'nin toplam sahil seridi 450 km civari ve bunun 228 km'lik kismi kumsallardan ve plajlardan olusurken geri kalan kismi kayaliklardan olusuyor. bu 228 km'lik kisminin da 110 km'lik kismi yani %48'i otel ve cesitli isletmelerin arka bahcesi seklinde ayrilirken hemen dibinde otel olmayan ve "halka acik" oldugunu soyleyebilecegimiz seridin toplami 117 km. yani antalya'daki plaj ve kumsallarin yarisi otellere ayrilmis durumda. bu kotu bir sey gibi gozukmeyebilir ama bundan 10-15 sene onceki uydu fotograflarina baktigimizda bu oranin %70-30 seklinde oldugunu goruyoruz. bu hizla giderse antalya'da oteller tarafindan el konulmamis hicbir plaj ve kumsal kalmayacak gibi.

    neyse, merakimi yenemeyip boyle bir arastirma yaptim ve sonuclarini paylasayim dedim. bu konuda merakli olan baskalari da varsa umarim islerini gorur.

  • 11. ismail kahraman'ın laiklikle ilgili geri adımı

    cumhuriyeti 90 yıllık reklam arası gördüler..
    cumhuriyeti enkaz olarak gördüler..
    ve bugün,
    laikliğin kaldırılması için kamuoyunu yoklamaya cürret ettiler.

    tbmm başkanı kahraman, laiklikle ilgili sözlerinin şahsi düşünceleri olduğunu söylemiş. meclis başkanı bakkal mı? meclis başkanı çalıştığım yerdeki usta mı?meclis başkanı otobüste yanımda oturan mı? nasıl oluyor da bu adam bir camia önünde, halkın önünde rahatça konuşup sonra da şahsi fikrini beyan ettiğini söyleyip yan çizebiliyor. kişisel fikrini ben, sen, o söyler. bu adamın bir makamı var üstelik meclis başkanlığını üstleniyor ve bunu hiçe sayıp saçma sapan basiretsizce konuşabiliyor.

    "yersiz, lüzumsuz ve halkı kamplaştırıcı tartışmaların önüne geçmek için, laiklik kavramı, kötü niyetli yorumlara yol açmayacak şekilde, açık ve net bir biçimde tarif edilmeli, istismar edilmesinin önüne geçilmelidir." demiş üstelik.

    şimdiye kadar laikliği anlamadıysan bu makamın gerçek hakkaniyetini kavrayamamışsındır sayın kahraman.

  • 12. muzun pahalı olduğu yıllar

    ulan sanki kilosu 6 lira ucuz diye cevap verdiğim, hala devam eden pahalılıktır.

  • 13. seks öncesi yenebilecek besinler

    (bkz: yiyilebilecek) doğa bu adama bile çiftleşme imkanı verdi ya lan.

  • 14. survivor 2016

    kilo ölçümüyle nagihan ablanın yemeğinden ödün vermedigini kanıtlamış yarışma. tugba'nın bugün elenmesi durumunda kendisinden "tugba giderken çikolatalarını bana bırakmalıydı. onca hafta onu sırtımda taşıdım" şeklinde bombastik bir açıklama bekliyorum.

  • 15. atatürk'ün piçleri kaçmayın diye bağıran polisler

    eğer doğru ise.

    (bkz: orospu çocuğu polisler)

    edit: lan kaz kafalı dolmuş sözlük. ben burada doğru ya da yanlış mı diyorum. her verilen kaynağa inanacak sazanlardan değilim. doğru ise sözümün arkasındayım.

    edit: ilk entry sahibi kaçmış. verilen link şuydu.

    https://www.papiroom.com/article-514949535250

  • 16. kılıçdaroğlunun laiklik olayına balıklama atlaması

    ulan neyi yalanlar nitelikte açıklama yaptı?
    yediğiniz bok insanların algısını ölçmek!
    ses çıkartılmasaydı laikliği de kaldıracaktınız!
    ses çıkınca da balıklama atlamak oldu.
    la bana bakın hele çakallar, siz herkesin zekasını size oy verenlerinkiyle eşit mi düşünüyorsunuz?

    bunu diyen kimdi?

    (bkz: hem müslüman hem laik olunmaz)

    bi de kilis demiş!
    ulan kilise atılan bombaların sebebi kim?
    daha dün ibrahim kalın'ın yaptığı açıklama "bombaların bilinçli atıldığından emin değiliz!" değil miydi? sen eleştireceksen onu eleştirsene?

  • 17. laikliği kaldırmak isteyen kelleyi koltuğa alsın

    chp milletvekili müslim sarı'nın ifadesidir.

    https://twitter.com/…ichp/status/724896847962234886

  • 18. futbolcularım galatasaray'dan teşvik primi aldı

    mutlaka üzerine gidilmesi gereken olay. rezilliğe bak arkadaş, adamlar hem teşviği indirmiş cebe hem de gitmişler 3-1 yenilmişler. büyük ayıp valla. kim aldıysa tek tek belirlensin o paralar bize iade edilsin, zati ihtiyacımız da var. verin olm paralarımızı.

  • 19. hayatı serenay sarıkaya kerem bürsin gibi yaşamak

    koş koş koş

    - ah uçağı kaçırdık, napcaz?
    - gidip yaşayalım bari.
    - yihuuu, ulen ne yaşıyoruz beaaa!
    - fakirler ölün layyyyn!!
    - hobareyyyy!
    - biliyor musun uçağı yine kaçırdık.
    - iyi o zaman gidip sevişelim.

  • 20. adamın aklını alan iş güvenliği videosu

    enter'a eldivenle basıyorum artık. çok korkunç lan.

  • 21. simit-çay vs tost-ayran

    simit-ayran ikilisinin hepsini yeneceği karşılaştırmadır.

  • 22. türkiye'deki adres karmaşası

    her karmaşa gibi bu karmaşa da hayatımızın içine yerleşmiş maalesef. aksi bi durum olduğunda bok gibi kalıyoruz.

    bu sabah "lan şemsiye açsam mı açmasam mı" ikileminde ahmak gibi ıslanırken karşımdan kızıl saçlı sakallı bi adam bisikletiyle gelip yanımda zınk diye durdu. aha sabah sabah götümü kesecek diye düşünüp 5 tl'lik şemsiyemi adamın kafasına geçirmeye hazırlanırken beni daha da panik yaptıran o cümle geldi; "do you speak english?"

    "50 kuruş ver tırrek" mi yoksa "do you speak english" mi seni daha çok korkutur derseniz sanırım ikincisini söylerim. çünkü ilkinin çözümü basit yani 50 kuruş veriyorsun, bitiyor. ikincide konunun nerelere gideceği belli değil. neyse 5 saniye içinde ortaokulda "guud morning çildırın! şu tahtayı bi silin la!" diyen aslen ziraat mühendisi olan ingilizce öğretmenimin hatırına "yesss!" diye hönkürdüm adama. otobüs numarası soracak diye beklerken, "siks handrıd diceksin altı handrıd demeyeceksin" diye kendimi telkin ederken hiç beklemediğim bir soru geldi; "are you native?"

    ben daha bi panik oldum tabi. adama ingilizce biliyoruz dedik de "native" neydi lan? hemen 5 saniye football manager ingilizcemi yoklayınca "yerli" demek olduğunu hatırladım. aha dedim 2000 yıl önceki antalya kralı attalos'u soracak herhalde "yerli misin?" diye beni merak ettiğine göre. "ah anacım antalya'da yerli mi kaldı? hep göç alıyor." diye müthiş sosyo-kültürel bi konuşmaya başlayacaktım ki sonra vazgeçip yine sadece "yes" diyebildim. cebinden bir defter çıkardı eleman ve beni üçüncü kez panikleten şeyi söyledi; "i need an adress"

    defterden bana gösterdi yazdığı yeri "1573.sokak no:3". adres bu, lan böyle adres mi olur? nerede "bim'in üstü", "a101'in berisi", "merkez camii yanı", "ismailoğlu boyacılık üstü" ibareleri? ben nasıl bileyim 1573.sokağı? bi de yerli misin diye soruyor ipne, ulan ben orada otururken gelip antalya şehrini üstüme kursalar yine bilemem 1573.sokağı. öyle dikmiş gözlerini üstüme bakıyor bi de mal mal.

    - is there any bim near the adress?
    + bim?
    - ah sorii bi ay em?
    + bi ay em vat?
    - ohoo sorduğun adresin yanındaki bim'i bilmiyorsan hiçbir adres tarif edilemez türkiye'de koçum.
    + koaçç?
    - do you know any ey yüzbir near the adr... fak! ey van handrıd van.
    + never mind. have a good day.
    - emlakçı da mı yokmuş yanında? emlak! emlak! mortgıç!

    adam atladı bisiklete fiuvv diye uçtu gitti resmen. 1573.sokak diye eline tutuşturmuşlar malın bi de artistlik yapıyor hıyar yerli misin diye bana. lan sen daha sorduğun adresin yanındaki bim'i bilmiyon kalkmışsın bisikletli gezgin havaları. "bi ay em" dedim salak onu da mı anlamıyon? ingiliz köylüsü herhalde yae.

  • 23. 26 nisan 2016 amerika konsolosluğu türkiye uyarısı

    biri mit'e çevirisini yapıp göndersin sevabına.

  • 24. tolga zengin

    ispanya 3. ligindeki kalecilerden üstün kaleci değildir,
    türkiye 3. ligindeki kalecilerden de üstün kaleci değildir.

    binaenaleyh;

    kaleci değildir.

  • 25. laiklik kaldırılırsa ordu ne yapar

    laiklik adı altında din düşmanlığı yapmadan önce düşüncektiniz denmiş. şahsen din düşmanıyım ve hiçbir zaman din düşmanlığımı "laiklik" altında falan yapma gereği duymadım. laiklikle alakası olmayan bir konu çünkü.

    laiklik tam tersi sizin gibi dincileri korumak için var saftriklerim. sabah akşam şeyhlere üfürükçülere para verip, çocuğunuzu ensar gibi yerlere tecavüzcülerin eline vermeyesiniz, dinsiz ve ahlaksız insanlar dinci kılığına girip sizin zavallı din duygularınızı sömürmesin diye var. bana göre laiklik olmasın valla sabah akşam bu tipler sizi düdüklesin umurumda değil. başka ülkeye kapağı attım ahlaksız batıda yaşıyorum beni bağlamaz. laiklik olmasın da görün bi ebenizinkini çok istiyorum. sefil olun inim inim inleyin, padişah ayağı bilalin ayagini yıkayıp suyunu için. zevkle yaparsınız zaten.

  • 26. 10-13 bin tl arası alınabilecek en iyi araba

    aptal aptal konuşanlara bakmayın. asgari ücret alan birinin yemeyip içmeden bir senede biriktirebileceği para ile dalga geçmek, basitliğin daniskasıdır. para değil ama o parayı size kazandıran emeğiniz kutsaldır arkadaşlar. kimsenin bununla alay etmesine izin vermeyin.

    şimdi konumuza dönelim... benim önerilerim şunlar;

    dağda, bayırda kullanacaksanız renault 9 serisi rakımı yüksek yerlerde hararet dışında sizi üzmez,

    yeni çıkan ekonomik araçlar kadar yaksın istiyorsanız golf mk2 iyi bir seçenektir,

    az yakan ve seri bir araç isteniyorsa renault 19 europa alınabilir,

    az yolculuk yapmak üzere geniş ve konforlu bir araç aranıyorsa 92-95 arası opel vectra veya renault laguna düşünülebilir,

    bunların dışında, biraz klasik tadında ama havalı bir araç istiyorsanız benz 190 serisi, w124 benzeri araçlara bir göz atabilirsiniz.

    uzun lafın kısası, istediğiniz kriterlere uyacak şekilde yığınla araba bulabilirsiniz. emeğin ne demek olduğunu bilmeyen hırboları takmayın. mühim olan, son model arabaya binmek değil, ihtiyacı karşılamaktır. böylece, parayı tenekeye gömmek yerine daha fazla gezebilir-görebilir-öğrenebilirsiniz.

    saygılarla efendim.

  • 27. laiklik anayasada olmamalı

    kopruden onceki son cikisin isaretleri.

    bu adamlarin klasik taktigi bu. akillarindakini "bu benim kisisel dusuncem" diye kendini savunacak birine soyletip nabiz yokluyor, yeterince tepki gelmeyince akillarindakini gercek kiliyorlar. eger tepki gorurlerse geri kaciyorlar.

    bu da nabiz yoklamadan baska bir sey degil. eger yeterince tepki gelmezse bir sonraki hedef anayasadaki laiklik tanimi.

    elimizden geldigince sert tepki vermek zorundayiz.

  • 28. kahvaltıda portakal suyu içen erkek

    canı portakal suyu istediği için içen erkektir.

    (bkz: derdini sikeyim butonu)

  • 29. 26 nisan 2016 elektrik kesintileri

    manchester city real madrid maçını arkadaşımla beraber izlerken biradan bıktık bu sefer şarap içelim diyerek marketten şarap söyledik. şarap eve geldiği gibi evde elektrikler gitti. şimdi mum ışığında 2 erkek elimizde kadeh elektriklerin gelmesini bekliyoruz. hani kazara şuraya 3. bi arkadaş gelse durumu da açıklayamayiz. 30 yaşlarında 2 erkek mum ışığı şortla oturmuşlar ellerinde şarap kadehi.

  • 30. şeriatın demokratik olarak gelmesi

    demokrasi kendisini ortadan kaldıracak bir rejime izin veremez.
    demokrasinin kurumları bunun için vardır.
    azıcık anayasa ve demokrasi dersi almış olanlar bunun böyle olduğunu bilirler.
    demokrasiler kendisini ortadan kaldırmak isteyen, faşist, komünist veya şeriatçı sistemlere karşı kendilerini koruyan kurumlar oluştururlar.
    türk anayasasında da değiştirilmesi teklif edilemeyen maddeler, anayasa mahkemesi, parlamenter sistem, tsk bu kurumlardır.
    bu söylem başkanlıl sisteminin sonuçlarını gösterir. başkanlık sistemi güçler birliğini getirecek açıl faşist bit sistemdir.
    önlerinde tek engel başkanlık sistemine geçip demokrasinin kurumlarını yok edip şeriat devletini kurmaktır.
    lakin, pek de mümkün değildir.
    bu tipte köklü rejim değişiklikleri sandık yoluyla değil iç savaş yoluyla mümkündür.
    şu unutulmasın akepe iktidarda olsa dahi bu ülkede şeriat isteyenlerin sayısı %17'yi geçemez. bunun %7'si kürt şeriatçılatıdır. %10'u da türk şeriatçılarıdır.
    geri kalana bunu kabul ettirmek son derece zordur.

  • 31. sekse ulaştıktan sonra yapılması gerekenler

    (bkz: varınca ara)

  • 32. zenginler sayesinde fakirlere bedava olan şeyler

    fakirler sayesinde zenginlerin sahip olduklarıyla gerçekleşir.

  • 33. bir şeyi söyleyince o şeyin olmaması

    hayatta tecrübe edindiğim ender gizemli olaylardan.

    teoride bir açıklaması var mı daha önce böyle bir konu hakkında konuşuldu mu bilmiyorum. kara büyü desen değil, kaderin kendi ağzında sanki. kendi diline bağlı yaşayacakların. son zamanlarda çok fazla örneğiyle karşılaştım ve duydum.

    sanıyorum herkes iyi düşüncelere sahip olamıyor. en yakınımdaki insana da mı söylemeyeyim? o da mı kötü düşünceli? diye sorguluyorsun ama bu da işin taktiğiyle alakalı heralde. kehanete göre kurunun yanında yaş da yanıyor. mükemmel hayatlarımız var da nazar mı değiyor o da değil. ya da şükürsüzlükten iyi yaşadığımızın farkında değiliz bilemiyorum.

    yalnız çok can sıkıcı olduğunu belirtmeliyim. bir süre sonra arkanızdan sinsi derler diye korkmaya başlıyorsunuz. hayır şimdi ben bu durumu açık ettim ya artık o şey söylemesem de olmaz. resmen bataklığa girdim. elveda.

  • 34. aşk tuzağına düşen akp'li kadın başkan

    olayın en güzel yanı, bütün hikayenin bir "selamun aleyküm" mesajıyla başlıyor olması.
    aklıma bir yerlerden "selamun aleyküm babacım" la başlayıp günah batağına dönüşen telefon konuşmaları geldi.
    insanoğlu garip vesselam.

  • 35. 26 nisan 2016 manchester city real madrid maçı

    ronaldo'nun adil kullanım kotasını doldurarak kenarda oturduğu maç.

  • 36. tbhf'nin yozgat'ı pilot il seçmesi

  • 37. atatürk'ten iki cümlede laikliğin açıklaması

    laikliğin dini, bizim özelimizde islam dinini nasıl koruyup kurtardığını harika bir şekilde özetleyen iki cümledir:

    --- spoiler ---

    (…) islâm dinini asırlardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduğu hakikatini müşahede ediyoruz. mukaddes ve lahutî olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı çapraşık ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir ân evvel ve katî olarak kurtarmak, milletin dünya ve âhiret saadetinin emrettiği bir zarurettir.

    --- spoiler ---

    günümüz türkçesiyle:

    --- spoiler ---

    (…) islam dinini yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset aracı konumundan kurtarmanın ve yükseltmenin vazgeçilmez bir iş olduğu gerçeğini gözlemliyoruz. kutsal ve ilahi olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı, karışık ve değişken olan ve her türlü çıkar ve tutkuların ortaya çıkışlarına sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün konulardan bir an önce ve kesin olarak kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur.

    --- spoiler ---

    kaynak: https://beyn.org/ataturk-ve-laiklik/ (paylaşırsanız ne de güzel olur)
    kaynağın kaynağı: "atatürk: yetişmesi, kişiliği, devrimleri", prof. dr. ismayıl hakkı baltacıoğlu

    not: "kendi reklamını yapmış" diyecekler bilmeli ki, beyn kâr amacı güden bir internet sitesi değil. her gün facebook, twitter, ekşi, hürriyet, onedio paylaşımları yapıp ufak tefek sitelere "poro kozonoyooo" diye çatmayın, rica ediyorum.

  • 38. dindar anayasa

    dindar.. islamiyet dininin sünni mezhebine mensup anayasa. aynı anayasaya bağlı hukuk sistemi. bunu istiyorlar. ortadoğu olmak. sanıyorlar ki din gelince sorunlar çözülecek. sanıyorlar ki bu ülkedeki tüm tecavüzlerin, tüm kayırmaların, tüm rüşvetin, tüm yolsuzluğun sebebi laikliğin sağladığı sözde dinsizlik.

    adam diyor ki "tecavüzcüleri asıyor şeriat ne güzel".. iran'da asılan çocuk gerekçe eşcinsel olması iyi de sen ateistleri de asıyorsun, eşcinselleri de. deistleri de asıyorsun, sevişenleri de. içki içenleri de asıyorsun, öpüşenleri de... oysa yüzde 97'si müslüman ülke türkiye.. sanıyor ki ahlaksızlığın sebebi dinsizlik.

    ve yine oysa ne adıyaman’da tecavüze uğradığı için 16 yaşındaki medine'yi aile meclisi kararımızla, kümese gömerek biz infaz ettik, ne de 45 çocuğa tecavüz ettik.

    şeytana da uyduk demedik.

    her gün 5 kişinin yöre, töre ya da gözünün üstünde kaşın var diye öldürüldüğü ülkede bu cinayetleri ateistler, komünistler, kemalistler kısaca “allahsız” lar işlemiyor.

    türkiye’de 79 bin 96 cami, 90 binden fazla din görevlisi, bütçesi dört bakanlık ve 22 üniversitenin bütçesine denk diyanet işleri başkanlığı var.

    türkiye’de 536 imam hatip lisesinde 105 bin öğrenci okuyor ve bu liselerden çıkanlar, otobüsçü oluyorlar, havayolcu, müteahhit oluyorlar, kaldırımcı, asfatçı, sağlıkçı, itfaiyeci, doğal gazcı, sucu, elektrikçi, deniz fenerci, rtük’çü, gemici, otelci, limancı, yatçı, katçı, velhasılı ihaleci oluyorlar, hatta milletvekili ve iktidar oluyorlar.

    türkiye’nin 79 bin 96 minaresinden her gün beş kez ezan okunuyor, müminler allah’a imana çağrılıyor.

    inançlı ya da inançsız, laik ya da muhafazakâr; ben değilim çocuklarımıza medine adını koyup, kümese gömen.

    siz asla daha ahlaklı bir ülke olmayacaksınız

    sadece biz daha ölü olacağız.

    evimi basıp bana toplu tecavüz ettiklerin de "müslüman olmayan kadın dinimizce helal" dediklerinde ne olacak?

    hangi dinle engel olacaksınız benim tecavüzüme, din uğruna öldürülmeme.

    sizin elinizde "isveç, norveç halkı yok"...

    sizin elinizde afyon, kütahya, trabzon, rize, yozgat var...

  • 39. en etkileyici girişe sahip şehir

    (bkz: gondor)
    (bkz: argonath)

  • 40. gökyüzüne dönüp beni değiştir hareketi yapmak

    hayatta zorlandığım zamanlarda yaptığım hareket. az önce yine yaptım.

  • 41. hangi erkekler için hangi erkekleri üzdük

    saçınızı kestirdiğinizde fark etmeyen erkekler için biyometrik fotoğrafınıza bakıp otuzbir çeken erkekleri üzdünüz.

    yazık, gerçekten çok yazık...

  • 42. türkiye'de yükselen rövanşist yaklaşım

    siyasal islamcıların götünde patlayacak.

    siz kimsiniz lan, ne hakla bu ülkenin bir asırdır mücadele ederek elde ettiği laik, demokratik, anayasal kazanımları yok etmeye çalışıyorsunuz. siz ne sanıyorsunuz lan kendinizi? hiç bitmeyecek mi sanıyorsunuz bu rüya?

    en sert şekilde karşı çıkan vatandaşları bile 28 şubat'a hak verme eşiğine getirdiğiniz için çok pişman olacaksınız. güç sarhoşluğundan başınız dönmüş ama aklınızdan çıkarmayın, bugün bu ülkenin sahip olduğu tüm modernist haklar, bütün cumhuriyet devrimleri size rağmen yapıldı. hem de kafanıza vura vura. bir kez daha emin oldum ki siz başka bir şeyden anlamıyorsunuz.

    ben bundan sonra tarafımı değiştiriyorum. kesinlikle kanaat getirdim ki bu ülke için islamcılıktan daha tehlikeli hiçbir ideoloji yok. teröristin vermediği zararı verdiler ülkeye. verdikleri her hasar da kalıcı, yıllarca toparlanamayacak cinsten. nasıl kendine gelecek lan bu ülke, ha? kaç on senemiz gidecek yargıyı düzeltebilmek için, her kuruma doldurduğunuz işe yaramaz adamların koltuklarını hak edenlere teslim edebilmek için, paçavraya çevirdiğiniz basını normalleştirebilmek için... evet ben tarafımı değiştirdim. bundan sonra bu toplum zararlılarını böcek gibi ezmek isteyenlerin tarafındayım. bu arap sevicilerle, çocuk sevicilerle, sinsi islamcılarla bakteri gibi, veba gibi savaşmak gerekiyor. öyle romantik romantik "ama bi tarafın bu intikama son vermesi lazııııım :(" kafasıyla olmuyor bu işler. dünya acımasız ve biz de pembe sıçmıyoruz. bu kafanın kökünü kazıyamazsak, en sert şekilde baskılayamazsak ne hale geleceğimizin prototipi yanı başımızda.

    tweet attı diye içeri attığınız insanların öfkesinden korkun.

  • 43. recep tayyip erdoğan

    türkiye cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en büyük düşmanı.

  • 44. bayanlardan kan alınmamaktadır

    açıklamasının özeti su; hamilelik döneminde kadinlar cok çeşitli antikorlar üretebiliyorlar ve bunlar hamilelikten cok sonra bile kanda bulunabiliyor. bu antikorlar diğer insanların sağlam dokularına ve organlarına saldirabiliyor ve ölume dahi sebep olabiliyor.

    tabi bunun testini vs yapmak yerine kadınları direk kategori dışı bırakmak da acayip olmuş.

    yazıda dini saik nerede var onu anlamadım. hamilelerin antikorları muslumanmis ben erkeklerin damarına girmem gunah mi demiş? gayet bilimsel açıklamış adam iste.

  • 45. ciddi ciddi evlilik düşünen insan

    bendim bu, hayallerimin ve düşüncelerimin enkazı altında kaldım.

    (bkz: #52575651)

  • 46. beşiktaş

    joffrey
    cersei
    ilyn payne
    tolga zengin
    alexis
    ismail köybaşı
    the hound

  • 47. bir işten sonuç alana değin o işi gizlemek

    adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...

  • 48. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    1835 yılında misyoner kocasıyla birlikte bursa'ya yerleşen mrs. schneider'in bursalıların adetleriyle amerikalıların adetleri arasında tespit ettiği farkılıklar.

    "amerika'da komşusunun evine ziyarete giden bir adam, ayakkabılarını çıkartmaz, şapkasını çıkartır. burada ise tersi, insanlar ayakkabılarını çıkartıp, kafalarındaki başlıkları çıkartmıyorlar"

    "amerika'da bir çiftçi koyunlarını otlatmaya çıkarttığı zaman, koyunlar önde gider, adam arkadan çobanlık eder. burada ise çoban önde gidiyor, koyunlar, onu takip ediyor"

    "amerika'da hanımlar, bazen yanaklarını boyarlar. burada kadınlar, yanaklarını değil, parmaklarını boyuyor"

    "amerika'da kadınlar bebeklerini emzirirken, bebeklerini kucaklarına alıp emzirirler. burada ise kadınlar, beşiğin üzerine eğilip, çocuğu kucağına almadan beşikten emziyor bebeğini"

    "amerika'da örgü örerken, biz yukarıdan (yakadan) aşağıya öreriz ördüğümüzü. burada aşağıdan yukarıya doğru örüyorlar. ayrıca biz amerika'da ipi parmağımızda sararız, bunlar boyunlarına takıp örüyorlar"

    "amerika'da kadınlar arkadaşlarıyla bir öğleden sonrayı birlikte geçirmek isterlerse, dışarda ya da birinin evindeki davette buluşup, zaman geçirirler. burada ise kadınlar, yanlarına yiyeceklerini alıp ya bir hamamda ya da bir akarsu kıyısında buluşup, oraya yiyecekleriyle yayılıyorlar. buna da "keyfetmek" diyorlar".

    "amerika'da öğretmenler öğrencilerini cezalandırmak isterlerse sopayla arkasına (poposuna) vurur. burada ise hocalar, çocukların ayaklarına sopayla vuruyorlar"

    "amerika'da insanlar bir konuşmayı beğendiklerini, birini takdir ettikleri zaman ellerini çırpar, alkış tutarlar. burada o hareket, sadece hizmetkarları çağırmak için yapılıyor"

    "amerika'da kadın güzelliği demek, zarifliği, özellikle de ince belli olması demek. burada ise kadınlara dair güzellik kriteri: "semizlik, etine dolgunluk". "bursa'nın en güzel kadını" diye bana gösterilenler, genelde aynı zamanda şehrin en tombik kadını oluyor"

    "amerika'da insanlar kiliseye gittiklerinde, sessizce oturup, rahibi dinlerler. buradaki hristiyanlar kilisede ayakta duruyor ve kendi aralarında, komşularıyla muhabbet edip duruyorlar"

    "amerika'da erkekler, saçlarını uzatıp sakallarını kazıtırlar, burada ise erkekler, kafayı kazıtıp, sakalları uzatıyor"

    "amerika'da 'hayır' manasına gelen işaret, kafayı sağa soğa sallamaktır, burada ise başı yukarı doğru kaldırmak "hayır" manasına geliyor"

    "amerika'da yevmiye ile çalışan ücretli işçiler iş aradıklarında genelde ilgili insanları bulup, kapısına gider, hizmet teklif ederler. burada ise pazara gidip orada bekliyorlar, işverenler gidip pazardan işçiyi seçiyor"

    kaynak: schneider, eliza cheney abbott, 1809-1856. letters from broosa, asia minor, by mrs. e. c. a. schneider, with an essay on the prospects of the heathen and our duties to them, by rev. b. schneider, and an ıntroduction by rev. e. heiner. published by rev. samuel gutelius. chambersburg, pa. : printed at the publication office of the ger. ref. church, 1846.

    alıntı

  • 49. 100-130 bin tl arası alınabilecek en iyi araba

    c sinifi 116d ile d sinifi talisman ve superb'i karsilastiranlarin akil verdigi baslik.

    tuvalet fari dedigi far da su gorseldeki far:
    1- https://encrypted-tbn3.gstatic.com/…ieol3hqwld6rtqd

    2-https://i.ytimg.com/vi/n04unml-rxs/hqdefault.jpg

    3-http://auto1.co.il/bpics/superb-2015.jpg

    biraz daha koyup alin dedigi 320i ise ici bombos olarak (hiz sabitleyici, elektrikli ayna veya koltuk dahi yok, gerisini sen dusun) 145.000 tl'den basliyor. gercekten opsiyon var diyebilecegin 320i ise 185-200 araliginda. bunu bilmemek icin son zamanlarda hic bmw bayisine ugramamis olmak gerekiyor.

    123 bin tl olan skoda superb'de ne var peki:
    -dizel, otomatik
    -4.86 metre uzunluk (5 serisinden 4 cm kisa, e serisinden 3 cm kisa). ayrica motor cok onde oldugu icin ic hacmi 5 serisinden daha buyuk. ozellikle arka koltuk.
    -4 koltuk isitma
    -18 jant
    -anahtarsiz giris ve calistirma
    -geri gorus kamerasi
    -elektrikli bagaj kapagi
    -elektrikli hafizali koltuklar
    -elektrikli hafizali, kararan aynalar
    -bi xenon adaptif farlar (direksiyonu cevirdiginiz yone donuyor farlar)
    -bmw'den cok daha iyi bir ses sistemi (bmw'nin giris seviyesi ses sistemi berbat cunku)
    -alcantara/deri koltuklar
    vs. vs. vs.

    sen birak 320i'yi, bu donanimlari 1.16d'ye eklesen o bile 140 bini bulur. yok ben ici bos arabaya binmeye raziyim o yuzden 145 binlik 320i'yi onerdim diyorsan, ici bos skoda superb 73.000 tl. bmw ile rakip olabilecek motor sanziman opsiyonu ise 99.000 tl.

    yukarida sayilan ozelliklerin sadece bir kismini ekleyerek 173 bin tl karsiliginda 320i alabilirsin ve halen superb ile ayni donanima gelmez.

    simdi iyi dinle 173 bin tl'ye 2 litre 280 beygir (audi s3 motoru), 4x4, 7 ileri s-tronic sanzuman kombinasyonu ile yukarida saydigimdan daha da dolu bir paket olan l&k ozel paketli skoda superb satiliyor. 0-100 km 5,2 saniye.

    bakimlari nasil peki? skoda, 450 tl'ye yillik bakim yapiyor. peki ya bmw? 45.000 bakiminda balatalar degisti diye 4.500 tl odemeye hazir misin?

    sen simdi bu iki araci birbiriyle nasil karsilastiriyorsun anlamak mumkun degil.

    sifir seiko modeli soran adama, onu alacagina 1945 model rolex al diyorsun.

    120 skoda'ya verecegine bmw 1.16d al diyeni de gorduk sonucta.