ülkemiz erkeklerinin hijyen ve abazanlık sorunu sebebiyle türbansız ve ateist halimle ben de artık gerekmedikçe el sıkmıyorum, hatta iyi tanımadığım bir erkekle bir ortamda konuşurken falan göz göze gelirsem gülümsememeye dikkat ediyorum. ben de son birkaç yılda bu noktaya geldim diyorum. daha da bir şey demiyorum.
funkyzone15 profili
-
karşı cinsle tokalaşmayan türbanlı kadın
-
kendinle evli olsan kendini neden boşardın
nafaka için. sonuçta gelir düzeyi düşük ve biraz da gebeş bir insanım, ama sorumluluk duygum da fazlasıyla yüksek. kendimin geçimini sağlamak için o nafakayı ödemek adına canımı dişime takar daha çok kazanırdım.
-
rakı masasında olmaması gerekenler
(bkz: ben)
meze olayları falan çok güzel kabul, hepsini de kenardan kenardan tırtıklarım ama ben rakı muhabbetine gelemiyorum. meyhane muhabbetine hiç gelemiyorum. hele şu yeni nesil 90lar türkçe pop dinlemeli meyhanelere hiç tahammül edemiyorum. hipsterlara maruz kalayım daha iyi.
yani rakı masasında ben olursam, oradaki herkesin canını sıkarım. gerçi beni de çağırmazlar muhtemelen 'üff o kaknem glmsn' falan derler.
kurban olayım ben hala rock barlara giden metalci arkadaşlarıma. -
bir çiçek fotoğrafı bırak
begonvil tarafından sarıp sarmalanmış ağaç. yıllardır burada.
görsel -
8 ağustos 2022 istanbul'a yağan yağmur
oh be sonunda dedirten yağmurdur. ruhsar gibi kaç gündür bu anı bekliyordum. sabahın bu saatinde yağan yağmuru da hiçbir şeye değişmem.
-
enerji ve olumlamayla kafayı bozmuş kadınlar
müfredattan evrimi kaldırır, sosyal medya ile de birden batılı yaşam tarzını gösterirsen bu olur çünkü. müslümanlıktan, inançtan kurtulmadan, bilimsel düşünce yöntemini de benimsetmeden elinden alırsan insanların geleneksel inancını kafası kesik tavuk gibi olurlar. ya biz şimdi neye inanacaz?
insanlar akp'ye ve seçmen kitlesine bakınca müslüman kalmayı kendilerine yediremediler. fakat birden rasyonel düşünme sistemine de adapte olamadılar, açıkçası pek de heves etmediler bence. bu noktada da dini inancın yerine koyacak bir şeyler gerekti. bir de dogma ya da hurafelerin sorgulanması aşaması gerçekleşmeyince. yani işte...
tabii bir de içinde bulunduğumuz durumlar çok çaresiz aslında farkında olmasa da çoğu kişi. çaresizlik ürünü bir durum. inanma ihtiyacı falan.
ha ben yine geçerim dalgamı o ayrı.
akli melekelerinde de sıkıntı olacağını düşündüğüm insan tipi. -
bir ilişkide olması gereken en önemli şey
hayranlık.
karaktere, zekaya, cesarete, olgunluğa, değer yargılarına, duruşuna, hatta seçimlerine tekrar tekrar hayran kalmak.
özellikler paket olarak gelince o ilişki tutkuyla uzun yıllar sürebilir. karşılıklı hayranlık beslemek kısacası. -
bir kadına asla söylenmemesi gerekenler
başka bir kadına duyulan beğeniyi ifade etmek, övmek. hele ki hayatınızdaki kadından esirgediğiniz ilgi ve değeri gösteriyorsa. of of off.
kimi beğeniyosan, övüyosan ona git madem... diyebilir karşınızdaki kadın. hatta sitem etmeye bile ihtiyaç duymayabilir, kendi yoluna bakma kararı alır, haber bile vermez.
son zamanlarda pek duyuyorum, erkekler bu tip davranışları flört döneminde taktik olarak uyguluyolarmış. (bkz: negging)
ciddi özgüvensizlik işareti, artı saygısızca ve görgüden uzak tavırlar bunlar.
her sorunun çözümü olabileceğine inanan, uzlaşma yanlısı bir kadın olan ben böyle bir durumda evli olsam hemen avukatımı arar, boşanma davası açarım. o derece.
erkek olsam da aynı şekilde olurdu gerçi. -
kişinin çocukluğunun şu anki haline diyecekleri
- hala en birinci hep biz miyiz? diye sorardı.
başını okşar va kalender bir tonda "bokum gibiyiz çocuk. bokum gibiyiz..." derdim.
gerçi çocuğu da niye üzüyosam. vazgeçtim, köpeğimin fotoğrafını gösterirdim, sevinsin garip.
köpeğimiz var çocuk, köpeğimiz var sonunda! -
kadın gören pakistanlılar
bu video vesilesiyle bir kadın olarak bir şey söylemek istiyorum.
türkiye'de sokakta ya da ekşi sözlükte, kadınlarla ilgili ayrımcı söylemlere denk geldiğimde, redpill gibi aşağılıkça fikirlerin yayıldığını gördüğümde. küfürlerinizin sürekli olarak kadın cinsel organına yönelmiş şiddeti gösteren halini duyduğumda... belki o videodaki kadın kadar değil ama ben de kesintisiz bir saldırıdan kaçamıyor oluşumun çaresizliğini, dehşetini yaşıyorum.
bazen anksiyete atakları geçiriyorum.
sürekli kabuslar görüyorum.
lütfen, eğer şu görüntüleri izledikten sonra gerçekten dediğiniz gibi kanınız donduysa, tiksindiyseniz, kadınlara karşı ayrımcı, metalaştırıcı her türlü söylem ve eyleminizi gözden geçirip daha dikkatli olun.
bu sizin için bir empati fırsatı olsun.
şiddetin, tacizin hafifi olmaz. sonu her zaman bu görüntülere çıkar.
daha da söyleyecek bir şey bulamıyorum artık.
edit : türk kadınının alışkın olduğu hisleri yaşadığı, travmalarının tetiklendiği görüntülerdir. küfür edip geçmemenizi, biraz toplumu ve katkıda bulunduğunuz kültürü sorgulamanızı dilerim. -
sigarayı bırakanlar kulübü
bit kaç saat önce bir tanıdığımın akciğer kanseri teşhisini öğrendikten sonra -kü bu seneki 3. kişi oluyor- tamam artık diyerek, hem paketi hem küllüğü çöpe atmak suretiyle giriştiğim mevzu. son dönemlerde depresif ruh halim ve stresten kaynaklı abartmıştım. eskisi gibi yokuş çıkamadığımı, egzersiz esnasında da erken yorulduğumu fark ettiğim için bugünden itibaren ben de bu yolun yolcusuyum.
zaten bu dönemde hayatımda yeni şeylere, köklü değişikliklere adım atıyorum. tam zamanıdır diyorum.
herkese bol şans. -
kadınlar olarak makyaj yapmak zorunda değiliz
zaten değiliz. istemeyen yapmaz. manasız bir isyan cümlesi. neden gündeme geliyor zırt pırt? kıllarımızı da almak zorunda değiliz bu arada. kişisel tercih bunlar. toplumda makyaj yapmayan kadınlara tepki gösterildiği zaman kullanırız bu mottoyu arkadaşlar. şu anda gerek var mı? ulan saçma sapan şeyler bir bitmedi. biri bitse, diğeri geliyor ardından.
türkiye'de kadın sorunlarının şunlara indirgenmesinden, anlamsızlaştırılmasından rahatsız olan kadın bir ben kalmış olamam diye umuyorum.
favlanıyoruz, mesajla geliyor editi : kadınları gömmedim, ay ne gerek var, kafın makyajlı güzel demedik. heyecan yapmayın erkek arkadaşlar.
şekilciliğe indirgenmesine idi bu tepki. cinsiyet de ayırt etmeden. her erkek de kaslı olmak zorunda değildir mesela.
kadın hakları mevzusu bambaşka.
"kadınlar olarak kaşar, kezban, yollu ya da ilgi orospusu değiliz cinsel hayatımız var diye, ya da giyim kuşamımızdan ötürü." isyan edilecek şey şudur. kişisel tercihlerden önce. -
beren saat'in kenan doğulu'ya doğum günü kutlaması
işim olmadığı için okudum, hem de sözlükte yorumlara da göz attım. her yaralı kadın gibi öff arabesk ben de anladım berenin hissettiklerini. beren naif, kırılgan hassas ve melankolik bi kadın. benimle alakası yok. o yüzden içim bayıldı. çevrelerindeki iklimi değiştirmek falan, ne bileyim bana hep komik gelir böyle kendine önem atfeden cümleler kurmak. bunu ulu orta ifade etmek hele. ay neyse. benim diyeceğim şu ki; bu hikâyede her şey buram buram pasif agresyon kokuyor. ben de kırıldım ağzıma sıçıldı berencim, aldım adamı karşıma kustum öfkemi hıncımı, sarstım, bağırdım yeri geldi küfrettiğim bile oldu ki kırmızı çizgimdir. ama böyle halka açık alttan alta gömüp sonunu yine de aşık oldum ve sen mutlu ol isterim falan diye bağlamak diyeyim, bana samimi gelmedi. tavrını kastetmiyorum, söylediğin kadar öfken bitmiş mesele hallolmuş değil kendi içinde bence. hele ki dünyanın en riyakar gülüşlü erkeklerinden kenan ise karşındaki. insanın gırtlaklayası gelir, aldattıysa falan düşünemiyorum gerçekten. onun o itici yılışık sırıtışını gördükçe iyice asabın bozulur tükenirsin, benden tavsiye git yardım al bir an önce. ben senin tarafındayım. valla bak. kızım senin ne işin vardı o tiple zaten ya
-
geceye bir underrated film tavsiyesi bırak
(bkz: lars and the real girl)
-
2018 yılında hala mp3 indirmek
ister old school deyin, ister demode,ne derseniz deyin, hala ve hala mp3 indirip arşivleyen, cebinde mini mp3 playerı ile dolaşanlardanım. fizy spotify vs anlamam, bilmem. mp3den vazgeçmem, geçemem.
edit : winampta dinliyorum üstelik. 3-5 seneye retro diye moda olur bak bu bi de, winamp skin ararsınız sağda solda, bok atarken 2 kere düşünün